Katalog

CMYB C M Y B 13 TEMMUZ 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Beşikçi için kampanya ANKARA (ANKA) - İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca, Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi’nin dergisinde yer alan “Uluslarõn kendi geleceğini tayin hakkõ ve Kürtler” başlõklõ yazõsõ nedeniyle “PKK örgütü propagandasõ yapmak” suçlamasõyla dava açõlan yazar İsmail Beşikçi için Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi imza kampanyasõ başlattõ. Beşikçi’nin yargõlanacak olmasõnõ “düşünce ve ifade özgürlüğünü tehdit” olarak yorumlayan girişim, 28 Temmuz’da 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmadan itibaren Beşikçi’nin yanõnda olacaklarõnõ bildirdi. Öğretmen önergesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, atanamayan ve istifa eden öğretmenlerin sorunlarõnõn belirlenmesi amacõyla Meclis Araştõrmasõ açõlmasõnõ istedi. Adõyaman Milletvekili Şevket Köse ve arkadaşlarõnõn imzasõyla TBMM’ye sunulan araştõrma önergesinin gerekçesinde, 133 bin 317 öğretmen açõğõ bulunduğu, ancak her yõl binlerce öğretmenin, gittikleri yerlerdeki sorunlar nedeniyle istifa ettiği kaydedildi. Tuncel terörist cenazesinde MALATYA (AA) - BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Bitlis kõrsalõnda ölü ele geçirilen PKK terör örgütü üyesi Yaşar Dilmez’in cenazesini ailesiyle birlikte Malatya Devlet Hastanesi Morgu’ndan teslim aldõ. Cenaze daha sonra içerisinde Tuncel’in de bulunduğu bir konvoyla Bitlis’e götürüldü. Dokunulmazlık dosyaları TBMM (AA) - BDP Van Milletvekili Özdal Üçer ve BDP Diyarbakõr Milletvekili Gültan Kõşanak’õn yasama dokunulmazlõğõnõn kaldõrõlmasõ hakkõndaki Başbakanlõk tezkereleri, TBMM’ye sevk edildi. Bu dosyalarla birlikte dokunulmazlõk dosyasõ sayõsõ 668’e ulaştõ. Bazı haberleri kesip saklıyor ve ikinci kez okuyorum... 28 Haziran 2010’da Milliyet’te yayımlanan ve kesip sakladığım haber şuydu: “Sevgiye Uzanan Eller’e kundaklama” Olay Adana’da meydana gelmişti. Batmanlı bir işadamı Memduh Çelik’in tekstil atölyesiydi kundaklanan yer. Kundaklama sonucu tekstil atölyesi yanmış, 39 yaşındaki Çelik 300 bin lira zarara uğramıştı. Adana Valisi İlhan Atış, Doğu ve Güneydoğu’dan kente göç eden ailelerin çocuklarının yasadışı gösterilerde kullanılmasını engellemek için “Sevgiye Uzanan Eller” projesini başlatmış, Batmanlı işadamı Çelik de buna destek vermişti. İşyerini kundaklayanların, PKK sempatizanları olduğu ortaya çıktı... Çünkü kundaklama sırasında atölyenin duvarına yeşil, kırmızı ve sarı boyalarla şunlar yazılmıştı: “Sen halkına hainlik ettin ve bedelini ödedin. Defol buradan işbirlikçi herif.” Kundaklama sonucu çıkan yangında 80 tekstil makinesi ve içerideki kumaşlar yandı. 100 kadar işçi işsiz kaldı. Eğitimsiz, sokaklarda dolaşan çocukları topluma kazandırmak isteyen bir projenin ayağını kıran PKK sempatizanı Kürtlerin amacı neydi? Kürt kökenli çocuklarımızın iş güç sahibi olmalarını, okula gitmelerini önlemek! Anlattığım olay, birkaç gün sonra Adana Emniyet Müdürü tarafından yalanlanarak yangının sigortadan para almak için işyeri sahibi tarafından çıkarıldığı açıklansa da bazı soru işaretleri var... Terörün sağcısı, solcusu; dincisi, dinsizi olmaz... Devlet de terörist olamaz... Toplum her türlü teröre karşı bütünlük içinde olabiliyor mu, İspanya örneğinde olduğu gibi milyonlarca kişi alanları doldurup, kırıp dökmeden teröre lanet yağdırabiliyor mu? Sık sık yinelenen şu Türkiye’de: “Akan kan dursun...Terörle bir yere varılmaz...” Peki, çözüm nedir arkadaş? Yanıtları klasik: “PKK ve devlet silah bıraksın, görüşmeler başlasın.” Kiminle görüşülsün! Açık açık söylemiyorlar ama örtülü adres veriyorlar: “İmralı’daki Apo!” Demokrasi, özgürlük maskesini iyi kullandıkları için işi bir başka noktaya çekip, Ergenekon’a bağlıyorlar, faili meçhullerden söz ediyorlar. Devlet, 1990’lı yıllarda Güneydoğu’da PKK’ye karşı Hizbullah’ı kullandı. Uğur Mumcu alçakça öldürüldükten sonra TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu bir rapor hazırladı ama Meclis Genel Kurulu’na bile getirilmedi... Faili meçhul cinayetlerin aydınlanması için çaba harcamak başka bir şey, PKK’nin örtülü sözcüsü olmak başka bir şey... Hangi devletin askeri, polisi, terör örgütü için silahını bırakır, söyler misiniz? Halkalı’da askeri servis aracına tuzak kurup 17 yaşındaki Buse’nin ölümüne neden olanlar polisçe yakalanıp sorgulandı. Adliyeye gittiklerinde ise PKK sempatizanları canileri alkışlayıp gösteri yaptı. Türkiye’yi bu noktaya getirenler utansın! Demokrasi elbet yasaklarla değil, yasalarla korunur! Güneydoğu’da gözaltına alınan seçilmiş belediye başkanlarının 1940’ların başlarında Hitler Almanyası’ndaki görüntüleri anımsatan, bileklerinde plastik kelepçelerle tek sıra halinde bekletilmeleri, demokratik hukuk devletinde olmaz. Bir başka olmaz da PKK’nin bir dönem okulları yakmaları, öğretmenleri öldürmelerine de seyirci kalmaktır. Çünkü demokrasilerde yasadışı örgütlere göz açtırılmaz. Adana’da Batmanlı bir işadamının desteklediği, sokaklarda başıboş dolaşan çocukların sosyal çalışmaları, spor yapmaları, meslek edinmeleri için başlatılan projeyi baltalamak için ne yapıyorlar? Batmanlı Kürt işadamının atölyesini yakıyorlar. BDP milletvekilleri bir yandan çokuluslu altın avcılarına destek veriyor, Adana’da işyeri kundaklanan Batmanlı işadamı için ağızlarına kilit vuruyor. “Demokrasi ve özgürlükler” diye diye dilimizde tüy bitti! Sonunda görüldü ki “Akan kan dursun” diyenlerin ne demokrasiyle ne de temel hak ve özgürlüklerle bir ilişkileri var. Musa Anter, Vedat Aydın, Mehmet Sincar alçakça katledildiğinde de içim yandı; Uğur Mumcu, Onat Kutlar, Turan Dursun öldürüldüğünde de. Sevginin ırmağında insani duygular taşımak önemlidir... Bugün AKP iktidarda değil mi? İstihbarat birimleri bırakın biz gazetecileri, siyasetçileri, bilim insanlarını, asker sivil herkesi dinliyor ve adım adım izliyor. Faili meçhul cinayetleri aydınlatmak o denli zor değil... TBMM’nin 1994’te hazırladığı raporu okuduğunuzda her şey açık seçik yazılı... Meclis kütüphanesine gidip baksınlar! POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Devlet Silah Bırakır mı? [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ‘Hukuka kaya düştü’ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - YAR- SAV Başkanõ Emine Ülker Tarhan, Anayasa Mahkemesi’nin, anayasa değişikliğine ilişkin kõs- mi iptal kararõyla ilgili, “Hukuk devleti ilkesi- ne çok ağır aykırılıkla- rı Anayasa Mahkemesi görmemiştir. Hukuk devletinin önüne kos- kocaman bir