Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 19 HAZİRAN 2010 CUMARTESİ
22 SPOR
GÖRÜŞ / ERDAL BATMAZ
Geleceğe Bakmak
Hollanda ve Belçika birlikte aday oldukları 2018 Dünya
Kupası’nın adaylık dosyasını, geçen aylarda efsanevi eski
futbolcu Ruud Gullit ve yanındaki Johan Cruyff ile birlikte
FIFA merkezine bisikletle giderek verdiler. Gullit; “Ev
sahipliği hakkı kazanmaları halinde, kupa tarihinin en
çevreci şampiyonasını düzenleme sözü verirken taraftarlara
2 milyon bedava bisiklet dağıtacaklarını” açıkladı. Fark
yaratarak geleceğe ilişkin bir spor organizasyonunun
alınmasında bugünün dünyasında bundan daha güzel bir
yaklaşım olmaz bence. Çevreci, insan dostu, taraftarı
kucaklayan ve bütünleştiren, yani sporun olmazsa olmazı
olan taraftarı içine alan bir adaylık anlayışı! Peki, biz ne
yaptık son Avrupa Şampiyonası adaylığında? Tamam,
Platini oturduğu koltuğun sorumluluğunu unutarak, tipik
bir Fransız gibi davranarak, AB ülkelerinin Türkiye’ye
miyop bakması dolayısıyla bir oyla kaybettik. Bir fark
yaratacak tavrımız oldu mu? Dünyaca tanınmış sporcu ve
sanatçılarımızla beş bin yıllık medeniyetler beşiği
Anadolu’ya ilişkin, kardeşlik planlarımıza ilişkin bir
yaklaşım veya planımız var mıydı? Yoktu! Bu işi bir küresel
ekonomik rekabet mücadelesi olarak görüp, başta
sponsorlarımız olmak üzere ülkemizde önemli yatırımları
olan uluslararası şirketleri devreye soktuk mu? Hayır!
Sonuçta yine ahlar vahlar arasında suçu başkasında ve
Şenes Erzik’te buluk. Yani kendimizi kandırdık!
Geleceğe dönük, ülkemizin spor vizyonunun
belirlenmesinde bir numaralı sorumlu olan Spor Bakanı ne
diyor: “Biz 2020’de hem Olimpiyatlar’a hem de Avrupa
Şampiyonası’na aday olamayız!” Niye? Gücümüz yetmez!
Brezilya, hem 2014 Dünya Futbol Şampiyonası’nın hem de
2016 Olimpiyatları’nın ev sahipliğini almış, İngiltere 2012
Olimpiyatları’nın ev sahibi ve 2018 Dünya Futbol
Şampiyonası’nın en büyük adaylarından biri.
“Buna ne diyeceğiz?” diye Sayın Bakan’a soran var
mı? Yok!
Hoş sorsak ne olacak ki? Dünyada ‘olimpiyat yasası’
olmakla övünüp olimpiyat adaylıklarına bu kadar uzak ve
ilgisiz bir olimpiyat komitesi olabilir mi? Kimse fikrini bile
sormuyor, aday olabilir miyiz diye bu komiteye! Gençlik ve
Spor Genel Müdürlüğü’nün, federasyon başkanlarının,
Olimpiyat Komitesi’nin, yani Türk sporunu yönetenlerin hiç
bu kadar başarısız olduğu bir dönem olmamıştır.
Ülkemizin büyük spor organizasyonlarını alma yolunda ilk
defa bir spor bakanı bu kadar güvensiz olmuştur.
Uluslararası hiçbir organizasyonda ekonomik ve siyasi
büyüklüğümüze uygun bir yerimiz yok! Bundan Basketbol
Federasyonu’nu ve onun başkanını ayırmak gerekir.
Bugüne kadar ülkemizde düzenlenen en büyük spor
organizasyonunu, Dünya Basketbol Şampiyonası’nı
Türkiye’ye getirmeleri, her türlü övgüye değerdir. Dünyada
bugün her zamankinden daha çok spor üzerinden
yürütülen bir ekonomi ve tanıtım kavgası var.
Milyarlarca dolarlık yatırım bir yana, sırf bu
şampiyonaların, oyunların binlerce saati aşan naklen yayın
süreleri dahi o ülke için bulunamayacak bir tanıtım ve
pazarlama fırsatıdır. Bunun sadece sporu yönetenler
seviyesinden sahip çıkılması yetmez! Sayın Başbakan
mutlak surette bir ‘açılımı’ da spor için yapmalıdır. Spor
denen şeyin her sezon görmekten bıktığımız, kim
şampiyon olacak, hakemler, federasyonlar ve basından
ibaret polemiklerden oluşmuş kötü bir film olmadığını
anlamalıyız! Bu yüzyılın en büyük endüstriyel alanının spor
olduğunu, bu alan vasıtasıyla diğer ekonomik dinamiklerin
de harekete geçirildiğini umarım görür ve geleceğe
bakarız, ama gerçek anlamda!
E-Posta: erba1984@gmail.com
BEŞİKTAŞ’IN FLAŞ TRANSFERİNİ HAVAALANINDA BİNLERCE TARAFTAR KARŞILADI, İMZA TÖRENİ BUGÜN
Q7 artık İstanbul’daQ7 artık İstanbul’da
ERDEM KARACA
Beşiktaş’õn son dönemdeki en flaş transferi
Ricardo Quaresma, dün İstanbul’a geldi.
Portekizli futbolcu 1 saatlik gecikmenin
ardõndan Başkan Yıldırım Demirören’in özel
uçağõyla Atatürk Havaalanõ’na ulaşõrken
binlerce Siyah - Beyazlõ futbolseverin büyük
ilgisiyle karşõlaştõ. Emniyet güçlerinin yoğun
güvenlik önlemlerine karşõn izdiham yaşanõrken
zaman zaman polislerle taraftarlar arasõnda
tartõşma çõktõ. Beşiktaş formasõ giydiği
gözlenen başarõlõ oyuncuya havaalanõnda Futbol
Komitesi üyeleri Serdar Adalı ve Cengiz
Zülfikaroğlu eşlik etti. Portekizli futbolcu
kendisini bekleyen arabaya bindikten sonra
Beşiktaş yandaşlarõnõ selamladõ. Bazõ taraftarlar
sevinç gösterilerini meşale yakarak gösterirken
güvenlik güçleri bu kişilere müdahele etti.
Quaresma, havaalanõndan ayrõlmasõnõn ardõndan
kalacağõ otele yerleşirken bugün sağlõk
kontrolünden geçtikten sonra İnönü Stadõ’nda
18.30’da düzenlenecek törenle kendisini 3
yõllõğõna Siyah - Beyazlõlara bağlayacak
sözleşmeye imza atacak. Bu arada Beşiktaş
Kulübü’nün 2010 yõlõ 1. Olağan Genel Kurul
toplantõsõ bugün saat 10.30’da Ceylan
Intercontinental Oteli’nde yapõlacak.
Alman çalõştõrõcõ, yönetimin her restine ‘gördüm’ yanõtõnõ verince işinin başõna geçti
Ve Daum Samandõra’da
HİLMİ TÜRKAY
Fenerbahçe’de
yönetimin her
restine ‘gördüm’
yanõtõnõ veren
teknik direktör
Daum, Samandõra’da
‘tam gün’ mesaisine başladõ.
Karşõlõklõ yapõlan görüşmelerde
oğlunun gönderilişini dahi
‘normal’ olarak yorumlayan
Alman çalõştõrõcõnõn gelecek
baskõlara ne kadar
dayanabileceği merak konusu
oldu. A’dan Z’ye yapacaklarõ
kõsõtlanan ama ‘Ben bu işi
başaracağım, pes
etmeyeceğim’ diyen Daum,
kaldõğõ süre içerisinde hep
‘yalnız adam’ rolünü
oynayacak. Yöneticiler hiçbir
zaman yanõnda olmayacak,
Aykut Kocaman’õn altõnda
çalõşacağõndan kararlarõnõ rahat
rahat veremeyecek, hatta
gerektiğinde başkan Aziz
Yıldırım dahi işini
engelleyebilecek. Açõkçasõ Sarõ -
Lacivertli kulüp, Alman
çalõştõrõcõya ‘yıldırma
politikası’ uygulayacak. Hiçbir
şey olmamõş gibi önceki gün
kulübün kapõsõndan içeriye
giren, yöneticiler hakkõnda
konuştuklarõnõ inkâr eden ve en
önemlisi geride kalan sezonla
ilgili ‘başarılı’ olduğunu
savunan bu teknik direktör, belki
ağõr bir üslup olacak ama
‘kişiliksiz adam’ görüntüsü
çiziyor. Alman teknik direktör
İstanbul’a dönmeden tatilini
geçirdiği İspanya’da “İki başlı
yönetim olmaz. Ya Aykut ya
da ben, ikimizden biri gitmeli.
Buna başkan karar verecek”
demişti. Daum’un görevine
devam etmesiyle her ne kadar
Aykut Kocaman daha yetkili
görünse de yine ‘iki başlı’ bir
durum ortaya çõkacak. Geçen yõl
bu yaşanmõş ve iki taraf da
birbirlerinden fazlasõyla rahatsõz
olmuşlardõ. Başkan Aziz
Yõldõrõm’õn, Aykut’u Daum’un
üzerine salacak olmasõ, sportif
direktörü kullanacağõnõ
gösteriyor. Aykut hoca eminim
bundan rahatsõz olacak. Ki
olmaya da başlamõş, bu mesajõ
aldõm. Kocaman, başkan Aziz
Yõldõrõm’dan “Takımın başına
geç” demesini bekliyordu. Ama
bu gerçekleşmedi. Aykut hoca
önce Daum’un sonra da Aziz
Yõldõrõm’õn engeline takõldõ.
Yine de Aykut Kocaman için bir
ihtimal sanki var. Camiada
yönetime tepki çõğ gibi
büyüyor. Daum’un gitmesini
isteyenler kulübün telefonlarõnõ
kilitlediler. Hiç kimse
sevmemişti bu Alman
çalõştõrõcõyõ. Yapõlan bir yanlõş
vardõ. Yönetim bu yanlõşõ
düzelteceğine daha büyüğünü
yaptõ. Oldu mu şimdi? Lig
başladõğõnda Sarõ-Lacivert
renklere bağlanmõş milyonlarca
taraftarõnõza nasõl hesap
vereceksiniz?
Adı Sevi Karahan. 1994 doğumlu; yani
henüz 16 yaşında. ENKA Spor Kulübü’nün
milli ve rekortmen yüzücüsü. Geçen hafta
cuma sabahı, eğitim gördüğü Şehremini
Anadolu Lisesi’nin karşısında, yaya geçidinin
yakınlarında annesinin arabasından indi.
İddiaya göre yayalara yeşil ışık yandığında
karşıya geçmeye çalışırken, durağa park
etmiş İETT otobüsünü sollayan bir diğer
İETT otobüsünün çarpmasıyla hayatı
karardı.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi’ne götürüldü. Acil servise
getirildiğinde bilinci kapalıydı. Solunum
sıkıntısı çekiyordu. Akciğerde yaralanma,
karaciğer ve dalakta ikinci derece yırtık,
pankreasta ve karın içinde kanama tespit
edildi. Çenede, bel omurlarında ve kalça
kemiğinde kırıklar vardı.
Kusma başlayıp bir de kan gelince
ağızdan, tüp takılıp makineye bağlandı.
Tomografi çekildi, beyinde iç kanama ve
şiddetli çarpma nedeniyle ödem tespit
edildi. Yarım çorba kaşığı kanın baskı
yaratacağı ve beyni boşluklara iteceği,
damarlara baskı yapıp kan dolaşımını
etkileyeceği endişesiyle ameliyat edildi.
60cc yani bir çay bardağı kan boşaltıldı
beyninden. Ağrı çekmemesi için uyutuldu.
Bu aşamada beyinle ilgili tek kontrol noktası
olan göz bebekleri iyileşmenin belirtisi olan
küçülme yerine büyüdü. Ve bir mucize
beklenmeye başlandı.
Birkaç gün sonra küçük bir kesiyle karın
içine girildi ve batın bölgesi gözden geçirildi.
Ardından acil yoğun bakımdan beyin cerrahi
servisinin yoğun bakım ünitesine alındı. Acil
servis görevlileri başta olmak üzere özenle
gösterilen çabaya rağmen beklenen mucize
gerçekleşmedi ve Sevi Karahan, dün sabaha
karşı, yaşam savaşını kaybetti.
Trafik terörü 16 yaşında genç bir kızın
hayatını kararttı. Ailesi, yakınları, arkadaşları
ve sevenlerinin de. Bu şehri, ülkeyi
yönetenlerin sebep ya da suçlu aramayı
bırakıp acilen bir açıklama yapmaları
gerekiyor. Eğer trafik ışık ve işaretleri
dekorasyon amaçlı; kurallar da keyfe keder
ise açıklamalılar. Biz bilmeliyiz şehir yerine
ormanda yaşadığımızı. Bilmeli ve ona göre
davranmalıyız.
Ya da her bir ışığın, işaretin ve kuralın
ölümcül değeri olduğunu öğretmeli,
anlatmalılar; yurtdışında bütün kurallara
harfiyen uyan vatandaşlarımıza.
Eğitemediklerini ise caydırmalılar devlet
otoritesiyle. 14 Haziran tarihli Sabah
gazetesinde, okul müdürünün, durağın
yerinin değiştirilmesi için Karayolları Genel
Müdürlüğü’ne defalarca başvurduğu ve
sonuç alamadığı yazılıyken; aynı gün Milliyet
gazetesinde Cumhuriyet Savcısı Asım
Ekren’in Elazığ – Diyarbakır karayolunda, beş
yılda 24 kazanın meydana geldiği virajı
inceleterek Karayolları hakkında soruşturma
başlattığı, bu gelişme üzerine virajın
genişletildiği ve yedi senede sadece bir
kazanın olduğu haberi yer almaktaydı.
Anlaşılıyor ki herkes üzerine düşen görevi
yerine getirdiğinde, getirmeyenler yargı
önüne çıkarılıp sorumsuzlukları nedeniyle
cezalandırıldıklarında sorun tahmin edilenden
çok daha kısa sürede çözüm yoluna girecek.
Bir de uzun süredir sürüncemede kalan
Karayolları Trafik Kanunu önce Bakanlar
Kurulu’na, ardından da Meclis’e getirilip
yasalaşırsa; yaradılanı yaradandan ötürü
sevdiklerini söyleyenlerin samimiyeti ortaya
çıkmış olacak ve çocuklarımıza güven içinde
yaşayabilecekleri bir ülke yaratmış olacağız.
Kaybettik...GÖRÜŞ / BARBAROS TALI
‘BURASI İKİNCİ VATANIM’
A
lman teknik adam, dün sabah 09.50’de
Samandõra’ya gelerek yeni sezonun planlamasõ
için çalõşmalarõna ‘start’ verdi. Diğer
yardõmcõsõ Ayhan Tumani’nin görevine son
verilmesinin ardõndan tercümansõz kalan
Daum, basõn mensuplarõna kõsa bir
açõklamada bulundu. Önce Türkçe ifadeler
kullanan Daum, Türkiye ve F.Bahçe’yi
sevdiğini belirterek, “Türkiye ve Samandıra
ikinci vatanım. Bugün çok iş var” dedi. Daha
sonra sözlerine Almanca devam eden
teknik adam, “Tekrar
Samandıra’dayız, ne
yapacağımızı göreceğiz.
Herkesin iyi yolda çalıştığını
düşünüyorum. İyi bir
çalışma programı, iyi
kaleci ve iyi asistan
koç, bunlar
başarıdır. Marcel
Daum ve Ayhan
Tumani harika
çalıştılar”
şeklinde
konuştu.
‘BURSA FORMASI
GURUR VERİR’
AVŞAR UĞURLANDI
ŞAMPİYON
LA LAKERS
ROBINHO İÇİN
GERİ SAYIM
Spor Servisi -
Bursaspor’un yeni
transferi Arjantinli Insua,
“Bursaspor forması
giymek benim için gurur verici.
Şampiyon bir kulübe gelip
burada oynayacak olmam benim
için büyük bir gurur.
G.Saray’dan bana daha önce
teklif yapılmamıştı. Burada
göstereceğim performans beni
ulusal takıma taşıyabilir” dedi.
FEYZİ AÇIKALIN
Ankara’da antrenman yaparken bir
aracõn kendisine çarpmasõ sonucu
yaşamõnõ yitiren bisikletçi Çağatay
Avşar dün Kocatepe Camii’nde
kõlõnan cenaze namazõnõn ardõndan
Karşõyaka Mezarlõğõ’nda toprağa
verildi. Güvenpark’ta Avrupa ve
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden
gelen çok sayõda bisikletçi
üzerlerindeki siyah kõyafetlerle
Avşar’õ son yolculuğuna uğurladõ.
Önceki sabah 06.00 sõralarõnda 4
şeritli Elmadağ yolunda emniyet
şeridinde ilerleyen Avşar’a kõrmõzõ
renkli bir aracõn çarptõğõ bildirildi.
Araç sürücüsünün olay yerinden
kaçtõğõ tespit edilirken, Avşar’õn
bisikleti parçalandõ, kaskõ ve selesi
ise bulunamadõ.
Spor Servisi -
Amerikan Profesyonel
Basketbol Ligi’nin
(NBA) 2009-10 sezonu
şampiyonu, Los Angeles Lakers
oldu. Final serisinde Boston
Celtics’le 7. kez karşõlaşan ev
sahibi ekip, mücadeleyi 83-79
kazanarak, durumu 4-3’e getirdi ve
13. şampiyonluğuna ulaştõ. Los
Angeles’taki Staples Center’da
oynanan maçta 23 sayõ, 15 ribaunt
ve 2 asist ile mücadele eden
Lakers’õn 32 yaşõndaki yõldõzõ
Kobe Bryant, “En Değerli
Oyuncu (MVP)” ödülünü alõrken,
lig tarihindeki beşinci
şampiyonluğunu gördü. Bu arada
karşõlaşmanõn ardõndan Lakers
taraftarlarõ taşkõnlõk yaptõ. Salon
dõşõnda araçlara zarar verilirken bir
taksinin yakõldõğõ görüldü.
Spor Servisi - Ricardo
Quaresma’yõ alarak kadrosunu
güçlendiren Beşiktaş’ta transfer
çalõşmalarõ sürüyor. Siyah -
Beyazlõlarõn Brezilyalõ yõldõz
Robinho ile ciddi şekilde
ilgilendiği öğrenildi. Bonservisi
Manchester City’de bulunan
başarõlõ oyuncunun “Schuster ile
yeniden çalışmak isterim” demesi,
Beşiktaşlõ yöneticileri umutlandõrdõ.
Yõlda 7 milyon 850 bin Dolar
kazanan Robinho’yu kadrosuna
katmayõ planlayan Siyah - Beyazlõ
idarecilerin İngiliz kulübüyle
pazarlõklara başladõğõ ifade edildi.
FENERBAHÇE’NİN
GÜVENDİĞİ MADDE
Christoph Daum ile devam kararõ alan F.Bahçe
yönetimi, sözleşmedeki bir maddeyi öne
sürerek, Alman teknik adamla tazminatsõz
şekilde yollarõ ayõrmayõ planlõyor. Sarõ - Lacivertli
idarecilerin yazõlõ anlaşmada yer alan ‘Teknik
Direktörün Yükümlülükleri’ bölümündeki F bendini
koz olarak kullanacağõ öğrenildi. Bu maddede “Teknik
direktör kulübün sportif ve moral değerlerine
daima dikkat ve titizlik göstermesi kaydıyla,
medya ile röportajlar yapabilir veya panellere
veya televizyon programlarına katılabilir” ifadesi
yer alõyor. Tatilde, F.Bahçe yönetimi aleyhine
açõklamalar yapan Daum, Türkiye’ye geldiğinde
“Ben ne yönetimin, ne de kulübün aleyhine
konuştum. Bu haberler doğru değil” demişti.
F.Bahçeli idarecilerin medyadan özellikle telefon
mesajlarõ ve ses kayõtlarõnõ istediği öğrenildi.
Beşiktaş’õn yeni transferi Quaresma,
Atatürk Havaalanõ’nda yaptõğõ
açõklamada, Siyah - Beyazlõ ekibe geldiği
için çok mutlu ve gururlu olduğunu
belirterek, “Bana gösterilen sevgiye layık
olmaya çalışacağım. Buraya her şeyin en
iyisini yapmaya geldim, umarım bunu
başaracağım. Bütün gücümü
Beşiktaş için harcayacağım.
Şampiyon olmak için her
şeyi yapacağız” dedi.
YENİ FORMAYI O TANITACAK - Beşiktaş Kulübü
Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Aksoy,
Quaresma formalarõnõ hazõrladõklarõnõ söyledi. Aksoy, BJK İnönü
Stadõ’nda yapõlacak törenle sözleşme imzalayacak yeni oyuncularõnõn
ilk 5 bin formasõnõn bugün stattaki Kartal Yuvasõ’nda yer alacağõnõ
belirterek, “Formaların bir bölümü hazır. Bunun yanında yine
Quaresma temalı 15 bin tişört, şapka ve atkıyı da hazırladık” dedi.
‘ H E R Ş E Y İ
Y A P A C A Ğ I Z ’
A S L A N T E P E
A Ç I K T A K A L D I
A S L A N T E P E
A Ç I K T A K A L D I
Spor Servisi - G.Saray’õn 2010-11 sezonunun 2.
yarõsõnda maçlarõnõ oynamayõ planladõğõ Türk
Telekom Arena’da dün şok bir gelişme yaşandõ.
TOKİ Başkanõ Erdoğan Bayraktar, 29
Ekim’de açõlõşõ yapõlacak olan stadõn üzerinin
kapatõlmayacağõnõ söyledi. Bayraktar
“Başka iyileştirmeler yapacağız ama
üzerini biz kapatmayacağız. Bizim
yapacağımız iyileştirmelerin maliyeti
de oldukça yüksek. Bu iyileştirmeler
stadın üzerinin kapatılmasından
önemli. Üzerinin kapatılması şu aşamada çok
da işlevsel değil. Ayrıca sonuçta bu bir kulüp
stadı. Başka kulüpler de var” dedi. TOKİ
Başkanõ’nõn bu açõklamasõ Sarõ - Kõrmõzõlõ
camiada şaşkõnlõkla karşõlandõ. Aslõnda TOKİ
ile G.Saray arasõndaki çatõ anlaşmazlõğõ mayõs
ayõnda Türk Telekom Arena’da yapõlan
bilgilendirme toplantõsõnda ortaya çõkmõştõ.
TOKİ Başkan Yardõmcõsõ Haluk Karabel, “Şu
anki ihalemiz içinde açılır-kapanır çatı
bulunmamaktadır” demiş, G.Saray’õn stattan
sorumlu yöneticisi Işın Çelebi buna tepki
gösterip “Protokollerde çatının açılır-
kapanır yapılacağı net bir şekilde
belirtilmiştir. Bunu yeniden tartışmak söz
konusu olamaz. Biz bunun hesabını
Türkiye’de hiç kimseye veremeyiz. Bunu
yapmamaya hiç kimsenin gücü yetmez”
ifadesini kullanmõştõ. Bu arada TOKİ Başkanõ
Erdoğan Bayraktar, Ali Sami Yen
Stadyumu’nun arsasõnõn gelir paylaşõmõ
yöntemiyle satõlmasõ ihalesinde Aşçõoğlu
firmasõnõn teklifini uygun bulduklarõnõ açõkladõ.