23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 2 ŞUBAT 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA SPOR 19 “Gaz verme”, son zamanlarda çok kullanılan bir ifade ol- du. Tahrik etme, yönlendirme anlamında kullanılıyor. Top- lum içinde çok kullanılan bir ifade ama ilk kez siyasal ede- biyatımıza girdi. Başbakan da aynı ifadeyi kullanıyor. Bir an- lamda orjinalite yarattı. Sporda da çok kullanılır. Herkes her- kese ‘gaz vermeye’ kalkar. Fenerbahçe’ye ille de yabancı bir oyuncu daha alınması için başkan Aziz Yıldırım, Aykut Kocaman’a gaz veriyor. Medya da öyle. Bu nedenle de Ay- kut Brezilya’ya gönderiliyor oyuncu alması için. G.Saray da Beşiktaş da büyük transferler yapıyor. F. Bahçe uyuyor gi- bi görünüyorsa da aslında büyük transfer peşinde koşuyor. Ancak, bu gerçekleşmiyor. Transferi yapsalar 7-10 milyon Avro arasında. Neyse ki Aykut Kocaman eli boş dönüyor Brezilya’dan. Böylelikle de yapılmak üzere olan bir yanlış, doğruya dönüşüyor. Ne gerek var yenilerine? F.Bahçe li- gin başlarına oturmuş durumda. Çoğu oyuncuları Güney Amerikalı. Hatta yedek kulübesinde oturan bile var. Ligin yarısına gelinmiş. Takımın kadrosu, şampiyonluğa yeter de artar bile. Yabancı teknik adamların ortak bir özelliği midir? Nedir? Genellikle, başarısızlıklarda “Bir iki oyuncu daha ge- rek” diyerek takımın yeni oyuncularla takviye edilmesini is- terler. Oh! ne kadar iyi... Piyasadaki bütün oyuncuları top- la, dışarıdan yabancı oyuncu getirerek takviye et, sonra da “Ben bu takımı şampiyon yaptım” de. Bunu herkes yapar. Başbakan’ın dediği gibi tam anlamı ile gaza geliyoruz. G.Sa- ray ve Beşiktaş’ta durum farklı mı? Hayır. Onlarda da öy- le. Hep verilen gaz ile transfer yapılır ve milyon Avro’lar har- canır. Sonuçta; hem kulüp hem de ülke zarara uğrar. Ör- neğin, Beşiktaş’ın 200 milyon Avro’dan fazla borcu varmış. Bunu kongrede yapılan konuşmalardan öğreniyoruz. Ba- zı üyeleri direnç gösteriyor. Denetlemeyi ibra etmeyip, mah- kemeye gidiyorlar. Diğer kulüplerde ise böyle durumlarda mahkemeye gitmek de yok. Bu kulüpler, ticari müessese olsalar, harcamaları devlet ve federasyon tarafından kont- rol edilse, hepsi iflas ederler. Ya da İtalya’da olduğu gibi bel- ki de ikinci kümeye düşürülürler. Geçtiğimiz günlerde bir gazetede “Giovanni, Arda’ya ben- ziyor” diye bir benzetme gözüme takıldı. İster istemez, “Vay canına!” dedim. Benzeyebilirler tabii. Ancak, “Arda Giova- ni’ye benziyor” ifadesi daha doğru olurdu. Ama ‘gaz ver- meye’ alışmışız bir kere. Arda’yı benzetmedikleri dünya sta- rı kalmadı gibi. Keşke böyle olabilse. Ülke olarak da birey olarak da çok mutlu oluruz. Belki ileride olabilir. Henüz çok erken. Yetenekli bir futbolcu. Ben de kendisini beğeniyo- rum. Eski bir futbolcu olarak, bir oyuncuya böyle ‘gaz ver- me’nin hiçbir yararı olmadığını söyleyebilirim. Hatta zara- rı bile vardır. Kişi kendisini, övgüler karşısında gereğinden fazla büyük görmeye başlar. İşte o zaman da felaket ge- lir. Yazıktır bu çocuklara. Daha henüz olacakları kadar ol- madılar. Futbolun içinden gelenler bu konuyu çok iyi bilir. Eline kalem alıp gelişigüzel yazan, futbolu futbolcu olarak bilmeyenlerin yarattıkları bu abartılı övgülerin genç oyun- cuların üzerinde nasıl bir etki bırakacağı maalesef düşü- nülmüyor. İşte ülke olarak şanssızlığımız bu. Her zaman söy- ler ve de havanda su dövdüğümü de çok iyi bilirim. Ülke- mizde önce, uzman konumdakileri eğitmemiz gerekiyor. e-posta: [email protected] Gaz Vermek Üzerine GÖRÜŞ/ HALİT DERİNGÖR 1. KOŞU: F: Yes Ocean (8), P: West Storm (7), PP: Day And Night (5), S: Oğlum Sergen (6). 2. KOŞU: F: İzhan (1), P: Yamaner (4), PP: Er- gökçe (5), S: Öztürkbey (9). 3. KOŞU: F: Mor- dağ (5), P: Atombey (1), PP: Prenses Monica (11), S: Queen Of Adana (12). 4. KOŞU: F: Akdeniz Ateşi (1), P: Şakdi (9), PP: Rönesans (5), S: Double Impact (3). 5. KOŞU: F: Mir- şanhan (5), P: Günaltay (4), PP: Coşartay (3), S: Anka (1). 6. KOŞU: F: Arjin (3), P: Ferisu (9), PP: Gönülveren (10), S: Sonbahargülü (12). 7. KOŞU: F: Baliya (18), P: Storm Mayer (9), PP: MiaBoy (19), S: Deep Girl (15). ALTILI GANYAN 1 5 1 5 3 18 4 1 9 4 9 9 5 11 3 19 9/8 12 1 15 Eski G.Saray Başkanõ, Hagi ve Popescu ile kõyasladõğõ yeni transferlerin kalitesinden şüpheli Süren: Kupalar antika olduCOŞKUN GÜLBAHAR Türk futbol tarihinin kulüpler bazõnda- ki en büyük başarõsõnõ kazanan takõmõn baş- kanõydõ Faruk Süren. Kimi eleştirdi, ki- mi suçladõ, ancak bunlarõn hiçbiri onun dö- neminde G.Saray’õn kazandõğõ başarõlarõ gölgeleyemedi. Sarõ - Kõrmõzõlõ takõm UEFA Kupasõ’nõ alalõ 10 yõl oldu ancak o günden bu yana hiçbir Türk takõmõ o başarõnõn yanõna bile yaklaşamadõ. Dile kolay, görev yaptõğõ 5.5 yõl içerisinde G.Saray 4 yõl üst üste lig şam- piyonu olurken 2000 yõlõnõn Ağustos ayõn- da ‘Dünyanın En İyi Futbol Kulüpleri’ sõralamasõnda 1. sõraya yükselmişti. Mü- tevazõlõğõnõ her zaman koruyan Süren, Mecidiyeköy’deki bürosunda bulunan UE- FA ve Süper Kupa maketleri için “Bunlar artık antika oldu. Yenisini getirmeleri la- zım” dedi. G.Saray’õn efsane başkanõ, mevcut kad- royla ligde rahat şampiyon olunmasõ ge- rektiğini, Avrupa Ligi’ni kazanmanõn ise hayal olmadõğõnõ söyledi. ‘Bir Hagi ve Popescu yok’ ? Şu anki kadro Avrupa’da başarı için yeterli mi? FARUK SÜREN: İyi oyuncular alõndõ ancak takõm olma başarõsõ henüz gösteri- lemedi. Yapõlan transferlere karşõn şu an- ki kadroda Hagi, Taffarel ve Popescu yok. Takõm içindeki bazõ arkadaşlarõn yete- nekleri olduğundan fazla varsayõldõ. Ora- da aksaklõklar oldu. Baros’un sakatlõğõ, Jo’nun transferini zorunlu kõldõ. Mesele iyi oyuncularla iyi bir takõm yaratmak. Takõm olduğunuz zaman oyuncular birbirini an- layacaktõr. Elano Brezilya milli takõmõnõn direkt oyuncusu ancak biz tam verim ala- mõyoruz. Henüz uyum sağlayamadõ. Yer- li oyuncularõmõz çok iyi. Gençlere fõrsat ta- nõmalõyõz. Özellikle Arda’yõ iyi yönlen- dirmek gerekiyor. Biraz parlayõnca genç ço- cuk ‘Ne oldum’ havasõna giriyor, perfor- mansõ düşüyor. Büyük paralar onu şõmar- tabilir, dengesini kaybedebilir. Sonuç ola- rak daha 23 yaşõnda genç bir insan, maki- ne değil. ? Riva ve Seyrantepe’yi nasıl değer- lendiriyorsunuz? F.S.: Seyrantepe gelirleri arttõracak. Ri- va projesi de kulübe büyük bir gelir geti- recek. Bu sistemi profesyonel bir yönetim idare etmeli. Profesyonel bir kulüp amatör yöneticilerle idare edilemez. Yöneticilik ni- telikleri ağõr basan, bu tür rakamlarla uğ- raşmayõ bilen insanlarõn yönetime gelme- si lazõm. Polat’õn yeni yönetimini buna gö- re oluşturacağõnõ düşünüyorum. ‘Rijkaard bir fenomen’ ? Teknik heyet sizce doğru seçim miydi? F.S.: Rijkaard fenomen bir hoca. Genç kuşak teknik direktörler arasõnda en iyi- lerden biri. Neeskens de çok iyi bir 2. adam. İyi bir ekibimiz var. Kondisyon antrenör- leri de çok önemli. Yönetim, teknik heyet konusunda iyi bir seçim yaptõ. Ancak on- lardan mucize beklememek lazõm. Ta- kõmda bazõ aksaklõklar var. Özellikle sa- vunmada daha dikkatli olunmasõ gerekiyor. Çok gol yiyoruz. ? Liseli-lisesiz ayrımını nasıl bulu- yorsunuz? F.S.: Bu ayrõm son derece yanlõş. G.Sa- raylõ her zaman G.Saraylõdõr. O liseye gitmiş olmasõ kulübe olan bağlõlõğõnõn öl- çüsü değildir. G.Saray Lisesi’ne gitmiş olan kişinin tüzüksel bir üstünlük sağlamasõ Der- nekler Kanunu’na da aykõrõ. G.Saray tari- hinde bu tip ayrõmlar ne yazõk ki yapõlmõş, bunlar kulübe zarar vermiştir. Şu anki yö- netimi başarõlõ buluyorum. Başkan müthiş gayret sarfediyor. Bütün mesaisini G.Sa- ray için harcõyor. Yöneticiler başkanõn yükünü hafifletmeli. Mart ayõnda yapõlacak seçimlerde Polat’õn her türlü projeyi takip edecek yeni bir ekip oluşturmasõnõ bekli- yorum. ‘GELECEKTEN AVANS ALIYORUZ’ Canaydõn’a Türk Telekom Arena’da loca hediye edilmesini yanlõş buluyorum. Üstün ne oldu? Ayrõcalõk niçin? Bütün eski başkanlara hediye edilse, mantõğõnõ anlardõm. Bana loca teklifi gelse de kabul etmezdim. G.Saray’a büyük emek veren futbolculara ayrõlõk uğurlamasõ yapõlmasõ gerekirdi. UEFA Kupasõ finalinde kõrõk kolla formasõnõ terleten Bülent Korkmaz profesyonel değil. O gerçek bir G.Saraylõ. Amatör zihniyetle oynuyordu. Kulübün 250 milyon dolara yakõn bir borcu var. Stadõn gecikmesi de önemli bir problem. Bugünkü yönetim gelecekten avans alõyor. Futbol A.Ş-Sportif AŞ birleşmesinde kullanõlacak olan paranõn bir miktarõyla Türk Telekom Arena’dan isim hakkõ için alõnan ücretin bir miktarõ bugünkü işlemler için harcanõyor. Ben görevi bõraktõğõmda kulübün borcu toplam 55 milyon dolardõ. Bunun sadece 13 milyonu banka borcuydu. Adnan Polat ise 210 milyon dolarla kulübü devraldõ. Bu da aradaki 7 yõllõk süredeki zararõ ortaya çõkarõyor. ‘CANAYDIN’A LOCA YANLIŞ’ Galatasaray’ın, UEFA Kupasõ’nõ 10 yõl önce aldõğõnõ ve o günden bu yana hiçbir Türk takõmõnõn bu başarõnõn yanõna bile yaklaşamadõğõnõ belirten efsane başkan Faruk Süren, “Bu takõmõn mevcut kadroyla ligde rahat şampiyon olmasõ gerekiyor. Avrupa Ligi’ni kazanmak da hayal değil. Öncelikle takõmda uyum sağlanmasõ gerekiyor” dedi. G.SARAYLILARA GÖREV DÜŞÜYOR Adnan Polat’tan destek çağrõsõ Spor Servisi - G.Saray Baş- kanõ Adnan Polat, “Büyük başarılara ve tarihi zaferlere giden yolun inşasında bize destek veren, eleştirileriyle yol gösteren tüm G.Saraylı- lara şükranlarımızı sunuyo- ruz. G.Saray’ın ileriye git- mesini sağlayan hep bu des- tek olmuştur” dedi. Polat, G.Saray dergisindeki yazõsõnda “G.Saray, bu top- raklardan çıkabilecek en ku- rumsallaşmış spor markası- dır. O halde bir bütün ola- rak biz tüm G.Saraylılara düşen görev, 2. yüzyılımızın bizlere yüklediği bu yeni görevin farkında olarak çok çalışmak, kulübümüzün say- gınlığını her zaman koruya- cak şekilde davranmaktır” ifadesini kullandõ. Avustralya- lõ yõldõz Kewell ise “G.Saray benim için yeniden bir do- ğuş oldu. Geleceğe dair ne yapacağım konusunda karar vermedim. Kendinizi en iyi- lerle kıyaslamak, en iyiler arasında olmak istiyorsanız İngiltere, İspanya ve İtal- ya’da kendinize şans tanı- malısınız. Rijkaard için oy- narken keyif alıyorum. Tür- kiye’de futbol kişisel algıla- nıyor” diye konuştu. Ziraat Türkiye Kupasõ’nda Antalyaspor ile karşõlaşacak Galatasaray, kamp için geldiği Antalya’da ilk antrenmanõnõ yaptõ. Sakatlõklarõ bulunan Ba- ros, Harry Kewell, Hakan Balta, Mehmet Topal, Sabri ve Gökhan Zan çalõşmalara katõlmazken Angola’da yapõ- lan Afrika Uluslar Kupasõ fi- nalleri dolayõsõyla izinli olan Keita Antalya’ya gelerek ta- kõmla birlikte çalõşmalara baş- ladõ. Öte yandan G.Saray, Ay- dın Yılmaz’õ sezon sonuna kadar Eskişehirspor’a kiralar- ken Altay’dan Musa Çağı- ran’la anlaştõ. ‘TERİM TAKIMI TERK ETTİ’ UEFA Kupasõ’nõ aldõğõmõz kadro çok üst düzeydi. Ancak kupayõ kazandõktan sonra Fatih Terim takõmõ terkedip Fiorentina’ya gitti. Emre ve Okan’a kulübe para kazandõrmalarõ için her türlü öneriyi yapmõştõk ancak kabul etmediler. Bir heves uğruna G.Saray’õ terkettiler. Daha sonra benim hakkõmda kötü konuşmalarõ da ayrõ bir ayõp. “2000’den sonra ileriye gideceğimize geriye gittik. Biz başarıyı paylaşmayı değil, ba- şarısızlığı paylaşmayı seven bir toplumuz. G.Saray o başarıyı elde ettikten sonra sü- rekli sistemin bozulması için hareketler yapıldı. Benim G.Saray’ı satın almak iste- diğime dair saçma iddialar ortaya atıldı.” (Fotoğraf: FATİH ERDOĞDU) ‘GERİYE GİTTİK’ Yõldõz futbolcunun, kötü günlerinde en büyük destekçisi olduğunu söyledi Uğur Boral’ın sırrı EmreSpor Servisi - Sõvasspor karşõsõnda attõğõ 2 golle F.Bahçe’yi galibiyete taşõyan Uğur Boral kendisine destek veren herkese teşekkür ederken “Oda arkadaşım Emre kötü günleri aşmamda bana en büyük desteği verdi” dedi. Başarõlõ futbolcu oynamadõğõ dönemlerde üzüldüğü, kõzdõğõ, hatta küstüğü zamanlar olduğunu; bu dönemlerde arkadaşlarõnõn, yöneticilerin ve başkan Aziz Yıldırım’õn kendisine yardõmcõ olduğunu söyledi. Boral kötü günleri aşarken yanõnda olan Emre Belözoğlu için şunlarõ söyledi: “Emre ile aynı odada kalıyoruz. Onunla futbol adına, takım adına, hayat adına uzun uzun konuşuyoruz. Emre banal, basit bir insan değil. Kötü günleri aşmamda en çok onun yardımı oldu bana.” Bu arada Dos Santos, Roberto Carlos takõmdan ayrõlana kadar sol bekte oynamadõğõ için takõma katkõlarõnõn sõnõrlõ kaldõğõnõ belirterek, “Kendimi daha rahat hissettiğim ve asıl olan yerime döndüm” dedi. Gökhan Ünal ise Sarõ - Lacivertli ekibin kõskanõlan bir kulüp olduğunu söyledi. Tenis dünyasõ ekselansõ selamlõyor METİN TÜKENMEZ “O dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sporcularının başında gelmektedir”, “Dün- ya ötesi bir tenisçi”, “Rakipleri ne denli fark- lı vuruşlar yapsa da onun mutlaka önlemi vardır...” Bütün bu niteleme ve övgüler İs- viçreli tenisçi Roger Federer için. Evet, ka- riyerinde oynadığı 22 grand slam karşı- laşmasının 16’sını kazanan Federer, Avus- tralya Açık’ta dördüncü kez mutlu sona ulaştı. Bu turnuvada çeyrek finalde Fe- derer’in başına iş açacağı düşü- nülen Rus panzeri Davydenko’ya kortu dar edişini, tenis otoriteleri- nin büyük şans verdiği Fransız Tsonga’ya açık ara üstünlük sağ- ladığı yarı final maçını televizyon- dan dikkatle izledik. Finalde İskoç Andy Murray, Federer’e gençliği ve olağanüstü savunma yetene- ğiyle kafa tutabilecek miydi? İlk iki seti zor- lanmadan 6-2 ve 6-3 alan Federer, üçün- cü sette karşısında müthiş bir Murray bul- du. Tie-break’e giden üçüncü set tam bir tenis gösterisine dönüştü. Roger Federer bu seti 13-11 kazanırken dikkat çekici olan 22 yaşındaki rakibinin fiziksel olarak çö- küntü yaşayıp, dizinden ve belinden sa- katlanma ile yüz yüze kalmasıydı. Murray böylesi bir fiziksel sıkıntı yaşar- ken 28 yaşındaki Federer’de en küçük bir fiziksel gerileme görülmedi. Kuşkusuz bu- nun nedeni üstün tekniğiyle gücünü eko- nomik kullanmasıdır. Kendisinden 6 yaş kü- çük ve yakın geleceğin grand slam şam- piyonu olacağı öngörülen Murray, Britan- ya Adaları’nın 1936’dan bu yana bir şam- piyon çıkaramamasının baskısını üzerinden atamadığını maçtan sonra gözyaşlarını tutamayarak dışa vurdu. Kupa töreninde konuşan Federer “Andy, sen geleceğin büyük şampiyon- larından biri olacaksın. Benim de ağladığım şampiyonalar oldu” di- yerek, büyük sporculuğunun ya- nında bir duygu adamı olduğunu da gösterdi. Şampiyonluk kupasını kaldırır- ken “Ay gökyüzündeyken bir kez daha şampiyon olmak çok güzel” diyen Federer, Agassi’den son- ra baba olarak kupayı kaldıran ikinci şampiyon unvanını da aldı. Avus- tralya’nın Melbourne kentindeki Rod Laver Arena Park’ı dolduran izleyiciler, final kar- şılaşmasında olağanüstü bir şampiyon ve geleceğin şampiyonunun mücadelesine ta- nıklık etti. Turnuvayı 14 günde 650 binin üzerinde seyircinin izlediğini öğrendiğim- de İstanbul’da yapılan ve boş tribünlere oy- nanan Davis Cup Tenis Turnuvası’nı anım- samadan edemedik. Kewell, G.Saray’da mutlu. 2 hafta süren Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nda 653 bin 860 izleyiciyle seyirci rekoru kırıldı. BASKETBOL - Erkekler Avrupa Ligi (Atatürk/19.15) T.Telekom-Nymburk, (İsrail/19.45) H.Jerusalem-G.Saray Cafe Crown, Bayanlar Avrupa Ligi (Caferağa/19.30) F.Bahçe-C.B.Taranto, (UMMC Arena/20.30) Ekaterinburg- G.Saray. TV’DE SPOR/ Spormax/21.45 Hull City- Chelsea, TRT 2/19.15 T.Telekom-Nymburk, GS TV/19.45 H.Jerusalem-G.Saray Cafe Crown, FB TV/19.30 F.Bahçe-C.B.Taranto. GÜNÜN PPROGRAMI ? MHK, Ziraat Türkiye Kupasõ’nda F.Bahçe-Bursaspor maçõna, Sarõ - Lacivertlilerin G.Saray’la yaptõğõ mücadelede bariz ofsaytõ kaçõran yardõmcõ hakem Serkan Gençerler’i atadõ. Çeyrek final hakemleri şöyle: İstanbul B.-Trabzon: Özgür Yankaya, Antalya-G.Saray: Bülent Yõldõrõm, F.Bahçe-Bursa: Hüseyin Göçek, Manisa-Denizli: Fõrat Aydõnus. ? TRANSFER döneminin son gününde A.Gücü, Jan Rajnoch’le; D.Bakõrspor, Baki Mercimek ile anlaştõ. ? F1’de Ferrari’nin Brezilyalõ pilotu Felipe Massa, geçen yõlki kazadan sonra ilk sürüşünü, yeni aracõ F10 ile gerçekleştirdi. ? BANK Asya 1. Lig / Karabük-Altay: 3-0. ? UEFA, MHK Başkanõ Oğuz Sarvan’õ Avrupa Ligi’nde H.Tel Aviv-R.Kazan maçõna hakem gözlemcisi olarak atadõ. ? İTALYAN bisikletçi Di Luca, doping gerekçesiyle 2 yõl pistlerden men edildi. ? 6’LI: 2/13-9-5-6/9-6/10-3; (Ş.Urfa) 64.10 TL ikramiye verdi. GÜNÜN İÇİNDEN F.Bahçe Başkanõ Aziz Yıldırım, “Taraftarlarımızı önümüzdeki tüm maçlarda tribünlerdeki yerlerini almaya davet ediyoruz. F.Bahçelilik bunu gerektirir” dedi. Kulübün aylõk dergisine konuşan Yõldõrõm, “Daha geniş kapsamlı çalışmalar ara transferler dönemlerinde değil yaz dönemlerinde sonuçlandırılacak” diye konuştu. YILDIRIM: TRANSFER YAZ AYINDA Guus Hiddink imzaya kaldõ Spor Servisi - Ulusal takõm teknik direktörlüğü için aylardõr arayõşlarõnõ sürdüren Türkiye Futbol Federasyonu’nun Guus Hiddink’le prensip anlaşmasõna vardõğõ ve birkaç günü içinde masaya oturacağõ öğrenildi. Hollandalõ teknik adamla her konuda anlaşan futbol federasyonunun resmi açõklamayõ, Hiddink’in Rusya Futbol Federasyonu Başkanõ ile yapacağõ görüşme sonrasõnda açõklayacağõ belirtildi. TFF’nin Hiddink haberlerini yalanlamasõna karşõn Rus Sovetsky Sport gazetesine konuşan tecrübeli teknik adamõn menajeri Nieuwenhuizen, şunlarõ kaydetti: “Hiddink ile anlaşma konusunda şimdiye dek en büyük eforu Türkiye gösterdi. Şu ana dek 4 kulüp ve 5 ülke federasyonunun temsilcileri ile konuştum. M.City, Liverpool, Juventus gibi diğer tüm seçenekler basında yer aldı. Görüşme sonrası kararımızı vereceğiz.” Hollandalõ antrenörün, yarõnki görüşme sonrasõ TFF ile anlaşma imzalamasõ bekleniyor. Hiddink’in 8.5 milyon Avro karşõlõğõnda Ulusal takõm teknik direktörlüğüne geçeceği öğrenildi. ULUSAL TAKIM F.Bahçe Ülker coştu BEKO BASKETBOL LİGİ F.BAHÇE ÜLKER: 107 ERDEMİR: 82 SALON: Abdi İpekçi HAKEMLER: Aytuğ Ekti (5), Özlem Yal- man (5), Ali Şakacı (5) F.BAHÇE ÜLKER: Ukic (7)18, Ömer (5)11, Giricek (5)10, Semih (5)9, Oğuz (5)11, Mirsad (6)14, Preldzic (3)3, Greer (6)15, Kinsey (6)16 ERDEMİR: Hakan (3)4, Funk (3)2, Erkan (3)3, Williams (7)17, Kone (5)10, Ümit (6)13, Gordon (4)6, Melih (4)8, Erdal (5)9, Erhan (3)2, Emre (3)2, Serhat (3)6 1. Periyot: 25-17, İlkyarı: 59-39, 3. Pe- riyot: 89-58 5 FAUL ALAN: Preldzic (36.22) Spor Servisi - Beko Basketbol Ligi’nde F.Bahçe Ülker, Erdemir’i 107-82 yenerek, üst üste 11. galibiyetini elde etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle