Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Bakanınızı azarladınız.
Aşıya karşı çıktınız. Doğalgaz konusunda
“Zam yapılırsa ben açıklarım, bakan da kim
olur” demeye gelen bir tavır sergilediniz.
Tek adamlığınızı simgeleyen bu
davranışlarınıza karşın adı geçen bakanlar
sustular, hakareti sineye çektiler (mi?) diye
sorulmadı RTE’ye.
İktidar borazanı TRT’deki programa katılan
gazeteciler kimlerdi? Belki ya sabır diye
programı izlediniz ve RTE yeni açılımları
açıkladığı sırada, gazetecilerin yüzlerinde açan
gülleri gördünüz herhalde.
İşte o gazetecileri takdimdir: Sabah (iktidar
yandaşı) Genel Yayın Yönetmeni Erdal
Şafakkk… Zaman (Feto’nun gazetesi) Genel
Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlııı!.. Akşam
(tatlı su muhalefeti yapan gazete) Genel Yayın
Yönetmeni İsmail Küçükkayaaaa!.. Radikal
(İstanbul’un kıyı semtlerinden birindeki cami
imamına benzeyen sakalıyla) Genel Yayın
Müdürü İsmet Berkannnn!
Yandaş veya sallabaş gazeteci grubuna RTE,
kimi yazarların bir dosya içindeki yazılarını
gösterdi ve… “gaz veren gazetecileri” tanıttı.
Gaz veren gazetecileri -Zaman allayıp
pulladığı bir haberle- kamuoyuna duyurdu:
İşte “o” gazeteciler: Yalçın Doğan (Hürriyet),
Oktay Ekşi (Hürriyet), Güngör Mengi (Vatan),
Tufan Türenç (Hürriyet), Mehmet Ali Birand
(Posta).
Nedir suçları? RTE, Balyoz darbesini bir kez
daha fırsat bilerek askere yüklendi. Önce CHP
lideri “Mademki darbelerin kaynağı, görevden al
Genelkurmay Başkanı’nı” dedi. Bu görüşe gaz
verdiğini söylediği gazeteciler de katıldı.
Oysa, sözü edilen demokratik bir davranış,
bu aşamada RTE’nin işine gelmiyor. Toplumda
“gerginlik yaratır” gerekçesiyle, Genelkurmay
Başkanı’nı görevden alamıyor. Örneğin Özal’ın
davranışlarını örnek göstererek bu görüşü
savunanları gaz verenler diye karalıyor.
Demagojinin kolay yolu!
Bu gazeteciler RTE’nin düdüğünü
öttürmeyen yazarlar. Suçları; yalaka, yandaş
olmamak, iktidarı övmemek!
RTE, askeri birliklerin “büyük toplumsal
hareketleri anında vali veya kaymakam onayı
almadan harekete geçmesini öngören”
EMASYA genelgesini kaldıracaklarını açıkladı.
Gazeteci, -örneğin 1978’deki
Kahramanmaraş olayları gibi- büyük toplumsal
hareketler olduğunda EMASYA’nın yerine
geçecek ne gibi önlemler getireceğini RTE’ye
sormadı.
Sorulsaydı şu yanıtı verebilirdi RTE:
Meclis’teki polisin dilediği silahı ithal etmesini
sağlayacak, -TSK’nin karşı çıktığı- yasanın asıl
gerekçesi nedir? Polisi büyük toplumsal
hareketleri önleyecek güce getirecek araç ve
gereçlerle donatmak!
Askere karşın silahlı bir başka örgüt
yaratmak mı? Yeni bir heves değil.
Tansu Çiller’in Başbakan, Mehmet Ağar’ın
Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemde
polisin ayrı bir güç olarak yapılandırılmasıyla
ilgili çabalara zamanın Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel; “Bir memlekette iki ordu
olmaz” diye karşı çıkmış, polisi ikinci silahlı bir
güç olarak yapılandırma çabalarını
engellemişti.
RTE, son günlerdeki darbe iddiaları üzerine
“Genelkurmay Başkanı ile paslaştığını” söyledi.
Paslaşmak! Söyleyen kim? Başbakan!
Paslaştığı makam ise anayasa ve yasalar
gereği Başbakanlık’a karşı sorumlu olan
Genelkurmay!
Yakışıyor mu bu konuşma biçimi
Başbakan’a!
Ya şu olayı ilan etmesine gerek var mıydı?
Eşi türbanlı Emine Hanım, GATA’da yatan bir
sanatçıyı ziyaret etmek istemiş de… sanatçının
eşi gelmemesini, burada iyi karşılanmayacağını
telefonla bildirmiş, dışarıda buluşalım demiş.
RTE de bir hiddet zamanın Genelkurmay
Başkanı’na (Yaşar Büyükanıt) “Nedir bu hal
ya?” demiş de… Milliyet’e göre, Genelkurmay
Başkanı’ndan “Böyle bir olayın içinde olmaktan
ben çok mutsuz oldum” yanıtını almış.
GATA’daki uygulama Emine Hanım’a özel
değil, bu bir. İki: Şayet zamanın Genelkurmay
Başkanı olaydan mutsuz ise uygulamayı
kaldırmıyor da... neden RTE ile aynı duyguları
paylaşıyor?
Medya öyle medya ki… bu türden sorular ne
sorulabilir RTE’ye ne de yanıt alınabilir!
SAYFA 2 ŞUBAT 2010 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 2 Şubat
Oslo K -6
Helsinki K -2
Stockholm K -2
Londra Y 8
AmsterdamY 6
Brüksel Y 4
Paris Y 5
Bonn K 0
Münih K -1
Berlin K 2
Budapeşte B -1
Madrid B 12
Viyana K 2
Belgrad B 3
Sofya K -1
Roma PB 11
Atina Y 13
Zürih K 2
Moskova K -1
Aşkabat A 14
Taşkent PB 17
Bakû B 9
Bişkek PB 11
Tiflis PB 10
Kahire PB 20
Şam PB 18
İstanbul K 5
Edirne B 3
Kocaeli K 7
Çanakkale K 6
İzmir Y 13
Manisa Y 10
Denizli Y 13
Zonguldak Y 8
Sinop Y 11
Samsun Y 14
Trabzon B 17
Giresun B 14
Ankara Y 8
Eskişehir K 5
Konya Y 8
Sıvas B 7
Antalya Y 16
Adana Y 14
Mersin Y 14
Diyarbakır Y 10
Şanlıurfa Y 14
Mardin B 12
Siirt B 12
Hakkâri B 3
Van B 6
Kars B 2
Ülkemiz geneli par-
çalı ve çok bulutlu,
Marmara’nın güney
ve doğusu, Ege, Ak-
deniz, İç Anadolu’nun
batısı, Batı Karade-
nizve Orta Karade-
niz’in iç kesimleri, Do-
ğu Anadolu’nun gü-
neybatısı yağışlı ge-
çecek. Yağışlar ge-
nellikle yağmur ve sa-
ğanak, Marmara’nın
güney ve doğusu,
Batı Karadeniz’in iç
kesimleri karla karışık
yağmur ve kar şek-
linde olacak.
Bakanlıklar
özürlülere
kapalı
Türkiye’de 8.5 milyon engelli yaşarken
kamuda “yüzde 3 engelli çalõştõrma”
kuralõna uyulmuyor. 6 bakanlõkta hiç
engelli çalõştõrõlmõyor, 48 bin 549
kadronun yüzde 79’u ise kullanõlmõyor.
Federal Almanya, Türk ve Arap imamlara kapõlarõ kapatmakta kararlõ
İmamõnõ kendi yetiştirecek
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Federal Al-
manya, 2500’ü aşkõn cami ve
mescitte görev alacak imamlarla,
okullardaki İslam din dersi öğ-
retmenlerini kendi üniversite sis-
teminde yetiştirmek üzere yeni
adõmlar atmaya hazõrlanõyor. Si-
yasal partiler, okul yöneticileri ve
üniversite sisteminin de sõcak
baktõğõ belirtilen yeni bir öneride,
İslam dersi öğretmenleriyle imam-
larõn, tõpkõ Hõristiyan ilahiyatçõlar
gibi Alman yüksekokul sistemi
bünyesinde yetiştirilmesi için
çağrõda bulunuldu.
Çok sayõda profesörle merkezi
hükümet ve eyalet hükümetlerinin
temsilcilerinden oluşan Bilim
Konseyi (“Der Wissenschafts-
rat”) Türkiye ve Arap ülkelerin-
den “din dersi hocasõ ve imam
ithaline” son verecek bu yöntem
için çalõşmalarõn hõzlandõrõlmasõ-
nõ isteyen bir karar aldõ. Basõnda
yer alan ilk haberlerde, Alman-
ya’daki Müslümanlara ait örgüt-
lerin, bu girişime olumlu baktõğõ,
ancak “Müslüman örgütlerin
kurulacak enstitülerin yöneti-
mine ve kararlara katılmak is-
tedikleri” vurgulandõ. Halen 2.8
milyonu Türk olmak üzere yak-
laşõk 4.2 milyon Müslüman’õn
yaşadõğõ belirtilen Almanya’da,
çok az sayõda İslam bilimleri kür-
süsü bulunuyor.
Bilim Konseyi’nin kararõnda,
ülkedeki Hõristiyan ilahiyatçõlarõn
öğrenimine benzer bir biçimde İs-
lam ilahiyatçõsõ ve din dersi öğ-
retmeni ile imamlar yetiştirilme-
si gerektiği savunuldu. Alman-
ya’nõn yüksekokul politikasõyla il-
gili en önemli kurumu olan Bilim
Konseyi, başlangõçta 2 veya 3 Al-
man devlet üniversitesinde “İslam
Araştõrmalarõ” başlõğõ altõnda bü-
yük enstitüler kurulabileceğini
belirtirken, bu doğrultuda hemen
harekete geçilmesini istedi.
1 milyon Avro harcama
Bir çalõşma grubu ile konuyu
ayrõntõlarõyla projelendiren tarih-
çi Lutz Raphael, basõna yaptõğõ bir
açõklamada, yeni İslam enstitüle-
rinin 4-6 profesörlük kürsüsü ku-
rularak başlayabileceğini ve bun-
lara öğretim görevlilerinin de ek-
lenmesi gerektiğini belirtti. “Kök-
lü bir çözüm için zamanõn geldi-
ğini” kaydeden Bilim Konseyi,
yõlda kürsü başõna 1 milyon Av-
ro tutarõnda bir harcama yapõlmasõ
gerekeceğini hatõrlatarak, bu tu-
tarõn finansmanõ için merkezi hü-
kümet ve eyalet hükümelerinin iş-
birliği yapabileceğini hatõrlattõ.
Konsey’in bu yeni enstitülerin
kuruluşunu özel kurumlara bõra-
kõlmamasõ ve “devlet üniversite-
lerinde kalõcõlaştõrõlmasõ için”
çağrõda bulunmasõ dikkat çekti.
Bu yeni kürsülerin yönetimi
ve görevlilerin belirlenmesinde
bazõ çõkar çatõşmalarõ olabileceği
belirtildi. Kilise sistemine sahip
olmayan İslam’õn, üniversite sis-
teminde bu tür kurumlar üzerin-
de etkili olabilmesi için “İslami
Araştırmalar Danışma Kurul-
ları” kurulmasõ gerekiyor. Söz ko-
nusu kurullarõn öğrenim progra-
mõ ve bilim insanlarõnõn seçi-
minde etkili olabileceği, hatta
dinsel gerekçelerle araştõrmacõlara
itiraz da edebilecekleri, bu doğ-
rultuda bir düzenlemeye gidil-
mesi gerektiği vurgulandõ.
Diyanet İşleri Türk-İslam Bir-
liği (DİTİB) Dinler Arasõ Diyalog
Sorumlusu Bekir Alboğa, İslam
dersleri müfredatõnõn belirlen-
mesinde, profesörlerin görevlen-
dirilmesinde kiliselerin etkili ol-
duğuna dikkat çekerek, “Biz de
kürsülerin planlanması aşa-
masında her adımda söz sahibi
olmak isterdik” derken, İslam
Konseyi Başkanõ Ali Kızılkaya,
“Eğer biz de yükeokullarda öğ-
renim programı ve hocaların
belirlenmesindeki kararlara
katılabilirsek, desteklemeye ha-
zırız” diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız, “kamu
kurumlarında yüzde 3 engelli istihdam et-
me kuralına uyulmadığını, engelli kadrola-
rının yüzde 79’unun kullanılmadığını” vur-
gularken, engelli istihdamõna ilişkin sõnavõn
merkezi olarak yapõlmasõ ve kadro tahsis edil-
diği halde engelli çalõştõrmayan kamu kurum
ve kuruluşlarõna ceza kesilmesini öngören ya-
sa önerisine destek verilmesini istedi.
Yõldõz, dün parlamentoda düzenlediği basõn
toplantõsõnda “Resmi verilere göre, kamu
kurum ve kuruluşlarında istihdam edilmesi
gereken engelli sayısı 48 bin 549 olması ge-
rekirken, bu kadroların 38 bin 192’sinin
boş olduğu görülmektedir. Bu, engelli kad-
rolarının yüzde 79’unun kullanılmadığı an-
lamına geliyor” dedi. Yõldõz, Devlet Bakanõ
Selma Kavaf’õn bir soru önergesine verdiği
yanõtta, engellilerin istihdamõ konusunda ka-
mu kuruluşlarõnõn gerekli duyarlõlõğõ göster-
mediğinin ortaya çõktõğõnõ vurguladõ.
‘AKP katkı versin’
Engellilerin işe alõnmasõnda uygulanan sõna-
võn merkezileştirilmesi ve boş olan kadrolarõn
bir an önce doldurulmasõ için bir yasa önerisi
verdiklerine dikkat çeken Yõldõz, hükümetin
katkõsõnõ istedi. Yõldõz, “Adalet, içişleri, sana-
yi, dışişleri, ulaştırma ve sağlık bakanlıkla-
rında hiç engelli çalıştırılmamaktadır. Çalış-
ma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise 75 en-
gelliyi istihdam etmesi gerekirken, sadece 8
kişi çalıştırmaktadır. Başta Sağlık Bakanlığı
olmak üzere buna hiç uymayan bakanlıkla-
rın bu tutumlarını kendi özürleri olarak ka-
bul ediyoruz” dedi. Yõldõz’õn yasa önerisinde
engelli çalõştõrmayan kamu kurum ve kuruluş-
larõna para cezasõ da öngörülüyor.
Yõldõz’õn verdiği bilgiye göre bazõ kamu ku-
rumlarõnda boş tutulan engelli kadrolarõ şöyle:
Emniyet Genel Müdürlüğü: 6 bin 229, Adalet
Bakanlõğõ: 1.813, İçişleri Bakanlõğõ: 619, Dõşiş-
leri Bakanlõğõ: 80, Sağlõk Bakanlõğõ: 8 bin 051,
Ulaştõrma Bakanlõğõ: 33, Sanayi Bakanlõğõ: 92,
Danõştay: 11, Sayõştay: 15, Hazine Müsteşarlõ-
ğõ: 44, AB Genel Sekreterliği: 2, Adli Tõp Ku-
rumu: 33, TOKİ: 9, ÖİB: 8, YSK: 56.
ABD iddiaları
kabul etmedi
İstanbul Haber Servisi - ABD’nin Ankara
Büyükelçiliği, Vatan gazetesinde önceki gün
yer alan haberde Poyrazköy’de ele geçirilen
patlayõcõlardan yaklaşõk 17 gün önce Amerikan
Konsolosluğu’na ait bir aracõn bölgede fotoğraf
çektiği yönündeki haberi yalanladõ. Büyükelçi-
likten yapõlan açõklamada, “ABD’nin Ergene-
kon soruşturmasıyla ilgisi olduğu yönünde-
ki iddialarının saçma olduğu” belirtildi.
Vatan gazetesinde yer alan haberde Poyraz-
köy iddianamesinde yer aldõğõ iddia edilen tele-
fon kayõtlarõnda, sanõklardan Binbaşõ Eren Gü-
nal’õn telefonundan yapõlan bir görüşmede Se-
dat isimli bir yarbayõn “Resim çeken falan bir
asker dediği”, Oktay isimli bir diğer yarbayõn,
“Tamam efendim. Araç, Amerikan Konso-
losluğu’ndanmış. Şimdi jandarma yanımda
efendim” ifadelerine yer verilmişti. Vatan ga-
zetesinde çõkan bu haber üzerine yazõlõ açõkla-
ma yapan ABD Büyükelçiliği, Türk mahkeme-
sindeki bir davada yer alan belirli iddialarla il-
gili yorum yapamayacaklarõna dikkat çekerek,
“7 Nisan 2009 tarihinde bir konsolosluk
aracının bölgede olduğuna dair bir kayıt
yok. ABD’nin Ergenekon soruşturmasıyla
herhangi bir ilgisi olduğu iddiaları saçma-
dır” ifadelerini kullandõ.
POYRAZKÖY SORUŞTURMASI
ENGELLİ KADROLARI BOŞ
T Ü R K C A M İ S İ N E A L M A N İ M A M
Haber Merkezi - Tübingen’de yaşayan
Müslümanlar şehir merkezindeki Türk Kül-
tür Derneği Camisi’nde, Alman İmam Max
Heidelberger’in arkasõnda namazõnõ kõlõyor.
Almanya’nõn Tübingen kentinde Türk
Kültür Derneği Camisi’nde Max Heidel-
berger imamlõk yapõyor. Türkiye Haber
Ajansı’nõn verdiği habere göre, camideki
Müslümanlar arasõndaki tek Alman Müslü-
man 27 yaşõndaki üniversite öğrencisi Hei-
delberger 2007’den bu yana Türk Kültür Der-
neği Camisi’nde imamlõğõ sürdürüyor.
Hõristiyanlõğõ sorguladõğõnõ ve İslamõ seç-
tiğini anlatan Heidelberger, “Aslında burada
Türk bir hoca vardı ama Türkiye’ye ge-
ri dönmek zorunda kaldı. Yerine gelen ve-
kil imamın ise oturma izniyle ilgili soru-
nu çıktı. Zaten önceki hoca tatile çıktığında
ya da başka işlerinden dolayı burada bu-
lunamadığında ona vekâlet ettiğim için bu-
radaki imamlık görevini de aniden bana
verdiler. Çünkü cemaate cuma namazı kıl-
dırabilecek başka bir kimse mevcut de-
ğildi” diyerek ilk görev aldõğõ zamanõ anlattõ.
Angın son yolculuğuna çıktı
Cumhuriyet’in ilk kadın öğretmenlerinden,
Milli Eğitim Bakanlığı Danışmanı Refet An-
gın (95) dün son yolculuğuna uğurlandı. An-
gın için ilk tören Bahçelievler Özel Hizmet
Hastanesi Konferans Salonu’nda gerçekleşti-
rildi. Angın’ın Türk bayrağına sarılı tabutu
alkışlar eşliğinde hazırlanan platforma ko-
nuldu. Törende konuşan İstanbul Valisi Mu-
ammer Güler, Angın’ın Cumhuriyet’e ışık
tutan bir öğretmen olduğunu söyledi. Angın
için Teşvikiye Camisi’ndeki törene Milli
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, CHP İs-
tanbul Milletvekili Çetin Soysal, MEB Öğ-
retmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdü-
rü Ömer Balıbey, İl Milli Eğitim Müdürü
Muammer Yıldız, Beşiktaş Belediye Baş-
kanı İsmail Ünal da katıldı. Angın, Orta-
köy Mezarlığı’nda defnedildi. Angın’ın ta-
butun başındaki ve yakalara takılan fotoğ-
rafların altına ismi “Rafet” olarak yazıldı.
Dimitri Druças
‘Türkiye
saldõrgan’
Yunanistan Dõşişleri
Bakan Yardõmcõsõ Dimitri
Druças, “Türkiye’nin
artan saldõrganlõğõ bizi
rahatsõz ediyor” dedi.
İBB Denetim Komisyonu’nun üye sayõsõ 5’ten 3’e düşürüldü
İstanbul’da denetim ‘küçüldü’
DENİZ TATARER TEMUR
İstanbul Büyükşehir Belediye-
si’nin (İBB) 2009 yõlõ mali faali-
yetlerini kontrol etmek için ku-
rulan İBB Meclisi Denetleme
Komisyonu’nun üye sayõsõ 5’ten
3’e düşürüldü. Komisyonun
CHP’li komisyon üyesi Bülent
Soylan, İBB’nin 17 milyar TL’ye
ulaşan mali faaliyetlerini 3 kişinin
denetlemesinin imkânsõz oldu-
ğunu belirterek “Üye sayısı az-
altılarak muhalefetin denetim
hakkı kısıtlanıyor” dedi.
5393 sayõlõ Belediye Kanu-
nu’na göre her yõl ocak ayõnda ku-
rulan ve mart ayõna kadar İBB’nin
bir önceki yõla ilişkin mali iş-
lemlerini kontrol eden “Dene-
tim Komisyonu”nun üye seçimi
bu yõl AKP ve CHP gruplarõ ara-
sõnda tartõşmaya neden oldu. Yõl-
lardõr ilgili kanunun koyduğu üst
sõnõr olan 5 üye ile faaliyet gös-
teren komisyonun üye sayõsõ 11
Ocak’ta AKP’lilerin oyçokluğu ile
3’e indirildi.
CHP’li komisyon üyesi Soylan,
“AKP’lilerin kararı denetim
komisyonu ne kadar dar tutu-
lursa o kadar iyi olur anlayışı-
nın bir ürünüdür” dedi. Mart
2009 seçimlerinde CHP’nin İBB
Başkanõ adayõ Kemal Kılıçda-
roğlu’nun da sõklõkla gündeme
getirdiği 24 iştirakin mali du-
rumlarõ da komisyonun denetimi
dõşõnda tutuldu. Şirketlerin ko-
misyon denetimine açõlmasõnõ is-
teyen CHP’lilerin önergesi de
AKP’lilerce reddedildi. Soylan,
“AKP’liler, 24 şirketin bilan-
çolarını görmek bizim yetkimiz
değil dediler. Bu şirketler İs-
tanbulluların malıdır. Meclis
bu şirketleri serbestçe ticaret
yapsın diye kurmadı. Şirketle-
rin yönetim kurullarını, genel
müdürlerini meclis belirliyor
ancak denetleyemiyor. Borçla-
rı ve alacaklarını bile bilmiyo-
ruz. Böyle bir bakış açısı ola-
maz” dedi.
ATİNA (AA) - Yunanistan
Dõşişleri Bakan Yardõmcõ Di-
mitri Druças, “Yunanis-
tan’ın egemenlik hakları-
nın müzakere konusu ol-
madığını” söyledi.
Atina’da yayõmlanan
Ta Nea gazetesine demeç
veren Druças, Türk-Yunan
ilişkilerine değindi.
“Ankara’nın Ege’deki tav-
rı ve bunun yeni başlayan
Türk-Yunan diyaloğuna et-
kisine” yönelik sorularõ yanõt-
layan Druças, Türkiye’yi “sal-
dırgan” olmakla suçladõ.
“Türkiye’nin artan saldır-
ganlığı bizi özellikle rahatsız
ediyor ve bunu Türk yetkili-
lerle yaptığımız konuşma-
larda net bir şekilde dile ge-
tirdik. Ancak bu, çabaları-
mızı durdurmamız gerektiği
anlamına gelmiyor, aksine
hızlandırmamızı gerektiri-
yor. Pasif bir şekilde olayları
izleyemeyiz. İnisiyatif alarak
hem mevcut olan fırsatları
değerlendirmek, hem de ye-
ni fırsatlar oluşturmak gere-
kiyor” diye konuştu.
“Atina’nın hedefleri ve bu
yönde metotları olduğunu”
belirten Druças, “Yeni bir ça-
ba başlatıyoruz ve sonuçları-
nı şimdiden bilemeyiz. Ga-
yet iyi bir hazırlık yaptık,
dikkatliyiz ve ne istediğimizi
biliyoruz. Atina’nın geçmiş-
ten de olumlu sonuçları olan
benzeri bir çabadan tecrü-
beleri bulunduğunu” ileri sü-
rerek “ Egemenlik hakları-
mız ise hiçbir durumda mü-
zakere konusu olamaz” ifa-
delerini kullandõ.
Gazeteciye evinde saldırı
KONYA (Cumhuriyet) - Konya’nõn
Ereğli ilçesinde 43 yõldan bu yana yayõn
yapan yerel Güneş gazetesinin genel
yayõn yönetmeni Hasan Can’õn evine
önceki gece kimliği belirsiz kişiler uzun
namlulu silahlarla ateş açtõ. Can’õn İvriz
köyü Çamlõyayla semtindeki evine
yapõlan saldõrõda ölen ya da yaralanan
olmazken, kapõ ve pencerelerde hasar
meydana geldi. Jandarma ekipleri
saldõrganlarõn yakalanmasõ için çalõşma
başlatõrken, Can, “Saldõrõ eğer bir gün
önce gerçekleşmiş olsaydõ belki de can
kaybõ olurdu. Jandarmanõn saldõrganlarõ
bulacağõna inanõyorum” dedi.
Fotoğraf:SERKANYILDIZ