19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 28 HAZİRAN 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Sevigen’den vali için önerge ANKARA (ANKA) - CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Kõrklareli Valisi Cengiz Aydoğdu’nun, “DP’nin 1950’de iktidara geldiğinde CHP’yi kapatõp, İnönü’yü de tarihteki huzurlu yere göndermemiş olmasõ en büyük talihsizliktir” şeklindeki ifadelerini Meclis gündemine taşõdõ. Sevigen, olayõ “alçakça” olarak niteledi. İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’a Aydoğdu’yu “kapõnõn önüne koyup koymayacağõnõ” sordu. Vali Aydoğdu’ya inceleme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanlõğõ, CHP’nin tepkisine neden olan Kõrklareli Valisi Cengiz Aydoğdu’nun Abant Platformu’nda yaptõğõ konuşma nedeniyle inceleme başlattõ. Kõrklareli Valisi Aydoğdu, Abant Platformu’nda yaptõğõ konuşmada “CHP 1950’de kapatõlmalõ, İnönü layõk olduğu yere gönderilmeliydi” ifadelerini kullanmõştõ. Türkiye izin vermedi iddiası TEL AVİV (AA) - İsrail’de yayõmlanan Yedioth Ahranot gazetesi, Türkiye’nin, Polonya’daki Auschwitz toplama kampõna bir delegasyon taşõyan İsrail askeri uçaklarõnõn hava sahasõnõ kullanmasõna izin vermediğini öne sürdü. Gazetenin haberinde, Ankara’nõn izin vermemesinden sonra askeri uçaklarõn alternatif bir rotayõ kullanmaya mecbur kaldõklarõ iddia edildi. Tarih sizi yargılayacak’ İstanbul Haber Servisi - SP Bahçelievler Gençlik Kollarõ, İsrail’in, Gazze’ye insani yardõm götüren yardõm gemilere saldõrõsõnda yaşamlarõnõ yitirenleri “Bu gece Filistin için” etkinliğiyle andõ. İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardõm Vakfõ (İHH) Genel Başkan Yardõmcõsõ Ömer Faruk Korkmaz, “Tarih, İsrail’i işlediği bu suçtan dolayõ yargõlayacaktõr” dedi. Güle Güle ‘İlhan Abi’ Hepimizin “abi”siydi. Fikirlerine katılırsınız ya da katılmazsınız; ama inançlarına, fikirlerine yaşam boyu sadakatini görmezden gelemezsiniz. Sözde ve özde... Satırlarında ve yaşamında... İnançlarının “neferiydi”... Sadeliğin, yalınlığın, fikrinde sebat etmenin... Hiç sesini yükseltmeden de “etkili” konuşabilen, bol sıfatlarla süslemeden, yalın ifadesiyle de “çarpıcı” olabilen, gülmeceyi, ironiyi “dozunda” kullanan bir söz ustasıydı... “İlhan Abi” fikirlerine, inançlarına sadakatini yaşamında da “kanıtlardı, yansıtırdı”. Sırça köşklerde ahkâm kesenlerden değildi, hayatın içindeydi. Örneğin, Cumhuriyet çalışanları, “İlhan Abi”leriyle yaz tatillerinde Akyaka’da Yücelen Otel’de karşılaşabilirdi. Biz, karşılaştık, aynı masada yemek yedik, sohbet ettik. İstanbul’da kendisiyle benzer konumda olanların yaşam tarzlarıyla kıyaslanmayacak kadar “sade” bir hayatı vardı. Yoksa başka hangi gazetenin başyazarı, gazetesinin muhabirleriyle tatilde aynı otelde karşılaşabilir? Ergenekon soruşturmasının ardından gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra evi dolup dolup boşalırken, Hürriyet gazetesinde bazı fotoğraflar yayımlanmıştı. Ertuğrul Özkök, “O evde neler gördüm” başlıklı yazısında bu fotoğraflarla ilgili izlenimlerini şöyle anlatıyordu: “Evin dekoru, sol taraftaki kütüphane, öndeki kilim, duvarlardaki küçük tablolar ve fotoğraflar bana, 1970’li yıllarda Ankara’da bizim çevremizdeki evleri hatırlattı. Tipik bir mütevazı Türk aydını evi. Gazeteciler, 1980’li yılların ortalarından itibaren iyi sayılabilecek paralar kazandılar. Bu fotoğrafa baktığımda, o refah artışının, en azından bu evin dekoruna yansımadığını söyleyebilirim. Bunu sadece ‘zevk’ gerekçesiyle mi açıklamalıyız? Yoksa bir ‘zihniyetle’ mi? Cevabı ne olursa olsun şu gerçeği değiştirmiyor: İlhan Selçuk’un evi, ‘çay, simit gazeteciliği’ dönemini koruyor.” Işıklar içinde yat “İlhan Abi”... Yasalara ‘havada ikmal’ Plan ve Bütçe Komisyonu’nda geçen hafta yeni bir “torba” yasa tasarısı görüşüldü. Görüşmeler sırasında yeni önergelerle pek çok yeni düzenleme “torba”ya sokuşturulmaya çalışıldı. Önergeler havada uçuşurken CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, “Sayın Başkan çalışmalara bir süre ara verelim. Bütün bakanlıklara haber gönderelim, düşündükleri yasa değişiklikleri varsa getirsinler torba yasaya koyalım” dedi. Tasarıya eklenen bir önerge ile henüz Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp Resmi Gazete’de yayımlanmayan bir yasada da değişiklik yapıldı. O saatte Cumhurbaşkanı’nın henüz imzalamadığı yasa Belediye Kanunu’nda değişiklik yapıyor ve kentsel dönüşüm konusunda büyükşehir belediyelerine geniş yetkiler veriyordu. TOKİ Başkanı koşa koşa komisyona geldi, henüz Resmi Gazete’de yayımlanmayan bu yasada değişiklik önerdi. Önerge muhalefetin itirazlarına karşın AKP’lilerin oyuyla kabul edildi. Devlet Bakanı Ali Babacan, TOKİ önerisi oylandıktan sonra “Sayın Cumhurbaşkanı değiştirdiğimiz yasayı onaylamış” diye bilgi verdi. CHP İzmir Milletvekili Harun Öztürk de, “Havada ikmal yapıyorsunuz. Cumhurbaşkanı onaylamadan kanunu değiştiriyorsunuz” dedi. AKP önce bir yasa çıkarıyor, daha sonra da o yasayı daha yürürlüğe girmeden bir başka yasayla değiştiriyor. Meclis gece gündüz çalışarak ne yapıyor diye düşünen okurlara bilgi verelim istedik... Yetim hakkı kime? Kamuoyunda adı “Fak-Fuk-Fon” olarak anılıyordu. Çünkü 1986’daki kuruluş amacı, yoksula, “yetim”e, “kimsesiz”e yardım etmekti. Sözünü ettiğimiz kurum, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu. AKP hükümeti döneminde “genel müdürlük” olarak örgütlendi. AKP hükümeti fonu, bir “devlet kaynağı” olarak değil de adeta “AKP kasası” gibi kullandı. Zira, yurttaşa seçimler öncesinde dağıtılan bedava kömür, makarna, bulgur, buzdolabının kaynağı, yine yurttaştan kesilen paraların aktarıldığı fondu. Ama Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’dan öğrendik ki, bu “Fak- Fuk-Fon” sadece bedava kömürü, buzdolabını, makarna vs’yi finanse etmiyormuş. Milletvekillerinin bu konudaki sorularını yanıtlayan Yazıcı’nın verdiği bilgiye göre, şimdiki adıyla Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü’nün dağıttığı “yardım haritası”ndan TOKİ’ye de “pay” düşmüş. Genel müdürlük, tarihinde ilk kez TOKİ’ye 100 milyon liralık kaynak aktarmış. Yani asıl kuruluş amacı “dar gelirli yurttaşa ucuz konut üretmek” olan TOKİ bir anlamda “fakir, fukara, yetim” için ayrılan kaynaktan “beslendi”. Üstelik kaynak aktarımının gerekçesi de ilginç: Nakit darlığına düşmek. “Ne var bunda, sonuçta TOKİ de yurttaşa ucuz konut üretiyor” denilebilir; eğer TOKİ, “kuruluş amacı”ndaki konumunda kalsaydı... TOKİ, son yıllarda “lüks konut” üretimine yöneldi. “Gelir paylaşımlı” projelerin bir numaralı ismi oldu. AKP dönemindeki konsepti “lüks konut üretip, zenginden aldığıyla yoksula konut üretmek” olan TOKİ’nin hesapları anlaşılan tutmamış. Planlama hatasından mı, strateji hatasından mı bilinmez, hem sosyal hem de lüks konutlardan hatırı sayılır bir miktar TOKİ’nin elinde kalmış. İşte durum böyle olunca da koskoca TOKİ; fakirin, fukaranın, yetimin, öksüzün, kimsesizin “hakkına” ortak olmak durumunda kalmış... Kılıçdaroğlu ‘rüzgâr’ını örgütler ‘kesiyor’ CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte “özel uçak” dönemi sona ererken, “tarifeli uçak-parti otobüsü”ne dönüldü. Yurt gezilerinde özel uçak kullanan Deniz Baykal, miting yapılacak yerlere gidip konuştuktan sonra hemen ayrılıyordu. Bu nedenle konvoylar, yol kesmeler, otellerde gecelemeler, örgüt yemekleri dönemi sona ermiş görünüyordu. “Gandi Kemal” ise otobüsle Anadolu yollarına düştü. İlk Güneydoğu gezisinde örgütler parti otobosüne binme, otelde, örgüt yemeğinde kendilerini genel başkanlarına gösterme yarışındaydı. “Kılıçdaroğlu rüzgârları” örgütün de ezberini bozmuş görünüyordu. Aynı ilin milletvekilleri, il başkanları, örgüt yöneticilerinin birbirine küs, birbirine rakip olması yetmiyormuş gibi; yeni rüzgârlarla partiye katılmak isteyenler de “dağdan gelip bağdakini kovmaya kalkışacak, milletvekili aday sıralamasında yerlerini kapabilecek rakipler” olarak pek sıcak karşılanmıyordu. Gaziantep’te yayımlanan “Parantez” gazetesi bu gerginliği “Gandi in, teşkilat out” manşetiyle duyururken, bu kentin birbiriyle küs milletvekilleri ve il başkanı arasındaki kavganın altını çiziyordu. Kılıçdaroğlu seçim kampanyasını başlatmış görünüyor ve yurttaşları “halkın iktidarı için ayrılık gayrılıklara son vererek sandıkta buluşmaya” çağırıyor. Bu çağrıya öncelikle CHP örgütlerinin kulak vermesi gerekiyor. “Sokaktaki adam” Anadolu’da “Kılıçdaroğlu rüzgârları” estiriyor, “örgütteki bazı adamlar”ın kavgası ise yer yer bu rüzgârları kesiyor gibi görünüyor... Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül [email protected] Kemal Kõlõçdaroğlu, Ayaş Geleneksel Dut, Tarihi Evler ve El Sanatlarõ Festivali’ne katõldõ ‘Recep’i yolcu edeceğiz’ AYAŞ (Cumhuriyet) - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıç- daroğlu dün Ayaş Geleneksel Dut, Tarihi Evler ve El Sanat- larõ Festivali’ne katõlõrken yurt- taşlara “Recep Bey’in kimyası bozulacak. Recep’i halkın oylarıyla yolcu edeceğiz. Biz ‘temiz siyaset’ diyoruz ama öbür taraftan dut yemiş bül- bül gibi hiçbir ses gelmiyor. Neden? Çünkü temiz değiller ki temiz siyasetten bahset- sinler” diye seslendi. Kõlõçdaroğlu, dün; Genel Sekreter Önder Sav, Genel Başkan Yardõmcõsõ Hakkı Sü- ha Okay ile bazõ parti yöneti- cileri ve milletvekilleriyle be- raber parti otobüsüyle Ayaş’a geldi. Kõlõçdaroğlu, ilçe mer- kezinden festival alanõna Ayaş Belediye Başkanõ Ali Başka- raağaç’õn kullandõğõ üstü açõk ciple geldi. Kõlõçdaroğlu’nun protokoldeki yerine geçişi sõ- rasõnda kalabalõk nedeniyle iz- diham yaşandõ. Kõlõçdaroğlu, burada yaptõğõ konuşmada, “Çiftçi, köylü, sanayici, me- mur, emekli bu düzenden memnun değil. Alın terinin karşılığını alamıyor. Bu dü- zenden kim memnun? Recep Bey memnun. O yüzden bu düzeni değiştireceğiz, halktan yana bir düzen kuracağız. Alın teri döken, her yerde ve her zaman kazanmalı. Ha- vadan para kazananlar üzül- meli” dedi. “Halktan yana bir düzen kurmanın yolu- nun temiz siyasetten geçtiği- ni” vurgulayan Kõlõçdaroğlu, yurttaşlara “Parlamentoda naylon faturacı, ihaleye fesat karıştıran, hayali ihracatçı, kalpazan ister misiniz” diye sordu. Meydandan “İstemiyo- ruz” yanõtõ gelirken Kõlõçda- roğlu “O zaman ‘temiz siyaseti getireceğini’ söyleyen halk- tan yana politikalar üreten CHP’ye ihtiyaç var demektir. Bizim güzel bir atasözümüz vardır, ‘Balõk baştan kokar’ derler. Balığı biliyorsunuz, kokuyu da biliyorsunuz. O zaman bu balığı ve kokuyu yok etmek lazım. Ne zaman? Önümüze sandık geliyor, işte o zaman yapacağız. En büyük güç halktır. Biz halkla beraber yürü- yeceğiz” dedi. Kõlõçdaroğ- lu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Güneşimiz, toprağı- mız, suyumuz, yedi böl- gemiz, dört iklimimiz, güzel insanlarımız var ama helvayı yapacak adam yok. Bu ülkede hel- vayı yapacak adamı seç- mek sizin elinizde. Mü- hür sizin elinizde. O müh- rü adaletten yana kul- lanmaya, yetim hakkı yi- yenden hesap sormaya var mısınız? Varsanız o zaman hiç endişe etme- yin. Halkın iktidarı ku- rulacak, Recep Bey’in kimyası bozulacak. Kim- yasının bozulmasıyla da kalmayacak, onların dü- zenini de değiştireceğiz. Halktan yana bir düzen kuracağız. Recep’i halkın oylarıyla yolcu edeceğiz. Bundan emin olmanızı isterim. Biz ‘temiz siyaset’ diyoruz ama öbür taraf- tan dut yemiş bülbül gibi hiçbir ses gelmiyor. Ne- den? Çünkü temiz değil- ler ki temiz siyasetten bahsetsinler.” Halkõn iktidarõnõ kurmak için herkese görev düştü- ğünü vurgulayan Kõlõç- daroğlu, “Hepimiz çalı- şacağız, haramilerin ik- tidarını alaşağı edeceğiz. Üreteceğiz, istihdam ya- ratacağız ve hakça bölü- şeceğiz” dedi. Kõlõçdaroğlu, “Biz ‘temiz siyaset’ diyoruz ama öbür taraftan dut yemiş bülbül gibi hiçbir ses gelmiyor. Neden? Çünkü temiz değiller” diye seslendi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Baş- kanõ Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanõ İlker Başbuğ’un kendisine terör konusunda bir brifing vere- ceğini, daha sonra da 11 as- kerin şehit olduğu Gedikte- pe’ye gitmek istediğini söy- ledi. Kõlõçdaroğlu, dün Ayaş’ta düzenlenen Dut Fes- tivali’ne katõlmak üzere CHP genel merkezinden ayrõlma- dan önce gazetecilerin soru- larõnõ yanõtladõ. Kõlõçdaroğ- lu, 11 askerin şehit olma- sõndan sonra Başbakan Tay- yip Erdoğan’õn ziyaret etti- ği ve siperde çömelme fo- toğrafõ tartõşmalarõnõn ya- şandõğõ Gediktepe’ye gidip gitmeyeceğinin sorulmasõ üzerine, “gitme niyetinde olduğunu” bildirdi. K E M A L K I L I Ç D A R O Ğ L U G E D İ K T E P E ’ Y E G İ D E C E K Türk Havacılık ve Uzay Sa- nayii’nin (TAI) uzun süredir üzerinde çalıştığı Türk İn- sansız Hava Aracı (TİHA) temmuz ayının ikinci hafta- sında görücüye çıkıyor. Baş- bakan Recep Tayyip Erdo- ğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un katılacağı tanıtım progra- mında TİHA’nın motoru ilk kez çalıştırılacak. Türk Si- lahlı Kuvvetleri’ne (TSK) 2011 yılında teslim edilmesi planlanan TİHA’yı Pakistan ve Katar’ın da aralarında bulunduğu bazı ülkelerin araçla ilgilendikleri ve ihra- cat potansiyeli de oluştuğu dile getiriliyor. Savunma Sa- nayii Müsteşarlığı (SSM) yet- kililerinden edinilen bilgiye göre, TİHA’yı Türkiye’nin yanı sıra dost ve müttefik ba- zı ülkeler de merakla bekli- yor. Bu ülkelerin başında Pa- kistan ve Katar’ın geldiğini anlatan yetkililer, testlere başlamadan oluşan ihracat potansiyeline dikkat çekti. TİHA GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR ALİ ÖZTÜRK ANKARA - Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra Güneydo- ğu’daki en büyük isyanõ başla- tan ve yakalandõktan sonra 47 arkadaşõ ile birlikte Diyarba- kõr’da Şark İstiklal Mahkeme- si’nde idam edilen, birkaç yõl öncesine kadar adõnõn bile anõl- masõndan korkulan Kürt isyan- cõ Şeyh Said ve arkadaşlarõ için Diyarbakõr’da anma dü- zenleniyor. Etkinlik öncesi Di- yarbakõr’õn sokaklarõ Şeyh Sa- id posterleriyle donatõldõ. Şeyh Said ve arkadaşlarõ için her yõl sadece kentteki dini Kürt dernekleri tarafõndan dü- zenlenen etkinliklere daha ön- ce katõlmayan BDP ile Demo- kratik Toplum Kongresi (DTK), bu yõl destek verme kararõ aldõ. Dicle Fõrat Diyalog Grubu ad- lõ bir oluşum tarafõndan düzen- lenen etkinliklere Kürtçe ya- yõmlanan Nubihar dergisi, Çõra Kültür Merkezi ile Din Alimleri Yardõmlaşma ve Dayanõşma Derneği de destek veriyor. Et- kinlik, Şeyh Said’in fotoğrafõ bulunan ve Kürtçe hazõrlanmõş afişlerle duyuruluyor. Asıldığı yerde anılacak Etkinlikler bugün tarihi Ulu Cami önünde basõn açõklama- sõyla başlayacak. Yarõn 14.00’te Büyükşehir Belediyesi Ce- gerxwin Kültür Merkezi’nde panel düzenlenecek ve ardõndan Şeyh Said ve arkadaşlarõnõn asõldõğõ Dağkapõ Meydanõ’nda basõn açõklamasõ yapõlõp mevlit okunacak. Etkinliklere Şeyh Said’in torunlarõ da katõlacak. DİYARBAKIR AFİŞLERLE DONATILDI Kürt isyancı Şeyh Said için anma töreni ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Baş- kanõ Kemal Kılıçdaroğlu’nun görüşüp görüşmeyecekleri ko- nusunda AKP’den ilk olumlu mesaj Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’tan geldi. Arõnç, “Bir ana muhalefet lideriyle iktidar partisi liderinin bir araya gelmesinden daha tabii bir şey olamaz. Başbakan döndükten sonra böyle bir gö- rüşmenin çok faydalı olaca- ğını düşünüyorum” dedi. Arõnç, Yoksullara Yardõm ve Eğitim Vakfõ’nda (YOYAV) düzenlenen programõn ardõndan gazetecilerin sorularõnõ yanõt- ladõ. Arõnç, Kõlõçdaroğlu’nun Erdoğan’la görüşebileceği açõk- lamasõnõn anõmsatõlmasõ üzeri- ne şunlarõ söyledi: “Bu görüş- menin çoklu olabileceğini de tek olabileceğini de diğer mu- halefet partilerinin, hatta par- lamento dışındaki partilerin bu konudaki düşüncelerini almak üzere arzu edilirse ve talep edilirse toplantılar ya- pılmasının faydalı olacağını düşünüyorum.” ‘Çömeldi demek ayıp’ Arõnç, Gediktepe’deki gö- rüntüye yönelik “çömelme” tartõşmalarõ için de “Genel- kurmay ‘Bu bir askeri gerek- liliktir’ diyor. Bunu yazanla- rın ve eleştirenlerin bunu bil- mediğini zannetmiyorum ama onlar bu fotoğraftan bi- le muhalefet çıkarmak, kü- çültücü bir yayın yapmak is- teğinde olabilirler, bu çok ayıp bir şey” diye konuştu. ERDOĞAN-KILIÇDAROĞLU GÖRÜŞMESİ Arınç: Faydalı olacağını düşünüyorum
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle