19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 26 HAZİRAN 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ İlhan Ağabey’in Cumhuriyet’leri İlhan Ağabey’i Hacıbektaş’ta Mahzuni Şerif ile ağabeyi, Cumhuriyet’in büyük usta çizeri Turhan Selçuk’un yanına bıraktıktan sonra yanımıza alıp İstanbul’a döndük. Aslında İlhan Ağabey Cumhuriyet’ten hiç ayrılmamıştı ki... İlhan Selçuk’un iki Cumhuriyet’i vardı ve güzel bir zamanlama ile ikisini de Atatürk kurmuştu. Türkiye Cumhuriyeti için ne kadar tedirgin ve rahatsızsa Cumhuriyet gazetesi için o kadar mutlu ve umutluydu. Ben Nadir Bey’in ölümünün ardından ortaya çıkan bunalım dönemini bire bir yaşamadım. Çünkü 1981’deki yönetim değişikliği sonrasında, ortalığı daha da kızıştırmamaya özen göstererek bir süre sonra, mayıs ayında ayrılmıştım. Dönüşüm 1993 yılında oldu. İlhan Ağabey’in çağrısıyla yuvaya döndüm. O nedenle soranlara Cumhuriyet’teki çalışma süremi “brüt 47 yıl” diye anlatıyorum. Daha Cağaloğlu’ndaki binadaydık. Günlerden birinde yine odasında toplanmıştık. Gözleri parlıyordu. Söze “Çocuklar kuşatmayı yardık” diye girdi ve şöyle sürdürdü: “Hep birlikte örneği olmayan bir başarı kazandık.” Hiçbir zaman Cumhuriyet çalışanlarına karşı terk etmediği alçakgönüllülüğü bir kez daha dile gelmişti. Oysa taşın altına elini çekinmeden sokan İlhan Ağabey’in yanında bizler “Kahve dövücünün hınk deyicisi” durumundaydık. Saygımız, sevgimiz ve desteğimizle yanında durmaya çalışıyorduk. Cumhuriyet’in ekonomik zorluklarından kurtulması için öneride bulunanlar kadar “Şu Cumhuriyet’i bir ele geçirsek de çanına ot tıkasak” diye ümitlenenler de vardı. Cumhuriyet Vakfı’nın şemsiyesi altında zor da olsa yaşam savaşı kazanılmıştı. Yayın Kurulu 20 Temmuz 2006 tarihinde saat 17’de toplandı. Kurulun yazmanı sevgili Hakan Kara’nın tutanağa aktardığına göre Kurulun Başkanı İlhan Selçuk söze şöyle başlamıştı: “Bu 15 yıl kolay geçmedi. Ancak gördük ki tuttuğumuz yol doğruymuş. Cumhuriyet medyada çok özel bir yere sahip. O zamanlar TÜSİAD karşımızdayken şimdi görüyoruz ki bizim çizgimize geldiler.” Kent Oyuncuları, 1966-67 mevsiminde A. Turan Oflazoğlu’nun Deli İbrahim’ini sahneye koymuştu. Başrolde de Müşfik Kenter vardı. Kıdemli bir Osmanlıcı köşe yazarı oyunu Deli İbrahim üzerinden topa tutmuştu. Sahnedeki kişinin Deli İbrahim’e benzemediğini anlatıyordu. Aynı zamanda bir polemik ustası da olan üstat Elif Naci, yazısında şu cümlelere de yer vermişti: “Ay sen onu Deli İbrahim mi zannediyorsun? O Müşfik Kenter ayol.” İlhan Ağabey’le ilgili kimi yazıları okuyunca aklıma geliyor. Çünkü aslında onlar İlhan Selçuk’u değil kendilerini anlatıyorlar. İçgüdülerinin etkisi ile İlhan Selçuk’u küçümsediklerini sanarak kendilerini anlatıyorlar. Hacıbektaş yollarındaki araçların plakalarındaki şehir kodları ise onların yaklaşımlarının düzeyini göstermeye yetip de artıyor. [email protected] Cumhurbaşkanõ Gül ile bir araya gelen STK’ler demokratikleşme konusunda geri adõm atõlmamasõnõ istedi Şiddet şiddetle çözülemez İstanbul Haber Ser- visi - Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül’ün son terör olaylarõnõ değerlendirmek üzere bir araya geldiği sivil toplum kuruluşlarõ- nõn temsilcileri şiddetin şiddet ile çözülemeyeği konusunda hemfikir ol- duklarõnõ açõkladõ. Cumhurbaşkanõ Gül, te- rör olaylarõnõ ve Kürt so- rununu değerlendirmek üzere dün saat 10.00 sõra- larõnda Tarabya’daki Hu- ber Köşkü’nde 17 meslek örgütü ve sendikanõn tem- silcileriyle bir araya geldi. Basõna kapalõ yapõlan gö- rüşme yaklaşõk 2.5 saat sürdü. TOBB Yönetim Kurulu Başkanõ Rifat Hi- sarcıklıoğlu, görüşmenin ardõndan gazetecilere yap- tõğõ açõklamada, tespit et- tikleri iki ortak noktayõ paylaşmak istediklerini kaydetti. Bu ortak nokta- lardan ilkini, “teröre şid- detle karşı olmak” diye açõklayan Hisarcõklõoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Terörün memleketin, hiçbir kurum ve kuru- luşun, hiç kimsenin so- rununu çözemeyeceği noktasında, şiddetin şid- detle çözülemeyeceği noktasında hemfikir ol- duğumuz ortaya çıktı. İkinci hemfikir olduğu- muz nokta, 17 sivil top- lum, meslek örgütü ola- rak Türkiye’nin demok- ratikleşme yönünde ata- cağı adımlardan kesin- likle vazgeçmemesi, in- san hak ve hürriyetleri konusunda geride kal- maması noktasında mu- tabık kaldık. 17 sivil meslek örgütünün or- tak söyleminde bu var- dı. Bir, ‘Terörü şiddetle kõnõyoruz. Terörü kabul edebilmemiz mümkün de- ğil. Şiddeti kõnõyoruz’, ikincisi de Türkiye’nin demok-ratikleşme yö- nünde atacağı adımlar- dan terörden dolayı ge- ri durmaması gerektiği konusunda mutabıkız.” DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi de yap- tõğõ açõklamada, “Terörün ortadan kaldırılması ve demokratikleşme konu- sunun devam etmesi ko- nusunda büyük bir bu- luşma var. Ama silahla- rın konuştuğu ortamda barış olmaz. Silah altın- da demokratikleşme ol- maz. Ama olağanüstü hal ve yöntemler yerine halkla kucaklaşmak ve demokratikleşme konu- sunda büyük bir muta- bakat var” diye konuştu. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül ile terör olaylarõnõ değerlendiren sivil toplum örgütleri tarafõndan yapõlan açõklamalarda terör nedeniyle Türkiye’nin demokrasi konusunda atacağõ adõmlardan vazgeçmemesi istendi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, terör olaylarını ve Kürt sorununu değerlendirmek üzere dün saat 10.00 sıralarında Tarabya’daki Huber Köşkü’nde 17 meslek örgütü ve sendikanın tem- silcileriyle bir araya geldi. Basına kapalı olan görüşme yaklaşık 2.5 saat sürdü. (Fotoğraf: AA) Türkiye Esnaf ve Sanatkârlarõ Konfederasyonu (TESK) Başkanõ Bendevi Palandöken de Gül’e terörle mücadele konusunda görüşlerini aktarõrken bölgeye özgü, özel bir teşvik sistemi geliştirilmesi ve kamu yatõrõmlarõnõn arttõrõlmasõ gerektiğini kaydetti. Palandöken’in dile getirdiği önerilerden bazõlarõ şöyle:  Bölgeye özgü, özel bir teşvik sistemi geliştirilmesine ve verilen teşviklerin takip edilmesine ihtiyaç duyulmaktadõr. Bölgeye yatõrõm yapmak isteyen tüm yatõrõmcõlar için pozitif ayrõmcõlõk yapõlmasõ,  Bölgedeki istihdamõ ve ekonomiyi sürekli canlõ tutmak amacõyla devletin kendisinin bölgeye bizzat yatõrõm yapmasõ, kâr amacõ gütmeden, gerekirse ortaya çõkacak zararlarõ da karşõlamak suretiyle bu yatõrõmlarõn desteklenmesi, devamlõlõğõnõn sağlanmasõ ve bölgedeki özelleştirmelerin acilen durdurulmasõ,  Bölgenin en önemli geçim kaynağõ olan ancak terör yüzünden çok gerileyen tarõm ve hayvancõlõğõn yeniden cazip hale getirilmesi sağlanmalõdõr. İlgili bakanlõklar ve yerel idareler, modern tarõm ve hayvancõlõk teknikleri konusunda bölgede seferberlik başlatmalõdõr. Bu bağlamda bölgedeki hayvancõlõk ve tarõm sektörünün desteklenmesi, GAP İdaresine bağlõ olarak sürdürülen başta tarõmsal olmak üzere tam yatõrõmlarõn hõzlandõrõlmasõ amacõyla bütçe ödeneklerinin arttõrõlmasõ,  Çözümlerin parlamento çatõsõ altõnda aranmasõ yoluyla insan haklarõ, hukukun üstünlüğü, katõlõmcõ ve çoğulcu demokratik anlayõşõn bölgede hâkim olmasõna yönelik devlet, sivil toplum kuruluşlarõ ve meslek kuruluşlarõ arasõndaki diyaloğun güçlendirilmesi. Süleyman Çelebi’nin DİSK adõna dile getirdiği çözüm önerileri şöyle:  PKK derhal silah bõrakarak, çatõşmasõz bir ortama dönmek için gerekli adõmlarõ atmalõdõr.  Türkiye’nin toprak bütünlüğü içerisinde, kardeşçe ve eşit şekilde bir arada yaşama iradesi vazgeçilmez ilke olmalõdõr.  Bölge halkõnõ ucuz işgücü deposu olarak gören çözümlere başvurulmamalõ, bölgesel asgari ücret uygulamasõna yönelik çalõşmalara son verilmeli.  Koruculuk sistemi dağõtõlmalõ. Seçim barajõ kaldõrõlmalõdõr. Çözüm arayõşlarõ, sivil demokratik yeni bir anayasa tartõşmasõyla beraber sürdürülmelidir. Cumhurbaşkanõ Gül’ün sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle yaptõğõ görüşmeye katõlan Türk- İş Genel Başkanõ Mustafa Kumlu, siyasi partilerin uzlaşarak teröre karşõ ortak bir tutum belirlemesi gerektiğini ifade etti. DİSK’İN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: TESK’İN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: BİLDİRİ VE MİTİNG KABUL EDİLMEDİ Karakoçan’da şehit olan Süleyman Akan’ın yakınları Hakkâri Valisi Muammer Türker’e sarılarak gözyaşı döktü. Er Zül- küf Aksoy’un cenazesinde şehidin babası Salim Aksoy, 9 yaşında babasını kaybeden torunu Ömer’i teselli etmeye çalıştı. (AA) Karakoçan’da şehit olan iki er memleketlerinde Kürtçe ağõtlarla toprağa verildi ‘Başka ocaklar sönmesin’Yurt Haberleri Servisi - Elazõğ’õn Karakoçan ilçesi kõrsalõndaki görevden dö- nen jandarma timine teröristlerce açõlan ateş sonucu şehit olan Jandarma Er Sü- leyman Akan ile Jandarma Er Zülküf Aksoy, memleketlerinde düzenlenen tö- renlerle toprağa verildi. Saldõrõda yaşamõnõ yitiren 70 yaşõndaki Zekiye Gezici’nin ise torununa siper olduğu ortaya çõktõ. Yoğunağaç köyünde önceki akşam Sey- rantapa Hidroelektrik Santralõ’nõn güvenli- ğini sağlayan askeri time açõlan ateş sonucu şehit olan iki jandarma eri için ilk tören Ela- zõğ Asker Hastanesi’nde düzenlendi. Basõ- na kapalõ yapõlan törenin ardõndan şehitlerin cenazeleri memleketlerine gönderildi. Şehit er Süleyman Akan’õn Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlõ Doğanlõ köyünde yaşayan ailesi acõ haberle sarsõldõ. Oğlunun şehit düştüğünü öğrenen anne Esmer Akan, askerlere sarõlarak, “Yetimimi öldürdü- ler” diye Kürtçe ağõt yaktõ. Şehidin eşi Gurbet Akan da acõ haberle gözyaşlarõna bo- ğuldu. Şehit eşi, 2 yaşõnda kõzõ Özge’ye sa- rõlarak “2 yaşındaki kızım yetim kaldı. Bu gencecik, körpecik çiçeklere kıymayın. Ocağımız söndü, başka ocaklar sönmesin” diye ağladõ. Şehit Akan Yüksekova’da dü- zenlenen törenin ardõndan Kamõşlõ köyü mezarlõğõnda toprağa verildi. Aynõ saldõrõda şehit düşen Jandarma Er Zülküf Aksoy’un Diyarbakõr’õn Ergani il- çesine bağlõ Ziyaret köyünde yaşayan aile- si de acõ haberle yõkõldõ. Köyde düzenlenen törene Tarõm ve Köyişleri Bakanõ Mehdi Eker de katõldõ Kürtçe ağõtlar yakan şehit an- nesi Medine Aksoy ise “Ciğerime ateş dü- şürdüler, canilerin elleri kırılsın” dedi. Ge- çici köy korucusu olan şehidin babasõ Salim Aksoy ise “Vatan sağ olsun, oğlum vata- na feda olsun” diye konuştu. Torununa siper oldu Terörist saldõrõda yaşamõnõ yitiren Zekiye Gezici’nin ise kendisini 5 yaşõndaki toru- nuna siper ettiği ortaya çõktõ. Yatõr ziya- retine giderken çatõşmanõn ortasõnda kalan ve yaralanan Ali Gezici, eşi Bedriye, oğ- lu İsmail ile yeğeni Mazlum Gezici’nin tedavisinin Fõrat Üniversitesi Hastane- si’nde sürdüğü belirtildi. Ortak payda demokrasi MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Cumhur- başkanõ Abdullah Gül’ün 17 sivil toplum örgütü ile yaptõğõ toplantõda farklõ görüşler ortaya çõktõ. Ba- zõ örgütler hükümetin açõ- lõm politikasõnõ överken bazõlarõ da eleştirdi. Ortak miting ve bildiri önerile- ri itirazlar üzerine kabul görmedi. Toplantõ sonu- cunda yalnõzca iki konu- da uzlaşma sağlanabilir- ken terörün kõnanmasõ ve Türkiye’nin demokratik- leşmesi yönünde adõm- larõn sürdürülmesi yö- nünde açõklama yapõlma- sõ benimsendi. Alõnan bilgiye göre, Cumhurbaşkanõ Gül top- lantõda son günlerdeki ar- tan terör eylemlerine dik- kat çekti. Türkiye’deki meslek ve sivil toplum örgütlerinin terör olayla- rõna karşõ ortak bir tutum ve tavõr sergilemeleri ge- rektiğini ifade eden Gül, teröre karşõ verilecek “or- tak sesin” önemine vurgu yaptõ, demokratik açõlõm- la ilgili değerlendirmeler yaptõ. Gül’ün açõklamala- rõnõn ardõndan katõlõmcõlar tek tek söz alarak görüş- lerini dile getirdi. Bazõ konuşmacõlar hü- kümetin teröre karşõ izle- diği politikalarõ överken bazõ katõlõmcõlar ise eleş- tirilerde bulundu. Yine toplantõda bazõ temsilciler demokratikleşme konu- sundaki çabalarõn sürdü- rülmesini, askeri önlemler dõşõnda ekonomik adõmlar da atõlmasõnõ önerdi. Ba- zõ sivil toplum örgütü temsilcileri ise anayasa değişikliği konusundaki referandumun hemen ya- põlmasõnõ isterken bazõla- rõ da referandumun top- lumda gerginlik yarata- cağõ gerekçesiyle bu öne- riye karşõ çõktõ. Teröre karşõ ortak miting yapõl- masõ önerisinin gündeme geldiği toplantõda, toplu olarak Diyarbakõr’a gi- dilmesi önerisi de getiril- di ancak kabul görmedi. Konuşmalar sõrasõnda as- keri tedbirlerin arttõrõl- masõnõ dile getirenler de olurken toplantõ sonra- sõnda ortak bir bildiri ya- yõmlanmasõ konusu da öneriler arasõnda yer aldõ. Teröre karşõ miting öne- risinin Türkiye İhracat- çõlar Meclisi’nden (TİM), bildiri önerisinin ise iş- veren kesiminden geldiği öğrenildi. ‘Açılımın içi doldurulamadı’ Toplantõda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da taş atan çocuklar ile Ha- bur’dan girişleri tartõş- ma konusu olan PKK’li- ler ile bazõ belediye baş- kanlarõnõn tutuklanmasõ- nõ eleştirenler oldu. Hü- kümetin açõlõmõn içini dolduramadõğõ, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya yeterli yatõrõm yapõlma- dõğõ dile getirilen konular arasõnda yer aldõ. Cum- hurbaşkanõ konuşmacõ- larõ dinledi, notlar aldõ. Her katõlõmcõ kendi dos- yasõnõ da Gül’e sundu. Cumhurbaşkanõ Gül top- lantõnõn sonunda, farklõ yaklaşõmlar olduğunu, bunun da demokrasinin gereği olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanõ’nõn sivil toplum örgütle- riyle yaptõğõ toplantõda ortak miting ve bil- diri önerilerine bazõ örgüt temsilcileri karşõ çõktõ. Toplantõda, terörün kõnanmasõ ve de- mokratikleşme yönünde atacağõ adõmlardan vazgeçilmemesi üzerinde uzlaşma sağlandõ. Diyarbakır: Önce silahlar sussun DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr’daki yaklaşõk 90 sivil toplum örgütünün bir araya gelerek kurduğu “Ada- let ve Çözüm Girişimi” Kürt sorununun barõşçõl yollarla çözülmesi için askeri ope- rasyonlarõn durdurulmasõnõ isterken, PKK’ye de ateşkes ilan etme çağrõsõ yaptõ. Diyarbakõr Barosu’nun öncülüğünde bir araya gelen aralarõnda sanayi ve tica- ret odalarõ, barolar, sendikalarõn da bu- lunduğu 90 sivil toplum örgütünün kur- duğu Adalet ve Çözüm Girişimi temsilci- leri dün Diyarbakõr’da biraraya gelerek, akan kanõn durdurulmasõ çağrõsõnõ içeren bir metin hazõrladõ. Ortak metin açõklanmadan önce dün sa- bah saatlerinde kalabalõk bir avukat gru- buyla basõn toplantõsõ düzenleyen Diyarba- kõr Barosu Başkanõ Mehmet Emin Aktar, çatõşmalarõn durmasõ için taraflara çağrõ yaptõ. Haziran ayõ başõndan bu yana çatõş- malarõn yoğunlaştõğõnõn altõnõ çizen Aktar şöyle devam etti: “Şiddet, milliyetçiliği geliştirerek halklar arasında nefreti kö- rükleme işlevi görmekte, gün geçtikçe Kürt sorunun daha da çözümsüz hale gelmesine neden olmaktadır. Kürt soru- nun sağlıklı bir ortamda tartışılıp uy- gun çözümlerin bulunması için, acil ola- rak operasyonların durması ve PKK ta- rafından ateşkes ilan edilerek çatışma zemininden uzaklaşılması, barışa imkân tanıyacak temel önceliktir.” Gazetecilerin “Ateşkes mi? Silahlar sussun mu?” sorusuna Aktar, “Öncelikle silahların susmasıdır. Ama biz şuna ina- nıyoruz ki silah Kürtler açısından da bir hak arama aracı olmaktan çıkarıl- malıdır” yanõtõ verdi. CEMİL BAYIK AÇIKLAMA YAPTI PKK, özerklik ilanına hazırlanıyor Yurt Haberleri Servisi - Terör örgü- tü PKK’nin üst dü- zey yöneticileriden Cemil Bayık, BDP’li belediyelerin yerel özerklik açõklamasõ- nõn ardõndan yakõnda “demokratik özerk- lik” ilan edeceklerini belirtti. Diyarbakõr’da geç- tiğimiz hafta sonu top- lanan BDP’li beledi- yelerin, yerel özerklik kararõ halen tartõşõlõr- ken, bir açõklama da PKK’den geldi. Terör örgütü PKK’nin üst düzey yöneticilerin- den Cemil Bayõk, ör- güte yakõnlõğõyla bili- nen Fõrat Haber Ajan- sõ’na yaptõğõ açõkla- mada “demokratik özerklik” ilan ede- ceklerini söyledi. Bayõk, “Eğer Kürt sorununun demok- ratik siyasal çözümü için tek yanlı çaba gösterdiysek, amacı- mız demokratik özerklik çerçevesinde bir siyasi çözüm or- taya çıkarmaktı. Bu çabaların amacı de- mokratik özerkliği geliştirmekti. Yani Türkiye sınırları içe- risinde Türk devle- tiyle Kürt toplumu- nun ilişkilerini de- mokratik özerklik te- melinde çözmek is- tedik” dedi. Kürt sorununu bu temelde çözmek iste- diklerini ifade eden Bayõk, “Eğer Türk devleti çözüme yana- şırsa, biz demok-ra- tik özerkliği Türk devletiyle gerçekleş- tiririz. Kürt sorunu- nu bu temelde dev- letle müzakere teme- linde çözmüş oluruz. Türk devleti buna gelmezse, Kürt soru- nunu demokratik özerklik temelinde yi- ne çözeriz. Şimdi yapmak istediğimiz de budur. Yakında bunun resmi ilanını da yapacağız” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle