19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 12 HAZİRAN 2010 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Nereye Türkiye - 2 Türkiye ne zaman bir olumsuzluk ya da kuşku dışında dünya basınının ön sıralarına taşındı ki, şimdi değişik bir durum olsun? Yine, yabancı basında en ilgi çeken konulardan biri halindeyiz ve bermutat yine kuşkulu soru işaretiyle çıkıyoruz manşetlere: - Nereye Türkiye? Tayyip Bey’in birbiri ardına gelen ve hiçbiri de birbirini tutmayan, “uysa da uymasa da söyledim” kabilinden konuşmalarının sonuncusuna baktığımız zaman, Ankara’nın rotasını Arap âlemine, Ortadoğu’ya çevirdiğini sanabilirsiniz. Dünkü yazımızda, Arap dünyasının geçmişte ve günümüzde, Türkiye’ye, Filistin sorununa bakışını anlatarak, son politika değişikliğinin Arap devletleri nezdinde de beklenen olumlu havayı yaratmayacağını açıklamaya çalışmıştık. Filistin sorununu, FKÖ’yü ve öbür öğeleri dışlayarak yalnızca Hamas’a indirgeyen çok yanlış politikanın, Hamas nezdinde dahi beklenen sonuçları doğurmayacağı, bu sonuncunun FKÖ ile arasında arabuluculuk konusundaki Ankara girişimi karşısındaki isteksiz tavrından da anlaşılıyor. Kısacası Ortadoğu’ya dönme isteğimizin Arap âleminde sempati ile karşılanmadığı açık. Ayrıca, pek bel bağladığımız “Osmanlı anısı” da bölgede lehimize çalışan bir öğe değil. Özellikle bölgedeki Arap devletleri (Maşrık ülkeleri) Osmanlı’yı geçmişte kendilerini himaye eden din kardeşi veya ağabey olarak değil, boyunduruğundan kurtulup bağımsızlıklarını kazandıkları eski bir emperyalist olarak görüyorlar. Mağrip ülkelerinin kötü Osmanlı belleğine sahip olmayanları da, yüz yıllık hasar yapan on yıllık (1950 – 60 dönemi) politikanın kötü anılarını taşıyorlar. Türkiye ile İsrail arasında Mavi Marmara olayı ile başlayan ve genç yazar Kadri Gürsel’in deyimiyle “seçilmiş krizden” sağlanması düşünülen yararın ne olacağına bakalım. Bölgede politikayla sağlanacak bir yarar yok. Batı ile ilişkilerimize baktığımızda, orada da yarar sağlayacak herhangi bir öğe görmek mümkün değil. Türkiye’nin 31 Mayıs krizi ve ardından gelen BM Güvenlik Konseyi oylamasındaki tavrı, onun AB ile ilişkilerinde herhangi bir gelişme sağlamamış, hatta ona herhangi bir koz da sunmamıştır. ABD ile ilişkilerde de aynı şeyi söylemek mümkündür. İlişkilerde bir kazanım değil, yeni bir oluşum söz konusudur. Burada bir noktayı iyi vurgulamak gerek. Türkiye her girişiminde, illa AB’nin veya ABD’nin istediği, öngördüğü doğrultuda davranmak zorunda değildir. Tam tersine kendi çıkarını öne almalıdır. Biz de burada olayı bu yönüyle irdeliyor ve “Türkiye böyle davranmakla hangi çıkarını savunuyor” sorusunu gündeme getiriyoruz. Ve dünya sahnesine baktığımız zaman, Tayyip Bey’in son politik manevralarının Türkiye’ye ne gibi yarar sağladığı konusunda bir ipucu bulamıyoruz. Öyleyse dış dünyaya boşu boşuna bakmayı bırakıp, içeriye dönelim. O zaman, ısmarlanmış krizin nedenini kolayca görebiliyoruz. İktidarını, Batı’daki müttefikleri (AB ülkeleri, ABD’de Bush Yönetimi ve Yahudi lobisi) sayesinde ele geçirdiği ulus devletin (TC) yapısını ümmete çevirmek isteyen Tayyip Erdoğan, dış politikayı da bu amaçla kullanmaktadır. Dün gece Cem TV’deki “Ayıptır Söylemesi” programına (bugün aynı kanalda tekrarı var) konuk ettiğimiz Milliyet gazetesi yazarı Kadri Gürsel de bu kanıyı paylaşan kişilerden biri. Tayyip Bey’in son dış politika manevralarının ardında diplomatik hikmetler aramayın! Çünkü yoktur. Tayyip Bey’in son girişimleri, ümmet bilinci yaratmaya yönelik atılımları çerçevesinde, ayrıca yargıya ve rejime yönelik öbür girişimlerle birlikte ele alınıp değerlendirilmelidir. Duruma bu açıdan bakınca, hem girişimlerin nedenlerini hem de “Nereye Türkiye” sorusunun yanıtını anlamak kolaylaşacaktır. Tabii bu sözlerimiz, Türkiye’nin bir ümmet toplumuna doğru evrileceğinin kesinleştiği anlamını taşımıyor. Türkiye hâlâ “Binmişiz bir alamete gidiyoruz kıyamete” edilgenliği içinde olmayan, geleceğini savunan, canlı bir toplumdur. [email protected] İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN [email protected] Söz konusu yasa önerisi, kamuoyunda ‘Taş atan çocuklar’ olarak bilinen TMY mağduru çocuklar ve izinsiz gösterilere katõlan büyükleri kapsõyor Çocuklara koşullu af ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP’nin TBMM Başkanlõğõ’na sunduğu taş atan çocuklarla ilgili yasa önerisinde ilk kez suç işleyen çocuklara “koşullu af”, toplantõ ve gösteri yürüyüşlerine katõlan 18 yaşõndan büyüklere de ceza indirimi ge- tirildi. İlk kez suç işleyen çocuklara ce- zaevleri yerine eğitim kurumlarõnda re- habilitasyon gibi “özel güvenlik tedbir- leri” uygulanacak, ikinci kez aynõ suçu iş- lemeleri ya da yürüyüşlere silah niteliğinde bir araç kullanarak katõlmalarõ halinde ise cezaevlerine gönderilecekler. AKP, taş atan çocuklarla ilgili düzen- lemeyi halen Abdullah Öcalan’a “yeni- den yargılama yolu açacağı” gerekçe- siyle eleştirilen tasarõdan ayõklayarak TBMM Başkanlõğõ’na sundu. Yasa önerisinde Toplantõ ve Gösteri Yü- rüyüşleri Yasasõ’nõn 32. maddesinin “hü- kümet emrine karşı gelenler” başlõğõ “di- renme” şeklinde değiştiriliyor. ? Yasaya aykõrõ toplantõ ve gösteri yü- rüyüşüne katõlanlardan, kolluk görevlile- rine karşõ cebir veya tehdit kullanan kişi, 6 aydan 3 yõla kadar hapisle cezalandõrõ- lacak. Suçun kişinin kendisini tanõnma- yacak bir hale koymasõ veya birden faz- la kişi tarafõndan işlenmesi halinde ceza- lar 3’te 1 oranõnda arttõrõlacak. ?Suçun, silah kullanmadan, yasadõşõ ör- gütlere ait amblem taşõnmadan, üniformayõ andõrõr giysi giyilmeden, yüzü kapatma- dan işlenmesi halinde cezalar 4’te 1’e ka- dar indirilebileceği gibi kaldõrõlabilecek de. ? 18 yaşõn altõndaki çocuklar Ağõr Ce- za Mahkemesi yerine “Çocuk Mahke- meleri”nde yargõlanacak. ? Terör suçlusu ya da çocuklara uygu- lanan ceza indirimi, 3’te 2’ye düşürülüyor. Terör suçlusu çocuklar “koşullu salı- verme”den yararlanabilecek. AKP’li Mehmet Ali Ekmen, önerinin yasalaşmasõ ile 300 çocuğun serbest ka- lacağõnõ söyledi. SAĞLIK DURUMU İYİ Kamer Genç beyin kanamasõ geçirdi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Geçen hafta CHP’ye katõlan Tunceli Milletvekili Kamer Genç beyin kanamasõ geçirdi. Ameliyat edilen Kamer Genç’in sağlõk durumunun iyi olduğu belirtildi. CHP’li Kamer Genç, dün baş ağrõsõ şikâyetiyle Anka- ra Üniversitesi Tõp Fakültesi İbni Sina Hastane- si’ne başvurdu. Başõndan MR’õ çekilen Genç’in beyin kanamasõ geçirdiği anlaşõldõ. Genç, yaklaşõk iki saat süren ameliyatõn ardõndan bir süre yoğun bakõmda kaldõ. Daha sonra yoğun bakõmdan çõka- rõlan Genç’in durumunun iyi olduğu belirtildi. Genç’in salõ günü taburcu edilebileceği ve bir süre evinde dinleneceği öğrenildi. CHP’den yapõlan açõklamada, CHP Genel Baş- kanõ Kemal Kılıçdaroğlu, Genç’i telefonla aradõ- ğõ, genel başkan yardõmcõlarõ Hakkı Süha Okay ve Haluk Koç ile Genel Sekreter Yardõmcõsõ Te- kin Bingöl’ün de ziyarete gittikleri ifade edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle