19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Yenilginin Anatomisi Kılıçdaroğlu Brüksel ve Almanya yolcusuymuş. Avrupa’ya, Erdoğan’ın kampanyada gözler önüne serdiği “soy-sop yaklaşımlarını, demokrasi anlayışını” anlatacakmış... Batı’da “Better late than never!” diye bir söz vardır; “Geç olması, hiç olmamasına yeğdir” anlamına gelir... CHP Genel Başkanı’nın, referandum yenilgisinin ardından yapmayı düşündüğü Brüksel çıkarması için, söylenebilecek tek şey bu... Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığa gelir gelmez yapması gereken iki şey vardı: 1. Modern, ses getirecek bir kampanya stratejisi belirlemek, 2. Avrupa’ya derhal “CHP’deki değişime” dair yeni bir “siyasi kartvizit” sunmak... Sondan başlayacak olursak... “Bırak Allah aşkına! Avrupa, Türkiye’yi izlemiyor mu? Kılıçdaroğlu Avrupa’ya kendini anlatsa ne olur, anlatmasa ne olur?” diyenler olacaktır... Kazın ayağı öyle değil. Türkiye dünyadan yalıtılmış bir boşluk içinde yaşamıyor. CHP gibi “iktidara talip” bir ana muhalefet partisinin başına gelen birinin de “Bana ne dünyadan!” demek lüksü yok. Kılıçdaroğlu bunun bilincinde olduğu için zaten Brüksel’e gidiyor. Ama biraz geç! Bu hamleyi bundan bir-bir buçuk ay önce yapacak; CHP’nin AKP karşısında “vizyon, plan, program sahibi” bir parti olduğunu/olabileceğini; Avrupalı siyasetçilere anlatmayı becerecekti... ‘Evet’ler çok önceden kazandı! Bu yapılmadığından, Brüksel ve giderek Avrupa kamuoyu; tümüyle “AKP borazanları” elinde kalmış ve yalnız onlar etrafında şartlanmıştır. Bunun ilk ve en çarpıcı sinyalini; kampanyanın başında, Avrupa Parlamentosu Sosyal Demokrat Grup Başkan Yardımcısı Hannes Swoboda’nın “anayasa paketi değişikliğine” verdiği sürpriz destekle aldık... AB çevrelerinden daha sonra, Swoboda’nın çıkışına benzer sayısız demeç geldi. Ve yalnız AB çevreleri değil, Avrupa medyasındaki yaygın söylem de tamamıyla AKP propagandası doğrultusunda; “askerlerin yaptığı ’82 anayasasını tarihe gömen yaşamsal referandum!” yapıldığı şeklindeydi ki bunun son örneğine referandum arifesinde BBC’nin Erdoğan söyleşisi vesilesiyle kaleme aldığım “Dezenformasyon..” başlıklı (11 Eylül tarihli) yazımda değindim. BBC bu referandumla Türkiye’de hem demokratlaşma yönünde fevkalade önemli bir adım atıldığı izlenimi yaratıyor, hem Başbakan Erdoğan’ın ağzından muhalefete (kartları tersyüz etmek suretiyle!); “Muhalefet dezenformasyon ve kara propaganda yapıyor!” mesajıyla yükleniyordu. “Evet” oyu başka deyişle; Edirne’nin beri yanında, sandıklar açılmadan önce zafer kazanmış; “Hayır!”lar sahipsiz bırakılmıştı. Dahası yaratılan algı kirlenmesi nedeniyle “Hayır”ların meramını bundan böyle dünyaya anlatmak neredeyse imkânsızlaşmıştı. Bunun olası nedenini Erol Manisalı, dünkü sütununda, “İslamcılara” oynayan Batı’nın, Türkiye’de “ortak değiştirdiğini” anlatarak irdeliyor. Evet bu doğrudur. Ancak bunun karşılığında ne yapılacak/ne yapılmalı? Soru bu. Şimdiye dek yapıldığı üzere meydan hepten AKP’ye mi bırakılacaktır? Avrupa’nın “siyasi” tercihi; Türkiye’de “yeni ortak” olarak AKP’yi seçmek olsa da; bunun yanında hesaba katılması gereken bir “Avrupa kamuoyu” var... Avrupa/Batı “kamuoyları”, şimdiye dek olduğu gibi, böyle “Saldım çayıra, mevlam kayıra” misali... AKP baronları ile “cemaat” eline mi bırakılacak? Brüksel’den bir dostum örneğin; Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu çalışanlarının bundan böyle tek bilgi kaynağının, İngilizce çıkan “Today’s Zaman” gazetesi olduğunu belirtiyor. Türkiye’den gelen bilgileri Avrupa, artık yalnız “tek kanaldan” ve “tek yanlı” alıyor. Tavırlar, AKP/cemaat görüşleri doğrultusunda oluşuyor ve yoğruluyor. Söylemeye çalıştığım o ki; CHP bu kamuoyu/propaganda alanını bugüne dek gamsızca boşladı. Bugünün dünyasında, bu boşluklarla Kılıçdaroğlu veya herhangi bir başka CHP liderinin ileri hamle yapmasına olanak yok. Strateji yoksunluğu İçe dönüklüğün yanı sıra; pazar gecesi yaşanan yürek burkucu yenilginin belirleyici nedeni; stratejiden yoksun, el yordamıyla sürdürülen bir kampanya oldu. Kılıçdaroğlu yeniydi; zamanı olmadı... filan bunlar bahane. Önemli olan sonuçtur. Sonuç ortada. Kılıçdaroğlu’nun ilk yapması gereken şey, “havuz problemlerine” dalacağına, birinci sınıf bir reklam ve Pi-Ar ekibiyle yan yana gelip; akılda kalan bir slogan ve strateji geliştirmekti... 20 yıl öncesinde SHP için hazırlanan o “sıkılmış limon” reklamını hatırlayın... CHP’nin günlerce konuşulan.. böyle çok güçlü bir imaj, bir simge, vurucu bir mesaja ihtiyacı varken; sıradan ve soyut “Doğrusu Hayır!” sloganından öte kampanyaya bir renk ve medyatik ivme katılamadı... Medyatik “artı” yaratılamadığı gibi referandum içeriği ve sonuçları da seçmene anlatılamadı. Siyasi mücadele aracı olarak kullanılabilen; internet, twitter, “web”in olanakları, genç bir ekiple etkili biçimde devreye sokulabilecekken bunlardan yararlanılmadı. Sandığa giden her 100 kişiden 90’ı, araştırmalara göre, paket ve “oylanacak maddelerin” içeriğinden habersizdi... İçeriğin ne olduğunu döne döne anlatmak öncelikle CHP’ye düşerdi. Bunların hiçbiri yapılmamışken; alınan “yüzde 42” bile mucize! Perşembeye bu “mucizeden” devam... [email protected] 14 EYLÜL 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] CMYB C M Y B Sarrazin ihraç ediliyor BERLİN (AA) - Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Yönetim Kurulu, Müslüman göçmenlere yönelik sözleriyle ülke gündemine oturan Thilo Sarrazin’i partiden ihraç etme sürecini başlatma kararõ aldõ. SPD Genel Merkezi’nde yapõlan toplantõda, Sarrazin’in partiden ihraç istemiyle parti disiplin kuruluna verilmesi konusunda yapõlan oylamada sadece bir kişinin çekimser kaldõğõ belirtildi. Öte yandan, Bild am Sonntag gazetesinde geçen günlerde yayõmlanan ankette, Almanlarõn yüzde 53’ünün Sarrazin’in partiden ihraç edilmesini istemediği sonucu çõkmõştõ. Sarrazin, “Almanya Kendini Yok Ediyor” kitabõndaki göçmen karşõtõ ifadeleri nedeniyle Almanya Merkez Bankasõ Yönetim Kurulu’ndan da istifa etmek zorunda kalmõştõ. Sınır dışı değil akraba ziyareti SOFYA (AA) - Fransa’nõn Bulgaristan Büyükelçisi Etienne de Poncins, Fransa’nõn, Romanlarõ sõnõr dõşõ etmediğini sadece yasalarõ çiğneyen Romanlarõ akrabalarõna doğru yönlendirdiğini söyledi. Bulgaristan Ulusal Televizyonu’na konuşan De Poncins, Bulgarlarõn da diğer tüm AB vatandaşlarõ gibi serbest dolaşõm hakkõna sahip olduklarõnõ, ancak daha uzun süreli bir ikamet söz konusu olduğunda belirli koşullara uymalarõnõn gerektiğini belirtti. Büyükelçi De Poncins, ülkesindeki Romanlarõ akrabalarõnõn yanõna yolladõğõnõ, “cömert davranarak, onlara para da verdiğini” vurguladõ. De Poncins ayrõca, “Bulgaristan’da birkaç Roman mahallesini ziyaret ettim ve oradaki yaşam koşullarõnõn çok kötü olduğunu gördüm” dedi. Referandumdan memnun olan Avrupa Birliği yetkilileri, toplumsal uzlaşõ çağrõsõ yaptõ AB: Reformlar sürmeli ÇİMEN TURUNÇ BATURALP BRÜKSEL - AB yetkilileri, “doğru yönde atılmış bir adım” olarak nite- lendirdiği anayasa paketinin kabul edi- lişini yeni reformlarõn izlemesi gerek- tiğini vurguladõ. AB Komisyonu, deği- şikliklerin hazõrlanõş sürecinde top- lumsal uzlaşõ sağlanmasõnõ istedi. AB Komisyonu’nun genişlemeden so- rumlu üyesi Stefan Füle, sonucu mem- nuniyetle karşõladõklarõnõ belirterek “Bu reformlar(...) katılım kriterlerine tam olarak uyum sağlamak adına Türkiye’nin gösterdiği çabalar açı- sından doğru yönde atılmış bir adım- dır” dedi. Reformlarõn esas etkisinin uy- gulamalara bağlõ olacağõnõn altõnõ çizen Füle şu uyarõlarda bulundu: “Bir dizi yasal düzenleme gereke- cektir ve biz onların hazırlanışını çok yakından izleyeceğiz. Aynı za- manda, Türk hükümetini mümkün olan en üst derecede şeffaflık içinde olması ve yürürlüğe girecek bu ya- saların içeriğine ilişkin olarak diya- log ruhu içinde hareket etmesi için teşvik ediyoruz.” Füle, bundan sonraki anayasa değişikliklerinin kapsamlõ gö- rüş alõşverişi yoluyla ve siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşlarõyla uzlaşõ ha- linde hazõrlanmasõ dileğinde bulundu. Toplumsal uzlaşı çağrısı Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanõ Jerzy Buzek de yazõlõ açõklamasõnda şöyle dedi: “Referandum sonucu Tür- kiye’yi AB hedefine bir adım daha yaklaştırmıştır ama bu reformu da- ha fazlası izlemelidir. Bu anayasal de- ğişikliklerin yürürlüğe girmesinden sonra sivil toplum, farklı siyasi par- tiler ve etnik azınlıklarla geniş istişare içinde daha derin reformların yü- rürlüğe konması gerekmektedir. Ana- yasaların parti politikalarını aşması gerekir, sadece çoğunluk iktidarının yansıması olamazlar.” Türkiye-AB Karma Parlamento Ko- misyonu Eşbaşkanõ Helen Flautre ise bundan sonra yapõlacak anayasal re- formlarda, bütün siyasi ve sivil aktörlerin sürece katõlmasõnõ isteyerek hükümetin bugüne kadar bu konuda “inandırıcı ol- madığını” vurguladõ. Rusya’nın başkenti Moskova’da dün hü- kümet karşıtı gösteri düzenleyen muhalifler, polisin sert müdahalesiyle karşılaştı. Yaklaşık 50 kişilik grup yüzlerce polis ve çok sayıda askeri araç tarafından ablukaya alındı ve 30 gösterici gözaltına alındı. Ancak 20 da- kika kadar gösteri yapabilen protestocular, Başbakan Vladimir Putin ve Moskova Belediye Başkanı Yuri Lujkov aleyhinde sloganlar attı. (Fotoğraf:AP) Kutuplaşma artacakDış Haberler Servisi - Re- ferandumdan “evet” çõkmasõ- nõ değerlendiren dünya basõnõ 2011’deki seçimler öncesinde laiklik ve AKP yanlõlarõ ara- sõndaki kutuplaşmanõn keskin- leşeceği yorumunu yapõyor. BBC, sonucun AB ve ABD tarafõndan olumlu karşõlandõğõnõ belirttiği haberinde, AKP’nin seçimler öncesinde üstünlük kazadõğõna değindi. Bir seçmen tarafõndan dile getirilen, “Pa- ketin içinde birçok olumlu madde yanında, demokrasi karşıtı amaçlar için kullanı- labilecek unsurlar olduğu” şi- kâyetini aktaran BBC şu yoru- mu yaptõ: “İktidarın dini gün- demi olduğu şüphesinin yük- sek olduğu batı kentlerinde- yüksek ‘hayõr’ oyu çıktı.” New York Times; sonu- cun, gelecek yõl yapõlacak se- çimi AKP’nin kazanma şansõ- nõ arttõrõrken ülkedeki keskin ideolojik kutuplaşmayõ arttõr- dõğõna işaret etti. Gazete ayrõ- ca Batõlõ diplomatlara dayana- rak, “Erdoğan’ın Müslüman ülkeleri hedef alan bir dış po- litika izlemek için daha fazla cesaret alacağını” belirtti. Washington Post, ha- berinde halkõn yarõsõnõn paket içindeki tek bir maddeyi dahi bilmediğine dikkat çekti. Los Angeles Times, “hayır” diyen Avrupai Ege ve Akdeniz kentleri ile “evet”in yoğunlaştõğõ bölgelerin bölün- müşlük tablosu meydana ge- tirdiğine yer verdi. Independent sonuçla bir- likte ülkenin “Avrupa tipi bir demokrasiye doğru adım ata- cağını” iddia etti. ‘Atatürk’ten sonra en güçlü lider olacak’ Haaretz, Erdoğan’õn 2011 genel seçimlerinden de zaferle çõkmasõ halinde, Mustafa Ke- mal Atatürk’ten sonra en güç- lü Türk siyasi lider haline ge- leceğine işaret ederek, “İsra- il’de sevilmese bile sürekli kazanan liderin Türkiye’yi bir İslam devletine dönüştü- receği korkularının temelsiz olduğu” savunuldu. Yediot Ahronot’un ha- berinde ise Türkiye’deki Ya- hudilerin “AKP’nin laikliği ortadan kaldıracağından en- dişe ettiği” vurgulandõ. Almanya sonuçtan memnun OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT - Anayasa referandumu sonucu, Alman medya ve siyaset dünya- sõnda “sevinçle” karşõlandõ. Radyo ve televizyonlar, gelişmeleri anõnda izleyici- lerine duyururken Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan’õn demokrasi yolunda önem- li bir başarõ elde ettiğine dikkat çekti. Gazeteler de referandum sonucunu ge- nelde destekleyen haber ve yorumlara yer verdi. Bazõ haberlerde ise “Erdoğan’a yö- nelik kuşkular olduğu” yolunda yorum- lar yer aldõ. “Der Spiegel”, internet site- sinde Erdoğan’õn önemli bir başarõ ka- zandõğõnõ vurguladõ. Alman Dõşişleri Ba- kanõ Guido Westerwelle’nin “Referan- dumun sonucu Türkiye’nin yönünün Avrupa’ya doğru olduğunu gösterdi” sözleri de medyada geniş yer buldu. Westerwelle, Avrupa yolunda doğru adõmlar atan Türkiye’ye AB kapõlarõnõn ka- patõlamayacağõnõ ve Ankara’nõn incitil- mesinin doğru olmadõğõnõ bir kez daha vur- guladõ. FDP’li bakanõn bu tavrõnõn, Ber- lin’de özellikle CDU ve CSU gibi Hõris- tiyan Demokrat kaolisyon ortaklarõnõ ra- hatsõz ettiği gözlendi. Bölünmüş Türkiye Sol eğilimli Franfkurter Rundschau, referandum sonucunu “demokrasinin zaferi” olarak değerlendirirken sağ eği- limli die Welt, “Referandum bölünmüş bir Türkiye’yi açığa çıkardı” başlõğõ- nõ kullandõ. Liberal sol eğilimli Tageszeitung da sonuçlarõ “Türkiye askerden kurtu- luyor” başlõğõyla verdi. Göstericiden çok polis vardõ T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞI’NDAN DUYURU YURTDIŞINA LİSANSÜSTÜ ÖĞRENİM GÖRMEK ÜZERE GÖNDERİLECEK ADAYLARI SEÇME VE YERLEŞTİRME (YLSY) İŞLEMİNE BAŞVURACAK ADAYLARIN DİKKATİNE 2010 yõlõnda 1416 Sayõlõ Kanun kapsamõnda yurtdõşõna lisansüstü öğrenim görmek amacõyla gönderilecek öğrencilerin yerleştirme işlem- leri için hazõrlanan 2010-YLSY Kõlavuzu, ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden 20 Eylül 2010 tarihinden itibaren yayõm- lanacaktõr. Yurtdõşõnda lisansüstü öğrenimi görmek üzere YLSY’ye başvuracak adaylar, başvurularõnõ 20-27 Eylül 2010 tarihleri arasõnda ÖSYM’nin internet adresinden yapacaklardõr. Adaylarõn, yerleştirme işlemine alõnabilmeleri için, yerleştirme ücretini ilgili banka şubesine ya- tõrmõş, başvuru ve tercih işlemlerini elektronik ortamda yapmõş olmalarõ gerekmektedir. ÖSYM BAŞKANLIĞI Basõn: 61350 Nüfus cüzdanõmõ kaybettim. Hükümsüzdür. ZUHAL YAYLA DIŞ BASINDA ORTAK YORUM: ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD yönetimi, referandum konu- sunda Türk halkõnõn tercihine saygõ duyduklarõnõ ve AKP’nin yapacağõ reformlarla demokrasi ve insan hak- larõnõ ilerletmesini umduklarõnõ açõkladõ. ABD Dõşişleri Bakanlõğõ sözcüsü Philip Crowley “Bu Türk halkının canlı demokrasisinin geleceği üzerin- de güçlü bir sese sahip olması için bir fırsattı” dedi. Bir gazetecinin AKP’nin anayasa değişikliğiyle yargõyõ da kontrol altõna almak istediğine yönelik yorumu üzerine Crowley, “Bu, demokaratik kurumlar üzerinde daha sivil bir denetime gitmek için Türk halkının güçlü ve kararlı oyuydu” diye konuştu. Crowley, “Umarız hü- kümet bu yetkiyi Türkiye’de demokratik süreci ve in- san haklarını derinleştirmek için kullanır” dedi. AKP’nin gizli İslamcõ bir gündemi olup olmadõğõ so- rusuna Crowley, Türkiye’de “Tarihi güçlerin yarıştığı- nı” bildiklerini ancak ülkenin geleceğiyle ilgili Türklerin çok güçlü bir biçimde sözünü söylediği yanõtõnõ verdi. ‘AKP YETKİSİNİ DEMOKRASİ İÇİN KULLANMALI’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle