Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Türkiye’de böyle bir iklim yaşanıyor. Bir
başka deyişle seçim havasına girilmekte
olduğunu söyleyebiliriz.
Demokrasinin rayına oturduğu ülkelerde
iktidarlar uçak gibidir. Hiçbiri havada kalmaz, er
geç iner.
Her şeye karşın Türkiye’de de böyledir.
Önümüzdeki seçimlerde nasıl bir siyasi
yelpaze oluşur?
Yine demokrasinin bütün kurumlarıyla birlikte
oturduğu ülkelerde bunun yanıtını kamuoyu
araştırma şirketleri verir. Örneğin son İngiltere
seçimlerinde ortaya çıkan tablo daha önceden
düşük hata paylarıyla ilan edilmişti.
Ya Türkiye’de?
Kamuoyu araştırma şirketleri seçim havasına
çoktan girdi. Öyle bir girdi ki, birbirine de girdi!
Mayıs ayında 7 şirkete ait 7 anket sonucu
yayımlandı. Ortaya çıkan tablo garip.
Aralarındaki fark da “uçurum” olarak
tanımlanabilecek kadar yüksek.
Habertürk gazetesinin yan yana getirdiği
anketlerin önce iki ucunu aktaralım.
Pollmark’ın rakamları:
AKP yüzde 40.4, CHP 21.9, MHP 14.1.
Sonar’ın rakamları:
CHP yüzde 32.48, AKP 31.09, MHP 18.59.
İki anket arasında koca bir sandık kadar fark
var. CHP oylarındaki oynama yüzde 11,
AKP’nin yüzde 9.
Öteki 5 şirketin sonuçlarını da sıralayalım:
Konsensus:
AKP 36.6, CHP 34.4, MHP 11.5.
Metropoll:
AKP 37.3, CHP 30.1, MHP 10.3.
Genar:
AKP 39.4, CHP 24, MHP 14.1.
Andy Ar:
AKP 39.5, CHP 23.1, MHP 14.8.
AKAM:
AKP 31.03, CHP 30.7, MHP 18.59.
Yeniden altını çizelim. Bu anketlerin tümü
mayıs ayının ikinci yarısında yapılmış.
Batı’da anket sonuçlarıyla seçim sonuçları
arasındaki farkın ortalama yüzde 2-4 arasında
olması doğal karşılanır. Bizde seçim sonuçları
bir yana şirketlerin anket sonuçları arasında
yüzde 10’u aşan farklar var.
Kimse anketim ekşi demeyeceğine göre
ortada çok tartışmalı bir durum var.
Anketler arası uçurum bir yana, oluşmakta
olan siyasi tablo şöyle özetlenebilir:
Demokrasinin yerleştiği bir ülkenin
sözlüğünde olamayacak sözcüklerin başında
“seçeneksizlik” gelir. Böyle bir şey olamaz. Bir
iktidar ne kadar mükemmel olursa olsun,
mutlaka “daha iyi yapacağına inandıran” bir
seçenek çıkar. Son dönemin önemli
sonuçlarından biri toplumun gözünde yeni
iktidar seçeneğinin doğmuş olması.
Anketlerde ortalama yüzde 20’lik bir oy dilimi
öte partilere ayrılmış. Bu durumu gerçekçi
sayarsak iki partili yapının dengesini MHP
bozacak. MHP’nin payı yüzde 15.
AKP ile CHP arasındaki makas nasıl
şekillenecek?
Önümüzdeki dönemin başlıca sorusu bu
olacak.
Girişte sözünü ettiğimiz siyasetin doğal
yasasından bir başkası da şudur:
İktidara yürüyen partiler parçalanmazlar, iç
kriz yaşamazlar, çekim merkezi olurlar.
CHP kongresi parçalanma olmayacağını
gösterdi. Sonrasında yaşananlar zaman zaman
iç kriz olabileceğini, ama iktidar ufkunun bunu
ikincilleştireceğini ortaya koydu. Şimdi sıra
“çekim merkezi” gücünü arttırmakta.
CHP bugünkü iktidarı eleştirebilen, karşısında
durabilen bütün hareketleri yelpazesine
katmalı, küçük büyük dememeli. Büyük parti,
küçük parti ya da partilerle bir araya gelince
küçülmez. Büyüklüğüne ek katar.
CHP iyi bir rüzgâr yakaladı. Bu rüzgâr iktidarı
sarsıyor. Sarsıntının şiddetini saptayan Richter
ölçeğinde, örneğin 5.4’lük sarsıntı, 5.3’ün iki
katıdır. CHP böyle düşünmeli...
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
listeye koymuyorlar) radikal İslam
temsilcilerinin yanında yer almasını, uluslararası
arenada bu ülkelerin avukatlığını yapmasını
eleştiriyorlar.
İsrail’le ilişkilerin yeniden canlanması için
hükümetin öne sürdüğü 4 koşulun akıbetinden
bugün söz eden yok.
Hükümet, şayet İsrail bu koşulları yerine
getirmezse askeri anlaşmaları iptal edecek.
Bizim yandaş tayfa, bu anlaşmalardan
Türkiye vazgeçerse… İsrail’in milyarlarca dolar
kaybı olacağını yazıp söylüyor.
Doğru olmasına doğru bu saptama; ama
tankını uçağını İsrail’de onaran Türkiye’nin hiç
mi kaybı olmayacak?
Bakalım Türkiye’nin İsrail’e dayattığı koşullar
hangi aşamada:
Saldırı için İsrail özür dileyecek. Dilemiyor.
Batı, tabii ABD özür dile demiyor.
Aşdod Limanı’na çektiğin gemileri iade et!
İsrail’den henüz yanıt yok.
İsrail bir soruşturma komisyonu kuruyor. AB
bu komisyona ılımlı gözle bakıyor.
BM, uluslararası komisyon kuracağını öne
sürerek kendi bünyesinde soruşturma
komisyonu kurmaktan vazgeçmesi için İsrail
üzerinde baskı kurmuyor.
Üstelik kurulursa uluslararası komisyon
İsrail’e sokmayacağını açıklıyor.
İsrail Türkiye’nin dört koşulunun
sonuncusuna, saldırıda ölen ve yaralananlara
tazminat koşulumuza şu güne kadar yanıt
vermiş değil.
İsrail’e koşullarımıza olumlu veya olumsuz ya
da hangi koşula ne katkıda bulunacağını
bildirmesi için bir habere göre 15 gün, bir
başka habere göre bir ay süre tanımış
hükümetimiz.
15 gün dolmak üzere, 30 dediğin nedir ki göz
açıp kapayıncaya kadar geçer…
… Geçer ama bu arada İsrail politikası, İran
ve Hamas muhabbeti Türkiye aleyhine yeni
oluşumlara… kimi ittifaklara yol açmaya
başladı bile.
ABD’den gelen sesler iç açıcı mı? Örneğin
Demokratlara oranla daha çok Türkiye lehinde
olan Cumhuriyetçiler bile hükümetin izlediği
politikaya bayrak açtılar.
Cumhuriyetçi ve son seçimde partinin
başkan adayı Mc Cain, İsrail politikasını
eleştirirken örneğin Ahmedinejad’la
görünmenin barışa katkı sağlamayacağını
söylüyor.
Ermeni tasarısına diplomatik nedenlerle
destek vermediklerini söyleyen başka
Cumhuriyetçi Kongre üyeleri “durumun
değişmek üzere” olduğunu açıklıyorlar.
Demokrat kimi üyeler de “Türkiye’nin NATO
üyesi olmasına karşın Batı’ya doğru bakmayı
bıraktığını” öne sürüyorlar… Amerika’da
RTE’nin ırkçılık yaptığı… gibi suçlamalar
giderek yoğunlaşıyor.
Önce söylenmeyen kimi saptamalar bugün
Türkiye aleyhine konuşmalarda gazete yorum
ve başlıklarında yer alıyor:
İran’la dostluğu Amerika’ya yeğledi. İsrail’le
Abbas yanında değil, Hamas’ın yanında yer
aldı. Her fırsatta İsrail’e katil derken tescilli katil
Sudan Devlet Başkanı’nı Türkiye’ye davet etti.
Netanyahu hükümetini aşırı biçimde suçlarken
seçimlere hile karıştıran, muhaliflerini bastıran
Ahmedinejad’a toz kondurmadı.
Türkiye’ye hak etmediği bu suçlamaların
yapılmasını sağlayan politikaların mimarı ve
uygulayıcısı kim?
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve ona
cesaret ve destek veren patronu RTE!
Geçenlerde RTE’nin ABD yönetimi ile barışık
olma çabalarına örnek olacak kimi söylemleri
dikkat çekici idi.
Başkan Obama ile izlediği dış politikanın
birbirine benzer olduğundan söz ediyordu.
Bir yandan radikal İslamcılarla kol kola,
kucak kucağa olacaksın… öte yandan radikal
İslamcılara savaş açmış… İran’a yeni ve ağır
yaptırımlar uygulamaya girişen Batı dünyası ile
birlikte olduğunu içeren türküler çığıracaksın.
ABD’ye başdanışmanın, başkan yardımcın
Ömer Çelik başkanlığında gönderdiğin heyeti
TÜSİAD heyeti ile görüşen ABD Dışişleri Bakanı
Clinton kabul etmedi.
Yahudilerin söz sahibi dernekleri görüşmeyi
reddetti.
Saldırı ile başlayan krizin ya İsrail Başbakanı
Netanyahu’yu ya da RTE’yi götüreceğini öne
sürenler oldu.
Netanyahu’yu bilmem ama bizimki koltuğa
öylesine bağlıdır ki… öyle İsrail ve Ortadoğu
krizleriyle başbakanlığı bırakacaklardan
değildir.
Kanıtı mı? Cumhurbaşkanını halkın seçmesini
düzenleyen yasa tasarısında AKP’li
milletvekillerine verdirdiği bir önerge ile…
… başbakan (Bay RTE) görevinden istifa
etmeden cumhurbaşkanı adayı olmayı ve
böylece devletin bütün olanaklarını kullanarak
Çankaya’ya çıkmayı sağlama aldı.
“Hanımın Çiftliği” dizisinden sonra:
Tabii senaryosunu yazmaya, çekimini
yapmaya cesaret eden olursa yeni TV dizisinin
adı:
Türkiye! Başbakan’ın Çiftliği!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 19 HAZİRAN 2010 CUMARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19 Haziran
Oslo Y 14
Helsinki Y 16
Stockholm Y 18
Londra B 15
AmsterdamY 15
Brüksel Y 13
Paris Y 15
Bonn B 25
Münih Y 26
Berlin PB 19
Budapeşte Y 24
Madrid A 23
Viyana Y 19
Belgrad Y 24
Sofya Y 21
Roma Y 23
Atina A 27
Zürih Y 12
Moskova A 21
Aşkabat A 36
Taşkent A 38
Bakû Y 28
Bişkek A 25
Tiflis Y 32
Kahire A 38
Şam A 35
İstanbul B 30
Edirne B 33
Kocaeli B 31
Çanakkale B 32
İzmir B 35
Manisa B 36
Denizli PB 36
Zonguldak PB 27
Sinop PB 26
Samsun PB 25
Trabzon Y 25
Giresun PB 26
Ankara Y 31
Eskişehir PB 31
Konya PB 31
Sıvas Y 27
Antalya PB 33
Adana PB 32
Mersin PB 31
Diyarbakır Y 36
Şanlıurfa PB 39
Mardin PB 33
Siirt PB 33
Hakkâri PB 27
Van Y 22
Kars Y 22
Ülkemizin iç ve do-
ğu kesimleri parçalı ve
çok bulutlu, İç Anado-
lu’nun doğusu, Akde-
niz’in iç kesimleri, Or-
ta Karadeniz’in iç ke-
simleri, Doğu Karade-
niz, Doğu Anadolu ile
Afyonkarahisar, Kara-
bük ve Diyarbakır çev-
releri sağanak ve gök
gürültülü sağanak ge-
çecek. Hava sıcaklığı
kuzey ve iç bölgelerde
2 ila 4 derece artacak,
diğer yerlerde 2 ila 4
derece azalacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM İnsan Haklarõnõ
İnceleme Komisyonu bünyesinde
kurulan alt komisyon, TEKEL iş-
çilerinin 16-17 Aralõk 2009’da
Sõhhiye’deki eylemine polisin
müdahalesinin “orantılılık” sõ-
nõrõnõ aştõğõ saptamasõna yer ve-
rirken Ankara Emniyet Müdürü
Orhan Özdemir ve eski Ankara
Valisi Kemal Önal hakkõnda,
“milletvekillerinin alanda ol-
duğunu bile bile müdahale em-
ri” verdiği gerekçesiyle, hukuki
işlem başlatõlmasõ istendi.
Alt komisyon raporunda, An-
kara’da 15 Aralõk 2009’da, AKP
Genel Merkezi yakõnõnda, 16-17
Aralõk 2009’da Sõhhiye Meyda-
nõ’nda ve devam eden günlerde de
Türk-İş Genel Merkezi önündeki
gösterilerin “kanuna aykırı top-
lantı ve gösteri olduğunda şüp-
he bulunmadığı” görüşüne yer
verildi. 17 Aralõk’ta polisin gös-
tericilerin dağõtõlmasõ uyarõlarõna
karşõn gösterilerin devam ettiği
kaydedilen raporda, bunun üzerine
polisin, milletvekillerinin de ara-
larõnda bulunduğu topluluğa kar-
şõ “güç” kullanmaya başladõğõ be-
lirtildi. Raporda, Ankara Emniyet
Müdürü Özdemir ve dönemin
Ankara Valisi Önal’õn “Tekgıda-
İş Sendikası’nın eylem karar-
lılığını yeterince dikkate al-
madığı” görüşü ifade edildi. Va-
li ve Emniyet Müdürü’nün “yak-
laşmakta olan krizin sinyalle-
rini yeterince fark edemediği”
kaydedilen raporda, işçilerin ey-
lemlerinin yasal olmadõğõ ancak
“milletvekillerinin güvenliği-
nin alınmasından sonra dağı-
tılma emrinin uygulanabilece-
ği” belirtildi.
Görevde ihmal ve kusur
CHP İstanbul Milletvekili Çe-
tin Soysal’õn da yer aldõğõ gruba
“biber gazı” kullanõlarak müda-
hale edildiği kaydedilen raporda,
şu görüşlere yer verildi: “Kollu-
ğun, kanunsuz gösterileri da-
ğıtmak için kanunun kendisine
tanıdığı ‘zor kullanma’ yetkisi-
ni kullanması şüphesiz bir ihti-
yaçtır ancak sınırsız değildir.
Kullanılan güç hem orantılı ol-
malı hem de amaçlanılan he-
defle orantılı olarak ‘ölçülülük’
içinde olmalıdır. Olay yeri gö-
rüntülerinden de görüleceği gi-
bi, polislerin Soysal başta olmak
üzere milletvekillerine ve ey-
lemcilere yönelik kullandıkları
maddi gücün (özellikle aerosol
gaz kullanma) ‘orantõlõlõk’ ve
‘ölçülülük’ olduğunu söylemek
mümkün değildir.”
Raporda, görevlerinde “ihmal
ve kusuru” olduğu belirtilen
Önal ile Özdemir başta olmak
üzere, ihmal ve kusuru bulunan-
lar hakkõnda gerekli hukuki işlem
başlatõlmasõ istemine yer verildi.
‘Polis gücü orantõsõz’
İnsan Haklarõ Komisyonu, TEKEL eylemine polis müdahalesinde dönemin
valisi Önal ve Emniyet Müdürü Özdemir hakkõnda işlem başlatõlmasõnõ istedi
Yenimahnalle
Belediyesi’nce
yaptırılan Kültür
ve Ticaret Mer-
kezi’nin temel at-
ma töreninde
CHP lideri Kılıç-
daroğlu, Pişman-
lık Yasası’yla il-
gili olarak
AKP’yi eleştirdi.
Kılıçdaroğlu,
AKP’nin bu ko-
nuda “duvara
tosladığını” söyle-
di. (Fotoğraf: AA)
‘Çifte standart yaptılar’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Ge-
nel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu, eski 1. Ordu
Komutanõ Orgeneral Çetin Doğan ve Erzincan
Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in tahli-
ye edilmesiyle ilgili olarak “Yargı kararlarına
hepimizin saygı duyması lazım. Eğer serbest
bırakılmışlarsa bunun bir nedeni vardır. De-
mek ki delillerin karartılması diye bir sürecin
sona erdiği görülüyor” dedi.
Kõlõçdaroğlu, Yenimahalle Belediyesi tara-
fõndan yaptõrõlan Batõkent Kültür ve Ticaret
Merkezi’nin temel atma törenine katõldõ. Tören
öncesinde gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Kõ-
lõçdaroğlu, Kandil Dağõ ile Mahmur Kampõ’ndan
gelen PKK’lilerin tutuklanmasõndan sonra Kürt
açõlõmõnõn sona erdiğine yönelik iddialarõn so-
rulmasõ üzerine, bu sorunun muhatabõnõn Baş-
bakan Tayyip Erdoğan olduğunu belirterek
şunlarõ söyledi: “Neden gelirken Pişmanlık
Yasası’ndan yararlanmadıklarını söyledik-
leri halde hiçbir işlem yapmadı. Aradan bel-
li bir süre geçtikten sonra yeni mi akılları baş-
larına geldi? Böyle bir işlemin içine girdiler.
Dolayısıyla yapılan bir çifte standart. Zama-
na ve zemine göre politika oluşturmaya çalış-
tılar. Geldikleri yerde duvara tosladılar.”
‘Sata sata bitiremediler’
Kõlõçdaroğlu temel atma töreninde yaptõğõ ko-
nuşmada ise “CHP’nin tek dikili ağacı yok” di-
yen Başbakan Erdoğan’a yüklendi. Kõlõçdaroğ-
lu, “Onlar çok iyi bilmeli ki, ‘Tek dikili ağacõ
yoktur’ dedikleri CHP’nin yaptıklarını, 8 yıl-
dır sata sata bitiremediler” diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - KKTC Cumhurbaşkanõ
Derviş Eroğlu, Kõbrõs’ta yürü-
tülen müzakere sürecinde, yaşa-
yabilir, kalõcõ bir anlaşma sağla-
mayõ hedeflediklerini söyledi.
Eroğlu, Cumhurbaşkanõ Ab-
dullah Gül ile birlikte Çankaya
Köşkü’nde düzenlenen basõn top-
lantõsõnda, seçim tebrikleri ve ba-
şarõ dilekleri için teşekkür etti.
Gül’e müzakereler hakkõnda bil-
gi aktardõklarõnõ belirten Eroğlu,
“Her zaman, anavatan Türki-
ye ile işbirliği içinde olduğu-
muzu söylüyoruz, Kıbrıs ko-
nusu her iki ülkenin de ulusal
davası” dedi.
Seçim sürecinde, müzakerele-
ri koparacağõ yönünde suçlama-
larla karşõ karşõya kaldõğõnõ ifade
eden Eroğlu, seçildikten sonra
ilk işinin müzakereleri bõrakõldõ-
ğõ yerden başlatmak olduğunu
söyledi. Eroğlu, “Müzakere ma-
sasındaki hedefimiz; yaşayabi-
lir, kalıcı bir anlaşma sağla-
mak” dedi. Bu hedefe sadece
kendi arzularõyla ulaşamayacak-
larõnõ belirten Eroğlu, Rum tara-
fõnõn da aynõ arzuyu, niyeti orta-
ya koymasõ gerektiğini kaydetti.
Eroğlu sorunsuz bir şekilde geçen
seçim sürecine de değinerek, se-
çimlerin; KKTC’nin demokra-
tik, kendi kendini yöneten bir
ülke olduğunu ortaya koyduğunu,
demokrasinin kazandõğõnõ belirt-
ti. KKTC Cumhurbaşkanõ, Tür-
kiye’nin ortaya koyduğu, kom-
şularla sõfõr sorun politikasõnõ
desteklediklerini, “Türkiye’nin
bilinçli politikasının, artık Or-
tadoğu, Kafkaslar ve Balkan-
lar’ın güçlü, güvenilir bir dev-
leti olduğunu gösterdiğini” söy-
ledi. Eroğlu, “Türkiye’deki ge-
lişmeler bizi her zaman mutlu
etti” dedi. “Şimdi geriye Kıb-
rıs’ta bir anlaşmaya imza koy-
ma kalmaktadır” diyen Eroğlu,
Kõbrõs sorununun didiklenmeyen
tarafõnõn kalmadõğõnõ, onun için yõl
sonuna kadar anlaşmaya varõla-
bileceğinden bahsedilebilindiği-
ni kaydetti. Eroğlu, BM Genel Se-
kreteri ve Kõbrõs’taki temsilcisi-
nin yõl sonuna kadar anlaşma ol-
masõ beklentisini ifade etmesinin
hem cesaret verici olduğunu hem
de karşõ tarafõn bir anlaşmaya
varma niyetinde olup olmadõğõnõ
ortaya çõkarmasõ bakõmõndan
önemli olduğunu söyledi.
Derviş Eroğlu, Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan ile de gö-
rüştü. Başbakanlõk Merkez Bi-
na’da basõna kapalõ olarak ger-
çekleşen görüşme, yaklaşõk bir sa-
at sürdü. Eroğlu, Genelkurmay
Başkanõ Orgeneral İlker Baş-
buğ ile de bir araya geldi.
KILIÇDAROĞLU
Güneydoğu
Anadolu’ya
çõkarma
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Başkanõ Ke-
mal Kılıçdaroğlu yarõn Gazian-
tep, 21 Haziran’da da Adõyaman
mitinglerine katõlõyor. Geziye
Genel Sekreter Önder Sav’õn
yanõ sõra parti meclisi (PM) üye-
si Gürsel Tekin de katõlacak.
Kõlõçdaroğlu, bu hafta sonu ilk
kez Güneydoğu’ya gidiyor. CHP
lideri yarõn 16.00’da Gaziantep
mitinginde konuşacak ve akşam
da örgüt yemeğine katõlacak. 21
Haziran sabahõ sivil toplum ör-
gütü yöneticileriyle kahvaltõda
bir araya gelecek olan Kõlõçda-
roğlu, saat16.30’da Adõyaman
mitinginde konuşacak. Gezilere
Genel Sekreter Sav, Genel Baş-
kan Yardõmcõsõ Hakkı Süha
Okay ile Genel Sekreter Yar-
dõmcõsõ Tekin Bingöl’ün katõla-
cağõ duyuruldu. Okay, PM üyesi
Tekin’i de geziye çağõrdõ.
Kõlõçdaroğu, 26-27 Haziran’da
Antalya’ya gidecek. Kõlõçdaroğ-
lu ile eski CHP Genel Başkanõ
Deniz Baykal, Abdal Musa Şen-
likleri’nde buluşacak.
‘Hedef Kõbrõs’ta kalõcõ anlaşma’
KKTC Cumhurbaşkanõ Eroğlu Ankara’ya geldi. Eroğlu, Cumhurbaşkanõ Gül,
Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanõ Başbuğ ile temaslarda bulundu
Köşk’e eşi Meral Eroğlu ile gelen KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu
Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül karşıladı. (Fotoğraf:AA)
Polise sinirlendi kamyonunu yaktı
AYDIN (AA) - Nazilli ilçesinden kamyonu-
na 10 ton yonca yükleyen sürücü Oktay Arõko-
ğan, Erbeyli mevkisinde trafik kontrolüne yaka-
landõ. Trafik ekiplerinin kamyonun kasasõ açõk ol-
duğu için kamyonunun bağlanacağõnõ söylemeleri
üzerine araç sahibi Arõkoğan, polislerle tartõşma-
ya başladõ. Karara itiraz eden Arõkoğan, tartõşma
sõrasõnda aniden kuru yonca yüklü kamyonu ateşe
verdi. Kamyonun tamamen tutuşmasõ üzerine ka-
rayolu trafiğe kapatõlõrken, yangõn olay yerine ge-
len itfaiye ekipleri tarafõndan söndürüldü.
Laf atma cinayetine 10 yıl
ADANA (AA) - Adana’da, kõz arkadaşõna
laf atan kişiyi bõçakla öldürdüğü iddiasõyla yargõ-
lanan sanõk Ömer Sümer, 10 yõl hapis cezasõna
çarptõrõldõ. Sümer, kõz arkadaşõna önce laf atõp el-
le tacizde bulunduğu için uyardõğõ maktülün bir
arkadaşõyla kendisine saldõrdõğõnõ söyledi. Sümer
rastgele savurduğu bõçağõn Devlet Yeşilgöz’ün
ölümüne yol açtõğõnõ belirtti. Mahkeme, sanõğõn
olay tarihinde yaşõnõn küçük olmasõnõ dikkate
alõp, Sümer’i tahrik maddesinden yararlandõrdõ.