Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 2 ŞUBAT 2010 SALI
6 HABERLER
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ [email protected] - www.mehmetfarac.com
Yollara ulaşan su taşkınları ve tarlaların yanı
başına öbeklenmiş kar dağlarını aşarak ulaştık
Trakya’ya... Uğur Mumcu’yu anma etkinlikleri
için Edirne’nin Keşan ve Tekirdağ’ın Hayrabolu
ilçelerinde Cumhuriyet okurları ve aydınlarla
bir araya geldik...
Bizi aracıyla Keşan’a götüren Nizamettin
Çetinkaya, Cumhuriyet âşığı bir emekli
öğretmen. Onu her perşembe günü gazetemiz
önünde Mustafa Balbay ve arkadaşlarına
destek vermek için düzenlenen etkinlikte de
görebilirsiniz...
Keşan’daki etkinliği ADD ve Eğitim - İş
şubeleri ile CUMOK düzenlese de, aslında
yöre insanıyla buluşmamıza Cumhuriyet dostu
sanatçı Füsun Küçükoğlu öncülük etmişti.
Hayrabolu’daki etkinliğin öncüsünün de
benim açımdan bir özelliği vardı. ADD Şube
Başkanı emekli yüzbaşı Mehmet Kaptan
askerliğimi yaptığım bölükte görevliydi. O
dostluk bizi tam 24 yıl sonra bir aydınlanma
toplantısında buluşturdu.
Demokrat Partili Belediye Başkanı Hasan
İrtem’in tahsis ettiği yeni ADD binasının
açılışına yöre insanı büyük ilgi göstermişti.
4 yıl önce yapılmasına karşın ne hikmetse
çatısı akan ve tabanı ıslak olan Sadi Kıyak
Öğretmenevi Salonu’nu dolduranlar arasında
Başkan İrtem’in yanı sıra siyasi partiler ve kitle
örgütlerinin temsilcileri ile ADD’liler ve
CUMOK’lar da vardı.
Etkinliğin ardından ADD yöneticileri Mehmet
Kaptan, Melek Esmer, Nazire Alp, Ömer
Şükrü Coşar, Kenan Kurat ve Abdullah
Damar’la yemek yiyip sohbet ettik. Bu
sohbetten anladık ki, Hayrabolu’nun ekilebilir
600 bin dönümlük arazisinin en az 450 bin
dönümü bankalara ipotekliymiş!.. Bu acı tablo
bile “Kriz teğet geçti” diyen AKP’lileri
yalanlamaya yetiyordu...
Şu “Ergenekon”, “Darbe” ve “Balyoz” gibi
safsata karanlığının ortasında salt işçiyi, çiftçiyi
ve memuru haciz kıskacında inleten ekonomik
kriz gizlenmiyormuş!.. Tek parti faşizminden
cesaret alarak pervasızlaşan bürokrasinin ne
hallere geldiği de örtbas ediliyormuş!
CHP’lilerin Trakya’yı bir an önce dolaşarak
kitleleri uyarmasında büyük yarar var... Eminim
Milli Görüşçüler’in gençlik örgütü Anadolu
Gençlik Derneği şubelerinde tef eşliğinde
düzenlenen ayinlere katılan, AKP
yöneticileriyle ense tokat ilişkiye giren emniyet
müdürlerine ve Kurtuluş Savaşı’nı anlatan
tiyatro gösterimlerini bile “Ergenekoncu
bunlar” diyerek terk eden Fethullahçı
kaymakamlara rastlayacaklardır!..
Trakya CHP’nin önemli kalelerinden biri...
Geçmişte Güneydoğu’da devlet arazilerini
cemaatlere peşkeş çeken valilerin bu kez
siyasi güçlerini kullanarak Tekirdağ, Edirne ve
Kırklareli’ne tarikat göçü sağladıkları
söyleniyor... CHP’nin bölgedeki etkinliğini bir
türlü kıramayan siyasal dincilik anlaşılıyor ki,
gerici dernekler, vakıflar, tarikat yurtları ve
cemaat ekonomisini kullanarak Trakya’yı da
kuşatmaya çalışıyor!..
Haciz ve Tarikat Kuşatmasında Trakya!..
Trakya’daki coşkulu toplantılarda
“Terör ve Güneydoğu”yu anlatırken
AKP’nin fiyaskoya dönüşen “Kürt açılımı”
projesine de vurgu yaptım. Baştan beri
aynı konuya ısrarla dikkat çekiyorum;
PKK’nin ne istediğini bilmeden atılacak
adımlar boşa gidecektir!..
Nitekim hem BDP hem de PKK’nin
açıklamalarından da
görülüyor ki, AKP’nin
Kürtçe TV yayını,
üniversitelerde enstitü
kurma çabaları, insan
hakları ve araştırma
komisyonlarıyla ilgili
girişimleri Kürt
siyasetini pek
ilgilendirmiyor...
Zaten açılım çabaları
sırasında ipleri eline almak için her
yönteme başvuran Öcalan da artık bu
işin bittiğini söylüyor. İşte “Ben
hücredeyim, elim kolum bağlı” diyerek
çaresizliğini anlatırken aslında
özgürlüğünü dayatan Öcalan’ın geçen
çarşamba günü avukatlarına anlattıkları:
“Açılım falan yok, açılım dedikleri
safsatadır. AKP’nin demokratik açılımla
ilgili bir broşürü varmış, orada ilk
sayfada hemen ‘Apo’ya af yok’ falan
diyorlar, işte bu ip mip meselelerini
tartışıyorlar, faşizan bir yaklaşımdır. AKP
Kürt sorununun çözümü diyerek yedi
yıldır herkesi oyalıyor. Bununla
muazzam oy da aldılar. Ama artık bunun
bir tasfiye ve oyun olduğu açığa
çıkmıştır. Kürtlerin de bunu böyle iyice
anlaması gerekir. AKP’nin bu politikaları
artık sonuç vermez.”
PKK; ABD, Irak ve Türkiye’nin
uyguladığı üçlü mekanizma planıyla
yalnızlaştıkça nihai
hedefe daha hızlı
varmak istiyor! Kapanıp
açılma ikileminde
çaresizlik yaşayan Kürt
siyaseti ise son olarak
Barış ve Demokrasi
Partisi (BDP) çatısı
altında çıkış ararken
aynı pusulaya sarılıyor:
Öcalan’a özgürlük...
Beklentilerini daraltırken aslında
hedef büyüten Kürt siyasetinin açılımla
ilgili AKP’ye verdiği yanıt BDP’nin dün
yapılan kongresinde de değişmedi.
BDP Grup Başkanvekili Selahattin
Demirtaş ile Şırnak Milletvekili Sevahir
Bayındır, “Eğer Kürt sorunu çözülmek
isteniyorsa muhatap Öcalan’dır”
dediler!..
AKP, Güneydoğu’nun dolambaçlı ve
mayınlı yollarında hangi güzergâha
girerse girsin bundan böyle hep İmralı
talebasıyla karşılaşacak; çaresizliği ve
çıkmazı da giderek büyüyecektir!..
AKP’nin Önündeki Tabela!..
Titrese de elleri, gözyaşları haykırışını saçsa
da çevreye... Cendereye girmektense ölmek
dedi en iyisi!.. Önce babasına sıktı kurşunu
sonra da kumpasa sokulmuş dertli başına!..
Diyarbakır’da sevmediği biriyle evlendirilmek
istendiği için bir apartmanın beşinci katından
ölüme atlayan Hediye ve peşinden aynı
yöntemle intihar eden ikizi Kadriye’nin dramı
unutulmadı!..
Benzer sorunların körüklediği bir öfke ve
aynı sonla biten bir öykü ise önceki akşam
Van’ın Özalp ilçesine bağlı Yünkuşak köyünde
yaşandı...
20 yaşındaki Fatma Uçan, kendisini
istemediği biriyle evlendirmek isteyen babası
Seyfettin Uçan ile tartışmaya başladı.
Tartışma büyüyünce, genç kız evdeki ruhsatsız
tabancaya sarıldı...
Törenin çaresizliği içinde yalnız bırakılan o
kız “Yeter artık” diye isyan etti ve feodal
kafanın eskimiş yasalarını ürkütme uğruna
kınalı parmaklarını tetiğe götürdü!..
Sıktığı tek kurşunla babası yaralandı!.. Fatma
daha sonra kendini bir odaya kapattı ve tüm
ikna çalışmalarına karşın ölümü tercih etti!
Genç kız kafasına bir kurşun sıkarak töresel
baskıya yeni bir bayrak daha açtı!
Kadın erkek iletişiminde kuralları koymakta
ısrar eden törenin son gösterisinde silah belki
de ilk kez kadının elindeydi!.. Sonunda kendini
öldürmüş de olsa, bir Doğu kadını sosyal
yaşamı kıskaca alan aşiret kuralları ve erkek
egemen şiddete başkaldırmış oldu!..
Kurban ve Silah!..
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Süper Obezite Ameliyatı
Prof. Mustafa Taşkın’ın morali çok bozuk, ülkeyi
terk etmeyi ve ameliyat yapmayı bırakmayı bile
düşünüyor. Taşkın, gazetelere bilgisayar dahisi
olarak yansıyan süper obez Bülent Tigin’i ameliyat
eden cerrah... Şimdi büyük bir saldırı altında!
Gazeteleri (Milliyet başta!) okuyunca, neden bu
ameliyatlar yasaklanmıyor ölüm riski fazlaysa, diye
düşünebilirsiniz...
Prof. Emre Öge’ye bunu sordum. Dur, dedi; on
binlerce hastanın bazen tek çaresi bu ameliyatlar.
Konuyu araştırmam için dünyada “bariyatrik
cerrahi” diye bilinen, aşırı şişmanlığın ameliyatla
tedavisi üzerine yayımlanan birkaç derleme
makalenin adresini verdi... Daha sonra, cerrah Prof.
Rıfat Yalın ile konuştum: Riski yüksek bir ameliyat.
Mustafa Taşkın’a göre, süper obez kişilerin
ameliyat sonrası kayıp oranı dünyada yüzde 2.
Taşkın, bugüne kadar iki bin kadar aşırı obez
ameliyatı yapmış. Çok ünlü kişiler var hastaları
arasında. Dünyadaki standartlara yakın bir başarı
oranı var!
Peki şişman-aşırı şişman kime deniyor?
Bu konuda standartlar, beden-kitle indeksi
(Body-Mass-Index/BMI) ile belirleniyor. Bu indeks
30’un üzerindeyse kişilerde, şişman sayılıyor. BMI
40 ve üzerindeyse aşırı ve süper şişman olunuyor.
Taşkın’ın ameliyat yaptığı kişilerin ortalama BMI’si
44. Aşırı-süper şişman. Bu kişilerin perhiz vb. ile
zayıflaması çok zor. Dünyadaki bilimsel yayınlara
göre ameliyat dışı yöntemlerde, süper şişmanlar
hızla kilolarını genellikle geri alıyor. Bariyatrik
ameliyatlarla aşırı obez kişiler kilolarını verdikleri
gibi, gelişen pek çok hastalık da (diyabet vb.) geri
gidiyor.
Basında “mideye kelepçe takılıyor” diye geçiyor,
ancak midenin bir kısmı yatay veya dikey
bantlanıyor, mide küçülüyor, hastalar az yiyerek
çabuk doyuyor ve kilo vermeye başlıyorlar.
Prof. Taşkın diyor ki: BMI’si 45’in üzerinde olanlar
süper obez/şişman. Ameliyat sonrası bu kesimde
kayıp yüksekken, BMI’si 40-45 arasında olanlarda
ise kayıp hasta oranı düşük: Binde 3.
18 yıldır bu ameliyatları yapıyor. Dolayısıyla,
ortalamalara göre kaybedilen aşırı obezlerin sayısı
az değil. Ancak, hastalar bütün bu riskleri bilerek
ameliyat oluyor! Genellikle de başka çareleri
bulunmuyor, aşırı şişmanlık ve geliştirdikleri diğer
hastalıklar nedeniyle zaten yüksek bir ölüm riski
içinde yaşıyorlar!
Taşkın, aynı zamanda Türk Obezite Cerrahisi
Derneği’nin de başkanı. Türkiye’de onlarca yerde
bu ameliyat yapılıyor. Üniversite hastaneleri dışında,
özel hastanelerde de... Antalya, Bursa, Ankara...
Hatta Darıca Devlet Hastanesi’nde bile. En az 100
ameliyat yapmış bir cerrah, ustalaşmış kabul
ediliyor! Bu nedenle, pek çok hastanede kaybedilen
hasta oranının daha yüksek olduğunu, belki de
yüzde 5’leri bile aştığını öngörmek zor değil!
ABD’de 300 merkezde bu ameliyatlar yapılıyor.
Belçika’da yılda 1000 ameliyat yapılıyor! Türkiye’de
örneğin hastaların MR ve BT ile görüntülenmesi zor,
çünkü hastaların sığacağı büyüklükte cihazlar yok!
Türkiye’de obez sayısı ve ameliyatları fazla olmadığı
için, büyük cihazlardan getirmiyorlar!
Peki, ortak kullanım için Obez Cerrahisi Derneği
ve Sağlık Bakanlığı bu şişmanlar için geniş cihazlar
getirtemez mi? Devlet obezite yılı ilan ediyor, bu
konuda çabası olmalı.
Kaybedilen Tigin’in BMI’si 54’tü... İki gün iyi
gitmiş, ancak üçüncü gün göğüs ağrısı sonucu,
Cerrahpaşa’ya kaldırılmış. Çünkü bu tür
şişmanlarda ameliyat sonrası en büyük risklerden
biri, Akciğer embolisi. Özellikle ayak damarlarından
pıhtılar kopuyor ve akciğerleri tıkayabiliyor! Ancak
tedavisi zor ve hasta kaybedilebiliyor. Taşkın,
savcılıktan, Adli Tıp otopsisi istiyor, ancak aile
istemediği sürece bunu yapamadıkları yanıtını alıyor.
Savı şu: Ameliyat başarılı geçti, akciğer tıkanması
ölüm nedeni.
Tigin, 250 kiloydu ve yaralı ayaklarından sıvılar
akıyormuş geldiğinde. Bu hastalarda solunum
sıkıntısı da var...
Prof. Rıfat Yalın diyor ki: İnsan bedeninde
herhangi bir organda patolojik bir durum yokken
yapılan bir ameliyat, obezite cerrahisi. Normal
çalışan bir organı (mide) az çalışmaya
zorluyorsunuz. İlk başta, cerrahinin felsefesine ters
bir durum.
Ama bu ameliyatlarda binlerce aşırı şişman da
hayata geri dönüyor...
Doktorları asıp kesmeden önce, durumu
anlayalım dedim...
Milliyet Gazetesi Genel Yayõn Yönetmeni İpekçi, katledilişinin 31. yõlõnda anõldõ
‘Biz hâlâ mahkûmuz’
İstanbul Haber Servisi - Ülkücü te-
rörist Mehmet Ali Ağca tarafõndan 1
Şubat 1979’da evinin önünde öldürü-
len Milliyet Gazetesi Genel Yayõn Yö-
netmeni Abdi İpekçi, katledilişinin
31. yõlõnda mezarõ başõnda anõldõ.
İpekçi için dün Zincirlikuyu Me-
zarlõğõ’ndaki mezarõ başõnda tören dü-
zenlendi. Törene, İpekçi ailesinden eşi
Sibel ve kõzõ Nükhet İpekçi, meslek-
taşlarõ Sedat Ergin, Hasan Pulur,
Tufan Türenç, Doğan Heper, Meh-
met Ali Birand, Nail Güreli, TGC
Başkanõ Orhan Erinç’in yanõ sõra,
CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel Tekin
ve DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çe-
lebi katõldõ.
‘Bir engelleme hikâyesi’
Babasõnõn mezarõ başõnda açõklama
yapan kõzõ Nükhet İpekçi, “Bizim
mahkûmiyetimiz sona ermedi. Öz-
gürleşemedik. Buradayız, suskun-
luk bozmak, feryat etmek, çığlık at-
mak için burada değilim. Otuz bir yıl
önce en sorumlu kurumların başın-
da bulunan yöneticiler, bu hafta te-
ker teker bizi o günlere götürdüler.
Devletin bütün güçleri-
ni seferber ettik ama
başaramadık dediler.
Aslında bu bir başarı-
sızlık değil, bir engelle-
me hikâyesidir” dedi.
İpekçi, şunlarõ söyledi:
“Sormadıklarımız ve ce-
vaplamadıklarımızla
birlikte hepimiz ortak
bir suçu paylaşmış sa-
yılmaz mıyız? Sayın
Cumhurbaşkanı, Başba-
kan, Genelkurmay Baş-
kanı, birlik ve güvenliğimizden so-
rumlu bütün kurumların yöneticile-
ri; acaba bu soruların cevabını hep
birlikte, sakince arasak bulabilir
miyiz?” Akşam da NTV’de yayõmla-
nan “Canlı Gaste” programõna baba-
sõnõn kanlõ gömleğiyle katõlan İpekçi,
“Ben 31 yıldır bu gömleğe sarılarak
yaşıyorum” dedi. Milliyet Gazetesi Ge-
nel Yayõn Yönetmeni Sedat Ergin
de, cinayeti “açık parantez
ve Türkiye için kanayan
yara” olarak değerlendirdi.
‘Öldürmek kutsallaştı’
Ergin, “Yetkilileri açıkla-
ma yapmaya davet ediyo-
rum” dedi. “Ağca’nın hapis
cezasının sona ermesiyle
Türkiye’de adam öldürmek
kutsallaştı” diyen gazetemiz
yazarõ ve TGC Başkanõ Or-
han Erinç ise “Gazetecilik
meslek ilkeleri açısından şid-
detin ön plana çıkarılmasını, reyting
sağlama amacıyla yapılanları kını-
yorum” ifadelerini kullandõ.
Basõn Enstitüsü Derneği ise IPI Fai-
li Meçhuller Kampanyasõ’na atõfta bu-
lunarak “adalet çağrısı”yaptõ.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Yargõçlar ve Savcõlar Birliği (YAR-
SAV) Yönetim Kurulu, son günlerde
yargõnõn yasama ve yürütmenin “düş-
manı” olarak gösterilmeye çalõşõldõ-
ğõna dikkat çekerek, “Türk yargısına
olan hıncını sanki düşman bir dev-
let organıymış gibi her platformda
sergileyenlere karşı” toplumu yargõ-
ya sahip çõkmaya çağõrdõ.
YARSAV Yönetim Kurulu’ndan
yapõlan açõklamada, anayasada yar-
gõya ilişkin olarak yapõlmak istenen
değişiklikle parçalõ, asõl sorunlarõn çö-
zümünden uzak ve tek bir kurumu he-
def alan, bütünlüğe aykõrõ bir deği-
şiklik amaçlandõğõ ifade edildi.
Açõklamada, yargõç ve cumhuriyet
savcõlarõnõn yaptõklarõ ve yargõsal de-
netim yolu açõk işlemlerin de, yasal-
lõğõ tartõşõlõr şekilde müfettiş deneti-
mine tabi kõlõnarak, “adliye baskın-
ları ve hedefteki yargıç ve cumhu-
riyet savcılarına yönelik soruştur-
malarla yargıçlar üzerinden yar-
gıya yapılan baskıların artarak de-
vam ettiği” kaydedildi.
Yargõ erkinin yasama ve yürütme-
nin düşmanõ, engelleyicisi ve “pran-
gası” gibi gösterilmeye çalõşõldõğõ
ifade edilen açõklamada, yargõç ve
savcõlarõn zor şartlar altõnda ve yü-
rütme organõnca baskõya maruz ka-
larak çalõştõklarõ belirtildi.
Açõklamada, siyasal iktidarõn tem-
silcilerinin “Beş hâkim bir araya gel-
diğinde ne hükümet dinliyorlar,
ne bakanlık” söylemleri ile bağõm-
sõz, örgütlü ve güçlü yargõ istenme-
diğine ilişkin bilinçaltõnõ dõşa vuran ve
yargõnõn yürütmenin yedeğine alõn-
masõnõn sinyallerini veren söylemle-
rin artmõş olduğu ifade edildi. Açõk-
lamada, şunlar kaydedildi:
“Tüm bunlarla da yetinmeyip, sa-
hadan ve seçilerek gelen yargıçla-
ra güvenmediğini, yargının yargı-
ya bırakılmayacak kadar önemli ol-
duğunu, Türkiye’nin yargı vesa-
yetinden kurtarılması gerektiğini,
yargı devleti kurulmayacağını dil-
lendirerek hukukun üstünlüğüne
alternatif bir yaklaşım sergileyen
yürütmenin baskısı yetmiyormuş
gibi, öncelikle yargıç ve cumhuriyet
savcılarının mesleğe kabul, atama,
disiplin işleri ile görevli olan Yük-
sek Kurul’a, Türk yargısının en te-
mel geleneklerinden birini yerle
bir etmek pahasına, yargıç olmayan
kişilerin, üstelik siyasilerce seçil-
mesinin uygun görülmesine karşı,
Türk yargısına olan hıncını sanki
düşman bir devlet organıymış gibi
her platformda sergileyenlere kar-
şı toplumu yargıya sahip çıkmaya
çağırıyoruz.”
Açõklamada, yargõç ve savcõlarõn
birçok sõkõntõ ile karşõ karşõya bõra-
kõldõğõ belirtilerek, yargõ mensupla-
rõnõn en ağõr koşullarda ve hükümet
konaklarõ içine sõkõştõrõlmõş adliye-
lerde kuşaklar boyu bağõmsõz, taraf-
sõz ve onurlu biçimde adalet dağõt-
maktan asla ödün vermedikleri kay-
dedildi.
İpekçi için dün
Zincirlikuyu
Mezarlõğõ’ndaki
mezarõ başõnda tören
düzenlendi. Törende
konuşan kõzõ Nükhet
İpekçi “Otuz bir yõl
önce en sorumlu
kurumlarõn başõnda
bulunan yöneticiler,
bu hafta teker teker
bizi o günlere
götürdüler. Devletin
bütün güçlerini
seferber ettik ama
başaramadõk dediler.
Aslõnda bu bir
başarõsõzlõk hikâyesi
değil, bir engelleme
hikâyesidir” dedi.
İZMİR VE ADANA’DA DA TÖRENLERLE ANILDI
İZMİR/ADANA (Cumhuriyet)
- Milliyet Gazetesi Genel Yayõn
Yönetmeni Abdi İpekçi, katledili-
şinin 31. yõlõnda İzmir ve Adana’da
düzenlenen törenlerle de anõldõ.
İZMİR: Türkiye Gazeteciler Fe-
derasyonu ve İzmir Gazeteciler
Cemiyeti Başkanõ Atilla Sertel,
İpekçi’nin katili Ağca’nõn bir kah-
raman gibi sunulmasõnõn yürekleri
dağladõğõnõ vurguladõ. Sertel şunla-
rõ söyledi: “Abdi İpekçi 31 yıl
sonra bir kez daha öldürüldü.
İlke ve öğretileriyle ‘Abdi İpekçi
Gazeteciliği’ anlayışının doğma-
sına neden olan Abdi İpekçi’yi
an(la)mak ve onun ilkelerini gü-
nümüz medyasında yeniden ege-
men kılmak gerektiğine inanıyo-
ruz.” CHP İzmir İl Başkanõ Rıfat
Nalbantoğlu da İpekçi’yi, düzen-
lediği basõn toplantõsõyla andõ.
ADANA: Adana’da da, Çukuro-
va Gazeteciler Cemiyeti yaptõğõ
yazõlõ açõklamada şunlarõ kaydetti:
“Laik, demokratik, sosyal hukuk
devleti konusunda duyarlı, bü-
tün bunları mantığı ve yüreğiyle
savunan bir gazeteci olan Abdi
İpekçi’yi 31. ölüm yıldönümünde
bir kez daha saygı, sevgi ve öz-
lemle anıyoruz.”
Yargõçlar ve Savcõlar Birliği toplumu yargõya sahip çõkmaya çağõrdõ
‘Yargı düşman gibi gösteriliyor’
Kızı Nükhet İpekçi.
‘İpekçibirkezdahaöldürüldü’
Yüksekova’da
gerginlik
YÜKSEKOVA
(AA) - Hakkâri’nin
Yüksekova ilçesinde
iki grup arasõnda çõkan
kavgada, 2 kişi yaralan-
dõ. Alõnan bilgiye göre,
alacak meselesi yüzün-
den aralarõnda husumet
bulunduğu belirtilen iki
grup, Cengiz Topel
Caddesi’ndeki İran
Çarşõsõ’nda karşõlaştõ.
Gruplardakilerin tartõş-
masõyla başlayan arbe-
de, Cengiz Topel Cad-
desi’nde taşlõ sopalõ
kavgaya dönüştü. Poli-
sin müdahalesiyle son-
landõrõlan kavga sõra-
sõnda 2 kişi yaralandõ.
HES’te tarihi
nitelikte karar
İstanbul Haber
Servisi - Rize İdare Mah-
kemesi, Fõndõklõ ilçesin-
deki Abu Çağlayan Dere-
si üzerinde yapõlmasõ
planlanan hidroelektrik
santral inşaatõnõ durdurdu.
Mahkemenin, Türkiye’nin
enerji ve su politikalarõnõ
değiştirecek tarihi kara-
rõyla, Türkiye’deki dereler
üzerine kurulmasõ planla-
nan 1601 HES inşaatõnõn
da durdurulmasõnõn yolu
açõlmõş oldu. Fõndõklõ De-
releri Koruma Platformu,
Türkiye Su Meclisi ve
Doğa Derneği bugün Tak-
sim Hill Otel’de saat
10.30’daki toplantõyla ka-
rarõ değerlendirecek.
Uyuşturucu
operasyonu
İstanbul Haber
Servisi - İstanbul polisi
uyuşturucu kaçakçõlõğõna
yönelik yaptõğõ çalõşmalar
kapsamõnda Van’dan İs-
tanbul’a gelen ve içinde
uyuşturucu madde bulun-
duğu belirlenen bir kam-
yonu takibe aldõ. Çamlõca
gişelerde durdurulan kam-
yonda gizli bir bölmede
102 paket halinde 100 ki-
logram esrar maddesi ele
geçirildi. Operasyonda 14
kişi de gözaltõna alõndõ.
Zincirleme kaza
TEM’i felç etti
İstanbul Haber
Servisi - TEM Otoyolu
Hasdal Viyadüğü üzerin-
de dün zincirleme trafik
kazasõ meydana geldi. 5
aracõn karõştõğõ kazada 2
kişi yaralandõ. Yaralõlar
olay yerine gelen ambu-
lanslara konularak hasta-
neye kaldõrõldõ. Ankara
istikametinde meydana
gelen kaza nedeniyle
uzun süre trafik yoğun-
luğu yaşandõ. Kazaya ka-
rõşan araçlarõn itfaiye ta-
rafõndan kaldõrõlmasõ ve
yapõlan kumlama çalõş-
malarõnõn ardõndan bir
şeridi kapalõ olan TEM
otoyolu trafiğe açõldõ. [email protected]
www.negatif.com