kaya düşmüştür” dedi. Tarhan, YARSAV’da düzenlediği basõn top- lantõsõnda, YARSAV ile Avrupalõ Yargõçlar Bir- liği’nce (MEDEL) An- kara’da gerçekleştirilen sempozyumun sonuç bildirgesiyle ilgili bilgi verdi. Yargõda örgütlen- me özgürlüğü, yargõnõn bağõmsõzlõğõ ile yargõç ve savcõlarõn güvencele- ri konusunda sorunlar yaşandõğõnõ iddia eden Tarhan, “Kurulduğun- dan bu yana siyasetçi- lerin YARSAV’a karşı tutumları çok sert ol- muştur. YARSAV Ku- rucu Başkanı Ömer Fa- ruk Eminağaoğlu hak- kında, sadece YAR- SAV’ın ilk başkanı ol- ması sebebiyle çeşitli disiplin ve ceza soruş- turmaları başlatılmış- tır” diye konuştu. Gazetecilerin sorularõ- nõ yanõtlayan Tarhan, “Hukuk devletinin önüne koskocaman bir kaya düşmüştür. O koskocaman kaya gör- mezden gelinerek, ke- narındaki ufak taşlar temizlenmeye çalışıl- maktadır. Hukuk dev- leti ilkesine çok ağır aykırılıkları Anayasa Mahkemesi görmemiş- tir” yanõtõnõ verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker, Anayasa Mahkemesi’nin anayasa de- ğişikliğine ilişkin kõsmi iptal kararõy- la ilgili, “Hukukun üstünlüğüne, hukuk devleti ilkelerine, yargı ba- ğımsızlığına, kuvvetler ayrılığı ilke- lerine aykırı Anayasa Mahkemesi ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili maddelerin tümü- nün iptali gerekirdi” dedi. Yargõtay’a gelişinde gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Gerçeker, ana- yasa değişikliği paketinde “iptal edi- len kısımların kendileri için iptal edilmesi gereken kısımlar olduğu- nu ancak bunun yeterli olmadığını düşündüğünü” söyledi. Hasan Gerçeker, “Hukukun üs- tünlüğüne, hukuk devleti ilkeleri- ne, yargı bağımsızlığına, kuvvetler ayrılığı ilkelerine aykırı Anayasa Mahkemesi ve HSYK ile ilgili mad- delerin tümünün iptali gerekirdi. Ama bu noktada diyecek bir şey yok. Arkadaşlarımız öyle takdir et- mişler. Artık milletin iradesi sonu- cu belirleyecek” diye konuştu. 26 sivil toplum kuruluşu anayasa değişikliği referandumuna ‘hayõr’ kampanyasõ başlattõ ‘Sivil 12 Eylülcülere hayõr’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Cumhuriyet Kadõnlarõ Derneği, Eğitim-İş Sendikasõ Engelliler Konfe- derasyonu’nun da aralarõnda bulunduğu 26 sivil toplum ör- gütü, 12 Eylül’de yapõlacak anayasa değişikliği referandu- muna “hayır kampanyası” başlattõ. Sivil toplum kuruluş- larõ, kampanya için “Sivil 12 Eylülcülere, 12 Eylül’de ha- yır” görüşünde birleşti. Anayasa değişikliği referan- dumuna karşõ “hayır kampan- yası” başlatan 26 sivil toplum örgütü adõna yapõlan ortak yazõlõ açõklamada, referandumun, “halkın sorunlarını değil, ik- tidarın sorunlarını çözmek için gerçekleştirildiği” belir- tildi. Referandumun dokunul- mazlara hiç dokunmamak için yapõldõğõ vurgulanan açõklama- da, şu görüşlere yer verildi: “Referandum paketi halkın değil, iktidarın işine yaraya- cak. İktidar partilerinin yar- gılanma olasılığına karşı ken- dine uygun hâkimi seçip ata- mak ve davasını garanti altı- na almak için yapılıyor. Ba- ğımsız yargının yerine ikti- dara bağımlı parti yargısı yaratmak için yapılıyor. Hal- kı daha özgür kılmayacak. Halkın adalete erişimini hız- landırmayacak. Dava süreç- lerini kısaltmayacak. Dava- ların zamanaşımına uğra- masını engellemeyecek. Sa- dece yargıyı siyasetin hizme- tine sokacak. Sivil 12 Eylül- cülere, 12 Eylül’de hayır.” ‘Paket sorunları çözmez’ Açõklamada paketin, toplu- mun ve bireyin sorunlarõnõ çö- zemeyeceği, işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, gelir dağõlõmõndaki adaletsizliği son buldurmaya- cağõ, emekçilerin açlõk sõnõ- rõnda yaşamaya, işsizlerin sa- dakaya muhtaç kalmaya, yurt- taşlarõn ise dünyanõn en paha- lõ yakõtõnõ ve etini kullanmaya devam edeceği vurgulandõ. Re- ferandum için kampanya baş- latan sivil toplum kuruluşlarõ- nõn isimleri ise şöyle: Atatürkçü Düşünce Derne- ği, Cumhuriyet Kadõnlarõ Der- neği, Eğitim-İş Sendikası, En- gelliler Konfederasyonu, Altı Nokta Körler Federasyonu, Alevi Kadõnlar Birliği, Atatürk Çizgisi Platformu, Ankara Kõz Lisesi Mezunlarõ Derneği, Cum- huriyet Okurları (Ankara), Çağdaş Kimya Mühendisleri Hareketi, Çağdaş Demokrat Elektrik Mühendisleri, Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği Ankara Şubesi, Çayyolu Plat- formu, Dil Derneği, Gazi Üni- versitesi Öğretim Üyeleri Der- neği, Hacõbektaş Kültür Derne- ği, Kadınlar Birliği ve Daya- nışma Derneği, NÜSHED, Tü- ketici Hakları Derneği, Tüm Öğretim Üyeleri Derneği, Türk Mühendisler Birliği Derneği, Türkiye Ziraat Mühendisleri Odasõ, Ulusal Eğitim Derneği, Yerel Yönetimler Derneği, Ye- rel - İş, 14 Nisan Çağdaş Mü- hendisler Hareketi. Aralarõnda ADD’nin de bulunduğu 26 sivil toplum örgütü kampanya için “Paket halkõn değil iktidarõn işine yarayacak. Sivil 12 Eylülcülere, 12 Eylül’de hayõr” görüşünde birleşti. ‘İhbar İstanbul Üniversitesi’nden geldi’ HATİCE TUNCER “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” davasõnda yargõlanan Ulusal Kanal Televizyonu İstihbarat Şefi Ufuk Ak- kaya, “Tutuklanmama neden olan elektronik ihbarı gönderenin IP numarasını tespit ettik. İstanbul Üniversitesi’nden (İÜ) gönderildiği- ni tespit ettik, tahminimiz var, ancak kesinleşmeden açıkla- mayacağız” dedi. Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan’õn eski KKTC Başbakanõ Mehmet Ali Talat ile telefon görüş- mesinin kayõtlarõnõ bu- lundurmakla suçlanan Akkaya, “Böyle bir ka- yıt, örgüt, talimat, işlem yok” dedi. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce görülen davanõn 8. duruşmasõnda heyete izne ayrõlan Baş- kan Köksal Şengün yerine hâkim Hüsnü Çalmuk başkanlõk etti. Başbakan Erdoğan ve dönemin KKTC Başbakanõ Talat arasõnda geç- tiği iddia edilen bir telefon görüşmesi- nin 18 Ekim 2009 tarihli Aydõnlõk dergisinde yayõmlanmasõndan sonra gözaltõn alõnõp bõrakõlan ve kasõm ayõn- da yeniden gözaltõna alõnarak tutukla- nan Ufuk Akkaya, kendisinde ses kay- dõ bulunmadõğõnõ vurguladõ. Akkaya, Aydõnlõk gazetesinde Baş- bakan’a ait olduğu iddia edilen ses ka- yõtlarõnõn çözümlerinin yayõmlanma- sõnõn hemen ardõndan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne e-posta ile ulaşan “Bu- gün Aydınlık dergisi manşetinde bahsedilen Başbakan’ın karanlık görüşmesi Ergenekoncu Levent Er- söz’ün arşivindendir. Bu arşivde Başbakan ve çok sayıda AKP’li ba- kana ait ses kayıtları bulunmaktadır. Bu arşiv şu anda Aydınlık dergisin- de bulunmaktadır. Bu ses kayıtlarının asıl kay- nağı Deniz Yõldõrõm ve Ufuk Akkaya’dır. Der- giye bakarsanız anlaya- caksınız” ihbarõ nedeniy- le tutuklandõğõnõn altõnõ çizdi. Erdoğan’õn “Tu- tuklayın o gazeteciyi” ta- limatõ verdiğini iddia eden Akkaya, kendisine ait bü- tün veri depolama aygõt- larõnõn incelendiğine ve hiçbirinde ses kaydõ çõk- madõğõna dikkat çekti. ‘TRT’nin mülakatı’ Savcõ Mehmet Ali Pekgüzel’in Ak- kaya’ya Tuncay Güney ile internet üzerinden yaptğõ görüşmeyi sormasõ üzerine avukat Mehmet Cengiz “TRT saatlerce Güney ile konuştu, onların da örgütle irtibatını sorguladınız mı” dedi. Savcõ Pekgüzel ise “Evet in- celendi” yanõtõ verdi. Akkaya, Milli- yet gazetesinden Tolga Şardan’õn da aynõ haberi yaptõğõnõ belirterek “Polis mi servis etti diye düşündüm” dedi. Kendisine ait aygõtlarõn incelendiğine ve ses kaydõ çõkmadõğõna dikkat çeken Akkaya, ses kayõtlarõnõ polisin servis ettiğini düşündüğünü söyledi. Hasan Gerçeker Anayasa Mahkemesi’nin kararõna yorum getirdi ‘Tümü iptal edilmeliydi’ Hasan Gerçeker ULUSAL KANAL İSTİHBARAT ŞEFİ AKKAYA AKP’Lİ TUNA’DAN İLGİNÇ TEPKİ ‘İmralı ve Silivri’dekiler karşı çıkıyor’ KONYA (Cumhuriyet) - AKP Konya Milletvekili Hüsnü Tuna CHP, MHP ve BDP’nin blok olarak “ha- yır” dediği anayasa değişik- liği paketine, “İmralı ve Si- livri cezaevleri ile Kandil Dağı’ndakilerin” de karşõ çõktõğõnõ söyledi. AKP Konya Milletvekille- ri Sami Güçlü, Hüsnü Tuna, Ali Öztürk, Ayşe Türkme- noğlu ve Harun Tüfekçi, partinin Konya il binasõnda basõn toplantõsõ düzenledi. Anayasa paketine MHP, CHP ve BDP’nin hep birlikte “ha- yır” oyu vereceklerini açõk- lamasõnõn manidar olduğunu savunan Tuna, “İmralı’daki bölücü başı Abdullah Öca- lan, Silivri Cezaevi’ndeki mahkûmlar ve Kandil Da- ğı’ndaki teröristler de 12 Eylül Anayasası’nın değiş- tirilmesine karşı çıkıyor. Muhalefetle birlikte dış güç- ler de bu anayasa değişik- liğine karşı çıkıyor” dedi. Tuna, daha önce de türban yasağõyla ilgili “Hedefimiz kamu hizmeti veren perso- nelde de böyle bir yasağın olmamasıdır” sözleriyle tep- ki çekmişti. Milletvekili ol- madan önce Cemalettin Kaplan’õn (Karases) oğlu Metin Kaplan’õn avukatlõ- ğõnõ yapan Tuna’nõn adõ AKP hakkõndaki kapatma dava- sõnda siyasi yasak istenen ki- şilerin arasõnda da geçmişti. CHP PM ÜYESİ GÜRSEL TEKİN ‘İBB 70 milyonluk soyguna hazırlanıyor’ İstanbul Haber Servisi - İstanbul’da toplu taşõmada kullanõlan Akbillerin değiş- tirilmesi tepkilere yol açõ- yor. CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi Gürsel Tekin, İBB’nin, uzun süredir kulla- nõlan Ak-bil kartlarõnõn hiçbir neden gösterilmeden değiş- tiştirileceğini belirterek, “İBB bunu yaparken, her kullanıcıdan ayrıca para talep ediyor. İstanbul’da bu kartları kullanan yedi milyon kişi olduğu göz önü- ne alındığında, toplanacak paranın 70 milyon TL ol- duğu görülüyor” dedi. Gerçekgündem.com in- ternet sitesinde dün açõklama yapan Tekin, köşesinde İBB’nin temmuz ayõnõn baş- larõnda Akbil kullanõcõlarõna önceden haber dahi verme- den yeni bir karar almasõnõ eleştirdi. Tekin yazõsõnda “70 milyon TL’lik soyguna hazırlanan İBB’nin hiçbir teknolojik ihtiyaç yokken, hem yeni bir kart modeli dayattığını” vurgulayarak kartõn sadece iki gişeden edi- nilebildiğini belirtti. İBB açıklama yaptı İBB ise konu ile ilgili yap- tõğõ yazõlõ açõklamada “De- ğişim sürecinde para alın- ması söz konusu olmadığı gibi Akbillerini iade ettik- lerinde depozito iade olarak almaktadırlar” dedi. YARSAV BAŞKANI