19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 AĞUSTOS 2010 ÇARŞAMBA 18 SPOR SPOR GÖZLEM / ALİ ABALI Para... Para... Para..! Futbolda Süper Lig maçları başladı. Bu haftadan itibaren de Bank Asya 1. Lig takımları top başı yapıyorlar. Maçlar başladı ama ne başlayış? İklim koşulları, değil sahada top koşturmak, sokağa çıkıp yürümek bile sağlıklı insanları hasta edebilecek şekilde sıcak ve ağır geçiyor. Bu nedenle Futbol Federasyonu maçları dağıttı, dört güne yayılan ve bazıları gece yarılarına kadar süren karşılaşmalar şimdilik hasarsız bitti. Avrupa maçları bahane, ne olursa olsun federasyon yetkilileri sadece parayı düşünmekten vazgeçmelidir. Belli ki büyük paralara mal olan naklen yayın konusunda, yayıncı kuruluşun isteği doğrultusunda maç programları işte böyle karma karışık hale geliyor. Daha açık deyimle para konusu ön plana çıkıyor. Oysa bu karşılaşmaları izleyecekler düşünülüyor mu? Bugün sıcaktan yarın öbür gün de soğuktan bu maçları izlemek için kaç kişi gelir? Seyircisiz maç, susuz dereye benzer derler. Her olayı paraya bağlarsak elbette bir gün gelir sonuç hüsran olur. Bu vesileyle seyirci konusunda dikkati çeken bir husus var. Daha ilerilere gitmek istemiyorum. Birkaç hafta önce tenis ve yüzme yarışmalarını naklen yayınlarda ibretle izledik. Paris’te yapılan Roland Garros ve Londra’daki Wimbledon gibi büyük tenis turnuvalarını bırakalım, Almanya, Portekiz ve Polonya’da yapılan tenis karşılaşmalarında da seyircilerin tribünleri doldurmasını herkes gibi ibretle izlemedik mi? İstanbul Cup adıyla yapılan tenis karşılaşmalarındaki boş tribünlere ne demeli? Buna karşın Tenis Federasyonu Başkanı hanımımız futboldan sonra önde gelen spor dalı ‘tenis’ diyebiliyor. Macaristan’da yapılan yüzme şampiyonasında keza tribünler dopdoluydu. Bu şampiyona 30 yıl önceki bir anımı tazeledi. Orada ilgililerle yaptığım bir söyleşide, yüzme bilmeyenlere ilkokul diploması verilmediğini söylemişlerdi. Denizi olmasa da böyle bir görüşle elbette o ülke şampiyonlar çıkaracaktır. Yine futbola dönersek, Avrupa sınavlarında en güçlü rakip Trabzonspor’un görünüyor. Bordo - Mavililer Liverpool karşısında onur mücadelesi yapacaklardır. G.Saray için bir şey söylemek istemiyorum. Sarı - Kırmızılılar bu teknik direktörle bu sezon küme düşme hattında yer alırsa şaşırmasınlar. Geçen sezonun şampiyonu Bursaspor henüz hazır değil gibi görünüyor. F.Bahçe ve Beşiktaş takımları da rakiplerini küçük görme hastalığından kurtulmalıdır. Yabancı hayranlığı ve içi geçmiş kişilerin transferleri sürdükce, burnumuz daha çok sürtülecektir. Durum budur. Aldatmaca sürüyor ne yazık ki!.. ALTILI GANYAN 1 2 1 1 8 19 2 4 10 7 5 5 15 3 10 3 8 8 12 4 18/17 GÜNÜN PROGRAMI - BASKETBOL - Yıldız Bayanlar Avrupa Şampiyonası - (Yunanistan/18.45) Türkiye-Belçika. TV’DE SPOR - EURO Futbol/21.45 Braga-Sevilla, Futbol Smart/21.45 Werder Bremen-Sampdoria, TRT 3/14.00 Avrupa Yüzme Şampiyonasõ. KISA...KISA... TÜRKİYE Basketbol Federasyonu, 7-12 yaş arasõ genç çocuklarõn eğitilmesi amacõyla Garanti Bankasõ sponsorluğuyla organize ettiği ‘12 Dev Adam Basketbol Okullarõ’ başladõ. DÜNYA Engelliler Yüzme Şampiyonasõ’nda, 50 metre sõrtüstünde Beytullah Eroğlu, dünya altõncõsõ oldu. PFDK, Trabzonspor’a, TFF Süper Kupa maçõnda taraftarlarõnõn neden olduğu saha olaylarõ için 7 bin 500 TL para cezasõ verdi. 6’LI: 10-7/9-2-3-4-10; (Ankara) 1.779.26 TL ikramiye verdi. CAN İŞBAKAN 2010 Dünya Basketbol Şampiyonasõ hazõrlõklarõ kapsamõnda oynadõğõ karşõlaşmalarda başarõlõ sonuçlar alamayan A Ulusal Erkek Takõmõ’nda, Ender Arslan ve Kerem Tunçeri’nin de hafif sakatlõklarõ nedeniyle kadroya çağrõlan Barış Ermiş ilk idmanõna dün çõktõ. Kendisi için, ulusal takõma davetin büyük bir sürpriz olduğunu kaydeden Barõş, “Turnuvanın başlamasına bu kadar az bir süre kala davet almak beni şaşırttı. Bunu beklemiyordum ve tabii ki sürpriz oldu. Banvit ile Bolu’da kamptaydım haberi aldığımda. Bu formadan ne kadar ayrı kalsam da yeniden milli takıma katılmak bir onur. Kuşkusuz bir parça uyum sorunu olacaktır. Ama takımdaki herkesi tanımam ve antrenörlerimin bana yardımcı olması, bu sıkıntıyı ortadan kaldırıyor. Şimdi iki kat daha fazla konsantreyle sisteme, oyuna adapte olacağım. Henüz koçumla konuşmadım ama benden ne bekleniyorsa onu vermeye hazırım” diye konuştu. Kaleci Volkan şüpheli, Stoch, Bilica ve Bekir cezalõ, G.Gönül, Dia ile Topuz sakat F.Bahçe’de 11 sıkıntısı HİLMİ TÜRKAY Spor Toto Süper Lig’e, farklõ Antalyaspor galibiyetiyle başlangõç yapan F.Bahçe’de asõl düşünce; Yunanistan’da oynanacak PAOK karşõlaşmasõ. Çõlgõn bir taraftar topluluğuna sahip PAOK, oynadõğõ hõzlõ futbolla dikkat çekiyor. F.Bahçe açõsõndan hiç de kolay olmayacak bir 90 dakika. Daha önceki yazõlarõmda vurguladõğõm gibi, F.Bahçe’de sorunlar hayli çok. Kaleci Volkan Demirel, Romanya ulusal maçõndan sakat döndü, sağ üst adelesinde küçük çapta da olsa, bir yõrtõk söz konusu. Volkan’õn oynayamamasõ durumunda, kaleyi genç Mert koruyacak. Hiç düşünmeye gerek yok. Mert de, gelecek vaat eden bir isim. Antalyaspor maçõnõn ikinci yarõsõnda kaleye geçmiş, kendisine fazla iş düşmese de, güven vermişti. Kayseri’ye gideceği kesinleşen Volkan Babacan ise bir hafta rötar yaptõ ve dün yeniden Samandõra’da idmana çõktõ. Savunmada Bekir ve Bilica cezalõ. İlhan’la, Lugano’nun ilk kez yan yana oynayacaklarõndan, nasõl anlaşacaklarõnõ merak ediyorum. Gerçekten bu mevki önemli sorun içeriyor. Çok dikkatli ve hatasõz oynamak zorundalar. Sağ arka adelesinde sertleşme olan Gökhan Gönül de dün idmana çõkmadõ. Bunlara ilave olarak Aykut Hoca, bir de solda Santos’la başlarsa, işte o zaman tehlike daha fazla büyüyebilir. Formda bir Caner ile oyuna girmek sanõrõm akõlcõ bir iş olur. Dia’nõn sakat sakat ulusal maçta oynamasõ ve üst adelesinde yõrtõğa rastlanmasõ F.Bahçe teknik heyetini kõzdõrdõ. Senegalli futbolcu, PAOK maçõnõn yanõ sõra, deplasmandaki Trabzonspor karşõlaşmasõnda da, takõmdaki yerini alamayacak. Dia, F.Bahçe’nin Yunan ekibi karşõsõnda, çok ihtiyacõ olduğu futbolculardan biriydi. Aykut Hoca da hesaplarõnõ bu oyuncunun üzerine kurmuştu. Forma giyemeyecek olmasõ, Kocaman’õn planlarõnõ altüst etti. Mehmet Topuz, sağ kanat için hazõr ancak Antalyaspor maçõnda aldõğõ darbe sonucu ayağõnda ödem oluştu. Bu ödem çok önemli değilse Topuz oynayabilir, kararõ verecek kişiler önce kulüp doktoru, sonra da yine teknik kadrodur. Ya mücadele edemeyecek olursa; hesaplar daha da karõşacak ve gönderilmesine kesin gözüyle bakõlan Kâzım’a sarõnõlacak. Mehmet Topuz bu maça, ne yapõp edilip yetiştirilsin. Alex ve Emre’nin yanõnda iyi işler yapan Stoch’un da kart cezalõsõ olmasõ, F.Bahçe için kötü puan. Stoch’un yerine formayõ büyük olasõlõkla Özer giyecek. Özer oynasõn, hatta kadroda sürekli yer alsõn, futboluna sözüm yok ancak topla fazla haşõr neşir oluyor, çalõm atma sevdasõ, yeri geliyor takõma zarar veriyor. Aykut Hoca, bir alternatif Selçuk’la da, orta alanda top tutmak amaçlõ başlayabilir. Yeni transferlerden Niang büyük olasõlõkla ikinci yarõda forma giyecek. Keşke bu kadar sorun olmasaydõ. Yalnõz bizimkiler mi, hayõr. Yabancõlar da yeri geldiğinde, profesyonelliği unutarak amatörce hareket ediyorlar. Örneğin Dia gibi. SARACOĞLU’NDA İMZA ŞÖLENİ ALİCAN SEZER F.Bahçe’nin bu sezon transfer ettiği İlhan, Stoch, Caner, Dia ve Niang, kendilerini Sarõ - Lacivertli renklere bağlayan sözleşmeye dün imza attõ. Şükrü Saracoğlu Stadõ’nda gerçekleştirilen imza törenine teknik direktör Aykut Kocaman da katõlõrken, deneyimli teknik adam, kadroya yapõlan son takviyelerle takõmõn daha da güçlendiğini belirtti. Bu arada Sarõ - Lacivertliler, Avrupa Ligi’nde yarõn Yunanistan’õn PAOK ekibiyle deplasmanda yapacağõ maç için bugün Selanik’e gidecek. ‘Transfer sürecek’ Kocaman, Sarõ - Lacivertli ekipte oyuncu arayõşlarõnõn, transferin son gününe kadar süreceğini söyledi. Bu arada disiplinsiz davranõşlarõ nedeniyle Sarõ - Lacivertli kulüpten gönderilmesi beklenen Kâzım’la ilgili son kararõn ilerleyen günlerde verileceği öğrenildi. Arda’ya İngiliz kancasõ TRABZON’DA HEDEF AVANTAJ Trabzonspor Başkanõ Sadri Şener, Avrupa Ligi play - off’unda Liverpool karşõsõnda, deplasmanda avantajlõ bir skor istediklerini söyledi. Şener, “Tek üzüntüm kombine satışlarında istenen rakama ulaşamamamız. Bu nedenle taraftarımıza kırgınım. Ama asla yolumuzdan dönmeyiz” diye konuştu. ANELKA’YA 18 MAÇ CEZA Dünya Kupasõ’nda Fransa Ulusal Takõmõ Teknik Direktörü R.Domenech ile tartõşan yõldõz futbolcu Anelka’ya 18, Evra’ya ise 5 maç ceza verildi. Domenech’e küfür ve hakaret ettiği için bu cezayõ alan Anelka’nõn karara itiraz edeceği ifade edildi. Golcü oyuncunun kulübü Chelsea’nin de, Fransa Futbol Federasyonu’nu FIFA’ya şikâyet edeceği belirtildi. Spor Servisi - G.Saray’õn başarõlõ kaptanõ Arda Turan’õn, İngiltere Premier Lig ekiplerinden West Ham’la anlaşmak üzere olduğu iddia edildi. Sarõ - Kõrmõzõlõlarõn başkanõ Adnan Polat, her seferinde “Arda Turan’ı satmayacağız” demesine karşõn İngiliz ekibinin yõldõz oyuncu için 10 milyon Avro’luk teklif yapacağõ belirtildi. Sarõ - Kõrmõzõlõlarõn Avrupa Ligi play - off turundaki rakibi Karpaty Lviv’in, 2008 yõlõnda Ukrayna Ligi’nde oynadõğõ M.Kharkiv maçõnda şike yapõldõğõ gerekçesiyle 9 puanõ silindi. Bu arada Sarõ-Kõrmõzõlõlar’da Serdar Özkan çalõşmalara başlarken Neill de düz koşu yaptõ. B A R I Ş : U L U S A L D A V E T E Ş A Ş I R D I M Beşiktaş kapıyı araladıBeşiktaş kapıyı araladı 90 DAKİKA METİN TÜKENMEZ Tanõdõk Ülke ELEŞTİRİ ADNAN DİNÇER Yine Quaresma U EFA play - off maçında Helsinki’ye karşı Beşiktaş rahat oynadı. Rakibin sert ve canlı mücadelesi önemsendiğinden, kaza golü yememek için orta alanda, az top kaybıyla oynayan Kara Kartal, neredeyse pas oranını yüzde 70’e çıkardı. Rakipleri kadar koşmadan, teknik kapasiteyle topu koşturan, özellikle sağ dış vuruş ve ortalarıyla futbolumuza farklılık getiren Quaresma, tribünlerle arkadaşlarını coşturdu. Atılan ilk golde sol kanattan, sağ ayağının dışıyla yaptığı arka direk ortası, çok özel bir zor vuruştu. Ve o topu arka direkte, müthiş bir çabuklukla günün yıldızı Tabata kafayla tamamlayınca, Hilbert’in dokunduğu noktadaki ofsayt kaçtı. Genç kaleci Cenk’e bir pozisyon dışında hiçbir tehlikeli topun gelmediği 90 dakikada Quaresma’nın attığı ikinci golü anlatarak yazımı noktalayacağım. Çünkü sol kanattan aldığı topla, sahayı enine doğru geçerken kimsenin tahmin etmediği bir noktada müthiş bir vuruşla ikinci golü atan Quaresma, ister istemez ‘ben varken Kara Kartal kazanır’ mesajını veriyordu. Sahanın en iyi oyuncusu bana göre Zapotocny ve Tabata’ydı. İsmail’in telaşlı oyunu ise yine güven vermedi. Beşiktaş böylece rövanş için avantaj kazanarak Avrupa’daki yolunu açtı. BEŞİKTAŞ: 2 - HELSİNKİ: 0 STAT: İnönü HAKEMLER: Alin Hategan (6), Octavian Sovre (6), İstvan Nagy (6) BEŞİKTAŞ: Cenk (7), Ekrem (6), Ferrari (7), Zapotocny (7), İsmail (7), Tabata (5) (dk. 70 Necip 6), Ernst (6), Guti (7), Hilbert (7), Quaresma (8) (dk. 88 Nihat), Bobo (7) (dk. 83 Holosko) HELSİNKİ: Wallen (3), Kansikas (3), Magnusson (4), Fowler (3), Scapini (4), Sorsa (4), Westo (3) (dk. 68 Parikka 3), Pelvas (3) (dk. 46 Makela 3), Bah (3), Ojala (3), De Mattia (4) (dk. 75 Kainen 3) GOLLER: Dk. 35 Hilbert ve dk. 66 Quaresma SARI KARTLAR: Zapotocny (Beşiktaş); De Mattia Q7 Farkõ 1947 yılında açılan İnönü Stadı, ilk kez sekiz yabancı futbolcuyu 11’inde başlatan bir Beşiktaş’ı ağırladı. Bu stadın açılışından 10 yıl sonra dünyaya geldiğim için bu durum benim için de ilkti. Bir başka deyişle; üç Türk, kendi takımlarında yabancı durumuna düşmüşlerdi. Büyük devlet adamı, cumhuriyetimizin kurucularından İsmet İnönü’nün bir sözü aklıma geldi Beşiktaş’ı izlerken. Şöyle demişti İsmet Paşa: “Yabancılara cehaletimizin bedelini ödüyoruz.” Bu çağda böyle bir sözü eski kafalılık olarak algılayanlar, kuşkusuz çoğunluktadır. Ama yine de her şeyin bir bedeli vardır. Kuşkusuz Quaresma gibi bir “gösteri adamı”na gereksinim vardır. Onun bireysel becerileri ve sağ ayağının dışını kullanma yeteneği, tribünler için gerekli de olabilir. Dün akşam o, bu özelliğini yeterince kullandı. Tribünler de onun gösterisine karşılık verdi adeta. Ama neden devamlılığının olmadığını, yıl içinde gözlemlemek için çok zamanımız olacak. İsmail Köybaşı’nın sürekli atağı düşünmesi tam da Schuster’in istediği oyun anlayışına uygundur. Ama eski Beşiktaşlı İsmail Atik’in takımı HJK Helsinki karşısında tandemin durumu hiç de iyi görünmedi. Helsinki vasat bir takım. Eğer savunma arasına adam kaçırmayı becerebilseler, manevra kabiliyetleri olmadığı halde ofsayt taktiği uygulayan Zapotocny ve Ferrari epey zor duruma düşebilirlerdi. Beşiktaş’ın Alman teknik direktörünün disiplinli ve yararlı oynayan Hilbert’i takımda düşünmeyip, Tabata’ya katlanması, onun boyunu aşan bir durum olsa gerek. İlkyarının ortalarında sağ bek Ekrem Dağ’ın tacı kullanmayıp stoper Zapotocny’ye bırakması bana ilginç geldi. Bir stoperin yerini boşaltarak taç atışı kullanmasına ilişkin hiçbir anı yok belleğimde. H ayatımın en güzel 6.5 yılını geçirdiğim Finlandiya’daki futbol ve ülkenin daima zirveye oynayan takımı HJK Helsinki benim için her zaman bilinmez olmadı. Fiziğe dayanan teknik kapasitesi düşük yarı profesyonel Helsinkili futbolcuların İstanbul’a beraberlik için geldiği maçın en başından beri belliydi. Onlar için Quaresma ve Guti gibi yıldızlara karşı oynamak ayrı bir gurur vesilesiydi. Ancak yetenekleri kısıtlı Kuzey’in çocukları, İstanbul’dan istediklerini almak için sert ve güce dayanan futbollarını biraz daha agresif hale getirince sahada ilkyarı dayak atan ve dayaktan çekinen futbolcuları seyre başladı. Öyle ki 39. dakikada Guti’ye yapılan faulü tamamen aksi yönde veren hakemin formaları mı yoksa kaleleri mi karıştırdığını anlamakta güçlük çektim. Aslında İnönü’de sonuç ne olursa olsun Kartal bu maçı Helsinki’de de mutlaka rahatça kazanacak. Tıpkı Mustafa Denizli döneminde İnönü’de 3-1 yenildiğimiz Finlandiya’yı Helsinki’de 2- 0 yenikken 4-2 yendiğimiz gibi. Schuster’in sürpriz yaparak Necip ve İbrahim Üzülmez’i kenarda oturtması tribündekiler kadar bize de biraz garip geldi ama galiba zamanla Alman’ın bu sürprizlerine alışacağız. Futbol asla laubaliliğe gelmez. Son dakikada yapılan hata, Cenk’in kurtarışı olmasa, aralarında bu kadar fark olan bir takıma elenmeye sebep olabilirdi. Beşiktaş, Helsinki’yi Finlandiya’da da yener ancak gol üretmek, oyunu ciddiye almak gerekir. HILBERT’E TAM NOT Siyah - Beyazlõlarda yabancõ kontenjanõnda yaşanan sõkõntõ nedeniyle ismi gönderilecek isimlerin başõnda gelen Hilbert dünkü karşõlaşmada attõğõ golün yanõ sõra oynadõğõ futbolla da göz doldurdu. Daha önceki maçlarda bekleneni veremeyen Alman oyuncu Schuster’den de tam not alõrken takõmdaki yerini de sağlama almõş oldu. Bu arada Beşiktaş, CAS’õn, eski teknik direktörleri Tigana’nõn açtõğõ davadaki taleplerini reddettiğini açõkladõ. (ERDEM KARACA) SCHUSTER: SKOR YETERLİ DEĞİL Bernd Schuster : Skor yeterli değil. Saha zemini kötüydü, gördüğümüzde biz de şaşõrdõk. Bir tane daha golcüye hayõr demem fakat herhangi bir golcü değil, Beşiktaş’a yakõşõr bir forvet olmasõnõ istiyorum. Robinho’nun transfer edilmesi zor görünüyor. AVRUPA LİGİ ELEMESİNDE HELSİNKİ’Yİ 2-0 YENEN SİYAH-BEYAZLILAR TUR İÇİN AVANTAJ YAKALADI ELEŞTİRİ HÜROL BİLAL İnönü’de yabancõ geçidi SAMİ GÜREL Beşiktaş’ta teknik direktör Schuster, Helsinki maçõnda 8 yabancõ futbolcusuna ilk 11’de görev verdi. Ferrari, Zapotocny, Hilbert, Guti, Ernst, Quaresma, Bobo ve Tabata’nõn yanõ sõra Türk asõllõ Avusturya vatandaşõ olan ve bu ülkenin ulusal takõmõnda forma giyen Ekrem Dağ’õn da kadroda yer almasõyla Siyah - Beyazlõlar aslõnda 9 yabancõyla mücadele etti. Beşiktaş’õn UEFA Avrupa Ligi play-off turundaki Helsinki maçõna Portekizli yõldõz Quaresma damgasõnõ vurdu. Oynadõğõ futbolun yanõ sõra attõğõ golle takõmõna hayat veren başarõlõ isim Beşiktaş’õn ileriye çõkmakta zorlandõğõ dakikalarda rakibi çözen isim oldu. Beşiktaş, 16 yõl sonra eşleştiği Helsinki’yi, yine aynõ sonuçla yendi. Taraftarlar “Başkan doğruyu söyle, Robinho nerede?” şeklinde tezahürat yaptõ. Beşiktaş Basõn Sözcüsü Mete Düren, UEFA Avrupa Ligi’nde sadece gruplara kalmayõ değil, daha büyük başarõlara imza atmayõ amaçladõklarõnõ söyledi. Düren, Robinho ile ilgili olarak ise “Henüz belirlenmiş bir isim yok” ifadesini kullandõ. Saha zemininin kötü olmasõna da değinen Beşiktaşlõ yönetici, “Organizasyonlar zemini kötü etkileyebiliyor. Dikkat etmek şart” şeklinde konuştu. ZEMİN ŞAŞIRTTI - İnönü Stadõ’nõn çimlerindeki bozulma gözlerden kaçmadõ. Yer yer yeşilliğin kaybolduğu zeminde futbolcular zor anlar yaşadõ. Öte yandan maçta iki kez su molasõ verildi. Hilbert attığı golle perdeyi açan isim oldu. Beşiktaş’ın toplam değeri 95 milyon Avro’yu bulurken bu rakamın Finlandiya temsilcisinde sadece 9.5 milyon Avro’da kalması iki takım arasındaki ekonomik boyutu gözler önüne serdi. (Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle