Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
G
azetemiz imtiyaz sahibi
ve başyazarõ İlhan Sel-
çuk’un vefatõ nedeniyle
gazetemize iş, sanat, si-
yaset dünyasõnõn önde gelen isim-
lerinin yanõ sõra sivil toplum örgü-
tü temsilcileri, okurlarõ ve seven-
lerinden taziye mesajlarõ yağõyor.
Selçuk’un, Cumhuriyet ve de-
mokrasi mücadelesinin sürdürüle-
ceği belirtilen mesajlarda özetle
şöyle görüşlere yer verildi:
RİFAT HİSARCIKLIOĞLU
(TOBB Başkanı) : Türk basõnõnõn
seçkin duayeni, Selçuk’un vefa-
tõndan büyük üzüntü duydum. Türk
basõn camiasõna Türk iş dünyasõ
adõna başsağlõğõ dileğimi iletiyo-
rum.
ASIM KOCABIYIK (Borusan
Holding Kurucu ve Onursal Baş-
kanı): Değerli fikir ve düşünce
adamõ, çağdaş ve Atatürkçü dü-
şüncenin tavizsiz savunucusu Sel-
çuk’un vefatõ, memleketimizde ge-
niş bir çevrede üzüntü yaratmõştõr.
Ben de şahsõm ve kurumum adõna
üzüntülerimi ifade ediyorum.
BÜLENT ECZACIBAŞI (Ecza-
cıbaşı Holding Yönetim Kurulu
Başkanı): Basõnõmõzõn öncülerin-
den, çok değerli düşünür ve yaza-
rõmõz Selçuk’un vefatõ nedeniyle
acõnõzõ paylaşõr, çalõşma arkadaş-
larõna başsağlõğõ dilerim.
TAYFUN BAYAZIT (Yapı Kre-
di Bankası Yönetim Kurulu Baş-
kanı): Basõnõmõzõn en önemli ka-
lemlerinden ve değerli insan Sel-
çuk’un vefatõnõ öğrenmenin derin
üzüntüsü içindeyiz. Şahsõm ve tüm
Yapõ Kredi ailesi adõna acõnõzõ
paylaşõyor, Selçuk’a yüce Tan-
rõ’dan rahmet diliyorum.
ZİYA AKKURT (Akbank Genel
Müdürü): Türk basõnõnõn duayen-
lerinden Selçuk’u kaybetmenin de-
rin üzüntüsü içindeyiz. Yazõ ve ki-
taplarõyla Türk düşünce dünyasõna
büyük katkõlarda bulunan Selçuk,
her zaman minnetle hatõrlanacaktõr.
CANER ÇİMENBİÇER (Tür-
kiye İş Bankası Yönetim Kurulu
Başkanı): Selçuk’u kaybetmenin
derin üzüntüsünü yaşõyoruz. Tüm
Cumhuriyet gazetesi çalõşanlarõna
Türkiye İş Bankasõ Grubu adõna ta-
ziyelerimi sunarõm.
TAHSİN YILMAZ (TTNet Ge-
nel Müdürü): İnanõyoruz ki okur-
larõ tarafõndan “Aydınlanmanın
bilgesi” olarak anõlan Selçuk’un il-
keli, cesur ve yenilikçi çizgisi unu-
tulmayacak ve genç kuşaklara il-
ham olmaya devam edecektir.
SERPİL TİMURAY (Vodafone
Türkiye İcra Kurulu Başkanı):
Türkiye’de gazeteciliğin duayen-
lerinden Selçuk, 50 yõlõ aşan kari-
yeri boyunca, tarafsõz, doğru ve
araştõrmacõ habercilik anlayõşõnõn en
güzel örneklerini vermiştir.
CİHAN KAMER (Atasay Grup
Yönetim Kurulu Başkanı): Türk
basõnõnõn değerli kalemlerinden,
gazeteniz imtiyaz sahibi Selçuk’un
aramõzdan ayrõlmõş olmasõndan
büyük üzüntü duydum. İnancõm
odur ki Cumhuriyet ailesi olarak
Selçuk’un sahip olduğu değer ve
düşünceleri yaşatmak için var gü-
cünüzle çalõşacaksõnõz. Bizler de
Türk basõnõnda bir döneme dam-
gasõnõ vurmuş değerli gazetci Sel-
çuk’u her zaman saygõyla anacağõz.
ARİF AYTEKİN (Allianz Si-
gorta AŞ Genel Müdürü): Türk ba-
sõn tarihinin en önemli kalemleri
arasõnda yer alan, yarõm asõrdõr
yazõlarõyla bizlere õşõk tutan Sel-
çuk’u kaybetmenin derin üzüntüsü
içindeyiz. Anõsõnõn önünde saygõyla
eğildiğimiz Selçuk’a Allah’tan rah-
met diliyoruz.
SADEK K.S ABU HALLALA
(A&T Bank Genel Müdürü):
Cumhuriyetin temel değerlerine
bağlõlõğõ, ilkeli ve çağdaş çizgisiy-
le yolumuzu aydõnlatan gazetenin
değerli başyazarõ Selçuk’un vefa-
tõ nedeniyle derin teessürlerimizi
bildirmek isteriz.
HÜSEYİN GELİS (Siemens
Genel Müdürü): Genç kuşak ga-
zetecilere örnek olan “Aydınlan-
ma Bilgesi” Selçuk’un vefatõ hiç
şüphesiz ki Türk basõnõ ve Türk
milleti için büyük bir kayõptõr.
PINAR KARTAL TİMER (Pe-
ra Palace Otel Genel Müdürü):
Cumhuriyet okurlarõnca son dere-
ce yerinde bir ifadeyle “aydın-
lanmanın bilgesi” olarak adlan-
dõrõlan Selçuk’un ülkemizde ente-
lektüel düşüncenin, demokrasinin
insan haklarõnõn adeta simgesi ol-
duğu tartõşõlmaz bir gerçektir.
M. SAİT GÖZÜM (Deloitte
Yönetim Kurulu üyesi): Yarõm
asõrdan uzun süredir yazõlarõ ile ge-
leceği aydõnlatan, uzun yõllardõr
sürdürdüğü yöneticilik görevi ile
Türk gazetecilik tarihinin öncüle-
rinden sayõlan, Cumhuriyet gaze-
tesinin bugünlere gelmesinde çok
büyük katkõlarõ bulunan Selçuk’a
Tanrõ’dan rahmet dileriz.
AYDIN YURDUM (AVM MFİ
Partners Yönetim Kurulu Baş-
kanı): Cumhuriyet gazetesinin ya-
põ taşlarõndan Selçuk’un, ilkeli ve
cesur çizgisinin Türk basõnõ için il-
ham kaynağõ olmaya devam ede-
ceğine yürekten inanõyoruz.
MELİH MEMECAN (Araştır-
macı İlaç Firmaları Derneği Yö-
netim Kurulu Başkanı): Cumhu-
riyet gazetesi çalõşanlarõna, okur-
larõna ve ismi her zaman takdir ve
saygõ ile anõlacak olan Selçuk’un
tüm yakõnlarõna başsağlõğõ dileriz.
HASAN ARAT (Capital Part-
ners İcra Kurulu Başkanı): Tür-
kiye’de aydõnlanmanõn baş savu-
nucusu, önder gazetecilerden Sel-
çuk’un vefatõnõn derin üzüntüsü
içindeyiz.
ENVER ŞAT (Eurosolar Tür-
kiye Yönetim Kurulu üyesi): Sel-
çuk’u kaybetmenin derin üzüntü-
sünü paylaştõğõmõ bilmenizi isterim.
Cumhuriyet ailesinin başõ sağ olsun.
ELİF AĞCA BİRKAN (Total
Oil Türkiye AŞ Halkla İlişkiler ve
İletişim Müdürü): Türk basõnõnõn
duayenlerinden Selçuk’u kaybet-
menin derin üzüntüsü içindeyiz.
A. TUFAN DURGUNOĞLU
(Feyziye Mektepleri Vakfı Yöne-
tim Kurulu Başkanı): Cumhuri-
yet’in, demokrasinin, insan hak
ve özgürlüklerinin en güçlü savu-
nucularõndan biri olarak tanõdõğõ-
mõz, kalemini yõllar boyu doğru bil-
diklerini anlatmak için kullanmõş
değerli yazar Selçuk’u kaybetmiş
olmanõn derin üzüntüsü içindeyiz.
EGEMEN BAĞIŞ
(Devlet Bakanı): Basõn
dünyamõza uzun yõllar emek
veren, değerli katkõlar sunan
Selçuk’a Allah’tan rahmet, tüm
Cumhuriyet ailesine başsağlõğõ ve
sabõr dilerim.
Dr. HAKAN TARTAN
(Eski Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı, Konak Be-
lediye Başkanı): Ulusumu-
zun çağdaşlaşma ve demok-
ratikleşme tarihindeki önem-
li kilometre taşlarõndan olan
gazeteci, ideolog, yazar, dü-
şünce adamõ Selçuk’u yitir-
menin derin üzüntüsü için-
deyim. Onun bizlere bõrak-
mõş olduğu ilke ve eserler
daima yolumuzu aydõnla-
tacak, Türk halkõnõn reh-
beri olacaktõr.
Üzgünüm, sana kır
çiçekleri toplayamadım
SEVİM ERTEMUR
“Anadolu’da bir köy mezarlığına
gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani...”
Ünlü ozan Nâzım Hikmet, 27 Nisan
1953 yõlõnda Barviha Sanatoryu-
mu’nda yazdõğõ şiirinde böyle vasiyet
ediyordu...
Evet Sevgili İlhan Abi, seni Nâzõm
Hikmet’in hayalini kurduğu gibi top-
rağa verdik. Hem de “aydınlanma-
nın öncüsü” Hacı Bektaş-ı Ve-
li’nin Çilehane’sinde. Başucuna
da bir “çınar” ağacõ dikerek. 5
bin 300 nüfuslu Hacõbektaş’õn
aydõn Belediye Başkanõ Ali Rı-
za Salmanpakoğlu elleriyle
yerleştirdi çõnar ağacõnõ topra-
ğa, belediyenin çalõşanlarõ
özenle toprağõnõ sõkõştõrdõ, ye-
ğenin Murat Ertel ilk can su-
yunu verdi...
Seni sevenler mezarõnõn
üzerini adeta çiçek bahçesine
döndürdü. Maalesef senin
için, Ozan Mahsuni için bu
kez kõr çiçekleri toplayama-
dõm... Ana-baba günüydü.
Naaşõna yaklaşmak öyle zor-
du ki belediye görevlilerinin
anonslarõna rağmen naaşõnõn
etrafõnõ saranlar aralanmadõ,
onlar aralansa ne olurdu ki
eminim hemen onlarõn arka-
sõndakiler bu kez de sana do-
kunmak için etrafõnõ sararlardõ.
Türkçe dualarla
Hacõ Bektaş-i Veli dergâhõ,
Âşõk Mahsuni Şerif Dostluk Par-
kõ ve Hacõbektaş Belediye binasõy-
la çevrili Cumhuriyet Meydanõ’na
toplanan dostlarõn dualarla yolcu
ettiler seni. Senin istediğin gibi Al-
evi geleneğine uygun olarak Türkçe
dualarla...
Kimler yok ki Cumhuriyet’i hiç-
bir zaman yalnõz bõrakmayan okur-
larõmõz, Ankara, İstanbul, Adana,
Mersin, İzmir’den gelen CHP’liler,
DSP’liler, “Cumhuriyet” sevdalõla-
rõ ve İlhan Selçuk tutkunlarõ, gazete-
nin emektarlarõnõn da bir kõsmõ bura-
da, gelemeyenlerin ise yürekleri...
Dahasõ da var usta. 1990’larda
odacõlõğõnõ yapan Yakup Turaloğ-
lu ile yine aynõ dönemde gazetede
çalõşan Satılmış Deligözoğlu da
Çorum Sungurlu’dan kalkmõş seninle he-
lalleşmeye gelmişler. Tören sõrasõnda, Ba-
bõâli’de gazeteciliğimin ilk yõllarõnda tanõ-
dõğõm “deli dolu en harika haber müdü-
rü” olan ki ben Türk Haberler Ajansõ ve
Güneş gazetesinde muhabir olarak 12 Ey-
lül sonrasõ sõkõyönetim mahkemelerini ta-
kip ederken o Cumhuriyet gazetesinde ha-
ber müdürüydü, Yalçın Bayer kolumdan
tutup, “Gel Sevim, bak kimler var bura-
da” diyor. Bir dönem 30 kadar Sungurlu
gazetede çalõşmõş. Yunus Nadi, Nadir
Nadi, İlhan Selçuk dönemlerine tanõk ol-
muşlar. İlk Hasan Amca (Yanardağ)
başlamõş. Sonra hemşerileri devam etmiş.
İkisi de buraya gelen ve gelemeyen pek
çok insan gibi, “bir bilgeyi, bir güzel in-
sanı” kaybetmenin üzüntüsünü yaşõyor.
Bizi hiç kırmadı
Yakup Turaloğlu, “Nadir Nadi za-
manında başladık” diye anlatõyor. Sa-
tõlmõş Deligözoğlu, santralda çalõştõğõnõ
söylüyor. Dönemin tanõğõ Yalçõn Abi
devreye giriyor. “Sevim” diyor: “Bun-
lar bobinci (Sungurlulular). O devasa
bobinleri iterlerdi, çok güçlü kuvvet-
liydiler...” Turaloğlu üzüntü içerisinde
sözlerini sürdürüyor: “10 kadar kişiyiz
Cumhuriyet’ten emekli olan. 15 yıl
çalıştım İlhan Bey’in yanında. Hiç
kimseyi kırmazdı, bir defa dahi sitem
ettiğini hatırlamam...”
“Cumhuriyetin çocukları, laikliğin
savunucuları hoş geldiniz” diye konuş-
masõna başlõyor Hacõbektaş Belediye Baş-
kanõ, “Laiklik ve demokrasi âşığı” oldu-
ğunu vurgulayõp “Cumhuriyetin kaza-
nımlarından ödün vermeyen Cumhuri-
yetin çınarı bir Atatürkçü. Eğilmeden,
kimseye yamanmadan, dönmeden, dön-
dürülmeden, zorluklar, komplolar kar-
şısında bükülmeden dimdik ayakta du-
ran bir yiğit” olduğunu söylüyor. Kõzõ
yerine koyduğun Miyase, hemen arkasõn-
da kürsünün dibine oturmuş üzgün, gözle-
rinden yaşlar süzülerek dinliyor.. Ve Tah-
sin... Tam 12 yõldõr seni koruyan Tahsin
Demirel... Polislikten emekli olduktan
sonra da korumalõğõnõ yapan, hastanede
yatarken de gece gündüz yanõndan ayrõl-
mayan, naaşõnõ yõkamayõ kimselere bõrak-
mayan, İstanbul’dan Hacõbektaş’a kadar
cenaze arabasõyla getirilirken Miyase’yle
birlikte sana eşlik eden Tahsin... Cenaze
arabasõnõn yanõnda, ağlamamaya çalõşarak
bekliyor. Duygularla öylesine sarmalan-
mõş ki konuşamõyor...
Adalet er geç gelecek
Çilehane’ye gitmek üzere naaşõ cenaze
arabasõna konduğunda İstanbul’dan gelen
Fatma Atalay, tabutunu adeta okşayarak
haykõrõyor: “Haksızca, adaletsizce ölü-
müne neden oldular. Adalet er geç on-
lara hesap soracak. Sen rahat uyu...”
Bir anda uzun bir konvoy oluşuyor.
Otobüsler tõka basa dolu. “Beni de alır
mısınız?” diye bir otomobilin kapõsõnõ
açõp cevabõ bile beklemeden biniyorum.
Bir ses “İstanbul Cumhuriyet”ten diyor.
Direksiyonda Yaşar Okuyan... Beni ta-
nõştõrõyor. Yanõnda Yeni Parti Genel Baş-
kanvekili Ruşen Özmen, arkada da parti-
nin Genel Sekreteri Perran Gökçe oturu-
yor. Eee, tabii konuşacak konu çok. Ruşen
Özmen, “Balbay’ın çok iyi bir aşçı oldu-
ğunu biliyor muydunuz?” diyor bana.
İlk defa duyuyorum. Deneyimli olan Ya-
şar Okuyan, “Cezaevi insana çok şey öğ-
retir” diye konuşuyor. Tuncay Özkan’õn
Özmen’e anlattõklarõna göre; “Balbay ge-
len karavana yemeklerinden harika ye-
mekler yapıyormuş abi. Mesela bir ye-
meğin içinde tavuk eti mi var. Balbay
hemen onu ayırıyor, çerkez tavuğu ya-
pıp yeni bir lezzet olarak sunuyormuş...
Balbay bu, abi her şey yapar.”
‘Doğru yere gömüldü’
Tabii burdan konu Mamak Cezaevi anõ-
larõna, yõllar içinde “döne döne” dansöz-
leri bile geçenlere, Silivri Cezaevi’ne ka-
dar uzanõyor. İnanõlmaz ama son 10 yõllar
dakikalara sõğõyor. Konvoy uzun, Yõldõz-
lar Mezarlõğõ’na doğru giderken bir elinde
sazõ, bir eli toprağa dönük ozan Âşık
Veysel bizi karşõlõyor. Usta, mezarlõk yine
ana baba günü, gazeteciler zorla çekim
yapõyor. Yanõna gelen bir daha ayrõlmak
istemiyor. Haydar Soylu dede duanõ etti-
rip helallik alõyor. Sonra da kõzõn Miyase
ve oğlun Tahsin, diğer dostlarõnla birlikte
mezara iniyorlar. Son görevlerini yapõyor-
lar. “Hünkârın kucağına seni gömüyor,
ekiyorlar..” Herkes yarõşõyor üzerini çi-
çeklerle bezemek için. Toprakta çiçek
ekecek yer kalmõyor. Ben de, Yurt Haber-
leri Sorumlusu Gülşah Durak’la birlikte
senin için Şişli’de Çingene kadõndan aldõ-
ğõmõz “japon gülleri”ni bõrakõyorum...
Kimseler görmüyor...
Hacõbektaşlõ Hasan Kavlak (70) ve
Tahir Ulutaş (82) mavi gözleri õşõl õşõl
yanarak “Büyük insan geldi. Toprağı-
mızda yatsın. Yattığı yer nur olsun. İf-
tihar ediyoruz” diyor. Hemen Cumhur-
başkanlõğõ Senfoni Orkestrasõ’ndan
emekli kardeşi Yılmaz Ulutaş devreye
giriyor: “İlhan Abimiz Hacıbektaş’ın
toprağını dilemiş, biz çok gururlandık.
Merak etmeyin, çok doğru bir yere gel-
di. Gözünüz arkada kalmasın...”
Kalbimiz acõyla dolu ama seni emin el-
lere bõrakmanõn gönül rahatlõğõyla bõrak-
tõğõn yerden yolumuza devam etmek üze-
re İstanbul’a dönüyoruz...
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET SAYFA
12 İLHAN ABİ’Yİ UĞURLADIK 1326 HAZİRAN 2010 CUMARTESİ 26 HAZİRAN 2010 CUMARTESİ
CMYB
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Yargõtay Onursal Cumhuriyet
Başsavcõsõ Sabih Kanadoğlu, Er-
genekon davasõ sürecinin gazetemiz
imtiyaz sahibi ve başyazarõ İlhan
Selçuk’un, sağlõğõnõn bozulmasõnda
önemli rol oynadõğõnõ belirterek
“Bu durum bir hukuk devletinde,
hukuk dışı davranışların neleri
gündeme getirebileceğinin somut
bir örneğidir. Maddi ve manevi,
sorumluluğu bulunanların, önce
kendi vicdanlarına ve sonra hu-
kuk karşısında gerekli hesabı ve-
receklerine olan inanç, bizim te-
sellimizdir” dedi.
Kanadoğlu, Selçuk’un ölümünden
duyduğu üzüntüyü dile getirirken,
Ergenekon davasõnda Selçuk’a uy-
gulanan muameleye dikkat çekti,
“Hiç kuşku yok ki gerek gözaltına
alınma saatinden itibaren, evin
aranmasından ve sorguya çekil-
mesi sonuna kadar yapılan işlem-
lerin ceza muhakemesi kanununa
uygun olduğu ileri sürülemez” di-
yen Kanadoğlu, “Kaldı ki asıl üze-
cek nokta, düzenlenen iddianame-
de kendi özel hayatının sergilene-
rek bir aşağılama, küçültme işle-
mine girişilmesidir. 3 gün sürecek
bir gözaltı süresinin doğrudan
doğruya yasadışı delil kanıt elde
etme işlemine dönük olduğu da
ayrı bir konudur” görüşünü dile
getirdi. Hukukun dõşõna çõkan soruş-
turmanõn, Selçuk’un sağlõk durumu-
nu olumsuz etkilediği konusunda
kuşku olmadõğõnõ vurgulayan Kana-
doğlu, şunlarõ kaydetti:
“Bu itibarla, gerek yasadışı ey-
lemler ve gerekse manevi yönden
ortaya konulan üzücü, kırıcı du-
rum hakkında söylenebilecek tek
söz, bir daha tekrarlanmaması di-
leği olabilir. Bu, bir hukuk devle-
tinde, hukuk dışı davranışların
neleri gündeme getirebileceğinin
somut bir örneğidir. Maddi ve
manevi, sorumluluğu bulunanla-
rın önce kendi vicdanlarına ve
sonra hukuk karşısında gerekli
hesabı vereceklerine olan inanç,
bizim tesellimizdir.”
İş, sanat, siyaset dünyasõ mesajlarõnda gazetemiz Başyazarõ İlhan Selçuk’un Cumhuriyet ve demokrasi mücadelesinin sürdürüleceğini belirtti
Her zaman kalbimizde yaşayacak
SABİH KANADOĞLU:
Hukuksuz
süreç
yıprattı
İstanbul Haber Servisi - Ga-
zetemiz İmtiyaz Sahibi ve Başya-
zarõ İlhan Selçuk’un vefatõnõn
ardõndan gazetemizin Şişli’deki
merkezinde açõlan taziye defteri-
ne Selçuk’un dostlarõ, sevenleri
ve okurlarõ duygularõnõ yazdõ.
Deftere yazõlan mesajlarda, “Sel-
çuk’un taşıdığı aydınlanma bay-
rağının yere düşürülmeyeceği”
vurgulandõ.
Alper Taş (Özgürlük ve Da-
yanışma Partisi Genel
Başkanı): Gerçek bir aydõnlanma
yolunun gerçek bir sosyalizmden
geçtiğini senin yazõlarõndan öğ-
rendim. Adil bir hayat, özgür,
eşit, demokratik bir Türkiye için
yürüyeceğiz.
Erol Kızılelma (SODEV Ba-
şakanı): Bir dost, bir insan, bir
mücadele adamõnõ, büyük bir
yurtseveri kaybettik. Değerli dost
Selçuk bugüne kadar bu ülke bu
toplum için yaptõklarõna binlerce
kez teşekkür ederiz.
Sönmez Targan (68’liler Bir-
liği Vakfı Başkanı): 68 Devrim-
ci Gençlik Kuşağõnõn yol arkada-
şõ, bağõmsõzlõk, demokrasi sosya-
lizm savaşõnõn yõlmaz savaşçõsõ,
Anadolu aydõnlanmasõnõn usta ve
yiğit kalemi... Onurla taşõdõğõn
yüce bayrağõn yere düşürülmeye-
cektir.
Celalettin Can (78’liler Giri-
şimi Sözcüsü): Türkiye Cumhu-
riyeti’nin oluşumunda önemli bir
rol oynayan belirli bir dünya gö-
rüşünün herhalde yaşayan son
temsilcilerinden, son mohikanla-
rõndanõz. Yokluğunuz belli bir
boşluk yaratacak, toplum ve siya-
setle ilgili herkes bunu hissede-
cek. İlkeli duruşunuz, şõklõğõnõz,
saygõnlõğõnõz hep hatõrlanacak.
Dr. Ümit Şahin (Yeşiller Par-
tisi Eş Sözcüsü): Uzun yõllar sü-
ren dürüst, tutarlõ ve
inançlõ bir mücade-
le sürdürmüş bir
kuşağõn simge
ismi Sel-
çuk’a veda
etmek için
burada-
yõz. İl-
han Bey
aynõ za-
manda
ciddi
ve so-
rumlu
bir ga-
zetecilik
anlayõşõ-
nõn en
önemli sa-
vunucularõ
arasõndaydõ.
Fevzi Kur-
tuluş (Sanatçı):
Ben seninle 12 Ey-
lül faşizminin sonrasõn-
da tanõştõm. O zor günlerde yazõ-
larõn bana umut oldu. Moral ol-
dun, mücadele azmi aşõladõn. Sen
yaşamõ boyunca eğilmeyen, bü-
külmeyen kimliğini satmayan
emperyalistlerin ve işbirlikçilerin
korkulu rüyasõ oldun. Seni unut-
mayacağõz. Bağõmsõz Türkiye
mücadelemizde daima bizimle
olacaksõn.
Saadet Gök (ÇYDD Denizli
Şubesi): Türkiye’nin aydõnlõk
yüzü, aydõnlanma devriminin ön-
cüsü...
Nazan Moroğlu (İstanbul
Kadın Kuruluşları Birliği Ko-
ordinatörü): Değerli yazar,
Cumhuriyetin aydõnlõğõnõ toplu-
ma kesintisiz yansõtan değerli
Atatürkçü İlhan Selçuk, Pence-
re’nin aydõnlõğõ hiç kapanmaya-
cak, bizler bu aydõnlõğõ gelecek
nesillere taşõmaya kararlõyõz,
azimliyiz. Işõklar içinde kal.
Mustafa Kemal Özdemir (Al-
manya Dortmund ADD Başka-
nı): Açtõğõn aydõnlanma pencere-
sinden sana yakõşõr kalemlerin ar-
dõ arkasõ kesilmesin. Aydõnlõktan
rahatsõzlõk duyan kesimlerin yap-
tõklarõ tarihe kara bir leke olarak
geçsin.
Sevenleri
duygularõnõ yazdõ
Aydınlanma
bayrağı
yere
düşmeyecek
HİKMET SAMİ TÜRK (Eski Adalet Baka-
nı): Selçuk’un ölümü ile yalnõz Cumhuriyet
gazetesi başyazarõnõ değil, Türk milleti büyük
bir evladõnõ kaybetti. O, Atatürk ilkelerinin ve
ulusal bağõmsõzlõk düşüncesinin yõlmaz savunu-
cusuydu. Anõsõ, değerli Türk milletinin kalbinde
her zaman yaşayacaktõr.
RAHŞAN ECEVİT (Eski başbakanlardan
Bülent Ecevit’in eşi): Turhan Bey’in ardõndan
İlhan Selçuk’u da kaybetmenin üzüntüsünü ya-
şõyorum. Eşim Bülent Ecevit’in de benim de
gençliğimiz adeta onlarla birlikte geçti. Onlar
İstanbul’da olduğu için sõk görüşemezdik ama
her gün evimize giren Cumhuriyet sayesinde
adeta onlarla birlikte hissederdik kendimizi. Ba-
zen aynõ şeyi düşününce heyecanlanõr, bazen de
aklõmõza gelmeyen şeyleri gösterdikleri için se-
vinirdik. Ailelerine başsağlõğõ dilerim. Cumhu-
riyet gazetesi onlarõn düşünceleri doğrultusunda
yayõn hayatõna devam edecektir. Bu yolda
Cumhuriyet çalõşanlarõna başarõlar dilerim.
S
elçuk’un dostları, se-
venleri ve okurları
Atatürkçü İlhan Sel-
çuk’un aydınlığını gelecek
nesillere taşımaya kararlı
olduklarını söyledi.
Pencere Kapandı!
ADNAN DİNÇER
O sıkıcı bir mekândan içeriye sı-
zan bir parlak ışıktı. Ne zaman içi-
miz sıkılsa ona; ‘Pencere’sine baş-
vururduk... Kolay değil şeyhler,
şıhlar, tarikatlar, ağalar ve egemen
güçler tarafından parçalanmasına
sessiz kalınan imparatorluğun son
yöneticileri, anahtarları teslim ettiği
emperyalist ülkelerden geri almak
için tüm milletin, Atatürk önderli-
ğinde mücadele ettiği ulusal Kur-
tuluş Savaşı kazanılmış. Kurulan
Cumhuriyet ile birlikte aydınlama-
ya gereksinim vardı. Bilime ve
çağdaşlığa giden yolun aydınlan-
ması gerekiyordu. Onun için önce
dünyaya bakan ‘Pencere’nin açıl-
ması gerekiyordu. İşte o aydınlığı
bize başından itibaren son ana ka-
dar taşıdı İlhan Selçuk... Değerini
ne kadar bildik!? Ya da fikirlerin
özgürce tartışılmasına verdiği mü-
cadelede, onu ne kadar destekle-
dik, artık kendimizi sorgulayabili-
riz. Çünkü o aramızdan ayrıldı.
Atatürk ilke ve devrimlerini son
ana kadar savunan ve ülkesini,
halkını penceresinden olduğu ka-
dar ayağına giderek de aydınlat-
maya çalışan Cumhuriyetin gerçek
sahiplerinden birini kaybettik.
Penceremiz kapandı! Bıraktığı
ve doldurulmaz yolda ışığını taşı-
yacağız. Ama yerini asla doldura-
mayacağız. Hayatında çektiği acı-
ları ve işkenceleri asla intikam ha-
nesine yazmayan bir yaşam def-
terinde nazik, saygın ve ilkeli du-
ruşu sergiledi. Seni unutmayaca-
ğız. Gösterdiğin Atatürk ve çağ-
daş dünya düzeni ilkelerinden ay-
rılmayacağız. Cumhuriyetin hep
var olacak. Dünya durdukça. Pen-
ceren kapansa da, bizler daha kü-
çük deliklerden aydınlanmanın
yolunu bulmaya çalışacağız. Allah
rahmet eylesin. Sessizce gittin ve
acılarınla dimdik gözyaşı dökme-
den mağrur bir örnek olarak bize
Cumhuriyet’ini en değerli eserini
emanet ederek pencereni kapata-
rak gittin. Güle güle İlhan Ağabey!
Yolun açık olsun. İnanıyorum ki
yolunun üstündeki aydınlık bize
de yansıyacaktır... Gölgeler kork-
sun senden...