Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
İlki yaklaşık 2400, ikincisi 1500, sonuncusu da 500
yıl önce yazılmış...
Geçmişi ne kadar derinlemesine görebilirsen, o ka-
dar ilerisini öngörebilirsin..
Bu söze selam verip İş Bankası’nın yayımladığı üç
kitaptan altını çizdiklerimizi, sayfa kıyısına not düş-
tüklerimizi paylaşalım...
Sabahattin Eyüboğlu ve M. Ali Cimcoz’un Türk-
çemize kazandırdığı Devlet, Sokrates’in öğrencile-
riyle sohbetlerinden oluşuyor.
“Tek bildiğim, bir şey bilmediğimi bilmektir” diyen
Sokrates, devleti ve toplumu ilgilendiren her konu-
ya eğilmiş.
Ona göre gerçek bir toplum olabilmek için ilk ya-
pılması gereken, eğitimi düzeltmek. Bunun için bir baş-
langıç önerisi var:
“Önce eğitimi eğitmek gerekir.”
Eğitim nereden başlamalı? Çocuklardan...
Çocukların eğitimine nereden başlamalı? Masal-
lardan...
Altını çizdiğim demokrasi tanımlarından biri şu:
“Demokrasi bir düzen panayırıdır!”
Öğrencilerinden birisi sürekli “devlet adamları”
deyince Sokrates araya giriyor:
“Devlet kadınlarından da söz et...”
Kanunların çok özenli yapılmasını istiyor. Tarifi şöy-
le:
“Yanlış bir kanun, yanlışlıkla adam öldürmekten çok
daha tehlikelidir.”
Sokrates’e göre insan ve devlet iki “anda” bula-
nıklaşır:
Karanlıktan aydınlığa geçerken ve aydınlıktan ka-
ranlığa geçerken.
Selçuklu sultanları, Alpaslan ve Melikşah’ın ve-
zirliğini yapan Nizamü’l-Mülk yaşamının sonuna
doğru 1092’de tüm birikimini “Siyasetname” başlığı
altında yazılı hale getiriyor.
Mehmet Taha Ayar’ın Farsçadan Türkçeye çe-
virdiği Siyasetname’de Nizamü’l-Mülk, kimi yaşan-
mış olayları hikâyeleştirerek dönemin gerçeklerini bir
belgesel havasında gözler önüne seriyor.
Nizamü’l-Mülk’ün kurduğu devlet düzeni, ölü-
münden sonra da pek çok sultan tarafından saygı gör-
dü.
Ona göre devlette ve devleti yönetenlerde bulun-
ması gereken özelliklerden bazıları şöyle:
- Sarayın ve sultanın en yakın dostu ilim adamla-
rı olmalıdır. (Onun döneminde yeni bir rasathane in-
şa edilmişti.)
- En cengâver yönetici, öfke anında sabırlı olandır.
- Devlette çürüme, bir işi iki kişiye verdiğin an baş-
lar.
- Güçlü devlet güçlü adaletle olur. Adaletin duva-
rı, devleti tüm kale duvarlarından daha iyi korur.
- Devlet yönetiminde adalet, mertebe olarak dinin
de üstündedir.
- Ordunun sağlam ve güvenilir olması için her şey
yapılmalıdır. Ordudan kısmak, ülke toprağından kıs-
maktır.
- Herkes yerli yerinde değerlendirilmelidir. İki kılıç
tek kına sığmaz.
Nizamü’l-Mülk, eğitimin öneminden söz ederken
köle iken özel çabayla kendini yetiştirip yönetici olan
Alptigin’in yaşamını hikâyeleştiriyor.
Adaleti anlatırken şu hikâyeye yer veriyor:
“Sultan, sarayın dışına bir zincir asıyor. Kim adalet
istiyorsa bu zincire dokunsun, diyor. Bir gün bir eşek
sertçe vuruyor. Görevliler kovalıyor. Sultan, ‘o eşeği
bulun’ diyor. Öğreniyorlar ki, sahibinin kocadı diye kov-
duğu bir eşek. Sahibini bulup eşeğe şimdi de bakman
gerekir, diyorlar. Sultan, adalet kapısını çalan eşek bi-
le olsa ciddiye almalıdır.”
Hükümdar’ı İtalyanca aslından Türkçeye çeviren
Prof. Necdet Adabağ, Makyavel’in yanlış algılandı-
ğını; “Makyavelizm” tanımını hak etmediğini, onun sa-
dece olanı ve olması gerekeni anlattığını söylüyor.
Yerinde bir çekince...
Makyavel, devletler ve insanlar için “yazgı”yı ham-
maddeye benzetiyor. “Hammaddeyi değiştiremeyiz,
ama onu istediğimiz gibi biçimlendirebiliriz.”
Makyavel’in saptamalarından birkaç satırbaşı ak-
taralım:
- Özgür yaşamaya alışkın bir devleti ele geçirdiğinde,
yönetimi kendi insanlarına ver. O yöneticileri elinde
tutarsan devleti de elinde tutarsın. Başka türlü ya-
pamazsın.
- Roma İmparatorluğu’nun çöküşünü araştırdığı-
nızda birinci nedenin dışarıdan paralı asker almaya
başlaması olduğunu görürsünüz.
- Kendi toprakların içinde bir halk silaha sarıldı mı
ona yardım edecek yabancı eksik olmaz.
- Hiçbir zafer, kazanan tarafın adaleti ayaklar altı-
na almasına izin verecek kadar kesin değildir.
- Kalabalıklar görünüşe aldanır, başarıya bakar.
- Halkı tarafından sevilen bir hükümdara hiçbir ya-
bancı saldırmaya cesaret edemez.
Üç kitabı, 2400 yıllık birikimi bir yazıya sığdırmak
olanaksız. Tümünün üzerinde birleştiği kavram şu:
Devleti yöneten adil olmalıdır. Devlet adalet üstü-
ne oturur.
Noktayı Nizamü’l-Mülk’le koyalım:
“Devleti belki küfürle bile yönetebilirsiniz ama, zu-
lümle asla...”
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
temelinin atılmasına benzeyen bir oluşum
kuruldu” diyor.
“Bölgede AB’ye karşı yeni bir alternatif mi
oluşturuldu” sorusunu yanıtlarken Dışişleri
Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Ortadoğu
Birliği’nin “Kesinlikle AB’ye bir alternatif
olmadığını” söylemesine bakmayınız:
Kuşkusuz o da patronu gibi Batı ile ilişkilere
devam, ama Arap ülkeleriyle içli dışlı olmaya
özen gösteriyor.
RTE’nin Araplara adeta bağımlılığını
sergilediğini görmek isteyenler son
demecindeki söylemleri okuyabilirler.
Batı’dan Doğu’ya eksen kaymasını
yalanlarken bir yandan da Ortadoğu Birliği’nin
temellerini atıyor.
Kafkaslar’da lider olmaya soyundu,
başaramadı. Balkanlar’da söz sahibi tek ülke
konumuna gelmeye girişti. AB ve Yunanistan
bu hevesine de engel oldu.
Onur Öymen, gelişmeleri izledikten sonra
“Eksen kaymasını boşuna söylemiyoruz. AKP
hükümeti ‘değerler sistemini’ değiştiriyor” diyor.
İktidar “çağdaş değerler sisteminden
Ortadoğu değerler sistemine kayıyor.”
Değerler sistemini değiştiriyor RTE, çünkü:
“Türkiye’nin benimsediği çağdaşlık, laiklik,
kadın-erkek eşitliği, basın özgürlüğü,
demokrasi” gibi temel ilkelerin hiçbiri AKP’nin
ortaklık kurduğu Arap ülkelerinde yok! Otoriter
yönetimler işbaşında.
Türkiye’yi Araplaştırıyor.
RTE’nin sözleri bir Türk’ün (bir başbakanın)
Arap yaleli diye değerlendirilip geçilecek sözler
mi?
Bugün yarın bellekler harekete geçer mi?
RTE’nin Ortadoğu Birliği’nin geçmişi araştırılır
mı acaba?
Şöyle geçmişe gidelim; TBMM kürsüsünde
Necmettin Erbakan’ın söylediklerini
anımsayalım.
Türkiye’de din ekseninde politikanın
temellerini atan Erbakan ne diyordu: O
zamanlardaki adıyla AET, bugünkü AB’nin
karşısına “alternatif” olarak Arap ülkelerinin
işbirliğini sağlayacak bir birlik, bir örgüt
kurulmasını öneriyordu.
AKP yöneticileri Erbakan’ın çizdiği yolda
gidiyorlar.
Erbakan 1969-70’lerde AET’ye bir Arap
Birliği’ni alternatif olarak öneriyordu.
Erbakan’ın öğrencisi RTE; -ne kadar inkâr
ederse etsin- Araplarla AB’ye alternatif bir birlik
kuruyor.
Mehmet Akif’in tozlu dosyalarda kalan
birkaç dizesini okuyarak neredeyse Araplara
aşk ilan edecek: Türk Arapsız yaşayamazmış!
Kim ki yaşar derse, deliymiş. Türk Arap’ın sağ
gözü, sağ eliymiş!
Arap kökenli eşi Emine Hanım’a bu dizelerle
seslense, hadi bir derece. Eşine olan sevgisini
açığa vuruyor deyip geçeceğiz.
Ama “Türk-Arap dostluğu geçmişe dayanır”
dedin mi, işte o zaman bu tanımın geçmişte
yaşanan gerçeklere ne denli aykırı olduğu
tarihsel kitaplardan çıkar ve:
Araplık sevdasını abartan RTE’nin karşısına
dikiliverir.
Tarih; her fırsatta Osmanlı geçmişi ile övünen
RTE’ye; Arapların (özellikle dünün aşiret reisleri,
bugün kral diye anılan Suudilerin) 1. Dünya
Savaşı’nda İngilizlerle birlik olarak Osmanlı’yı
ve Türk askerini arkadan vurduklarını, her
fırsatta Türkleri katlettiklerini anımsatıverir.
Bu da yetmez. Hindistan’daki Müslümanlar
topladıkları paralarla ulusal savaşımıza katkıda
bulunurken…
… Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra
İngilizlerin çizdiği Ortadoğu haritasında devlete
dönüşen Arap aşiretleri (başta bugünkü
Suudilerin dedeleri)… maddi yardımdan
geçtik… ulusal savaşa desteklerini
açıklamadılar bile.
Laikliğin yayılarak şeriat ile yönettikleri
devleti sarsacağı korkusu ile RTE’nin
Türkiye’de din ekseninde yönetim kurduğu
tarihe kadar, başta Suudi Arabistan, diğer Arap
devletleri laik Türkiye Cumhuriyeti’ne soğuk
davranmadılar mı?
Türk, Arapsız yaşayamazmış. AKP ve bu
hükümet belki ama…
… Türkiye Arapsız yaşar. RTE’siz de!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 12 HAZİRAN 2010 CUMARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Haziran
Oslo Y 14
Helsinki Y 18
Stockholm Y 19
Londra PB 21
AmsterdamY 18
Brüksel Y 19
Paris Y 23
Bonn Y 22
Münih Y 28
Berlin Y 24
BudapeştePB 33
Madrid Y 20
Viyana Y 31
Belgrad A 35
Sofya A 32
Roma PB 24
Atina A 31
Zürih Y 24
Moskova Y 30
Aşkabat A 38
Taşkent PB 37
Bakû A 31
Bişkek PB 33
Tiflis A 32
Kahire B 31
Şam A 37
İstanbul PB 28
Edirne PB 32
Kocaeli PB 28
Çanakkale PB 31
İzmir PB 34
Manisa PB 34
Denizli Y 28
Zonguldak PB 26
Sinop PB 26
Samsun B 29
Trabzon B 26
Giresun B 26
Ankara Y 26
Eskişehir Y 25
Konya Y 25
Sıvas B 29
Antalya Y 30
Adana PB 36
Mersin PB 33
Diyarbakır A 36
Şanlıurfa A 36
Mardin A 33
Siirt A 35
Hakkâri PB 28
Van PB 25
Kars Y 24
Yurdun kuzey, iç
ve doğu kesimleri
parçalı bulutlu, Gü-
ney Ege, Göller Yö-
resi, İç Anadolu’nun
kuzeybatısı, Batı ve
Orta Karadeniz’in iç
kesimleri, Doğu Ana-
dolu’nun kuzeydo-
ğusu ile Antalya’nın
batı ilçeleri, Gümüş-
hane, Bayburt ve Art-
vin çevreleri aralıklı
sağanak yağışlı, diğer
yerler az bulutlu ve
açık geçecek. Hava
sıcaklığı ülke gene-
linde 4 ila 6 derece
artacak.
‘Omurga kaymasõ var’
AYŞE SAYIN
ANKARA - Türkiye’nin BM
Güvenlik Konseyi’nde İran’dan
yana tavõr koymasõ, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn Arap
dünyasõna dönük mesajlarõ “ek-
sen kayması” tartõşmalarõnõ da
beraberinde getirdi. CHP’li Onur
Öymen, “Türkiye radikal İs-
lamcı ülkelerin liderliğine so-
yunuyor” derken MHP’li Deniz
Bölükbaşı, “AKP iktidarında
Türkiye eksen değil, omurga
kayması yaşıyor. Erdoğan’ın
fotoğraf karesinde Ahmedinejad,
Hizbullah lideri Nasrallah ve
Hamas lideri Haniye var” dedi.
CHP Bursa Milletvekili Onur
Öymen, Cumhuriyet’in konuy-
la ilgili sorularõ üzerine, geliş-
melerin “yaptırımlar yerine, de-
mokratik siyasi çözüm buluna-
cağı” umuduyla İran’la nükleer
takas anlaşmasõnõ imzaladõğõnõ
gösterdiğini belirterek, gelinen
noktada Türkiye’nin bir kaza-
nõm elde edemediği gibi, dünya-
da ve BM Güvenlik Konseyi’nde
yalnõzlaştõrõlmasõ sonucunu do-
ğuracağõnõ ifade etti. Türkiye’nin
Kõbrõs, patrikhane sorunu, Erme-
nistan, Kuzey Irak, Kürt sorunu
konularõnda çok kolaylõkla
“ödün” verebildiğine işaret eden
Öymen, İran, Hamas, Sudan gibi
ülkelerle ilişkilerde ise tamamen
tersi tutum takõndõğõnõ belirtti.
Öymen, şu görüşleri dile getirdi:
“İşte biz buna eksen kayma-
sı diyoruz. Türkiye, hem Orta-
doğu’ya kayıyor hem de dış
politikada, dünya çizgisinden
uzaklaştırılarak, radikal ülke-
ler çizgisine yaklaştırılıyor. (...)
Burada AKP’nin hedefi İran’la
tam bir dayanışma sergilemek.
Yaptırımın nedeni, bir tek Ame-
rika olsa daha farklı bakılabi-
lir. Ama bu kararın arkasında
Çin, Rusya, bütün Batı ülkele-
ri var. Türkiye bir anlamda
dünyanın ortak tavrına karşı çı-
kıyor, kendini yalnızlaştırıyor,
giderek dünya gözünde itibar
kaybediyor.”
‘İlkesiz politika’
MHP’de uluslararasõ ilişkiler-
den sorumlu Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Deniz Bölükbaşõ AKP hü-
kümeti döneminde Türk dõş poli-
tikasõnõn ilkesiz ve “sürükle-
nen” bir görüntü sergilediğine
dikkat çekerek, BM’nin yaptõ-
rõm kararõyla ilgili tutumunun da
bunlardan birisi olduğunu ifade et-
ti. AKP hükümetinin Türkiye’yi
sürüklendiği noktadaki fotoğraf
karesinde İran Cumhurbaşkanõ
Ahmedinejad, Hamas lideri Ha-
niye, Hizbullah lideri Nasrallah ve
Tayyip Erdoğan’õn olduğuna dik-
kat çekerek, “Türkiye, AKP hü-
kümeti döneminde, eksen kay-
masından ziyade, omurga kay-
ması yaşıyor. Yeni eksende,
Erivan, Erbil ve Gazze olduğu
anlaşılıyor. Bu resmi biraz da-
ha genişletmek isterse, Barzani,
Talabani gibi unsurları da ko-
yabilir” diye konuştu.
CHP’li Öymen ve MHP’li Bölükbaşõ AKP’nin dõş politikasõ ağõr dille eleştirdi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye’nin İran’a yaptõrõmlarla ilgili
‘hayır’ oyu ve beraberindeki “eksen
kayması” tartõşmasõna Başbakan Yar-
dõmcõsõ Bülent Arınç ve TBMM Baş-
kanõ Mehmet Ali Şahin de katõldõ.
Arõnç, “1 Mart tezkeresinin redde-
dilmesinin ardından da aynı şekilde
değerlendirmeler olduğunu ancak
ABD ile ilişkilerin çok daha yerinde
bir temele oturduğunu” belirtirken,
Şahin ise “Türkiye’nin kayması fa-
lan söz konusu değil. Türkiye yerli
yerinde duruyor” dedi.
Arõnç, KKTC Meclis Başkanõ Ha-
san Bozer ile görüşmesinde gazeteci-
lerin konuyla ilgili sorularõ üzerine,
Türkiye’nin oylamadaki tavrõnõn ilke-
li, kararlõ ve dürüst duruşunun bir so-
nucu olduğunu söyledi. Arõnç, 1 Mart
tezkeresinin TBMM’de reddedilmesi
sonrasõnda yaşananlarõ anõmsatarak,
“ABD’nin Türkiye’yi reddedeceği,
telefonlarına çıkmayacağı, doların
artacağı, Türkiye’nin yalnız kala-
cağı” tezlerinin ortaya atõldõğõnõ söy-
ledi. Arõnç, “Oysa bu tezkereden
sonra yaşanan krizi takiben aklıse-
lim hâkim oldu ve Türkiye ile ABD
arasındaki ilişkiler çok daha dü-
rüst, çok daha iyi, çok daha yerin-
de bir temele oturdu. Ben inanıyo-
rum ki böyle bir mesele karşısında
da Türkiye ile ilişkilerin bozulma-
sını ne ABD ne diğer ülkeler ister”
diye konuştu.
TBMM Başkanõ Şahin de gazeteci-
lerin sorularõ üzerine, “Türkiye’nin
kayması falan söz konusu olamaz,
yerli yerinde duruyor. Türkiye ar-
tık gündemi belirlenen bir ülke de-
ğildir, gündem belirleyen bir ülke-
dir. Bunu herkesin görmesi lazım.
Türkiye artık vagon değil, lokomo-
tif bir ülkedir. O bakımdan bu tür
iddiaları ben gerçekçi bulmuyorum,
samimi de bulmuyorum” dedi. Şa-
hin, İsrail’in misilleme olarak KKTC
karasularõna gemi göndermeyi planla-
masõnõn sorulmasõ üzerine de, “Bu-
yursunlar, gelsinler. Kuzey Kıbrıs
Türk halkı kendilerini gerçekten in-
sanca karşılayacaktır. Karşılama
nasıl olurmuş Kuzey Kıbrıs Türk
halkı gösterecektir” dedi.
CUMHURBAŞKANI GÜL: EKSEN KAYMASI YOK
İstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanõ Gül, dün Kalen-
derüstü Camisi’nde cuma namazõ kõldõktan sonra cami çõkõ-
şõnda gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Türk dõş politika-
sõnda “eksen kayması” tartõşmalarõyla ilgili, “Eksen kay-
ması yok. Baksana burası Avrupa, orası Asya, burası
da köprü” yorumunu yapan Gül, YouTube ve Google’a
yönelik yasaklarla ilgili soru üzerine “Bu yasakların Tür-
kiye’de olmaması lazım. Ama biraz bilgi istedim, acaba
bazı mali konulardan dolayı mı onlar da kurallara tam
uyuyorlar mı uymuyorlar mı? Bir tereddüt var diyor-
lar. Ama her halükârda bu işlerin halledilmesi lazım.
Yasa gerekiyorsa yasa, o şirketlerin Türkiye’de şirket
açmaları gerekiyor. (...) Türkiye bunları yasaklayan bir
ülke olarak görülmek istemez” diye konuştu
ARINÇ VE ŞAHİN:
1 Mart’ta
da aynõsõ
olmuştu
Şehitler uğurlandı
Tokat’ta askeri helikopterin düşmesi
sonucu şehit olan Pilot Yarbay
Levent Tabak, Jandarma Pilot
Üsteğmen Murat Saraç ve Teknisyen
Jandarma Kıdemli Üstçavuş Kamil
Tuna için Ankara Güvercinlik’teki
Eşref Bitlis Kışlası’nda askeri tören
düzenlendi. Törene, İçişleri Bakanı
Beşir Atalay ile çok sayıda üst düzey
askeri yetkili katıldı. Törenin
ardından şehit Yarbay Tabak’ın
cenazesinin Muğla, şehit Üsteğmen
Saraç ile Kıdemli Üstçavuş Tuna’nın
cenazeleri ise Afyonkarahisar’a
gönderildi. Şehitler burada
düzenlenen törenlerin
ardından toprağa verildi. Şehit
Saraç’ın cenaze namazı sırasında
başlayan sağanak cemaate zor anlar
yaşattı. Fenalık geçiren şehidin
babası ve eşine sağlık ekipleri
müdahale etti. Mardin’in Dargeçit
ilçesinde askeri minibüsün devrilmesi
sonucu şehit olan piyade er Emrah
Karama için de Çorum’un Sungurlu
ilçesinde tören düzenlendi. Ayakta
güçlükle duran şehidin annesi
Dursune Karama, “Ağlamayacağım,
Allah geride kalanları korusun.
Vatan sağ olsun” dedi. Törenin
ardından şehidin cenazesi Karşıyaka
Mezarlığı’nda toprağa verildi. (AA)
İnciraltõkatliamõiçinsuçduyurusu
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - İzmir’in Balçova il-
çesine bağlõ İnciraltõ bölge-
sindeki öğrenci yurdunda 30
yõl önce meydana gelen ve 5
öğrencinin yaşamõnõ yitirme-
sine, çok sayõda kişinin de ya-
ralanmasõna neden olan kat-
liamõn sorumlularõnõn yargõ
önünde hesap vermesini iste-
yen İzmir 78’liler Dayanõşma
ve Araştõrma Derneği üyeleri
dün savcõlõğa suç duyurusun-
da bulundu.
Suç duyurusu içeren dilek-
çeyi, İzmir Adliyesi’ndeki gö-
revli birimlere teslim eden
78’liler, katliam sorumlularõ-
nõn zamanaşõmõnõ gerekçe gös-
tererek hukuk önünde hesap
vermekten kurtulamayacakla-
rõnõ bildirdi. 78’liler buna ge-
rekçe olarak İnciraltõ’nda mey-
dana gelen katliamõn insanlõk
suçu olduğunu vurguladõ.
78’liler, adliye önünde yap-
tõklarõ açõklamada, “Katliam-
ların, suikastların ortak pay-
dası, korku ikliminin yay-
gınlaştırılmasıydı. Bu olay-
ların tümü 1970’li yılların
sonlarına sığdırılmıştır. Öy-
le ki, jandarmaların şenlik-
teki gençlerin üstüne ateş
açtıkları ortadayken döne-
min İçişleri Bakanı, öğren-
cilerin ateş açtığını öne sü-
rebilmiş, İnciraltı katliamı-
nın başarılı bir operasyon ol-
duğunu savunabilmiştir.
Böylelikle İzmir’de sıkıyö-
netimin uzatılmasını sağla-
yabilmiştir” görüşlerine yer
verdi. Saldõrõda öğrenciler İs-
mail Baytak, Mehmet Ali
Arun, Mustafa Uslu, İhsan
Tan ve Hüseyin Tan’õn ya-
şamõnõ yitirdiğine, onlarca öğ-
rencinin de yaralandõğõna dik-
kat çeken 78’liler, İnciral-
tõ’nda yaşananlarõn sorumlu-
larõnõn, adalet önünde hesap
vermesinin kaçõnõlmaz oldu-
ğunu vurguladõlar.
Fotoğraf: OZAN YAYMAN
Türkiye’yi düşman görüyorlar
TEL AVİV (AA) - İsrail’in Gazze’ye yardõm
götüren gemilere düzenlediği saldõrõnõn ardõndan
yapõlan bir kamuoyu yoklamasõnda, İsraillilerin
yüzde 78’inin Türkiye’ye “düşman” gözüyle bak-
tõğõ ortaya çõktõ. İsrail Hayom gazetesinin, Gal
Hahadaş kamuoyu şirketine yaptõrdõğõ araştõrma-
nõn sonuçlarõna göre, katõlõmcõlarõn yüzde 78’i
“Türkiye’nin düşman ülke haline geldiğine” ina-
nõyor. Kamuoyu yoklamasõna cevap verenlerin
yüzde 92’si, “Gazze yardõm filosunun durdurul-
masõ gerektiği” yönünde görüş belirtti. Filonun
durdurulmamasõ gerektiği cevabõnõ verenlerin
oranõ yüzde 5, kararsõz kalanlarõn oranõ ise yüzde
3 oldu. Araştõrmaya göre, katõlõmcõlarõn yüzde
91’i İsrail’in bundan sonra gelecek filolarõ da dur-
durmasõ gerektiğini söyledi. Araştõrmaya göre, İs-
raillilerin dörtte üçüne yakõnõ, Gazze’ye yapõlan
ablukanõn kaldõrõlmasõna da karşõ çõkõyor.
Belediyeden garip savunma
İstanbul Haber Servisi - AKP’li Tuzla Beledi-
yesi’nce yapõmõ süren sosyal tesis inşaatõnõn istinat
duvarõ İstanbul’da hafta başõ etkili olan yağõşta yõ-
kõldõ. Konu Belediye Meclisi’nde sert tartõşmalara
neden oldu. Bir üyenin eleştirileri üzerine Beledi-
ye Başkan Yardõmcõsõ Serhan Kural’õn, “Duvar
iyiki yıkıldı. Bizim alanımız genişledi” dedi. Ku-
ral, duvarõn yõkõlmasõnõn ardõndan planladõklarõ ni-
kâh sarayõnõn alanõnõn genişleyeceğini söyledi. Te-
sis, ilk olarak öğretmen evi olarak tasarlanmõştõ.