Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
…40 milyon seçmenin yüzde 40’ının oyları
cebimizde!
1950’den sonra İsmet Paşa’nın
göremediği, yıllarca su içenin toprak
kullananın diye dağ tepe gezen Karaoğlan
Bülent Ecevit’in bir türlü erişemediği
sonucu...
…dün adaylığını açıklayan, ola ki -tabii
beklenmedik bir engel zuhur etmezse- hafta
sonunda genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu
ilan etti:
2011’de CHP tek başına iktidar!
Her taze vaat taze bir umuttur. AKP’nin
(RTE’nin) iktidardan gittiğini görmek; 2002
yılından beri AKP’nin (RTE’nin) iktidardan
gitmesini savunan bu satırların yazarını mutlu
edecektir.
Fakat daha ayak üzengide iken olasılıkları
gerçekleşecekmiş gibi göstermek, ileride
söyleyene fazla yarar sağlamaz.
Deniz Baykal da son aylarda toplumsal
gelişmelere bakarak AKP’nin iktidardan
gideceğini söylüyordu ama CHP’nin tek
başına iktidara geleceğine değinemiyordu
bile.
Kamuoyu araştırmaları da AKP oylarının
yüzde 38’den yüzde 32-33’lere düştüğünü
gösteriyor, CHP oylarında ancak bir iki puan
yükselme olacağını, yüzde 24’lere kaydığını
açıklıyor. Kuşku yok, dün de belirttiğimiz gibi
partide “değişim” CHP oylarını arttıracak. Ne
ki kaç yüzde?
Oysa Kılıçdaroğlu, CHP oylarında verileri
altüst edecek bir açıklama yapıyor. CHP’nin
oylarını en az yüzde 16, hatta yüzde 18
arttıracağını ilan ediyor.
Kılıçdaroğlu’nun hangi verilere dayanarak
yüzde 40 sonucuna vardığını kestirmek
olanaksız.
Bu açıklaması adaylık, olası genel
başkanlık heyecanıyla söylenmiş bir söz
müdür, CHP’ye moral aşılamayı mı
hedefliyor? Kestirmek de zor.
Yüzde 40, kuşkusuz tabandan tepeye,
hatta toplumda CHP ve Kılıçdaroğlu lehine
sıcak rüzgârların esmesine neden olacaktır.
Genel başkan adayı; Hürriyet’teki sadece
partiye değil, iç ve dış sorunlara bakışını
açıklayan geniş demecindeki vurgulamaları
ile lider olma niteliklerinden yoksun
olmadığını şimdiden duyurmaya çalışıyor.
Yazının başında özetlediğimiz vaatler
dışında, pek çok toplumsal sorunlara, dış
politikaya değiniyor da nedense Atatürk
ilkeleri doğrultusunda, laik Türkiye ekseninde
toplumla kaynaşacak bir “yeni” CHP’den söz
etmiyor.
Parti gençleşecek, diyor.
Parti gençleşecek derken örneğin Baykalcı
diye bilinen Mustafa Özyürek’i, Onur
Öymen’i mi, yoksa beklemediği bir anda
adaylığına destek olan 73 yaşındaki Genel
Sekreter Önder Sav’ı mı işaret ediyor?
Önder Sav çok az konuşan, konuştu mu
çamlar devirmekle ünlenen bir genel sekreter.
Kırıkkale’de bir partili köylünün hacca
gitme talebini, Peygamber’i de katarak alaya
alan Sav’ın -zaten laiktir, dinsizdir diye
propaganda edilen- CHP’ye yönelik
eleştirileri karşılamak için Baykal az mı ter
döktü?
Cep telefonunu açık bırakarak bir dinci
gazetenin yayınlarıyla partiyi zar zor
savunacağı durumlara getiren de Sav’dı.
Medya bu gibi olayları bildiği için Önder
Sav’ın Baykal’a -hiç beklemediği,
beklenmeyen bir sırada- neden karşı vaziyet
aldığını araştırıyor.
Örneğin Sav, Baykal’ın başına kaset olayı
gelmeseydi; 22 Mayıs’taki Kurultay’da
2000’den beri parti yönetimindeki hatalara,
yanlışlıklara ortak olduğu “eski” genel
başkanına bugünkü gibi isyan bayrağını açar
mıydı?
Eski başkana sırt çeviren dönüşünü mazur
göstermeye çalışan bugünkü “akıl,
duygularımıza üstün geldi” sözünü o günlerde
söyleyebilir miydi?
Genel sekreterlik koltuğunda oturmayı
herhalde yeğleyecekti.
Yanıt bekleyen bir başka soru:
Kılıçdaroğlu’nun Baykal’ın Kurultay’dan
geçirdiği genel sekreteri artık etkisiz duruma
getiren parti tüzüğünü değiştireceğini vaat
etmesi mi Önder Sav’ı ateşli bir değişimci,
Kılıçdaroğlu destekçisi konumuna getirdi?
Siyasette ihanetler binlerce yıldır
örnekleniyor. Çok yakın olduğu Sezar’ı
arkasından hançerleyen Brütüs örneği pek
çok benzeri olaya konu oluyor.
Sovyetler’in tek hâkimi Stalin, ölüm
günlerini ve saatlerini anlatan bir kitapta; ünlü
diktatöre sadık pek çok kanlı icraatına ortak,
gizli servis şefi Beria’ya sızlanıyor: “Beni
öldürmek istiyorlar!”
Beria, Stalin’e hak veriyor. Beyin
kanamasından öldü ölecek; Sovyet yüceleri
aleyhinde tek sözcük kullanmıyor.
Stalin’in öldüğü kesinleşince Beria,
içlerinde Kruşçev’in de bulunduğu Sovyet
önderlerine sevinçle bağırıyor:
“Diktatör öldü, diktatör öldü!”
Bu öyküyü neden anımsadım acaba?
SAYFA 19 MAYIS 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET
16 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19 Mayıs
Oslo Y 19
Helsinki B 21
Stockholm Y 21
Londra B 19
AmsterdamY 15
Brüksel Y 16
Paris Y 18
Bonn Y 13
Münih Y 8
Berlin Y 14
Budapeşte Y 14
Madrid PB 24
Viyana Y 16
Belgrad PB 20
Sofya B 15
Roma Y 19
Atina Y 23
Zürih Y 13
Moskova B 25
Aşkabat PB 31
Taşkent PB 31
Bakû PB 24
Bişkek PB 26
Tiflis Y 28
Kahire B 30
Şam PB 27
İstanbul Y 22
Edirne B 19
Kocaeli Y 20
Çanakkale B 20
İzmir PB 24
Manisa B 24
Denizli B 24
Zonguldak Y 19
Sinop Y 20
Samsun Y 17
Trabzon Y 17
Giresun Y 17
Ankara Y 19
Eskişehir Y 18
Konya B 21
Sıvas Y 17
Antalya PB 23
Adana Y 28
Mersin Y 26
Diyarbakır B 27
Şanlıurfa B 26
Mardin B 23
Siirt B 26
Hakkâri Y 17
Van Y 19
Kars Y 19
Ülkemiz geneli
parçalı çok bulutlu,
Marmara’nın
kuzeydoğusu, Doğu
Karadeniz, İç
Anadolu’nun kuzey
ve doğusu,
Karadeniz ile Doğu
Anadolu aralıklı
sağanak ve gök
gürültülü sağanak
yağışlı geçecek.
Yağışların Orta
Karadeniz’in doğusu
ve Doğu Karadeniz
ile Ardahan ve
Hakkâri çevrelerinde
kuvvetli olması
bekleniyor.
HATİCE TUNCER
Birinci Ergenekon davasõnda mah-
keme, Sõhhiye Orduevi’nden Danõş-
tay’a saldõrõ günü ve bir gün öncesi-
ne ilişkin 16-17 Mayõs 2006 tarihli gü-
venlik kamerasõ görüntülerinin ve
izlemeye olanak verecek programõ is-
tedi. Tutuklu sanõk Osman Yıldı-
rım’õn Cumhuriyet gazetesine atõlan
bombalarõ aldõğõnõ söylediği Ataşe-
hir’deki ev ve çevresinde, İstanbul em-
niyetinin savcõ Zekeriya Öz’ün tali-
matõyla 20 Ocak-22 Ağustos 2009 ta-
rihinde yaptõğõ çalõşmalarõn raporu da-
va dosyasõna yeni gönderildi.
Ataşehir Migros’tan itibaren evin
bulunduğu siteye kadar güzergâhõn 6
dakika 52 saniyelik görüntüleri, oda-
larõn fotoğraflarõ ve krokileri dosya-
ya konuldu.
Davaya bakan İstanbul 13. Ağõr
Ceza Mahkemesi heyeti, 21 Nisan ta-
rihli oturumun ara kararlarõnõ açõkla-
dõ. Genelkurmay Başkanlõğõ Sõhhõye
Orduevi Müdürlüğü’nden gönderilen
16-17 Mayõs 2006 tarihindeki 08.00 ile
11.00 saatleri arasõndaki görüntülerin
incelendiğini kaydetti. Mahkeme “Al-
parslan Arslan’ın yakalanarak ara-
ca bindirildiği anın görüntülerde bu-
lunduğuna, 16-17 Mayıs 2006 ta-
rihlerine ait diğer görüntülerin bu-
lunması halinde olaya karıştığı iddia
edilen diğer sanık veya sanıkların
olay yerine gelişlerinin muhtemel ol-
duğuna” dikkat çekerek Sõhhiye Or-
duevi Müdürlüğü’nden saldõrõ günü ve
önceki güne ait harddiskin ve içinde-
ki görüntülerin seyredilmesine ola-
nak verecek programõ istedi. Sõhhiye
Orduevi’nin etrafõnõ gösteren kame-
ralarõn nerelerde olduğunu gösteren ba-
sit bir kroki isteyen mahkeme, ayrõca
Sõhhõye Orduevi güvenlik kameralarõna
ilişkin görüntülerin iyileştirilmesi için
TÜBİTAK’a yazõ yazdõ. Mahkeme, 17
Mayõs 2006 günü Danõştay binasõna ait
tüm giriş-çõkõş kapõlarõnõn nerede ol-
duğunun kroki halinde bildirilmesi
için Danõştay Başkanlõğõ’na müzekkere
yazdõ.
Mahkeme, Danõştay Başkanlõğõ’na
Oyak Güvenlik tarafõndan Danõştay bi-
nasõna takõlan güvenlik kameralarõna
ait görüntülerin kayõt edildiği kaç
harddisk olduğunu ve takõlan hard-
disklerin seri numaralarõnõ ayrõntõlõ
olarak soracak.
Mahkeme İstanbul Terörle Mücadele
Şube Müdürlüğü’nden Danõştay sal-
dõrõsõ sonrasõ sanõk Alparslan Arslan’a
ait olduğu belirtilen aracõn olay ye-
rinden çekilme görüntülerinin tama-
mõnõ ve bu konuda görsel basõnda ya-
põlmõş yayõnlarõ da istedi.
Telefonlar araştırılıyor
Alparslan Arslan’õn kõz kardeşinin
kullandõğõ belirtilen İdris Arslan üze-
rine kayõtlõ cep telefonunun HTS ra-
porunu isteyen mahkeme, bu sim kar-
tõn hangi makinelerde kullanõldõğõ-
nõn, hangi sim kartlarõn takõldõğõnõn be-
lirlenmesi için ilgili şirkete yazõ ya-
zõlmasõna ve hâkim Hüsnü Çal-
muk’un bilirkişi tayin edilmesine ka-
rar verdi.
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden
Danõştay’a saldõrõ soruşturmasõ aşa-
masõnda ifadesi alõnan sanõklarõn üzer-
lerinden çõkan cep telefonlarõyla ilgi-
li inceleme yapõlõp yapõlmadõğõnõn
bildirilmesini isteyen mahkeme, Cum-
huriyet’e 5 Mayõs 2006 tarihindeki ilk
bombayõ attõğõnõ söyleyen sanõk Tekin
Irşi ile ilgili olduğu belirtilen Gökmen
Yıldırım, Eset Ocaklı ve Ferhat Ça-
kır adlõ kişilere ait telefonlarõn
2003’ten Haziran 2006 tarihlerine ka-
dar HTS raporunu ilgili kurumdan is-
tenmesini kararlaştõrdõ.
Mahkemenin 5 Şubat 2010 tarihli ka-
rarõ üzerine İstanbul Cumhuriyet Sav-
cõlõğõ’nõn talimatõyla 25 Mart 2010 ta-
rihinde polisler tarafõndan Ataşehir’de
Migros’a 500 metre uzaklõkta, bom-
balarõn alõnõp verildiği iddia edilen Re-
cep Özkan’õn 2005-2007 yõllarõ ara-
Cumhuriyet gazetesine atõlan bombalarõn verildiği iddia edilen Ataşehir’deki ev araştõrõlõyor
Arslan orduevi kameralarõnda
sõnda kaldõğõ evde tespit yapõlarak kro-
kiler mahkemeye gönderildi. Evraka
20 Ocak 2009 tarihinden itibaren ya-
põlan işlemler de eklendi. Buna göre
savcõ Öz’ün İstabul Organize Suçlar-
la Mücadele Şube Müdürlüğü’ne ta-
limatõyla 22 Ocak 2009’da Ataşe-
hir’deki çeşitli tanõklara fotoğraflar
gösterilerek teşhis işlemi yaptõrõldõ.
Aynõ şekilde 20 Ağustos 2009’da da
Ataşehir’deki evin komşularõnaEr-
genekon sanõklarõnõn fotoğraflarõ gös-
terilerek ifadeleri alõndõ.
Zeynep Küçük’ün tepkisi
Dosyaya gelen Ataşehir’deki ça-
lõşmalarla ilgili evrakõ inceleyen Ve-
li Küçük’ün kõzõ ve avukatõ Zeynep
Küçük, Yargõtay’õn birleştirme ge-
rektiği yönündeki kararõnõn hemen ar-
dõndan Ergenekon soruşturmasõnõ yü-
rüten savcõ Zekeriya Öz’ün 20 Ocak
2009 tarihinde Danõştay ve Cumhu-
riyet’e saldõrõlara ilişkin fotoğraf teş-
hisi işlemi için İstanbul Emniyeti’ne
talimat verdiğini anõmsattõ. Küçük,
“Savcı Öz, dava henüz birleştiril-
meden İkinci Ergenekon soruştur-
ma numarasıyla İstanbul Emniye-
ti’ne Danıştay ve Cumhuriyet’e
saldırılarla ilgili fotoğraf teşhisi
yaptırılması talimatı vermiş” dedi.
“Polisin, hangi fotoğrafları göste-
receğini neye göre tespit ettiğini bil-
miyoruz” diyen Küçük, “Tam bir
teşhis yapılmamış, gösterilen foto-
lar üzerinden ‘yüzde 50 oranõnda ol-
ma ihtimali var’ gibi müphem ifa-
deler kullanılmak suretiyle, ilgili ki-
şilerden beyanlar alınmış, ancak bu
husus kamuoyuna kesin teşhis ya-
pılmış gibi çarpıtılmış olarak yan-
sıtılmış” diye konuştu.
Kaypakkaya ve mücadele arkadaşlarõ anõldõ
TKP/ML kurucusu İbrahim Kaypakkaya
ile Diyarbakır Cezaevi’nde yaşanan
vahşeti protesto etmek için kendini
yakan Eşref Kurtay, Mahmut Zengin,
Necmi Öner, Eşref Anyık, ölüm
yıldönümlerinde Çapa Anadolu Yüksek
Öğretmen Okulu önünde dün
düzenlenen törenle anıldılar. 78’liler
Girişimi, ÖDP, EMEP, BDP, Sosyalist
Parti, Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir
Sultan Abdal Kültür Dernekleri İstanbul
Şubesi’nin aralarında bulunduğu çok
sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi
partinin destek verdiği eylemde basın
açıklamasını okuyan 78’liler Girişimi
uyesi Yunus Bircan, günümüzde aynı
zulüm, baskı ve anlayışın devam ettiğini
belirterek “Bugün halklar, birbirleriyle
savaştırılarak katledilmektedir. İnsanım
diyen herkes tarihe bakarak bu
vahşetlere karşı tavır almalıdır. Onları
katleden zihniyetle savaşmaktan
vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
(Fotoğraf: VEDAT ARIK)
ÖZEL YETKİLİ SAVCI SORGULADI
Çiçek Balyoz’da
serbest kaldı
İstanbul Haber Servisi - İrticayla Mücade-
le Eylem Planõ davasõnõn tutuklu sanõklarõn-
dan deniz kõdemli Kurmay Albay Dursun Çi-
çek ve Kafes Eylem Planõ davasõ sanõğõ Albay
Mücahit Erakyol, Balyoz Güvenlik Harekât
Planõ soruşturmasõ kapsamõnda ifade verdi.
Hasdal Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunan
Albay Dursun Çiçek, dün sabah saatlerinde
Beşiktaş’taki özel yetkili İstanbul Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na getirildi. Balyoz soruşturmasõ-
nõ yürüten cumhuriyet savcõlarõna ifade veren
Çiçek, sorgusunun ardõndan bu suçtan do-
layõ savcõlõk tarafõndan serbest bõrakõldõ.
Kafes Eylem Planõ davasõnõn tutuklu sanõk-
larõndan Albay Mücahit Erakyol’un da Balyoz
planõ iddialarõna ilişkin ifadesi alõndõ. Cumhu-
riyet Savcõsõ Süleyman Pehlivan’a ifade ve-
ren Erakyol da serbest bõrakõldõ.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcõsõ Aykut
Cengiz Engin’in müdahalesiyle bir ay önce
durdurulan operasyonda 25’i general 78 mu-
vazzaf subay hakkõnda gözaltõ kararõ alõnmõştõ.
Gözaltõ kararõnõ talep eden iki cumhuriyet sav-
cõsõ soruşturmadan alõnmõştõ. Soruşturmaya
yeni atanan savcõlarõn dosyayõ incelemelerinin
ardõndan, soruşturmada adõ geçen askerler ad-
liyeye çağrõldõ. Şimdiye dek 40’õ aşkõn mu-
vazzaf subayõn ifadesi alõndõ.
MALTEPE’DE FACİANIN EŞİĞİNDEN DÖNÜLDÜ
Yanan evde 50 dinamit
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Mal-
tepe’de yangõn çõkan evde 50 parça dina-
mit lokumu bulundu. Ev sahibi Mehmet
Balkız gözaltõna alõndõ.
Eczacõbaşõ Mahallesi, Bağdat Caddesi,
Yavuz Sokak, 31 numaralõ binada dün çõ-
kan yangõnda facianõn eşiğinden dönüldü.
İddiaya göre, evde yalnõz bulunan 7 yaşõn-
daki erkek çocuk M. Balkız, çakmakla
oynarken yangõn çõkmasõna neden oldu.
Yangõna müdahale eden itfaiye ekipleri,
bu sõrada dairede dinamit lokumlarõnõ gör-
dü. Durumun bildirilmesi üzerine olay ye-
rine çok sayõda polis ekibi sevk edildi.
İçerdeki dinamit lokumlarõnõn terör
olaylarõna yönelik kullanõm amacõ olabile-
ceğini de değerlendiren polis, sokağõ ablu-
kaya alarak detaylõ bir inceleme başlattõ.
Bomba uzmanõ ekipler dõşarõ çõkardõklarõ
dinamit lokumlarõnõ dikkatle inceledi. Uz-
manlar, dinamit lokumlarõnõn patlamasõ
halinde 3 kilometrekarelik alandaki bina-
larõn şiddetli deprem yaşanmõş gibi hasar
göreceğini, 40 kilometrekarelik alanda ise
yapõlarõn etkileneceğini söyledi.
‘Taşocağında kullanıyorm’
Ev sahibi Balkõz gözaltõna alõndõ. Yapõ-
lan araştõrmada, Balkõz’õn, taşocağõ işletti-
ği Samsun’dan İstanbul’a geldiği, dinamit
lokumlarõnõ da Samsun’daki taşocağõnda
kullandõğõnõ söylediği öğrenildi. Ancak
Balkõz’õn dinamit lokumlarõnõ neden İstan-
bul’a getirdiği henüz belirlenemedi.
ÖLÜME NEDEN OLAN KAPKAÇÇI HIRSIZLIKTAN CEZA ALDI
‘Özel beceri’ye 3 yıl
HÜLYA KESKİN
Maliye Bakanlõğõ Başhesap Uzmanõ
Dr. Erdoğan Topalhocaoğlu’nun 30
Temmuz 2008’de telefonunu çalarken
trenden düşüp ölümüne neden olduğu
iddiasõyla “kasten adam öldürmek” su-
çundan ağõrlaştõrõlmõş hapis istemiyle
hakkõnda dava açõlan tutuksuz sanõk Os-
man Temel’in, suçu sabit olmadõğõndan
beraatine karar verildi. İddianamede hak-
kõnda “ağırlaştırılmış müebbet hapis ce-
zası” istenilen sanõk Temel, “özel bece-
ri ile hırsızlık” suçundan 3 yõl 4 ay ha-
pis cezasõna çarptõrõldõ.
İstanbul 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde-
ki duruşmaya tutuksuz sanõk Temel katõl-
madõ. Yaşamõnõ yitiren Topalhocaoğ-
lu’nun kõzkardeşi Aysun Bozkurt Topal-
hocaoğlu duruşmada şikâyetçi olarak ha-
zõr bulundu. Şikayetçi avukatõ Bahri Bay-
ram Belen, sanõk Temel’in maktülü dövüp
iterek ölümüne sebep verdiğini belirtterek,
bu suçtan cezalandõrõlmasõnõ istedi.
Mahkeme, tren vagonunda özel bece-
ri ile hõrsõzlõk suçu oluştuğundan suçun iş-
leniş şekli ve işlendiği yer esas alõnarak sa-
nõğõn 3 yõl 4 ay hapis ile cezalandõrõlma-
sõnõ kararlaştõrdõ.
‘İnsan hayatının bedeli 3 yıl’
Aysun Bozkurt Topalhocaoğlu, karara
itiraz edeceğini söyledi. Topalhocaoğlu,
“Resmen intihar etti diyorlar. Bir insanın
hayatının bedeli 3 yıl 4 ay ceza. Otopsi ra-
porunda darp izi vardı” diye konuştu.
Baştarafı 2. Sayfada
Yaşananlar nerdeyse bir asõrdõr sistemli bir
şekilde Cumhuriyetin altõnõn oyulmasõ sonu-
cunda, dinci fikriyatõn çoğunluğu ele geçire-
rek istediği gibi at koşturmasõ boyutlarõnõ
çoktan aşmõştõr.
Söz konusu olan öylesine büyük bir güçtür
ki o devasa yapõnõn karşõsõnda bütün moral de-
ğerler ve yurtsever kesimin tüm söylemleri,
maalesef sivrisinek võzõltõsõna dönüşmüştür.
Öylesine büyük bir barajõn kapaklarõ açõldõ
ki tahayyül edebileceğiniz bütün sistemler, o şu-
ursuz yapõnõn elinde oyuncaktõr artõk. Ne acõ-
dõr ki devrimler, cumhuriyet, vatan, millet, la-
iklik gibi kavramlar ve aydõnlanmanõn erdemini
bayrak edip koruyan bütün kişi ve kurumlar, te-
ker teker kumda oynayan zararsõz çocuklara
dönüştürülmektedir.
Akla gelebilecek her türlü bel altõ hikâyesiyle,
aydõnlõk ordularõnõn iradesini kõblesine çevi-
rebilen, sivrilen muhalifleri bir celsede istifa et-
tirip yine onlarõn ağzõndan kendini aklayabilecek
kadar büyük bir tehdit ve yaptõrõm gücüdür bu!
Bütün hava değişimlerinden kendine uygun
akõntõlar peydahlayan bir canavarõn soluğu ül-
kenin karasularõndadõr. Koruma refleksiyle
partilerin kapatõlmasõnõn, seçimlerle iktidarla-
rõn değişmesinin, bu anlayõş ve mantõk doku-
su sürdüğü sürece eski, yeni bütün ‘izm’lerin
yetersiz kalacağõ, koyu, çok koyu bir karanlõk
söz konusudur.
Öz değerlerini on yõllar önce yitiren toplum,
kendini öylesine kokuşturdu ki çürümüşlük ken-
di imparatorluğunu kurdu.
Canavarlaşan mürekkepbalõklarõ son kalan
õşõklarõ yutmaya hazõrlanõyor.
Karanlõk sularda bir asõrdõr baştankara gezi-
nen gemi için denizler tükendi.
Yeni bir gemi inşa edip, yeni rüzgârlarla ye-
ni ufuklara gidecek, yeni kainatlar yaratacak,
yeni bir akõl gerekiyor.
Kod Adõ Mürekkepbalõğõ
İlhan İREM