19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 19 HAZİRAN 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Hukuk Devleti Tartışması... Ülkemizde geçerli kılınmaya çalışılan mantığa nasıl bir nitelemede bulunmak gerektiğini anlamak giderek zorlaşıyor. Bilgi dağarım bu konuda yeterli olmasa da şimdiye kadar yapılmış bilimsel tanımların ülkemizdeki mantığı anlatmaya yeterli olmadığını düşünüyorum. “Hukuk” denilince akan suların durması gerekirken hukuk duruveriyor. Anayasa da, Cumhuriyetin nitelikleri arasında yer alan hukuk kavramı da yol gösterici olacak yerde handiyse devletin başına dert olmaya başlıyor. Anayasa Mahkemesi’nin anayasa değişikliklerini şekil açısından denetlerken “Acaba değişikliklerde anayasanın değiştirilemez maddelerini değiştirmekte oluşu söz konusu mu” sorusuna da yanıt araması hukuka aykırı sayılıyor. Ama şayet öyleyse -ki tepkilere bakılınca öyle olduğu kuşkusu güçleniyor- Meclis çoğunluğunun kabul ettiği metin nasıl anayasaya dolayısıyla hukuk devleti ilkesine uygun oluyor. “Çoğunluğun her dediği ve yaptığı doğrudur, hukuksaldır” gibisinden bir sonucun yaratacağı kargaşa ortamının ülkeyi nereye götüreceğini tahmin etmek zor olmasa gerek. Türkiye’de son dönemde en çok tartışılan konunun hukuk ve onun uygulayıcısı ya da denetleyicisi yargı olması boşuna değil. Hukukun, hınç alma duygularını tatmin etmek amacıyla kullanılmasına pek de şaşırmamak gerekiyor. “Bu dava o kadar önemli ki usul hükümlerinin bir yana atılması önem taşımıyor” mantığını yansıtan cümleleri az okumadık. Bazı çevreler, daha yolun başında suçlu ilan ettikleri sanıkların özel yaşamlarını da didiklerken hukuk nedense hiç akıllarına gelmiyor. Anımsayacaksınız. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun kimi toplantılarında Silivri davalarının kimi savcılarının görev yerleri değiştirilebilir kaygısıyla bir kampanya başlatmışlardı. Medyaya yansıyanlara bakarsak şimdi durum tersine dönmüş. Hedefe kimi yargıçlar konulmuş. Düşünebiliyor musunuz, bütün bunları, hukuk devleti kavramına yapılan saldırıları (!) engelleme konusunda kendilerini görevli sayanlar yapıyor. Yargılama sırasında usul hükümlerine uyulmamasının sanıklar için işkence anlamına geldiğini bilmiyor olabilirler mi? Sanmıyorum. Ama anlaşılıyor ki anayasada yazılı “hukuk devleti” kavramı onların kafasındaki kavramla örtüşmüyor. [email protected] ‘Müze konusunda õsrarlõyõz’ SELDA GÜNEYSU ANKARA - Pir Sultan Abdal Şen- likleri sõrasõnda, 2 Temmuz 1993’te, Ma- dõmak Oteli’nin yobazlar tarafõndan yakõlmasõ sonucu yaşamõnõ yitiren 35 ay- dõnõn aileleri, otelin kamulaştõrõlmasõ ka- rarõnõ yeterli bulmuyor. Aileler otelin “utanç müzesi” yapõlmasõ konusunda õsrarlõ. Katliam sõrasõnda yaşamõnõ yiti- ren üniversite öğrencisi Murat Gün- düz’ün babasõ Mehmet Gündüz, “Hü- kümetin bu kararı almasını kesinlik- le samimi bulmuyorum. Çünkü ote- lin kamulaştırılması sonucunda ne olacağı meçhul” derken, şair-yazar, bilim adamõ Behçet Aysan’õn kõzõ Eren Aysan, “Bizler, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin temel niteliklerine sa- hip çıkmak adına da Madımak’ın müze olması için ısrar ediyoruz” gö- rüşünü dile getirdi. Devlet Bakanõ Faruk Çelik, Sivas katliamõnõn yaşandõğõ Madõmak Ote- li’nin kamulaştõrõldõğõnõ ve kamulaştõr- ma bedelinin 4.5 milyon TL olduğunu açõklamõştõ. Ancak Sivas katliamõnda ya- şamõnõ yitiren aydõnlarõn aileleri bu ka- rarõ “samimi” bulmuyor. Kamulaştõrõ- lan otelin kütüphane olmasõ da gün- demde. Oysa Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, çeşitli toplantõlarda bir araya geldiği ailelere Madõmak’õn mü- ze olacağõ konusunda söz vermiş ve on- lardan katliam için bir devlet yetkilisi olarak özür bile dilemişti. Katliam sõ- rasõnda yaşamõnõ yitiren üniversite öğ- rencisi Murat Gündüz’ün babasõ Meh- met Gündüz, “Biz buranın utanç mü- zesi olması konusunda ısrarlıyız. Ev- latlarımızı şehit verdik orada” dedi. Katliamda yaşamõnõ yitiren şair-yazar, bilim adamõ Behçet Aysan’õn kõzõ Eren Aysan, görüşlerini şöyle dile getirdi: “Bizler, ‘Madõmak müze olsun’ derken iki unsuru vurgulamak istedik. Bi- rincisi, Cumhuriyet tarihine bir ‘utanç’ olarak geçen böyle bir vahşe- tin unutulmamasını sağlamak. İkin- cisi de bu türlü, yeni vahşetlerin ye- niden yaşanmasını önlemek. Ayrıca biz müze talebimizi dile getirirken, toplumu rencide etmek ya da toplu- mu bölmeye ve acıtmaya çalışmak gi- bi bir amaç da gütmüyoruz. Biz hiç- bir zaman bir aydının çocuğu olarak kin içinde büyütülmedik. Hiçbir şeye kinle de bakmıyoruz. Bizler bu olayı ‘cehaletin yarattõğõ korkunçluk’ ola- rak nitelendiriyoruz. Olaylar sıra- sında kalabalık, ‘Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu. Sivas’ta yõkõlacak’ şeklinde slo- ganlar atıyordu. Biz bu nedenle de Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin temel niteliklerine sahip çıkmak adı- na, Madımak’ın müze olması için ıs- rar ediyoruz. Bizim için Sivas kati- lamlar şehri değil, Cumhuriyet şeh- ridir. Madımak müze olursa, rejim karşısındaki bu türlü hareketlerin yükselmesi engellenir. Katliamın izi böyle unutturulur.” Protestoculara tutuklama İstanbul Haber Servisi - İstanbul’da geçen yõl yapõlan IMF toplantõsõnõ protesto amacõyla Beyoğlu’ndaki izinsiz gösteride, polis helikopterine havai fişek fõrlattõklarõ, bazõ ev ve işyerlerine molotofkokteyli attõklarõ iddiasõyla yakalanan M.D. ve M.T. çõkarõldõklarõ mahkemece tutuklandõ. Tutuklanan iki zanlõ Antalya’da yakalanarak İstanbul’a getirilmişti. Aynõ konuyla ilgili H.S’nin de İstanbul’da gözaltõna alõndõğõ ve Beyoğlu Adliyesi’ne sevk edildiği öğrenildi. Pilotlara muayene ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulaştõrma Bakanlõğõ Sivil Havacõlõk Genel Müdürlüğü tarafõndan, periyodik sağlõk muayenesinden geçirilen pilotlardan 23’ü hakkõnda kõsõtlama, 26’sõna ilişkin geçici, 6’sõ ile ilgili de kalõcõ elverişsizlik kararõ verildi. Sivil Havacõlõk Genel Müdürlüğü tarafõndan yapõlan açõklamada, 2010 yõlõ içinde ilk sağlõk muayenelerini olan pilot adaylarõndan 303’ünün uçuş yapmaya engel bir sağlõk sorunu bulunmamasõ nedeniyle ilk sağlõk sertifikalarõnõn düzenlendiği belirtildi. Kõsõtlama getirilen pilotlarla geçici elverişsizliği bulunanlara sağlõk sorunlarõnõn ortadan kalkmasõ halinde tekrar sağlõk sertifikasõ verildiği, söz konusu kişilerin bu şekilde görevlerine dönebildiği belirtildi. ‘ G Ü N A Y V E R D İ Ğ İ Ş E R E F S Ö Z Ü N Ü T U T S U N ’ Katliam sõrasõnda iki çocuğunu, Menekşe ve Koray Kaya’yõ yitiren Hüsniye Kaya ise “Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay bizimle yaptığı her toplantıda otelin müze olacağı konusunda sözler vermişti. Şeref sözleriydi bunlar. Günay sözünü tutsun. Ayrıca otelin kamulaştırıldıktan sonra kütüphane olacağı söyleniyor. Kesinlikle karşıyız. Madımak ‘utanç müzesi’ olmalı” görüşünü dile getirdi. Olayõ “ikinci Kerbela” olarak nitelendirdiklerine dikkat çeken Kaya, “Bugün bize hâlâ o gün neden Sivas’a gittiniz? Sivas’ın nasıl bir yer olduğunu bilmiyor muydunuz yönünde sorular soruluyor. Kültüre sahip çıkmak adına neden Sivas’a gitmeyelim, ne kadar saçma bir yaklaşım. Gitmemeli miydik yani?” diye konuştu. Bodrum’da mimara kurşun yağmuru NURPERİ DEĞİRMENCİ BODRUM - Peyzaj Mimarlarõ Odasõ Muğla İl Temsilcisi Hülya Yolcubal, evinin önünde uğradõğõ silahlõ saldõrõ sonucu yaşa- mõnõ yitirdi. Yolcubal’õn Bodrum Cumhuriyet Mahallesi Ortaköy Sitesi’ndeki evinin önünde, otomobi- linden indiği sõrada kimliği henüz belirlene- meyen kişi ya da kişilerin silahlõ saldõrõsõna uğ- radõğõ öğrenildi. Göğsüne 5, omuzuna 2 kurşun isabet eden Yolcubal, Bodrum Alman Hasta- nesi’ne kaldõrõldõ ancak tüm müdahalelere kar- şõn kurtarõlamadõ. Hülya Yolcubal’õn 28 Mart 2010 tarihinde, eski sevgilisi spor yazarõ C.O. tarafõndan taciz ve tehdit edildiği savõyla savcõlõğa suç duyu- rusunda bulunduğu öğrenildi. 2007 yõlõnda “Maskeli Vücutlar ve Tut- sakları” adlõ romanõnda Hülya Yolcubal ile olan ilişkisini pornografik dilde anlatan eski spor ya- zarõ C.O’nun da, cinayetle ilgili başlatõlan so- ruşturma kapsamõnda ifadesine başvurulduğu öğrenildi. 2 T E M M U Z ’ D A C U M A E N D İ Ş E S İ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, aralarõnda yazarlar, aydõnlar, öğrencilerin de bulunduğu 37 kişinin katledildiği Madõmak Oteli’nin devlet tarafõndan “kamulaştırılması”nõn olumlu bir adõm olmasõna karşõn yetersiz olduğunu belirterek, “Madımak, tarihe ışık tutacak şekilde ‘aydõnlanma müzesi’ olmalı” dedi. Gözler, Alevi açõlõmõ çerçevesinde daha önce sivil toplum kuruluşlarõna, “2 Temmuz’da Sivas’a biz de gelip karanfilimizi koyarız” sözü veren Devlet Bakanõ Faruk Çelik’in, 2 Temmuz’da Sivas’taki anmalara katõlõp katõlmayacağõna çevrildi. CHP’li Özdemir, katliamda yaşamõnõ yitirenlerin anõlacağõ 2 Temmuz’un “cuma” gününe gelmesi nedeniyle, valilik tarafõndan anma etkinliklerinin erteleneceği duyumlarõ aldõklarõna dikkat çekti. Sivas Valisi’nin bu yönde bir beyanõ olduğuna dair duyumlar aldõğõnõ belirterek “Tabii bu söylentileri kim çıkarıyor, bilmiyorum. Vali de çıkarıyorsa, doğru değil. Böyle bir erteleme girişimi olursa, biz gerekli girişimde bulunuruz. Vali, emniyet gerekli güvenlik önlemini almalı. Çünkü böyle bir anlayış başka provokasyonları doğurabilir. Pazartesi ile cumanın ne farkı var?” diye konuştu. Özdemir, hükümetin Alevi açõlõmõyla ilgili verdiği sözleri yerine getirmek istiyorsa, oranõn “tarihe ışık tutacak şekilde, ürkmeden korkmadan, ‘aydõnlanma müzesi’ haline getirilmesi” gerektiğini ifade etti. Madõmak’ta gericiler tarafõndan katledilen aydõnlarõn aileleri otelin kamulaştõrõlmasõnõ değerlendirdi Yolcubal’ın (küçük fotoğraf) cenazesi, toprağa verilmek üzere Kocaeli’nin Gölcük il- çesine götürüldü. Yolcubal’ın anne ve babası, sinir krizi geçirdi. (Fotoğraf: AA) ALEVİ TEMSİLCİLERİ: Mücadelemizi sürdüreceğiz MEHMET MENEKŞE SİVAS - Alevi derneklerinin temsilcileri, Si- vas’ta 2 Temmuz 1993’te 35 kişinin yakõlarak katledildiği Madõmak Oteli müze olana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini belirttiler. Alevi derneklerinin temsilcileri kamulaştõrõlan otel “utanç müzesine” dönüştürülene kadar mü- cadeleyi sürdüreceklerini ifade ettiler. Hacõ Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfõ Başka- nõ Ercan Geçmez, Alevilerin Maraş’tan Çorum’a kadar birçok katliam yaşadõğõnõ anõmsatarak, “Devletin bu katliamlarla yüzleşmesi lazım. Madımak Oteli’nin müze yapılması, yükün sa- dece Alevilerin omuzlarında olması bu sorunu çözmeyecektir. Alevilerin acısını herkesin paylaşması gerekiyor. Bizim orada yaraları kaşımak gibi bir derdimiz olamaz. Bu utancın yaşandığı bu yerin derhal müze haline getiril- mesi gerekmektedir” dedi. Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Baş- kanõ Ali Balkız ise 2 Temmuz’da yaklaşõk yüz bin kişinin Madõmak Oteli önünde olacağõnõ vur- guladõ. Balkõz, “Madımak Oteli müze olmalı- dır. Çünkü devletin orada yaşamını yitirmiş kişi ve ailelerine değil, sadece Sivaslılara, Alevilere değil bütün insanlık âlemine bir özür borcu vardır. Orası bir ibret müzesi, insanlık müzesi, utanç müzesi olsun ki bir daha bu tür katliamlar yaşanmasın” diye konuştu. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanõ Fevzi Gümüş de “Devlet bu katliamda sorum- luluğunu, ihmalini kabul edecekse, bu toprak- larda benzer acılar bir daha yaşanmayacaksa, katliamla yüzleşeceksek burasının müze olma- sı gerekiyor” dedi. Alevi Kültür Dernekleri Ge- nel Başkanõ Selahattin Özel, “Son sözümüz, burası müze olacak. Kararlılık içinde her şeye rağmen burasının utanç müzesi olması için so- nuna kadar demokratik mücadelemizi sürdü- receğiz” diye konuştu. Hubyar Sultan Alevi Kül- tür Derneği Başkanõ Ali Kenanoğlu ise görüşle- rini şöyle dile getirdi: “İddia edilenin aksine bu- ranın müze olması toplumdaki kin ve nefret duygularını arttırmayacağı gibi, Solingen’de öldürülen yurttaşlarımızın müzeye dönüştürü- len evleri gibi, Yahudi katliamı ile ilgili müze- lerde olduğu gibi, insanlığın ayıpları ile yüzleş- mesini sağlayacaktır.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle