28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 19 HAZİRAN 2010 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Açılım Fiyaskosu Sekiz ay önce alayıvala ile ilan edilen Kürt açılımını (sonradan demokratik açılım haline geldi) birçok noktadan eleştirmiştik. Aslında sorunu sosyal, ekonomik, politik, kültürel, hatta psikolojik yönleriyle ele alan gerçek bir açılım değildi söz konusu olan. Girişimin ardında yatan etken, ABD’nin Irak’tan çekilirken, bölgede tek başına ve dolayısıyla korumasız kalacak olan Kürt yönetiminin himayesini Türkiye’ye bırakmak istemesi dolayısıyla, PKK’ye buradan gelecek desteğin kesilmesi için bazı düzenlemeler yapılması gerekliliğinin doğmuş olmasıydı. Başka bir deyişle, açılımın ardında bir Amerikan planı yatmaktaydı. Bu hususun belirtilmesi, bunun illa baştan tümüyle reddedilmesini talep etmek anlamını taşımıyor. Türkiye ile ABD’nin ve Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminin çıkarları bağdaşabilir ve böylelikle sorunun çözümü için bir zemin oluşturulabilir. Bu durumda, bu fırsatı geri tepmek tabii ki gerekmez. Ama Ekim 2009 girişimi, iyi tanımlanmış bir çözümü öngörmüyordu. Daha ziyade, PKK’ye Kuzey Irak’tan verilecek desteği kesmek üzere kimi bölük pörçük önlemleri içermekteydi. Alınan önlemler ile amaçlanan hedeflere varılıp varılmayacağı da kuşku götürüyordu. Abdullah Öcalan’ı devreden çıkaracak bir çözüme onun ve örgütünün evet demesi güçtü. Ayrıca Silopi’de kurulan sahra mahkemelerinde, yapılan göstermelik yargılamalar doğrusu çok kötü bir görüntü yaratmakta, silah bırakıp Mahmur’dan geldiğini söyleyen, yeni uzlaşmanın öncüleri olarak görülenler, neredeyse üniformalarla gelmekte, resmi geçit yapmakta, hiç de pişman görünmemekte, yargı önünde pişmanlık ifade eden herhangi bir beyanda bulunmaktan da imtina etmekteydi. Seyyar mahkemeler, yargının bağımsızlığı ilkesini zedelemekte, talep üzerine alelacele kurulmuş ısmarlama mahkemelerde hiç de nedamet göstermeyen “gerillalar”ı yargıçların pişman varsaymaları eleştirilere, kimi zaman da mizahi yorumlara yol açmaktaydı. Yalapşap hazırlanmış “Kürt açılımı”nı Tayyip Bey büyük bir politik reform olarak sundu, herkesi buna katılmaya çağırdı. Muhalefet haklı olarak çağrıyı ciddiye almadı, açılımı eleştirdi. Oynanan oyun kamuoyunu da rahatsız etti. Kürt açılımı, her iki tarafın da karşılıklı yanlışları yüzünden ölü doğdu. Daha sonra da, hükümet artık ondan bahsetmez oldu. Önceki gün Diyarbakır’da, Habur’dan geliş sırasında yapılan gösteriler ve söylenen sözlerle ilgili olarak açılan dava ve burada istenen cezalar ile yapılan tutuklamalar, ölü doğmuş olan Kürt açılımının bu yönünün artık herkesçe kabul edildiğini göstermektedir. Söz konusu davada Kandil’den gelenler için yirmişer yıl, Mahmur’dan gelenler için ise on beşer yıl hapis istenmekte ve üç kişi hakkında da, kaçacakları şüphesi bulunduğu gerekçesiyle tutuklama kararı verilmiş bulunmaktadır. Tutuklama kararları konusunda bir noktayı vurgulamak istiyorum. Bu sanıklar, avukatlarının da söyledikleri gibi, sekiz aydır buradadır, kendileri teslim olmuşlardır ve kaçmak isteselerdi kaçarlardı ama buna rağmen kaçmamışlardır. Bu durumda bu sanıkların da tutuklu yargılanmalarında isabet olmadığını, pek de âlâ tutuksuz yargılanmalarının mümkün olduğunu söyleyebiliriz. Doğrusu, Habur’da gösterilen, gereksiz ve usule aykırı hoşgörünün yanı sıra, sekiz ay sonra Diyarbakır’da gösterilen tersi yöndeki tutum BDP’li Kışanak’ın çıkışını haklı görmemeyi ve sorduğu soruya katılmamayı imkânsız kılıyor. Bakın ne diyordu Kışanak: - Habur’da serbest bırakılma kararını veren aynı mahkeme. Diyarbakır Mahkemesi bugün barış elçilerine tutuklama kararı verdi. Peki ne değişti? Bir şey değişmiş olabilir. AKP’den aldıkları talimat. Bu sözlere katılmamak mümkün değil. İfrat ile tefrit arasında kalan bir iktidarın ciddi bir politika uygulaması beklenemez. AKP, bu sorunu çözemeyecek, gittikçe ağzına yüzüne bulaştıracaktır. Diyarbakır duruşmalarıyla ve Kuzey Irak operasyonuyla birlikte, Kürt açılımı bitmiştir demek doğru değil. Biten bir şey yok, çünkü sözde açılım zaten ölü doğmuştu. asirmen@cumhuriyet.com.tr İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com Erdoğan resmen bitmediğini söylese de AKP’de ‘seçimlerden önce artõk bir şey yapõlamaz’ sesleri yükseliyor Açõlõm söylemde kaldõERDEM GÜL ANKARA - Hükümetin “Kürt açılımı” olarak başlattõğõ, bir süre sonra “demokratik açılım”, ardõndan da “Milli Birlik Projesi” adõnõ verdiği açõlõm, başlamasõnõn üzerinden 1 yõl geçmeden başa döndü. Habur’dan gelenlerle başlayan açõlõmõn, yine Ha- bur’dan gelenlerin tutuklanmasõyla sona erdiği yönünde neredeyse kesin bir görüş birliği oluştu. Başbakan Er- doğan açõlõmõn bitmediğini söylese de muhalefetin yanõ sõra AKP içinde de ilk kez, “Açılım bitti, artık seçim ön- cesi bir daha gündeme gelmez” ses- leri ifade edilmeye başlandõ. Hükümetin 1 yõl önce başlattõğõ açõlõmõn yol haritasõnda, koordina- törlüğünü yürüten İçişleri Bakanõ Be- şir Atalay tarafõndan bizzat açõklanan adõmlar hayata geçirilemedi. Açõlõm kapsamõnda hükümet, “Ayrımcılıkla mücadele komisyonu kurulması, Başbakanlık İnsan Hakları Baş- kanlığı’nın bağımsız bir kurul ha- line getirilmesi, bağımsız kolluk şi- kâyet mekanizması oluşturulması ve köylerle beldelere eski isimlerinin ia- de edilmesi” adõmlarõnõn sözünü ver- mişti. Bu sözlerden hiçbiri geçen 1 yõl içinde gerçekleştirilemedi. Yine açõlõm kapsamõnda ifade edi- len “Taş atan çocuklar” düzenlemesi ise muhalefetin de desteğine rağmen halen yasalaştõrõlamadõ. AKP, ko- misyon aşamasõnda bulunan düzen- lemenin Meclis tatile girmeden çõka- rõlacağõnõ açõkladõ. Açõlõm çerçeve- sinde Seçim Yasasõ’ndan “Türkçeden başka dillerde propaganda yasağı” kaldõrõldõ ancak aynõ yasak Siyasi Partiler Yasasõ’ndan çõkarõlmadõğõ için kapatõlan DTP’nin genel başka- nõ Ahmet Türk hakkõnda Meclis’te yaptõğõ Kürtçe konuşma nedeniyle dava açõldõ. Son olarak da açõlõmõn en önemli başlangõcõ olarak Irak’taki kamplardan gelip Habur’dan giriş ya- pan 34 kişiden 17’sinin yargõlanma- sõ ve ardõndan da önceki gün tutuk- lanmalarõ üzerine, “Açılım fiilen bit- ti” görüşü çok büyük bir kesim tara- fõndan paylaşõldõ. Muhalefetteki ve medyadaki “açı- lım bitti” eleştirileri üzerine Başbakan Erdoğan, “Açılım bitmedi. Kararlı- lıkla sürüyor” açõklamalarõ yaptõ. Bakanlar ve parti yöneticileri de, Ha- bur’dan gelenlerin tutuklanmasõyla ilgili sorumluluğu yargõya yüklerken açõlõmõn sürdüğünü söyledi. Ancak bu açõklamalara rağmen açõlõmõn bittiği yorumlarõ AKP içinde de kendisini gösterdi. Partinin özellikle Güney- doğulu isimleri arasõnda da açõlõmõn resmi söylemde sürmesine karşõn fii- len sona erdiği görüşü destek bulma- ya başladõ. AKP içinde bu konuda ya- põlan değerlendirme şöyle: “Açılım kapsamında hedeflenen adımlar zamanında atılamadığı için şimdi gelinen noktada tıkanma ya- şanıyor. Şimdi seçimlere 1 yıl kaldı ve artık her şey seçimlere endeksli. Parti açılım konusunda geçen 1 yıl öncesinde olduğu kadar kararlı ve cesur değil. Çünkü açılımın seçim- lerde önemli bir kampanya olacağı kaygısı var. Partide başta MHP ol- mak üzere muhalefetin bu konuyu seçim kampanyasının önemli bir aracı haline getireceği sıkıntısı ya- şanıyor. Bu nedenle artık açılım kapsamında seçime kadar bir adım atılması kolay görünmüyor. Açılım seçim sonrasına kalmış denilebilir. Seçim sonrası da açılımın sürüp sür- meyeceği çıkacak sonuçlara bağlı. Seçimde alınacak oylar ve oluşacak siyasi tablo, Kürt açılımının kade- rini belirleyecek.” Hükümetin 1 yõl önce başlattõğõ açõlõmõn yol haritasõnda, koordinatörlüğünü yürüten İçişleri Bakanõ Beşir Atalay tarafõndan bizzat açõklanan adõmlar hayata geçirilemedi. BDP başta olmak üzere muhalefetin yanõ sõra AKP içinden de ilk kez “Açõlõm bitti. Artõk seçimden önce hiçbir şey olmaz. Artõk açõlõmõn kaderi seçimden çõkacak sonuçlara bağlõ” değerlendirmeleri yapõldõ. SALDIRIBEKLENTİSİ TSK’de terör alarmı BARKIN ŞIK ANKARA - Terör ör- gütü PKK’nin İskende- run ve Osmaniye’de mu- harip olmayan askeri te- sislere düzenlediği silah- lõ saldõrõlarõn ardõndan Ge- nelkurmay Başkanlõğõ alarma geçti. Terör örgü- tünün önümüzdeki dö- nemde korumasõz askeri tesislere saldõrõlarõnõ art- tõracağõ değerlendirilir- ken Genelkurmay Baş- kanlõğõ’nõn ana nizamiye kapõsõ ile diğer nöbetçi noktalarõ kurşun geçir- mez cam levhalar ile tak- viye edildi. Güvenlik se- viyesinin yükseltilmesi kapsamõnda, askeri loj- manlarõn nöbetçi kulele- rindeki kum torbalarõnõn sayõsõ arttõrõldõ. Hava Kuv- vetleri Komutanlõğõ’nõn ana nizamiyesine de gü- venlik duvarõ örülüyor. Genelkurmay Başkan- lõğõ, artan PKK saldõrõla- rõ üzerine, dün bir basõn bilgilendirme toplantõsõ düzenledi. Toplantõda ko- nuşan, Genelkurmay İç Güvenlik Harekât Daire- si Başkanõ Tümgeneral Fahri Kır, son 4 ayda bölücü terör örgütünün teslim olanlar hariç verdiği kayõp sayõsõnõn en az 130 olduğunu kaydetti. Kõr, bu sürede 43 personelin şehit olduğunu anõmsa- tõrken teslim olan terörist sayõsõnõn da 60 olduğunu bildirdi. Kõr, 2009’da bö- lücü terör örgütünden 545 kişinin ayrõldõğõnõ, 2010 yõlõnõn ilk 5 ayõnda da te- rör örgütünden ayrõlan ki- şi sayõsõnõ 148 olarak tah- min ettiklerini söyledi. Kõr, “Örgütün, yeni dönemde, 4-5 kişilik kü- çük gruplar halinde, ris- ki az, nispeten kolay he- deflere saldırılar düzen- lediği, el yapımı mayın ve el yapımı patlayıcıla- rı yoğun olarak kullan- dığı ve uzaktan taciz ey- lemlerine ağırlık verdiği görülmektedir” dedi. ‘ABD ile sıkıntı yok’ Bilgilendirmenin ar- dõndan Tümgeneral Kõr ile Genelkurmay Başkan- lõğõ Genel Sekreteri Tüm- general Ferit Güler so- rularõ yanõtladõ. Güler, ABD ile istihbarat payla- şõmõ yönünde bir sõkõntõ bulunup bulunmadõğõ yö- nündeki bir soruyu ise “ABD askeri makamla- rı ile yürütülmekte olan istihbarat paylaşımı me- kanizması gayet başarı- lı bir şekilde yürütül- mektedir. Bu konuda herhangi bir sıkıntı söz konusu değildir” şeklin- de karşõlõk verdi. SELAHATTİN DEMİRTAŞ: Devlet elini çabuk tutsun, aidiyet kopuyor BDP Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn, BDP’yi ve PKK’yi hedef haline getirerek “açõlõm”õn yarattõğõ “olumlu” havayõ kendine çevirmek istediğini savundu ve “Bu çok tehlikeli bir şey, DTP’yi kapatabilirsiniz ama PKK’yi kapatamazsõnõz” diye tehdit etti. AYŞE SAYIN ANKARA - BDP Ge- nel Başkanõ Selahattin Demirtaş, Habur’dan gi- riş yapan PKK’lilerin 8 ay sonra tutuklanmasõ, Baş- bakan Erdoğan’õn kendi- lerini hedef alan sözleri ve “Kürt açılımı”nõn geldi- ği nokta konusunda bir grup gazetecinin sorula- rõnõ yanõtladõ. Demirtaş’õn değerlen- dirmeleri özetle şöyle: Dağdan inmeyin mesajı: Hukuki açõdan da siyasi açõdan da bak- sanõz, Habur’dan giren- lerle ilgili tutuklamalar son derece vahim. Şimdi merak ediyorum, o döne- min “Yasalar çiğnendi, çadır mahkemesi ku- ruldu” diye ortalõğõ vel- veleye verenler şimdi ne diyecek? 10 aydõr açõlõm safsa- tasõ, fiyaskosu yürütülü- yordu. Siyasi açõdan da şimdi, dağdaki herhangi birine, kim, hangi vaatle “in” çağrõsõ yapacak, han- gi gerekçeyle yapacak, merak ediyorum. Siyasi açõdan “dağdan inme- yin” mesajõ verildi. Kürtlerin aidiyet bağı kopuyor: Ha- bur’dan geldikleri gün o tabloyu “umut veren tablo” olarak tanõmlayan Başbakan, dün Habur’dan gelenlerin tutuklanma- sõyla ilgili hiçbir yorum yapmõyor. Doğuracağõ so- nuçlar, bugün yarõn his- sedilmeyebilir ama çok derin bir yara açtõ. Türkiye Cumhuriyeti devleti elini çabuk tut- sun, yoksa Kürtleri kay- beder. Ne olur? Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti dev- leti ile “aidiyet bağı” ko- puyor. Bu gidişat iyi bir gidişat değil. PKK’yi kapata- mazsın: Toplumda, açõ- lõmla ilgili olumlu hava vardõ. AKP yakaladõğõ o olumlu havayõ kötüye kul- landõ ve DTP’yi tasfiye et- ti. Aysel Tuğluk’u, Ah- met Türk’ü siyaset dõşõ bõraktõ. Şimdi sõra kendi- ce PKK’ye geldi. Bu de- fa askeri operasyon baş- lattõ. Şunu yapmaya çalõ- şõyor: Eğer PKK eylem yaparsa, eyleme geçerse bütün bu tepkileri PKK’ye yönlendiririm, PKK de bu basõnç altõnda kalõr, teslim olmak zo- runda kalõr. Bizce çok tehlikeli bir şey. DTP’yi kapatabilirsiniz, belediye başkanlarõnõ tutuklayabi- lirsiniz, sonuç alabilirsi- niz. Ama PKK’yi kapa- tamazsõnõz, tutuklaya- mazsõnõz. Oğlunu Güneydo- ğu’ya göndersin: Orada askere giden, sa- vaşan çocuklardan bir ta- ne bakan, başbakan, ge- neral çocuğu var mõdõr? Başbakan, oraya kendi oğlunu Güneydoğu’ya sa- vaşmaya, profesyonel as- ker olarak göndersin. Ben o zaman Başbakan’õn kendisine oy vereceğime söz veriyorum. Tehdit alıyoruz: Başbakan bizi hedef ha- line getirdi, milletvekil- lerimize, partililerimize yönelik suikast istihba- ratlarõ gelmeye başladõ. Bunun sorumlusu da Baş- bakan’dõr. İpler koptu: Ge- nelkurmay Başkanõ’nõn ve Başbakan’õn bugünkü (dünkü) açõklamasõndan şunu anlõyorum: İpleri tamamen koparmõş du- rumdalar, açõlõm süreci- ni kendilerince bitirmiş durumdalar. Operasyonlar sürüyor Şemdinli, Yüksekova, Kulp, Savur ve Kelkit’te düzenlenen operasyonlarda bir korucu şehit oldu, 1 erbaş 3 korucu yaralandõ Yurt Haberleri Servisi - Hak- kâri’nin Şemdinli ilçesinde yürü- tülen operasyonlarda 1 korucu şehit düştü, 1 erbaş ile 3 korucu da yaralandõ. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi dağ- lõk arazi kesiminde yürütülen ope- rasyonlar sõrasõnda PKK’liler tara- fõndan taciz ateşi açõldõ. Ateş sonu- cu yaralanan 1 erbaş Hakkâri Asker Hastanesi’nde tedavi altõna alõndõ. Şemdinli’ye 50 kilometre uzaklõk- taki Konur ve Uğuraçan köyleri arasõnda dere mevkisinde de gece 02.00 sõralarõnda operasyona çõkan askeri birliğin geçişi sõrasõnda yol gü- zergahõndaki korucularla iletişim eksikliği yaşandõ. PKK’liler tara- fõndan açõlan ateş sonucu korucu Emrullah Demir yaşamõnõ yitirdi, korucular İsmet Demir, Mahir De- mir ve Ziya Sebit da yaralandõ. Yüksekova’ya bağlõ Dağlõca böl- gesinde de bir grup teröristin termal kameralarla tespit edilmesi üzerine bölgede yoğun bir askeri hareketli- lik başladõ. Diyarbakõr’õn Kulp ilçesi çõkõşõnda Muş karayolu üzerindeki Köprübaşõ jandarma üssüne terö- ristlerce önceki gece saat 23.50 su- larõnda roketatarlõ saldõrõ düzenlen- di. Ağõr makineli silahlarõn da kul- lanõldõğõ saldõrõya askeri birlikten de karşõlõk verildi. Bir saat kadar süren saldõrõnõn ardõndan, teröristler ka- ranlõktan yararlanarak kaçtõ. Gümüşhane’in Kelkit ilçesi Tü- tenli köyü bölgesinde de terörist- lere yönelik operasyon düzenlen- di. Çõkan çatõşmada terör örgütü ile işbirliği yaptõğõ tespit edilen 2 kişi öldürüldü. DTP’NİN YASAKLI LİDERİNİN BURNUNU KIRAN SALDIRGAN İLK DURUŞMADA SERBEST KALDI Türk’e saldõrõda tahliye kararõ CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Samsun’da Muş’un Bulanõk ilçesinde 2 ki- şinin öldürülmesiyle ilgili da- vanõn çõkõşõnda kapatõlan DTP’nin siyasi yasaklõ genel başkanõ Ahmet Türk’e yum- ruk atarak burnunu kõran İs- mail Çelik, ilk duruşmasõnda tahliye edildi. Türk’e yumruk attõğõ ge- rekçesiyle hakkõnda 4.5 yõl hapis istenen İsmail Çelik ve Türk’ün aracõna taş attõğõ için tutuksuz yargõlanan sanõk Uğur Keskinsoy dün ilk kez hâkim karşõsõna çõktõ. Gü- venlik güçleri duruşma öncesi Samsun adliyesi önünde ge- niş güvenlik önlemleri aldõ. Samsun 4. Asliye Ceza Mah- kemesi’ndeki davanõn ilk du- ruşmasõnda savunma yapan Çelik, olay anõnda BDP Mil- letvekili Sırrı Sakık’õn “Al- çaklar, şerefsizler, köpek- ler” gibi sözler söylediğini, bunun da kendisini gerdiğini belirtti. Habur olayõnõn da kendisini tahrik ettiğini sa- vunan Çelik, “Benim yum- ruklarım Ahmet Türk’e değil, PKK terör örgütüne yönelikti. Ben belli bir yaş üzerinde olan mağdura yumruk attığımdan dolayı pişmanım ancak benim hın- cım yılların birikimiydi” diye konuştu. Türk’ün aracõna taş attõğõ ge- rekçesiyle 6 yõla kadar hapis istemiyle yargõlanan Uğur Keskinsoy, suçlamalarõ red- detti. Arkadaşlarõyla buluş- mak üzere adliye önüne gitti- ğini ifade eden Keskinsoy, “Ben elimdeki yeşil eriği ha- vaya doğru attım. Araca yaklaşmadım. Erikten dola- yı bu hasarın olması müm- kün değildir. Zaten araca da isabet etmedi. Atılı suçla- mayı kabul etmiyorum” de- di. Mahkeme heyeti, tutuklu sanõk Çelik’in tahliye edilme- sine, Türk’ün beyanõnõn alõn- masõna ve yazõlan talimatõn ya- nõtõnõn gelmesine karar verdi. İBB BORÇ BATAĞINDA Kadir Topbaş’a haciz şoku İstanbul Haber Ser- visi - Maltepe’de yol çalõşmasõnda babasõna ait araziden yol geçirilen ancak kamulaştõrma pa- rasõ İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) tarafõn- dan ödenmeyen avukat Murat Sultansu, İBB Başkanõ Kadir Top- baş’õn makam aracõ ola- rak kullandõğõ 34 ESY 01 plakalõ Mercedes marka aracõna haciz koydurdu. Belediye avukatlarõnõn itirazõ üze- rine haciz işlemi dur- duruldu. Maltepe’de 2008 yõ- lõnda yol çalõşmasõ ya- pan İBB, Avukat Sul- tansu’nun babasõna ait olan araziden kamulaş- tõrma parasõnõ ödeme- den yol geçirdi. Bunu üzerine Sultansu, Kartal Asliye Hukuk Mahke- mesi’ne “Kamulaştır- ma bedelini ödeme- den el atma” davasõ açtõ. Mahkeme Sultan- su’yu haklõ buldu ve İBB’nin arazi sahibine 325 bin TL ödemesine karar verdi. Haciz me- muru ile birlikte İBB’ye gelen Avukat Sultansu, belediyeden eli boş dön- dü. İBB yetkilileri icra memuruna eski bir ma- kam aracõ gösterdi. Son yõllarda gelir seviyesin- de düşüşler yaşanan İBB’nin iç ve dõş borç- larõnõn toplamõ 4.2 mil- yar TL’yi aştõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle