19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 12 HAZİRAN 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Ciddi Sayılmayan Başarılar... Türkiye’nin dışarıdan içeride gösterilmeye çalışıldığı gibi görülmediğinin örnekleriyle daha çok ve sık karşılaşır olduk. İçeride işler sanki tıkır tıkır yürüyor. İktidar ve yakını çevreler hiç söz etmediklerine göre, işsiz, aşsız insanlarımızın sayısı neredeyse en alt düzeye indirilmiş gibi. Dış politikadaki girişimlerde sağlanan başarılar ise şimdiye kadar görülmemiş boyutlara ulaşıyor! Dış politikada eksen kayması yaşandığı iddiaları ise, “Türkiye ne zaman dış politikada başarılı sonuçlar alacak bir girişimde bulunsa, kıskananlar tarafından gündeme getiriliyor” denilerek savuşturulmaya çalışılıyor. Türkiye’nin son dönemdeki dış politikasında iki konu öne çıkıyor. Birincisi, 8’i vatandaşımız 9 Türk’ün ölümü, İsraillilerin hukuka ve insanlığa doğrudan ters düşen silahlı baskınıyla sonuçlanan Gazze’ye yardım fiyaskosudur. Türkiye’yi yönetenlerin sözlü şiddet örnekleriyle dolu, dış politika geleneklerine ve raconuna uymayan, ülkenin çıkarlarını zedeleyecek girişimlere çanak tutan yaklaşımlarının sonuçlarını dilerim ki görmeyiz. İsrail’in uyguladığı ambargoyu haklı olarak yerden yere vururken, Mısır’ın kendi sınır boylarında yürüttüğü ambargoyu bilmezden gelmenin, Türkiye’nin eksen değiştirdiği görüşünü güçlendiren gerekçelerden biri olduğunun farkına varılmaması ise ayrı bir yaklaşımı simgelemektedir. İran’ın zenginleştirilmiş uranyumunun takasındaki büyük (!) başarının, anlaşılamaması ya da anlatılamaması nedeniyle ters teperek sakata gelmesinin yarattığı hayal kırıklığının nasıl giderileceği şimdilik bilinmiyor. Rusya Başbakanı’nın ülkemizdeki görüşmelere karşın ülkesinin temsilcisinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde İran’a yaptırım uygulanması önerisine “evet” oyu vermesi de yaşanılan bir başka acı gerçeği ortaya koymuştur. Türkiye’nin gündemindeki önemli konular arasında yargı ile ilgili olanlar da vardır. Özellikle anayasa değişikliğinin iptali isteğiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılmış başvurunun ikiye karşı dokuz oyla kabul edilmesinin iktidar çevrelerini aşırı heyacanlandırdığı gözlerden kaçmamaktadır. Değerlendirmenin şekil yönünden yapılmasını isteyenlerin ısrarlı tutumu, insanı zorunlu olarak kuşkulandırmaktadır. “Acaba esastan incelense altından çapanoğlu mu çıkacak” sorusu yanıtlanmayı beklemektedir. Değişikliğin; değiştirilmesi bile önerilemeyecek maddeleri içerip içermediğinin araştırılması da şekil yönünden yapılacağına göre bu ısrarın nedenini anlamak daha da zorlaşmaktadır. [email protected] Yargõtay 11. Ceza Dairesi, Cihaner’in üç kez istenmesine karşõn gönderilmeyen dosyanõn CD’sini inceleyecek Gecikmeye CD formülüANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay 11. Ceza Dairesi, Erzincan Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in üç kez is- temesine karşõn Erzurum 2. Ağõr Ce- za Mahkemesi’nin göndermediği dos- yasõnõ beklemeden dairede bulunan CD’leri inceledikten sonra birleştirme istemini karara bağlayacak. Erzincan Başsavcõsõ İlhan Ciha- ner’in yargõlandõğõ davaya, eşi ve ai- lesi başta olmak üzere, çok sayõda hâ- kim, savcõ ve yurttaş katõldõ. Duruş- mayõ CHP Milletvekilleri Atilla Kart, Malik Ejder Özdemir ve Hüseyin Ünlütepe ile Prof. Dr. Yalçın Küçük de izledi. Cihaner’i, Turgut Kazan başta olmak üzere 14 avukat savundu. Daire Başkanõ Ersan Ülker, sanõk Ci- haner duruşma salonuna alõnõrken iz- leyicilerin alkõşlamamasõnõ isterken, “Yanlış değerlendirmelere neden oluyor. Heyecanınızı avuçlarınıza in- tikal ettirmeyiniz” dedi. Ersan Ülker, Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde geçen du- ruşmada istenen dava dos- yasõnda müşteki olarak yer alan Ahmet Demir’in red- di hâkim talebinde bulun- duğunu, talebin reddedildi- ğini ve müşteki Demir’in de buna itiraz etmesi üzerine dava dosyasõnõn Diyarbakõr Nöbetçi Ağõr Ceza Mah- kemesi’ne gönderildiğini bildirdiğini belirtti. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkeme- si’nin de “İrtica ile Mü- cadele Eylem Planı” dava dosyasõnõ Daireye gönder- diğini bildiren Ülker, 83 klasörden oluşan dava dos- yasõnõn heyetçe incelen- meye başlandõğõnõ, dosya- nõn kapsamlõ olmasõ nede- niyle incelemenin henüz sonuçlandõrõlamadõğõnõ kaydetti. Avukat Turgut Kazan dairenin elindeki Erzurum 2. Ağõr Ceza Mah- kemesi’ndeki dava dosyasõ üzerinden birleştirme kararõ verilmesini istedi. Ül- ker, Erzurum’da Cihaner’in Er- genekon terör örgütü üyesi ol- ma suçlamasõyla yargõlandõğõ dava dosyasõnõn, Diyarbakõr Nöbetçi Ağõr Ceza Mahkeme- si’nde yapõlan itiraz değerlen- dirildikten sonra ivedi şekilde özel kurye ile daireye gönde- rilmesine karar verildiğini açõk- ladõ. Ülker, Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce davaya ilişkin daha önce gönderilen CD’lerin Daire kaleminde kâğõt ortamõna aktarõldõktan sonra he- yetçe incelenmesine hükmedil- diğini açõkladõ. Ülker, her iki da- va dosyasõ üzerindeki incele- meler tamamlandõktan sonra Yargõtay’daki dava dosyasõ ile Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahke- mesi’ndeki dava dosyanõn bir- leştirilmesi yönündeki taleple- rin karara bağlanmasõna oybirliğiyle karar verildiğini bildirdi. Duruşma 18 Haziran tarihine ertelendi. CHP’li milletvekilleri Kart, Özdemir ve Ünlütepe ile Prof. Dr. Yalçın Küçük ile Osman Kaçmaz duruşmayı izledi. Cihaner’i 14 avukat savundu. C E N G İ Z V E 3 K İ Ş İ T A H L İ Y E E D İ L D İ 4 avukat serbest İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõ kap- samõnda tutuklanan İşçi Par- tisi (İP) Genel Başkan Yar- dõmcõsõ avukat Mehmet Cen- giz’in de aralarõnda bulun- duğu 4 avukat tahliye edildi. İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahkemesi nöbetçi hâkimli- ğince 5 Haziran Cumartesi gü- nü tutuklanan avukatlar Meh- met Cengiz, Ali Hadi Emre, Tülay Bekar ve Kutbettin Kaya’nõn tutukluluk halleri- ne avukatlarõ tarafõndan ya- põlan itiraz, aynõ mahkemenin heyeti tarafõndan değerlendi- rildi. İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahkemesi heyeti, söz ko- nusu tutuklu avukatlarõn tah- liye edilmelerini kararlaştõrdõ. Ergenekon davasõnda yar- gõlanan İşçi Partisi Genel Baş- kanõ Doğu Perinçek ve diğer İP’lilerin avukatõ Mehmet Cengiz dün saat 15.00 sõrala- rõnda Silivri Cezaevi’nden serbest bõrakõldõ. Veli Kü- çük’ün kõzõ Zeynep Küçük, Vural Ergül, Tolga Aka- lın’õn da aralarõnda bulun- duğu bir grup avukat, duruş- ma salonundan çõkarak ce- zaevinin çõkõşõnda cüppele- riyle avukat Cengiz’i bekle- di. Cengiz ve meslektaşlarõ duruşma salonuna geçtiler. Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda “yargılamayı et- kileme” iddiasõyla gözaltõna alõndõktan sonra 5 Haziran’da Beşiktaş’taki İstanbul Adli- yesi’ne getirilen Cengiz, Em- re, Bekar ve Kaya, İstanbul Cumhuriyet Savcõsõ Zekeriya Öz tarafõndan sorgulandõk- tan sonra tutuklanmalarõ iste- miyle gönderildikleri İstanbul Nöbetçi 11. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nce tutuklanarak ce- zaevine konulmuştu. ‘Bunların hepsi tertip’ Ümraniye’de ele geçirilen bombalarõn sahibi olduğu iddia edilen Oktay Yõldõrõm iddialarõ reddetti HATİCE TUNCER Ümraniye Çakmak Mahallesi’nde bir gecekonduda 12 Haziran 2007 gü- nü 27 adet el bombasõ ve patlayõcõ maddeler bulunmasõyla başlayan Er- genekon soruşturmasõ sonunda açõlan birinci Ergenekon davasõnõn 152. duruşmasõ görüldü. Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõnda tutuklandõk- tan sonra tahliye edilen avukat Meh- met Cengiz, saat 15.10 sõralarõnda di- ğer sanõk avukatlarõnõn eşliğinde du- ruşma salonuna geldi. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi ta- rafõndan Silivri Cezaevi bitişiğindeki du- ruşma salonunda görülen davanõn dün- kü oturumunda Başkan Köksal Şengün, sanõk ve avukatlarõn talep ve beyanla- rõnõn alõnacağõnõ açõkladõ. Duruşmada söz alan Ümraniye’de ele geçirilen bombalarõn sahibi olduğu iddia edilen tutuklu sanõk emekli astsu- bay Oktay Yıldırım, “Bizim, olmayan bir örgüte üye olmadığımızı ispat et- memizi istiyorsunuz” dedi. Yõldõrõm, gecekonduda bulunan bombalarla ken- disi arasõnda irtibat kurulmasõnõn tertip olduğunu iddia etti. Emekli albay Kuvayi Milliye 1919 Derneği Genel Başkanõ Fikri Karadağ da “Siz de biliyorsunuz sevgili baş- kanım, iki hâkimden biri dinleniyor” diyen Karadağ şöyle devam etti: “Ada- letin kılıcı zalimlerin eline geçerse al- çaklığın sınırını tanımaz. Sevgili baş- kanın iki yanında oturan hâkimler, karşısında oturan savcılar, o kılıcın kendilerini kesmeye başlamayacağını zannetmesinler.” Avukat Mehmet Cengiz tahliye ol- duktan iki buçuk saat sonra duruşmada söz alarak müvekkilleri Doğu Perinçek, eski İP Genel Sekreteri Nusret Senem ve İP Basõn Bürosu Başkanõ Hikmet Çi- çek’in tahliyelerini talep etti. Cengiz “Sizi etkilemeye çalışıyo- rum sanılabilir, sakıncalı olabilir di- ye ayrıntıya girmiyorum” diyerek hakkõndaki “yargılamayı etkilemeye çalıştığı” iddialarõna göndermede bu- lunarak “Bu işin mizahi yönü” dedi. Birleştirilen Danõştay’a silahlõ baskõn ve Cumhuriyet gazetesinin bombalan- masõ dosyasõ sanõğõ ve gizli tanõk 9 ol- duğu iddia edilen Osman Yıldırım, “bazı mahlukatların işlemediği suçu üzerine yıkmaya çalıştıklarını” söyledi. Veli Küçük, duruşmada yaptõğõ ko- nuşmada MİT şemasõndaki isimlerin açõklanmasõ için õsrar eden avukat Mehmet Cengiz’in tutuklandõğõna dik- kat çekti. Mahkemenin itibarlõ kişiler ol- duklarõ gerekçesiyle şemadaki bazõ isimleri kapattõğõnõ belirten Küçük şöy- le devam etti: “Ben 35 yıl bu vatana bilfiil hizmet ettim. İsmi kapatılan- lar itibarlı, açık olanlar itibarsız mı? Ya benim itibarımı iade edin ya da şemayı açın.” Şengün’den tahliye için oy Mahkeme heyeti, davayõ 23 Ağustos 2010 tarihine erteledi. Perinçek’in de aralarõnda bulunduğu 14 sanõğõn tahli- ye talebi başkan Şengün’ün karşõoyu- na rağmen, oyçokluğuyla reddedildi. Başkan Şengün, Perinçek’in tahliyesi yönünde ilk kez oy kullandõ. Savaşmaya gönderiyorlardõ iddiasõ BARIŞ YAMAN KONYA - Konya merkezli 4 kentte El-Kaide bağ- lantõlõ olduklarõ belirtilen gruba düzenlenen ope- rasyonda gözaltõna alõnan ve adliyeye sevk edi- len 17 kişi tutuklandõ. Şüphelilerin Afganis- tan’daki çatõşma bölgelerine insan gönderdikle- ri iddia edildi. Konya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şu- be Müdürlüğü ekiplerinin Konya, Ankara, İs- tanbul ve Antalya’da düzenledikleri eşzamanlõ operasyonda örgüt lideri olduğu iddia edilen L. B. ile birlikte 17 kişi gözaltõna alõndõ. TEM Şu- be Müdürlüğü’nde sorgularõ tamamlanan 17 zanlõ, dün sabah erken saatlerde Konya Numu- ne Hastanesi’ne getirilerek sağlõk kontrolünden geçirildi. Hastane girişinde şüphelilerden bazõ- larõ “Hak gelecek Batı yok olacak. Çünkü Ba- tı yok olmaya mahkûmdur” dedi. Afganistan’la bağlantõlõ olduklarõ tespit edilen zanlõlarõn örgüte adam kazandõrdõklarõ ve onlarõ yetiştirdikleri, bu kişileri çatõşma bölgelerine göndermek için gi- rişimlerde bulunduklarõ belirlendi. Polis, ope- rasyon sonrasõnda zanlõlarõn evlerinde çok sayõ- da doküman ele geçirdi. Daha önce de Konya’da düzenlenen El-Kaide operasyonlarõnda çok sa- yõda şüpheli yakalanmõş, bu kişilerin de Afga- nistan’da çatõşma bölgelerine gönderildiği tespit edilmişti. Türkiye’nin birçok kentinden Afga- nistan’a gönderilen El Kaide üyesi 7 kişi ise ABD askerleri ile girdiği çatõşmada öldürülmüştü. EL KAİDE ZANLILARI TUTUKLANDI HSYK üyesi Ertosun: Amaç kararnameyi baskılama İLHAN TAŞCI ANKARA - Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu üyesi Ali Suat Ertosun, anayasal bir yapõlanma olan kurulun sürekli yõpratõlmasõna yönelik girişimleri eleştirirken, yapõlanlarõn “kararnameye baskı” amaçlõ olduğunu vurguladõ. Ertosun, üçüncü kişilerin kendi aralarõnda yaptõğõ görüşmelerde, adõnõ zikretmelerini denetleyemeyeceğine işaret ederek “İnsanların ağzına fermuar çekemeyiz” dedi. HSYK üyesi Ali Suat Ertosun, bazõ kişilerin aralarõnda yaptõklarõ telefon görüşmelerinden hareketle, kendisinin hâkim ve savcõlarõn görev yerlerinin değiştirilmesine müdahale ettiği iddialarõna sert çõktõ. Ertosun, adõnõn üçüncü kişilerin telefon konuşmalarõnda geçtiğine işaret ederek, “Üçüncü kişilerin telefon konuşmalarını denetlemem mümkün değildir” dedi. Telefon görüşmelerinden hareketle bazõ çõkarõmlar yapõlarak bağlantõlar kurulmaya çalõşõldõğõnõ anlatan Ertosun, “Uzun yıllar sonra Oktay ile bir süre önce Ankara Üniversitesi’ndeki bir sempozyumda karşı karşıya geldik, sadece ‘merhaba’ dedim. Onun dışında bir görüşmem yoktur. Telefonda konuşanların da hiçbirini tanımıyorum. Söz oyunlarıyla üçgenler oluşturarak bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Tüm bu olanlar kararname için baskı amaçlı” dedi. Yapõlanlarõn hiçbirinin hukuki olmadõğõnõ anõmsatan Ertosun, “Etik de değil. Anayasal ve bağımsız bir kurul bu kadar yıpratılmaz. Kurulun yıpratılması da kimseye yarar getirmez. Anayasa Mahkemesi’nin önünde bir dava var. Onun bile hukuki bir süreci var. Ama kamu görevlileri bile konuşuyor. Anayasa Mahkemesi’ne yakın isimler de konuşuyor. Bana isim sormayın” diye konuştu. İstanbul Haber Servi- si - “Silivri Duruşmala- rõ Hukukçu Platformu” üyeleri, Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõnda 14 avukatõn gözaltõna alõnmasõ veya tutuklan- masõnõ protesto etti. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen üyeler adõna basõn açõklamasõ yapan avukat Ali Rõza Dizdar, son za- manlarda yapõlan kovuş- turmalarõn polisin hazõr- ladõğõ fezlekelerle açõldõ- ğõnõ, fezlekelerin okunma- sõnõn aylarca sürdüğünü ve zamanõn şüphelilerin aleyhine işlediğini, tutuk- lamalara itirazlar hakkõn- da ise dosyanõn tamamõ okunmadan ret kararõ ve- rildiğini söyledi. Dizdar, gözaltõ süreleri uzun olan kişilerin gece vakti adli- yeye getirilip sabaha dek ifadelerinin alõndõğõnõ, bu- nun da Avrupa İnsan Hak- larõ Sözleşmesi’ne aykõrõ olduğunu vurguladõ. Dizdar, “Savunma gö- revi yürüten avukatlar he- def gösterilerek tüm hu- kukçularõn ürkütülmek ve sindirilmek istendiğinin farkõndayõz” dedi. Erge- nekon soruşturmasõ kap- samõnda avukatlar Ali Ha- di Emre, Emcet Olcaytu, Ertaç Giray, Fuat Tur- gut, Hüseyin Buzoğlu, Ke- mal Kerinçsiz, Kutbettin Kaya, Levent Göktaş, Le- vent Temiz, Mehmet Cen- giz, Nusret Senem, Serdar Öztürk, Tülay Bekar ve Yusuf Erikel’in gözaltõna alõnmasõ protesto edildi. Cezaevinden çıkan Cengiz, partililer tarafından İP İstanbul Temsilciliği’nin Beyoğlu’ndaki binası önünde davul zur- na eşliğinde alkış ve ıslıklarla karşılandı. Cengiz, “Eceli gelen tertipçiler savunma duvarına tosladı. Silivri’ye iyi bakın. O cezaevi ilerde bu tertibi düzenleyenleri misafir etmek için bize lazım olacak” dedi. (HÜLYA KESKİN) Prof. Dr. Küçük Osman Kaçmaz ‘MAHKEME BASKI ALTINA ALINMAK İSTENİYOR’ İ lhan Cihaner, sözlerine, “Duruşmaya yanımda hiçbir şey getirmedim. Yasa getirmedim. Çün- kü hiçbir işe yaramayacağını biliyorum” diye- rek başladõ. Cihaner, yaşadõğõ süreçte dosyanõn Yar- gõtay’a getirtilememesi nedeniyle bazõ arkadaşlarõnca “Dosya hakkında yakalama kararı çıkartılsın. Gazze’ye iltica edelim belki Gazze’de olursa ada- let talebimiz dikkate alınır” biçiminde espriler ya- põldõğõnõ aktardõ. Cihaner, şunlarõ kaydetti: “Birçok insan hukuksuz bir şekilde delilleri ka- rartacakları gerekçesiyle tutuklu bulunuyorlar. Türk hukuk tarihinde ilk kez 30 günde bir yapılması gereken tutukluluğu gözden geçirme 2 gün geçme- sine rağmen yapılmadı. Benim bazı radikal karar- lar almama avukatlarım engel olmakta. Eğer ben şim- di şuradan çıkıp gidersem, beni durduracak herkes, hürriyeti tahdit suçunu işler. Beni engelleyecek tüm savcılar bu suça dahil olur. Çünkü hürriyet evren- sel bir kuraldır. Mahkeme kararı ile kısıtlanır.” Erzincan Başsavcõsõ “Bizleri takip eden insanlar kim” sorusunun en temel soru olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptõ: “Yüksek yargı mensuplarını kanun dışı takip edip dinleyenler kim? Başsavcıla- rın dinlenmesine neden olan insanlar kim? Doğru- dan doğruya bizim bu dosyanın buraya gelmesiyle belki de bir kısmı deşifre edilebilir. Bu insanlar her kimse çıkarlarının, kaygılarının bu topraklara iliş- kin olmadığını düşünüyorum. Ülkeyi 12 Eylül’e ge- tirenler her kimse bu insanlar da onlardır. Keşke bu istihbaratlarını ülkemizdeki terör eylemlerini dur- durmak için harcasalardı.” Meslek yaşamõnda bürokratlardan, politikacõlardan, mafyadan korkmadõğõnõ anlatan Cihaner, “Mahkeme baskı altına alınmak isteniyor. Bu sinsi cephenin az- gın dalgalarına teslim olmayacağınıza inanıyorum” dedi. Cihaner, yargõlandõğõ dava sonucunda açõğa çõka- cak konularõ şöyle sõraladõ: “Adalet Bakanlığı Teftiş Ku- rulu aracılığıyla yargıyı nasıl manipüle ettiği, dinsel oluşumlarla siyaset arasındaki bağlantı, tarikat-ce- maat-siyaset üçgenindeki birtakım hukuk dışılıklar, masum insanların yıllarca nasıl kapatıldıkları, se- çimlerin nasıl manipüle edildiği açığa çıkacak. Kon- ya’da meydana gelen 18 tane öğrencinin öldüğü pat- lamanın gerçek nedenleri tartışılmaya başlanacak. Onun için de bu davanın engellenmesi, İstanbul’da- ki mahkeme başkanının basına yansıttığı gibi 30 yıl sürecek bir davaya yamanarak bu sürecin baltalan- ması istenilmektedir. Sezar’ın sözü, ‘İnsanlar eninde sonunda sanõldõklarõ kişiye dönüşür’. Benim korkum o. Bana attıkları suç gibi bir örgütlenmeye gidebilirim!” SİLİVRİ’DE AVUKAT PROTESTOSU ‘O cezaevi bize de lazõm olacak’ Fotoğraf:NecatiSAVAŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle