28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada yedi mi ne kadar yıl kalacağını bilemediği için belirsizlikten yakınıyor. Bakû yollarında cımbızla seçtiği gazetecilere yakınıyor: “Bir an önce belirsizliğin ortadan kaldırılması gerekir” diyor. Görev süresini saptayacak olan Yüksek Seçim Kurulu’nda herhalde henüz sırası gelmedi, Cumhurbaşkanlığı süresi bir beklesin bakalım diyor. Çankaya’daki AKP’liyi rahatlatacak kararı bir türlü veremiyor. Ama başta ağabeyi Bülent Arınç, kardeşi RTE; görev süresinin beş yıl olduğuna çoktan karar verdiler ve de ilan ettiler. Fakat yanıtsız bir soru gündemde: Çankaya’daki görev süresinin beş mi yedi yıl mı olduğunu değer verdiği hukukçularına neden inceletmiyor acaba? Süre beş yıl diyeceklerinden mi korkuyor? 2012 yılında beş yıldır süren görkemli görev, buyurunuz Çankaya’dan aşağıya diyen kararla sona erdirilirse... yukarıdaki AKP’li hayli ısındığı koltuğu, Hayrünnisa Hanım ‘first lady’liği bırakacak... lakin ne cumhurbaşkanı ne milletvekili artık... genç yaşta ne yapacak? Emekli hayatı mı yaşayacaklar? Buyurun devlet içinde yeni bir belirsizliğe!.. 2012’de partisi yeniden Cumhurbaşkanlığı’na aday göstermezse... gösterdi diyelim, bu kez halkımız nihayet Köşk’te dindar bir cumhurbaşkanının türbanlı eşiyle yeniden Köşk’e çıkmamasına karar verir de seçmezse... Ya da gitsin bir türbanlı eşi olan, gelsin türbanlı eşli RTE derse... Çankaya’daki AKP’linin geleceği belirsiz. Bir Cumhurbaşkanı gibi konuşuyor. Çanak izlenimi veren bir soru yöneliyor uçağında. Terörle uğraşan -örneğin İngiltere İrlanda gibi- kimi ülkelerin aracılarla terör örgütüyle temasa geçtikleri söyleniyor ve bizde ne yapıldığı soruluyor. -Beraberindeki gazetecilerin yalancısıyım- Çankaya’daki her sözcüğü seçerek, her sözcüğün altını çizerek diyor ki: “Terörle mücadelede devlet her türlü yöntemi devreye koyar. Tabii terör örgütüyle masaya oturulmaz. Ama devletin çeşitli kurumları vardır. Devlet ne yapacağını bilir. Doğru olanı yapar.” Bilinen bir gerçeği sanki bilinmiyormuş gibi söyleyerek, -kim ne derse desin- tam bir devlet adamı gibi konuşuyor. Gazeteci sormuyor ama Prof. Ümit Özdağ bir TV’de devlet kurumlarınca örgütle de Öcalan ile de görüşüldüğünün zaten bilindiğini açıklayıveriyor. MİT Müsteşarı’nın temasları, dağdan indirme planları vs.. biliniyor. Çankaya’dakinin gizlenen bir gerçeği açıklıyormuş gibi konuşması ancak refakatçi yazarın “Gül’den önemli mesajlar” diye yazmasına olanak sağlıyor. Tabii refakatindeki gazeteciler konuyu daha açmaya girişmiyorlar. “Devletin çeşitli kurumlarının PKK ile temasından olumlu sonuçlar çıktı mı? Örneğin PKK’nin ateşkes kararı böyle bir görüşmenin sonucu mudur” diye sormak zahmetine katlanmıyorlar. Çankaya’dakinin önemli ama bilinenlere yenilik getirmeyen açıklamaları aynı gece TV’lerin başlıca konusu... Türkiye’nin derdi şu artık: Görüşmeye “Apo mu PKK mi muhatap olmalı”? Bu soruya yanıt arıyor aydınlarımız, siyaset adamlarımız, kimi gazeteciler... TV ekranlarının değişmezleri Kürt milliyetçileri demokratik çözümün anahtarını yineliyorlar: Kürtlere anayasal vatandaşlık - anadilde eğitim - özerk (demokratik) bölgeler. Bu koşulların, özerkliğin arkası bağımsızlık mı? Soran yok! Son dayatmaları; ateş kesti ise PKK, asker de ateş kesmeli! Dağda teröristler gezerken askerin kışlasına çekilmesi devlet anlayışıyla ne ölçüde özdeşleşiyor?.. Soran yok! Kapılmış gidiyor Türkiye Kürt rüzgârına, ama nereye?.. Bu konudaki belirsizlik hayırlara vesile olur mu acaba? SAYFA 18 AĞUSTOS 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 18 Ağustos Oslo Y 18 Helsinki Y 21 Stockholm Y 22 Londra Y 19 AmsterdamY 19 Brüksel Y 16 Paris Y 20 Bonn Y 21 Münih Y 25 Berlin Y 23 Budapeşte PB 25 Madrid Y 23 Viyana Y 25 Belgrad A 27 Sofya A 28 Roma A 26 Atina A 35 Zürih Y 22 Moskova PB 31 Aşkabat A 34 Taşkent A 34 Bakû A 33 Bişkek A 30 Tiflis Y 35 Kahire A 36 Şam A 40 İstanbul A 34 Edirne A 37 Kocaeli A 37 Çanakkale A 36 İzmir A 36 Manisa A 39 Denizli A 39 Zonguldak A 30 Sinop A 32 Samsun A 31 Trabzon Y 31 Giresun A 30 Ankara A 37 Eskişehir A 33 Konya A 36 Sıvas A 32 Antalya A 34 Adana A 36 Mersin A 35 Diyarbakır A 40 Şanlıurfa A 41 Mardin A 37 Siirt A 39 Hakkâri A 33 Van A 30 Kars A 29 Ülkemizin ku- zey kesimleri par- çalı bulutlu, Trab- zon, Rize ve Art- vin çevreleri sa- ğanak ve gök gü- rültülü sağanak diğer yerler az bu- lutlu ve açık ge- çecek. Hava sı- caklığı mevsim normalerinin üze- rinde 6 ila 8 dere- ce üzerinde sey- retmeye devam edecek. ABD Dışişleri Bakanlığı’nda Bakan Clinton’un da katılımıyla yapılan Türkiye konulu iç değerlendirme toplantısının kamuoyuna duyurularak gerçekleşmesi, ABD Başmüfettişlik Bürosu’nun “Türkiye’de hem iç hem de dış politikada bir hareketlilik yaşandığı” şeklinde raporlar yazmasının bir anlamı var mı? Bu soruya, ABD yönetiminin işleyişini yakından bilen John Hopkins Üniversitesi İleri Uluslarası İlişkileri Okulu’nda (SAIS) Türkiye Masası Direktörü Svante Cornell’in yanıtı şöyle: “ABD devlet mekanizmasında Türkiye konusunda düğmeye basıldı, çarklar dönmeye başladı. Bunlar o çalan alarmın işaretleri” AKP hükümetinin 2002 yılında işbaşına gelmesinden bu yana, Türkiye, Avrupa ve Washinton’da bir grup insanın ısrarla bu partinin niyetleri hakkındaki şüphelerini dile getirdiğini ifade eden Cornell gelişmeleri, “AKP’nin İslamcı yüzü ve dış politikasındaki ağırlıklı motifin Ortadoğu’daki İslami hareketlerle dayanışma olduğu yönünde Türkiye ve Batı’da dile getirilen endişeler bu güne kadar Amerikan yönetiminde dinleyici bulmaz, üst düzeylere taşınmazdı. Ne zaman ki BM’deki İran oylamasında Türkiye ‘hayır’ oyu kullandı ve ardından da Mavi Marmara gemisine düzenlenen baskın sonrasında İsrail ile bu kriz ortaya çıktı, tablo değişti. Artık ‘Türkiye ve AKP’ tartışması ABD devlet yapılanmasında en tepeye ulaşmış durumda. Amerikan basınında