22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2010 SALI 6 HABERLER TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com MARDİN/ ŞIRNAK - Mardin Havaalanı Kızıltepe’yi kente bağlayan yol üzerinde… Havaalanına inenleri soldaki çıplak tepelerin üzerine devasa harflerle yazılmış Atatürk’ün bir vecizesi karşılıyor: “Ne mutlu Türk’üm diyene...” Beyaz taşlarla oluşturulmuş bu yazıyı, belli ki askerler yazmış. Çünkü bir tek ağacın, hatta bir çalının bile bulunmadığı o dağın eteklerinde Hulusi Sayın Kışlası var. Kışla o bölgeye yerleştiğinde çevredeki tek ormanlık alan da askerlerin çabasıyla oluşturulmuş. Mardin, uzaktan terk edilmiş bir harabe gibi görünüyor... 40 dereceye varan sıcaklar kentin tarihini sanki bir buhar bulutunun içerisine gizlemiş. Şehre girdiğinizde bozkırı andıran virane tepelere pervazsızca dizilmiş apartmanlar, taşların bir nakış gibi dile geldiği bir kentin siluetinde şark çıbanları gibi duruyor!.. Mardin çıkışında bizleri Kabala diye bir belde karşılıyor. Mardin’e 30 kilometre uzaklıkta bu belde muhafazakâr yapısıyla biliniyor. Bölgede yaşayan yurttaşlar Arapçayla Süryanice karışımı bir dil konuşuyormuş. Kabala’nın birkaç kilometre ilerisinde ise Yeşilli diye bir ilçe var. Adı üzerinde, ilçeye yemyeşil bir doku hâkim... Ancak geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan Mardin’de, aralarında kısa mesafeler bulunan yerleşim birimlerindeki coğrafi farklılıklar, görenlerde şaşkınlık yaratıyor. Mardin yalnızca çarpık kentleşmeyle tarihin çekiştiği bir yer değil, bozkırla yeşil arasındaki uzaklık da çölle serap arasındaki tezat kadar dikkat çekiyor. Kültürü, coğrafi özelikleri ve konuksever sıcakkanlı insanlarına rağmen çarpık kentleşmenin içinde boğulan Mardin, bir dizi sosyo ekonomik sorunun yanı sıra terörden de çok çekmiş. CHP’liler halkı dinliyor… CHP’nin yeni Kürt raporunu hazırlamak için Mardin’den yola koyulan heyet, işte bu manzaraları izleyerek bölgenin nabzını tutmaya çalışıyor. Güneydoğu’da kangrenleşmiş sorunun merkezinde neler var?.. Bu soruya yanıt bulmak için bölgede çalışmaya başlayan CHP heyetinde Genel Başkan Yardımcıları Haluk Koç, Umut Oran, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Tekin Bingöl, Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt ve MYK üyesi Mahmut Duyan da var. Ömerli-Midyat arasında Şenköy beldesine gördüklerimiz çok düşündürücüydü… Şenköy’ün ana caddelerine PKK saldırılarında şehit olmuş Mardinli iki askerin adı verilmiş! Mardin ve Şırnak’a kadar güzergâh üzerindeki beldelerde bu tür manzaralara sıkça rastlanıyor. Bu görüntüler hem terörün ve şiddetin yarattığı paradoksu anlatmaya yetiyor hem de kardeş kavgasını çok güzel özetliyor! CHP heyeti, Şırnak’ta önce parti binasında, sonra Ticaret Odası’nda yurttaşları dinledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, bölgeye niçin geldiklerini şöyle anlattı: “Bölgeyi dinlemeye geldik. Bölge ne istiyor, süreci nasıl değerlendiriyor? Amacımız şimdilik bir fotoğraf çekmek. Üçer günlük devreler halinde 3-4 ay boyunca tüm bölgeyi dolaşacağız. 1989’dan bu yana ne değişmiş göreceğiz. Sonra da çalışmalarımızı bir rapor haline getireceğiz.” Pet şişenin hesabı!.. Haluk Koç’un ardından söz artık Şırnaklılardaydı. İşte bir yurttaşın söyledikleri: “Güneydoğu’nun acısı büyüktür. Dağlarımızda hayvanlarımıza verilecek bir tutam ot yok. AKP bölgeyi görmezlikten geliyor.” Bir başkası, “Bizi kimse makarnayla, kömürle aldatmasın artık” diyor. Güçlükonak ilçesinden bir CHP yöneticisi ise “Belediyemiz AKP’li ama kanalizasyonlarımız açıkta akıyor” diye isyan ediyor. Sözü salondaki gençlerden biri alıyor. Söyledikleri çok çarpıcı: “Bölgemizde en önemli sorun istihdamın daralması. Habur Sınır Kapısı doğru kullanılmıyor. Paran varsa huzur var.” Aynı gencin söylediği şu satırlar çok şey anlatıyor: “Türkiye Kürtlüğün dünya üzerinde en güzel yaşandığı yerdir. Sınırımıza bir Kürdistan kurulacaksa kurulsun ama biz Türkiye’de yaşayıp öleceğiz. Ülkemizi seviyoruz.” Orta yaşlı bir Şırnaklı yurttaş ise devletin terörün bitirilmesine harcadığı parayı bölgeye fabrikalar yapmak için harcamasını istedi. Verdiği örnek çok düşündürücüydü: “Devlet bir tek şişe suyu Gabar’daki askere ulaştırmak için yüzlerce lira harcıyor. Yazıktır, günahtır! Bu kan artık dursun.” Şırnak’ta CHP heyetine konuşan yurttaşların büyük bölümü ekonomik sorunlardan, işsizlikten ve AKP militanı gibi davranan bürokratlardan yakındı. Özellikle Habur Sınır Kapısı’nın AKP’nin iktidara gelmesinin ardından atıl duruma geldiğini anlatan yurttaşlar, 6 yıl öncesine kadar 3 milyonu aşkın yurttaşın Habur üzerinden yapılan ticaretle geçimini sürdürdüğüne ancak bölgenin artık sefil durumda olduğuna dikkat çektiler. Ancak yurttaşlar arasında Güneydoğu’daki sorunu politikanın merkezine oturtanlar da hiç de azımsanacak gibi değildi. CHP içerisinde politika yapan bölgenin önemli isimlerinden birinin söyledikleri üzerinde de çok düşünmek gerekiyor: “CHP hükümete baskı yapsın. AKP, BDP’yle de MHP’yle de bir an önce masaya otursun. Devlet BDP’yle oturmasa konuşmasa, bize de burada huzur yok. Bizi buralarda yalnız bırakmayın. Bizi kaderimize terk etmeyin.” Güneydoğu sorununu etnik ve politik çizgi üzerinde analiz eden yurttaşlar ısrarla CHP’nin bölgeye daha sıklıkla gelmesini, yurttaşları kucaklamasını istediler. Bir yurttaş PKK’nin bölgedeki varlığını anlatırken çok şaşırtıcı saptamalar yaptı. İşte onun söyledikleri: “Bu mesele çözülecekse eğer Apo’yla konuşulması gerekiyorsa konuşmak lazım. PKK bölgede bir gerçek ve giderek güçleniyor. Olayı sadece işsizliğe, ekonomiye getirirsek yanlış yaparız. Biz barışı, huzuru, sevgiyi ve kardeşliği istiyoruz. Sorun neredeyse uzlaşılmasını istiyoruz. CHP bu sorunu çözmek için görev üstlensin. Kılıçdaroğlu’ndan umutluyuz.” 2002 seçimlerinden sonra bölgede taban yitiren CHP heyeti bugün Mardin, yarın ise Diyarbakır’da hem yurttaşları hem de sivil toplum örgütlerini dinleyecek. Amaç bölgenin kanayan yarasına derman bulabilmek. Bölgedeki yurttaşlar CHP heyetinin gezisinden umutlular. Çünkü Güneydoğu’da toplum şiddet yorgunu ve bu yüzden çözüm için yola çıkan herkese kucak açıyorlar. CHP Güneydoğu’yu Dinliyor… Mayın tuzağı: 12 yaralıYurt Haberleri Servisi - Hakkâ- ri’nin Irak sõnõrõnda bulunan Çukurca il- çesinde asker taşõyan sivil aracõn geçişi sõrasõnda meydana gelen patlamada sü- rücü ile 11 asker yaralandõ. Irak sõnõrõnda bulunan Üzümlü Jan- darma Karakolu’ndan 20. Jandarma Sõ- nõr Tugay Komutanlõğõ’na asker taşõyan Fuat Seven yönetimindeki sivil plakalõ minibüsün geçişi sõrasõnda dün saat 14.00 sõralarõnda yol kenarõna yerleştiri- len patlayõcõ infilak etti. Meydana gelen patlamada 1’i sivil 11’i asker 12 kişi yaralandõ. Yaralõ askerler Hakkâri As- ker Hastanesi’ne kaldõrõlõrken bölgede operasyon başlatõldõ. Mayõnõn uzaktan kumandayla patlatõldõğõ belirlendi. İHA’lar ilk kez kullanıldı Siirt’in Pervari Emniyet Amirliği ve İlçe Jandarma Komutanlõğõ’na saldõrõp 9 güvenlik görevlisini yaralayan terörist grubun bir bölümü, Besta bölgesinde kõstõrõldõ. Doğancalar köyü kõrsalõnda fark edilen teröristler, güvenlik güçleri- nin “teslim ol” çağrõsõna ateşle karşõlõk verince çatõşma çõktõ. Terörist grubun 15 kişi olduğu belirtildi. Güneydoğu’da terörle mücadelede kullanõlmasõ amaçlanan ve tamamõyla Türk üretimi olan insansõz hava araçlarõ bölgedeki ilk uçuşlarõnõ dün Kuzey Irak sõnõrõ ve Cudi Dağõ semalarõnda gerçek- leştirdi. İnsansõz hava araçlarõ sõnõr şeri- di boyunca uçarak merkezlerine istihba- rat amaçlõ görüntü gönderdi. Öte yandan Çanakkale’de askeri bir aracõn devrilmesi sonucu bir binbaşõ ile 6 er yaralandõ. 12 SUBAY YAŞ’A GİREMİYOR Terfiye ‘Balyoz’ BARKIN ŞIK ANKARA - İstanbul 10. Ağõr Ceza Mahke- mesi’nin Balyoz iddianamesini kabul etmesi, terfi sõrasõnda bulunan 12 general ve amirali vurdu. Türk Silahlõ Kuvvetleri Personel Kanu- nu’nun 65. maddesine göre, “Tutuklu bulunan ya da tahliye edilmekle beraber kovuşturma veya duruşması devam eden veya hakkında verilen hüküm henüz kesinleşmemiş bulu- nanlar” terfi edemedikleri için dosyalarõ Yük- sek Askeri Şûra’ya (YAŞ) giremeyecek. Türk Silahlõ Kuvvetleri Personel Kanu- nu’nun 65. maddesi bu sene YAŞ’a damgasõnõ vuracak. Mahkemeye sunulan Balyoz iddiana- mesinin kabul edilmesi nedeniyle, bu şûrada durumu ele alõnmasõ gereken pek çok general ve amiral terfi edemeyecek. Dosyasõ şûraya giremeyecek 12 general ve amiralin isimleri şöyle: 6. Kolordu Komutanõ Korgeneral Nejat Bek, Kuzey Deniz Saha Ko- mutanõ Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Ulaş- tõrma Okul Komutanõ Tümgeneral İhsan Bala- banlı, 52. Tatbik Zõrhlõ Tümen Komutanõ Tüm- general Abdullah Dalay, 3. Taktik Piyade Tü- men Komutanõ Tümgeneral Gürbüz Kaya, Kara Kuvvetleri Denetleme ve Değerlendirme Başkanvekili Tümgeneral Salim Erkal Bektaş, Kara Harp Akademisi Komutanõ Tümgeneral Ahmet Yavuz, 4. Mekanize Piyade Tugay Ko- mutanõ Tuğgeneral Kasım Erdem, Kastamonu Jandarma Bölge Komutanõ Tuğgeneral Ali Ay- dın, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanõ Tuğamiral Mustafa Karasabun, Kocaeli De- nizaltõ Filosu Komutanõ Tuğamiral Ahmet Türkmen, Kocaeli Hücumbot Filo Komutanõ Tuğamiral Abdullah Gavramoğlu. Yine terfi sõrasõnda bulunan ancak, iddiana- me tamamlandõktan sonra haklarõnda “takip- sizlik” kararõ verilen üç ismin ise terfi şansõ devam ediyor. 1. Hava Kuvvet Komutanõ Kor- general Korcan Pulatsü hakkõnda takipsizlik kararõ verilince, Hava Kuvvetleri Komutanõ olma şansõ yakaladõ. Hava Kuvvetleri Komu- tanlõğõ’nda bu yõl korgenerallikten bir üst rüt- beye terfi yapõlmayacak. Seneye terfi edecek isim ise 2013 - 2015 yõllarõ arasõnda Hava Kuvvetleri Komutanõ olacak. Bu seneki YAŞ’ta, Hava Kuvvetleri Komutanlõğõ’nda korgeneral rütbesinde görev süresi dolan üç isim bulunuyor. Bu isimler; Rasim Arslan, Korcan Pulatsü ve Ziya Güler. Pulatsü’nün bu seneki Yüksek Askeri Şûra’da görev süresinin bir yõl uzatõlmasõ; seneye ise orgeneralliğe terfi etmesi durumunda 2013 - 2015 yõllarõ arasõnda Hava Kuvvetleri Komutanlõğõ yapabilecek. Balyoz soruşturmasõ kapsamõnda iki tuğ- amiral hakkõnda da takipsizlik kararõ verildi. Bu nedenle Deniz Kuvvetleri Komutanlõ- ğõ’ndaki üç isim, Güney Deniz Saha Grup Ko- mutanõ Tuğamiral Erdem Caner Bener, Deniz Harp Okulu Komutanõ Tuğamiral Türker Er- türk ile Denizaltõ Filosu Komutanõ Tuğamiral Ahmet Sinan Ertuğrul bir üst rütbeye terfi imkânõ yakaladõ. Ertürk’ün, “Balyoz Darbe Planı”nõn görüşüldüğünün iddia edildiği Mart 2003 tarihinde, Londra’da Silahlõ Kuvvetler ve Deniz Askeri Ataşeliği yaptõğõ bildirildi. 8 GENERAL, 4 AMİRAL PULATSÜ’NÜN ÖNÜ AÇIK ÜÇ AMİRALE TERFİ OLANAĞI ABD’Lİ ORGENERALE LİYAKAT NİŞANI ABD Temsilciler Meclisi’nin 2007 yılında Ermeni Soykırımı iddiaları ile ilgili tavrını belirle- mesi sırasında, “Tasarının ka- bülü Türk-Amerikan ilişkileri- ne zarar verir” şeklinde görüş bildiren ABD Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Norton A. Scwartz’a, iki ülke arasında- ki ilişkilere katkılarından dola- yı TSK Liyakat Nişanı verildi. Türkiye, 10 yıl aradan sonra ilk kez bir ABD Hava Kuvvet- leri Komutanı’na bu madalyayı verdi. Hava Kuvvetleri Komu- tanı Orgeneral Hasan Aksay, Schwartz’a TSK Liyakat Nişa- nını takmaktan “kıvanç” duy- duğunu söyledi. Schwartz da, “Umarım dostane ilişkilerimiz uzun süre devam eder” diye konuştu. (Fotoğraf: AA) Hakkâri’ninÇukurcailçesindeaskertaşõyansivilminibüsesaldõrõdüzenlendi İstanbul Haber Servisi - Balyoz Eylem Planõ İddianamesi, İstanbul 10. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan kabul edildi. 196 ismin “şüpheli” olarak bulunduğu iddianamede, emekli Orgeneral Çetin Doğan 1, emekli Orgeneral Özden Örnek 2, emekli Orgeneral İbrahim Fırtına 3 ve emekli Orgeneral Er- gun Saygun ise 4 numaralõ şüpheli bölümünde yer aldõ. İddia- namede “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” davasõnda yargõ- lanan Albay Dursun Çiçek, Albay Cengiz Köylü ile emekli Albay Kubilay Aktaş da tutuklu sanõklar olarak yer aldõ. Şüp- heliler, “Hükümeti Cebren Devirmek ve Engellemek” ve “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” iddialarõyla suçlanõyor. Türkiye’de ilk kez emekli kuvvet komutanlarõ hakkõnda “Türkiye Cumhuriyeti icra vekillerini iskat veya vazife görmekten men etmek” suçlamasõyla iddianame hazõrlandõ. Oybirliği ile kabul edilen iddianamede yer alan şüpheliler, söz konusu suç kapsamõnda “ağırlaştırılmış müebbet hapis” ce- zasõ istemiyle yargõlanacak. İddianamede, “eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı”na dikkat çekilerek şüphelilerin cezasõn- da indirim yapõlmasõ istendi. Yani şüpheliler 15 yõldan 20 yõla kadar hapis cezalarõ istemiyle yargõlanacak. 968 sayfalõk iddianame ile 183 klasörden oluşan eklerinde “Balyoz Güvenlik Eylem Planı” ve bu planõ desleklemek için oluşturulduğu iddia edilen “Çarşaf”, “Sakal”, “Suga” ve “Oraj” başlõklõ eylem planlarõ ayrõntõlarõyla anlatõldõ. İddiane- mede, AKP hükümetini devirmek üzere hazõrlandõğõ savunu- lan Balyoz planõnda bazõ kişilerin siyasi, ideolojik ve dini gö- rüşlerine göre fişlendikleri ve bu kişiler hakkõnda “Solcu”, “Dik Duruşlu” ve “Adil”, “Güvenilmez” gibi değerlendir- meler yapõldõğõ belirtildi. İddianamede Fatih ve Beyazõt cami- lerine yönelik bombalõ saldõrõ iddialarõna da yer verildi. Fõrtõna’nõn imzasõnõn bulunduğu belirtilen Oraj planõnda ise hükümetin sõkõyönetim ilan etmesi sağlanana kadar eylemlere devam edileceği belirtildi. İddianamede sõkõyönetim için gere- ken şartlarõn oluşmadõğõ taktirde “Meclis üzerinden çok al- çak uçuşlar yapılmak sureti ile TSK’nin varlığının hisset- tirileceği” savunuldu. Sõkõyönetimden sonra İstanbul’da sivil itaatsizliğe karşõ Bandõrma, Çorlu meydanlarõnda 4 uçağõn 24 saat hazõrlõk durumunda gösteri uçuşu ve gerçek atõş yapabile- cek şekilde bekletileceği, 162’nci Filo Komutanlõğõ’nõn yarõsõ- nõn Çorlu Meydanõ’na intikal ettirileceği savunuldu. İddianamede Ege’de uluslararasõ kriz çõkarmak amacõyla gerekirse bir Türk jetinin düşürülmesi iddiasõna yer verilerek “Mümkünse bir Türk jetinin Yunan uçaklarınca düşürül- mesi sağlanacak” ifadeleri kullanõldõ. Bu iddianõn gerçekleş- memesi dahilinde özel filo personelinden bir pilotun, uygun bir yer ve uçuş sõrasõnda kendi jetlerimizden birini düşürmesi gerektiği belirtildi. İddianamede ayrõca darbe için 137 medya mensubundan faydalanõlacağõ da savunuldu. İddianamede “darbe oluşumunun lideri” diye anõlan bir numaralõ sanõk emekli Orgeneral Doğan’õn, 3 Kasõm 2002’de yapõlan seçimler sonucunda oluşturulan hükümeti, düşman unsur olarak nitelendirildiği savunuldu. Planõn 13.11.2002 ta- rihinde kaleme alõnmaya başlandõğõ öne sürüldü. İddianame- de, darbenin gerçekleşmemesinde dönemin Kara Kuvvetleri komutanõ Aytaç Yalman’õn rolü olduğu ve Doğan’õn bu ne- denle Yalman’a ağõr ithamlarda bulunduğu savunuldu. Balyoz Güvenlik Eylem Planõ iddianamesinde Albay Dur- sun Çiçek’in “Suga Harekât Planı”nõn icrasõ için oluşturu- lan planlama ve iş bölümünde Akdeniz Bölgesi Müzahir Su- bay ve Astsubay listelerinin hazõrlandõğõ iddia edildi. Kuvvet komutanlarõ sanõk oldu Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın 1 numaralı sanık olduğu Balyoz iddianamesinde eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ile eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına da sanık olarak yer aldı ‘DİK DURUŞLU’, ‘ADİL’, ‘GÜVENİLMEZ’... SANIKLAR İÇİN 15-20 YIL HAPİS İSTEMİ ‘TBMM ÜZERİNDE ÇOK ALÇAK UÇUŞ’ EGE’DE KRİZ ÇIKARMA SENARYOLARI ‘DARBEYİ AYTAÇ YALMAN ENGELLEDİ’ Haber Merkezi - Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine Kandil ve Mahmur Kam- pı’ndan Türkiye’ye gelen 34 kişi- den 19’u geri döndü. Geçen ekim ayında Türkiye’ye giriş yapan 34 kişilik gruptakilerin bazılarının tu- tuklanması, bazılarının hakkında çeşitli davalar açılmasının ardın- dan dönme kararı aldığı öğrenildi. Sınırı kaçak yollarla geçen 19 kişi- nin Mahmur Kampı’na yerleştik- leri bildirildi. Bu kişilerin 5’inin Kandil’deki örgüt kampından, 14’ünün ise Mahmur’dan Türki- ye’ye giriş yaptıkları kaydedildi. Süleymaniye Üniversitesi’nde oku- yan 3 kişinin ise haftalar önce K. Irak’a döndüğü belirtildi. Grupta- ki 30 kişi hakkında dava açılmış, 10’u tutuklanmıştı. Kandil ve Mahmur’dan gelenler geri döndü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanõ Sa- dullah Ergin, Mahmur ve Kandil’den gelen grubun ge- ri dönmesini değerlendirir- ken, “Keşke kalıp bu ülke- de bu sürece katkı ver- seydi bu arkadaşlarımız” dedi. Bakanlar Kurulu top- lantõsõnõn ardõndan gazete- cilerin sorularõnõ yanõtla- yan Ergin, sõnõr birlikleri oluşturulmasõyla ilgili ça- lõşmalar kapsamõnda yasal düzenleme ihtiyacõ olursa yeni yasama yõlõnõn bek- lenmeyeceğini, TBMM’nin tatilde yasayõ çõkarmak için toplanabileceğini söyledi. Ergin, 400 sivil toplum kuru- luşunun ateşkes çağrõsõ yapma- ya hazõrlandõğõnõn hatõrlatõlma- sõ üzerine, “Akan kanın dur- durulması noktasında yapıla- cak her girişim tarafımızdan pozitif algılanacaktır” dedi. Ergin, Mahmur ve Kandil’den gelen bazõ kişilerin geri dön- düklerinin ifade edilmesi üzeri- ne “Gelenlerin tekrar yurtdı- şına çıkmasına ilişkin somut bilgi yok ama ajanslardan ge- len bilgiye göre değerlendiri- yorum, keşke kalıp bu ülkede bu sürece katkı verseydi bu ar- kadaşlarımız” diye konuştu. ‘Keşke kalsalardõ’ BAKAN ERGİN’DEN ‘GERİ DÖNÜŞ’ YORUMU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle