Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
18 AĞUSTOS 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Bürokrat Hatası mı?
Devlet Politikası mı?
Gazeteci Hrant Dink’in ailesinin Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi’nde açtıkları
davaya Türkiye Cumhuriyeti adına verilen
savunma yazısında kullanılan gerekçe,
kamuoyunun geniş bir kesiminde tepkilere
neden oldu.
Bu tür davalarda, mahkemenin yazışmaları
Dışişleri Bakanlığı eliyle yaptığı, istenilen
savunma yazısını ise Adalet Bakanlığı’nın
hazırladığı biliniyor. Söz konusu dava için de
AİHM’ye 19 Kasım 2009’da iletilmiş olan
yazıyı kaleme alan bakanlık hukukçusunun,
Dink’in, 2007 yılında yürürlükte olan TCK’nin
301. maddesinden mahkûmiyetine yol açan
yazısının, yine AİHM’de görülen ‘Neo Nazi’
davasına referans gösterilmiş olmasının yanlış
olduğunu söyleyenler arasında Adalet
Bakanı’nın da yer alması, bir bakıma “hatayı
kabul” olarak değerlendirilebilir mi?
Sadullah Ergin, sözü edilen savunmada yer
alan referansın, Avrupa İnsan Hakları el
kitabının, düşünce özgürlüğünün
sınırlandırılmasına ilişkin örneklerin bulunduğu
bölümden alındığını söylüyor.
Savunayım derken...
Türkiye olarak, İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin 10. maddesinin 2’nci
fıkrasında sözü edilen demokratik
toplumun gerekleri, kamu güvenliği, toprak
bütünlüğü ve kamu düzeni adına düşünce
özgürlüğünün sınırlandırılabileceği
görüşlerinin arkasına sığınmışız. Bu gerekçeleri
söylerken de mahut Neo Nazi davası referans
gösterilmiş.
AİHM’deki savunmanın ortaya çıkmış
olmasını, hükümete toz kondurmak istemeyen
yandaş medya, Adalet Bakanlığı’nda görevli
bürokratların hatası ya da kabahati olarak
değerlendirmek istiyor. Ama “ifade ve
örgütlenme özgürlükleri” başta olmak üzere,
özgürlüklerde açılımın gerçekleşmesi için yeni
bir anayasa hazırlığını yapan, hatta halk
oylamasında “evet”ler kazanırsa, anayasayı
baştan aşağı yeniden yapacağını vaat eden bir
iktidarın, AİHM’ye gönderilen bir savunma
yazısında, skandal olarak tanımlanan görüşleri
siper etmiş olması, kolay kabul edilebilir bir
mazeret olabilir mi? AİHM’ye gönderilen
savunmanın altında “Türkiye Cumhuriyeti
adına Dışişleri Bakanı”nın adı açılmış ve
“Bakan adına” diye imza atılmış değil midir?
Öylesine kocaman yetkiyi veren bakan da o
bakanın yer aldığı hükümet de elbette yazılmış
olanların tümünün getireceği ceremeyi
üstlenir.
AİHM’nin, dava sonunda Dink ailesine belirli
bir tazminat ödenmesine karar vermesi
durumunda, o para davacılar da dahil
hepimizin cebinden çıkacaktır. Ama, bugünkü
iktidarın ifade özgürlüğü alanında samimi olup
olmadığı Strasbourg’daki mahkemenin
kayıtlarına geçecektir.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
İş dünyasõ, Erdoğan’õn ‘Bitaraf olan bertaraf’ olur deyişini ‘Talihsiz bir yaklaşõm’ olarak nitelendirdi
TÜSİAD sert yanõt verdiEkonomi Servisi - Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan’õn önceki
gün çõktõğõ bir televizyon progra-
mõnda Türk Sanayici ve İşadamla-
rõ Derneği (TÜSİAD) yönetimine
seslenerek ‘anayasa değişikliğine
neden karşısınız’, ‘bitaraf olan
bertaraf olur’, ‘onlar gücünü ser-
mayeden alıyorsa biz de milletten
alıyoruz’ şeklindeki açõklamalarõ-
na TÜSİAD’dan yanõt geldi. TÜ-
SİAD, “Talihsiz bir yaklaşım ol-
muştur ve çağdaş demokrasiler-
de sivil toplumun rolünü güçlen-
dirici bir görev görmeyecektir”
değerlendirmesini yaptõ.
“TÜSİAD bir taraf değildir;
TÜSİAD eksiksiz bir demokrasi-
den ve bireylerin hür iradeleri
üzerindeki her türlü baskı ve ve-
sayetin kaldırılmasından yana-
dır” şeklinde vurgulanan açõkla-
mada şu görüşlere yer verildi:
Türkiye’nin demokrasi içinde
gelişmesi ve refahõ vazgeçilmez
hedefimizdir. Durum böyle iken, bir
sivil toplum örgütüne “bitaraf
olan bertaraf olur” şeklindeki bir
uyarõ, talihsiz bir yaklaşõm olmuş-
tur ve çağdaş demokrasilerde sivil
toplumun rolünü güçlendirici bir gö-
rev görmeyecektir. Türkiye’de sivil
toplum örgütlerinin, çağdaş sivil top-
lum anlayõşõnõn gereğini yerine ge-
tirerek ancak bertaraf olma endişe-
si duymadan daha müreffeh bir
Türkiye’ye katkõ sağlayacağõndan
şüphemiz yoktur.
TÜSİAD, halkoyuna sunulacak
olan anayasa değişiklik teklifinin ha-
zõrlanõş yöntemi, halkoyuna sunuluş
biçimi ve içeriği hakkõndaki görüş-
lerini, maddelerle ilgili açõk ve net
gerekçelere yer vererek çeşitli ve-
silelerle ortaya koymuştur. Bu çer-
çevede TÜSİAD’õn görüşleri, 25
Mart 2010’da TÜSİAD’õ ziyaret
eden hükümet temsilcilerine sözlü
olarak iletilmiş ve aynõ tarihte ya-
yõmlanan basõn bülteni ile kamuo-
yuna duyurulmuştur.
TÜSİAD, tüm bu süreç bo-
yunca, halkoylamasının sonucu-
nun evet veya hayır olarak çık-
masının Türkiye’nin yeni bir ana-
yasaya duyduğu ihtiyacı ortadan
kaldırmayacağını savunmuştur.
Anayasa, birlikte yaşamayı sağ-
layan toplumsal sözleşmedir. Bu
düşünceyle TÜSİAD, katılımcı
bir süreçle hazırlanacak, bireyi
öne çıkaran, kuvvetler arasında
kontrol-denge mekanizmalarını
içeren ve çoğulculuk anlayışını
esas alan yeni bir anayasa çağrı-
sında bulunmaya devam edecek-
tir. Referandum sürecinin yarat-
tığı olağanüstü siyasi kutuplaş-
manın yeni anayasa hazırlığı sü-
recini zorlaştırmaması da dik-
kat edilmesi gereken bir noktadır.
Referandum, seçmenlerin hür
iradeleri ile tercihlerini ortaya ko-
yacaklarõ bir halkoylamasõdõr. TÜ-
SİAD Yönetim Kurulu bir referan-
dum veya seçimden önce oy terci-
hi açõklamaz. Kaldõ ki hiçbir kurum
veya kişi, herhangi bir konuda, ter-
cihte bulunmaya veya bu tercihini
açõklamaya zorlanamaz.
‘İki ayrı durum’
TÜSİAD’ın da aralarında
bulunduğu bir grup sivil toplum
kuruluşunun 2001 yılındaki ana-
yasa değişikliklerini destekleyen
ilanının, TBMM’de üzerinde uz-
laşılamadığı için halkoyuna su-
nulan bir metne değil, tam tersi-
ne TBMM’de sağlanan uzlaşma
ile hazırlanmış bir metne ilişkin
olduğu ve TBMM’yi muhatap
aldığı unutulmamalıdır.
TBMM’ye çağrıda bulunmakla,
vatandaşlara belli bir yönde oy
kullanmaları çağrısı yapmak kı-
yaslanamaz iki ayrı durumdur.
TÜSİAD, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’õn anayasa referandumuna ilişkin
“Bitaraf olan bertaraf olur” şeklindeki uyarõsõnõ, “Talihsiz bir yaklaşõm olmuştur
ve çağdaş demokrasilerde sivil toplumun rolünü güçlendirici bir görev
görmeyecektir” şeklinde değerlendirdi.
Erdoğan’õn‘Tavrõnõzõnetleştirin’dediğiTürkiyeOdalarveBorsalarBirliğiBaşkanõHisarcõklõoğlu:‘Taraftutmuyoruz’
TOBB’den Başbakana ret
ERDOĞAN ODALARI UYARDI
‘Tarih sizi
affetmez’
‘Erdoğan’õn
borcu silindi’
ÇORUM (Cumhuriyet) - Başbakan
Tayyip Erdoğan, 12 Eylül’de yapõlacak
Anayasa Referandumu’nda “hayır” oyu
kullanacağõnõ açõklayan oda ve meslek ku-
ruluşlarõnõ sert bir şekilde uyardõ.
Partisince Çorum’da düzenlenen miting-
de konuşan Erdoğan, odalarõn tutumunun
ideolojik bir yaklaşõm olduğunu savundu.
‘Bunu böyle bilesiniz!’
Erdoğan, şunlarõ söyledi: “Buradan
odalara, borsalara sesleniyorum, bütün
bu kurumlara sesleniyorum. Sizi anaya-
sal bir kurum haline getirme gayreti
içerisinde olan bu anayasal değişikliğe
eğer siz ‘evet’lerinizle katılmazsanız, si-
zi tarih affetmez. Geçmişte 2000-2001’li
yıllarda gazetelere boy boy ilanlar ver-
diniz, altına imzalarınızı koydunuz,
anayasal değişiklik istediniz. O gün
‘evet’ derken bugün sessiz kalanlar bile-
siniz ki yarın huzurumuza geldiğinizde
biz de sessiz kalırız. Çünkü bunlar ideo-
lojik bir yaklaşımdır, ben böyle baka-
rım. Ülkemin menfaati gündeme geldiği
zaman burada bitaraf olanlar yarın
bertaraf olurlar. Bunu böyle bilesiniz.”
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’õn Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB) Yönetim Kurulu üyeleri ile önce-
ki gece yaptõğõ görüşmede, TOBB’nin 12
Eylül’de yapõlacak referandumla ilgili tav-
rõnõ belirlemesini istediği, buna karşõ TOBB
Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun “Kesinlikle
ne evetçilerin ne hayırcıların yanında yer
alıyoruz. Herkes kendi iradesiyle oyunu
kullansın” diye tavõr koyduğu ifade edil-
di. Adana Sanayi Odasõ Başkanõ Ümit
Özgümüş de, “Ben net ve kesin hayır di-
ye tavrımı koyuyorum. Bu değişiklik ge-
çerse, yargı da hükümetin eline geçer ki
öyle olduğunda buna demokrasi, cum-
huriyet denmez padişahlık denir” dedi.
Başbakan Erdoğan ile TOBB Başkanõ Hi-
sarcõklõoğlu ve TOBB yönetim kurulu üyeleri
arasõnda önceki gece yapõlan toplantõyla ilgili
bilgi veren bir TOBB üyesi şöyle konuştu:
“Başbakan, ‘Referandumda tavrõnõzõ be-
lirleyin’ diyerek TOBB tarafından bir
açıklama yapılmasını istemiş. Hisarcıklıoğlu
ise tavrını koymuş. ‘Biz evette de hayõrda da
yokuz. Kesinlikle ne evetçilerin ne hayõrcõlarõn
yanõnda yer alõyoruz, kimsenin yanõnda yer al-
mõyoruz. Herkes kendi isteği doğrultusunda,
kendi iradesiyle oyunu kullansõn. Biz taraf tut-
muyoruz’ diye yanıt vermiş.”
‘Türkiye padişahlığa gider’
Toplantõyla ilgili bilgisi olmadõğõnõ, ancak
Başbakan Erdoğan’õn kendisine telkinde bu-
lunamayacağõnõ belirten Adana Sanayi Oda-
sõ Başkanõ Özgümüş ise 12 Eylül’deki oyu-
nu “Ben net ve kesin hayır diye tavrımı ko-
yuyorum” şeklinde açõkladõ. Özgümüş, oyu-
nu şöyle gerekçelendirdi:
“Türkiye’de demokrasinin bir bacağı to-
pal. Cumhuriyet döneminin en az dörtte
üçü, demokrasinin olmazsa olmazı olan üç
erkin ayrılığı ilkesine aykırı olarak geçir-
di. Türkiye’de, yasamayla yürütme hep tek
elde toplanır. Türkiye’de yasama hiçbir za-
man yürütmeyi denetlemez ve erk olarak
da ayrı olmaz. Türkiye’de göreceli olarak
bir tek yargı bağımsız. Yasama ve yürüt-
meyi denetleyebilen ayrı bir güç, erk ola-
rak bir tek yargı var. Bu değişiklik geçer-
se, yargı da aynı erkin eline geçer ki yasa-
ma, yürütme ve yargı aynı erkte toplanır,
öyle olduğunda buna demokrasi, cumhu-
riyet denmez padişahlık denir. Bunu bugün
AKP’nin genel başkanı kullanır, yarın
CHP veya MHP kullanır. Türkiye’deki de-
mokratik geleneklerin yerleşmesi açısından
doğru bulduğum için ve yargının da yasa-
ma ve yürütme erkini kontrol edenlerin eli-
ne geçmesinin tehlikeli olduğunu düşün-
düğüm için ben bu anayasa değişikliğine
hayır diyorum. Zaten bu değişikliğin 12 Ey-
lül’le hesaplaşma değişikliği olmadığı, 12
Eylül komutanlarının yaş haddi nedeniy-
le yargılanamayacak olmalarından dolayı
net biçimde belli. Onun dışında olan mad-
deler de bu iki maddeyi kabul ettirmek için
konulmuş ‘tatlandõrõcõ’lar.”
Umut Oran: İş dünyasõnõ ablukaya aldõlar
GAZİANTEP
(Cumhuriyet) - CHP
Genel Başkan Yardõmcõsõ
Umut Oran, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn
“TÜSİAD kendisini çek
etsin. Bu anayasayı
beğenmiyorsa çıksın
açıkça ‘Hayõr’ desin,
gerekçelerini de söylesin.
Diyemiyorsan da çık
açıkça ben bu değişikliği
destekliyorum” desin
sözlerine tepki göstererek
hükümetin iş dünyasõnõ
ablukaya aldõğõnõ belirtti.
Yazõlõ açõklama yapan
Oran, “Hükümet ve
Başbakan’ın, yaklaşan
anayasa halkoylaması ile
ilgili ‘evet’ yönünde görüş
bildirmeleri ve oy
kullanmaları yönünde
yaptıkları siyasi baskıyı,
sivil toplum örgütleri,
demokratik kitle
örgütleri, sendikalar ve
yarı resmi sivil toplum
örgütlerinin üzerinden
çekmesi gerektiğini” ifade
etti. İş dünyasõnõn hükümet
ve Başbakan Erdoğan
tarafõndan ablukaya
alõndõğõnõ vurgulayan Oran,
açõklamasõnda şu ifadeleri
kullandõ:
“Üzerlerinde psikolojik
baskı uygulanan iş
dünyası, açık bir biçimde
‘demokrasi istiyorsanõz’
referanduma mutlak
destek vermeleri ve bunu
da açık beyan etmeleri
yönünde zorunlu
bırakılmaktadırlar.
Demokrasinin çimentosu
olan iş dünyası ve emek
dünyası temsilcileri
üzerinde yapılan baskı,
son derece etik dışıdır.
Hükümet, iş dünyasını
rahat bırakmalıdır.”
HSYK’nin unvansız kararnamesi
Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in tutuklanmasõ kararõna şerh
koyan Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi Üyesi Ali Kaya, Konya’ya atandõ
ALİCAN ULUDAĞ
ANKARA - Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Ku-
rulu’nun (HSYK) unvansõz 1274 hâkim ve savcõ-
nõn atamasõyla ilgili çõkardõğõ kararnamede dikkat
çeken isimler yer alõyor. Erzincan Cumhuriyet
Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in tutuklanmasõ kararõ-
na şerh koyan Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi
Üyesi Ali Kaya, Konya’ya atandõ. Cihaner davasõ
kapsamõnda Yargõtay 11. Ceza Dairesi’nin talima-
tõ üzerine ifade veren Erzincan Cumhuriyet Savcõ-
sõ Metin Afşar ise Niğde’ye görevlendirildi.
HSYK’nin önceki gün çõkardõğõ kararnamede öne çõ-
kan isimlerin bazõlarõ şunlar: Cemaatlerle ilgili yürü-
tülen soruşturmada yetki çatõşmasõ yaşanan Erzurum
ile Erzincan Adliyeleri’nde bazõ isimlerin yerleri de-
ğiştirildi. Erzincan Cumhuriyet Savcõsõ Metin Afşar,
Niğde’ye atandõ. Afşar, Cihaner’in yargõlandõğõ dava-
da Yargõtay 11. Ceza Dairesi’nin talimatõ üzerine ifa-
de vermişti. Bu ildeki diğer cumhuriyet savcõsõ Kerem
Uçkan Ermenek’e, hâkim Tayfun Yavuz ise Yargõ-
tay Tetkik Hâkimliği’ne atandõ. Erzurum’a ise başka
illerden cumhuriyet savcõsõ olarak sadece Hasan Da-
lak atandõ. Görevlendirilen 10 yeni hakimden biri olan-
Sami Tekik, İzmir Hâkimliği’nden Cihaner’in yargõ-
landõğõ Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi üyeliğine ge-
tirildi. Tekik, Diyarbakõr’da görevliyken MİT Bölge
Başkanlõğõ’nõn isteği ve Diyarbakõr Cumhuriyet sav-
cõlarõndan birinin talebi üzerine, ülke genelindeki tüm
cep telefonlarõnõn dinlenmesine ilişkin karar almõştõ.
Olaylarõn yaşandõğõ İnegöl’de hâkim Berrin
Tümer Yerdeyatar ile cumhuriyet savcõsõ eşi
Murat Yerdeyatar Kayseri’ye, hâkim Dilek Öz-
ben Bulunç ise Çanakkale’ye atandõ. Cumhuriyet
savcõsõ Sibel Genç Yıldırım’õn da tayini çõktõ.
Olaylarõn çõktõğõ Dörtyol’da hâkim Nusret Yıl-
dız ile cumhuriyet savcõlarõ Kurtça Eker, Kübra
Toksarı, İrfan Fidan başka illere atandõ.Savcı İlhan Cihaner.
Başbakan TOBB yö-
netim kurulu üyele-
riyle önceki akşam gö-
rüşmüştü.
Başbakan Erdoğan’dan “hayõr”
oyu kullanacağõnõ açõklayan meslek
oda ve kuruluşlarõna “tehdit” gibi
bir uyarõ geldi. Erdoğan, “Bugün
evet diyenlere sessiz kalanlar,
yarõn huzurumuza geldiğinizde
biz de sessiz kalõrõz” dedi.
SGK’DEN AÇIKLAMA
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba-
kan Tayyip Erdoğan’õn Bağ-Kur’a olan 3 bin
22 TL’lik prim borcunun AKP döneminde çõ-
kartõlan yasayla affedildiği ortaya çõktõ. Sosyal
Güvenlik Kurumu’nun da yasa gereğince sil-
mesi gereken prim borçlarõnõ online sistem
üzerinden silmediği anlaşõldõ.
1 Ocak 1987 tarihinde Bağ-Kur’a kayõt yap-
tõran Başbakan Erdoğan’õn www.sgk.gov.tr
adresinden “Bağ-Kur Sigortalı Borç Duru-
mu” sayfasõndan Erdoğan’a ait 0522030556
sicil numarasõyla borç durumu sorgulandõğõn-
da kuruma “3.022,89” TL borcu olduğu orta-
ya çõkmõştõ. SGK’den yapõlan açõklamada,
şöyle denildi: “Başbakan Sn. Erdoğan’ın
1/1/1987-31/12/1988 tarihleri arasına ilişkin
3.022,99 TL borç kaydının, yasal düzenle-
meler itibarıyla kurumumuz, açısından bir
alacak niteliği bulunmadığı gibi bu yasal
düzenlemeler gereğince silinmesi gereken
bir kayıt niteliği taşımaktadır.”
CHP’de referandum düzenlemesi
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - CHP’nin
İstanbul, İzmir ve Anka-
ra’daki referandum kam-
panyasõndan sorumlu olan
CHP Genel Sekreteri Ön-
der Sav’õn, Ankara’nõn 25
ilçesi için 7 çalõşma grubu
kurduğu bildirildi.
CHP’den yapõlan açõkla-
mada, çalõşma gruplarõn-
da Merkez Yönetim Ku-
rulu ve Parti Meclisi üyeleri ile Ankara millet-
vekillerinin de aralarõnda bulunduğu 21 kişiye
görev ve sorumluluk verildiği belirtildi.
Örnektepe’de ses bombası
İstanbul Haber Servisi - Örnektepe Mahal-
lesi’nde bir internet kafenin önüne dün gece bõra-
kõlan ses bombasõ büyük bir gürültü ile patladõ.
Patlamanõn etkisiyle yurttaşlar arasõnda panik ya-
şandõ. Olay yerine çok sayõda polis sevk edildi.
Ölen ya da yaralanõn olmadõğõ patlamaya boru ti-
pi ses bombasõnõn neden olduğu belirlendi.
TAYAD eylemi 8. haftasında
İstanbul Haber Servisi - Tutuklu Aileleri
Yardõmlaşma Derneği (TAYAD) üyeleri, Güler
Zere cenazesine katõldõklarõ için tutuklanan 9 ar-
kadaşlarõnõn bõrakõlmasõ için her hafta olduğu gi-
bi dün de AKP İstanbul İl Binasõ önünde oturma
eylemi yaptõ. Bu hafta 8.’sinin gerçekleştirdiği
eylemde basõn açõklamasõnõ okuyan Nagihan
Kurt, “Arkadaşlarõmõz serbest bõrakõlana kadar
oturma eylemimiz devam edecek” dedi.
Atatürk büstüne saldırdılar
İstanbul Haber Servisi - Maltepe’de önce-
ki gün terör örgütü yandaşõ olduğu ileri sürülen
20 kişilik bir grup caddeyi trafiğe kapatarak mo-
lotofkokteyli atmaya başladõ. Görgü tanõklarõnõn
iddiasõna göre Gülsuyu Meydanõ’ndaki Atatürk
büstünü ve Türk bayrağõnõ alarak kaçan gösteri-
ciler, kurduklarõ barikatõ ateşe vererek Atatürk
büstü ve Türk bayrağõnõ yaktõlar. Göstericiler,
polisin müdahalesi ile ara sokaklara kaçtõ.
2 Türk kalpazanlıktan gözaltında
TİFLİS (AA) - Gürcistan Maliye Bakanlõ-
ğõ, ülkeye sahte döviz soktuklarõ ve bu parayõ
daha sonra bir Gürcistan vatandaşõna sattõklarõ
gerekçesiyle, Türkiye vatandaşõ M.Ş. ile
M.T.’nin gözaltõna alõndõğõ açõkladõ. Söz konusu
kişilerin, Gürcistan’a bir milyon dolar değerinde
sahte para sokmayõ planladõklarõ ve bu nedenle
getirilen sahte paranõn piyasaya sürülmesinin,
deneme amacõ taşõdõğõnõ itiraf ettikleri belirtildi.