10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada hukuku AKP’nin hukuk, yargı anlayışına uydurmaya çalışmasın da ne yapsın RTE? Anayasa Mahkemesi’nden, Danıştay’dan, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndan, YARSAV’dan, barolardan, kendinden olmayan anayasa hukukçularından elbette şikâyetçi olacak… Elbette AKP hukuk anlayışına karşı çıkmalarını sineye çekmeyecekti. Yıllarca uğraştı, didindi, söyledi, bağırdı çağırdı ve nihayet: Yüksek hukuk kurumlarını AKP’ye çevirmek için anayasa değişikliğine başvurdu. Lakin Yüksek Seçim Kurulu’nu unuttu. YSK’nin bir yasa ile hükümetin veya partinin alacağı kararlara aykırı kararlar almasını önlerdi. Ben yaptım kafası var ya, ben yaptım oldu kafası. Muhalefetten gelen her öneriyi, uyarıyı mutlaka hükümet aleyhinde gören bir kafadır. Referandum süresini 60 güne indirirken muhalefet uyardı. Referandum da bir seçimdir dedi. AKP aksini yaptı. Hukuk işte; YSK AKP’yi tersledi: “Yasa gereği bir türden kurnazlıklar yasa önünde geçersizdir. Referandum seçimdir ve yasa gereği süre 120 gündür” dedi. Başta AKP’nin, hükümetin baş hukukçusu Cemil Çiçek, muhalefet uyarısına, ne münasebet, referandum başka, seçim başkadır, diye karşı çıktılar. Savunularına dayanak yaptıkları gerekçe neydi, bilir misiniz: 120 gün çook fazla. Ekonomiye zarar veriyor! 120 günü YSK’den de geçirebilseler -Bülent Arınç ilan etti- AKP, anayasada, ola ki tek adam tek parti egemenliğini pekiştirecek daha başka değişiklikleri referandumdan geçirecekti! Hevesler kursaklarda kaldı. Lokmayı yutabilmek için yutkunup duruyorlar. YSK’den sonra AKP adına açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik; “Zorlama ile alınmış siyasi bir karar” dedi... Hüseyin Çelik’in bu söylemi eksik. Şöyle demeliydi: “Bu karar siyasi olmaktan da öteye ‘ideolojik zorlama’ bir karardır.” Revaçta olsaydı komünizm, komünistler YSK’yi zorladı diyebilirdi. Çaresiz karara uyacağız diyor. Yapacakları başka bir şey varmış gibi. Anayasa Mahkemesi yavaş yavaş gündemin ilk sıralarına tırmanıyor. CHP paketin iptali için Yüksek Mahkeme’ye başvurdu. Öncelikli tartışmalar: Yüksek Mahkeme başvuruyu esastan görüşecek mi, görüşmeyecek mi? Mahkeme raportörü başvuruyu incelemeyi kısa kesecek mi? Başkan Haşim Kılıç başvuruyu esastan görüşülmek üzere gündeme alacak mı? Alındı gündeme. Paketi tümüyle iptal mi edebilir yoksa?.. Demokratik rejim, yargı erki açısından duyarlı olan iki maddeyi iptal eder. Gerisini halka havale eder mi?.. gibi sorular gündeme girdi bile. İktidar AKP Anayasası’nın tek maddesine dokundurmak istemiyor. Her yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götürüyor diye CHP’yi topa tuttular. Bu, kendinde hata, yanlış aramayan, ben yaptım oldu, benden daha doğru düşünen yok kafasının ürünü bir söylemdi. İptal veya bir iki madde fark etmez. Referandum kararından sonra Anayasa Mahkemesi’nin kararının halka karşı alınmış bir karar olacağını savunmaya başlayacaklar. Oysa mahkemenin yargıyla ilgili maddeleri iptal etmesi yargıda, siyasal ve toplumsal yaşamda gerginliği yumuşak zemine çekecek tek çare! Bakalım AKP’nin anayasa konusundaki hevesi kursağında kalacak mı? SAYFA 15 MAYIS 2010 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 15 Mayıs Oslo Y 16 Helsinki Y 10 Stockholm Y 16 Londra B 15 AmsterdamB 13 Brüksel Y 14 Paris B 15 Bonn Y 10 Münih Y 10 Berlin Y 14 Budapeşte Y 19 Madrid B 18 Viyana Y 16 Belgrad Y 22 Sofya Y 22 Roma Y 20 Atina Y 26 Zürih Y 12 Moskova Y 23 Aşkabat Y 32 Taşkent PB 30 Bakû Y 21 Bişkek Y 24 Tiflis Y 26 Kahire B 33 Şam B 35 İstanbul Y 29 Edirne Y 27 Kocaeli Y 31 Çanakkale Y 27 İzmir Y 31 Manisa Y 33 Denizli Y 32 Zonguldak B 26 Sinop B 23 Samsun B 27 Trabzon B 23 Giresun B 23 Ankara Y 30 Eskişehir Y 27 Konya Y 29 Sıvas PB 27 Antalya Y 30 Adana PB 30 Mersin PB 27 Diyarbakır PB 32 Şanlıurfa PB 35 Mardin PB 29 Siirt Y 29 Hakkâri Y 21 Van Y 18 Kars Y 19 Ülke geneli paçalı ve çok bulutlu, Doğu Ka- radeniz’in iç kesimleri, Doğu Anadolu’nun ku- zey ve doğusu, Mar- mara’nın batısı, Ege, Batı Akdeniz, Konya, Tokat ve Siirt çevreleri ile öğle saatlerinden sonra ve akşam Mar- mara’nın doğusu ve İç Anadolu’nun batısı sa- ğanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçe- cek. Hava sıcaklığı, ül- kemizin batı kesimle- rinde 3-5 derece aza- lacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik ol- mayacak. Yargõtay, Cihaner ve Albay Çiçek dosyalarõnõ istedi. Mahkeme heyeti hakkõnda suç duyurusunda bulundu Yargıda dosya savaşıİLHAN TAŞCI ANKARA - Yargõtay 11. Ceza Dairesi, Erzincan Başsavcõsõ İlhan Ci- haner’in örgüt üyeliği suçlamasõyla yargõlandõğõ dava dosyasõ ile Albay Dursun Çiçek’in sanõğõ olduğu “İr- tica İle Mücadele Eylem Planı” da- va dosyasõnõn da işlem yapõlmaksõzõn kuryeyle gönderilmesine karar verdi. Daire, dava dosyasõnõ istemelerine karşõn göndermeyen, verdiği cevabi yazõda yazõşma ve nezaket kurallarõ- na aykõrõ davranan Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi heyeti hakkõnda da suç duyurusunda bulunulmasõnõ ka- rarlaştõrdõ. Erzurum’da tutuklu bu- lunan İlhan Cihaner, önceki akşam uçakla Ankara’ya getirilerek Sincan F Tipi Cezaevi’ne konuldu. Yargõtay 11. Ceza Dairesi’ndeki duruşmayõ Cihaner’in ailesi ile çok sayõda akra- basõ, yargõç ve savcõlar izledi. Ciha- ner salona alõnõşõ sõrasõnda, izleyici- ler tarafõndan alkõşlandõ. Cihaner, hi- yerarşik olarak Erzurum Özel Yetki- li Savcõlõğõ’nõn kendisini üstün gör- meye çalõştõğõnõ ve istediği soruştur- maya el koyup, alabileceklerini san- dõklarõnõ söyledi. Cihaner, “Görev yetki uyuşmazlığı söz konusu ola- bilir. Onlar haklı olsa bile haksız çı- kan taraf hakkında görevi kötüye kullanma suçlamasıyla dava açıla- cak olursa, Türkiye’de hâkim ve savcı kalmazdı” dedi. İsmailağa ve Fethullah Gülen ce- maatinin cebir ve şiddet kullandõğõ- na ilişkin Erzurum Savcõlõğõ’nõn da bir belirlemesi olmadõğõna işaret eden Ci- haner, “uhdeye alma” şeklinde bir uygulamanõn hukukta yeri olmadõğõ- nõ kaydetti. İlhan Cihaner, Fethullah Gülen ce- maatinin şeriata dayalõ bir devlet ku- racağõ iddiasõnõ içeren bir ihbar mek- tubuyla savcõlõklarõn görev tayini ya- pamayacağõna işaret ederken “İs- mailağa soruşturmasında da benzer mektup geldi. Dosyanın Erzurum’a götürülebilmesi için yazıldığına da- ir telefon konuşmaları var. Hatta se- vinçle karşılıyorlar” dedi. Erzincan Başsavcõsõ, dönemin Ada- let Bakanõ Mehmet Ali Şahin ile İs- mailağa cemaatinin ileri gelenlerinin toplantõ yaptõklarõnõ vurgulayarak “Bu deliller, dinlemeler İsmailağa dosyasında var” dedi. İlhan Cihaner, eldeki verilerin Erzurum 2. Ağõr Ce- za Mahkemesi’nin dosyasõyla Yar- gõtay’daki dosyasõnõn birleştirilmesi için eldeki verilerin hukuki ve fiili bağ koşulunu taşõdõğõnõ belirterek birleş- tirilmesini istedi. Mahkeme heyetinin verdiği aranõn ardõndan kararõ Başkan Ersan Ülker açõkladõ. Ülker, 40 gün önce isteme- sine karşõn Cihaner’in örgüt üyesi suç- lamasõyla yargõlandõğõ dava dosyasõ- nõ göndermeyen ve verdiği cevabi ya- zõda yazõşma ve nezaket kurallarõna aykõrõ davranan Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi heyeti hakkõnda Adalet Bakanlõğõ’na suç duyurusun- da bulunulmasõna ve konu hakkõnda HSYK’ye de bilgi verilmesine karar verildiğini bildirdi. Daire, Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görülen ve Cihaner’in “terör örgütü üyesi ol- mak” suçlamasõyla yargõlandõğõ da- va dosyasõ ile İstanbul 13. Ağõr Ce- za Mahkemesi’nde yürütülen ve sa- nõklarõ arasõnda Dursun Çiçek’in de bulunduğu, “İrtica İle Mücadele Eylem Planı” dava dosyasõnõ bir- leştirme konusunda bir karar ver- meksizin kurye ile daireye gönderil- mesine karar verdi. Duruşma 28 Ma- yõs Cuma gününe ertelendi. ‘Yargõlamavetoplamakampõnõdağõtõn’ ZİRVE YAYINEVİ DAVASI 1 yõlõ aşkõn süredir tutuklu bulunan gazetemiz yazarõ Balbay iddianamenin Atatürk’le bir sorunu olduğunu söyledi HATİCE TUNCER İkinci Ergenekon davasõnda 1 yõlõ aş- kõn bir süredir tutuklu bulunan gazete- miz yazarõ Mustafa Balbay, “Bu id- dianamenin Atatürk’le, Kurtuluş Sa- vaşı’yla, Kuvayı Milliye ile bir sorunu var” dedi. Balbay, “Burada koşullar Silivri yargılama kampından daha ağır bir hale geliyor. Toplama kam- pına dönüyor. Bu yargılama ve top- lama kampını dağıtın. Burasını da- ğıtma kampı yapın” diye konuştu. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan Silivri’de görülen davanõn dünkü 65. oturumunda Başkan Köksal Şengün, sanõk ve avukatlarõn beyan ve taleplerinin dinleneceğini belirtti. Duruşmanõn öğleden sonraki bölü- münde söz alan Balbay, konuşmasõna “Bu iddianamenin Atatürk ile, Ku- vayı Milliye ile, Kurtuluş Savaşı ile sorunu var” diye başladõ. Geziler sõ- rasõnda tanõştõğõ değişik ülkelerden in- sanlarla yaptõğõ konuşmalarda Kurtu- luş Savaşõ’nõn önemini bildiklerini fark ettiğini belirten Balbay şöyle de- vam etti: “80 ülke dolaştım, hepsin- de Atatürk ile karşılaştım. G. Afri- ka’da Johannesburg’da Prof. Kotze ile yaptığım görüşmede Mandela’nın bazı eksik- lerini belirttiğimde ‘Man- dela Atatürk değil’ dedi. Atatürk’ün 21. yüzyılın önderi olduğunu gördüm. 2007 yılında Avustral- ya’ya gittim. Anzakların torunları dernek kur- muşlar. Yabancı sadece Türkleri alıyorlar. Ata- türk’ün ölen Anzakların annelerine ‘Çocuklarõnõz artõk bize emanet’ diye ses- lenişini biliyorlar.” “Cumhuriyet gazetesinin Atatürk posteri vermesi”nin dahi delil olarak konulduğunu belirten Balbay, “İddi- namede işgal güçlerini daha cesaret edemeyeceği derecede densizlik ve dışlayıcı anlayış var. Cumhuriyet Gazetesi’ni terör örgütü merkezi göstermek gibi sınırları aşan bir du- rum var” dedi. ‘Davanın yükü artıyor’ “Mahkeme hukuk kavşağıdır” di- yen Balbay şunlarõ söyledi: “Siz bu kavşaktan nereye gideceksiniz? CD’ler ortalıkta 120 kilometre hız- la kim, nasıl çarpacağı belli olmayan şekilde giyotin gibi ilerliyor. Bay- kal’ın başına gelenleri biliyoruz.” Soruşturma sõrasõnda delilerin hukuka uygun toplanmadõğõnõ belirten Balbay “Bu hukuksuzluğu görmek için sav- cılar Hukuk Fakültesi birinci sınıfa geri dönsünler. İnsanın tutuklan- ması, özgürlüğünden edilmesi ölüm- den daha ağır bir ceza” dedi. Mahkemenin delillerin kanun dõşõ toplandõğõna ilişkin itirazlarõ değer- lendirmeye karar verdiğini anõmsatan Balbay şöyle konuştu: “Delillerlerle ilgili karar aşama- sında karar vereceksiniz ama bu davanın ağırlığı azalıyor. Yükü ar- tıyor. Yeni iddianameler geliyor. Düşünün ki İstanbul’dan Ankara’ya yola çıktınız, ‘Ankara 150 km’ yazı- yor. Gittiniz gittiniz, tabelada ‘Ankara 200 km’ yazıyor. ‘Bu yolda yanlõşlõk var’ demez misiniz? Hiç tanımadığı- mız sanıklarla hep birlikte yargıla- nıyoruz. Toplu yargılamalar Roma hukukundan bile daha geri.” ‘Soyadından örgütsel bağ’ İbrahim Şahin’in amcasõnõn oğlu- nun akrabalõk bağõndan dolayõ tutuk- landõğõnõ belirten Balbay “Eğer bu da- vayı uzatmak istiyorsanız Türki- ye’de en çok kayıtlı soyadları Yılmaz, Kaya, Demir, Şahin. 875 bin Şahin varmış. Bakın bakalım bunlar ara- sında örgütsel irtibat var mı? TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin var, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin var, onun kardeşi İbrahim Şahin var. Benim Kemal Aydın ile örgütsel ba- ğım, kızı bana Kitap Fuarı’nda kitap imzalatırken Kemal Bey’in gelip ‘merhaba’ demesi” dedi. “Burada ikinci mevsime giriyoruz” diyen Balbay şöyle konuştu: “Bu yargı- lamada hukuk var mı? Hukuk aynı zamanda ah- laktır. Buradaki insanlar Türkiye’nin en örgütsüz insanları. Burada kimseyi zorlasanız bile terör ör- gütü üyesi yapamazsınız. Daha önce Silivri Yargı- lama Kampı demiştim. Artık daha ağır bir tablo ile karşı karşıyayız. İş- kenceden daha ağır. Taşocağında daha huzurlu oluruz, bizi Aşkale’ye gönderin, daha ötesi var mı?” Cezaevinde bir Amerikan yapõmõ bir cinayet filmi izlediklerini belirten Balbay “Bir zenci suçlanıyor. Suçla ilgili kanıtlara polisler uygun olma- yan yollardan buluyorlar ve suçu iş- lediği anlaşılıyor. Ama ceza veril- miyor ‘Delillerle oynamak cinayetten daha ağõr bir suçtur’ diye karar çıkı- yor” diye konuştu. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelerek salonu dolduran Cumhuriyet Okurla- rõ’nõn kendisine gönderdiği notlardan duygulandõğõnõ belirten Balbay “Cum- huriyet’in en önemli servisinden Çay Ocağı’ndan bana yeşil bir kart göndermişler, burada toprağa izin verilmediği için. Bir okurum ‘ben si- zi halkõn temsilcisi seçtim’ demiş. Mesleğimi onlar adına yaptım. İkti- darlara göre dönmedim” diye duy- gularõnõ dile getirdi. Tutuklu sanõk Tuncay Özkan da Deniz Baykal ile ilgili gizli çekime tep- ki göstererek “Baykal’a bu hayasız- lığı, şerefsizliği, bu namussuzluğu na- sıl yapabiliyorlar?” dedi. Ergenekon operasyonu: 30 gözaltı Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı’nın talimatı üzeri- ne 11 kentte düzenlenen eşzamanlı operasyonda Ergenekon örgütüyle bağlantılı olduğu iddia edilen 30 kişi gözaltına alın- dı. Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısının talimatı üzeri- ne Konya polisinin 16 Nisan 2009’da Ergenekon soruşturma- sı kapsamında düzenlediği operasyon sonucunda 6 kişi tutuk- lanmıştı. Bu kişilerin bağlantılarını araştıran polis 2009 yılın- da çeşitli kentlerde 37 kişinin evinde arama yapmış CD ve dokümanlara el koymuştu. Burada ele geçirilen belgelerin in- celenmesinin ardından dün yeniden düğmeye basıldı. Konya başta olmak üzere İstanbul, Isparta ve Ankara dahil 11 kent- te eşzamanlı operasyon düzenlendi. (BARIŞ YAMAN) ‘Cinayeti ihbar ettim’ SELAHATTİN GÖKATALAY MALATYA - Malatya’da 3 kişi- nin öldürüldüğü Zirve Yayõnevi da- vasõnda tanõk olarak dinlenen Burak Doğan, daha önce başka bir suçtan yargõlandõğõ davada Zirve Yayõnevi katliamõnõn yapõlacağõna ilişkin bil- gi verdiğini, ancak dikkate alõnma- dõğõnõ belirtti. Mahkeme heyeti ise “Kafes Eylem Planı” dosyasõnda bulunan delillerin tamamõnõn isten- mesine karar verdi. Duruşmada, ilk olarak Sõvas Ce- zaevi’nden ihbar mektubu göndere- rek davada tutuksuz yargõlanan Va- rol Bülent Aral’õn olayõn azmetti- ricisi olduğunu iddia eden Burak Do- ğan dinlendi. Doğan, tutuksuz sanõk Aral’õn kendisine misyonerleri öl- dürme konusunda teklifte bulundu- ğunu ancak bunu kabul etmediğini belirtti. Mahkeme başkanõnõn Do- ğan’a, “Şimdiye kadar neden bun- ları söylemedin” diye sormasõ üze- rine Doğan, “Malatya 1. Ağır Ce- za Mahkemesi’nde yağma suçun- dan yargılanırken cinayetlerden önce bunu mahkemeye söyledim. Dava ile alakası olmadığı için ko- nuşmam engellendi” diye konuştu. ‘Benim hakkımı da savunun’ ‘Amiralleresuikastgirişimiyle’ilgilidavadasavunmayapanTeğmen Burak Düzalan, intihar eden Yarbay Ali Tatar’õn mesajõnõ açõkladõ HİLAL KÖSE Kamuoyunda “amirallere sui- kast” girişimi olarak bilinen dava- da yargõlanan Teğmen Burak Dü- zalan, intihar eden Yarbay Ali Ta- tar’õn “Mahkemede benim hak- kımı da savunun” dediğini söyle- di. Cumhuriyet Savcõsõ, teğmenlere, “Sizin hakkınızda amirallere sui- kast iddiasıyla açılmış bir dava yok” dedi. Karargâhevleri yapõlanmasõ içinde olduklarõ ileri sürülen teğmenlerin, “terör örgütü üyesi olmak” su- çundan yargõlandõklarõ davaya dün devam edildi. İstanbul 12. Ağõr Ce- za Mahkemesi’ndeki oturuma 9’u tu- tuklu 19 sanõk ve soruşturmada adõ geçen yarbay Ali Tatar’õn ailesi ka- tõldõ. Tutuklu yargõlanan teğmen Bu- rak Düzalan, arama kayõtlarõnõn yer aldõğõ CD’de, aramaya katõlan ko- miserin, malzemeleri poşetlere koyan polise kõsõk bir sesle “Bunların ne- reden çıktığını üzerlerine yazma” dediğine dikkat çekti. “Evler ve Görevler” başlõklõ belgenin hayal ürünü olduğunu, bu belgede ismi olanlarõn yarõsõnõn hiç sorgulanma- dõklarõnõ belirtti. ‘Yargılanma nedeni farklı’ Savunmasõnõ tamamlayan Yakut Aksoy, TSK’ye yönelik iftiralara inandõrõcõlõk katõlmasõ için teğmen- lere tertip hazõrlandõğõnõ savundu. Cumhuriyet Savcõsõ Nuri Ahmet Saraç, “Amirallere suikast iddia- larına ilişkin neden savunma ya- pıyorsunuz. Sizinle ilgili böyle bir dava yok. Siz amirallere suikasttan yargılanmıyorsunuz. Örgüt üyeli- ği ve uyuşturucudan yargılanı- yorsunuz” dedi. Davanõn öğleden sonraki oturu- munda tutuksuz sanõk Deniz Kur- may Kõdemli Albay Mehmet Or- han Yücel ve 13 teğmenin savun- masõ alõndõ. Adõnõn Poyrazköy da- vasõyla bağlantõ kurulmak için ba- zõ kağõt parçalarõna eklendiğini sa- vunan Yücel, bölgenin en önemli donanma gücünün zayõflatõlmak is- tendiğini dile getirdi. Davaya 17 Mayõs Pazartesi günü devam edil- mek üzere ara verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle