25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B Alacaklõ: Abdullah Öner, Keşideci (Borçlu): Takyeddin Karatay, Senetlerin vade tarihi: 18.03.2010, 18.04.2010, 18.05.2010, 18.06.2010, 18.07.2010, 18.08.2010, 18.09.2010, 18.10.2010, 18.11.2010, 18.12.2010, 18.01.2011, 18.02.2011, 18.03.2011, 18.04.2011, 18.05.2011, 18.06.2011, 18.07.2011, 18.08.2011, 18.09.2011, 18.10.2011, 18.11.2011 Senetlerin bedeli 21X1020 toplam 21.420 TL. Düşürülmüş ya da çalõnmõştõr. Hükümsüzdür Abdullah Öner AYŞEGÜL YÜKSEL İzlediğim TV dizilerinde en çok se- naryo yazarlarõnõn, kişileri, ilişkileri ve olaylarõ yapõlandõrma biçimi ilgi- mi çekiyor. Yapõ duygusundan yok- sun yazõcõlarõn elinden çõkma metin- ler bir süre sonra öyküyü sürüklemeye yetmiyor. Tiyatronun ‘derinlikli/incelikli’ ve ‘popüler’ boyutlarõnõ en iyi kay- naştõrmõş yazarlarõn başõnda gelen Shakespeare, çağõmõzda yaşasaydõ, hiç kuşkusuz dizi yazarõ olurdu. Pek çok nedenle… Öncelikle ünü ve parayõ sevdiği için. Çağõnõn İngiltere’sinde ‘popü- ler’ olan ‘aşk’, ‘ihtiras’, ‘intikam’, ‘cinayet’, ‘kahramanlık’ gibi ko- nularõ, ‘şiddet’ öğelerine ve ‘vurdulu kırdılı’ sahnelere de sõk sõk yer ve- rerek ve bütün bunlarõ müthiş bir şi- irsel tatla soslandõrõp sunmayõ her- kesten iyi bildiğini anõmsayalõm. Ay- nõ malzemeyi günümüze taşõyõp ‘za- mana ve mekâna uydurarak’ art ar- da ‘rating’ rekorlarõ kõrar, ‘aranan dizi yazarı’ olarak yapõmcõlardan, ‘yıldız’ oyunculara ödenen astrono- mik ücretlerden daha yükseğini is- terdi. Abartmõyorum. Shakespeare, ti- yatro işletmeciliğinde, dönemin Will Kemp ve Richard Bourbage gibi ‘yıldız’ oyuncularõnõn egemenliği- ne son verip ‘yazar’õ patronluğa yükseltenlerin başõnda gelmektedir. Shakespeare’in dizi yazarlõğõndaki başarõsõnõn temel nedeni ise ‘kişileş- tirme’deki üstün yeteneği yanõnda, olay dizilerini kurgulamadaki ustalõ- ğõ olurdu. Bir olayõ ‘en meraklı’ ye- rinde kesip, bir başka olaya, oradan da bir üçüncüsüne atlamak, sonra da ipin ucunu kaçõrmadan bütün ilmek- leri ‘akla yakın’ biçimde bir araya ge- tirip örgüyü tamamlamak her yiğidin harcõ değildir. Shakespeare’in bu alandaki ‘yiğitliği’ rakipsizdir. Dahasõ, Shakespeare, dizilerde olaylarõn karõşmasõna ve çözümün ge- cikmesine katkõda bulunan, kulak misafiri olma, kimlik yanõlmasõ, yan- lõş anlaşõlma, gerçeğin gizlenmesi, rastlantõlar, buluşmalarõn kaza, has- talõk gibi olaylarla engellenmesi gi- bi, klasikleşmiş komedi ve melodram tekniklerini kullanmada da parlak bir yapõ işçiliği sergiler. Shakespeare oyunlarõnõn bir özel- liği de, kimi sahnelerin, sanki oyun- dan bağõmsõz birer episodmuş gibi, özgül biçimde ‘parlatılmış’ olmasõ- dõr. Romeo ve Juliet’in ‘balkon’, Ot- hello’nun Desdemona’yõ ‘boğma’, Lady Macbeth’in ‘uykuda konuşma’ sahneleri ve benzerleri tiyatroda da ayrõ bir gösteri parçasõ olarak değer- lendirilir. Bu tür gösterilerin geçen ti- yatro döneminde sunulan örnekle- rinden biri, Kemal Kocatürk’ün uyarlayõp sahnelediği, Aysa Prodük- siyon Tiyatrosu yapõmõ ‘Aşk Sözle- ri’ydi. Şirin Dağtekin’in son derece incelikli, aynõ zamanda da işlevsel de- kor-kostüm tasarõmõ ile öne çõkan ya- põmda, Shakespeare’den seçilmiş sahneleri Kocatürk yanõnda, ‘Yaprak Dökümü’nün Ferhunde’si Deniz Çakır ve Gülşen’i oynayan Eren Balkan, ‘Küçük Kadınlar’õn Ali’si Ali İl, Mihrace Yekenkülüğ, Erkan Pekbay gibi, daha çok dizilerden tanõdõğõmõz, ama hepsi de okullu ti- yatrocu olan genç sanatçõlar canlan- dõrõyordu. Şimdilerde dizilerdeki ünlü sahne- lerin cep telefonlarõndaki videolara bi- le gönderilebildiğini öğreniyoruz. (‘Canım Ailem’de Halim’in Sey- han’õn nişan yüzüğünü -fonda türkü eşliğinde- denize attõğõ ya da ‘Aşk-ı Memnu’dan çeşitli sahneler gibi). Shakespeare, yapõtlarõnõn can alõcõ sahnelerinin bu tür uygulamalarla popülerleştirilmesine bayõlõrdõ her- halde… Shakespeare oyunlarõnõn hemen hemen hepsinin filme çekilmiş ol- masõnõn bir nedeni de büyük sahne- leri ve büyük karakterleri sinema perdesinde canlandõrmanõn çekicili- ği yanõnda, sahnedeki olaylarõn, yer ve zaman birliğine önem verilmek- sizin, sinema anlatõmõna çok daha yat- kõn biçimde hõzla akõşõdõr. Shakes- peare, oyunun öyküsünde aynõ anda yaşanan üç farklõ düzlemi -tõpkõ di- zilerde de olduğu gibi- aynõ anda, yan yana gösterebilmekte, bir anlamda si- nematik bir teknik kullanmaktadõr. Kendini, ‘şiir’inin gücüyle yüz- yõllarca yaşayacağõnõ söyleyecek dü- zeyde beğenen Shakespeare usta, ça- ğõmõzõn sinema ve dizi teknolojisiy- le gelen ‘belgeleme’ gücünden, ‘ölümsüzlüğü’ adõna yararlanma fõr- satõnõ kaçõrmazdõ... Shakespeare çağõmõzda yaşasaydõ, dizilerden alacağõmõz tat bambaşka olurdu… Tiyatronun ‘derinlikli/incelikli’ ve ‘popüler’ boyutlarõnõ en iyi kaynaştõrmõş yazarlarõn başõnda gelen Shakespeare, çağõmõzda yaşasaydõ, hiç kuşkusuz dizi yazarõ olurdu. 21 projeye 5.5 milyon lira 85 yaşõndaki ressam Osman Oral’õn toplu yapõtlarõndan oluşan sergi Karadeniz Ereğli’de Resmi de yaşamõ gibi yalõn EGEMEN BERKÖZ Karadeniz Ereğli’de 2 - 4 Temmuz günleri yapõlan ve halk müziğinden operaya, uçurtma şenliğinden şiir dinletisi ve söyleşilere, çocuk filmi gösterimlerinden Japon çay törenle- rine kadar çok değişik etkinliklerin bir arada yer aldõğõ; Kadir İnanır, Tür- kan Şoray, Zülfü Livaneli, İlham Gencer gibi pek çok ünlünün de ka- tõldõğõ 17. Sevgi, Barõş, Dostluk Kül- tür ve Sanat Festivali’nin en önemli etkinliği, bana göre, Ereğlili ressam Osman Oral’õn sergisiydi. Serginin, Atatürk Kültür Merke- zi’nin Osman Zeki Oral Sergi Salo- nu’nda açõlmasõ bile başlõ başõna önem taşõyordu. Ereğli Belediyesi, kentlisi ressamõn adõnõ bir sergi sa- lonuna verme değerbilirliğini gös- termişti ve şimdi de onun sergisini açõyordu. Bu yõl 85 yaşõna ulaşan Osman Oral’õn çevresi öğrencileri ve bu ser- gi için hazõrlanan kataloğu imzalat- mak isteyen Ereğlililerle sarõlõydõ. O da yorgunluğuna karşõn kimseyi kõr- mõyor, inci gibi yazõsõyla herkese gü- zel sözler yazarak imzalõyordu kata- loğu. Oral’õn sergisinin önemi, Güzel Sa- natlar Akademisi’nde Seyfi Toray, Şefik Bursalı ve Bedri Rahmi Eyü- boğlu’nun öğrencisi olmuş, Onlar Grubu’nda yer almõş; resim öğret- menliği yaparken de, yönettiği Bolu ve Ankara Devlet Güzel Sanatlar galerilerini adeta birer akademiye dönüştürürken de resim yapmayõ hiç bõrakmamõş bir değerli ressamõn - 2005’te Zonguldak’ta açõlandan son- ra ve ondan daha kapsamlõ - ilk top- lu sergisi olmasõndan da geliyordu el- bet. Sergi için hazõrlanan kataloğun başõnda yer alan, Prof. Fikri Can- türk’ün yazõsõndaki şu satõrlar Oral’õn sanatõnõ doğru açõklõyor diye düşü- nüyorum: “Oral, özellikle Karadeniz Ereğ- li’den yaptığı doğa görünümleriy- le haklı bir ün kazanmıştır. Kimi eleştirmenlere göre Oral’ın sanatı; ‘geçmişi günümüze bağlayan, Rö- nesans öncesi sanata uygun düşen pri- mitif konstrüksiyondan oluşur’. Bu yargıya katılıyoruz. Ancak hangi geçmişi? O geçmiş Oral’ın hattat babası, nakkaş ağabeyi ve onlardan devraldığı kültür mirasıdır. Ondan ötesi, Oral’ın hem yapısına, hem yaşam biçimine, hem de dünya görüşüne yabancıdır. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun atölyesinde öğre- nim görmesine rağmen, onun sa- natından hemen hemen hiç etki- lenmemesi bunun bir başka kanı- tıdır. Doğayı çok duygulu bir bi- çimde algılayan Oral’ın eserlerin- de görülen titiz ve güçlü bir tekni- ğin yanı sıra, zarif çizgileri, ara renkleri ve aydınlık gölgeleriyle oluşturduğu resimlerinde yeni ve çağdaş bir yorum vardır. Bu ne- denle onun resimleri, izleyicilere şa- şırtıcı bir ferahlık duygusu aşılar. Yaşam biçimindeki içtenlik ve sa- delik adeta resimlerini de sarar.” Serginin açõldõğõ günün akşamõ bir de ödül verilen Osman Oral çok mutluydu, ancak bu serginin İstan- bul’da da açõlmasõnõ çok istediğini di- le getirmekten de kendini alamõyor- du. Şefik Bursalõ ve Bedri Rahmi’nin öğrencisi olan Osman Oral, Onlar Grubu’nda yer almõş. Bolu ve Ankara Devlet Güzel Sanatlar galerilerini yönetmiş. Kültür Servisi - Kültür ve Turizm Bakanlõğõ Sinema Destekleme Kuru- lu, gündemindeki projeleri değerlen- direrek toplam 21 projeye 5 milyon 561 bin TL destek verme kararõ aldõ. Kurulun, 13 Temmuz’da yaptõğõ top- lantõda alõnan kararla, bütçenin 5 mil- yon 381 bin lirasõnõn uzun metrajlõ kurgu film yapõm projelerine, 180 bin lirasõnõn ise geri ödemesiz yapõm sonrasõ desteklerine ayrõldõğõ açõklandõ. Kültür ve Turizm Bakanlõğõ Web Sitesi’nden yapõlan açõklamada, doğ- rudan ve geri ödemeli filmler arasõn- da en yüksek desteği, 450’şer bin TL ile “Araf” (Ustaoğlu Film) ve “Bir Gün Tek Başına” (Atõf Yõlmaz Stüd- yo Derneği) projelerinin alacağõ be- lirtildi. Uzun metrajlõ kurgu film yapõm projelerinden, “Çınar Ağacı (Advi- ye Hanım)” (Tõlsõm Dizayn Prod.) ve “Mahmut ile Meryem” (24 Kare Film Teknik Prod.) projelerine 400 bin TL, “Taş Mektep” (Statü Pro- düksiyon) ve yönetmen Zeki De- mirkubuz’un “Yeraltı” (Mavi Film) projesi ise 350 bin TL destek alacak. Desteklenen projelerin yapõmcõla- rõnõn, bakanlõk ile sözleşme yapmak üzere 45 gün içinde başvuruda bu- lunma süreleri başladõ. Osman Oral, “Karadeniz Ereğli” adlı tablosunu 1957’de yapmıştı. SİNEMAYA DESTEK SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2010 SALI 16 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr Shakespeare’den seçilmiş sahnelerden oluşan ‘Aşk Sözleri’nde daha çok dizilerden tanõdõğõmõz genç oyuncular oynuyordu Bize Shakespeare gerek! Zsa Zsa Gabor hastanede Kültür Servisi - Macar Asõllõ Amerikalõ sinema ve televizyon yõldõzõ Zsa Zsa Gabor, önceki gün evinde geçirdiği kaza nedeniyle kõrõlan kalça kemiğinden ameliyat olacak. 2002’de bir trafik kazasõnõn ardõndan kõsmi felç geçirmesi sonucu tekerlekli sandalye kullanmaya başlayan 93 yaşõndaki Gabor’un 2005’te bir felç daha geçirdiği haberleri yayõmlanmõştõ. Başõndan 9 evlilik geçen ünlü yõldõzõn kocasõ Prens Frederic Von Anhalt, hastaneye geldiklerinde Zsa Zsa’nõn durumunun ağõr olduğunu ama onun bir savaşçõ olduğunu söylemişti. İngiliz yazar Singapur’da tutuklandı Kültür Servisi - İngiliz yazar Alan Shadrake, Singapur’da ölüm cezasõ uygulamasõna dair bir kitap yazdõğõ için tutuklandõ. 75 yaşõndaki yazarõn tutuklanma gerekçesi, iki yõl hapis cezasõ gerektiren ‘aşağõlama suçu’ olarak açõklandõ. Shadrake tutuklanmadan önce AFP Haber Ajansõ’na yaptõğõ açõklamada kitabõnõn tanõtõmõ için Singapur’a giderken orada sorun çõkacağõnõ tahmin ettiğini, fakat böyle bir durumda ülkenin adalet sisteminin iyice eleştirilere hedef olacağõnõ söylemişti. Sellers’ın son mektubu bulundu Kültür Servisi - Peter Sellers’õn imzasõnõn bulunduğu son belge olduğu düşünülen bir mektup ortaya çõktõ. Mirasõnõn büyük kõsmõnõn dördüncü karõsõ Lynne Frederick’e teslimini engellemek için yazdõğõ vasiyeti olduğu ortaya çõkan 22 Temmuz 1980 tarihli mektup, tam da Pembe Panter’in aktörü Sellers’õn ciddi bir kalp krizi geçirip bilincini yitirdiği gün yazõlmõş. Özel bir koleksiyonda bulunan mektup, İngiliz müzayedeciler Henry Aldridge ve oğlu tarafõndan Sellers’õn 1979 tarihli “Being There” komedisindeki rolüyle kazandõğõ Altõn Küre Ödülü ile birlikte satõşa sunulacak. Bir Caravaggio tablosu daha Kültür Servisi - Vatikan gazetesi, Roma’da ünlü ressam Caravaggio’ya ait olabileceği tahmin edilen bir tablo daha bulunduğunu bildirdi. Yine de eserin kesin olarak İtalyan üstada ait olduğunu söylemeden önce üzerinde biraz daha çalõşma yapõlmasõ gerektiğine de dikkat çekti. Bu yeni gelişme, tam da 400. ölüm yõldönümünde Caravaggio’yu anmak için Roma’da üç kilise ve bir galeride açõlan kapsamlõ Caravaggio sergisi sürerken meydana geldi. Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü Kültür Servisi - Bu yõl öykü dalõnda verilecek olan ‘Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’ne başvuru süresi 31 Ağustos’ta sona eriyor. Katõlmak isteyen yazar, yayõnevi ya da edebiyatla ilgili kuruluşlarõn, önerdikleri kitaplarõ 6 nüsha olarak yazarõn kõsa özgeçmişi ve adaylõk başvurusu ile birlikte Cevdet Kudret Edebiyat Ödülleri, Amiral Fahri Engin Sok. Vaizoğlu Apt. No: 8/5, Rumelihisarõ/İstanbul adresine posta ile iletmeleri gerekiyor. Eylül 2009 - Eylül 2010 tarihleri arasõnda basõlmõş olmasõ gereken eserlerin son teslim tarihi de 1 Eylül 2010. Yevtuşenko’dan sanata jest Kültür Servisi - Ünlü Rus şair Yevgeni Yevtuşenko, evini müzeye dönüştürerek sahip olduğu kapsamlõ sanat koleksiyonunu devlete bağõşladõ. Önceki gün müzenin açõlõşõnõ yapan 77 yaşõndaki Yevtuşenko’nun sanat koleksiyonunda, Marc Chagall, Joan Miro, Pablo Picasso ve Georges Braque’tan yapõtlarõn yanõ sõra şairin aralarõnda Sibirya, Çin, İtalya ve Ortadoğu’nun yer aldõğõ 96 ülkeye yaptõğõ gezilerinden fotoğraflar da yer alõyor. Halen Tulsa Üniversitesi’nde şiir sanatõ dersi veren ünlü şairin müze-evinin resmi açõlõşõ ise önümüzdeki hafta gerçekleşecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle