10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 MAYIS 2010 CUMARTESİ 20 KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B KAYA ÖZSEZGİN Y eni Dünya’nõn keşfi, o dünyaya mensup bir sanatçõnõn bize on bin km uzaktan konuk olmasõyla bir başka keşfin de kapõlarõnõ açõyor. Bu sanat- çõ, yakõn dönemlere kadar Avrupa eksenli çağ- daş sanatõn verilerine kendini açõk hissetmiş olan Türk sanatçõsõ için alõşõlmõş bir isim de- ğil: Fernando Botero. Dõşardaki bienaller- de son yõllarda adõndan sõk sõk söz edilen Bo- tero, günümüzün çağdaşlõk ölçütlerine pek uy- masa da farklõ bir sanatçõ modeli oluşturuyor. ‘ÇÖZÜM’ Akõmlarõn ve yaygõn eğilimlerin dõşõnda ka- larak toprağõndan ve kültüründen kopmamayõ ilke edinmiş olan bu sanatçõnõn oldukça kap- samlõ bir sergisiyle yüz yüze gelmek, bizle- ri bir ölçüde şaşõrtmõş olmalõ diye düşünü- yorum. Ancak söyledikleri ve yaptõklarõ, kü- resel kültüre güdümlenmiş olanlarõ şaşõrt- maktan çok, düşündürüyor olsa işlevini faz- lasõyla yerine getirmiş olacak. Mademki kimliksellik ve özgüsellik, çağdaşlõk süreci içinde etkili kavramlar olarak yaşarlõklarõnõ bu- gün de sürdürmekte, o halde Botero örneği hiç değilse alternatif bir “çözüm” modeli olarak bu kavramlarõn õşõğõnda gözden geçirilebilir. Uzakdoğu ve Latin Amerika kültürünün son bienallerde ve fuarlarda yarattõğõ ilgi de dik- kate alõndõğõnda, Botero’nun kendi kaynak- larõna õsrarla göndermede bulunan açõkla- malarõnõ ve resminin abartõlõ biçimini nasõl yo- rumlamak gerekir? Avrupa’nõn benmerkez- ci yaklaşõmõ, giderek efsanevi bir kimlik ol- duğu kanõsõnõn yaygõnlaştõğõ oluşumlar açõ- sõndan Botero’nun sanatõ karşõsõnda kendi ye- rini hangi bağlamda değerlendirmektedir? Dünya sanatõnõn büyük ustalarõndan etki- lendiğini saklamõyor Botero, modernlerden çok, bu büyük geleneğin temsilcileri yolunu açmõş Botero’nun. Ama işte o kadar; onun öte- sinde sanatçõnõn kendi dünyasõ, insan ve do- ğa algõsõ var. Latin Amerikalõ ruhunda hiçbir değişikliğe yol açmamõş bu etkiler. Köken- lerine sõkõca bağlõ sanatçõ kimliğinde herhangi bir sapma yaratmamõş. Günlük yaşam, Kolomb-öncesi kültür, Hõ- ristiyan ikonografisinin yaşandõğõ coğrafya- ya özgü katkõlarõ, Meksika duvar resmi ge- leneği, özellikle de erken dönem Rönesans res- samlarõnõn gerçeklik kavrayõşlarõ, onun sa- natõnõ biçimlendiren ana unsurlar. Bunlara, onun resmindeki ana damar estetiğini oluş- turan ironik bakõşõ ve hacimsellik endişesine yerel boyutlar içinde yaklaştõğõ biçimbozma tekniğini de eklemek gerekiyor. KEDİ GÖZLERİ... Çevresindeki insanlara kendi gözleriyle ba- kõyor Botero, onlarõn tavõrlarõndan ve ey- lemlerinden ürettiği anlamõ, resminin içeriğiyle bütünleştirmekte kendine özgü bir yöntem uy- guluyor. Abartõlmõş ölçüde obez bedenli fi- gürler, aşõrõ tombul insanlar, Botero’nun sa- natçõ olarak ilgisini hep çekmiş, resimlerinin sabit konularõnõ bu insanlar oluşturmuş. Ken- di hemşerisinin ifadesiyle, tatlõ ve incelikli bir alay (humour) ilişkisi kurmuş böylece. Ölüdoğa resimler grubu, uyarlamalar, bo- ğa güreşi mitosu, sirk resimleri, Latin Ame- rika halkõnõn yaşamõnõ yansõtan resimler di- zisi, tümü ayrõ ayrõ, bu “Medellinli adam”õn sanat dünyasõnõ ören konular. Biçimdeki gizli içeriği yansõtõcõ anlamda “anamor- foz”, bileşenleri devreye soktuğu yerde kes- kin bir yorum gücüyle ve içten içe dõşavuru- luyor. Birçoğumuza bir tür naiflik kavramõ- nõ düşündürecek olan bu teknik, halk resmi ge- leneğine duyulan yakõnlõğõn bir sonucu olsa da o teknikle örtüşmüyor gene de... Derinlik ya da hacimsellik, Botero’nun sa- natõnda gerçekliği yansõlama aracõ değil çün- kü. Nitekim Panofsky de perspektifin kimi yerde öznel olanõn nesnelleşmesini sağlayan “simgesel biçim” olabileceğini öne sürmüş- tü. Botero’nun resimlerinde böyle bir biçim analizinin izlerini bulmak mümkün. Pera’nõn üç katõna yayõlan resimler arasõnda sanatçõnõn heykelleri yok. Kolombiya Fahri Konsolosluğu, İspanya Büyükelçiliği ve Cer- vantes Elçiliği’nin katkõlarõyla İstanbul’a ge- tirilen resimleri yanõnda, taşõnabilir düzeydeki birkaç heykeline de yer verilebilmiş olsaydõ, Botero’nun Avrupa Kültür Başkenti’ne yap- tõğõ çõkarma daha da bütünsel bir anlam ka- zanmõş olacaktõ. ( [email protected] ) Fernando Botero’nun, Pera Müzesi’nin üç katõna yayõlan resimleri 18 Temmuz’a kadar izlenebilecek Alternatif bir çağdaşlõk modeliBotero’nun söyledikleri ve yaptõklarõ, küresel kültüre güdümlenmiş olanlarõ şaşõrtmaktan çok düşündürüyor olsa, işlevini fazlasõyla yerine getirmiş olacak. SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA - Bu yõl 7-13 Haziran tarihlerinde düzenlenecek “17. Uluslar- arası Adana Altın Koza Film Festivali”nin “Ulusal Uzun Metraj Film Yarışma- sı”nda yarõşacak 12 filmi de- ğerlendirecek jüri üyeleri açõklandõ. Yönetmen Reha Erdem’in başkanlõk edeceği jüride, yazar Buket Uzuner, görüntü yönetmeni Erdal Kahraman, sinema yazarõ Erkan Aktuğ, oyuncu Fikret Kuşkan, senarist-yönetmen Işıl Özgentürk, yönetmen Pelin Esmer, oyuncu Saadet Işıl Aksoy ve müzisyen Selim Atakan görev yapacak. Semih Kaplanoğlu’nun “Bal”, Onur Ünlü’nün “Beş Şehir”, Seyfi Teoman’õn “Bizim Büyük Çaresizliğimiz”, Atıl İnaç’õn “Büyük Oyun”, Nesli Çölgeçen’in “Denizden Gelen”, Hakan Algül’ün “Ey- vah Eyvah”, Savaş Bay- kal’õn “Kanatsız Takla- lar”, Selim Demirdelen’in “Kavşak”, Zeki Demir- kubuz’un “Kıskanmak”, Levent Semerci’nin “Ne- fes-Vatan Sağolsun”, Me- lik Saraçoğlu ile Hakkı Kurtuluş’un “Orada” ve Ümit Ünal’õn “Ses” fil- miyle katõldõğõ yarõşmada “En İyi Film” ödülüne 250, “Yılmaz Güney” ödülüne 50, “Adana İzle- yici (Halk) Jürisi” ödülü- ne 50, “En İyi Yönetmen” ödülüne 50 bin TL para ödülü de verilecek. Ödül- ler, 12 Haziran’daki törenle sahiplerini bulacak. Yönetmen Reha Erdem başkanlõğõndaki jüri ulusal yarõşmada 12 filmi değerlendirecek Kültür Servisi - Bu yõl 6-13 Mayõs tarihleri arasõnda düzenlenen “13. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali” önceki akşam düzenlenen kapanõş ve ödül töreniyle son buldu. Festivalde “FIPRESCI Ödülü” Ursula Meier’in yönettiği “Yuva” filmine verildi. Jüri açõklamasõnda ödülü, “Öngörülemez senaryosu, merkezdeki aileyi ele geçiren sinir bozucu dış etken ve aile üyelerinin kendi takıntılarıyla beslenen sarsıcı atmosferi, baştan sona ilgiyi canlı tutabilmesi, bununla yetinmeyip sesi ve mekânı kullanmadaki hünerleri sayesinde seyirciyi filmde yaşanan ve an be an yoğunlaşan psikolojik buhrana ortak etmesi gerekçesiyle” verdiğini açõkladõ. Festivalin “Genç Cadı Ödülü” ise “Bornova Bornova” filmindeki rolüyle Damla Sönmez’e verildi. Uçan Süpürge, dünyada bu ödülün verildiği tek kadõn filmleri festivali olma özelliği taşõyor. Uçan Süpürge ‘Yuva’ya uçtu ‘GENÇ CADI ÖDÜLÜ’ BORNOVA BORNOVA’YA VERİLDİ PartininSonutuvalüzerineyağlıboya,2006.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle