19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
G azetemiz imtiyaz sahibi ve başyazarõ İlhan Sel- çuk’un vefatõ nedeniyle gazetemize iş, sanat, si- yaset dünyasõnõn önde gelen isim- lerinin yanõ sõra sivil toplum örgü- tü temsilcileri, okurlarõ ve seven- lerinden taziye mesajlarõ yağõyor. Selçuk’un, Cumhuriyet ve de- mokrasi mücadelesinin sürdürüle- ceği belirtilen mesajlarda özetle şöyle görüşlere yer verildi: RİFAT HİSARCIKLIOĞLU (TOBB Başkanı) : Türk basõnõnõn seçkin duayeni, Selçuk’un vefa- tõndan büyük üzüntü duydum. Türk basõn camiasõna Türk iş dünyasõ adõna başsağlõğõ dileğimi iletiyo- rum. ASIM KOCABIYIK (Borusan Holding Kurucu ve Onursal Baş- kanı): Değerli fikir ve düşünce adamõ, çağdaş ve Atatürkçü dü- şüncenin tavizsiz savunucusu Sel- çuk’un vefatõ, memleketimizde ge- niş bir çevrede üzüntü yaratmõştõr. Ben de şahsõm ve kurumum adõna üzüntülerimi ifade ediyorum. BÜLENT ECZACIBAŞI (Ecza- cıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı): Basõnõmõzõn öncülerin- den, çok değerli düşünür ve yaza- rõmõz Selçuk’un vefatõ nedeniyle acõnõzõ paylaşõr, çalõşma arkadaş- larõna başsağlõğõ dilerim. TAYFUN BAYAZIT (Yapı Kre- di Bankası Yönetim Kurulu Baş- kanı): Basõnõmõzõn en önemli ka- lemlerinden ve değerli insan Sel- çuk’un vefatõnõ öğrenmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Şahsõm ve tüm Yapõ Kredi ailesi adõna acõnõzõ paylaşõyor, Selçuk’a yüce Tan- rõ’dan rahmet diliyorum. ZİYA AKKURT (Akbank Genel Müdürü): Türk basõnõnõn duayen- lerinden Selçuk’u kaybetmenin de- rin üzüntüsü içindeyiz. Yazõ ve ki- taplarõyla Türk düşünce dünyasõna büyük katkõlarda bulunan Selçuk, her zaman minnetle hatõrlanacaktõr. CANER ÇİMENBİÇER (Tür- kiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı): Selçuk’u kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşõyoruz. Tüm Cumhuriyet gazetesi çalõşanlarõna Türkiye İş Bankasõ Grubu adõna ta- ziyelerimi sunarõm. TAHSİN YILMAZ (TTNet Ge- nel Müdürü): İnanõyoruz ki okur- larõ tarafõndan “Aydınlanmanın bilgesi” olarak anõlan Selçuk’un il- keli, cesur ve yenilikçi çizgisi unu- tulmayacak ve genç kuşaklara il- ham olmaya devam edecektir. SERPİL TİMURAY (Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı): Türkiye’de gazeteciliğin duayen- lerinden Selçuk, 50 yõlõ aşan kari- yeri boyunca, tarafsõz, doğru ve araştõrmacõ habercilik anlayõşõnõn en güzel örneklerini vermiştir. CİHAN KAMER (Atasay Grup Yönetim Kurulu Başkanı): Türk basõnõnõn değerli kalemlerinden, gazeteniz imtiyaz sahibi Selçuk’un aramõzdan ayrõlmõş olmasõndan büyük üzüntü duydum. İnancõm odur ki Cumhuriyet ailesi olarak Selçuk’un sahip olduğu değer ve düşünceleri yaşatmak için var gü- cünüzle çalõşacaksõnõz. Bizler de Türk basõnõnda bir döneme dam- gasõnõ vurmuş değerli gazetci Sel- çuk’u her zaman saygõyla anacağõz. ARİF AYTEKİN (Allianz Si- gorta AŞ Genel Müdürü): Türk ba- sõn tarihinin en önemli kalemleri arasõnda yer alan, yarõm asõrdõr yazõlarõyla bizlere õşõk tutan Sel- çuk’u kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Anõsõnõn önünde saygõyla eğildiğimiz Selçuk’a Allah’tan rah- met diliyoruz. SADEK K.S ABU HALLALA (A&T Bank Genel Müdürü): Cumhuriyetin temel değerlerine bağlõlõğõ, ilkeli ve çağdaş çizgisiy- le yolumuzu aydõnlatan gazetenin değerli başyazarõ Selçuk’un vefa- tõ nedeniyle derin teessürlerimizi bildirmek isteriz. HÜSEYİN GELİS (Siemens Genel Müdürü): Genç kuşak ga- zetecilere örnek olan “Aydınlan- ma Bilgesi” Selçuk’un vefatõ hiç şüphesiz ki Türk basõnõ ve Türk milleti için büyük bir kayõptõr. PINAR KARTAL TİMER (Pe- ra Palace Otel Genel Müdürü): Cumhuriyet okurlarõnca son dere- ce yerinde bir ifadeyle “aydın- lanmanın bilgesi” olarak adlan- dõrõlan Selçuk’un ülkemizde ente- lektüel düşüncenin, demokrasinin insan haklarõnõn adeta simgesi ol- duğu tartõşõlmaz bir gerçektir. M. SAİT GÖZÜM (Deloitte Yönetim Kurulu üyesi): Yarõm asõrdan uzun süredir yazõlarõ ile ge- leceği aydõnlatan, uzun yõllardõr sürdürdüğü yöneticilik görevi ile Türk gazetecilik tarihinin öncüle- rinden sayõlan, Cumhuriyet gaze- tesinin bugünlere gelmesinde çok büyük katkõlarõ bulunan Selçuk’a Tanrõ’dan rahmet dileriz. AYDIN YURDUM (AVM MFİ Partners Yönetim Kurulu Baş- kanı): Cumhuriyet gazetesinin ya- põ taşlarõndan Selçuk’un, ilkeli ve cesur çizgisinin Türk basõnõ için il- ham kaynağõ olmaya devam ede- ceğine yürekten inanõyoruz. MELİH MEMECAN (Araştır- macı İlaç Firmaları Derneği Yö- netim Kurulu Başkanı): Cumhu- riyet gazetesi çalõşanlarõna, okur- larõna ve ismi her zaman takdir ve saygõ ile anõlacak olan Selçuk’un tüm yakõnlarõna başsağlõğõ dileriz. HASAN ARAT (Capital Part- ners İcra Kurulu Başkanı): Tür- kiye’de aydõnlanmanõn baş savu- nucusu, önder gazetecilerden Sel- çuk’un vefatõnõn derin üzüntüsü içindeyiz. ENVER ŞAT (Eurosolar Tür- kiye Yönetim Kurulu üyesi): Sel- çuk’u kaybetmenin derin üzüntü- sünü paylaştõğõmõ bilmenizi isterim. Cumhuriyet ailesinin başõ sağ olsun. ELİF AĞCA BİRKAN (Total Oil Türkiye AŞ Halkla İlişkiler ve İletişim Müdürü): Türk basõnõnõn duayenlerinden Selçuk’u kaybet- menin derin üzüntüsü içindeyiz. A. TUFAN DURGUNOĞLU (Feyziye Mektepleri Vakfı Yöne- tim Kurulu Başkanı): Cumhuri- yet’in, demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin en güçlü savu- nucularõndan biri olarak tanõdõğõ- mõz, kalemini yõllar boyu doğru bil- diklerini anlatmak için kullanmõş değerli yazar Selçuk’u kaybetmiş olmanõn derin üzüntüsü içindeyiz. EGEMEN BAĞIŞ (Devlet Bakanı): Basõn dünyamõza uzun yõllar emek veren, değerli katkõlar sunan Selçuk’a Allah’tan rahmet, tüm Cumhuriyet ailesine başsağlõğõ ve sabõr dilerim. Dr. HAKAN TARTAN (Eski Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı, Konak Be- lediye Başkanı): Ulusumu- zun çağdaşlaşma ve demok- ratikleşme tarihindeki önem- li kilometre taşlarõndan olan gazeteci, ideolog, yazar, dü- şünce adamõ Selçuk’u yitir- menin derin üzüntüsü için- deyim. Onun bizlere bõrak- mõş olduğu ilke ve eserler daima yolumuzu aydõnla- tacak, Türk halkõnõn reh- beri olacaktõr. Üzgünüm, sana kır çiçekleri toplayamadım SEVİM ERTEMUR “Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni ve de uyarına gelirse, tepemde bir de çınar olursa taş maş da istemez hani...” Ünlü ozan Nâzım Hikmet, 27 Nisan 1953 yõlõnda Barviha Sanatoryu- mu’nda yazdõğõ şiirinde böyle vasiyet ediyordu... Evet Sevgili İlhan Abi, seni Nâzõm Hikmet’in hayalini kurduğu gibi top- rağa verdik. Hem de “aydınlanma- nın öncüsü” Hacı Bektaş-ı Ve- li’nin Çilehane’sinde. Başucuna da bir “çınar” ağacõ dikerek. 5 bin 300 nüfuslu Hacõbektaş’õn aydõn Belediye Başkanõ Ali Rı- za Salmanpakoğlu elleriyle yerleştirdi çõnar ağacõnõ topra- ğa, belediyenin çalõşanlarõ özenle toprağõnõ sõkõştõrdõ, ye- ğenin Murat Ertel ilk can su- yunu verdi... Seni sevenler mezarõnõn üzerini adeta çiçek bahçesine döndürdü. Maalesef senin için, Ozan Mahsuni için bu kez kõr çiçekleri toplayama- dõm... Ana-baba günüydü. Naaşõna yaklaşmak öyle zor- du ki belediye görevlilerinin anonslarõna rağmen naaşõnõn etrafõnõ saranlar aralanmadõ, onlar aralansa ne olurdu ki eminim hemen onlarõn arka- sõndakiler bu kez de sana do- kunmak için etrafõnõ sararlardõ. Türkçe dualarla Hacõ Bektaş-i Veli dergâhõ, Âşõk Mahsuni Şerif Dostluk Par- kõ ve Hacõbektaş Belediye binasõy- la çevrili Cumhuriyet Meydanõ’na toplanan dostlarõn dualarla yolcu ettiler seni. Senin istediğin gibi Al- evi geleneğine uygun olarak Türkçe dualarla... Kimler yok ki Cumhuriyet’i hiç- bir zaman yalnõz bõrakmayan okur- larõmõz, Ankara, İstanbul, Adana, Mersin, İzmir’den gelen CHP’liler, DSP’liler, “Cumhuriyet” sevdalõla- rõ ve İlhan Selçuk tutkunlarõ, gazete- nin emektarlarõnõn da bir kõsmõ bura- da, gelemeyenlerin ise yürekleri... Dahasõ da var usta. 1990’larda odacõlõğõnõ yapan Yakup Turaloğ- lu ile yine aynõ dönemde gazetede çalõşan Satılmış Deligözoğlu da Çorum Sungurlu’dan kalkmõş seninle he- lalleşmeye gelmişler. Tören sõrasõnda, Ba- bõâli’de gazeteciliğimin ilk yõllarõnda tanõ- dõğõm “deli dolu en harika haber müdü- rü” olan ki ben Türk Haberler Ajansõ ve Güneş gazetesinde muhabir olarak 12 Ey- lül sonrasõ sõkõyönetim mahkemelerini ta- kip ederken o Cumhuriyet gazetesinde ha- ber müdürüydü, Yalçın Bayer kolumdan tutup, “Gel Sevim, bak kimler var bura- da” diyor. Bir dönem 30 kadar Sungurlu gazetede çalõşmõş. Yunus Nadi, Nadir Nadi, İlhan Selçuk dönemlerine tanõk ol- muşlar. İlk Hasan Amca (Yanardağ) başlamõş. Sonra hemşerileri devam etmiş. İkisi de buraya gelen ve gelemeyen pek çok insan gibi, “bir bilgeyi, bir güzel in- sanı” kaybetmenin üzüntüsünü yaşõyor. Bizi hiç kırmadı Yakup Turaloğlu, “Nadir Nadi za- manında başladık” diye anlatõyor. Sa- tõlmõş Deligözoğlu, santralda çalõştõğõnõ söylüyor. Dönemin tanõğõ Yalçõn Abi devreye giriyor. “Sevim” diyor: “Bun- lar bobinci (Sungurlulular). O devasa bobinleri iterlerdi, çok güçlü kuvvet- liydiler...” Turaloğlu üzüntü içerisinde sözlerini sürdürüyor: “10 kadar kişiyiz Cumhuriyet’ten emekli olan. 15 yıl çalıştım İlhan Bey’in yanında. Hiç kimseyi kırmazdı, bir defa dahi sitem ettiğini hatırlamam...” “Cumhuriyetin çocukları, laikliğin savunucuları hoş geldiniz” diye konuş- masõna başlõyor Hacõbektaş Belediye Baş- kanõ, “Laiklik ve demokrasi âşığı” oldu- ğunu vurgulayõp “Cumhuriyetin kaza- nımlarından ödün vermeyen Cumhuri- yetin çınarı bir Atatürkçü. Eğilmeden, kimseye yamanmadan, dönmeden, dön- dürülmeden, zorluklar, komplolar kar- şısında bükülmeden dimdik ayakta du- ran bir yiğit” olduğunu söylüyor. Kõzõ yerine koyduğun Miyase, hemen arkasõn- da kürsünün dibine oturmuş üzgün, gözle- rinden yaşlar süzülerek dinliyor.. Ve Tah- sin... Tam 12 yõldõr seni koruyan Tahsin Demirel... Polislikten emekli olduktan sonra da korumalõğõnõ yapan, hastanede yatarken de gece gündüz yanõndan ayrõl- mayan, naaşõnõ yõkamayõ kimselere bõrak- mayan, İstanbul’dan Hacõbektaş’a kadar cenaze arabasõyla getirilirken Miyase’yle birlikte sana eşlik eden Tahsin... Cenaze arabasõnõn yanõnda, ağlamamaya çalõşarak bekliyor. Duygularla öylesine sarmalan- mõş ki konuşamõyor... Adalet er geç gelecek Çilehane’ye gitmek üzere naaşõ cenaze arabasõna konduğunda İstanbul’dan gelen Fatma Atalay, tabutunu adeta okşayarak haykõrõyor: “Haksızca, adaletsizce ölü- müne neden oldular. Adalet er geç on- lara hesap soracak. Sen rahat uyu...” Bir anda uzun bir konvoy oluşuyor. Otobüsler tõka basa dolu. “Beni de alır mısınız?” diye bir otomobilin kapõsõnõ açõp cevabõ bile beklemeden biniyorum. Bir ses “İstanbul Cumhuriyet”ten diyor. Direksiyonda Yaşar Okuyan... Beni ta- nõştõrõyor. Yanõnda Yeni Parti Genel Baş- kanvekili Ruşen Özmen, arkada da parti- nin Genel Sekreteri Perran Gökçe oturu- yor. Eee, tabii konuşacak konu çok. Ruşen Özmen, “Balbay’ın çok iyi bir aşçı oldu- ğunu biliyor muydunuz?” diyor bana. İlk defa duyuyorum. Deneyimli olan Ya- şar Okuyan, “Cezaevi insana çok şey öğ- retir” diye konuşuyor. Tuncay Özkan’õn Özmen’e anlattõklarõna göre; “Balbay ge- len karavana yemeklerinden harika ye- mekler yapıyormuş abi. Mesela bir ye- meğin içinde tavuk eti mi var. Balbay hemen onu ayırıyor, çerkez tavuğu ya- pıp yeni bir lezzet olarak sunuyormuş... Balbay bu, abi her şey yapar.” ‘Doğru yere gömüldü’ Tabii burdan konu Mamak Cezaevi anõ- larõna, yõllar içinde “döne döne” dansöz- leri bile geçenlere, Silivri Cezaevi’ne ka- dar uzanõyor. İnanõlmaz ama son 10 yõllar dakikalara sõğõyor. Konvoy uzun, Yõldõz- lar Mezarlõğõ’na doğru giderken bir elinde sazõ, bir eli toprağa dönük ozan Âşık Veysel bizi karşõlõyor. Usta, mezarlõk yine ana baba günü, gazeteciler zorla çekim yapõyor. Yanõna gelen bir daha ayrõlmak istemiyor. Haydar Soylu dede duanõ etti- rip helallik alõyor. Sonra da kõzõn Miyase ve oğlun Tahsin, diğer dostlarõnla birlikte mezara iniyorlar. Son görevlerini yapõyor- lar. “Hünkârın kucağına seni gömüyor, ekiyorlar..” Herkes yarõşõyor üzerini çi- çeklerle bezemek için. Toprakta çiçek ekecek yer kalmõyor. Ben de, Yurt Haber- leri Sorumlusu Gülşah Durak’la birlikte senin için Şişli’de Çingene kadõndan aldõ- ğõmõz “japon gülleri”ni bõrakõyorum... Kimseler görmüyor... Hacõbektaşlõ Hasan Kavlak (70) ve Tahir Ulutaş (82) mavi gözleri õşõl õşõl yanarak “Büyük insan geldi. Toprağı- mızda yatsın. Yattığı yer nur olsun. İf- tihar ediyoruz” diyor. Hemen Cumhur- başkanlõğõ Senfoni Orkestrasõ’ndan emekli kardeşi Yılmaz Ulutaş devreye giriyor: “İlhan Abimiz Hacıbektaş’ın toprağını dilemiş, biz çok gururlandık. Merak etmeyin, çok doğru bir yere gel- di. Gözünüz arkada kalmasın...” Kalbimiz acõyla dolu ama seni emin el- lere bõrakmanõn gönül rahatlõğõyla bõrak- tõğõn yerden yolumuza devam etmek üze- re İstanbul’a dönüyoruz... C M Y B SAYFA CUMHURİYET SAYFA 12 İLHAN ABİ’Yİ UĞURLADIK 1326 HAZİRAN 2010 CUMARTESİ 26 HAZİRAN 2010 CUMARTESİ CMYB ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Yargõtay Onursal Cumhuriyet Başsavcõsõ Sabih Kanadoğlu, Er- genekon davasõ sürecinin gazetemiz imtiyaz sahibi ve başyazarõ İlhan Selçuk’un, sağlõğõnõn bozulmasõnda önemli rol oynadõğõnõ belirterek “Bu durum bir hukuk devletinde, hukuk dışı davranışların neleri gündeme getirebileceğinin somut bir örneğidir. Maddi ve manevi, sorumluluğu bulunanların, önce kendi vicdanlarına ve sonra hu- kuk karşısında gerekli hesabı ve- receklerine olan inanç, bizim te- sellimizdir” dedi. Kanadoğlu, Selçuk’un ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirirken, Ergenekon davasõnda Selçuk’a uy- gulanan muameleye dikkat çekti, “Hiç kuşku yok ki gerek gözaltına alınma saatinden itibaren, evin aranmasından ve sorguya çekil- mesi sonuna kadar yapılan işlem- lerin ceza muhakemesi kanununa uygun olduğu ileri sürülemez” di- yen Kanadoğlu, “Kaldı ki asıl üze- cek nokta, düzenlenen iddianame- de kendi özel hayatının sergilene- rek bir aşağılama, küçültme işle- mine girişilmesidir. 3 gün sürecek bir gözaltı süresinin doğrudan doğruya yasadışı delil kanıt elde etme işlemine dönük olduğu da ayrı bir konudur” görüşünü dile getirdi. Hukukun dõşõna çõkan soruş- turmanõn, Selçuk’un sağlõk durumu- nu olumsuz etkilediği konusunda kuşku olmadõğõnõ vurgulayan Kana- doğlu, şunlarõ kaydetti: “Bu itibarla, gerek yasadışı ey- lemler ve gerekse manevi yönden ortaya konulan üzücü, kırıcı du- rum hakkında söylenebilecek tek söz, bir daha tekrarlanmaması di- leği olabilir. Bu, bir hukuk devle- tinde, hukuk dışı davranışların neleri gündeme getirebileceğinin somut bir örneğidir. Maddi ve manevi, sorumluluğu bulunanla- rın önce kendi vicdanlarına ve sonra hukuk karşısında gerekli hesabı vereceklerine olan inanç, bizim tesellimizdir.” İş, sanat, siyaset dünyasõ mesajlarõnda gazetemiz Başyazarõ İlhan Selçuk’un Cumhuriyet ve demokrasi mücadelesinin sürdürüleceğini belirtti Her zaman kalbimizde yaşayacak SABİH KANADOĞLU: Hukuksuz süreç yıprattı İstanbul Haber Servisi - Ga- zetemiz İmtiyaz Sahibi ve Başya- zarõ İlhan Selçuk’un vefatõnõn ardõndan gazetemizin Şişli’deki merkezinde açõlan taziye defteri- ne Selçuk’un dostlarõ, sevenleri ve okurlarõ duygularõnõ yazdõ. Deftere yazõlan mesajlarda, “Sel- çuk’un taşıdığı aydınlanma bay- rağının yere düşürülmeyeceği” vurgulandõ. Alper Taş (Özgürlük ve Da- yanışma Partisi Genel Başkanı): Gerçek bir aydõnlanma yolunun gerçek bir sosyalizmden geçtiğini senin yazõlarõndan öğ- rendim. Adil bir hayat, özgür, eşit, demokratik bir Türkiye için yürüyeceğiz. Erol Kızılelma (SODEV Ba- şakanı): Bir dost, bir insan, bir mücadele adamõnõ, büyük bir yurtseveri kaybettik. Değerli dost Selçuk bugüne kadar bu ülke bu toplum için yaptõklarõna binlerce kez teşekkür ederiz. Sönmez Targan (68’liler Bir- liği Vakfı Başkanı): 68 Devrim- ci Gençlik Kuşağõnõn yol arkada- şõ, bağõmsõzlõk, demokrasi sosya- lizm savaşõnõn yõlmaz savaşçõsõ, Anadolu aydõnlanmasõnõn usta ve yiğit kalemi... Onurla taşõdõğõn yüce bayrağõn yere düşürülmeye- cektir. Celalettin Can (78’liler Giri- şimi Sözcüsü): Türkiye Cumhu- riyeti’nin oluşumunda önemli bir rol oynayan belirli bir dünya gö- rüşünün herhalde yaşayan son temsilcilerinden, son mohikanla- rõndanõz. Yokluğunuz belli bir boşluk yaratacak, toplum ve siya- setle ilgili herkes bunu hissede- cek. İlkeli duruşunuz, şõklõğõnõz, saygõnlõğõnõz hep hatõrlanacak. Dr. Ümit Şahin (Yeşiller Par- tisi Eş Sözcüsü): Uzun yõllar sü- ren dürüst, tutarlõ ve inançlõ bir mücade- le sürdürmüş bir kuşağõn simge ismi Sel- çuk’a veda etmek için burada- yõz. İl- han Bey aynõ za- manda ciddi ve so- rumlu bir ga- zetecilik anlayõşõ- nõn en önemli sa- vunucularõ arasõndaydõ. Fevzi Kur- tuluş (Sanatçı): Ben seninle 12 Ey- lül faşizminin sonrasõn- da tanõştõm. O zor günlerde yazõ- larõn bana umut oldu. Moral ol- dun, mücadele azmi aşõladõn. Sen yaşamõ boyunca eğilmeyen, bü- külmeyen kimliğini satmayan emperyalistlerin ve işbirlikçilerin korkulu rüyasõ oldun. Seni unut- mayacağõz. Bağõmsõz Türkiye mücadelemizde daima bizimle olacaksõn. Saadet Gök (ÇYDD Denizli Şubesi): Türkiye’nin aydõnlõk yüzü, aydõnlanma devriminin ön- cüsü... Nazan Moroğlu (İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Ko- ordinatörü): Değerli yazar, Cumhuriyetin aydõnlõğõnõ toplu- ma kesintisiz yansõtan değerli Atatürkçü İlhan Selçuk, Pence- re’nin aydõnlõğõ hiç kapanmaya- cak, bizler bu aydõnlõğõ gelecek nesillere taşõmaya kararlõyõz, azimliyiz. Işõklar içinde kal. Mustafa Kemal Özdemir (Al- manya Dortmund ADD Başka- nı): Açtõğõn aydõnlanma pencere- sinden sana yakõşõr kalemlerin ar- dõ arkasõ kesilmesin. Aydõnlõktan rahatsõzlõk duyan kesimlerin yap- tõklarõ tarihe kara bir leke olarak geçsin. Sevenleri duygularõnõ yazdõ Aydınlanma bayrağı yere düşmeyecek HİKMET SAMİ TÜRK (Eski Adalet Baka- nı): Selçuk’un ölümü ile yalnõz Cumhuriyet gazetesi başyazarõnõ değil, Türk milleti büyük bir evladõnõ kaybetti. O, Atatürk ilkelerinin ve ulusal bağõmsõzlõk düşüncesinin yõlmaz savunu- cusuydu. Anõsõ, değerli Türk milletinin kalbinde her zaman yaşayacaktõr. RAHŞAN ECEVİT (Eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in eşi): Turhan Bey’in ardõndan İlhan Selçuk’u da kaybetmenin üzüntüsünü ya- şõyorum. Eşim Bülent Ecevit’in de benim de gençliğimiz adeta onlarla birlikte geçti. Onlar İstanbul’da olduğu için sõk görüşemezdik ama her gün evimize giren Cumhuriyet sayesinde adeta onlarla birlikte hissederdik kendimizi. Ba- zen aynõ şeyi düşününce heyecanlanõr, bazen de aklõmõza gelmeyen şeyleri gösterdikleri için se- vinirdik. Ailelerine başsağlõğõ dilerim. Cumhu- riyet gazetesi onlarõn düşünceleri doğrultusunda yayõn hayatõna devam edecektir. Bu yolda Cumhuriyet çalõşanlarõna başarõlar dilerim. S elçuk’un dostları, se- venleri ve okurları Atatürkçü İlhan Sel- çuk’un aydınlığını gelecek nesillere taşımaya kararlı olduklarını söyledi. Pencere Kapandı! ADNAN DİNÇER O sıkıcı bir mekândan içeriye sı- zan bir parlak ışıktı. Ne zaman içi- miz sıkılsa ona; ‘Pencere’sine baş- vururduk... Kolay değil şeyhler, şıhlar, tarikatlar, ağalar ve egemen güçler tarafından parçalanmasına sessiz kalınan imparatorluğun son yöneticileri, anahtarları teslim ettiği emperyalist ülkelerden geri almak için tüm milletin, Atatürk önderli- ğinde mücadele ettiği ulusal Kur- tuluş Savaşı kazanılmış. Kurulan Cumhuriyet ile birlikte aydınlama- ya gereksinim vardı. Bilime ve çağdaşlığa giden yolun aydınlan- ması gerekiyordu. Onun için önce dünyaya bakan ‘Pencere’nin açıl- ması gerekiyordu. İşte o aydınlığı bize başından itibaren son ana ka- dar taşıdı İlhan Selçuk... Değerini ne kadar bildik!? Ya da fikirlerin özgürce tartışılmasına verdiği mü- cadelede, onu ne kadar destekle- dik, artık kendimizi sorgulayabili- riz. Çünkü o aramızdan ayrıldı. Atatürk ilke ve devrimlerini son ana kadar savunan ve ülkesini, halkını penceresinden olduğu ka- dar ayağına giderek de aydınlat- maya çalışan Cumhuriyetin gerçek sahiplerinden birini kaybettik. Penceremiz kapandı! Bıraktığı ve doldurulmaz yolda ışığını taşı- yacağız. Ama yerini asla doldura- mayacağız. Hayatında çektiği acı- ları ve işkenceleri asla intikam ha- nesine yazmayan bir yaşam def- terinde nazik, saygın ve ilkeli du- ruşu sergiledi. Seni unutmayaca- ğız. Gösterdiğin Atatürk ve çağ- daş dünya düzeni ilkelerinden ay- rılmayacağız. Cumhuriyetin hep var olacak. Dünya durdukça. Pen- ceren kapansa da, bizler daha kü- çük deliklerden aydınlanmanın yolunu bulmaya çalışacağız. Allah rahmet eylesin. Sessizce gittin ve acılarınla dimdik gözyaşı dökme- den mağrur bir örnek olarak bize Cumhuriyet’ini en değerli eserini emanet ederek pencereni kapata- rak gittin. Güle güle İlhan Ağabey! Yolun açık olsun. İnanıyorum ki yolunun üstündeki aydınlık bize de yansıyacaktır... Gölgeler kork- sun senden...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle