18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 2 ŞUBAT 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Savaş Oyunu... Ağca’ların, Çelik’lerin, Özbey’lerin, Kırcı’ların, Çatlı’ların arkadaşları şimdilerde katıksız demokrat! Balgat, Bahçelievler katliamları unutuldu! Genç kuşak olup bitenlerden habersiz, Hocaefendi’nin TV kanalı, gazetesi bunların emrinde. Türk-İslam sentezinin “faşo kolu” kanlı cinayetleri unutturmaya çalışıyor. Ergenekon adı verilen dava süreci, Türkiye’nin geçmişte kalan karanlığını aydınlatmayacak mıydı? Bunların hiçbirisi olmadı! Ne oldu? Balyoz Darbe Planı, yedi yıl bekletilip bir sabah ansızın bir gazetenin manşetinde yer aldı. Helal olsun yayımlayanlara, günlerdir bu planla yatıp bu planla kalkıyoruz! Belki askeri savcı bir şeyler açıklar da, uçakların nasıl düşürüleceğini, camilerin nasıl bombalanacağını ve bunlardan neden vazgeçildiğini öğreniriz. Aradan üç yıl geçmesine karşın Hrant Dink için “vur emrini veren” büyük patron aramızda dolaşıyor. Ergenekon, AKP muhaliflerini sindirme eylemine dönüştü, o karanlığın dipsiz kuyularında yaşayanları bir türlü bulamadı! Tuncay Özkan yaşam boyu hapis cezası istemiyle16 aydır tutuklu. Sesini kimse duymuyor: “Benim suçum nedir?” İddianameye göre, silahlı terör örgütü üyesi olmak, TBMM’yi ve hükümeti yıkmak için cebir ve şiddet kullanmak. Özkan soruyor: “Ne zaman örgüte girdim, şiddet kullandım, ne zaman TBMM’yi ve hükümeti devirmeye çalıştım?” Eli kanlı faşoların “silah arkadaşları”, Hizbullah’ı, İslami Hareket’i destekleyenler; televizyon kanallarında, gazetelerin köşelerinde gerçekleri yazanlara karşı yaylım ateşini sürdürüyorlar: “Ergenekoncu bunlar!” Elden ele dolaşan karanlık planların gerçek olup olmadığını bilmiyoruz! Kimilerine göre savaş oyunu kimilerine göre gerçek! Olup bitenleri izlerken aklıma 40 yıl önce İzmir Hisar Camii’nin bombalanması geliyor... O yıllar Mehmet Şevket Eygi, tüm Türkiye’yi dolaşarak toplu sabah namazları kıldırıyordu. Bu kez İzmir’e gelmişti... Namaz kılınırken ses bombası patladı, büyük panik yaşandı! İki üç gün sonra bombayı atanları polis yakaladı... Üç solcu yapmıştı bu eylemi! Yargı sürecinde, bombayı camiye koyanlardan birinin “polis ajanı” olduğu anlaşıldı. Bir provokatör vardı ’68 öğrenci eylemlerinde devrimci gençlerin içine sokulan; Kızılay’da kendini benzinle yakmaya kalkan; Samsun-Ankara yürüyüşünde bayrağımızı yırtmak isteyen. 12 Mart’ın ardından Ecvet Güresin’in çıkardığı “Yeni Gazete”de, “Ben Bir Polis Ajanıydım” diye anılarını anlatan... 90’lı yıllarda Sofya Büyükelçiliği’nde polis olarak çalışan ve Edirne yakınlarında trafik kazasında ölen. Adı neydi? Muzaffer Köklü! Ankara Balgat katliamı davasında ölüm cezasına çarptırılan faşist İsa Armağan ve Mustafa Pehlivanoğlu, Mamak Askeri Cezaevi’ndeki hücrelerinden kimler tarafından kaçırılmıştı? Polis Dürüst Oktay iki gün sonra Pehlivanoğlu’nu yakaladı... Sonra ne oldu? Dürüst Oktay ve bir MİT elemanı Ankara’dan sürüldü! Tüm bunlar savaş oyunlarının bir parçası mıydı? Bilemem! Orgeneral Recep Ergun 12 Eylül’de Ankara Sıkıyönetim Komutanı... Askeri Savcı Nurettin Soyer, Haluk Kırcı’nın yakalandığını Ergun’a söylüyor. Ergun’un yanıtı: “Yahu siz Haluk Kırcı’yla uğraşacağınıza, Kızılay’da solcu gençler pankart asmış onları yakalayın!” Demokrasi mücadelesi eski faşolarla, din bezirgânları ve tarikat şeyhlerinin müritleriyle yapılmaz. 12 Mart’ın, 12 Eylül’ün ve 28 Şubat’ın şakşakçıları meydanı boş buldular! Türkiye’de karanlığı sevenlerin, Türkiye’yi aydınlatacağına, demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri yaşam biçimine dönüştüreceğine inanmıyorum... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Polise taş atmaktan tutuklanan 15 yaşındaki Berivan, tek celsede 7 yıl 9 ay hapse mahkûm oldu. Albay Gençoğlu görevine başladı ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda gözaltõna alõnan Eskişehir İl Jandarma Komutanõ Kõdemli Albay Recep Gençoğlu, görevine başladõ. Albay Gençoğlu bir süre makam odasõnda kaldõktan sonra Vali Mehmet Kõlõçlar başkanlõğõnda yapõlan asayiş toplantõsõna katõldõ. Soruşturma talebine ret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan MİT Müsteşarlõğõ’nõn Telekomünikasyon İletişim Başkanlõğõ’ndaki incelemenin engellenmesi yönünde yazõ yazmasõ nedeniyle soruşturulmasõ talebi Başbakanlõk’ça reddedildi. Davanõn tarafõ olan eski YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun, soruşturma izni verilmemesi kararõ için idari yargõda dava açacağõ öğrenildi. ‘Sivil anayasa istiyoruz’ İstanbul Haber Servisi - İstanbul Barosu’na üye bir grup avukat, Balyoz ve Kafes planlarõna karşõ Bakõrköy Adalet Sarayõ önünde bir basõn açõklamasõ yaptõ. Avukatlar, “Milletin iradesini yok sayan bu zihniyeti kabul etmiyoruz. Bizler, demokrasiyi güçlü kõlan sivil bir anayasa istiyoruz” dedi. Avukatlar, 82 Anayasasõ’nõn da değiştirilmesi gerektiğini vurguladõ. AB stratejisi için toplantı İstanbul Haber Servisi - Sivil toplum temsilcileri, AB ile müzakere sürecini, Devlet Bakanõ ve Başmüzakereci Egemen Bağõş ve AB Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Bozkõr’õn katõlõmõyla, “Sivil Toplumla Yeni AB Stratejisi ve Üyelik Müzakere Sürecimiz” toplantõsõnda değerlendirecek. Başbakanlõk AB Genel Sekreterliği’nden yapõlan açõklamada, toplantõnõn 13 Şubat Cumartesi günü Grand Cevahir Otel’de gerçekleşeceği bildirildi. ‘Hekimler hedef gösteriliyor’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Denizli Tabip Odasõ tarafõndan cumartesi günü yapõlan “Ilõmlõ İslam ve Bilim” başlõklõ konferansa katõlanlarõn sözleri çarpõtõlarak dinci basõn tarafõndan hedef gösterildi. İtanbul Tabip Odasõ (İTO) Başkanõ Prof. Özdemir Aktan’õn konuşmacõ olarak katõldõğõ etkinlikte yaklaşõk 60 hekimden bazõlarõ da, görüşlerini paylaştõ. Bazõ dinci televizyon ve gazeteler, etkinlikte İslamiyete hakaret edildiği iddiasõnõ işledi. Denizli Tabip Odasõ Başkanõ Ersin Çağõrgan iddiayõ yalanlayarak dinci basõnõn hekimleri hedef gösterdiğini söyledi. AKP yönetimi, seçim barajõnõn yüzde 10’un altõna indirilmesi fikrine sõcak bakmõyor GerekçeistikrarEMİNE KAPLAN ANKARA - TBMM Başka- nõ Mehmet Ali Şahin, anaya- sa değişikliği paketine yüzde 10’luk seçim barajõnõn düşü- rülmesi yönünde bir düzenleme konabileceğini açõklarken AKP hükümeti, barajõn düşürülme- sine sõcak yaklaşmõyor. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanõ Burhan Kuzu, bu konuda bir anayasa değişikliğine gerek ol- madõğõnõ, seçim barajõnõn ya- sayla düzenlendiğini belirte- rek, barajõn düşürülmesine kar- şõ olduğunu söyledi. TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin’in bir anayasa değişikli- ği önerisinde seçim barajõnõn düşürülmesine ilişkin bir dü- zenlemenin yer alabileceğine yönelik açõklamalarõ yeni bir tartõşma başlattõ. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, bu konuda parti içinde bir değer- lendirme yapõlmadõğõnõ, ancak Anayasa Mahkemesi’nin yüz- de 10’luk barajõ anayasanõn “yönetimde istikrar, temsilde adalet” ilkesine aykõrõ bulma- dõğõnõ söyledi. Bozdağ, bu ko- nuda bir değişiklik yapõlacak- sa bunun anayasada olmasõna gerek olmadõğõnõ, teknik olarak Milletvekili Seçimi Yasasõ kap- samõnda değerlendirilebilece- ğini belirtti. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanõ Burhan Kuzu, Anayasa Mahkemesi’nin yüzde 10’luk seçim barajõnõ anayasaya aykõrõ bulmadõğõnõ vurgulayarak “Yönetimde is- tikrar için başka çare yok, yüzde 10’luk barajın korun- ması lazım. Bunun dışında tek yol başkanlık sistemine geçmektir. Baraj olmazsa şu anki tabloda 10 tane parti gi- rer TBMM’ye, o zaman da 3’lü, 4’lü koalisyonlar kuru- lur” dedi. Barajõn yüzde 5’e çe- kilmesi durumunda insanlarõn birinci ve ikinci partilere oy ver- mek yerine yüzde 3.5 dola- yõnda oy alan kendi partisine oy vereceğini, bu durumda da bir- çok partinin barajõ geçmesi- nin gündeme geleceğini belir- ten Kuzu, “Öyle olursa yazık olur Türkiye’ye. Bu şekilde neyi halledeceğiz? Siyasette, demokraside bütün partiler Meclis’e girecek diye bir şey yok. Bugün dünyanın geldi- ği noktada eskiden ‘ne kadar parti girerse o kadar demokra- si var’ gibi gözükürdü. Ama şu anki tabloda aklıselimle ic- raat ortaya koyan bir iktidar ve bunu denetleyen muhale- fet var. Asıl olan, sivil örgüt- lerin güçlü olması. Alman- ya’da parlamentoda 2.5 par- ti var, koalisyona gidiyor. İngiltere’de 2 parti var, biri geliyor biri gidiyor. İtalya’da 4-5 sene önce 286 parti katıl- dı. Ne oldu? İtalya’daki de- mokrasi, İngiltere ve ABD’den daha yüksek diye- bilir miyiz?” diye konuştu. AKP, seçim barajõnõ düşür- mek yerine anayasa değişikli- ği yapõlarak Türkiye milletve- killiği sistemine geçilmesi ge- rektiğini düşünüyor. Türkiye milletvekilliği ile yüzde 1 ora- nõnda oy alan bir partinin bile bir milletvekili ile parlamen- toda temsil edileceğine dikkat çeken parti yöneticileri, bu sis- temin yüzde 10 barajõ nede- niyle “temsilde adalet”in sağ- lanamadõğõna yönelik eleştiri- leri ortadan kaldõracağõnõ be- lirtiyor. AKP’de, barajõn dü- şürülmesi nedeniyle yerel se- çimlerde yüzde 5 oy alan Saa- det Partisi’nin (SP) partinin oylarõnõ aşağõ çekerek TBMM’ye girmesi olasõlõğõ da endişe yaratõyor. TBMM Başkanõ Şahin’in seçim barajõnõn düşürülebileceğine ilişkin açõklamasõ AKP yönetiminden karşõlõk bulamadõ. AKP yöneticileri, barajõn düşürülmesinin anayasanõn yönetimde istikrar, temsilde adalet ilkesini sağlamayacağõnõ düşünüyor. Anayasa Komisyonu Başkanõ Kuzu, “Yönetimde istikrar için başka çare yok” derken yüzde 10’luk barajõn karşõsõna alternatif olarak başkanlõk sistemini koydu. ‘YÜZDE 10 ANTİDEMOKRATİK’ Muhalefet ‘baraj insin’diyor ANKARA (ANKA) - TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin’in, yüzde 10’luk seçim ba- rajõnõn düşürülmesiyle ilgili olarak “Bir ana- yasa değişikliği tekli- fi içinde belki böyle bir madde yer ala- caktır” yönündeki açõklamasõna partiler temkinli yaklaştõ. Partilerin açõklama- lara yönelik değerlen- dirmeleri şöyle: DSP Genel Baş- kanı Masum Tür- ker: İstikrar amacõy- la, tek parti iktidarõnõ sağlamak için getiril- miş olan yüzde 10’luk seçim barajõnõn, istik- rarõ sağlayamadõğõ gi- bi, önemli bir seçmen kitlesinin de parla- mentoda temsil edil- mesini engelliyor. Se- çim barajõnõn yüzde 10’dan 5’e indirilme- si için kanun teklifini Meclis Başkanlõğõ’na sunduk zaten. BBP Genel Baş- kanı Yalçın Top- çu: Türkiye’de ger- çekten en haksõz seçim sistemi uygulanmak- ta, nasõl ki dünyada en pahalõ mazotu kullanõ- yorsak, en antidemo- kratik seçim sistemi de bizim ülkemizde var. Bu durumda kim- se demokrasiden, ada- letten bahsetmesin. Hele adõnda ‘adalet’ olan bir parti 7 sene sa- dece baktõ bu işlere. Türkiye Partisi Genel Başkanı Ab- düllatif Şener: Ana- yasada değişiklik yapõ- lacaksa 100 milletve- kilinin ‘Türkiye mil- letvekili’ olarak oylarõ- na göre Meclis’e gir- mesi gerektiğini, kalan 450 milletvekilinin de şu andaki sisteme göre seçilmesi gerektiğini düşünüyorum. SP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sünnetçioğlu: Bir ülkede seçim barajõnõn darbeden farkõ yoktur. Milletin oylarõna ipotek koymaktõr. Çünkü 2002 seçimlerine girerken, yüzde 40 kadar bir oy daha o gece çöpe atõldõ. İlla baraj olacak denili- yorsa makul bir sõnõr olmalõ. Yoksa bizim is- tediğimiz barajõn tama- men kaldõrõlmasõdõr. DP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray: Dünyanõn hiç- bir çağdaş ülkesinde yüze 10’luk bir baraj yok. 2002’de yapõlan seçimlerde DYP’nin, MHP’nin ve birçok par- tinin bu baraj nedeniy- le parlamento dõşõnda kalmasõ yüzünden, bir parti yüzde 33 oyla, parlamentoda yüzde 65 temsili elde etti. Öte yandan anayasaya göre Mehmet Ali Şahin hü- kümeti temsil etmiyor, onun sözlerini ipotek sayamayõz. Erdoğan’õn da bu sözleri tekrarla- masõ gerekir. TRT’nin keyfiliği TBMM gündeminde DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağõz, Başbakan Tayyip Erdoğan’a, sabah programõnda gazeteler okunurken hangi kriterlere göre hareket edildiğini sordu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DSP İstanbul Millet- vekili Süleyman Yağız, Baş- bakan Recep Tayyip Erdo- ğan’a, TRT’de sabah programõnda gazetelerin okunma kriterlerini sordu. Erdoğan tarafõndan yazõlõ olarak yanõt- lanmasõ istemiyle TBMM Başkanlõğõ’na bir soru önergesi veren Yağõz, “Sabahları, TRT televizyonlarının hangi kanalla- rında, hangi gazetelerin ilk sayfala- rındaki manşetleri veya seçme haber- leri okunmaktadır? Bu okuma- larda gazeteler ve haberleri han- gi kriterlere göre belirlenmek- tedir? Hiç okunmayan ya da ara- da bir okunan gazete var mıdır? Bazı gazetelerin ilk sayfaları yerine üçüncü sayfalarındaki haberlerinin okundu- ğu ve manşetlerinden hiç bahsedilme- diği, hatta ilk sayfalarının ekrana bile getirilmediği, TRT seyircileri tarafından belirtilmektedir. Bu gazeteler hangile- ridir? Böyle bir ayrım yapmaya neden ihtiyaç duyulmaktadır” sorularõnõ yö- neltti. Bazõ gazetelerin üçüncü sayfadaki ha- berlerinin okunmasõnõn TRT’nin tarafsõzlõk ilkesine aykõrõ davrandõğõnõ gösterdiğini belirten Yağõz, TRT’nin keyfi ve yanlõ uy- gulama yapmaya hakkõ bulunup bulun- madõğõnõ sordu. Yağõz şu görüşü dile ge- tirdi: “Bu tür uygulamaların, bir bakı- ma sansür anlamı taşıdığı görüşü ileri sürülmektedir. Bu görüşü, nasıl de- ğerlendiriyorsunuz?” ‘Türkiyehakihlallerindebirinci’ Dış Haberler Servisi - İngiltere’de ya- yõmlanan Guardian gazetesi, Türkiye’nin Avrupa İnsan Haklarõ Sözleşmesi’ne taraf 47 ülke arasõnda insan haklarõnõ en çok ih- lal eden ülke olduğunu, çocuk haklarõnõn ihlal edildiğini yazdõ. Gazete, geçen ekim ayõnda Batman’da 15 yaşõndaki Berivan’õn polise taş attõğõ iddiasõyla 8 yõl hapis cezasõna çarptõrõl- masõna dikkat çekti. Diyarbakõr İnsan Haklarõ Derneği’ne dayanarak, yürürlüğe girmesinden bu yana Terörle Mücadele Yasasõ kapsamõnda 737 çocuk hakkõnda dava açõldõğõna dikkat çeken gazete, Tür- kiye’de cezaevlerinde halen 2 bin 622 ço- cuğun bulunduğunu belirtti. The Guardian, Diyarbakõr’da geçen yõl yargõlanan 267 çocuktan 78’inin hapis ce- zasõna çarptõrõldõğõnõ, bunlardan 13-14 yaşlarõndaki 6 çocuk hakkõnda 23’er yõl ha- pis cezasõ talep edildiğini de yazarak Di- yarbakõr’daki bir cezaevinde, yasadõşõ gösterilere katõldõklarõ iddiasõyla mah- kûm edilen 18 yaşõn altõndaki kõzlar için ek bir bina açõldõğõnõ kaydetti. Gazetenin haberinde, “Geçen hafta Türkiye, 1959 ile 2009 arasında Avru- pa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni en çok ihlal eden ülke ilan edildi. Avrupa İn- san Hakları Mahkemesi’nce açıklanan verilere göre, Türkiye’de tüm ihlallerin yüzde 19’u gerçekleşti ve aleyhinde 2 bin 295 karar verildi” denilerek 2009’da da Türkiye’nin en yüksek ihlal oranõna sahip olduğunu, en çok rastlanan ihlalin ise adil yargõlama olduğunu belirtti. THE GUARDIAN: CEZAEVLERİNDE HALEN 2 BİN 622 ÇOCUK BULUNUYOR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle