Katalog

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun referandumda oy kullanamamasıyla ilgili tartışma sürüyor. İsmail Ağkeğpeğlioğlu isimli vatandaşın dün ortaya attığı iddia tartışmaya yeni bir boyut getirdi. Ağkeğpeğlioğlu, “Kemal Bey’in referandumda oy kullanamayacağını biz de haber almıştık. Kendisine telefon edip, ‘Bendeniz mükerrer, yani birden çok oy kullanma konusunda uzman bir vatandaşım. Oy kullanamayacağınızı duydum. Arzu buyursanız, ben sizin yerinize de oy kullanayım’ teklifinde bulundum. Ama istemedi” diye konuştu. Türkiye’yi, yeni bir referandum bekliyor: Cumhurbaşkanlığı seçimi. Bu referandum- da Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlı- ğına aday olması bekleniyor. Türkiye’nin bir sonraki seçimi Recep Tay- yip Erdoğan’ın referandumu (RTErandum) olacak. CMYB C M Y B CMYB C M Y B Bir araştırmaya göre Türkiye’de ya- şayanların üçte biri uykusuzluk çekiyor. Kalan üçte ikinin bütün bu şartlarda nasıl uyuyabildi- ğiyse halen araştırılıyor. Üçte biri uyuyamıyor Sağlık Bakanlığı, sağlık kurumlarındaki çalışma saatlerine ilişkin yeni bir genelge yayımladı. Buna göre, öğle arası saat 12-13 arasında olacak. Yeni genelgeye göre, ameliyatta hastaların içinde bir şeyler unutulması 10-12, acile gelen hastaların yer yok diye geri gönderilmesi 13-14, tedavi ücretini ödeyemeyen hastaların rehin alınması da 15-16 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Sağlıkta yeni mesai Ekonomik krizi öngören ‘kahin’ iktisatçı Nouriel Roubini’nin, Türkiye’ye yönelik “cari açığınız çok büyük ve istikrarlı olmayan şekilde finanse ediliyor” uyarısına Aynalı Mualla’dan yanıt geldi. ‘Hayat mektebi mezunu’ Aynalı Mualla, “Cari açığımızın büyüklüğü ona mı kalmış? Kaç yılın cari açığı, elbette büyük olacak. Her büyüklükteki cari açığı finanse edecek büyüklükte bir finansman bulunur. İstikrarlı olması da şart değil. Kimi finansman erken gelir, kimi finansman uzun sürer. Önemli olan finansman karşılığında verecek bir şeyiniz olmasıdır. O da bizim hükümetimizde var mı, var” diye konuştu. Bu yıl polis teşkilatına 10 bin yeni polis alınacağı açıklandı. Başvurular, “Hocaefendi, Pennsylvania-ABD” adresine yapılacak. Taraf Gazetesi yöneticilerinden Yasemin Çongar’õn ABD’nin kõyõ eyaletlerindeki liberal çoğunlukla kõyaslayõp “tuzlu su muhafazakarõ” adõnõ taktõğõ, Türkiye sahillerinde yaşayõp da referandumda hayõr oyu verenlere yönelik eleştirilerinin liberal alemde yarattõğõ sevinç tsunamileri medyanõn entelektüel kõyõlarõnõ dövmeye devam ediyor. Kadõköy’de kõyõya kõsa bir mesafede bulunan ve liberalizmin kaleleri arasõnda yer alan Taraf Gazetesi’nin terasõndaki Balzac Cafe’de Kullanõlmõş Sudan Arõtõlmõş Liberaller Derneği, Saf Su Liberalleri, Hudson Nehri Suyunda Vaftiz Edilmiş Prens Sabahattinist Türk Liberalleri Konfederasyonu ve Boston Çay Partisi Kadar Devrimci Liberaller Platformu organizasyonunda düzenlenen “Tuzlu Su Muhafazakarlarõna Bin Lanet Partisi”nde Çongar’a bir bardak BP tarafõndan kirletilmiş Meksika Körfezi suyu sunulmasõ şakasõ kahkahalara yol açtõ. Türk liberalizminin yaşayan en büyük teorisyenlerinden Taha Akyol’un gönderdiği Başbakan Erdoğan’a ait içip yarõm bõrakõlmõş bir şişe imzalõ ve okunmuş suyu hediye almaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Çongar partiye katõlanlara servis edilen, “İzmir tuzlu su muhafazakarlarõndan hazõrlanmõş özel lakerdayõ” meslekdaşõ Ahmet Altan ile paylaştõ. Kutlamalar Adam Smith ve Karl Popper’õn sevdiği şarkõlarõn çalõnmasõyla sona erdi. Terör örgütünün Ramazan ve referandum sürecinde ge- çerli olmak üzere aldõğõ ‘eylemsizlik’ kararõnõn süresi 20 Eylül’de doluyor. Cumertesi sürenin dol- masõna 2 gün kala, herkesin merak et- tiği “20 Eylül’den sonra ne ola- cak?” sorusunun yanõtõnõ ortaya çõ- kardõ: Eylemsizlik kararõ ve ortamõ, 20 Eylül’den sonra da aynen devam edecek! Cumertesi’ye bilgi veren kay- naklar, “Hatta eylemsizliğin kalõ- cõ biçimde sonsuza kadar devam et- mesi yönünde çok güçlü bir eğilim var. Terör örgütünün ilk saldõrõ- sõnõ gerçekleştirdiği 1984’ten bu yana geçen 26 yõlda askeri ön- lemler dõşõnda sergilenegelen ey- lemsizlik bunun en inandõrõcõ kanõ- tõ olarak ortada” ifadesini kullandõ. (Cumertesi’nin notu: Yukarõda, “20 Eylül’den sonra da sorunun çözümü noktasõnda eylemsizliğini sürdürecek olan” taraf terör örgütü değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Yanlõş anlaşõlmasõn.) Bu arada, İngiltere Kraliyet Uluslararasõ İlişkiler Ens- titüsü Chatham Hause’un son raporunda, “Türkiye Cum- huriyeti Devleti’nin gizli ve büyük bir kurnazlõk içinde uyguladõğõ sürekli eylemsizlik kararõyla, sonunda karşõ tarafõ çõldõrtmayõ ve böylelikle alt etmeyi planladõğõ” id- dia edildi. Referandumdan sonra gündeme gelen yeni anayasa çerçevesinde, baş- kanlık sistemi de bir kez daha tartışmaya açıldı. Başkanlık sisteminin dün- yanın farklı ülkelerinde uygulanan farklı modelleri var. İşte bunlardan dördü: Başkanlık: Amerikan modeli. Sistem, baş- kan ile Kongre arasındaki dengeler üzerine ku- rulu. Yarı Başkanlık: Fransız modeli. Sistem, cumhurbaşkanı ile başbakan (hükümet) ve parlamento arasındaki dengelere dayanı- yor. Yarım Baş Ayıkla:Hem parla- manter sisteme hem de sınırsız yetkilerle donatılmış bir başkana sahip ülkelerde ortaya çıkan karmaşık model. Adını, doğası ça- tışmalı sistemin ortaya çıkması en- gellenemeyen sorunlarını ayıklama mecburiyetinden alıyor. Olası Türk modeli olarak da anılıyor. Ayıkla Pirincin Taşını: Bu sis- tem iki taraftan birinden vazge- çilmesi; ya taşın (başkan) lazerle kırdırılması ya da pirinçten (par- lamenterler) yapılan pilavın başkan ta- rafından gövdeye indirilmesi halinde düzlüğe çıkabiliyor. Kısaca, “Burhan bey, çalışmaya başla, ayıkla pirinci ta- şını!” tipi başkanlık olarak da biliniyor. “Cumhurbaşkanlığı süresi 5 yıl mı, 7 yıl mı olacak?”, “Cumhur- başkanlığına Gül mü devam edecek, Erdoğan mı adaylığını koyacak?” soruları yanıt bekle- meye devam ederken, AKP Milletvekili Bedir Balkondemi- ri’nin ilginç önerisi siyaset dün- yasına bomba gibi düştü. “Birlik ve beraberlik adına” ha- reket ettiğini belirten Balkondemiri, “Sayın Gül ve sayın Erdoğan’ın bir- likte Türkiye’ye Eşcumhurbaşkanı olmalarını öneriyorum. Sayın Erdoğan zaten BOP Eşbaşkanı olarak bu nok- tada tecrübe sahibi. Sayın Gül de, sa- yın Erdoğan’la nasıl uyum içinde ça- lıştığını, 3 yılda hükümetin hiçbir ic- raatını veto etmeyerek gösterdi. Tek maddelik bir anayasa değişikliğiyle bu iş hallolur. Gerisi de çift kişilik bir kol- tuğa bakar” dedi. Terörist Öcalan’ın daha önce “Kürt sorununun çözümü için devreye girmesini önerdiği” Finlandiya eski cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari başkanlığındaki Bağımsız Türkiye Komisyonu’nun Diyarbakır’da Belediye Başkanı Osman Baydemir, Demokratik Toplum Kongresi’nden Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, ardından İstanbul’da Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül’le basına kapalı, içeriği hakkında bilgi verilmeyen görüşmeler yapması tepkilere yol açtı. “İçişlerimize müdahale mi ediliyor? Nedir bu arabuluculuk pozları? Aracısız satış devri bitti de aracılı satışlara mı başlandı? Akil adamlar Türkiye’de cirit atarken, bizim sakil adamlar nerede?” itirazları nedeniyle ‘akil adamlar’ın başkanı Ahtisaari, “Kürt meselesi için gelmediklerini, arabuluculuk yakıştırmasından da çok rahatsız olduklarını” söyledi. Dışışleri Bakanı Davutoğlu da ortalığı yatıştırmak üzere devreye girdi ve Ahtisaari ile görüşmesinden sonra bir açıklama yaparak, “Bizim iç meselelerimiz için arabuluculuk gibi bir kuruma hiçbir zaman ihtiyacımız olmadı, olamaz. Bunu kabul etmemiz de söz konusu olamaz” dedi. Ancak bu açıklamayla da yetinmeyecekler dikkate alınarak, Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül arasında yaşanan telefon trafiğinin ardından daha radikal bir karar alındı. Ve Dışişleri Bakanlığı kepenk indirdi. Dün uygulanan bir günlük sembolik kepenk indirme eylemi nedeniyle, Ankara’da bakanlığı da ziyaret etmek isteyen Ahtisaari kapıda kaldı. Ahtisaari’nin arka kapıdan içeri alındığı yönündeki iddialar Dışişleri’nce yalanlandı. Dõşişleri zorla kepenk kapattõDõşişleri zorla kepenk kapattõ!Dõşişleri zorla kepenk kapattõ!Dõşişleri zorla kepenk kapattõ!Dõşişleri zorla kepenk kapattõ!Dõşişleri zorla kepenk kapattõ!Dõşişleri zorla kepenk kapattõ! “20 Eylül’den sonra ne olacak?” Eylemsizlik devam edecek Eşcumhurbaşkanları Acep Şuayyip Kelsoğan KÜÇÜK ARGO SÖZLÜĞÜ İki günlük gelin niye ağrıyor belin: Bir başbakanın hızına ayak uydu- ramayan bürokrat için edilen si- tem. İstanbul’un Fethi: Kadrolaşma. Kağıt havlu: Muhalif gazete. Karrın ağrısı: Kamer Genç. Kemmallabileme: Kemal Unakı- tan tarzı kazanç elde etme. Kerhane avlusu: Kamusal alan. Kız donu: Çok temiz ve parlak şeyler için kullanılan bir tabir. “ABD Başkanı’ndan öyle bir des- tek aldık ki, tıpkı kız donu.” Küfeyi devirmek: İşadamı bir arka- daşın teknesiyle denize açılıp birkaç günlüğüne ortadan kay- bolmak, dinlenmeye çekil- mek. Laf salatası: Ulusa Sesleniş. Laik öldüren: İçki yasağı. Mecburi hizmet: Anıtkabir ziyare- ti. Miting manyağı olmak: Muhalefet mitingleri yüzünden duyulan ra- hatsızlık. Organ nakli: Milletvekili transfe- ri. Ölüsü kandilli: Protestocu. Sarkozi-narkozi: AB üyelik süre- cinin uykuya yatması, bayılması durumu. Seçmen sirki: Ramazan çadırı. Sezeryan: Çankaya vetosu. Taksitli satış: Kıbrıs politikası. Temel atma: Elle tatmin. Ulan: Beyefendi. Uzun atlama: Bir-iki haftalık yurtdı- şı seyahat. Ülen: Majesteleri. Verkaç:Mecburiyet karşısında laik- lik mesajı vermek. Vitrin mankeni: Partiye alınan es- ki solcular. Yanık ampul: Seçim kaybetmiş il örgütü. Yieyt ülen: Hanımefendi. Zebani yatağı: Ankara. RTErandum Lakerda partisi 10 bin yeni polis Ahtisaari’yi Dışişleri’nde indirilmiş kepenkler ve asma kilitler karşıladı. Kılıçdaroğlu’na smail Ağkeğpeğlioğlu ‘nun teklifi şaşkınlık yarattı. Tayyip başkan! Türkiye?..Tayyip başkan! Türkiye?..Tayyip başkan! Türkiye?..Tayyip başkan! Türkiye?..Tayyip başkan! Türkiye?.. Roubini’ye Aynalı Mualla’dan yanıt Kılıçdaroğlu’na mükerrer teklif Özel Haber