her gün Türkiye hakkında 3-4 makale çıkması da Amerikan yönetimini dikkatinin buraya odaklandığının bir başka göstergesi. Yeni bir analiz yapmaya çalışıyorlar” diye yorumluyor. Hasar kontrol jestleri ABD başkentinde başlayan Türkiye tartışmasının sonucu belli mi? Cornell’e göre henüz bir kanaate varılmış değil. AKP de gidişatı görmüş olmalı ki son günlerde İran konusundaki söylemini yumuşatma, Batı’dan ve demokratik değerlerden kopmadığını gösterecek adımlar atma arayışına girdi. Yıllardır İran’daki rejimin insan hakları ihlalleri karşısında kafasını çevirmeyi tercih eden Ankara’nın bir anda taşlanarak öldürülmesine hükmedilen Sakine Aştiyani’nin affedilmesi için gizli diplomasi yürütmesi, Aştiyani’nin Türkiye’ye sığınan avukatını Tahran’a iade yerine Norveç’e göndermesi; Sümela’da Ortodoks ayinine izin vermesi gibi adımları Cornell, “hasar kontrol girişimleri” olarak görüyor. Ancak kendi deyişiyle “ABD başkentinde dönmeye başlayan çarkı durdurmaya bu sembolik jestler yetmeyecek.” Kongre’deki hava ABD Kongresi’nin 300’den fazla üyesinin birkaç gün içinde topladıkları imzalarla Başkan Obama’dan Türkiye’nin taleplerinin karşılanmaması yönünde çağrı yapmasını da Cornell, yukarıdaki tespitini destekleyen bir gelişme olarak sayıyor. Bu kadar çok Kongre üyesini aynı metin üzerinde birleştirmeyi başarabilecek tek gücün Musevi lobisi olduğunda tüm gözlemciler hem fikir. Amerika’da Türk görüşlerini savunmak için olağanüstü çaba harcayan Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi Başkanı Günay Evinç’in gözlemi de “İran çok değil ama İsrail konusundaki tutumdan Kongre felaket etkilendi. Kızgınlar, gücenmiş durumdalar. Ama Türkiye ile hayati çıkarları olduğunu bildikleri için reaksiyon da gösteremiyorlar” yönünde. Tek temennisi Kongre’deki bu kızgınlığın Ermeni tasarılarını destekleyici tarza bürünmemesi. Ankara’yı yaz sıcağına rağmen art arda ziyaret eden Kongre heyetlerinde de özellikle İsrail ile yaşanan krizin Türk-Amerikan ilişkilerinde derin izler bırakacağı, Ankara’nın ABD’den başta terörle mücadele olmak üzere bazı beklentilerinin karşılanmasını engelleyebileceği ve Washington’daki Türkiye aleyhtarlarının hareket alanını da genişleteceği görüşü hâkim. Görünen o ki bu günlerde Ankara’ya uğrayan herkesin bir numaralı gündem maddesi Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceği. ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER Türkiye - ABD ilişkilerinde sancılı dönem [email protected] ÖSYM’DEN KPSS YANITI ‘Bir kaşık suda fırtına koparılıyor’ MAHMUT LICALI ANKARA - Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanõ Prof. Dr. Ünal Yarı- mağan, Kamu Personeli ve Seçme Sõnavõ’nda (KPSS) kopya çekildiği ve netlerin yanlõş hesap- landõğõ iddialarõnõ “mutsuz insanların feryadı” olarak nitelendirirken “İnsanlar umduğunu bu- lamıyor. Umduğunu bulamadığı için de suçla- yacak birini arıyor. Herkes bu yıl ÖSYM’yi suçlama yolunu seçti. Olayların kökeninde sı- nava giren 100 kişiden 3’ünün devlet memuru olması yatıyor” diye konuştu. YÖK, iddialarla ilgili inceleme başlattõ. ÖSYM Başkanõ Prof. Dr. Ünal Yarõmağan, Cumhuriyet’e yaptõğõ açõkla- mada, KPSS’de adaylarõn bir kaşõk suda fõrtõna kopardõğõnõ belirterek “KPSS’de bir olay yok” dedi. Kopya ve yanlõş hesaplama iddialarõyla il- gili hiç kimsenin somut bir iddiasõ olmadõğõnõ ifade eden Yarõmağan, iddiasõ olanlarõn ÖSYM’ye başvurmasõnõ istedi. 500 kişinin KPSS eğitim bilimleri testindeki 120 sorunun 120’sini de doğru yaptõğõ yönündeki iddiaya değinen Ya- rõmağan, 500 rakamõnõn abartõlõ bir rakam oldu- ğunu kaydetti. KPSS’deki kopya soru iddialarõ üzerine YÖK yetkilileri konunun incelenmesi için çalõşma başlattõ. CHP Kõrklareli Milletvekili Turgut Dibek de, iddialarõ Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu’nun yanõtlamasõ istemiyle ver- diği soru önergesiyle TBMM gündemine taşõdõ. MERSİN’DE GERGİNLİK ‘Polis kurşunuyla vuruldu’ iddiası ABİDİN YAĞMUR MERSİN- Mersin’in Şevket Sümer Mahalle- si’nde önceki gün yaşanan korsan gösteriler sõra- sõnda, Nezir Burak, evinin bahçesinde başõndan vurularak ağõr yaralandõ. Görgü tanõklarõ, arala- rõnda Burak’õn 7 yaşõndaki oğlunun da bulundu- ğu bir grup çocuğun polisten kaçarken Burak ai- lesinin bahçesine girdiğini, Burak’õn oğlunu ko- rumaya çalõşõrken çevik kuvvet polisi tarafõndan yakõn mesafeden vurulduğunu ileri sürdü. Emni- yet Müdürlüğü ise “Ateşli silah emri verilmedi. Plastik mermi parçası isabet etmiş olabilir” açõklamasõ yaptõ. Şevket Sümer Mahallesi 5978 No’lu Sokak’la Burak ailesinin 7 yaşõndaki oğul- larõnõn da aralarõnda bulunduğu bir grup çocuk, terör örgütü lehine slogan attõ ve polise taş attõ. Polis, çocuklarõ kovalamaya başladõ. Çocuklar, Burak ailesinin evine girince çok sayõda polis de bahçeye girdi. O sõrada bahçede olan 40 yaşõnda- ki Nezir Burak ile çocuklarõ gözaltõna almak is- teyen polisler arasõnda arbede yaşandõ. Arbede sõrasõnda önce bir patlama sesi duyuldu ardõndan da Burak başõndan yaralanmõş halde yer yõğõldõ. Burak’õn Mersin Devlet Hastanesi’ne kaldõrõl- masõnõn ardõndan yakõnlarõ ve Emniyet yetkilile- rinin yanõ sõra İHD Şube Başkanõ Ali Tanrıver- di ile BDP İl Başkanõ Cihan Yılmaz da hastane- ye gitti. BDP İl Başkanõ Yõlmaz, görgü tanõklarõ- nõn çevik kuvvet polisinin belinden silah çõkara- rak Burak’õ vurduğunu söylediğine dikkat çekti. İstanbul Haber Servisi - Poyrazköy’de ele geçiri- len mühimmata ilişkin davanõn tutuklu sanõğõ Levent Bektaş, Yargõtay 4. Hukuk Dairesi’ne başvurarak İstanbul 10, 11 ve 12. ağõr ceza mahkemelerinde görev yapan 6 hâkim aleyhine toplam 60 bin TL’lik manevi tazminat davasõ açtõ. Dava dilekçesinde, İstanbul 10. Ağõr Ceza Mahkemesi hâkimleri Davut Bedir ve Ali Efendi Peksak, 11. Ağõr Ceza Mahkemesi ha- kimi Metin Özçelik, 12. Ağõr Ceza Mahkemesi hâkimleri Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, Mehmet Karababa ve Mehmet Erdoğan’dan “hukuka aykırı işlemlerden kaynaklanan manevi zararın tazmini” istendi. Bektaş’õn avukatlarõ, söz konusu hâkimlerin Bektaş’õn öz- gürlüğünü kõsõtladõğõnõ ve uzun süreli mağduri- yet yaşanmasõna neden olduğunu savundu. 2. Ergenekon davasõnda tutuklulukta makul sürenin aşõldõğõ vurgulandõ Avukatlar tahliye istedi HATİCE TUNCER İkinci Ergenekon davasõnda gazetemiz yazarõ Mustafa Bal- bay’õn avukatõ Mehmet İpek, Balbay’õn 530 günü bulan tu- tukluluk süresinin Avrupa İn- san Haklarõ Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Haklarõ Mah- kemesi (AİHM) kararlarõna aykõrõ olduğunu söyledi. Avu- kat İpek, “Mustafa Balbay’ın tutukluluğunda makul süre aşılmıştır” diyerek Balbay’õn tahliyesini talep etti. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nce Silivri Cezaevi Kampusu’nda görülen davanõn 75. duruşmasõnda sanõk avu- katlarõnõn taleplerinin alõnma- sõna devam edildi. Mustafa Balbay’õn avukat- larõndan Mehmet İpek, bugü- ne kadarki savunma ve dilek- çelerinde iddianamenin CMK’de belirlenen kurallara uygun olmadõğõnõ, sanõklarõn kendilerini savunamaz hale getirildiğini anlattõklarõnõn al- tõnõ çizdi. Avukat İpek, “Artık yargı- lamanın zulüm haline geldi- ğini birçok kez tekrarladık. Sanıklar her defasında ney- le suçlandıklarını soruyorlar, neyle suçlandıklarını bilme- diklerinden bahsediyorlar. Suç fiilin ne zaman, nerede işlendiği açıklanmadan yar- gılama yapılması mümkün değildir. Ceza davasında sa- nık kendini savunamaz hale getirilir ise ceza muhakeme- si önceden belirlenmiş bir sonuca ulaşmak için başvu- rulan bir zulüm aygıtına dö- nüşür” diye konuştu. Avukat İpek, “Kaçma şüp- hesi yoktur. Müvekkilim ga- zetecidir, ikinci kez çağrıl- dığında savcılığa gitmiştir. AİHS’nin 5. maddesi ve AHİM’nin kararlarına göre Balbay’ın tutukluluğunda makul süre aşılmıştır. Tu- tukluluk halinin sona erdi- rilmesini talep ediyoruz.” dedi. ‘Böyle de yatılmaz ki’ Tutuklu sanõklar gazeteci Tuncay Özkan, emekli Albay Atilla Uğur ve emekli Albay Levent Göktaş’õn avukatõ Ce- lal Ülgen ise “Emperyalizm artık kabuk değiştirdi. Ay- dınları vurmak yerine ter- tipler, CD’ler, DVD’ler, kur- maca belgeler hazırlanıyor. 3-5 yıl toprak altında pişi- rildikten, pekiştirildikten sonra su yüzüne çıkarılıyor. Aydınlar atılan bu çamurla- rı temizlemek için çırpınıp duruyor” dedi. Eski Türk Metal Sendikasõ Genel Başkanõ Mustafa Öz- bek’in avukatõ Mustafa Hisar, müvekkiline Cumhuriyet ga- zetesinin Strateji ekine ilişkin de suçlamalar yöneltildiğini belirterek şöyle konuştu: “Cumhuriyet’in Strateji ek- lerinin hepsini topladık, mahkemeye takdim edeceğiz. Hiçbirinde iddia edilen ör- güte ilişkin bağlantı, örgüt yönünde değerlendirme yok- tur. Müvekkilimin sağlık du- rumu ve yaşı ortada. Yaşı dolayısıyla tahliyesi konu- sunu gözden geçirmenizi ta- lep ediyorum.” MESLEK ÖRGÜTLERİ Gazetecileradil yargılansın İstanbul Haber Servisi - Asker ve bürokratlara şantaj yaptõklarõ iddia edilen fuhuş çetesine ilişkin soruşturma kapsamõnda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn talimatõ üzerine Merkez Komutanlõğõ’nda 8’i kadõn 40 muvazzaf subayõn ifadesine başvuruldu. Kadõn subaylarõn çetenin amaçlarõ doğrultusunda kullanõldõğõ, bazõ subaylarla ilişki görüntülerinin bulunduğu iddialarõna ilişkin ifadelerine başvurulduğu öne sürüldü. Cumhuriyet savcõsõ Fikret Seçen tarafõndan yürütülen soruşturma kapsamõnda YAŞ toplantõlarõnõn ardõndan terfi alamayan eski Deniz Harp Okulu Komutanõ Tuğamiral Türker Ertürk’ün de çetenin şantajlarõ sonucu istifa ettiği iddia edilmişti. Çetenin elinde görüntüleri bulunduğu iddia edilen Tuğamiral Türker Ertürk’ün ve adõ geçen üst düzey askeri isimlerin de önümüzdeki günlerde ifade vermesi bekleniyor. İstanbul Haber Servisi - Ga- zetecilik meslek örgütleri, “Ga- zeteciler adil yargılanmalı” gün- demiyle deklarasyon için bugün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde (TGC) toplanõyor. Türkiye’de halen cezaevlerinde 47 gazeteci ve basõn çalõşanõ tutuklu yargõlanõyor. Cezaevlerindeki, gazetecilerin tu- tukluluk sürelerinin cezalandõr- maya dönüşmesine tepki gösteren Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Türkiye Gazeteciler Sen- dikasõ (TGS), Türkiye Gazeteci- ler Federasyonu (TGF), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve Basõn Enstitüsü Derneği bugün TGC’nin Cağaloğlu binasõnda yapacağõ toplantõ sonrasõ dekla- rasyon yayõmlayacak. Dekla- rasyon saat 14.30’da basõn top- lantõsõyla kamuoyuyla paylaşõla- cak. Gazetecilerin tutuksuz yar- gõlanmasõnõ isteyen gazetecilik meslek örgütleri, hükümetten de basõn özgürlüğüne ve halkõn ha- ber alma hakkõna özen göster- mesini isteyecek. 4 asker daha ifade verdi “Kamuoyunu yönlendirme amaçlı internet siteleri ku- rulduğu” yönündeki iddialara ilişkin başlatılan soruş- turma kapsamında bir grup muvazzaf asker ifade ver- mek üzere İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Askerlerden Yüzbaşı M.U’nun ifadesini alan cumhuriyet savcısı Ze- keriya Öz, M.U. hakkında hafta sonu çıkartılan yakala- ma emrinin kaldırılması için mahkemeye başvurdu. Em- rin kaldırılması üzerine M.U. serbest kaldı. M.U’nun ardından ifadesi alınan üç albay da serbest bırakıldı. Subaylara ‘fuhuş’ sorgusu Bektaş, yargıçlara tazminat davası açtı Öğretmene müdahale Abdi İpekçi Parkı’nda 3 gündür oturma eylemi yapan Ataması Yapılmayan Öğretmenler Plat- formu (AYOP) üyesi öğretmenlere polis müda- hele etti. Polis ekipleri, Parkta bir araya gelerek üzerinde “Öğretmenler ihtar veriyor”, “Öğret- menler işsiz, okullar öğretmensiz”, “Koşulsuz atama istiyoruz” yazılı pankartlar taşıyan ve çe- şitli sloganlar atan öğretmenlerin dağılmasını is- tedi. Öğretmenlerin eyleme devam etmesi üzeri- ne grupta bulunan bası kişiler gözaltına alındı. Fotoğraf:AA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle