Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 19 HAZİRAN 2010 CUMARTESİ
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Açılım Fiyaskosu
Sekiz ay önce alayıvala ile ilan edilen Kürt
açılımını (sonradan demokratik açılım haline geldi)
birçok noktadan eleştirmiştik.
Aslında sorunu sosyal, ekonomik, politik, kültürel,
hatta psikolojik yönleriyle ele alan gerçek bir açılım
değildi söz konusu olan.
Girişimin ardında yatan etken, ABD’nin Irak’tan
çekilirken, bölgede tek başına ve dolayısıyla
korumasız kalacak olan Kürt yönetiminin himayesini
Türkiye’ye bırakmak istemesi dolayısıyla, PKK’ye
buradan gelecek desteğin kesilmesi için bazı
düzenlemeler yapılması gerekliliğinin doğmuş
olmasıydı.
Başka bir deyişle, açılımın ardında bir Amerikan
planı yatmaktaydı.
Bu hususun belirtilmesi, bunun illa baştan
tümüyle reddedilmesini talep etmek anlamını
taşımıyor.
Türkiye ile ABD’nin ve Kuzey Irak’taki Kürt
yönetiminin çıkarları bağdaşabilir ve böylelikle
sorunun çözümü için bir zemin oluşturulabilir. Bu
durumda, bu fırsatı geri tepmek tabii ki gerekmez.
Ama Ekim 2009 girişimi, iyi tanımlanmış bir
çözümü öngörmüyordu.
Daha ziyade, PKK’ye Kuzey Irak’tan verilecek
desteği kesmek üzere kimi bölük pörçük önlemleri
içermekteydi.
Alınan önlemler ile amaçlanan hedeflere varılıp
varılmayacağı da kuşku götürüyordu.
Abdullah Öcalan’ı devreden çıkaracak bir
çözüme onun ve örgütünün evet demesi güçtü.
Ayrıca Silopi’de kurulan sahra mahkemelerinde,
yapılan göstermelik yargılamalar doğrusu çok kötü
bir görüntü yaratmakta, silah bırakıp Mahmur’dan
geldiğini söyleyen, yeni uzlaşmanın öncüleri olarak
görülenler, neredeyse üniformalarla gelmekte, resmi
geçit yapmakta, hiç de pişman görünmemekte,
yargı önünde pişmanlık ifade eden herhangi bir
beyanda bulunmaktan da imtina etmekteydi.
Seyyar mahkemeler, yargının bağımsızlığı ilkesini
zedelemekte, talep üzerine alelacele kurulmuş
ısmarlama mahkemelerde hiç de nedamet
göstermeyen “gerillalar”ı yargıçların pişman
varsaymaları eleştirilere, kimi zaman da mizahi
yorumlara yol açmaktaydı.
Yalapşap hazırlanmış “Kürt açılımı”nı Tayyip Bey
büyük bir politik reform olarak sundu, herkesi buna
katılmaya çağırdı. Muhalefet haklı olarak çağrıyı
ciddiye almadı, açılımı eleştirdi.
Oynanan oyun kamuoyunu da rahatsız etti.
Kürt açılımı, her iki tarafın da karşılıklı yanlışları
yüzünden ölü doğdu.
Daha sonra da, hükümet artık ondan bahsetmez
oldu.
Önceki gün Diyarbakır’da, Habur’dan geliş
sırasında yapılan gösteriler ve söylenen sözlerle ilgili
olarak açılan dava ve burada istenen cezalar ile
yapılan tutuklamalar, ölü doğmuş olan Kürt
açılımının bu yönünün artık herkesçe kabul
edildiğini göstermektedir. Söz konusu davada
Kandil’den gelenler için yirmişer yıl, Mahmur’dan
gelenler için ise on beşer yıl hapis istenmekte ve üç
kişi hakkında da, kaçacakları şüphesi bulunduğu
gerekçesiyle tutuklama kararı verilmiş
bulunmaktadır.
Tutuklama kararları konusunda bir noktayı
vurgulamak istiyorum.
Bu sanıklar, avukatlarının da söyledikleri gibi,
sekiz aydır buradadır, kendileri teslim olmuşlardır ve
kaçmak isteselerdi kaçarlardı ama buna rağmen
kaçmamışlardır.
Bu durumda bu sanıkların da tutuklu
yargılanmalarında isabet olmadığını, pek de âlâ
tutuksuz yargılanmalarının mümkün olduğunu
söyleyebiliriz.
Doğrusu, Habur’da gösterilen, gereksiz ve usule
aykırı hoşgörünün yanı sıra, sekiz ay sonra
Diyarbakır’da gösterilen tersi yöndeki tutum BDP’li
Kışanak’ın çıkışını haklı görmemeyi ve sorduğu
soruya katılmamayı imkânsız kılıyor.
Bakın ne diyordu Kışanak:
- Habur’da serbest bırakılma kararını veren aynı
mahkeme. Diyarbakır Mahkemesi bugün barış
elçilerine tutuklama kararı verdi. Peki ne değişti? Bir
şey değişmiş olabilir. AKP’den aldıkları talimat.
Bu sözlere katılmamak mümkün değil.
İfrat ile tefrit arasında kalan bir iktidarın ciddi bir
politika uygulaması beklenemez.
AKP, bu sorunu çözemeyecek, gittikçe ağzına
yüzüne bulaştıracaktır.
Diyarbakır duruşmalarıyla ve Kuzey Irak
operasyonuyla birlikte, Kürt açılımı bitmiştir demek
doğru değil.
Biten bir şey yok, çünkü sözde açılım zaten ölü
doğmuştu.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
namikzafer@yahoo.com
Erdoğan resmen bitmediğini söylese de AKP’de ‘seçimlerden önce artõk bir şey yapõlamaz’ sesleri yükseliyor
Açõlõm söylemde kaldõERDEM GÜL
ANKARA - Hükümetin “Kürt
açılımı” olarak başlattõğõ, bir süre
sonra “demokratik açılım”, ardõndan
da “Milli Birlik Projesi” adõnõ verdiği
açõlõm, başlamasõnõn üzerinden 1 yõl
geçmeden başa döndü. Habur’dan
gelenlerle başlayan açõlõmõn, yine Ha-
bur’dan gelenlerin tutuklanmasõyla
sona erdiği yönünde neredeyse kesin
bir görüş birliği oluştu. Başbakan Er-
doğan açõlõmõn bitmediğini söylese de
muhalefetin yanõ sõra AKP içinde de
ilk kez, “Açılım bitti, artık seçim ön-
cesi bir daha gündeme gelmez” ses-
leri ifade edilmeye başlandõ.
Hükümetin 1 yõl önce başlattõğõ
açõlõmõn yol haritasõnda, koordina-
törlüğünü yürüten İçişleri Bakanõ Be-
şir Atalay tarafõndan bizzat açõklanan
adõmlar hayata geçirilemedi. Açõlõm
kapsamõnda hükümet, “Ayrımcılıkla
mücadele komisyonu kurulması,
Başbakanlık İnsan Hakları Baş-
kanlığı’nın bağımsız bir kurul ha-
line getirilmesi, bağımsız kolluk şi-
kâyet mekanizması oluşturulması ve
köylerle beldelere eski isimlerinin ia-
de edilmesi” adõmlarõnõn sözünü ver-
mişti. Bu sözlerden hiçbiri geçen 1 yõl
içinde gerçekleştirilemedi.
Yine açõlõm kapsamõnda ifade edi-
len “Taş atan çocuklar” düzenlemesi
ise muhalefetin de desteğine rağmen
halen yasalaştõrõlamadõ. AKP, ko-
misyon aşamasõnda bulunan düzen-
lemenin Meclis tatile girmeden çõka-
rõlacağõnõ açõkladõ. Açõlõm çerçeve-
sinde Seçim Yasasõ’ndan “Türkçeden
başka dillerde propaganda yasağı”
kaldõrõldõ ancak aynõ yasak Siyasi
Partiler Yasasõ’ndan çõkarõlmadõğõ
için kapatõlan DTP’nin genel başka-
nõ Ahmet Türk hakkõnda Meclis’te
yaptõğõ Kürtçe konuşma nedeniyle
dava açõldõ. Son olarak da açõlõmõn en
önemli başlangõcõ olarak Irak’taki
kamplardan gelip Habur’dan giriş ya-
pan 34 kişiden 17’sinin yargõlanma-
sõ ve ardõndan da önceki gün tutuk-
lanmalarõ üzerine, “Açılım fiilen bit-
ti” görüşü çok büyük bir kesim tara-
fõndan paylaşõldõ.
Muhalefetteki ve medyadaki “açı-
lım bitti” eleştirileri üzerine Başbakan
Erdoğan, “Açılım bitmedi. Kararlı-
lıkla sürüyor” açõklamalarõ yaptõ.
Bakanlar ve parti yöneticileri de, Ha-
bur’dan gelenlerin tutuklanmasõyla
ilgili sorumluluğu yargõya yüklerken
açõlõmõn sürdüğünü söyledi. Ancak bu
açõklamalara rağmen açõlõmõn bittiği
yorumlarõ AKP içinde de kendisini
gösterdi. Partinin özellikle Güney-
doğulu isimleri arasõnda da açõlõmõn
resmi söylemde sürmesine karşõn fii-
len sona erdiği görüşü destek bulma-
ya başladõ. AKP içinde bu konuda ya-
põlan değerlendirme şöyle:
“Açılım kapsamında hedeflenen
adımlar zamanında atılamadığı için
şimdi gelinen noktada tıkanma ya-
şanıyor. Şimdi seçimlere 1 yıl kaldı
ve artık her şey seçimlere endeksli.
Parti açılım konusunda geçen 1 yıl
öncesinde olduğu kadar kararlı ve
cesur değil. Çünkü açılımın seçim-
lerde önemli bir kampanya olacağı
kaygısı var. Partide başta MHP ol-
mak üzere muhalefetin bu konuyu
seçim kampanyasının önemli bir
aracı haline getireceği sıkıntısı ya-
şanıyor. Bu nedenle artık açılım
kapsamında seçime kadar bir adım
atılması kolay görünmüyor. Açılım
seçim sonrasına kalmış denilebilir.
Seçim sonrası da açılımın sürüp sür-
meyeceği çıkacak sonuçlara bağlı.
Seçimde alınacak oylar ve oluşacak
siyasi tablo, Kürt açılımının kade-
rini belirleyecek.”
Hükümetin 1 yõl önce başlattõğõ açõlõmõn yol haritasõnda, koordinatörlüğünü yürüten İçişleri
Bakanõ Beşir Atalay tarafõndan bizzat açõklanan adõmlar hayata geçirilemedi. BDP başta olmak
üzere muhalefetin yanõ sõra AKP içinden de ilk kez “Açõlõm bitti. Artõk seçimden önce hiçbir
şey olmaz. Artõk açõlõmõn kaderi seçimden çõkacak sonuçlara bağlõ” değerlendirmeleri yapõldõ.
SALDIRIBEKLENTİSİ
TSK’de
terör
alarmı
BARKIN ŞIK
ANKARA - Terör ör-
gütü PKK’nin İskende-
run ve Osmaniye’de mu-
harip olmayan askeri te-
sislere düzenlediği silah-
lõ saldõrõlarõn ardõndan Ge-
nelkurmay Başkanlõğõ
alarma geçti. Terör örgü-
tünün önümüzdeki dö-
nemde korumasõz askeri
tesislere saldõrõlarõnõ art-
tõracağõ değerlendirilir-
ken Genelkurmay Baş-
kanlõğõ’nõn ana nizamiye
kapõsõ ile diğer nöbetçi
noktalarõ kurşun geçir-
mez cam levhalar ile tak-
viye edildi. Güvenlik se-
viyesinin yükseltilmesi
kapsamõnda, askeri loj-
manlarõn nöbetçi kulele-
rindeki kum torbalarõnõn
sayõsõ arttõrõldõ. Hava Kuv-
vetleri Komutanlõğõ’nõn
ana nizamiyesine de gü-
venlik duvarõ örülüyor.
Genelkurmay Başkan-
lõğõ, artan PKK saldõrõla-
rõ üzerine, dün bir basõn
bilgilendirme toplantõsõ
düzenledi. Toplantõda ko-
nuşan, Genelkurmay İç
Güvenlik Harekât Daire-
si Başkanõ Tümgeneral
Fahri Kır, son 4 ayda
bölücü terör örgütünün
teslim olanlar hariç verdiği
kayõp sayõsõnõn en az 130
olduğunu kaydetti. Kõr,
bu sürede 43 personelin
şehit olduğunu anõmsa-
tõrken teslim olan terörist
sayõsõnõn da 60 olduğunu
bildirdi. Kõr, 2009’da bö-
lücü terör örgütünden 545
kişinin ayrõldõğõnõ, 2010
yõlõnõn ilk 5 ayõnda da te-
rör örgütünden ayrõlan ki-
şi sayõsõnõ 148 olarak tah-
min ettiklerini söyledi.
Kõr, “Örgütün, yeni
dönemde, 4-5 kişilik kü-
çük gruplar halinde, ris-
ki az, nispeten kolay he-
deflere saldırılar düzen-
lediği, el yapımı mayın
ve el yapımı patlayıcıla-
rı yoğun olarak kullan-
dığı ve uzaktan taciz ey-
lemlerine ağırlık verdiği
görülmektedir” dedi.
‘ABD ile sıkıntı yok’
Bilgilendirmenin ar-
dõndan Tümgeneral Kõr
ile Genelkurmay Başkan-
lõğõ Genel Sekreteri Tüm-
general Ferit Güler so-
rularõ yanõtladõ. Güler,
ABD ile istihbarat payla-
şõmõ yönünde bir sõkõntõ
bulunup bulunmadõğõ yö-
nündeki bir soruyu ise
“ABD askeri makamla-
rı ile yürütülmekte olan
istihbarat paylaşımı me-
kanizması gayet başarı-
lı bir şekilde yürütül-
mektedir. Bu konuda
herhangi bir sıkıntı söz
konusu değildir” şeklin-
de karşõlõk verdi.
SELAHATTİN DEMİRTAŞ:
Devlet elini
çabuk tutsun,
aidiyet kopuyor
BDP Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş,
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn, BDP’yi ve
PKK’yi hedef haline getirerek “açõlõm”õn
yarattõğõ “olumlu” havayõ kendine çevirmek
istediğini savundu ve “Bu çok tehlikeli bir
şey, DTP’yi kapatabilirsiniz ama PKK’yi
kapatamazsõnõz” diye tehdit etti.
AYŞE SAYIN
ANKARA - BDP Ge-
nel Başkanõ Selahattin
Demirtaş, Habur’dan gi-
riş yapan PKK’lilerin 8 ay
sonra tutuklanmasõ, Baş-
bakan Erdoğan’õn kendi-
lerini hedef alan sözleri ve
“Kürt açılımı”nõn geldi-
ği nokta konusunda bir
grup gazetecinin sorula-
rõnõ yanõtladõ.
Demirtaş’õn değerlen-
dirmeleri özetle şöyle:
Dağdan inmeyin
mesajı: Hukuki açõdan
da siyasi açõdan da bak-
sanõz, Habur’dan giren-
lerle ilgili tutuklamalar
son derece vahim. Şimdi
merak ediyorum, o döne-
min “Yasalar çiğnendi,
çadır mahkemesi ku-
ruldu” diye ortalõğõ vel-
veleye verenler şimdi ne
diyecek?
10 aydõr açõlõm safsa-
tasõ, fiyaskosu yürütülü-
yordu. Siyasi açõdan da
şimdi, dağdaki herhangi
birine, kim, hangi vaatle
“in” çağrõsõ yapacak, han-
gi gerekçeyle yapacak,
merak ediyorum. Siyasi
açõdan “dağdan inme-
yin” mesajõ verildi.
Kürtlerin aidiyet
bağı kopuyor: Ha-
bur’dan geldikleri gün o
tabloyu “umut veren
tablo” olarak tanõmlayan
Başbakan, dün Habur’dan
gelenlerin tutuklanma-
sõyla ilgili hiçbir yorum
yapmõyor. Doğuracağõ so-
nuçlar, bugün yarõn his-
sedilmeyebilir ama çok
derin bir yara açtõ.
Türkiye Cumhuriyeti
devleti elini çabuk tut-
sun, yoksa Kürtleri kay-
beder. Ne olur? Kürtlerin
Türkiye Cumhuriyeti dev-
leti ile “aidiyet bağı” ko-
puyor. Bu gidişat iyi bir
gidişat değil.
PKK’yi kapata-
mazsın: Toplumda, açõ-
lõmla ilgili olumlu hava
vardõ. AKP yakaladõğõ o
olumlu havayõ kötüye kul-
landõ ve DTP’yi tasfiye et-
ti. Aysel Tuğluk’u, Ah-
met Türk’ü siyaset dõşõ
bõraktõ. Şimdi sõra kendi-
ce PKK’ye geldi. Bu de-
fa askeri operasyon baş-
lattõ. Şunu yapmaya çalõ-
şõyor: Eğer PKK eylem
yaparsa, eyleme geçerse
bütün bu tepkileri
PKK’ye yönlendiririm,
PKK de bu basõnç altõnda
kalõr, teslim olmak zo-
runda kalõr. Bizce çok
tehlikeli bir şey. DTP’yi
kapatabilirsiniz, belediye
başkanlarõnõ tutuklayabi-
lirsiniz, sonuç alabilirsi-
niz. Ama PKK’yi kapa-
tamazsõnõz, tutuklaya-
mazsõnõz.
Oğlunu Güneydo-
ğu’ya göndersin:
Orada askere giden, sa-
vaşan çocuklardan bir ta-
ne bakan, başbakan, ge-
neral çocuğu var mõdõr?
Başbakan, oraya kendi
oğlunu Güneydoğu’ya sa-
vaşmaya, profesyonel as-
ker olarak göndersin. Ben
o zaman Başbakan’õn
kendisine oy vereceğime
söz veriyorum.
Tehdit alıyoruz:
Başbakan bizi hedef ha-
line getirdi, milletvekil-
lerimize, partililerimize
yönelik suikast istihba-
ratlarõ gelmeye başladõ.
Bunun sorumlusu da Baş-
bakan’dõr.
İpler koptu: Ge-
nelkurmay Başkanõ’nõn
ve Başbakan’õn bugünkü
(dünkü) açõklamasõndan
şunu anlõyorum: İpleri
tamamen koparmõş du-
rumdalar, açõlõm süreci-
ni kendilerince bitirmiş
durumdalar.
Operasyonlar sürüyor
Şemdinli, Yüksekova, Kulp, Savur ve Kelkit’te düzenlenen
operasyonlarda bir korucu şehit oldu, 1 erbaş 3 korucu yaralandõ
Yurt Haberleri Servisi - Hak-
kâri’nin Şemdinli ilçesinde yürü-
tülen operasyonlarda 1 korucu
şehit düştü, 1 erbaş ile 3 korucu da
yaralandõ.
Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi dağ-
lõk arazi kesiminde yürütülen ope-
rasyonlar sõrasõnda PKK’liler tara-
fõndan taciz ateşi açõldõ. Ateş sonu-
cu yaralanan 1 erbaş Hakkâri Asker
Hastanesi’nde tedavi altõna alõndõ.
Şemdinli’ye 50 kilometre uzaklõk-
taki Konur ve Uğuraçan köyleri
arasõnda dere mevkisinde de gece
02.00 sõralarõnda operasyona çõkan
askeri birliğin geçişi sõrasõnda yol gü-
zergahõndaki korucularla iletişim
eksikliği yaşandõ. PKK’liler tara-
fõndan açõlan ateş sonucu korucu
Emrullah Demir yaşamõnõ yitirdi,
korucular İsmet Demir, Mahir De-
mir ve Ziya Sebit da yaralandõ.
Yüksekova’ya bağlõ Dağlõca böl-
gesinde de bir grup teröristin termal
kameralarla tespit edilmesi üzerine
bölgede yoğun bir askeri hareketli-
lik başladõ. Diyarbakõr’õn Kulp ilçesi
çõkõşõnda Muş karayolu üzerindeki
Köprübaşõ jandarma üssüne terö-
ristlerce önceki gece saat 23.50 su-
larõnda roketatarlõ saldõrõ düzenlen-
di. Ağõr makineli silahlarõn da kul-
lanõldõğõ saldõrõya askeri birlikten de
karşõlõk verildi. Bir saat kadar süren
saldõrõnõn ardõndan, teröristler ka-
ranlõktan yararlanarak kaçtõ.
Gümüşhane’in Kelkit ilçesi Tü-
tenli köyü bölgesinde de terörist-
lere yönelik operasyon düzenlen-
di. Çõkan çatõşmada terör örgütü
ile işbirliği yaptõğõ tespit edilen 2
kişi öldürüldü.
DTP’NİN YASAKLI LİDERİNİN BURNUNU KIRAN SALDIRGAN İLK DURUŞMADA SERBEST KALDI
Türk’e saldõrõda tahliye kararõ
CEMİL CİĞERİM
SAMSUN - Samsun’da
Muş’un Bulanõk ilçesinde 2 ki-
şinin öldürülmesiyle ilgili da-
vanõn çõkõşõnda kapatõlan
DTP’nin siyasi yasaklõ genel
başkanõ Ahmet Türk’e yum-
ruk atarak burnunu kõran İs-
mail Çelik, ilk duruşmasõnda
tahliye edildi.
Türk’e yumruk attõğõ ge-
rekçesiyle hakkõnda 4.5 yõl
hapis istenen İsmail Çelik
ve Türk’ün aracõna taş attõğõ
için tutuksuz yargõlanan sanõk
Uğur Keskinsoy dün ilk kez
hâkim karşõsõna çõktõ. Gü-
venlik güçleri duruşma öncesi
Samsun adliyesi önünde ge-
niş güvenlik önlemleri aldõ.
Samsun 4. Asliye Ceza Mah-
kemesi’ndeki davanõn ilk du-
ruşmasõnda savunma yapan
Çelik, olay anõnda BDP Mil-
letvekili Sırrı Sakık’õn “Al-
çaklar, şerefsizler, köpek-
ler” gibi sözler söylediğini,
bunun da kendisini gerdiğini
belirtti. Habur olayõnõn da
kendisini tahrik ettiğini sa-
vunan Çelik, “Benim yum-
ruklarım Ahmet Türk’e
değil, PKK terör örgütüne
yönelikti. Ben belli bir yaş
üzerinde olan mağdura
yumruk attığımdan dolayı
pişmanım ancak benim hın-
cım yılların birikimiydi”
diye konuştu.
Türk’ün aracõna taş attõğõ ge-
rekçesiyle 6 yõla kadar hapis
istemiyle yargõlanan Uğur
Keskinsoy, suçlamalarõ red-
detti. Arkadaşlarõyla buluş-
mak üzere adliye önüne gitti-
ğini ifade eden Keskinsoy,
“Ben elimdeki yeşil eriği ha-
vaya doğru attım. Araca
yaklaşmadım. Erikten dola-
yı bu hasarın olması müm-
kün değildir. Zaten araca da
isabet etmedi. Atılı suçla-
mayı kabul etmiyorum” de-
di.
Mahkeme heyeti, tutuklu
sanõk Çelik’in tahliye edilme-
sine, Türk’ün beyanõnõn alõn-
masõna ve yazõlan talimatõn ya-
nõtõnõn gelmesine karar verdi.
İBB BORÇ BATAĞINDA
Kadir Topbaş’a
haciz şoku
İstanbul Haber Ser-
visi - Maltepe’de yol
çalõşmasõnda babasõna
ait araziden yol geçirilen
ancak kamulaştõrma pa-
rasõ İstanbul Büyükşehir
Belediye (İBB) tarafõn-
dan ödenmeyen avukat
Murat Sultansu, İBB
Başkanõ Kadir Top-
baş’õn makam aracõ ola-
rak kullandõğõ 34 ESY
01 plakalõ Mercedes
marka aracõna haciz
koydurdu. Belediye
avukatlarõnõn itirazõ üze-
rine haciz işlemi dur-
duruldu.
Maltepe’de 2008 yõ-
lõnda yol çalõşmasõ ya-
pan İBB, Avukat Sul-
tansu’nun babasõna ait
olan araziden kamulaş-
tõrma parasõnõ ödeme-
den yol geçirdi. Bunu
üzerine Sultansu, Kartal
Asliye Hukuk Mahke-
mesi’ne “Kamulaştır-
ma bedelini ödeme-
den el atma” davasõ
açtõ. Mahkeme Sultan-
su’yu haklõ buldu ve
İBB’nin arazi sahibine
325 bin TL ödemesine
karar verdi. Haciz me-
muru ile birlikte İBB’ye
gelen Avukat Sultansu,
belediyeden eli boş dön-
dü. İBB yetkilileri icra
memuruna eski bir ma-
kam aracõ gösterdi. Son
yõllarda gelir seviyesin-
de düşüşler yaşanan
İBB’nin iç ve dõş borç-
larõnõn toplamõ 4.2 mil-
yar TL’yi aştõ.