Katalog

CMYB C M Y B 18 EYLÜL 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, halkoylaması öncesinde başarılı mıydı yoksa başarısız mı? CHP, Ege ve Akdeniz kıyılarında başarılı, öteki bölgelerde pek başarılı sayılmaz... CHP’de örgüt yapılanması değişmediği sürece AKP’nin önüne geçmesi çok zordur. Türkiye’de iktidarların süresi partiler için 10 yıldır. AKP ise sekiz yıldır iktidarda... ANAP 1983 seçimlerinde iktidar oldu... 1991 seçimlerinde sandıktan üçüncü parti olarak çıkabildi. Süleyman Demirel başbakan, Erdal İnönü başbakan yardımcısı oldu. Burada sorun şu: “CHP neden seçim kazanmaya değil de kurultaya yönelik bir örgüt yapılanmasına girdi? Tüzük niçin değiştirildi, çarşaf liste neden ortadan kaldırıldı?” Sorumlu aramaya hiç gerek yok... Dün Baykal’ın yanında olanlar, ters bir dönüş yapıp Kılıçdaroğlu’na omuz vermediler mi? Eğer o talihsiz olay patlamasaydı, Deniz Baykal bugün CHP’nin genel başkanıydı, halkoylamasından çıkacak sonuç üç aşağı beş yukarı aynı olacaktı. Deniz Baykal istifa etmeden önce, benim elime ulaşan bir kamuoyu yoklamasında, CHP oylarının yüzde 29-30 olduğunu görmüştüm. AKP açık ara öndeydi ve oyları yüzde 38-39 arasındaydı. CHP’nin İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana gibi kentlerde oy oranı nasıldı? Ben, bu soruyu Baykal’la son görüşmemizin ardından bir AKP milletvekiline sormuş ve şu yanıtı almıştım: “Bugün seçim yapılsa İstanbul ve Ankara’da biz birinci çıkarız, İzmir ve Adana’da CHP. Elimizdeki kamuoyu yoklamaları bunu gösteriyor.” AKP milletvekiline ikinci sorum şu olmuştu: “CHP İzmir’e, deneyimli ama 78 yaşında bir il başkanı atadı, bu yarışı etkiler mi sizin için?” AKP milletvekili: “İzmir’de CHP il örgütü olmasa bile yüzde 53 oranında oy alır...” Şimdi şu soruyu sorabiliriz: “12 Eylül’de yapılan anayasa halkoylamasında İzmir’de ‘hayır’ oyları ne kadar çıktı?” Yüzde 63... İzmir’de yüzde 63 “hayır” yüzde 37 “evet” oyu çıkmasına ne diyorsunuz? Böyle bir durum İstanbul’da Beşiktaş, Kadıköy; Ankara Çankaya, İzmir Karşıyaka için de geçerlidir. Karşıyaka’da “hayır” oyları yüzde 80’dir. Kafanızı yüzdelerle karıştırmak istemiyorum... Benim gözlemim, Kılıçdaroğlu’nun, laçkalaşmış örgüt yapısına karşın, tek başına CHP oylarını Türkiye genelinde yüzde 35’lere taşıdığı yolundadır. Bunun en somut örneğini İstanbul Bahçelievler CHP İlçe Başkanı Dr. Hüseyin Özkahraman’ın yaptığı araştırmadan gördüm. CHP’de sol kültürden gelenlerin sayısı örgütlerde parmakla gösterilecek kadar az. Üye olmak isteyen doktorlar, mimarlar, mühendisler, avukatlar tanıyorum; CHP’ye kayıt olamıyorlar. Seçimlere on ay kala, “Gençler, nitelikli insanlar partiye alınırsa bizim milletvekilliği hayalimiz gerçekleşmez” diyen il ve ilçe başkanları var... CHP tek başına iktidar olmak istiyorsa “Kürt sorunu”nda somut adımlar atmalıdır... Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyolog Sencer Ayata ve ekibiyle çalıştığını biliyorum. Bu ekibin içinde çok iyi bilim insanları var... CHP’de yeniden yapılanmaya gidilmeden; “etniksel” ve “mezhepsel” sorunlar konusunda topluma güven verecek politikalar üretilmeden iktidar yolunda ilerlemek olası değil. CHP bu haliyle gireceği bir seçimde ancak AKP ile hükümet ortağı olur. Belki bu durumu ABD ve AB istiyor, orasını bilemem... Ancak şu gerçeği görmezden gelemem: “AKP iktidarının karizması Mavi Marmara yardım gemisinden sonra ABD ve AB tarafından çizilmiştir. ABD, Erbakan’ın partisini 28 Şubat 1997’de postmodern darbeyle çökertme kararı aldı ve bunu başardı. AKP’yi de böyle bir oyuna getirip yeni bir alternatif yaratacak.” On yıl önceye baktığımız zaman DSP, DYP, ANAP yok muydu? Ne oldu bu seçmenlere, partilerine neden oy vermiyorlar artık? Yeniden CHP’ye dönelim... 1973 ve 1977 seçimleri öncesinde CHP’nin örgüt yapılarına bakılırsa, bir yol haritası çok rahat çizilir. O tarihlerde Bülent Ecevit rüzgârı esiyordu... CHP’nin örgüt yapısı Kartal’da farklı, Çankırı’da, Kayseri’de farklıydı. Dönemin Genel-İş Genel Başkanı Abdullah Baştürk, Yozgat ya da Çankırı’dan değil İstanbul’dan aday olmuş ve CHP en çok oyu da Kartal’dan almıştı. CHP’nin parti meclisine şöyle bir baktığınız zaman ne hale geldiğini kolaylıkla anlarsınız... Kılıçdaroğlu bugün tek başınadır... Kılıçdaroğlu tek başına olmasına karşın CHP oylarını 2011 seçimlerinde yüzde 33-35’lere taşıyacağına inanıyorum... Üstelik böylesine hantal ve uyuşuk, derinliği olmayan örgüt yapısıyla... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kılıçdaroğlu Tek Başına... [email protected]; Faks numaramız: 0212 343 72 69 12 Eylül soruşturmalarõnda iki bakanõn kaderini partisinin vereceği karar belirleyecek AKP’nin darbe sõnavõ Olasõ bir darbe soruştur- masõ, 12 Eylül döneminin valileri, bugünün bakanlarõ Vecdi Gönül ve Abdülkadir Aksu’yu da kapsa- mõna ala- cak. Ancak bu iki bakanõn yargõlanmalarõ için AKP’nin dokunulmaz- lõklarõnõn kaldõrõlmasõnõ onaylamasõ gerekiyor. ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - Ankara Özel Yet- kili Cumhuriyet Başsavcõvekilli- ği’nin 12 Eylül darbesiyle ilgili başlattõğõ soruşturma, sadece dö- nemin Genelkurmay Başkanõ Ke- nan Evren ve kuvvet komutanla- rõyla sõnõrlõ kalmayõp, darbenin si- vil ayağõna da uzanabilecek. Bu kapsamda, darbe döneminin vali- lerinden olan Milli Savunma Ba- kanõ Vecdi Gönül ile AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Abdülkadir Aksu da sanõk durumuna düşebi- lecek. Dokunulmazlõklarõ nede- niyle haklarõnda yargõlama yapõ- lõp yapõlmayacağõna ise Meclis’te oylamayla karar verilecek. Ankara Özel Yetkili Cumhuri- yet Başsavcõvekilliği, İnsan Hak- larõ Derneği’nin (İHD) suç duyu- rusu üzerine, Kenan Evren ve dönemin kuvvet komutanlarõn- dan hayatta olan Nejat Tümer ile Tahsin Şahinkaya’nõn yargõ- lanmasõ için önceki gün soruştur- ma başlatmõştõ. Başsavcõvekilli- ği, bu aşamadan sonra, konuyla ilgili özel yetkili bir savcõ görev- lendirebileceği gibi, soruşturma- yõ bizzat başsavcõvekili Hamza Keleş de yürütebilecek. Soruşturma kapsamõnda savcõlõk tarafõndan önce ifade alma, bilgi ve belge toplama, gözaltõ ve arama gibi hukuki işlemler yerine getiri- lecek. Bu kapsamda Evren ve dar- be komutanlarõnõn da ifadesi alõna- bilecek. Soruşturma sonunda sav- cõlõk, Evren ve iki komutan hak- kõnda dava açabileceği gibi deği- şik gerekçelerle takipsizlik kararõ da verebilecek. Dava açõlmasõ du- rumunda, savcõlõk, konuyla ilgili Ankara’da yapõlan diğer başvuru- larõ da bu dosyada birleştirecek. Darbe suçunun eyleme dönüştü- rüldüğü merkezin Ankara olmasõ gerekçesiyle, yurt çapõnda yapõlan diğer başvurularõn da başkentte birleştirilmesi olasõlõğõ öne çõkõ- yor. Tüm başvurularõn tek bir dos- yada birleştirilmesinin ardõndan, soruşturmanõn kapsamõ ve izlene- cek yol haritasõ da netleşecek. Savcõlõk, darbeden sadece Kenan Evren ile komutanlarõ sorumlu tu- tabileceği gibi, Danõşma Meclisi üyeleri, bakan, bürokrat, vali, kay- makam, emniyet müdürü, asker, amir ve memurlarõ da kapsamõna alabilecek. Ancak, 12 Eylül döne- minde görev alõp da şu an millet- vekilliği görevini yürüten üç isim, bu soruşturma dõşõnda kalacak. Bu isimlerden AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Abdülkadir Aksu, 21 Aralõk 1979-08 Eylül 1980 tarihle- ri arasõnda Emniyet Genel Müdür Yardõmcõlõğõ yaparken, 29 Ağus- tos 1980 tarihli Bakanlar Kurulu kararõyla ile Rize Valiliği’ne atan- dõ. Darbenin ardõndan, 12 Eylül 1980-25 Ekim 1980 tarihleri ara- sõnda valilik görevinin yanõnda Ri- ze Belediye Başkanlõğõ da yapan Aksu, 29 Ekim 1980-06 Şubat 1984’te merkeze çekildi. 1979 yõ- lõnda Ankara Valiliği’ne atanan diğer bir isim olan Vecdi Gönül ise, 1981’de YÖK Kurucu Üyesi oluncaya kadar valilik görevini sürdürdü. Başsavcõvekilliği bu üç vekille ilgili fezleke hazõrlayarak, Adalet Bakanlõğõ aracõlõğõyla TBMM Başkanlõğõ’na göndere- cek. TBMM Genel Kurulu’nda yapõlacak oylama sonunda bu isimlerin dokunulmazlõklarõnõn kaldõrõlõp kaldõrõlmayacağõ karar- laştõrõlacak. AKP iktidarõ döne- mindeki yapõlacak olasõ bir oyla- mada, Aksu ile Gönül’ün yargõla- nõp yargõlanmayacağõna partili ar- kadaşlarõ karar verecek. YSK’NİNUYARISIMECLİS’ETAŞINDI CHP’den Arınç’a RTÜK sorusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Kõrklareli Milletvekili Turgut Dibek, YSK’nin referandum sürecindeki yayõnlarõn sağlõklõ bir şekilde izlenmediği gerekçesiyle RTÜK’e yaptõğõ uyarõyõ TBMM gündemine taşõdõ. Dibek, Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’a RTÜK yöneticileri hakkõnda soruş- turma açõlõp açõlmayacağõnõ sordu. CHP’li Dibek, Arõnç’õn yanõtlamasõ iste- miyle TBMM Başkanlõğõ’na sunduğu soru önergesinde, gazetemizin dünkü sayõsõnda yayõmlanan “YSK’den RTÜK’e yandaş- lık iması” başlõklõ haberi anõmsattõ. Dibek, Arõnç’tan şu sorulara yanõt istedi: “RTÜK’ün YSK’ye ilettiği seçim yasak- larını ihlal eden 20 televizyon kanalı hangileridir? Bunlara ne gibi yaptırım- lar uygulanmıştır? YSK’nin RTÜK’ten talep ettiği tüm kanallara ilişkin olumlu ya da olumuz tüm raporlar neden YSK’ye gönderilmemiştir? RTÜK hükü- metinize yakın kanalları, raporları gön- dermeyerek kollamakta mıdır?” EVRENİÇİNİDDİANAMEDÜZENLEMİŞTİ Meslekten atılan Kayasu avukat oldu İstanbul Haber Servisi- 12 Eylül 1980 darbesini düzenleyenler hakkõnda iddiana- me düzenlediği için ihraç edilen eski cum- huriyet savcõsõ Sacit Kayasu, hukuk müca- delesini kazandõ. Kadõköy, Altõyol’da büro açan Kayasu, İstanbul Barosu’na kayõtlõ olarak avukatlõğa başladõ. Kayasu, 28 Mart 2000 tarihinde, Adana cumhuriyet savcõsõ olarak görev yaparken, 1980 darbesini gerçekleştiren Kenan Ev- ren hakkõnda darbe yapmak suçundan id- dianame düzenledi. Açõğa alõndõktan sonra “görevi kötüye kullanmak”, “askeri kuv- vetleri tahkir ve tezyif” iddialarõyla yargõ- landõ. HSYK, 2000’de savcõlõktan uzaklaş- tõrõlan Kayasu’yu, 2003’te ihraç etti. AİHM, 2008 yõlõnda Kayasu’nun ifade öz- gürlüğü hakkõnõn engellenmesi nedeniyle Türkiye’yi 41 bin Avro tazminata mahkûm etti. 11 yõl sonra adliye koridorlarõna döne- cek. Kayasu, aslõnda savcõlõk yapmak iste- diğini, HSYK’den yanõt gelmeyince avu- katlõk yapmaya karar verdiğini söyledi.