Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
yedi mi ne kadar yıl kalacağını bilemediği
için belirsizlikten yakınıyor.
Bakû yollarında cımbızla seçtiği gazetecilere
yakınıyor: “Bir an önce belirsizliğin ortadan
kaldırılması gerekir” diyor.
Görev süresini saptayacak olan Yüksek Seçim
Kurulu’nda herhalde henüz sırası gelmedi,
Cumhurbaşkanlığı süresi bir beklesin bakalım
diyor. Çankaya’daki AKP’liyi rahatlatacak kararı bir
türlü veremiyor.
Ama başta ağabeyi Bülent Arınç, kardeşi RTE;
görev süresinin beş yıl olduğuna çoktan karar
verdiler ve de ilan ettiler.
Fakat yanıtsız bir soru gündemde:
Çankaya’daki görev süresinin beş mi yedi yıl mı
olduğunu değer verdiği hukukçularına neden
inceletmiyor acaba?
Süre beş yıl diyeceklerinden mi korkuyor?
2012 yılında beş yıldır süren görkemli görev,
buyurunuz Çankaya’dan aşağıya diyen kararla
sona erdirilirse... yukarıdaki AKP’li hayli ısındığı
koltuğu, Hayrünnisa Hanım ‘first lady’liği
bırakacak... lakin ne cumhurbaşkanı ne milletvekili
artık... genç yaşta ne yapacak? Emekli hayatı mı
yaşayacaklar?
Buyurun devlet içinde yeni bir belirsizliğe!..
2012’de partisi yeniden Cumhurbaşkanlığı’na
aday göstermezse... gösterdi diyelim, bu kez
halkımız nihayet Köşk’te dindar bir
cumhurbaşkanının türbanlı eşiyle yeniden Köşk’e
çıkmamasına karar verir de seçmezse...
Ya da gitsin bir türbanlı eşi olan, gelsin türbanlı
eşli RTE derse...
Çankaya’daki AKP’linin geleceği belirsiz.
Bir Cumhurbaşkanı gibi konuşuyor.
Çanak izlenimi veren bir soru yöneliyor
uçağında.
Terörle uğraşan -örneğin İngiltere İrlanda gibi-
kimi ülkelerin aracılarla terör örgütüyle temasa
geçtikleri söyleniyor ve bizde ne yapıldığı
soruluyor.
-Beraberindeki gazetecilerin yalancısıyım-
Çankaya’daki her sözcüğü seçerek, her sözcüğün
altını çizerek diyor ki:
“Terörle mücadelede devlet her türlü yöntemi
devreye koyar. Tabii terör örgütüyle masaya
oturulmaz. Ama devletin çeşitli kurumları vardır.
Devlet ne yapacağını bilir. Doğru olanı yapar.”
Bilinen bir gerçeği sanki bilinmiyormuş gibi
söyleyerek, -kim ne derse desin- tam bir devlet
adamı gibi konuşuyor.
Gazeteci sormuyor ama Prof. Ümit Özdağ bir
TV’de devlet kurumlarınca örgütle de Öcalan ile
de görüşüldüğünün zaten bilindiğini
açıklayıveriyor.
MİT Müsteşarı’nın temasları, dağdan indirme
planları vs.. biliniyor.
Çankaya’dakinin gizlenen bir gerçeği
açıklıyormuş gibi konuşması ancak refakatçi
yazarın “Gül’den önemli mesajlar” diye yazmasına
olanak sağlıyor.
Tabii refakatindeki gazeteciler konuyu daha
açmaya girişmiyorlar.
“Devletin çeşitli kurumlarının PKK ile temasından
olumlu sonuçlar çıktı mı? Örneğin PKK’nin ateşkes
kararı böyle bir görüşmenin sonucu mudur” diye
sormak zahmetine katlanmıyorlar.
Çankaya’dakinin önemli ama bilinenlere yenilik
getirmeyen açıklamaları aynı gece TV’lerin başlıca
konusu...
Türkiye’nin derdi şu artık: Görüşmeye “Apo mu
PKK mi muhatap olmalı”?
Bu soruya yanıt arıyor aydınlarımız, siyaset
adamlarımız, kimi gazeteciler...
TV ekranlarının değişmezleri Kürt milliyetçileri
demokratik çözümün anahtarını yineliyorlar:
Kürtlere anayasal vatandaşlık - anadilde eğitim -
özerk (demokratik) bölgeler.
Bu koşulların, özerkliğin arkası bağımsızlık mı?
Soran yok!
Son dayatmaları; ateş kesti ise PKK, asker de
ateş kesmeli!
Dağda teröristler gezerken askerin kışlasına
çekilmesi devlet anlayışıyla ne ölçüde
özdeşleşiyor?.. Soran yok!
Kapılmış gidiyor Türkiye Kürt rüzgârına, ama
nereye?.. Bu konudaki belirsizlik hayırlara vesile
olur mu acaba?
SAYFA 18 AĞUSTOS 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 18 Ağustos
Oslo Y 18
Helsinki Y 21
Stockholm Y 22
Londra Y 19
AmsterdamY 19
Brüksel Y 16
Paris Y 20
Bonn Y 21
Münih Y 25
Berlin Y 23
Budapeşte PB 25
Madrid Y 23
Viyana Y 25
Belgrad A 27
Sofya A 28
Roma A 26
Atina A 35
Zürih Y 22
Moskova PB 31
Aşkabat A 34
Taşkent A 34
Bakû A 33
Bişkek A 30
Tiflis Y 35
Kahire A 36
Şam A 40
İstanbul A 34
Edirne A 37
Kocaeli A 37
Çanakkale A 36
İzmir A 36
Manisa A 39
Denizli A 39
Zonguldak A 30
Sinop A 32
Samsun A 31
Trabzon Y 31
Giresun A 30
Ankara A 37
Eskişehir A 33
Konya A 36
Sıvas A 32
Antalya A 34
Adana A 36
Mersin A 35
Diyarbakır A 40
Şanlıurfa A 41
Mardin A 37
Siirt A 39
Hakkâri A 33
Van A 30
Kars A 29
Ülkemizin ku-
zey kesimleri par-
çalı bulutlu, Trab-
zon, Rize ve Art-
vin çevreleri sa-
ğanak ve gök gü-
rültülü sağanak
diğer yerler az bu-
lutlu ve açık ge-
çecek. Hava sı-
caklığı mevsim
normalerinin üze-
rinde 6 ila 8 dere-
ce üzerinde sey-
retmeye devam
edecek.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nda
Bakan Clinton’un da katılımıyla
yapılan Türkiye konulu iç
değerlendirme toplantısının
kamuoyuna duyurularak
gerçekleşmesi, ABD
Başmüfettişlik Bürosu’nun
“Türkiye’de hem iç hem de dış
politikada bir hareketlilik
yaşandığı” şeklinde raporlar
yazmasının bir anlamı var mı?
Bu soruya, ABD yönetiminin
işleyişini yakından bilen John
Hopkins Üniversitesi İleri
Uluslarası İlişkileri Okulu’nda
(SAIS) Türkiye Masası Direktörü
Svante Cornell’in yanıtı şöyle:
“ABD devlet mekanizmasında
Türkiye konusunda düğmeye
basıldı, çarklar dönmeye
başladı. Bunlar o çalan alarmın
işaretleri”
AKP hükümetinin 2002
yılında işbaşına gelmesinden
bu yana, Türkiye, Avrupa ve
Washinton’da bir grup insanın
ısrarla bu partinin niyetleri
hakkındaki şüphelerini dile
getirdiğini ifade eden Cornell
gelişmeleri, “AKP’nin İslamcı
yüzü ve dış politikasındaki
ağırlıklı motifin Ortadoğu’daki
İslami hareketlerle dayanışma
olduğu yönünde Türkiye ve
Batı’da dile getirilen endişeler
bu güne kadar Amerikan
yönetiminde dinleyici bulmaz,
üst düzeylere taşınmazdı. Ne
zaman ki BM’deki İran
oylamasında Türkiye ‘hayır’ oyu
kullandı ve ardından da Mavi
Marmara gemisine düzenlenen
baskın sonrasında İsrail ile bu
kriz ortaya çıktı, tablo değişti.
Artık ‘Türkiye ve AKP’
tartışması ABD devlet
yapılanmasında en tepeye
ulaşmış durumda. Amerikan
basınında her gün Türkiye
hakkında 3-4 makale çıkması da
Amerikan yönetimini dikkatinin
buraya odaklandığının bir başka
göstergesi. Yeni bir analiz
yapmaya çalışıyorlar” diye
yorumluyor.
Hasar kontrol jestleri
ABD başkentinde başlayan
Türkiye tartışmasının sonucu
belli mi? Cornell’e göre henüz
bir kanaate varılmış değil. AKP
de gidişatı görmüş olmalı ki son
günlerde İran konusundaki
söylemini yumuşatma, Batı’dan
ve demokratik değerlerden
kopmadığını gösterecek
adımlar atma arayışına girdi.
Yıllardır İran’daki rejimin insan
hakları ihlalleri karşısında
kafasını çevirmeyi tercih eden
Ankara’nın bir anda taşlanarak
öldürülmesine hükmedilen
Sakine Aştiyani’nin affedilmesi
için gizli diplomasi yürütmesi,
Aştiyani’nin Türkiye’ye sığınan
avukatını Tahran’a iade yerine
Norveç’e göndermesi;
Sümela’da Ortodoks ayinine
izin vermesi gibi adımları
Cornell, “hasar kontrol
girişimleri” olarak görüyor.
Ancak kendi deyişiyle “ABD
başkentinde dönmeye başlayan
çarkı durdurmaya bu sembolik
jestler yetmeyecek.”
Kongre’deki hava
ABD Kongresi’nin 300’den
fazla üyesinin birkaç gün içinde
topladıkları imzalarla Başkan
Obama’dan Türkiye’nin
taleplerinin karşılanmaması
yönünde çağrı yapmasını da
Cornell, yukarıdaki tespitini
destekleyen bir gelişme olarak
sayıyor. Bu kadar çok Kongre
üyesini aynı metin üzerinde
birleştirmeyi başarabilecek tek
gücün Musevi lobisi olduğunda
tüm gözlemciler hem fikir.
Amerika’da Türk görüşlerini
savunmak için olağanüstü çaba
harcayan Türk Amerikan
Dernekleri Asamblesi Başkanı
Günay Evinç’in gözlemi de
“İran çok değil ama İsrail
konusundaki tutumdan Kongre
felaket etkilendi. Kızgınlar,
gücenmiş durumdalar. Ama
Türkiye ile hayati çıkarları
olduğunu bildikleri için
reaksiyon da gösteremiyorlar”
yönünde. Tek temennisi
Kongre’deki bu kızgınlığın
Ermeni tasarılarını destekleyici
tarza bürünmemesi.
Ankara’yı yaz sıcağına
rağmen art arda ziyaret eden
Kongre heyetlerinde de
özellikle İsrail ile yaşanan krizin
Türk-Amerikan ilişkilerinde
derin izler bırakacağı,
Ankara’nın ABD’den başta
terörle mücadele olmak üzere
bazı beklentilerinin
karşılanmasını
engelleyebileceği ve
Washington’daki Türkiye
aleyhtarlarının hareket alanını
da genişleteceği görüşü hâkim.
Görünen o ki bu günlerde
Ankara’ya uğrayan herkesin bir
numaralı gündem maddesi
Türk-Amerikan ilişkilerinin
geleceği.
ANALİZ
UTKU ÇAKIRÖZER
Türkiye - ABD ilişkilerinde
sancılı dönem
[email protected]
ÖSYM’DEN KPSS YANITI
‘Bir kaşık suda
fırtına koparılıyor’
MAHMUT LICALI
ANKARA - Öğrenci Seçme ve Yerleştirme
Merkezi (ÖSYM) Başkanõ Prof. Dr. Ünal Yarı-
mağan, Kamu Personeli ve Seçme Sõnavõ’nda
(KPSS) kopya çekildiği ve netlerin yanlõş hesap-
landõğõ iddialarõnõ “mutsuz insanların feryadı”
olarak nitelendirirken “İnsanlar umduğunu bu-
lamıyor. Umduğunu bulamadığı için de suçla-
yacak birini arıyor. Herkes bu yıl ÖSYM’yi
suçlama yolunu seçti. Olayların kökeninde sı-
nava giren 100 kişiden 3’ünün devlet memuru
olması yatıyor” diye konuştu. YÖK, iddialarla
ilgili inceleme başlattõ. ÖSYM Başkanõ Prof. Dr.
Ünal Yarõmağan, Cumhuriyet’e yaptõğõ açõkla-
mada, KPSS’de adaylarõn bir kaşõk suda fõrtõna
kopardõğõnõ belirterek “KPSS’de bir olay yok”
dedi. Kopya ve yanlõş hesaplama iddialarõyla il-
gili hiç kimsenin somut bir iddiasõ olmadõğõnõ
ifade eden Yarõmağan, iddiasõ olanlarõn
ÖSYM’ye başvurmasõnõ istedi. 500 kişinin KPSS
eğitim bilimleri testindeki 120 sorunun 120’sini
de doğru yaptõğõ yönündeki iddiaya değinen Ya-
rõmağan, 500 rakamõnõn abartõlõ bir rakam oldu-
ğunu kaydetti. KPSS’deki kopya soru iddialarõ
üzerine YÖK yetkilileri konunun incelenmesi
için çalõşma başlattõ. CHP Kõrklareli Milletvekili
Turgut Dibek de, iddialarõ Milli Eğitim Bakanõ
Nimet Çubukçu’nun yanõtlamasõ istemiyle ver-
diği soru önergesiyle TBMM gündemine taşõdõ.
MERSİN’DE GERGİNLİK
‘Polis kurşunuyla
vuruldu’ iddiası
ABİDİN YAĞMUR
MERSİN- Mersin’in Şevket Sümer Mahalle-
si’nde önceki gün yaşanan korsan gösteriler sõra-
sõnda, Nezir Burak, evinin bahçesinde başõndan
vurularak ağõr yaralandõ. Görgü tanõklarõ, arala-
rõnda Burak’õn 7 yaşõndaki oğlunun da bulundu-
ğu bir grup çocuğun polisten kaçarken Burak ai-
lesinin bahçesine girdiğini, Burak’õn oğlunu ko-
rumaya çalõşõrken çevik kuvvet polisi tarafõndan
yakõn mesafeden vurulduğunu ileri sürdü. Emni-
yet Müdürlüğü ise “Ateşli silah emri verilmedi.
Plastik mermi parçası isabet etmiş olabilir”
açõklamasõ yaptõ. Şevket Sümer Mahallesi 5978
No’lu Sokak’la Burak ailesinin 7 yaşõndaki oğul-
larõnõn da aralarõnda bulunduğu bir grup çocuk,
terör örgütü lehine slogan attõ ve polise taş attõ.
Polis, çocuklarõ kovalamaya başladõ. Çocuklar,
Burak ailesinin evine girince çok sayõda polis de
bahçeye girdi. O sõrada bahçede olan 40 yaşõnda-
ki Nezir Burak ile çocuklarõ gözaltõna almak is-
teyen polisler arasõnda arbede yaşandõ. Arbede
sõrasõnda önce bir patlama sesi duyuldu ardõndan
da Burak başõndan yaralanmõş halde yer yõğõldõ.
Burak’õn Mersin Devlet Hastanesi’ne kaldõrõl-
masõnõn ardõndan yakõnlarõ ve Emniyet yetkilile-
rinin yanõ sõra İHD Şube Başkanõ Ali Tanrıver-
di ile BDP İl Başkanõ Cihan Yılmaz da hastane-
ye gitti. BDP İl Başkanõ Yõlmaz, görgü tanõklarõ-
nõn çevik kuvvet polisinin belinden silah çõkara-
rak Burak’õ vurduğunu söylediğine dikkat çekti.
İstanbul Haber Servisi - Poyrazköy’de ele geçiri-
len mühimmata ilişkin davanõn tutuklu sanõğõ
Levent Bektaş, Yargõtay 4. Hukuk Dairesi’ne
başvurarak İstanbul 10, 11 ve 12. ağõr ceza
mahkemelerinde görev yapan 6 hâkim aleyhine
toplam 60 bin TL’lik manevi tazminat davasõ
açtõ. Dava dilekçesinde, İstanbul 10. Ağõr Ceza
Mahkemesi hâkimleri Davut Bedir ve Ali
Efendi Peksak, 11. Ağõr Ceza Mahkemesi ha-
kimi Metin Özçelik, 12. Ağõr Ceza Mahkemesi
hâkimleri Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu,
Mehmet Karababa ve Mehmet Erdoğan’dan
“hukuka aykırı işlemlerden kaynaklanan
manevi zararın tazmini” istendi. Bektaş’õn
avukatlarõ, söz konusu hâkimlerin Bektaş’õn öz-
gürlüğünü kõsõtladõğõnõ ve uzun süreli mağduri-
yet yaşanmasõna neden olduğunu savundu.
2. Ergenekon davasõnda tutuklulukta makul sürenin aşõldõğõ vurgulandõ
Avukatlar tahliye istedi
HATİCE TUNCER
İkinci Ergenekon davasõnda
gazetemiz yazarõ Mustafa Bal-
bay’õn avukatõ Mehmet İpek,
Balbay’õn 530 günü bulan tu-
tukluluk süresinin Avrupa İn-
san Haklarõ Sözleşmesi (AİHS)
ve Avrupa İnsan Haklarõ Mah-
kemesi (AİHM) kararlarõna
aykõrõ olduğunu söyledi. Avu-
kat İpek, “Mustafa Balbay’ın
tutukluluğunda makul süre
aşılmıştır” diyerek Balbay’õn
tahliyesini talep etti.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’nce Silivri Cezaevi
Kampusu’nda görülen davanõn
75. duruşmasõnda sanõk avu-
katlarõnõn taleplerinin alõnma-
sõna devam edildi.
Mustafa Balbay’õn avukat-
larõndan Mehmet İpek, bugü-
ne kadarki savunma ve dilek-
çelerinde iddianamenin
CMK’de belirlenen kurallara
uygun olmadõğõnõ, sanõklarõn
kendilerini savunamaz hale
getirildiğini anlattõklarõnõn al-
tõnõ çizdi.
Avukat İpek, “Artık yargı-
lamanın zulüm haline geldi-
ğini birçok kez tekrarladık.
Sanıklar her defasında ney-
le suçlandıklarını soruyorlar,
neyle suçlandıklarını bilme-
diklerinden bahsediyorlar.
Suç fiilin ne zaman, nerede
işlendiği açıklanmadan yar-
gılama yapılması mümkün
değildir. Ceza davasında sa-
nık kendini savunamaz hale
getirilir ise ceza muhakeme-
si önceden belirlenmiş bir
sonuca ulaşmak için başvu-
rulan bir zulüm aygıtına dö-
nüşür” diye konuştu.
Avukat İpek, “Kaçma şüp-
hesi yoktur. Müvekkilim ga-
zetecidir, ikinci kez çağrıl-
dığında savcılığa gitmiştir.
AİHS’nin 5. maddesi ve
AHİM’nin kararlarına göre
Balbay’ın tutukluluğunda
makul süre aşılmıştır. Tu-
tukluluk halinin sona erdi-
rilmesini talep ediyoruz.”
dedi.
‘Böyle de yatılmaz ki’
Tutuklu sanõklar gazeteci
Tuncay Özkan, emekli Albay
Atilla Uğur ve emekli Albay
Levent Göktaş’õn avukatõ Ce-
lal Ülgen ise “Emperyalizm
artık kabuk değiştirdi. Ay-
dınları vurmak yerine ter-
tipler, CD’ler, DVD’ler, kur-
maca belgeler hazırlanıyor.
3-5 yıl toprak altında pişi-
rildikten, pekiştirildikten
sonra su yüzüne çıkarılıyor.
Aydınlar atılan bu çamurla-
rı temizlemek için çırpınıp
duruyor” dedi.
Eski Türk Metal Sendikasõ
Genel Başkanõ Mustafa Öz-
bek’in avukatõ Mustafa Hisar,
müvekkiline Cumhuriyet ga-
zetesinin Strateji ekine ilişkin
de suçlamalar yöneltildiğini
belirterek şöyle konuştu:
“Cumhuriyet’in Strateji ek-
lerinin hepsini topladık,
mahkemeye takdim edeceğiz.
Hiçbirinde iddia edilen ör-
güte ilişkin bağlantı, örgüt
yönünde değerlendirme yok-
tur. Müvekkilimin sağlık du-
rumu ve yaşı ortada. Yaşı
dolayısıyla tahliyesi konu-
sunu gözden geçirmenizi ta-
lep ediyorum.”
MESLEK ÖRGÜTLERİ
Gazetecileradil
yargılansın
İstanbul Haber Servisi - Asker ve
bürokratlara şantaj yaptõklarõ iddia edilen
fuhuş çetesine ilişkin soruşturma kapsamõnda,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn talimatõ
üzerine Merkez Komutanlõğõ’nda 8’i kadõn 40
muvazzaf subayõn ifadesine başvuruldu.
Kadõn subaylarõn çetenin amaçlarõ
doğrultusunda kullanõldõğõ, bazõ subaylarla
ilişki görüntülerinin bulunduğu iddialarõna
ilişkin ifadelerine başvurulduğu öne sürüldü.
Cumhuriyet savcõsõ Fikret Seçen tarafõndan
yürütülen soruşturma kapsamõnda YAŞ
toplantõlarõnõn ardõndan terfi alamayan eski
Deniz Harp Okulu Komutanõ Tuğamiral
Türker Ertürk’ün de çetenin şantajlarõ
sonucu istifa ettiği iddia edilmişti. Çetenin
elinde görüntüleri bulunduğu iddia edilen
Tuğamiral Türker Ertürk’ün ve adõ geçen üst
düzey askeri isimlerin de önümüzdeki
günlerde ifade vermesi bekleniyor.
İstanbul Haber Servisi - Ga-
zetecilik meslek örgütleri, “Ga-
zeteciler adil yargılanmalı” gün-
demiyle deklarasyon için bugün
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde
(TGC) toplanõyor. Türkiye’de
halen cezaevlerinde 47 gazeteci ve
basõn çalõşanõ tutuklu yargõlanõyor.
Cezaevlerindeki, gazetecilerin tu-
tukluluk sürelerinin cezalandõr-
maya dönüşmesine tepki gösteren
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
(TGC) Türkiye Gazeteciler Sen-
dikasõ (TGS), Türkiye Gazeteci-
ler Federasyonu (TGF), Çağdaş
Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve
Basõn Enstitüsü Derneği bugün
TGC’nin Cağaloğlu binasõnda
yapacağõ toplantõ sonrasõ dekla-
rasyon yayõmlayacak. Dekla-
rasyon saat 14.30’da basõn top-
lantõsõyla kamuoyuyla paylaşõla-
cak. Gazetecilerin tutuksuz yar-
gõlanmasõnõ isteyen gazetecilik
meslek örgütleri, hükümetten de
basõn özgürlüğüne ve halkõn ha-
ber alma hakkõna özen göster-
mesini isteyecek.
4 asker daha ifade verdi
“Kamuoyunu yönlendirme amaçlı internet siteleri ku-
rulduğu” yönündeki iddialara ilişkin başlatılan soruş-
turma kapsamında bir grup muvazzaf asker ifade ver-
mek üzere İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Askerlerden
Yüzbaşı M.U’nun ifadesini alan cumhuriyet savcısı Ze-
keriya Öz, M.U. hakkında hafta sonu çıkartılan yakala-
ma emrinin kaldırılması için mahkemeye başvurdu. Em-
rin kaldırılması üzerine M.U. serbest kaldı. M.U’nun
ardından ifadesi alınan üç albay da serbest bırakıldı.
Subaylara ‘fuhuş’ sorgusu
Bektaş, yargıçlara
tazminat davası açtı
Öğretmene müdahale
Abdi İpekçi Parkı’nda 3 gündür oturma eylemi
yapan Ataması Yapılmayan Öğretmenler Plat-
formu (AYOP) üyesi öğretmenlere polis müda-
hele etti. Polis ekipleri, Parkta bir araya gelerek
üzerinde “Öğretmenler ihtar veriyor”, “Öğret-
menler işsiz, okullar öğretmensiz”, “Koşulsuz
atama istiyoruz” yazılı pankartlar taşıyan ve çe-
şitli sloganlar atan öğretmenlerin dağılmasını is-
tedi. Öğretmenlerin eyleme devam etmesi üzeri-
ne grupta bulunan bası kişiler gözaltına alındı.
Fotoğraf:AA