19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 13 TEMMUZ 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Başbakan Yola Çıkarken... “Az gidildi, uz gidildi...” Bir partinin değil, tüm devletin sorunu olması gereken terör belasının def edilmesi için yöntem arayan Başbakan Erdoğan, nihayet bugün başlayacak turlar ile siyasal partilerden görüş istemek amacıyla düğmeye basmaya karar verdi. Bugün önce Demokratik Sol Parti’nin kapısını çalacak; ardından önceki gün Olağanüstü Büyük Kongresi’ni kavga dövüş gerçekleştiren Saadet Partisi’nin Genel Başkanı ile Büyük Birlik Partisi’ni ziyaret edecek. Küçük bir dipnotunu burada eklemeye zorunluluk var. “Üçüncü turda yeniden genel başkanlığa seçilmiş olan Sayın Kurtulmuş, o ziyaret sırasında henüz Çankaya İlçe Seçim Kurulu’ndan mazbatasını almamış olacağı için, parti içi muhalefet SP’yi kimin temsil edeceği konusunda tereddütlerini sürdürmüş olacak.” Erdoğan’ın bugün başlatacağı ziyaretlerin açıklanması görevini üstlenmiş olan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in CHP, SP ve BBP’nin isimlerini vermekle yetindiğini, parlamentoda temsil edilen siyasal partilerin beşincisi olan DSP’nin bu açıklamada es geçilmesi üzerine Genel Başkan Yardımcılarından Uluç Gürkan’ın sert bir açıklama yaptığını, daha sonra AKP Genel Başkan Yardımcılarından Abdülkadir Aksu’nun Masum Türker’i arayarak, bu durumu “telafi” ettiğini söylemekte de yarar var. Amacı üzüm yemek mi, bağcı dövmek mi? “Gerçekler, çok kez ayrıntılar arasında gizlidir” sözü, Başbakan’ın bugün başlayacak ziyaretlerine de damgasını vurmuş olmalıdır. Zira CHP ve DSP Genel Başkanlarına yazdığı mektuplarda teğet geçtiği bir başka konu, SP ile BBP’ye gönderilenlerde yer alıyor ve Erdoğan’ın 12 Eylül referandumunda “evet oyu” kullanacaklarını açıklayan bu iki partinin temsilcileri ile yapacağı görüşmelerde, “evetçiler cephesi”yle işbirliğini değerlendireceği anlaşılıyor. Bir taşla iki kuş vurmak isteyen Başbakan için, öyle görülüyor ki; düşünce sisteminde terör belasının yanı sıra, iktidar gücünü sandıkta test edecek halk oylamasının da çok hayati yeri bulunuyor. O zaman Başbakan’a sormak gerekmiyor mu? MHP ve BDP, halk oylaması için “hayır” ya da “boykot” yöntemleri yerine, evet demeyi kabul etselerdi, bu iki partiyi “Terörün devamından yararlanıyorlar” diye suçlayarak es mi geçecekti? Ülkesinde her vatandaşına olduğu gibi, her oluşuma da eşit bakmakla yükümlü olması gereken bir Hükümet Başkanı’nın, böyle bir ayrım yapma hakkı olmalı mıdır? Yuvarlak masa Ya Cindoruk’un Demokrat Parti’si niçin Erdoğan’ın boykot listesinde? Meclis’te tek sandalye ile olsa da temsilcisi bulunuyor. Ama Saadet ve Büyük Birlik Partisi’nin kapılarını çalmaya hazır olan Başbakan, eleştirileri kendisini acıtmış olduğu için Cindoruk ve arkadaşlarını tanımak istemiyor!. Kılıçdaroğlu da Türker de Başbakan’ın bu eksikliğini söyleyerek söze başlamalılar. MHP ile BDP’nin de, DP ile birlikte yer alacakları, görüşlerin ayrı ayrı söyleneceği değil, bir yuvarlak masa etrafında ve Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında tartışılacağı bir toplantıda ısrarlı olmaları daha yararlı olacaktır. O zaman belayı def etmenin seçeneklerini BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, önceki gün Antalya’da söylediği “Türkiye’de tartışılamayacak bir şey varsa, o da bu ülkenin bütünlüğüdür… Bu, halka ve bin yıllık tarihimize, Çanakkale ve Dumlupınar’da yan yana yatan şehitlerimize yapılacak olan en büyük saygısızlıktır” sözlerinin ışığında aramak mümkün olacaktır. Terör gazisi ve devlet! Dünkü Posta gazetesinde, Şırnak’ta mayının sakat bıraktığı Gazi Yılmaz Yiğit’in Hilal Yılmaz adlı bir genç kızımızla evlenme haberinin içinde, ayda 300 lira maaş aldığını okuyunca gözlerime inanamadım. Terör belası ile savaşan Türkiye Cumhuriyeti, gazilerine böyle mi bakıyor? Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] Ertuğrul Özkök, BDP Şõrnak Milletvekili Hasip Kaplan’a ve kendisini ‘õrkçõlõk’la suçlayanlara yanõt verdi: SamimiyseKürdistandemezAYŞE SAYIN ANKARA - Hürriyet gazetesi ya- zarõ Ertuğrul Özkök, “Türklerle Kürtler birlikte yaşamak zorunda mıdır?” sorusuyla “ayrılık” tartõş- masõnõ başlattõğõ gerekçesiyle kendi- sine, “ayrılık tartışılamaz” diye tep- ki gösteren BDP Şõrnak Milletvekili Hasip Kaplan’a, “Konuşmasını yü- rekten alkışlıyorum. Ama eğer sa- mimiyse, Kaplan ve arkadaşları Türkiye’nin bir bölgesi için Kür- distan demeyecek, ayrı futbol fede- rasyonu kurma gibi zırvaları kesin dille reddedecek” yanõtõnõ verdi. Ertuğrul Özkök, Hürriyet gazete- sindeki, 6 Temmuz tarihli “Birlikte yaşamak zorunda mıyız?” başlõklõ yazõsõyla, başlattõğõ “ayrılık” tartõş- masõ nedeniyle BDP Şõrnak Millet- vekili Hasip Kaplan ve bazõ yazar- larca kendisine yöneltilen “ırkçı” suçlamalarõ konusunda Cumhuri- yet’in sorularõnõ yanõtladõ. Kaplan’õn “ayrılık tartışılamaz” diyerek üniter yapõyõ açõkça savunur noktaya gel- mesinden mutlu olduğunu belirten Özkök, “Bugün Hasip Kaplan’ın konuşmasını yürekten alkışlıyo- rum. Ama aynı zamanda bunu, bundan sonraki söylemleri için de teminat kabul ediyorum” diye ko- nuştu. Özkök, Kaplan’õn, “dürüst, ger- çekten birlikte yaşama azmi bu ka- dar güçlüyse”, bunun gereklerini de yerine getirmesi gerektiğini belirterek bu “gerekler”i şöyle sõraladõ: “Bir; bundan böyle Hasip Kaplan’ın, ar- kadaşlarının ve dağdakilerin ağ- zından Kürdistan sözünü duyma- yacağız. Türkiye’deki bir bölge için Kürdistan demeyecek. Hasip Kap- lan’ın bir kızı Kırklareli’nde ya- şarken kendini Türkiye’de hisse- derken, diğeri Şırnak’ta yaşarken kendini Kürdistan’da hissetmeye- cek. İki; bundan böyle, her Türk as- keri, polisi şehit edildiğinde Mavi Çarşı gibi sivil insanların, kadınla- rın, çocukların gittiği çarşılara, me- kânlara bomba atıldığında, hep birlikte 1 milyon kişilik mitingler ya- pacağız ve terör örgütünü lanetle- yeceğiz. Türk askeri niçin uğraşı- yor? Türkiye’nin bütünlüğünü ve üniter yapısını korumak için. Do- layısıyla, ona karşı yapılan her tür mayınlı, bombalı, tüfekli saldırı, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısına, bütünlüğüne ve birlikte ya- şama azmimize karşı yapılmış ‘al- çakça bir saldõrõ’ olarak değerlendi- rirsiniz. ‘Amasõz, lamsõz, cimsiz’ bu konuda net tavrımızı ortaya koya- cağız. Üç; Hasip Kaplan’ın partisi- ne bağlı belediyeler bundan böyle, özerklik ilan etmek falan gibi saç- malıklara, ayrı futbol federasyonu kurma gibi zırvalara kesin dille karşı çıkacaklar. Bundan sonra, her fırsatta Hasip Kaplan’a bu söz- lerini anımsatacağım.” Yazõsõnda “Türklerle Kürtler ay- Özkök, Kaplan’a “Konuşmasõnõ yürekten alkõşlõyorum. Ama eğer samimiyse, Kaplan ve arkadaşlarõ Türkiye’nin bir bölgesi için Kürdistan demeyecek, ayrõ futbol federasyonu kurma gibi zõrvalarõ kesin dille reddedecek” diye seslendi. rılsın” demediğini, tam tersine o so- runun hemen üzerindeki cümlede “Türklerle Kürtlerin yararına olan şey, birlikte yaşamaktır” dediğine işaret eden Özkök, “Hitler” benzet- mesine ise “Sallamanın ölçüsü yok” diye tepki gösterdi. Özkök, “İnsanlık meselelerinde Hitler soykırımın- dan öte ne vardı bilmiyorum. Ama benim sicilimde, otobüslere bomba atıp, alışveriş merkezlerinde ço- cukların üzerine canlı bomba gön- derip, masum insanları katletmek gibi bir suç yok. Öyle bir suç arı- yorsa, onu ovada değil, dağda ara- malıdır. Kendisine de adresi göste- riyorum” yanõtõnõ verdi. Kendisinin baştan beri bütün teh- ditleri, hakaretleri, saldõrõlarõ göze alarak, hem de 17 askerin şehit edil- diği günlerde, “Kürt açılımı”nõ sa- vunduğuna dikkat çeken Özkök, ken- disinin “ayrılmayı” savunmadõğõnõ, ancak herkesin kafasõndaki bir soru- yu “tartışmaya açtığını” ifade etti. Türklerle, Kürtlerin barõş içinde bir- likte yaşamasõnõ istediğini anlatan Özkök, “Ama barış içinde yaşama duygusunu yaratırken Kürt soru- nunu çözeceğiz derken, ‘bir Türk so- runu yaratmamalõyõz’ diyorum” gö- rüşünü dile getirdi. ‘Biraz insaf, biraz vicdan’ Özkök, kendisine yöneltilen “ırk- çılık” suçlamalarõna ilişkin soruya ise şöyle yanõt verdi: “Daha bundan 10 yıl öncesine kadar Susurluk çe- tesini savunan insanlar, siyasi geç- mişlerinde kafatasçılık olan insan- lar, şimdi kalkmış, bana ‘õrkçõsõn’ di- yorlar. İnsanda biraz insaf, vicdan olur. Eğer bu ülkede Ertuğrul Öz- kök’ten başka fikri olanlar varsa on- lar da açıkça söylesinler, onları da tartışalım. Ama yapılan eleştirilere baktığım zaman anlıyorum ki bu ül- kedeki tek bölücü benmişim. O za- man Apo’yu çıkarsınlar beni İm- ralı’ya koysunlar. Tabii yıllardır, Kürt haklarından başka bir şey yazmayan insanların, Türklük kav- ramını her gün aşağılayan insanla- rın, sırf bana karşı çıkmak için, böy- lesine üniter yapıyı, bir arada yaşama duy- gusunu savunmuş olma noktasına gel- miş olmalarından da çok mutluyum. Yazım böyle bir şe- ye hizmet ettiyse ne mutlu bana.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hürri- yet gazetesi yazarõ Ertuğrul Özkök’ün baş- lattõğõ “ayrılma” tartışması ve BDP’li Ha- sip Kaplan’õn “Ayrılmak tartışılamaz” söz- leri siyasi partilerde de yankõ buldu. CHP’nin Kürt kökenli Konya Milletvekili Atilla Kart, Türklerle Kürtlerin “ekonomik, sosyal, kültürel” anlamda tamamen birleşti- ğine dikkat çekerek bu anlamda “Ayrılama- yız” saptamasõna katõldõğõnõ söyledi. Kendi- sinin Kürt, eşinin Türk, eşinin annesinin Çerkez olduğuna dikkat çeken Kart, “Bu as- lında bir Türkiye fotoğrafıdır, gerçeğidir. Bu etle tırnak ifadesini de geçiyorum, ger- çekten ekonomik, kültürel, sosyal olarak birleştiğimizin de ifadesidir” dedi. Terör örgütünün ve dõş dinamiklerin ayrõşmayõ sağlayamamasõnõn altõnda da bu sağlam bir- likteliğin yattõğõnõ kaydeden Kart, bunun ka- lõcõ olabilmesi için Türkiye’nin iyi yönetil- mesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin özel- likle AKP iktidarõ döneminde çok kötü yö- netildiğini ve bu hükümetin “birlikte yaşa- ma duygusunu aşama aşama zayıflattığı- nı” kaydeden Kart, bu kötü yönetim sonucu bölgede 15-25 yaş grubunun zihnen, fikren ve psikolojik olarak Türkiye Cumhuriye- ti’nden kopma noktasõna geldiğini söyledi. ‘Vahim tablonun farkında değiller’ AKP’nin bu “vahim” tablonun henüz ayõr- dõnda olmadõğõnõ ve önlemeye dönük bir çalõş- ma yapmadõğõnõ kaydeden Kart, her şeye rağ- men BDP’li Kaplan’õn “Biz ayrılamayız” mesajõ vermesinin “doğru ve yapıcı” olduğu- nu söyledi. Kart, “Ancak, bu mesajı her an- lamda tamamlamak, bütünleştirmek gere- kir. ‘Biz ayrõlamayõz’ mesajını söylem ve ey- lem olarak da tamamlamak gerekir” dedi. ‘Tartışması abesle iştigal’ BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız da Türkiye’nin ve dünyanõn 19, 20. yüzyõldaki “ulus devlet” anlayõşõnõ aştõğõnõ, 21. yüzyõlõn “devletlerin, halkların tekrar birleştiği” bir aşamaya gelindiğini ifade etti. Bu anlamda ay- rõlma tartõşmalarõnõn “abesle iştigal” olduğu- nu belirten Yõldõz, “Ayrılma tartışmaları, birbirini hazmedemeyenlerin, bunu iki ta- raf için de söylüyorum; birbirlerini kabul- lenemeyenlerin ortaya koyduğu bir fikir, bunu aşmak lazım” diye konuştu. Artõk birbirine “entegre” olmuş halklarõn ayrõlmasõnõn mümkün olmadõğõnõ savunan Yõldõz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tamam her şeyi tartışalım. Ama öncelikle insanlık hangi aşamaya geldiyse onu tartışalım; ba- kın dünya ayrılmayı mı, birleşmeyi mi tar- tışıyor? Dünya artık entegre olmuş. Ama bu farklı dilleri, farklı kimlikleri inkâr et- mekle de olmaz. Türkiye’de Türklerin sa- hip olduğu ne haklar varsa, Kürtlerin de aynı hakları olmalı diyoruz. Bugün en üni- ter devlet olarak gördüğümüz Fransa bile bunu aşmış durumda. Fransa’da merkezi yönetim, yetkilerinin yüzde 70’ini yerele devretmiş durumda ki bizim de örnek aldı- ğımız ülke Fransa’dır. Demokratik özerk- likle önerdiğimiz de zaten bu.” ‘Ayrılmamak için de hareket başlar’ AKP Diyarbakõr Milletvekili Abdurrah- man Kurt da “Aslında bu tartışmalar çok önceden başlayıp Kürtlerin ne istediği daha iyi anlaşılsaydı” dedi. Kürtlerin Türkiye’den ayrõlmaya asla rõza göstermeyeceğini belirten Kurt, “Eğer Kürtleri ayırın derseniz, o za- man daha güçlü bir hareket de ayrılmamak için başlar” diye konuştu. CHP’li Kart, BDP’li Kaplan’õn “Biz ayrõlamayõz” mesajõnõn “doğru ve yapõcõ” olduğunu ancak söylem ve eylemlerle tamamlanmasõ gerektiğini söyledi. BDP Grup Başkanvekili Bengi Yõldõz da ayrõlma tartõşmalarõnõn “abesle iştigal” olduğunu belirtti. Ayrõlma tartõşmasõna tepki gösteren AKP, CHP ve BDP temsilcileri birlik mesajlarõ verdi Herkes karşı çıkıyor Artan terör olaylarının ardından dün içinde as- kerlerin bulunduğu yaklaşık 100 araçlık konvoy, Hakkâri’nin Yüksekova ilçe merkezinden geçe- rek Şemdinli’deki 21. Sınır Jandarma Tugay Komutanlığı ile 3. Dağ ve Komando Tabur Ko- mutanlığı’na girdi. Buradan çıkan asker ve mü- himmat yüklü araçlar, sınır birliklerine hareket etti. Şırnak’ın Güçlükonak ile Cizre ilçeleri arasında bulunan Kilise Dağı eteklerindeki Hendek köyü yakınlarındaki bir grup PKK’li- yi etkisiz hale getirmek için başlatılan operas- yona devam edildi. Mehmetçikler, bölgede 50 dereceye varan sıcaklığa karşın operasyonla- rını Cudi ve Küpeli dağlarında yoğunlaştırdı. 50 dakikalık telefon görüşmesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dõşişleri Bakanõ Ah- met Davutoğlu, ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton ile te- lefon görüşmesi yaptõ. Edinilen bilgiye göre, Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Srebrenitsa’da bulu- nan Dõşişleri Bakanõ Davutoğ- lu, ABD Dõşişleri Bakanõ Clin- ton ile yaklaşõk bir saat telefon- da görüştü. Görüşmede, terörle mücadele konusundaki işbirli- ğinin yanõ sõra İran’õn nükleer programõ ile ilgili atõlacak adõmlar ve izlenecek diploma- tik süreç ele alõndõ. Ayrõca İsra- il’in Gazze’ye insani yardõm götüren gemiye saldõrõsõ konu- sunun da ele alõndõğõ görüşme- de; Davutoğlu, uluslararasõ bir komisyon kurulmasõnõn önemi- ni bir kez daha vurguladõ. ABD Dõşişleri Bakanõ Clinton’õn Kafkaslar’a; Davutoğlu’nun da Balkanlar’a yaptõğõ ziyaretler hakkõnda görüşlerini birbirleri- ne aktardõklarõ öğrenildi. TaşatançocuklaracezaindirimiöngörentasarıbugünMeclis’tegörüşülecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP, “taş atan çocuklar” olarak nite- lenen, eylemlere karõşan çocuklara ce- za indirimi getiren düzenlemeyi öne çekme kararõ aldõ. AKP, 16 Temmuz’a kadar uzattõğõ Meclis çalõşmasõnõn son haftasõna giri- lirken “mutlaka çıkmasını” istediği düzenlemeleri belirledi. Başbakan Tayyip Erdoğan’õn da öncelik veril- mesini istediği bu yasalarõn tatilden önce mutlaka çõkarõlmasõ kararlaştõrõl- dõ. Oluşturulan yeni takvime göre be- lirlenen 7 düzenlemenin tatilden önce çõkmasõ için bu hafta Meclis, tasarõ ve teklifler bitene kadar gerekirse hafta sonu da çalõşacak. Belirlenen takvime göre “taş atan çocuklar” düzenlemesi öne çekildi. Düzenleme bugün TBMM Genel Kuru- lu’nda görüşülecek. Düzenleme, Terör- le Mücadele Yasasõ (TMK) kapsamõn- da yargõlanan çocuklarla ilgili TMK ve bazõ kanunlarda değişiklik öngörüyor. Buna göre, toplantõ ve gösteri yürüyüşü sõrasõnda işledikleri propaganda suçun- dan mahkûm olan çocuklar cezalarõ- nõ cezaevinde değil, çocuklara özgü güvenlik önlemleri çerçevesinde çe- kecek. TMK kapsamõnda suçlanan 15 yaşõndan büyük çocuklar da çocuk mahkemesinde yargõlanacak. AKP, tatilden önce ayrõca Rusya ile nükle- er güç santralõ kurulmasõna ilişkin anlaşma, Mali Kural Yasa Tasarõsõ, IMF ile anlaşmaya ilişkin tasarõ, Torba kanun ve Telekomünikas- yon anlaşmasõna ilişkin tasarõyõ çõ- karmak istiyor. İstanbul Haber Servisi - İstanbul ve Malatya’da terör örgütü El Kaide’ye yönelik operasyonlarda eylem hazõrlõğõ içerisinde ol- duğu iddia edilen 13 kişi gözaltõna alõndõ. Güvenlik güçlerince eşzamanlõ olarak 2 ilde 4 gün önce düzenlenen operasyonlarda, İstanbul’da 7, Malatya’da da 6 örgüt üyesinin gözaltõna aldõğõ belirtildi. Eylem hazõrlõğõ içerisinde olduklarõ öne sürülen bu kişilerin üzerlerinde ve gösterdikleri yerlerde yapõlan aramalar- da, 1’i kurusõkõ 2 tabanca, 1 pompalõ tüfek, 6 bin dolar, çok miktarda örgütsel doküman ve dijital malzeme ele geçirildi. Şubedeki sorgularõ tamamlanan 13 kişi adliyeye sevk edildi. Haber Merkezi - Kuzey Irak’taki Peşmerge Bakanlõğõ sözcü- sü Cebbar Yaver, Türkiye’nin talep ettiği PKK yöneticile- rinin bölgede olmadõğõnõ iddia ederek “Bu Türkiye’nin sorunu, biz taraf olmak istemiyoruz” dedi. Londra’da Arapça yayõmlanan El Hayat gazetesine konuşan Cebbar Yaver, Türkiye’nin talep ettiği belirtilen 248 kişinin Kuzey Irak’taki Kürt bölgesinde olmadõğõnõ savundu. Yaver, “Biz- ler hiçbir PKK üyesinin bizim topraklarımızda olmadı- ğını duyurmuştuk. Bu nedenle Türkiye’nin bizden böyle bir talepte bulunması doğru değildir” diye konuştu. MAHMUT LICALI ANKARA - İstifa eden Prof. İzzet Özgenç’ten boşalan YÖK üyeliğine türban bildirisine imza atan ve AKP’nin hazõrlattõğõ sivil anayasa çalõş- malarõna katõlan Prof. Yavuz Atar getirildi. Türk-Alman Üniversitesi rektörlüğü konusun- da YÖK ile ters düştükten sonra YÖK üyeliğin- den istifa eden Özgenç’in yerine, Selçuk Üniver- sitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Atar getirildi. Atar, kamuoyunda AKP’nin sivil ana- yasa çalõşmalarõnõ yürüten altõ kişilik bilim ko- misyonu üyesi olarak tanõnõyordu. AKP’nin 2007 yõlõnda gündeme getirdiği çalõşmalarõ yü- rüten akademisyen grubun içinde yer alan Atar, hazõrladõklarõ anayasa metninde türbanõn üniver- sitelerde serbest bõrakõlmasõ yönünde düzenleme- ler olduğunu ifade etmişti. “Türbana Özgürlük Bildirisi”ne imza atan Atar’õn aynõ zamanda Fet- hullah Gülen’e yakõnlõğõyla bilinen Abant Plat- formu’nda yaptõğõ konuşmalar da bulunuyor. AKP’ye yönelik kapatma davasõnõ “hukuksuz bir dava” olarak nitelendiren Atar, Star gazete- sinde 8 Mart 2010 tarihinde “Tanrı Bizi Yargıç- lardan Korusun” başlõğõyla yayõmlanan yazõsõn- da Anayasa Mahkemesi ve Danõştay’õn, verdiği kararlarla hukuk devleti, ifade ve inanç özgürlü- ğünü yerle bir ettiğini savunuyor. EL KAİDE OPERASYONU: 13 GÖZALTI YAVER: K.IRAK’TA PKK LİDERİ YOK Düzenleme öne çekildiDüzenleme öne çekildi Türbanı savunan Atar YÖK üyesi BAKANLAR KURULU KONTENJANI ŞEMDİNLİ’DEN SINIR BÖLGESİNE ASKER SEVKIYATI YAPILDI SİİRT’TE BOMBALI GECESİİRT’TE BOMBALI GECE Siirt’te Evren Mahallesi’ndeki adliye binasının arka kısmı ile Cumhuriyet Polis Merkezi’ne eşza- manlı olarak ses bombası atıldı. Saldırıyla bağ- lantılı oldukları iddiasıyla BDP ve gençlik yapı- lanması YDG üyesi 13 kişi gözaltına alındı. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle