Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 13 TEMMUZ 2010 SALI
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Bir AB Masalı
Türkiye 12 Eylül’de, 12 Eylül sivil darbesinin
anayasasını oylamak üzere sandık başına
gidecek.
Türkiye’de yargının bağımsızlığından, kuvvetler
ayrılığından yana olanlar, tek kelimeyle
“demokrasi”yi isteyenler, AKP sivil darbesinin
anayasasına hayır diyecekler; daha sonra da
yapılacak olan seçimlerde iktidara uzandıklarında,
hem sivil darbenin hem de askeri darbenin
girişimlerini akim bırakacak, bütün toplumun geniş
katılımıyla yapılmış, uzlaşma ürünü olan
demokratik anayasalarını halkın oyuna sunacaklar.
Şimdi, Türkiye’nin demokrasiden yana
kuruluşları ve kişileri var güçleriyle, amacı yargı
bağımsızlığını çiğnemek olan değişikliğe hayır
denmesi için çalışıyorlar.
Bunlardan biri de CHP’nin Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu.
Sayın Kılıçdaroğlu, AB Sözcüsü Ferran
Tarradellas Espuny’nin, anayasa değişikliğini
desteklediğini açıklamasını şaşkınlıkla karşılıyor ve
haklı olarak soruyor:
- Sözcü konuşmadan önce AB ilerleme
raporlarına dönüp bakmıyor mu?
Gerçekten de AB ilerleme raporlarında,
HSYK’de Adalet Bakanı ve Müsteşarı’nın yer
almaları ve kilit konumda olmaları
eleştirilmekteydi. Venedik Komisyonu’nun 2006
tarihli “İyi Uygulamalar Raporu”nda ise aynen şu
satırlar yer almaktaydı:
- Seçmenler aralarında bir bağ olmayan farklı
sorulara aynı anda oy vermek zorunda
bırakılmamalıdırlar. Seçmenin birini desteklerken,
bir başkasına karşı olabileceği dikkate alınmalıdır.
Kılıçdaroğlu, haklı olarak şu soru da soruyor:
- AB kendi raporlarını okumuyor mu, yoksa
kendini AKP’ye mi endeksledi?
Aslında yanıt hem “evet”tir hem de “hayır”.
Şöyle özetleyelim:
- AB kendisini, Türkiye’yi örgüte tam üye olarak
kabul edilmeden, Avrupa dümen suyuna sokacak
olana endekslemiştir. Şu anda bu işi en iyi yapan
Erdoğan olduğundan, onu destekliyor, yarın daha
iyi bir “Yes Men” bulursa onu destekler.
İlerleme raporları, üye adaylarının demokratik
gelişmelerini gösterir.
AB kendi kuruluşuna üye olacakların yargı
bağımsızlığına, demokrasinin temel ilkelerine saygı
göstermesini, yapısını buna uygun kurumlarla
donatmasını ister.
AB kendisi ve üyeleri için demokrasi ister.
Ama AB aynı zamanda gerçekçidir, real-politik’e
de bağlıdır. Kendisine hizmet sunanların da
hizmetlerini eksiksiz sundukları sürece,
demokrasinin kurum ve kurallarına saygı gösterip
göstermediklerine bakmaz.
İlerleme raporlarında yer alan hususlar, üye
adayı ülkenin kurumlarına bakışı yansıtır. Sayın
Sözcü’nün yaklaşımı ise AB’nin etki alanında,
AB’nin dümen suyuna sokulmuş bir ülkede bunu
sağlayan bir iktidara verilen desteğin ürünüdür.
Eğer AB’yi biliyorsanız, bu ikisi arasındaki
çelişkili görüntüyü yadırgamazsınız.
Bizde bir Avrupa masalı, şimdiki moda deyişiyle
Avrupa ile ilgili bir şehir efsanesi vardır. Israrla,
inatla ileri sürerler, tekrar tekrar söylemekten
bıkmazlar:
- Avrupa sayesinde biz demokrasiye ulaşacağız.
AB olmazsa bizde demokrasi olmaz.
Oysa gerçekte Avrupa, AB ülkeleri için
demokrasiyi ister.
Türkiye’de demokrasinin olup olmaması ise
Avrupa’nın umurunda bile değildir.
Çünkü Avrupa Türkiye’yi, birliğe tam üye olarak
almaya niyetli değildir.
Avrupa Türkiye’yi etki alanında tutmak
amacındadır.
Türkiye o alanda kalıp, istenenleri yaptığı
sürece, demokrasimizin gelişip gelişmemesi,
bizde yargı bağımsızlığının olup olmaması onu hiç
ilgilendirmez.
Hatta kendi kendine, sinsi sinsi gülümseyerek
şöyle söylenir:
- Bu kadar demokrasi onlara çok bile, kendi
adam olmayacak olanı ben mi adam edeceğim?
Sayın sözcü, bu davranışın parlak bir örneğini
bir kez daha sergilemiştir.
Bütün bunlara karşın bizde bir kısım demokrat
aydınlar nakaratlarını sürdürüyorlar:
- Avrupa olmazsa, bizde demokrasi olmaz. Biz
kendi kendimize adam olmayız.
Böylelerini gördüğüm zaman artık kızmıyorum,
sadece gülüyorum.
- Gerçekten azizim, diyorum, siz kendi
kendinize adam olamazsınız.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Eski SGK Başkan Yardõmcõsõ Uyar’õn Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkan Yardõmcõlõğõ’na atandõğõ ortaya çõktõ
GülveErdoğanimzalõskandal
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Genel Sağlõk Sigortasõ yü-
rürlüğe girmeden 5 ve 13 yaşla-
rõndaki iki çocuğunu “mezarda
emekli” olmamasõ için bir şirket-
te sigortalõ yapan, bu nedenle de bir
süre sonra görevden alõnan Sosyal
Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan
Yardõmcõsõ Veysel Uyar’õn Tür-
kiye Atom Enerjisi Kurumu Baş-
kan Yardõmcõlõğõ’na atandõğõ orta-
ya çõktõ. Atama Enerji Bakanõ Ta-
ner Yıldız, Başbakan Tayyip Er-
doğan ve Cumhurbaşkanõ Abdul-
lah Gül’ün imzasõnõ taşõyan üçlü
kararnameyle gerçekleştirildi.
Kamuoyu tarafõndan “mezarda
emeklilik” yasasõ olarak bilinen
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlõk
Sigortasõ (SSGSS) yürürlüğe gir-
meden önce yaşlarõ tutmadõğõ hal-
de çok sayõda kişi çocuklarõnõ
“göstermelik” çalõşmalarla sigor-
talatmõştõ. Cumhurbaşkanõ Abdul-
lah Gül’ün oğlu Mehmet Emre
Gül’ün de 14.5 yaşõndayken 24
günlük sigortalõlõk girişinin yapõl-
dõğõ ortaya çõkmõştõ. Oğul Gül’ün
“patronunun” ise Devlet Bakanõ
Ali Babacan’õn ailesine ait Ali Ba-
bacan Tekstil Sanayi ve Ticaret
Anonim Şirketi olduğu anlaşõl-
mõştõ.
Dönemin SGK Başkan Yardõm-
cõsõ Veysel Uyar’õn da 2008’de 5
ve 13 yaşlarõndaki iki çocuğunu,
“kazanılmış hak” yaratmak ama-
cõyla sigortalõ yaptõrdõğõ ortaya
çõkmõştõ. Uyar’õn çocuklarõ için 3
ve 7 günlük prim ödendiği anla-
şõlmõştõ. Konuyu görüşen Kamu
Görevlileri Etik Kurulu, Uyar’õn sa-
vunmasõnõ istedi. Uyar savunma-
sõnda eşinin, çocuklarõnõn bir ka-
talog çekiminde model olarak ça-
lõştõrõlmasõ yolundaki bir teklifi
kendisinden habersiz olarak kabul
ettiğini öne sürdü. “Çocukları-
nın sigortalı yapıldığını basına
yansıdıktan sonra öğrendiğini,
önceden bilgisi olsaydı bu duru-
ma kesinlikle engel olacağını”
söyleyen Veysel Uyar’õn savun-
masõ kurul tarafõndan hayatõn ola-
ğan akõşõna ve gerçeğe uygun bu-
lunmadõ.
Kamu Görevlileri Etik Kurulu,
Uyar’õn saygõnlõk ve güveni zede-
leyerek çõkar çatõşmasõndan ka-
çõnmayõp yakõnlarõna haksõz men-
faat sağlayarak “etik davranış il-
kelerine aykırı davrandığına”
karar verdi.
Veysel Uyar, bu kararõn ardõndan
Kasõm 2009’da Sosyal Güvenlik
Kurumu Başkan Yardõmcõlõğõ’ndan
alõnarak Çalõşma Bakanlõğõ’nda
müşavirliğe alõnmõştõ. 29 Haziran
tarihli Resmi Gazete’de yayõmla-
nan üçlü kararnameye göre Veysel
Uyar, Türkiye Atom Enerjisi Ku-
rumu Başkan Yardõmcõlõğõ’na
atandõ. Kararnamede, Başbakan
Tayyip Erdoğan, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanõ Taner Yıldız ile
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün
imzasõ bulunuyor. Böylece Veysel
Uyar, müşavirliğe çekilmesinden 7
ay sonra yeniden aktif bürokrasiye
geçmiş oldu.
Avukatlarõ Hrant Dink’in sözleriyle neden hedef seçildiğini anlattõlar
Tanıktan çelişkili ifadeler
Kõlõçdaroğlu, ulusal sorunun iç siyaset malzemesi yapõlmamasõnõ istedi
Perşembe günü görüşecekler
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ
Hakkı Süha Okay, CHP Genel
Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu’nun
Başbakan Tayyip Erdoğan ile 15
Temmuz Perşembe günü 11.00’de
görüşeceğini açõkladõ. Kõlõçdaroğ-
lu’nun TBMM’deki odasõnda ger-
çekleşecek olan görüşmede CHP’nin
görüşleriyle ilgili yazõlõ bir metin
vermeyeceği kaydedildi.
Erdoğan’õn muhalefet liderleri
turu bugün başlõyor. Erdoğan bugün
14.30’da DSP Genel Başkanõ Ma-
sum Türker’i parti genel merke-
zinde ziyaret edecek. Erdoğan’õn Kõ-
lõçdaroğlu’ndan istediği randevu-
nun tarihi de dünkü merkez yönetim
kurulu (MYK) toplantõsõnda kesin-
leşti. Okay, toplantõdan sonra yap-
tõğõ açõklamada, “Başbakan Er-
doğan’ın terör konusunda görüş
alışverişinde bulunmak için” is-
tediği randevu talebinin değerlen-
dirildiğini, görüşmenin 15 Tem-
muz’da 11.00’de Kõlõçdaroğlu’nun
TBMM’deki makam odasõnda ger-
çekleşeceğini, bunu yazõyla Erdo-
ğan’a bildireceklerini söyledi.
Okay, “Başbakan Erdoğan üç
arkadaşıyla geleceğini söyledi.
Sizden görüşmeye kimler katıla-
cak” sorusuna “Genel başkanı-
mız da üç arkadaşla katılacak. Bu
isimlerin takdiri de sayın genel
başkanımıza aittir” karşõlõğõnõ ver-
di. Okay, “Başbakan’a terörle il-
gili bir öneri iletilecek mi? Bir dos-
ya sunulacak mı”sorusuna, “CHP
başlangıçtan bu yana terörle mü-
cadele konusunda bir doğrultu tu-
tarlılığı sergilemektedir. Bunlar
bir kez daha Başbakan’a ifade edi-
lecek. Terörle mücadelenin bir iç
siyaset malzemesi yapılmadan
ulusal bir program içinde sürdü-
rülmesi gerekliliği yönündeki
CHP’nin görüşleri aktarılacaktır”
yanõtõnõ verdi. Okay, Kõlõçdaroğ-
lu’nun yurt gezilerini sürdüreceğini,
ilk yurtdõşõ gezisini de 20 Tem-
muz’da KKTC’ye yapacağõnõ anlattõ.
Doğu ve Güneydoğu raporlarõnõn
güncellenmesi için oluşturulan ko-
misyon da genişletildi. Komisyon-
da, genel başkan yardõmcõlarõ Haluk
Koç, Umut Oran, Genel Sekreter
Yardõmcõsõ Tekin Bingöl, MYK
üyesi Mahmut Duyan, PM üyesi,
Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt,
PM üyesi Mehmet Faraç ile Bingöl
İl Başkanõ Sema Kaygalak’õn yer
almasõ kararlaştõrõldõ.
Bu arada Ekrem Bulgun’un isti-
fasõyla boşalan İzmir İl Başkanlõ-
ğõ’na CHP MYK, PM Üyesi Rıfat
Nalbantoğlu atandõ. Nalbantoğ-
lu’nun yönetim listesi de onaylandõ.
HİLAL KÖSE
Agos Gazetesi Genel Yayõn
Yönetmeni Hrant Dink’in öldü-
rülmesine ilişkin davada, sanõk
Ogün Samast’õn cinayet öncesi
zaman geçirdiği, Agos’un yanõn-
daki Şafak Sokak’ta bulunan in-
ternet kafeyi işleten polis memu-
ru tanõk olarak dinlendi. Çelişki-
li ifadeler veren tanõk, müdahil
avukatlarõnõn birçok sorusuna
“hatırlamıyorum” yanõtõnõ ver-
di. Müdahil avukatõ Fethiye Çe-
tin, Dink’in yazõlarõndan yola çõ-
karak cinayet sürecini anlatõrken
Dink’in bir konferansta yaptõğõ ko-
nuşmasõ heyete izletildi.
İstanbul 14. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’ndeki oturuma tutuklu
sanõklar polis muhbiri Erhan
Tuncel, azmettirici Yasin Hayal
ve katil zanlõsõ Ogün Samast ge-
tirildi. Dink ailesinin müdahil
olarak hazõr bulunduğu duruş-
mada, başka bir cinayetten tutuklu
polis memuru Cavit Kılıç tanõk
olarak dinlendi.
Ogün Samast’õn, olay günü in-
ternet kafede, yaklaşõk 2.5 saat, 5-
6 arkadaşõyla MSN’den görüşme
yaptõğõnõ belirten Kõlõç, Samast’õn
cinayetten sonra da kafenin bu-
lunduğu sokağa girdiğini, “Ben
birini vurdum” diyerek kaçtõğõ-
nõ anlattõ. Samast’õn önünde, ar-
kasõnda kaçan başka birinin ol-
madõğõnõ söyleyen Kõlõç, Samast’õ
duruşma salonunda da teşhis etti.
Kõlõç, Agos gazetesine 2006 ya da
2007 yõlõnda mezarlõk temizliği
ilanõ için gittiğinde Hrant Dink’i
bir kapõ aralõğõndan gördüğünü
söyledi. Müdahil avukatõ İnci İş-
bulur’un, “Samast belindeki si-
lah kılıfını görünce tedirgin ol-
madı mı?” sorusuna Kõlõç “Ha-
yır” yanõtõnõ verdi.
Kõlõç’a, olay yerine gelen po-
lislere Samast’la ilgili bilgiyi ne
zaman verdiği de soruldu. Kõ-
lõç’õn bu soruya çelişkili yanõtlar
vermesi, müdahil avukatlarõnõn
tepkisine neden oldu. Avukatla-
rõn õsrarlõ sorularõ üzerine “Olay
yerine gitmedim. Sokağın ba-
şına gittim. Birisi yerde yatı-
yordu. Etrafı çevrilmişti” dedi.
Avukat Arzu Becerik, Kõlõç’a
Agos’a ilan verdiğini anõmsa-
tõnca, tanõk “Agos’a tepkim
yok” dedi. Becerik, “Neden ci-
nayetten sonra internet kafe-
nizin camına ‘Hepimiz Türk’üz
yeniden’ diye yazdınız” diye
sordu. Kõlõç da “Hepimiz Er-
meniyiz diye sokağı taşladılar.
Ben de Türk’üz diye yazdım.
Ölen kişinin kim olduğu beni il-
gilendirmiyor” diye konuştu.
Tanõğõn ifadesi üzerine müdahil
avukatlarõnõn soru yönelttiği Ogün
Samast ise internet kafede yap-
tõklarõ ile ilgili hiçbir şey hatõrla-
madõğõnõ söyledi.
Müdahil avukatõ Fethiye Çetin,
Hrant Dink’in “Neden Hedef Se-
çildim” ve son olarak kaleme al-
dõğõ “Ruh Halimin Güvercin
Tedirginliği” adlõ yazõlarõnõ oku-
yarak taleplerini aktardõ. Çetin,
Hrant Dink’in “uyarıldığı” İs-
tanbul Valiliği’ndeki toplantõya
katõlan Vali Yardõmcõsõ Ergun
Göngör, İrticayla Mücadele Ey-
lem Planõ davasõ sanõğõ MİT’çi
Özel Yılmaz, Ergenekon davasõ
sanõklarõ Levent Temiz ile Kemal
Kerinçsiz, Danõştay davasõ sanõ-
ğõ Erhan Timuroğlu’nun din-
lenmesini talep etti.
Başka bir cinayetten
tutuklu polis memuru Cavit
Kõlõç, Samast’õn cinayetten
sonra da kafenin bulunduğu
sokağa girdiğini, “Ben
birini vurdum” diyerek
kaçtõğõnõ anlattõ.
‘Keneci’
savcı
istifa etti
Bayram Bozkurt,
“Ergenekon örgütünün” aracõna
“kene koyarak” kendisini
öldürmeye çalõştõğõnõ öne
sürmüştü.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
İliç Savcõsõ iken Erzincan Başsavcõsõ İl-
han Cihaner aleyhine gizli tanõklõk ya-
pan “Efe” kod isimli Bayram Boz-
kurt, görevinden istifa etti. Bozkurt, “Er-
genekon örgütünün” aracõna “kene
koyarak” kendisini öldürmeye çalõştõğõnõ
öne sürmüştü.
Malazgirt İlçe Cumhuriyet Savcõsõ
Bayram Bozkurt, yaptõğõ açõklamada
yaklaşõk 6 ay önce İliç Cumhuriyet Sav-
cõlõğõ’ndan Malazgirt Cumhuriyet Sav-
cõlõğõ’na atandõğõnõ, dün itibarõyla gör-
evinden istifa ettiğini söyledi. “Erge-
nekon’un Erzincan yapılanmasını”
kendisinin deşifre ettiğini öne süren
Bozkurt, bu süreçte çok sayõda tehdit al-
dõğõnõ belirterek şunlarõ kaydetti:
“Ergenekon’un Erzincan yapılan-
masını deşifre ettiğim için üzerime çok
geldiler hatta bu süreçte arabamı
kurşunladılar. Tabii bunlardan kork-
tuğum için istifa etmedim. Görevimi-
zi tam anlamıyla yerine getiremiyoruz.
Yargı son zamanlarda vesayet altına
girdi. Bunun için gördüğüm lüzum
üzerine görevimden istifa ettim. Bun-
dan böyle avukat olarak mesleğime de-
vam edeceğim.”
Daha önce doğuda görev yapmasõna
rağmen tekrar Malazgirt’e atanmasõnõn
da düşündürücü olduğunu belirten Boz-
kurt, “Malazgirt terör bölgesidir. Za-
ten can güvenliğim yokken bir de
Malazgirt’e atanmam düşündürücü-
dür. Ben Doğu’da görev yapmama
rağmen beni tekrar Malazgirt’te ata-
dılar. Ailemi de alıp Batı’ya yerleşe-
ceğim” şeklinde konuştu.
Gizli tanık olmuştu
Erzincan’da İrticayla Mücadele Eylem
Planõ’nõn uygulandõğõ iddiasõyla soruş-
turma başlatan eski Erzurum Özel Yet-
kili Savcõsõ Osman Şanal’õn iddialarõnõn
önemli dayanaklarõndan biri olan gizli ta-
nõk “Efe”nin Bayram Bozkurt olduğu or-
taya çõkmõştõ.
Gizli tanõk Efe olarak Bozkurt, “Albay
Dursun Çiçek ile Erzincan Başsavcısı
İlhan Cihaner ve 3. Ordu Komutanı
Saldõray Berk buluştu, darbe planları
yaptılar” iddiasõnda bulunmuştu.
Bozkurt’a 11 suçlama
Bekir Buran isimli kişinin şikâyeti
üzerine İliç Savcõsõ Bozkurt’un hakkõn-
da gizli tanõklõk yaptõğõ Erzincan Baş-
savcõsõ İlhan Cihaner soruşturma baş-
latmõştõ. Cihaner, düzenlediği fezlekeyi
Adalet Bakanlõğõ’na göndermişti.
Fezleke sonrasõ Bayram Bozkurt için
8 Eylül 2009’da yargõlama izni çõktõ ve
savcõya “çıkar sağlamak ve görevi kö-
tüye kullanmak”tan 30 Aralõk 2009’da
Erzincan Ağõr Ceza Mahkemesi’nde
dava açõldõ.
Görevden alõnan Erzurum Özel Yetkili
Savcõsõ Osman Şanal’a da bilgi verdiği ve
operasyonlarda etkili olduğu anlaşõlan
Bayram Bozkurt’un hakkõndaki iddiala-
ra ilişkin Adalet Bakanlõğõ müfettişleri-
ne verdiği 12 sayfalõk savunmasõnda
“çok tartışılacak” iddialar yer almõştõ.
Suikast iddiası
Bayram Bozkurt, hakkõnda fezleke
düzenleyen Başsavcõ İlhan Cihaner’i
Ergenekoncu olmakla, kendisini şikâyet
eden köylüyü Ergenekon adõna tarihi eser
kaçõrmakla, rüşvet aldõğõ iddiasõnõn ta-
nõğõnõ PKK saldõrõlarõna göz yummakla,
borcunu ödemediğini söyleyen çaycõyõ bi-
le Ergenekoncu olmakla suçladõ.
Bayram Bozkurt, Ergenekon tarafõn-
dan arabasõna iki kez kene konulduğunu
ve suikast yapõlmak istendiğini de öne
sürmüştü. 86 TL’lik borcunu isteyen ad-
liye çaycõsõ için Bayram Bozkurt, aslõn-
da bu kişinin çaycõ olmayõp “Albay la-
kaplı özel bir ekip mensubu” olduğu-
nu iddia etmişti.
Veysel Uyar, Genel Sağlõk Sigortasõ yürürlüğe girmeden
5 ve 13 yaşlarõndaki iki çocuğunu “mezarda emekli”
olmamasõ için bir şirkette sigortalõ yapmõş, bu nedenle de
bir süre sonra görevden alõnmõştõ.
Barbaros Parkı’nda bir araya
gelen Hrant’ın Arkadaşları,
basın açıklaması yerine Hrant
Dink’in son yazısı olan “Ruh
Halimin Güvercin Tedirginliği” adlı yazısını okudular. Hrant Dink’in konuşmasının da din-
letildiği eylemde, grup “Hrant için adalet için”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla
adliye binasına yürüdü. Dink’in eşi Rakel Dink, davaya ilişkin sorular üzerine “Her şey
ortada” yanıtını verdi. Dink, yaşamını yitiren avukatları Hakan Karadağ için “Aramız-
da olmadığı için acı ve üzüntü içerisindeyiz” dedi. (Fotoğraf: VEDAT ARIK)
TRT ÇUBUKÇU’YA ÇALIŞIYOR
Kardeşi de TRT
personeli olmuş
FIRAT KOZOK
ANKARA - Milli
Eğitim Bakanõ Nimet
Çubukçu’nun Kanal
7’den transfer ettiği ba-
sõn danõşmanõnõn ardõn-
dan, erkek kardeşi de
TRT’nin kadrolu perso-
neli oldu.
Çubukçu, Devlet Ba-
kanlõğõ görevine başla-
dõktan sonra Kanal 7
muhabiri Rukiye Ka-
racaaltıncaba’yõ basõn
danõşmanõ olarak gö-
revlendirmişti. Karaca-
altõncaba’nõn kadrosu
daha sonra TRT’ye alõn-
mõştõ. Böylece eski Ka-
nal 7 muhabirinin da-
nõşmanlõk görevi garan-
ti altõna alõnmõştõ.
Ancak ortaya çõkan
yeni bir bilgi Çubuk-
çu’nun yalnõzca danõş-
manõnõn değil, kardeşi-
nin de TRT’ye geçen
“şanslı” isimlerden biri
olduğunu ortaya koydu.
Geçmişte Yalova Be-
lediye Başkan Yar-
dõmcõlõğõ yapan, daha
sonra TBMM Milli Sa-
raylar Dairesi Başkan-
lõğõ Saray ve Köşkler
Grup Başkanlõğõ’nda
memur kadrosuna ge-
çen İlker Hakan
Baş’õn 23 Aralõk
2008’de TRT’ye nak-
len geçtiği ortaya çõktõ.
Hrant’ın Arkadaşları
G İ Z L İ T A N I K
BDP Siirt Milletvekili Osman Özçelik Başba-
kan Tayyip Erdoğan’õn “Terörden nemalanı-
yorlar” diyerek BDP ile görüşmemesine tep-
ki gösterdi. Özçelik, “Nemalanma sözü bize
haksızlık. Ortada nema yok. Ne gemilerimiz,
gemiciklerimiz var, ne gelinlerimiz damatla-
rımız holding sahibi. Sadece kanayan yüre-
ğimiz var. Bu sözü iade ediyorum” dedi.
BDP:
BİZİM
GEMİMİZ
YOK