19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 25 TEMMUZ 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Yiten bir güzelliği türkülemek, kendi avuntuları içinde sessizliğin sesini dinlemek.. oturup düşünmek uzun uzun. Geçmişten söz etmek, acıları ve hüzünleri birlikte paylaşmak. Öyle bir akşamdı işte... Çocukluğumun yıldızlı geceleri, delikanlılık düşleri ve yılların dingin bir ırmak gibi hazla akıp gidişi... Rene Char’ın “Asılı Eros”unu okuyordum. Göklerin yığını, o anda tümüyle sığacaktı bakışıma. Tanrısal bir dişinin sonsuzluk giysisini yırtan Eros, toprağına getiriyordu onu çırılçıplak. Belki o saatlerde Milatos’tan geçip Bafa Gölü’nün üzerine düşen yıldızlar, bir aşkın masalını anlatıyordu Beşparmak Dağları’nın mor yamaçlarında. Gülün kıpkırmızı taçyaprakları, bir aşkın filizlenmesi miydi yoksa tutuşması mıydı? Bilinen soruların ötesinde, biraz Cevat Şakir, biraz da Azra Erhat, Melih Cevdet Anday ve Bedri Rahmi’yi okumalıydık. Genç kuşakların pek anımsamadığı bu adların yanına Cahit Irgat’ı da koyup, bir İzmir akşamını yaşamalıydık... Sonsuzluğun güvertesine binip yeşil denizlere yelken açarken. Buz gibi taş merdivenler üzerine oturup şöyle seslenmeliydik: “Karanlıkların sevinçle kapladığı ince güzelliğindeyim yüzünün. / Bana sessizliğini veren çığlığın ne güzel.” Şair, morlu yeşilli kırmızılı uzun giysileri içinde, çimenler üzerinde ayakkabılarını çıkarıp yürüyen bir kadını mı düşünüyordu o sırada bilmiyorum. Çünkü şair hayalleriyle yaşar bildiğim kadarıyla! İç çekişin bir kanadı, bal rengi gözlerin bir insana bakışı neyi anlatır bizlere? Ya da Turgut Uyar’ın, “Göğe Bakma Durağı”ndaki o dizeleri size neyi anımsatır, söyler misiniz? “Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım / Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum / Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi.” Bu dizeler bir başka mevsimlere götürür insanı eğer şiiri seviyorsanız: “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen bir başka türlüsü güç / Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin / Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat / Durma kendini hatırlat / Durma göğe bakalım” Bir cumartesi öğleden sonra yazıyorum yazımı... Kendi hayallerim, düşlerim, kaygılarım ve umutlarım... Yaşamın rüzgârına veriyorum çocuklar gibi... Aydınlık, laik, demokratik bir cumhuriyet... Adalette eşitlik... Emekçilerin örgütlenmesi... Aydınlanma Devrimi’nin savunucusu olmak insanı mutlu etmez mi? Bunca kirliliğin içinde şiirle tümleşmek, sevgi ormanında dolaşmak... Bir iç çekişin kanadını görüyorum ırmak kıyısında... Ergin Sander’in dizelerinde kendimi buluyorum: “Nasıl sevişiyorlar öyle uzun Yenilmeden bütün güzle Nasıl öpüşüyorlar soluksuz Temmuzun dudaklarıyla Eylülde” Gecenin denizinde o beyaz martıyla, ayın batışını seyretmek kumsalda... Ellerimde kelepçe, uzamış sakallarım, cezaevi aracı... Hayret nereden nereye geliyorum... Bizim Erol Özkan anlatıyor o görkemli Troya ve İyonya masallarını... Sırtında uyku tulumu, yaş 60... Behramkale’de tek kişilik çadırının içinde, Münih’e döneceği günü bekliyor. Bir bulut iniyor Şişli’nin üzerine... Ben hayallerimi yitirmeden bakıyorum bir süre pencereden... Bin anda aklıma Langston Hughes’in “Zenciyim Ben” şiiri geliyor: “Zenciyim ben... Gece gibi Afrika’nın derinlikleri gibi kara ........ Köleydim her zaman Saray basamaklarını temizledim eski Roma’da Washington’da ayakkabı boyamaktayım şimdi ......... Emekçiydim her zaman Mısır’da piramitleri kuran bendim Benim, harcını karan gökdelenlerin .......... Kurbandım her zaman Kongo’da kırbaçla dövdüler beni Ve şimdi linç edilmekteyim Teksas’ta. ........ Zenciyim ben... Gece gibi Afrika’nın derinlikleri gibi kara.” Göğe bakma durağında bekleyer var mı? “Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım Nasıl olsa şarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda Beni bırak göğe bakalım.” Bir sessizlik içinde yiten bir güzelliği türkülemek... Gözleriyle konuşmak uzun uzun... Umuda doğru yürümek... Sevgiyi çiçekli dallarda aramak... Zor mudur bunları yapmak? POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Göğe Bakma Durağında Bekle Beni...’ [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 BDP’li Sakõk ‘huzurun ve hukukun ülkesini birlikte yaratmalõyõz’ dedi CHP’ye büyük katõlõm CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Sam- sun’da 1800 kişi tö- renle CHP’ye katõldõ. Törende konuşan CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Haluk Koç, Başbakan Re- cep Tayyip Erdo- ğan’õn darbe döne- minde idam edilenle- rin mektuplarõnõ oku- yarak ağlamasõnõ “16- 17 yaşında, ibret için darağacına gönderi- len fidanlar üzerin- den siyasi şovlar ya- pabilecek kadar al- çalabildi” diye de- ğerlendirdi. Atakum Belediyesi Kongre Merkezi’nde düzen- lenen törende konuşan Haluk Koç, şunlarõ söyledi: “Sadece 12 Eylül 1980’de değil, 12 Mart 1971’de o fi- danlar darağacına giderken, ‘Yaşasõn Türkiye’nin bağõm- sõzlõğõ’ derken göl- gede oturup, söğüt dalının altında futbol oynayan Başba- kan’ın gözyaşlarının sahtekârlığına üzü- lüyorum. ” MUŞ (AA) - BDP Muş Mil- letvekili Sırrı Sakık, basõnda yer alan, ABD’nin Ankara Bü- yükelçisi James Jeffrey’nin “Ayrılırsanız üçüncü sınıf bir Ortadoğu ülkesi olursunuz” sözüne ilişkin “Biz Türkiye ile birlikte huzurun ve hukukun ülkesini birlikte yaratarak, bir arada yaşamalıyız” dedi. Sakõk, Muş Havaalanõ’nda gazetecilere, Büyükelçi Jeffrey ile görüşmesini değerlendirdi. Jeffrey ile yemekte referandu- mu ele aldõklarõnõ ifade eden Sakõk, “Anayasada hakları- mızı gözeten düzenleme ol- madığı için biz sandık başına gitmiyoruz. Büyükelçi ile ya- pılan görüşmede bunlar dile getirildi. ‘Siz niye sandõk başõ- na gitmiyorsunuz’ dediğinde, biz de ‘sandõk başõna gitmemiz için bir neden yok’ dedik” diye konuştu. Jeffrey’nin “Ayrılır- sanız üçüncü sınıf bir Orta- doğu ülkesi olursunuz” dedi- ğine dair haberi hatõrlatõlmasõ üzerine Sakõk, şöyle dedi: “Bu tespit Büyükelçi’nin değildi. Biz Ortadoğu bataklığında yaşamıyoruz dedik. Biz Tür- kiye ile birlikte huzurun ve hukukun ülkesini birlikte ya- ratarak, bir arada yaşamalı- yız. Yani Türkiye Avrupa ile bütünleşmiştir, bütünleşmek zorundadır. Eğer bunu sağla- yabilirsek zaten Türkiye’de bu kan ve şiddet de durur. Biz Ortadoğu’da değil, Tür- kiye’nin Avrupa Birliği ile bir an önce bütünleşmesi ge- rektiğini söylüyoruz.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekre- teri Önder Sav, referandumu bir 12 Eylül hesaplaşmasõna getirmeye kalkõşmayõ “çok gülünç” bulduğunu belirtti. Partisinin gençlik kollarõ il başkanlarõ toplantõsõnda konu- şan Sav, “Şimdi referandu- mu bir 12 Eylül hesaplaşma- sına getirmeye kalkışmayı doğrusu çok gülünç buluyo- rum. Bugün ülkeyi yöneten- ler 1984’lü, 86’lı yıllarda ön- lerine mikrofon uzatıldığı zaman ‘İdam cezasõnõn kalk- masõna karşõyõz’ demişlerdir. O gün idam cezasının kalk- masına karşı olanlar, bugün gepegenç yavrularımızın asılmasını gözyaşlarıyla top- lumla bölüşmeye kalkışıyor- lar. Sahte gözyaşlarına top- lumun karnı tok. 12 Ey- lül’deki idamlardan medet uman siyaset adamlarını kı- nıyorum, ayıplıyorum” dedi. Sav-Kazan buluşması Toplantõ öncesinde, eski ba- kanlardan Şevket Kazan ile yaptõğõ görüşmeyle ilgili gaze- tecilerin sorularõnõ da yanõtla- yan Sav, “Evet, Şevket Ka- zan benim kabine arkada- şım. Zaman zaman haberle- şiriz. Ziyaret etmek istediği- ni söyledi, kendisiyle görüş- tük. Görüşmenin detayını benden sormayın, görüşme talebinde bulunan arkadaşı- mızdan sorun” dedi. ‘AKP’nin tutumu çok gülünç’ ‘Bir arada yaşamalıyız’ İstanbul Haber Servisi - Kumkapı’daki Türkiye Ermenileri Pat- rikliği’ne nezaket ziyaretinde bulunan Devlet Bakanı ve Başmü- zakereci Egemen Bağış, görüşme öncesinde gazetecilerin sorula- rını yanıtladı. Bağış, Balyoz Davası ile ilgili 102 komutan için çı- karılan yakalama kararı hakkında “Yargı süreci bağımsız bir şe- kilde işlemektedir. Bazen bizim de hoşumuza gitmeyen yargı ka- rarları oluyor. İtirazlarımızı dile getiriyoruz, ama hepsini uygu- luyoruz ve saygı gösteriyoruz” dedi. Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan sağlık durumu nedeniyle görevini yerine geti- remediği için, Aram Ateşyan’ı patrik vekili ilan ettiğini söyleyen Bağış, aynı zamanda Ateşyan’a “hayırlı olsun” demek için geldi- ğini kaydetti. Ziyaret, basına kapalı olarak yaklaşık 2 saat sürdü. CHP GENEL SEKRETERİ SAV SAMSUN BAĞIŞ’TAN ATEŞYAN’A ZİYARET (Fotoğraf:AA) HalukKoç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle