19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Türkiye’de böyle bir iklim yaşanıyor. Bir başka deyişle seçim havasına girilmekte olduğunu söyleyebiliriz. Demokrasinin rayına oturduğu ülkelerde iktidarlar uçak gibidir. Hiçbiri havada kalmaz, er geç iner. Her şeye karşın Türkiye’de de böyledir. Önümüzdeki seçimlerde nasıl bir siyasi yelpaze oluşur? Yine demokrasinin bütün kurumlarıyla birlikte oturduğu ülkelerde bunun yanıtını kamuoyu araştırma şirketleri verir. Örneğin son İngiltere seçimlerinde ortaya çıkan tablo daha önceden düşük hata paylarıyla ilan edilmişti. Ya Türkiye’de? Kamuoyu araştırma şirketleri seçim havasına çoktan girdi. Öyle bir girdi ki, birbirine de girdi! Mayıs ayında 7 şirkete ait 7 anket sonucu yayımlandı. Ortaya çıkan tablo garip. Aralarındaki fark da “uçurum” olarak tanımlanabilecek kadar yüksek. Habertürk gazetesinin yan yana getirdiği anketlerin önce iki ucunu aktaralım. Pollmark’ın rakamları: AKP yüzde 40.4, CHP 21.9, MHP 14.1. Sonar’ın rakamları: CHP yüzde 32.48, AKP 31.09, MHP 18.59. İki anket arasında koca bir sandık kadar fark var. CHP oylarındaki oynama yüzde 11, AKP’nin yüzde 9. Öteki 5 şirketin sonuçlarını da sıralayalım: Konsensus: AKP 36.6, CHP 34.4, MHP 11.5. Metropoll: AKP 37.3, CHP 30.1, MHP 10.3. Genar: AKP 39.4, CHP 24, MHP 14.1. Andy Ar: AKP 39.5, CHP 23.1, MHP 14.8. AKAM: AKP 31.03, CHP 30.7, MHP 18.59. Yeniden altını çizelim. Bu anketlerin tümü mayıs ayının ikinci yarısında yapılmış. Batı’da anket sonuçlarıyla seçim sonuçları arasındaki farkın ortalama yüzde 2-4 arasında olması doğal karşılanır. Bizde seçim sonuçları bir yana şirketlerin anket sonuçları arasında yüzde 10’u aşan farklar var. Kimse anketim ekşi demeyeceğine göre ortada çok tartışmalı bir durum var. Anketler arası uçurum bir yana, oluşmakta olan siyasi tablo şöyle özetlenebilir: Demokrasinin yerleştiği bir ülkenin sözlüğünde olamayacak sözcüklerin başında “seçeneksizlik” gelir. Böyle bir şey olamaz. Bir iktidar ne kadar mükemmel olursa olsun, mutlaka “daha iyi yapacağına inandıran” bir seçenek çıkar. Son dönemin önemli sonuçlarından biri toplumun gözünde yeni iktidar seçeneğinin doğmuş olması. Anketlerde ortalama yüzde 20’lik bir oy dilimi öte partilere ayrılmış. Bu durumu gerçekçi sayarsak iki partili yapının dengesini MHP bozacak. MHP’nin payı yüzde 15. AKP ile CHP arasındaki makas nasıl şekillenecek? Önümüzdeki dönemin başlıca sorusu bu olacak. Girişte sözünü ettiğimiz siyasetin doğal yasasından bir başkası da şudur: İktidara yürüyen partiler parçalanmazlar, iç kriz yaşamazlar, çekim merkezi olurlar. CHP kongresi parçalanma olmayacağını gösterdi. Sonrasında yaşananlar zaman zaman iç kriz olabileceğini, ama iktidar ufkunun bunu ikincilleştireceğini ortaya koydu. Şimdi sıra “çekim merkezi” gücünü arttırmakta. CHP bugünkü iktidarı eleştirebilen, karşısında durabilen bütün hareketleri yelpazesine katmalı, küçük büyük dememeli. Büyük parti, küçük parti ya da partilerle bir araya gelince küçülmez. Büyüklüğüne ek katar. CHP iyi bir rüzgâr yakaladı. Bu rüzgâr iktidarı sarsıyor. Sarsıntının şiddetini saptayan Richter ölçeğinde, örneğin 5.4’lük sarsıntı, 5.3’ün iki katıdır. CHP böyle düşünmeli... GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada listeye koymuyorlar) radikal İslam temsilcilerinin yanında yer almasını, uluslararası arenada bu ülkelerin avukatlığını yapmasını eleştiriyorlar. İsrail’le ilişkilerin yeniden canlanması için hükümetin öne sürdüğü 4 koşulun akıbetinden bugün söz eden yok. Hükümet, şayet İsrail bu koşulları yerine getirmezse askeri anlaşmaları iptal edecek. Bizim yandaş tayfa, bu anlaşmalardan Türkiye vazgeçerse… İsrail’in milyarlarca dolar kaybı olacağını yazıp söylüyor. Doğru olmasına doğru bu saptama; ama tankını uçağını İsrail’de onaran Türkiye’nin hiç mi kaybı olmayacak? Bakalım Türkiye’nin İsrail’e dayattığı koşullar hangi aşamada: Saldırı için İsrail özür dileyecek. Dilemiyor. Batı, tabii ABD özür dile demiyor. Aşdod Limanı’na çektiğin gemileri iade et! İsrail’den henüz yanıt yok. İsrail bir soruşturma komisyonu kuruyor. AB bu komisyona ılımlı gözle bakıyor. BM, uluslararası komisyon kuracağını öne sürerek kendi bünyesinde soruşturma komisyonu kurmaktan vazgeçmesi için İsrail üzerinde baskı kurmuyor. Üstelik kurulursa uluslararası komisyon İsrail’e sokmayacağını açıklıyor. İsrail Türkiye’nin dört koşulunun sonuncusuna, saldırıda ölen ve yaralananlara tazminat koşulumuza şu güne kadar yanıt vermiş değil. İsrail’e koşullarımıza olumlu veya olumsuz ya da hangi koşula ne katkıda bulunacağını bildirmesi için bir habere göre 15 gün, bir başka habere göre bir ay süre tanımış hükümetimiz. 15 gün dolmak üzere, 30 dediğin nedir ki göz açıp kapayıncaya kadar geçer… … Geçer ama bu arada İsrail politikası, İran ve Hamas muhabbeti Türkiye aleyhine yeni oluşumlara… kimi ittifaklara yol açmaya başladı bile. ABD’den gelen sesler iç açıcı mı? Örneğin Demokratlara oranla daha çok Türkiye lehinde olan Cumhuriyetçiler bile hükümetin izlediği politikaya bayrak açtılar. Cumhuriyetçi ve son seçimde partinin başkan adayı Mc Cain, İsrail politikasını eleştirirken örneğin Ahmedinejad’la görünmenin barışa katkı sağlamayacağını söylüyor. Ermeni tasarısına diplomatik nedenlerle destek vermediklerini söyleyen başka Cumhuriyetçi Kongre üyeleri “durumun değişmek üzere” olduğunu açıklıyorlar. Demokrat kimi üyeler de “Türkiye’nin NATO üyesi olmasına karşın Batı’ya doğru bakmayı bıraktığını” öne sürüyorlar… Amerika’da RTE’nin ırkçılık yaptığı… gibi suçlamalar giderek yoğunlaşıyor. Önce söylenmeyen kimi saptamalar bugün Türkiye aleyhine konuşmalarda gazete yorum ve başlıklarında yer alıyor: İran’la dostluğu Amerika’ya yeğledi. İsrail’le Abbas yanında değil, Hamas’ın yanında yer aldı. Her fırsatta İsrail’e katil derken tescilli katil Sudan Devlet Başkanı’nı Türkiye’ye davet etti. Netanyahu hükümetini aşırı biçimde suçlarken seçimlere hile karıştıran, muhaliflerini bastıran Ahmedinejad’a toz kondurmadı. Türkiye’ye hak etmediği bu suçlamaların yapılmasını sağlayan politikaların mimarı ve uygulayıcısı kim? Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve ona cesaret ve destek veren patronu RTE! Geçenlerde RTE’nin ABD yönetimi ile barışık olma çabalarına örnek olacak kimi söylemleri dikkat çekici idi. Başkan Obama ile izlediği dış politikanın birbirine benzer olduğundan söz ediyordu. Bir yandan radikal İslamcılarla kol kola, kucak kucağa olacaksın… öte yandan radikal İslamcılara savaş açmış… İran’a yeni ve ağır yaptırımlar uygulamaya girişen Batı dünyası ile birlikte olduğunu içeren türküler çığıracaksın. ABD’ye başdanışmanın, başkan yardımcın Ömer Çelik başkanlığında gönderdiğin heyeti TÜSİAD heyeti ile görüşen ABD Dışişleri Bakanı Clinton kabul etmedi. Yahudilerin söz sahibi dernekleri görüşmeyi reddetti. Saldırı ile başlayan krizin ya İsrail Başbakanı Netanyahu’yu ya da RTE’yi götüreceğini öne sürenler oldu. Netanyahu’yu bilmem ama bizimki koltuğa öylesine bağlıdır ki… öyle İsrail ve Ortadoğu krizleriyle başbakanlığı bırakacaklardan değildir. Kanıtı mı? Cumhurbaşkanını halkın seçmesini düzenleyen yasa tasarısında AKP’li milletvekillerine verdirdiği bir önerge ile… … başbakan (Bay RTE) görevinden istifa etmeden cumhurbaşkanı adayı olmayı ve böylece devletin bütün olanaklarını kullanarak Çankaya’ya çıkmayı sağlama aldı. “Hanımın Çiftliği” dizisinden sonra: Tabii senaryosunu yazmaya, çekimini yapmaya cesaret eden olursa yeni TV dizisinin adı: Türkiye! Başbakan’ın Çiftliği! [email protected] SAYFA 19 HAZİRAN 2010 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19 Haziran Oslo Y 14 Helsinki Y 16 Stockholm Y 18 Londra B 15 AmsterdamY 15 Brüksel Y 13 Paris Y 15 Bonn B 25 Münih Y 26 Berlin PB 19 Budapeşte Y 24 Madrid A 23 Viyana Y 19 Belgrad Y 24 Sofya Y 21 Roma Y 23 Atina A 27 Zürih Y 12 Moskova A 21 Aşkabat A 36 Taşkent A 38 Bakû Y 28 Bişkek A 25 Tiflis Y 32 Kahire A 38 Şam A 35 İstanbul B 30 Edirne B 33 Kocaeli B 31 Çanakkale B 32 İzmir B 35 Manisa B 36 Denizli PB 36 Zonguldak PB 27 Sinop PB 26 Samsun PB 25 Trabzon Y 25 Giresun PB 26 Ankara Y 31 Eskişehir PB 31 Konya PB 31 Sıvas Y 27 Antalya PB 33 Adana PB 32 Mersin PB 31 Diyarbakır Y 36 Şanlıurfa PB 39 Mardin PB 33 Siirt PB 33 Hakkâri PB 27 Van Y 22 Kars Y 22 Ülkemizin iç ve do- ğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, İç Anado- lu’nun doğusu, Akde- niz’in iç kesimleri, Or- ta Karadeniz’in iç ke- simleri, Doğu Karade- niz, Doğu Anadolu ile Afyonkarahisar, Kara- bük ve Diyarbakır çev- releri sağanak ve gök gürültülü sağanak ge- çecek. Hava sıcaklığı kuzey ve iç bölgelerde 2 ila 4 derece artacak, diğer yerlerde 2 ila 4 derece azalacak. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan alt komisyon, TEKEL iş- çilerinin 16-17 Aralõk 2009’da Sõhhiye’deki eylemine polisin müdahalesinin “orantılılık” sõ- nõrõnõ aştõğõ saptamasõna yer ve- rirken Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir ve eski Ankara Valisi Kemal Önal hakkõnda, “milletvekillerinin alanda ol- duğunu bile bile müdahale em- ri” verdiği gerekçesiyle, hukuki işlem başlatõlmasõ istendi. Alt komisyon raporunda, An- kara’da 15 Aralõk 2009’da, AKP Genel Merkezi yakõnõnda, 16-17 Aralõk 2009’da Sõhhiye Meyda- nõ’nda ve devam eden günlerde de Türk-İş Genel Merkezi önündeki gösterilerin “kanuna aykırı top- lantı ve gösteri olduğunda şüp- he bulunmadığı” görüşüne yer verildi. 17 Aralõk’ta polisin gös- tericilerin dağõtõlmasõ uyarõlarõna karşõn gösterilerin devam ettiği kaydedilen raporda, bunun üzerine polisin, milletvekillerinin de ara- larõnda bulunduğu topluluğa kar- şõ “güç” kullanmaya başladõğõ be- lirtildi. Raporda, Ankara Emniyet Müdürü Özdemir ve dönemin Ankara Valisi Önal’õn “Tekgıda- İş Sendikası’nın eylem karar- lılığını yeterince dikkate al- madığı” görüşü ifade edildi. Va- li ve Emniyet Müdürü’nün “yak- laşmakta olan krizin sinyalle- rini yeterince fark edemediği” kaydedilen raporda, işçilerin ey- lemlerinin yasal olmadõğõ ancak “milletvekillerinin güvenliği- nin alınmasından sonra dağı- tılma emrinin uygulanabilece- ği” belirtildi. Görevde ihmal ve kusur CHP İstanbul Milletvekili Çe- tin Soysal’õn da yer aldõğõ gruba “biber gazı” kullanõlarak müda- hale edildiği kaydedilen raporda, şu görüşlere yer verildi: “Kollu- ğun, kanunsuz gösterileri da- ğıtmak için kanunun kendisine tanıdığı ‘zor kullanma’ yetkisi- ni kullanması şüphesiz bir ihti- yaçtır ancak sınırsız değildir. Kullanılan güç hem orantılı ol- malı hem de amaçlanılan he- defle orantılı olarak ‘ölçülülük’ içinde olmalıdır. Olay yeri gö- rüntülerinden de görüleceği gi- bi, polislerin Soysal başta olmak üzere milletvekillerine ve ey- lemcilere yönelik kullandıkları maddi gücün (özellikle aerosol gaz kullanma) ‘orantõlõlõk’ ve ‘ölçülülük’ olduğunu söylemek mümkün değildir.” Raporda, görevlerinde “ihmal ve kusuru” olduğu belirtilen Önal ile Özdemir başta olmak üzere, ihmal ve kusuru bulunan- lar hakkõnda gerekli hukuki işlem başlatõlmasõ istemine yer verildi. ‘Polis gücü orantõsõz’ İnsan Haklarõ Komisyonu, TEKEL eylemine polis müdahalesinde dönemin valisi Önal ve Emniyet Müdürü Özdemir hakkõnda işlem başlatõlmasõnõ istedi Yenimahnalle Belediyesi’nce yaptırılan Kültür ve Ticaret Mer- kezi’nin temel at- ma töreninde CHP lideri Kılıç- daroğlu, Pişman- lık Yasası’yla il- gili olarak AKP’yi eleştirdi. Kılıçdaroğlu, AKP’nin bu ko- nuda “duvara tosladığını” söyle- di. (Fotoğraf: AA) ‘Çifte standart yaptılar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Ge- nel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu, eski 1. Ordu Komutanõ Orgeneral Çetin Doğan ve Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in tahli- ye edilmesiyle ilgili olarak “Yargı kararlarına hepimizin saygı duyması lazım. Eğer serbest bırakılmışlarsa bunun bir nedeni vardır. De- mek ki delillerin karartılması diye bir sürecin sona erdiği görülüyor” dedi. Kõlõçdaroğlu, Yenimahalle Belediyesi tara- fõndan yaptõrõlan Batõkent Kültür ve Ticaret Merkezi’nin temel atma törenine katõldõ. Tören öncesinde gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Kõ- lõçdaroğlu, Kandil Dağõ ile Mahmur Kampõ’ndan gelen PKK’lilerin tutuklanmasõndan sonra Kürt açõlõmõnõn sona erdiğine yönelik iddialarõn so- rulmasõ üzerine, bu sorunun muhatabõnõn Baş- bakan Tayyip Erdoğan olduğunu belirterek şunlarõ söyledi: “Neden gelirken Pişmanlık Yasası’ndan yararlanmadıklarını söyledik- leri halde hiçbir işlem yapmadı. Aradan bel- li bir süre geçtikten sonra yeni mi akılları baş- larına geldi? Böyle bir işlemin içine girdiler. Dolayısıyla yapılan bir çifte standart. Zama- na ve zemine göre politika oluşturmaya çalış- tılar. Geldikleri yerde duvara tosladılar.” ‘Sata sata bitiremediler’ Kõlõçdaroğlu temel atma töreninde yaptõğõ ko- nuşmada ise “CHP’nin tek dikili ağacı yok” di- yen Başbakan Erdoğan’a yüklendi. Kõlõçdaroğ- lu, “Onlar çok iyi bilmeli ki, ‘Tek dikili ağacõ yoktur’ dedikleri CHP’nin yaptıklarını, 8 yıl- dır sata sata bitiremediler” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - KKTC Cumhurbaşkanõ Derviş Eroğlu, Kõbrõs’ta yürü- tülen müzakere sürecinde, yaşa- yabilir, kalõcõ bir anlaşma sağla- mayõ hedeflediklerini söyledi. Eroğlu, Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül ile birlikte Çankaya Köşkü’nde düzenlenen basõn top- lantõsõnda, seçim tebrikleri ve ba- şarõ dilekleri için teşekkür etti. Gül’e müzakereler hakkõnda bil- gi aktardõklarõnõ belirten Eroğlu, “Her zaman, anavatan Türki- ye ile işbirliği içinde olduğu- muzu söylüyoruz, Kıbrıs ko- nusu her iki ülkenin de ulusal davası” dedi. Seçim sürecinde, müzakerele- ri koparacağõ yönünde suçlama- larla karşõ karşõya kaldõğõnõ ifade eden Eroğlu, seçildikten sonra ilk işinin müzakereleri bõrakõldõ- ğõ yerden başlatmak olduğunu söyledi. Eroğlu, “Müzakere ma- sasındaki hedefimiz; yaşayabi- lir, kalıcı bir anlaşma sağla- mak” dedi. Bu hedefe sadece kendi arzularõyla ulaşamayacak- larõnõ belirten Eroğlu, Rum tara- fõnõn da aynõ arzuyu, niyeti orta- ya koymasõ gerektiğini kaydetti. Eroğlu sorunsuz bir şekilde geçen seçim sürecine de değinerek, se- çimlerin; KKTC’nin demokra- tik, kendi kendini yöneten bir ülke olduğunu ortaya koyduğunu, demokrasinin kazandõğõnõ belirt- ti. KKTC Cumhurbaşkanõ, Tür- kiye’nin ortaya koyduğu, kom- şularla sõfõr sorun politikasõnõ desteklediklerini, “Türkiye’nin bilinçli politikasının, artık Or- tadoğu, Kafkaslar ve Balkan- lar’ın güçlü, güvenilir bir dev- leti olduğunu gösterdiğini” söy- ledi. Eroğlu, “Türkiye’deki ge- lişmeler bizi her zaman mutlu etti” dedi. “Şimdi geriye Kıb- rıs’ta bir anlaşmaya imza koy- ma kalmaktadır” diyen Eroğlu, Kõbrõs sorununun didiklenmeyen tarafõnõn kalmadõğõnõ, onun için yõl sonuna kadar anlaşmaya varõla- bileceğinden bahsedilebilindiği- ni kaydetti. Eroğlu, BM Genel Se- kreteri ve Kõbrõs’taki temsilcisi- nin yõl sonuna kadar anlaşma ol- masõ beklentisini ifade etmesinin hem cesaret verici olduğunu hem de karşõ tarafõn bir anlaşmaya varma niyetinde olup olmadõğõnõ ortaya çõkarmasõ bakõmõndan önemli olduğunu söyledi. Derviş Eroğlu, Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan ile de gö- rüştü. Başbakanlõk Merkez Bi- na’da basõna kapalõ olarak ger- çekleşen görüşme, yaklaşõk bir sa- at sürdü. Eroğlu, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Baş- buğ ile de bir araya geldi. KILIÇDAROĞLU Güneydoğu Anadolu’ya çõkarma ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkanõ Ke- mal Kılıçdaroğlu yarõn Gazian- tep, 21 Haziran’da da Adõyaman mitinglerine katõlõyor. Geziye Genel Sekreter Önder Sav’õn yanõ sõra parti meclisi (PM) üye- si Gürsel Tekin de katõlacak. Kõlõçdaroğlu, bu hafta sonu ilk kez Güneydoğu’ya gidiyor. CHP lideri yarõn 16.00’da Gaziantep mitinginde konuşacak ve akşam da örgüt yemeğine katõlacak. 21 Haziran sabahõ sivil toplum ör- gütü yöneticileriyle kahvaltõda bir araya gelecek olan Kõlõçda- roğlu, saat16.30’da Adõyaman mitinginde konuşacak. Gezilere Genel Sekreter Sav, Genel Baş- kan Yardõmcõsõ Hakkı Süha Okay ile Genel Sekreter Yar- dõmcõsõ Tekin Bingöl’ün katõla- cağõ duyuruldu. Okay, PM üyesi Tekin’i de geziye çağõrdõ. Kõlõçdaroğu, 26-27 Haziran’da Antalya’ya gidecek. Kõlõçdaroğ- lu ile eski CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Abdal Musa Şen- likleri’nde buluşacak. ‘Hedef Kõbrõs’ta kalõcõ anlaşma’ KKTC Cumhurbaşkanõ Eroğlu Ankara’ya geldi. Eroğlu, Cumhurbaşkanõ Gül, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanõ Başbuğ ile temaslarda bulundu Köşk’e eşi Meral Eroğlu ile gelen KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül karşıladı. (Fotoğraf:AA) Polise sinirlendi kamyonunu yaktı AYDIN (AA) - Nazilli ilçesinden kamyonu- na 10 ton yonca yükleyen sürücü Oktay Arõko- ğan, Erbeyli mevkisinde trafik kontrolüne yaka- landõ. Trafik ekiplerinin kamyonun kasasõ açõk ol- duğu için kamyonunun bağlanacağõnõ söylemeleri üzerine araç sahibi Arõkoğan, polislerle tartõşma- ya başladõ. Karara itiraz eden Arõkoğan, tartõşma sõrasõnda aniden kuru yonca yüklü kamyonu ateşe verdi. Kamyonun tamamen tutuşmasõ üzerine ka- rayolu trafiğe kapatõlõrken, yangõn olay yerine ge- len itfaiye ekipleri tarafõndan söndürüldü. Laf atma cinayetine 10 yıl ADANA (AA) - Adana’da, kõz arkadaşõna laf atan kişiyi bõçakla öldürdüğü iddiasõyla yargõ- lanan sanõk Ömer Sümer, 10 yõl hapis cezasõna çarptõrõldõ. Sümer, kõz arkadaşõna önce laf atõp el- le tacizde bulunduğu için uyardõğõ maktülün bir arkadaşõyla kendisine saldõrdõğõnõ söyledi. Sümer rastgele savurduğu bõçağõn Devlet Yeşilgöz’ün ölümüne yol açtõğõnõ belirtti. Mahkeme, sanõğõn olay tarihinde yaşõnõn küçük olmasõnõ dikkate alõp, Sümer’i tahrik maddesinden yararlandõrdõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle