22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 16 ŞUBAT 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ATAOL BEHRAMOĞLU Tekel işçilerinin 4/C uygula- masõna karşõ direnişleri 2. ayõ- nõ tamamlayarak 3. ayõna girdi. Peki birçok kişinin belki de tam olarak ne olduğunu bilme- diği bu 4/C neyin nesidir? Kamu çalõşanlarõnõn hukuk- sal konumunu düzenleyen 657 sayõlõ devlet memurlarõ yasasõ- nõn 4. maddesinin A fõkrasõnda kadrolu devlet memurlarõ, B fõk- rasõnda sözleşmeli personel, C fõkrasõnda ise geçici personel ta- nõmlarõ yer alõyor. “Geçici personel”, maddenin bu fõkrasõndaki tanõmõyla, “bir yıldan daha az süreli ve söz- leşme ile çalıştırılan” ve yine buradaki tanõmla “işçi sayıl- mayan” kişilerdir. 2003 yõlõnda başlayan özel- leştirmeler sonucunda işlerinden olan kamu emekçilerinin duru- munu görüşen Bakanlar Kuru- lu, 2004 yõlõnda, bu kamu emekçilerinin ve daha sonraki özelleştirmeler sonucunda işsiz kalacak olanlarõn 4/C kapsa- mõnda çalõştõrõlabileceklerini kararlaştõrõyor... İşçilerin “kölelik yasası” de- dikleri bu 4/C fõkrasõna şimdi daha yakõndan bakalõm: Kadrolu, sigortalõ ve diyelim ki on beş yõllõk kamu emekçi- sisiniz. Çalõştõğõnõz kamu ku- rumu özelleştiriliyor ve kendi- nizi sokakta buluyorsunuz. Size deniyor ki, işiniz ve si- gortanõz artõk sona ermiştir. Fakat isterseniz, aldõğõnõz üc- retin çok altõnda bir ücretle ve işçi sayõlmayacağõnõz için de herhangi bir sendikal hakka sahip olmaksõzõn, sizi geçici personel olarak çalõştõralõm. Artõk işçi sayõlmadõğõnõz için, kõdem tazminatõ, ihbar tazminatõ gibi haklarõ ve sendikal hakla- rõ bütünüyle aklõnõzdan çõkarõn. Sigortalõ olmayõ, günün bi- rinde emekli olmayõ unutun. Çalõşma sürenize gelince, bu yõlda on aydan dört aya kadar değişebilecektir, vb... Şimdi, (vicdan sahibi olanlar için söylüyorum), elinizi vic- danõnõza koyun ve düşünün: Bu nedir? Kazanõlmõş bir hakkõn zorla alõnmasõ ve arkasõndan da bir kölelik dayatmasõ değil midir? Başbakan’õn ağzõyla konu- şulacak olursa, üç kuruşa ça- lõşmaya can atan milyonlarca iş- siz varken, TEKEL işçilerinin direnişi kendini bilmezlikmiş. Devam ederlerse hadleri bildi- rilecekmiş.Aynõ zamanda ABD yurttaşõ bir bakan, direnişteki iş- çilerin kendilerine hükümetçe gösterilen “merhamet”i istis- mar ettiklerini söylüyor. TV ekranlarõ karşõsõna yaka paça açõk çõkan sözüm ona yi- ne bir hükümet mensubu, sokak kabadayõsõ ağzõyla ve tavrõyla, lafõ PKK’ye kadar uzatõyor. Bu laflarõ ve sahiplerini aca- ba hangi sözcüklerle niteleme- li? Burada sözü direnişteki iş- çilere bõrakmaya ne dersiniz... Diyarbakır çadırında Kõzõlay Bayõndõr Sokak’taki Türk-İş binasõnõnõn zemin ka- tõndaki konferans salonunda yaklaşõk on gündür açlõk grevindeki işçi arkadaşlarla 24 saatlik bir destek grevi için buluşma öncesinde, binanõn çevresindeki so- kaklarõ kaplayan direniş ça- dõrlarõnõ geziyoruz. İlk durağõmõz Diyarba- kõr’dan gelmiş TEKEL işçile- rinin çadõrõ. Sakallar uzamõş, yüzler yor- gun.Fakat bu yüzlerde yõlgõn- lõktan eser yok. Tersine, sõkõşõk düzen sohbetinde bir süre son- ra muhabbet koyulaşõyor. Mehmet Nuri Aker adõnda- ki arkadaşõn öyküsü, beni bir- likte olduğumuz Tevfik Kız- gınkaya’yõ, Abdullah Nefes’i, çadõrda kim varsa hepimizi gül- mekten kõrõp geçiriyor. Direnişteki işçiler bir pro- testo yürüyüşü sõrasõnda Ba- kanlõklarõn bulunduğu caddeden Kõzõlay’a doğru inmekte- lerken, bu arkadaşõn gö- züne bir apartmanõn ikin- ci katõndaki pencere ke- narõna patilerini dayayõp onlarõ izlemekte olan bir köpek ilişmiş. Gerisini, bu arkadaşõn Güneydoğu şivesiyle tat- lanan Türkçesiyle aktar- mayõ beceremesem de onun anlatõmõyla sürdü- relim: “Başımı bizi ses- sizce izlemekte olan kö- peğe doğru çevirip: - Susma, sustukça sıra sana gelecek! diye ba- ğırdım... Havlamaya başladı... Biz uzaklaşana kadar da havlaması sürdü...” Mehmet Nuri Aker, öyküsü- nü şöyle noktalõyor: “O bile bizi anladı, ama hâlâ anlamayanlar var!” Diyarbakõr çadõrõndaki sohbet bununla sona ermedi. Bir yerlerden bir darbuka çõktõ ve korobaşõ Abdülhalim Dinç’in yönetiminde, direniş günlerinde bu çadõrda uyarlan- mõş şarkõlar bir ağõzdan söy- lenmeye başladõ... Bunlardan “Havuz Başın- da” olanõ şöyle: İndim havuz başõna Tayyip çõktõ karşõma 4/C nedir bilmezdim O getirdi başõma Gelemem ben gidemem ben 4/C’yi kabul edemem ben Al 4/C’yi çal başõna Geçemem geçemem geçe- mem ben Türk-İş önünde hurma Tayyip karşõmda durma Ya işçiye sahip çõk Ya da Meclis’te durma Nakarat... Bu güzel uyarlamayõ “Arınç’ın gözyaşları” adõnõ verdikleri, Türk-İş Başkanõ’nõn adõyla başlayan şarkõ izledi: Kumlu gider boş gelir Tayyip sözü hoş gelir Müdahale geliyor Biber gazõ võz gelir. Ankara’nõn taşlarõ Ley ley limi limi ley Ampulün õşõklarõ Limi limi güzel gel bize Yedi bitirdi bizi Arõnç’õn gözyaşlarõ... Halkõn yaratõcõ dehasõna, en güç zamanlarda bile kaybol- mayan o eşsiz mizah duygusu- na hayran olmamak mümkün değil... Diyarbakõrlõ TEKEL emek- çileriyle, kõrk yõl bile değil, bin yõllõk dostlar gi- bi kucaklaşõp ay- rõldõk... SÜRECEK TEKEL DİRENİŞİNDEN NOTLAR Bu 4/C neyin nesi? AP’de soru önergesi STRAZBURG (AN- KA) - TEKEL işçilerinin devam eden eylemi Av- rupa Parlamentosu’nda (AP) da ses getirdi. AP’de verilen bir soru önergesinde, “AB Ko- misyonu, TEKEL işçile- rine karşı gösterilen baskıcı hareketin hede- finin onları terörize et- mek ve siyasi etkinlikle- rini engellemek olduğu ve Türk işçileri ve va- tandaşlarının temel de- mokratik haklarını per- vasız biçimde ihlal ettiği görüşünde değil mi?” denildi. AP’de Portekiz kökenli sol kanat üyesi Joao Ferreira AB Ko- misyonu’nun yanõtlamasõ istemiyle parlamento baş- kanlõğõna verdiği yazõlõ soru önergesine AB’nin Türk hükümetini ülkenin “demokratikleştirilme- sindeki” ilerleme karşõ- sõnda kutladõğõnõ, hemen ardõndan TEKEL işçileri- nin, hükümetin fabrikayõ kapatma kararõ sonrasõn- da işlerini koruma çaba- sõna girdiklerini anõmsat- tõ. Ferreira, “İşçilere sal- dırıların listesi, gösteri- cilere karşı su topu ve biber gazı kullanılması gibi copla yapılan saldı- rılar ve barikatları da kapsayarak, bazı işçile- rin yaralanmasına ne- den olarak arttı ve ciddi hale geldi” dedi. İstanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Katar ziyareti öncesi, “AK Parti iktidarı döneminde TEKEL’in ne gayrimenkulü ve ne de menkulü kimseye peş- keş çekilmemiştir” yönündeki açõklamasõna karşõn, TEKEL’in İstanbul Unkapanõ’ndaki binasõnõn, Medipolitan Sağlõk Hizmetleri AŞ’nin Nakşibendi tarikatõna yakõn olduğu ileri sürü- len sahiplerine verildiği ortaya çõktõ. AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de Medipol Grup’a ait İstanbul Göztepe kav- şağõndaki 12 dönümlük araziye İBB Şehir Planlama Müdürlüğü’nün ve dönemin CHP’li meclis üyesi Hüseyin Sağ’õn muhalefetine karşõn 2007’de yüksek imar hakkõ tanõmõştõ. Şe- hir Plancõlarõ Odasõ’nõn ise bu izne “Bu ayrı- calıklı imar iznidir” görüşüyle karşõ çõkmasõ tartõşma yaratmõştõ. Aynõ gruba bu kez özelleştirilen TEKEL’in çok değerli bir gayrimenkulü verildi. Özelleş- tirme Yüksek Kurulu kararõyla TEKEL’in, Unkapanõ’ndaki 5 katlõ genel müdürlük binasõ, Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne devredildi. Başbakan ve 4 bakan, 22 Mayõs 2009 tarihin- de 2009/27 sayõlõ kararla TEKEL’in Unkapa- nõ’nda Haliç ve Marmara Denizi manzaralõ de- ğerli 5 katlõ binasõnõn Maliye Bakanlõğõ’na hi- be edilmesi kararõnõ onayladõ. Binada çalõşan 300 genel müdürlük üyesi, 1 Ocak 2010’da TE- KEL’in İstanbul Kartal Cevizli’deki yerleşke- sine gönderildi. Maliye Bakanlõğõ, boşaltõlan bi- nayõ, 4 özel hastanesi bulunan Medipol Grup ola- rak bilinen Metropolitan Sağlõk Hizmetleri AŞ’ye tahsis etti. Tarikata 2. kıyak 4 özel hastane işleten Medipol Grup ve gru- bun başkanõ, Nakşibendi tarikatõnõn İskender- paşa dergâhõna ve AKP’ye yakõnlõğõyla bilini- yor. İskenderpaşa cemaatinin şeyhi Mahmut Esat Coşan’õn babasõ Necati Coşan da bu gru- bun hastanesinde yattõ ve tedavi sõrasõnda ya- şamõnõ kaybetti. Başbakan Erdoğan’õn annesi Tenzile Erdoğan da bu grubun hastanesinde te- davi gördü. Binanõn tahsis edildiği Medipol Grup’un İstanbul Göztepe kavşağõndaki 12 dönümlük arazisine İBB Meclisi ayrõcalõklõ imar izni vermişti. Medipol Grup’un başvurusu üzerine söz ko- nusu araziye istenilen yükseklikte, bodrum katlar emsal dõşõ tutulmasõna izin verilirken, top- lam 36 bin metrekarelik inşaat hakkõ tanõnmõştõ. Şehir Planlama Müdürlüğü ise “Söz konusu ta- lep, plan bütünlüğünü bozucu, plan karar- larını değiştirici olduğundan uygun mütalaa edilmemekte olup ayrıca bodrum katlar için herhangi bir yapılaşma sınırlamasının ol- madığı gibi, emsale de dahil olmaması nedeni ile hesaplanamayan bir yapı yoğunluğunun getirildiği görülmektedir” sözleriyle deği- şikliğe karşõ çõkmõştõ. Tüm itirazlara karşõn İBB Meclisi, 14 Haziran 2007’de oyçokluğu ile imar değişikliğini onayladõ. TEKEL’in Unkapanõ’ndaki binasõ, Medipolitan Sağlõk Hizmetleri AŞ’ye verildi AKP’den cemaate kõyak B aşbakan Erdoğan ve Maliye Bakanı Meh- met Şimşek, Devlet Bakanı Ali Babacan, Ulaş- tırma Bakanı Binali Yıldı- rım, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, 22 Mayıs 2009 ta- rihinde 2009/27 sayılı ka- rarla TEKEL’in Unkapa- nı’nda 5 katlı binasının Maliye Bakanlığı’na hibe edilmesi kararını onayladı. Maliye Bakanlığı, binayı, Metropolitan Sağlık Hiz- metleri AŞ’ye tahsis etti. Direniş 64. gününe ulaşõrken yaşama geçirilecek eylemler gün gün belirlendi ‘Mücadelede yeni dönem’ AKP, atama-işten atõlma süreci siyasi etkiye açõk yeni bir statü hazõrlõyor 4/C’den de beteri geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TEKEL işçilerinin özlük haklarõ için Türk-İş Genel Merke- zi önünde başlattõklarõ eylem, bu- gün 64. güne ulaştõ. Eyleme destek veren Türk-İş, DİSK, Türkiye Ka- mu-Sen ve KESK genel sekreter- leri, konfederasyon başkanlarõnõn 12 Şubat tarihinde yaptõklarõ top- lantõda aldõklarõ kararlar doğrultu- sunda, yapõlacak eylemlerin neler olacağõnõ karara bağladõlar. Türk-İş Genel Merkezi’nde ya- põlan toplantõ sonrasõnda, Türk-İş Genel Sekreteri ve Tek Gõda-İş Ge- nel Başkanõ Mustafa Türkel, DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Türkiye Kamu-Sen Ge- nel Sekreteri İsmail Koncuk ve KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek açõklamalarda bulundu. Mustafa Türkel’in açõkladõğõ eylem takvimine göre, konfederasyonla- ra bağlõ tüm şubelerce, 18 Şubat Perşembe günü, “TEKEL işçisinin mücadelesi mücadelemizdir” ve “Kuralsız ve güvencesiz çalış- maya hayır” yazõlõ pankartlar, şube binalarõ başta olmak üzere her yere süresiz olarak asõlacak. Kon- federasyonlarõn temsilcileri tüm illerde 19 Şubat Cuma günü, tespit edecekleri merkezlerde, oturma eylemi yaparak, kitlesel basõn açõk- lamalarõ düzenleyecek. Aynõ gün, illerden hareket edecek olan kon- federasyon temsilcileri 20 Şubat Cumartesi günü saat 11.00’de An- kara’da olacak ve saat 12.00’de Sa- karya Meydanõ’nda bir araya ge- lerek, TEKEL işçileriyle birlikte ça- dõrlarda kalacak. Cumartesi günü aynõ zamanda “TEKEL İşçile- riyle Dayanışma Günü” ilan edi- lecek. 21 Şubat Pazar günü ise 4/C’nin iptali için bu sabah Da- nõştay’a başvurulacak. ‘Bizden kurtuluş yok’ Türkel, TEKEL işçilerinin hak- lõ ve meşru mücadelesine tüm emek ve meslek örgütleri ile ay- dõnlar, sanatçõlar ve halkõ katkõ vermeye çağõrdõ. “Tek Gıda-İş Sendikası olarak bir yıldır TE- KEL işçilerinden sendika aida- tı almıyoruz” diyen Türkel, TE- KEL işçilerinin özlük haklarõyla başka bir kamu kuruluşuna gittik- lerinde sendikanõn örgütlü olduğu Gõda İş kolundan çõkacağõnõ ve TE- KEL işçilerinin artõk Tek Gõda-İş’e üyeliğinin mümkün olmayacağõnõ söyledi. Türkel, kendisini dinleyen işçilere “Biz sizden aidat alıyor muyuz” diye sordu ve işçiler hep birlikte “hayır” yanõtõnõ verdiler. Türkel, “Hiç kimse yarın bize şid- det uygulanacağı zaman şiddete başvurmayacak. Çadırlarımızı söküyorlarsa seyredeceğiz. Ertesi gün tek tip yeni baştan çadır ku- racağız. Bizden kurtuluş yok. Bilsinler ki, bu hükümet bizim sorunumuzu çözmeden TEKEL işçisinden, Tek Gıda-İş Sendi- kası’ndan, Türk-İş’ten kurtu- luş yok” dedi. ÇGD Genel Başkanõ Ahmet Aba- kay TEKEL işçileri için bir günlük “açlık grevi”ne de başladõ. MURAT KIŞLALI ANKARA - Hükümet, bir taraftan TEKEL iş- çilerini 4/C kapsamõnda özlük haklarõndan yok- sun olarak maaşlarõnõn üçte birine çalõştõrmaya zorlarken, diğer taraftan PTT içindeki sözleşmeli personelin dört katõ ücret ve prim alan, ama ata- ma-işten atõlma süreci tamamen siyasi etkiye açõk yeni bir istihdam statüsü getirmeye hazõrlanõyor. PTT’de örgütlü Haber-Sen Sendikasõ Başkanõ Ali Yılbaşı “Meclis’teki komisyonlarda AKP’li yetkililer bize ‘Bir PTT memuru maaşõ 1500 li- ra, biz bu paraya üç adam çalõştõrõrõz, iki kişiye iş yaratõrõz’ diyorlar. İstediklerini buraya alabilecekler” dedi. Yõlbaşõ, PTT ve Ulaştõrma Bakanlõğõ tara- fõndan hazõrlanarak Bakanlar Kurulu’na sunu- lan Posta ve Telgraf Teşkilatõ Anonim Şirketi’nin Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkõnda Kanun Ta- sarõsõ Taslağõ’yla AKP’nin çalõşma yaşantõsõna yönelik Kamu Personel Reformu ile getireme- diği politikalarõ kuruluş bazõnda getirmek iste- diğini belirtti. Yõlbaşõ, taslakla yapõlmak istenenleri şöyle ak- tardõ: “İş güvencemizi, 657 sayılı yasa ile be- lirlenen haklarımızı ortadan kaldırmayı he- defliyor. ‘KPSS’ye girmiş adaylar arasõndan per- sonel almaya yönetim kurulu yetkilidir’ demek, istediklerini buraya alabilecekler demektir. Böylece KPSS’yi de by-pass edecekler. Bu- rada getirilen düzenleme aslında 4/C’den bi- le geri. Türkiye’yi iş güvencesi olmayan, ucuz işçi çalıştırılan bir ülke haline getirme- ye çalışıyorlar. Meclis’teki komisyonlarda AKP’li yetkililer bize ‘Bir PTT memuru maa- şõ 1500 lira, biz bu paraya üç adam çalõştõrõrõz, asgari ücretle’ diyorlar. PTT’nin istihdam et- tiği 37 bin personelin 7 bini taşeron işçisi. Bu arkadaşlar bizlerle aynı işi yapıyor. Ama iş güvencesi, sendikal haklar açısından işçinin sahip olduğu haklara sahip değiller. Siyasi ik- tidara yakın olan taşeronların ihale alma şan- sı çok daha yüksek. Bu şirketler ihaleyi al- dıktan sonra AKP teşkilatının bildirdiği iş- çileri işe alıyorlar.” Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ dün işçileri ziyaret etti. Çığ, “Bü- yük bir heyecanla geldim. Kimse beni teşvik etmedi. Bu bü- yük bir devrim direnişi. Kazandığımız tesisler yabancılara sa- tılıyor. Yeniden alacağız bunları. Bu esirlikten kurtulmamız lazım” dedi. Çadırları gezerek işçilerle sohbet eden Çığ, Diyarbakır çadırında bir süre oturdu. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Çığ’dan destek Çelebi: Nöbet tutacağız EDİRNE (Cumhuri- yet) - DİSK Genel Baş- kanõ Süleyman Çelebi, “TEKEL işçileri insan onuruna yakışan bir çalışma istiyorlar. Yan gelip yatmak istemiyor- lar, yan gelip satmak da istemiyorlar. Alın teriy- le çalışmak istiyorlar” dedi. Edirne Belediyesi ile Genel-İş Sendikasõ arasõnda, belediyenin su ve kanalizasyon hizmet- lerinde görevli 90 işçiyi kapsayan toplusözleşme imzalandõ. Edirne Bele- diyesi Su Kanalizasyon Müdürlüğü Salonu’nda yapõlan törene DİSK Başkanõ Çelebi, Genel-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Erol Ekici ile Edirne Be- lediye Başkanõ Hamdi Sedefçi de katõldõ. Sedef- çi’nin makamõndaki te- levizyonun içinde dinle- me cihazõ konulmasõna atõfta bulunan Çelebi, masadaki çiçeği kontrol ederek, “İçinde böcek yoktur inşallah” dedi. Çelebi, 20 Şubat Cumar- tesi günü sanatçõ, aydõn ve şube temsilcilerinin de aralarõnda bulunduğu binlerce kişinin TEKEL işçilerine destek olmak amacõyla çadõrlarda 1 ge- ce nöbet tutacaklarõnõ ifa- de etti. Edirne Belediye Başkanõ Hamdi Sedefçi de 1989 yõlõnda göreve seçildiğinde belediyedeki sendikalaşmanõn öncülü- ğünü yaptõğõnõ belirtti. MUÖEK’den destek MERSİN (Cumhuri- yet) - Mersin Üniversi- tesi Öğretim Elemanlarõ Konseyi (MUÖEK) , iki aydõr Ankara’da eylem yapan TEKEL işçileri için destek kampanyasõ düzenledi. Mersin Üni- versitesi Öğretim Ele- manlarõ Konseyi işçile- re maddi ve manevi destek olmak için kam- panya yürüttü. Bir hafta süren kampanyada top- lanan paralar SES İstan- bul Şubesi’ne teslim edildi. Toplanan paray- la direnişteki TEKEL işçilerine 2 gün boyun- ca sõcak çorba dağõtõla- cağõ ifade edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle