19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 20 TEMMUZ 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bütçe değerlendirme konuşmasına “Türkiye ekonomisi şu anda Avrupa’da büyüme rekorunu elinde bulunduran, en fazla istihdam yaratan, kredi notunu iki kademe arttıran, bütçe açığını ve borç stokunu düşüren, enflasyonu düşüş trendine girmiş olan bir ekonomidir. Türkiye bu başarısını hükümetlerimiz döneminde hayata geçirdiği yapısal reformlar, kararlılıkla sürdürdüğü mali disiplin anlayışı ile krizi iyi yönetmesine borçludur” değerlendirmesi yaparak girdi ve içimizi ferahlattı. Merkez Bütçe rakamlarına baktığımızda geçen yılın aynı dönemine göre bir olumlu gelişmeler görüyoruz. Haziran ayında bütçe açığı 5.5 milyar TL, geçen yıl bu rakam 2.5 milyar TL idi. Artışa sebep olan unsurun 2010 Haziran döneminde borçların vade yapısı nedeniyle bu döneme denk düşen 2.1 milyar TL faiz ödemesinden kaynaklandığı Bakanlıkça gerekçelendirilmektedir. (Tablo1) Faiz dışı giderlerdeki artışın nedenini Bakanlık, yatırım giderleri ile sağlık, emeklilik, sosyal yardım giderlerindeki dönemsel artış, vergi gelirlerindeki olumlu gelişme sonucu mahalli idare paylarındaki artış olarak göstermektedir. Cari transferlerde yüzde 24.4 oranında yine ciddi artış söz konusudur. (Tablo2) Bütçe gelirleri de aşağıdaki şekilde gerçekleşmiştir. Vergi tahsilatlarında yüzde 23.3 oranında artış olmuştur. (Tablo3) Genel altı aylık döneme baktığımızda, 2009’un aynı dönemine göre faiz dışı fazlanın üç kat arttığını görüyoruz. (Tablo4) Vergi gelirleri 2009/6 döneminde 79.0 milyar TL iken, 2010 altı aylık dönemde yüzde 24.4 artarak 98.6 milyar TL olmuştur. Vergi türlerine göre artışlar aşağıdaki şekilde gerçekleşmiştir. Gelir vergisindeki artışın bu denli düşük olması, vergi adaletinden ne kadar uzak olduğumuzu göstermektedir. Dolaylı vergilerdeki artış, yine bütçe giderlerinin dolaylı vergilerle finanse edildiğini göstermektedir. (Tablo5) Rakamlar böyle, yorumlarımızı daha sonraya bırakalım ve sizin de kafa yormanızı dileyelim. Ancak rakamlara nasıl bakmak isterseniz öyle fotoğraf verdiğini de unutmamanızı hatırlatalım. Ancak Sayın Bakan, gelecekle ilgili kaygısını bakın şu cümlelerle açıklıyor: “Yılın ikinci yarısında Avrupa’da yaşanan borç krizinin derinleşmesi halinde, bunun ülkemizi ticaret, turizm ve finansman kanallarıyla etkileyebileceğini değerlendiriyoruz.” 2010 Ocak-Haziran Döneminin Bütçesi Ne Söylüyor? M A L İ Y E C İ G Ö Z Ü Y L E / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER 12 Eylül Ruhu... Güleriz ağlanacak halimize... AKP’nin, hızla diktatörlüğe, özendikleri üslupları ile padişahlığa dönüşen çoğunluk iktidarında yeni bir sıçrama adımı olarak dayattığı 12 Eylül referandumu kampanyaları, sloganları, broşürleri, renkleriyle ete kemiğe büründü... “Evet” cephesi, “12 Eylül’de, yasaklı 12 Eylül Anayasası’ndan kurtulma” sloganına sarılıyor. “Hayır” cephesi, 12 Eylül’ün yasaklı anayasasında iyileştirmeler hak götüre, yasaklı düzenin AKP iktidarını güçlendirme adına ağırlaştırıldığını anlatmaya çalışıyorlar... İktidardan yana “evet”çiler cephesi çoğunluk yandaş medya yanında, metindeki gerçekleri tersyüz göstermek üzere yapılmış ustalıklı makyajla seçmenin yanıltılmasına, ondan da daha etkili olarak oyların satın alınmasında kullanılan, kullanılacak iktidar araçlarına güveniyorlar... Hafta sonu aslında hesap sorulması söz konusu olamayacak Kenan Evren kimliği üzerinden yapılan polemik, anayasa hukukunun “ağır yasaklı ya da özgürlükçü” olması anlamındaki farklarının yaşamındaki sonuçlarını doğal olarak doğrudan algılaması olanaksız büyük çoğunluk seçmenin kafasının karıştırılmasının ne kadar da kolay olduğunu gözler önüne serdi. Başta Başbakan, “evet”çiler cephesi, metinde yazılı 12 Eylül’den hesap sorulması yasağının kaldırılmasının anlamlı bir demokratikleşme adımı olduğunu kolayca söyleyebiliyorlar. Anayasa metninden söz konusu yasağın kalkmasının 12 Eylül’den hesap sorma niyeti anlamında hiçbir sonucu olmadığını anlatmak ise zor; AKP iktidarı, ideolojik kadrosunun, siysal İslamcılar, cemaatlerin varlıklarını borçlu oldukları 12 Eylül’cülerden hesap sormaya yönelik, iktidar gücü ile yapılabileceklerin hiçbirini yapmayıp, yapma niyetinde de olmayıp, anayasa metnindeki maddeyi kaldırmalarının gerçek değerinin sıfır anlamında, kuyruklu yalan olduğu kolay kolay algılanamıyor... İktidar için yolunda engel gördüğü yüksek yargıyı kendine bağlama asıl amacının, seçmen vatandaşın kendi yaşamına dönük sonuçlarının bilincine varabilmesi daha da karmaşık bir şey. Yaşam boyu mahkemelerin kapısında bunalmış, işlemeyen yargının, adaletin bedelini hep ödemiş sıradan vatandaş, AKP iktidarının icraatları ile yargıyı nasıl katlayarak felce uğrattığını, şimdi de özel yargı ile iktidarının sivil darbe atağını güvenceye almaya baktığını nasıl görebilir ki?.. İşte bu zorlu, gerçeklerin tersyüz edilmesi atraksiyonunda, seçmene gerçekleri anlatabilen, “hayır” çağrısının gerekçelerini doğru dürüst anlatabilen siyasi liderler, örgütler, 12 Eylül’ün askeri ruhunun yerine geçmiş sivil darbecilerin, 12 Eylül ruhunun sahiplerinin, iktidar cephesi “evet”çilerin hedef tahtasındalar... DİSK’in “12 Eylül ürünü Anayasa’ya da, 12 Eylül’ün uzantısı Banayasa’ya da hayır” başlıklı gerekçelendirilmiş kampanyasının slogan ve metinlerini görür görmez, tepki alacağını bilmiştim... Öncelikle günümüz kavram kargaşasında kutsanan, AKP yandaşlarının çok kullandıkları “değişim” sloganının olumlu bir içerik kazanması için “özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik, sosyal” nitelikli olması gereğinin çok güzel altını çizdiği için. Kaldı ki DİSK, uzun soluklu yapıcı politikaları ile kamuoyunda dikkatleri çekmiş, demokratik bir anayasa için hem örgüt olarak uzun çalışmalar yapmış, doğru dürüst metin hazırlamış, iktidara da ayakbağı olmadan destek vermişti. Hiç kimse, 12 Eylül sürecinde tüm yönetim kadroları hapiste kalmış, ağır işkenceler görmüş, “Marksist Leninst illegal örgüt” olmakla çok haksız yargılanmış, üyeleri elinden alınmış, fiilen kapatılmış, sonra da boşu boşuna bedel ödetildiği ortaya çıkmış DİSK’i, 12 Eylül düzeni, anayasası yanında yer almakla suçlayamazdı... DİSK’in “12 Eylül ruhunu taşımanın yanında, ağırlaştıran, AKP’nin siyasi ihtiyaçlarını baz alan.. referandum oylaması boyutu dahil her yönü ile demokratikleşmenin önünde engel..” saptamaları ile “hayır” çağrısı, AKP’ye kul köle çoğunluk konfederasyon, sendikalar yönetimlerine karşın çok çarpıcı, bir o kadar etkili. Varlıklarını işçi haklarını, sendikal özgürlükleri satmaya borçlu yandaş sendika, konfederasyon liderleri durumlarının çok fazla açığa çıkmasından öfkeli. Kendi “evet”çi kampanyalarının çok da işe yaramayacağı, iktidara destek olamayacağı, sadece bu nedenle bile gözden daha bir düşecekleri korkusu ile de.. “evet” kampanyası yerine, DİSK’e saldırarak Başbakan Erdoğan ve ekibine yaranma çıkışındalar... Kampanyanın ilk haftasında AKP’nin “evet” çağrısı, gerekçeleri metninden çok bu tartışmanın medya gündeminde öne çıkmasının nedenini böyle özetleyebiliriz. Tabii önümüzde çok uzun soluklu, gerilimli bir referandum kampanyasında bu ilk hafta. Doğrusu iflah olmaz bir “hayır”cı olarak değil, profesyonel gazeteci olarak, CHP, Kılıçdaroğlu’nun ilk çıkışlarının da çok etkin, başarılı olduğunu söylemek istiyorum. Seçmenin oyunda AKP’nin devlet kaynakları ile oyları satın alma ataklarının etkin rolünü unutmadan.. dekar başına fındık üreticisine ödenen para tek başına dudak uçuklatıcı örnek sayılabilir... Milyar TL 2009/6 2010/6 Bütçe giderleri 17.9 23.9 Bütçe gelirleri 15.4 18.4 Bütçe açığı 2.5 5.5 Faiz giderleri 1.1 3.3 Faiz dışı denge 1.4 2.2 Milyon TL 2009 Ocak-Haziran 2010 Ocak-Haziran Bütçe giderleri 124.831 136.494 Bütçe giderleri 101.626 121.065 Bütçe açığı 23.205 15.429 Faiz giderleri 27.242 27.599 Faiz dışı denge 4.037 12.170 2009 altı aylık döneme göre artış % Harçlar 57.8 İthalde alınan KDV ve Kurumlar 41.4 ÖTV 32.8 Dahilde alınan KDV 29 Damga vergisi 23.4 Diğer vergiler 14.8 Gelir vergisinde 1.8 BSMV -15.7 Milyon TL 2009/6 2010/6 Bütçe giderleri 15.411 18.448 Genel bütçe giderleri 14.985 17.951 Vergi gelirleri 12.850 15.839 Vergi dışı gelirleri 2.135 2.111 Özel bütçeli idare 309 365 Düzenleme ve Denetleme Kurumları 117 132 Milyar TL 2009/6 2010/6 Faiz dışı giderler 16.8 20.5 Personel giderleri 4.7 5.2 Cari transferler 7.8 9.7 Diğer 4.3 5.6 Ekonomistlere göre AKP, Mali Kural konusunda kararõnõ vermeyerek referandum sonucunu görmek istedi Mali Kural’a seçim ayarõANKARA (ANKA) - Ekonomist- lere göre hükümetin Mali Kural Ya- sa Tasarõsõ’nõn ertelemesinin ardõnda, seçime mali kuralla gidilmesi kaygõ- larõ yaşanmasõ yatõyor. Bazõ ekonomistlere göre hükümet, ‘Mali Kural’ konusunda henüz ka- rarõnõ vermeyerek, önce 12 Eylül’de yapõlacak referandum sonucunu gör- mek istedi. Bazõ ekonomistler ise, ertelemenin ardõnda piyasalarõn test edilmesinin yattõğõ, kararõn buna gö- re verileceği görüşünü savundu. Ekonomist Öztin Akgüç, hükü- metin referandum sonucuna göre 2011’de Mali Kural uygulanmasõ ko- nusunda karar vereceğini belirterek, ‘referandumdan titrek evet çıkma- sı halinde’ hükümetin seçim ekono- misi uygulayacağõnõ iddia etti. Kuralda gevşeme olacak 2010’un ilkyarõsõnda oldukça katõ mali politikalar izlenildiğini ifade eden Akgüç, “Hükümet seçim yı- lında herhalde kendilerini bağla- mak istemiyor. Öncelikle referan- dum sonucunu görmek istiyor. Re- ferandumdan güçlü evet çıkarsa, referandum sandığının seçimlere de yansıyacağını düşünen hükümet, Mali Kural’ı yasalaştırabilir. An- cak 12 Eylül referandumundan ‘titrek evet’ çıkması halinde ise bü- yük bir ölçüde Mali Kural Yasa Tasarısı yasalaşmaz” dedi. Mali Kural konusunda ekonomist Seyfettin Gürsel, erteleme kararõyla hükümetin piyasalarõ test etmiş ola- bileceğini vurgulayarak, yeni dö- nemde kararõnõ bu tepkiye göre vere- ceğini ifade etti. Gürsel, Mali Kural’õn ertelenmesin nedenleri ile ilgili olarak “Vakit kal- madı deniyor ama bu bir öncelik meselesiydi. Demek ki daha öncelikli yasa projelerinin olduğu düşünül- dü” diye konuştu. CHP Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi de hükü- metin seçim ekonomisi uygulamak için Mali Kural Yasa Tasarõsõ’nõ er- telediğini, yeni dönemde tasarõnõn gündeme alõnmasõ halinde mali kural çerçevesinin ve oranlarõnõn gevşeti- leceğini ileri sürdü. İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulus- lararasõ Ticaret Anabilim Dalõ Başkanõ Prof. Dr. Erdoğan Alkin ise Mali Ku- ral’õn kesin olarak seçim ekonomisi uygulamak için ertelenmediğini, an- cak kendisinin de bu yönde kuşku duy- duğunu ifade etti. En düşük memur emeklisi maaşõ 898 lira ANKARA (AA) - Memurlar gibi memur emeklileri de yõlõn ilk 6 ayõ için yüzde 1.06’lõk enflasyon farkõ ve yüzde 2.5’lik ikinci yarõ zammõnõ aldõ. Böylece memur emekli maaşlarõ, 1 Temmuz’dan geçerli ol- mak üzere yüzde 3.59 oranõnda arttõ. Vergi iadesinin yerini alan yüzde 4’lük ek ödeme ile birlikte haziranda 864.9 lira olan en düşük memur emekli aylõğõ, bu ay 898 liraya yükseldi. Bunun 863.7 lirasõnõ normal aylõk, 34.5 lirasõnõ da ek ödeme oluş- turdu. Yüzde 4’lük ek ödeme ile milletve- killerinin emekli maaşõ 25 hizmet yõlõna gö- re 4 bin 787 liradan 4 bin 967 liraya çõktõ. Bunun 194 lirasõnõn milletvekillerine ek ödeme olarak ödeneceği belirtildi. Ge- nelkurmay Başkanõ’nõn emekli maaşõ ek ödemeyle birlikte 5 bin 680 liradan 5 bin 884 liraya, Anayasa Mahkemesi Başka- nõ’nõn ise 3 bin 976 lira olan emekli maa- şõ 4 bin 119 liraya yükseldi. Yeni katsayõlarla Danõştay, Yargõtay ve Sayõştay başkanlarõ, Yargõtay cumhuriyet başsavcõsõ ve YÖK başkanõnõn maaşõ da 4 bin 119 lira oldu. Genel müdürlerin yeni maaşõ 3 bin 278 lira, profesörlerin de 3 bin 92 lira olarak belirlendi. Vali ve TBMM’de- ki bir daire başkanõnõn maaşõ 3 bin 305 li- raya, diğer daire başkanlarõnõn maaşõ da 1771 liraya çõktõ. Memur emeklilerinin yüzde 3.59’luk zam sonrasõ yeni maaşlarõ da belli oldu. Genel müdürlerin yeni maaşõ 3 bin 278 lira, profesörlerin de 3 bin 92 lira oldu. İBB - RENAULT İŞBİRLİĞİ Elektrikli oto için İstanbul öncü olacak Sabancõ Vakfõ’nõn desteği ile oluşturulan kadõn-erkek eşitliği projesi Afganistan’a model oldu Örnek sorumluluk projesiİstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Re- nault Mais Türkiye arasõnda, İstan- bul’un altyapõsõnõn, karbondioksit salõnõmõ çok düşük doğa dostu elek- trikli otomobile 2011 yõlõna kadar ha- zõr hale getirilmesi için işbirliği pro- tokolü imzalandõ. Protokol, elektrik motorlu araç için kentte uygun şarj noktalarõnõn oluş- turulmasõ ve yaygõnlaştõrõlmasõ, bun- larõn işletilmesi için gerekli mevzuat araştõrõlmasõnõn yapõlmasõ gibi ça- lõşmalarõ öngörülüyor. Şarj istasyonları kurulacak İmza töreninde konuşan Kadir Top- baş, “Burada yapılan çalışmayı belki de know-how olarak dünya- ya transfer edeceğiz. Sonradan ge- lişigüzel elektrikli araç şarj istas- yonları çıkmasın, doğru planla- mayı yapalım istedik” dedi. Renault Mais Genel Müdürü İbra- him Aybar da bu protokolle elektrikli otomobillerin Türkiye’de kullanõla- bilmesine yönelik bir girişimi baş- latmõş olacaklarõnõ söyledi. Aybar, “Önemli bir nokta da teknolojik alt- yapı. Şarj istasyonlarının yaygın- laşması önemli. Konunun çözülmesi için bugün temel bir başlangıç ya- pıyoruz. İstanbul sokaklarında kı- sa sürede elektrikli şarj istasyon- larını görmeye başlayacağız. İs- tanbul’u örnek alacak diğer kent- lerde de hiçbir teknik altyapı ek- sikliği kalmayacak.” Renault, 2011’den itibaren farklõ kit- lelere hitap eden 4 farklõ elektrikli oto- mobili piyasaya sürmeyi planlõyor. Ekonomi Servisi - İçişleri Ba- kanlõğõ, Türkiye’deki tüm Birleşmiş Milletler kuruluşlarõ, Sabancõ Vak- fõ ve Sabancõ Üniversitesi ortaklõğõyla hayata geçirilen “Kadınların ve Kız Çocuklarının İnsan Hakları- nın Korunması ve Geliştirilmesi Ortak Programı” kapsamõnda ya- põlan çalõşmalar, Afganistan için ör- nek alõnõyor. Afganistan Kadõn İşleri Bakanlõ- ğõ ve Afganistan Din ve Hac İşleri Bakanlõğõ’ndan oluşan bir heyet, Sabancõ Vakfõ’nõn 4 yõlda 1.6 milyon dolar katkõ ile ana destekleyicisi ve ortağõ olduğu ortak program kapsa- mõnda yürütülen ve yerel yönetim- ler içinde kadõn-erkek eşitliğinin kurumsallaşmasõnõ amaçlayan ça- lõşmalarõ yerinde incelemek amacõyla Türkiye’ye geldi. 300 bin kişiye ulaşıldı Afganistan devlet yetkilileri, yerel yönetimlerde kurulan kadõn-erkek eşitliği birimlerine benzer yapõlan- malarõ ülkelerinde de geliştirmek istediklerini ve bu konuda bir rapor hazõrlayacaklarõnõ belirtti. Sabancõ Vakfõ Mütevelli Heyeti Başkanõ Güler Sabancı, “Ortak program ile 4 yılda doğrudan ve- ya dolaylı olarak 300 bin kişiye ulaştık. Şubat 2010’da İçişleri Ba- kanlığı programın başka illere yaygınlaşması için genelge ya- yımladı. Halen İzmir, Kars, Nev- şehir, Trabzon ve Van’a da uygu- lama sürüyor. Bu program, 2008’de Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ve Harvard Üniversitesi ta- rafından dünyada ‘En İyi Hak Ek- senli’ programlardan biri seçildi. Şimdi bu çalışmalar Afganistan için model oluyor” dedi. ?TABLO1?TABLO2?TABLO3?TABLO4 ?TABLO5 KOÇ’UN MESLEK LİSESİ PROJESİ’NE ULUSLARARASI ÖDÜL Ekonomi Servisi - Koç Holding’in “Meslek Lisesi Memleket Meselesi (MLMM) Projesi”, Avrupa’da “Yılın İkinci En İyi Sosyal Sorumluluk Programı” seçildi. Dünya çapõndaki şirketlerin ve organizasyonlarõn çalõşanlarõyla birlikte hayata geçirdiği projeleri ödüllendiren ABD merkezli Stevie Awards, 2003 yõlõndan bu yana başarõlõ uygulamalarõ cesaretlendirmeyi hedefliyor. Aralarõnda ABD’li The Trump Organization Başkanõ Donald Trump, İngiliz Telecity Group CEO’su Michael Tobin gibi iş dünyasõnõn önemli isimlerinin bulunduğu jüri tarafõndan ödüle layõk görülen Koç Holding, ödülünü 27 Eylül’de İstanbul’da yapõlacak törende alacak. Referandumdan evet çõkmasõ halinde hükümet seçim ekonomisi uygulayacak. Ekonomistlere göre “Referandumdan güçlü evet çõkarsa, referandum sandõğõnõn seçimlere de yansõyacağõnõ düşünen hükümet, Mali Kural’õ yasalaştõrabilir”. Başkent’te süre uzatıldı Özelleştirme İdaresi Başkanlõğõ (ÖİB), Baş- kent Doğalgaz Dağõtõm Anonim Şirketi’nde bu- lunan yüzde 80 oranõndaki hissesinin satõş yöntemi ile özelleştirilmesi için son teklif ver- me tarihinin 6 Ağustos’a ertelendiğini açõkladõ. İhalede daha önce son teklif verme tarihi 19 Temmuz olarak belirlenmişti. Fortis’ten KOBİ’lere Can Kredi Fortis Türkiye, işletmesini büyütmeyi, yenile- meyi veya taşõmayõ planlayan esnaf ve KOBİ’le- re “Can Kredi” ürününü sundu. Yapõlan açõklamada, Can Kredi’nin, 12 ay vadeli olarak aylõk yüzde 0.85 faiz oranõyla ya da 13-18 ay arasõ vade seçeneklerinde yüzde 0.90 faiz ora- nõyla 20 bin liraya kadar kullanõlabildiği kaydedildi. “Kadõnlarõn ve Kõz Çocuklarõnõn İnsan Haklarõnõn Korunmasõ ve Geliştirilmesi Ortak Programõ” Şanlõurfa, İzmir, Kars, Nevşehir, Trabzon ve Van’a da uygulanõyor. Afganistan heyeti, Diyanet İşleri Başkanı ve uzmanlarının ya- nı sıra Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü görevlileri, Birleşmiş Milletler temsilcileri, Harran Üniversitesi Yerel Eşitlik Birimi Temsilcisi Doç. Dr. Zeynep Şimşek ve Sabancı Vakfı Şanlıurfa Yerel Koordinatörü Tülay Yılmaz ile görüşmeler yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle