Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 ŞUBAT 2010 SALI
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
CMYB
C M Y B
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Yunan’a Ekmek Yerine Savaş Uçağı!
Bu köşede 18 Aralık’ta
“Ekonomik Domuz Gribi
Komşuda!” başlıklı yazımızda,
ortanın solundaki PASOK’un
başkanı ‘3. Papandreu’ya iktidarı
“gönüllü olarak seve seve”
devreden ortanın sağındaki 2.
Konstantin Karamanlis’in
düşüncesini “Oh! Bu beladan ucuz
kurtuldum” sözleri ile
değerlendirmiştik.
Yeorgios Papandreu’nun iktidar
sevincinin kursağında kalmasını bir
yana bırakın, kendisinin ve
Yunanistan’ın ne denli bir batak
içine düştüğü her geçen gün biraz
daha aydınlanıyor.
3. Papandreu ne yapacağını
şaşırmış durumda! “Kendi muhtac-ı
himmet bir dede / Bilmez ki gayra
nasıl himmet ede!” konumundaki
ABD’nin kapısını çalmak,
Uluslararası Para Fonu’ndan kredi
dilenmek, üyesi olduğu Avrupa
Birliği’nden destek sağlamak için
dolaşıp duruyor.
Bırakın Batı’nın “şımarık
çocuğuna” 4.5 aydır yardım etmek,
3. Papandreu’nun keline merhem
bile sürmediler! Yunanistan ve AB
arasındaki görüşmeler “Koyun can
derdinde, kasap et derdinde!”
deyişine dönüştü. 3. Papandreu,
AB’nin patronları Almanya
Başbakanı Angela Merkel, Fransa
Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy
ile yardımı görüştü.
Merkel, eski başbakanlardan
Kostas Simitis’in (Simit) Avrupa’nın
ortak yapımı savaş uçağından
vazgeçmesini anımsatarak,
“ABD’den savaş uçağı aldığınız için
yardım mardım bekleme!” dedi.
Sarkozy de “Bizim Rafale savaş
uçaklarımızdan neden almıyorsun?”
diye hesap sordu. İki patron, savaş
uçakları dışında Yunan Deniz
Kuvvetleri için 3 milyar Avro’luk
firkateynlerin de kendilerinden
alınmasını istediler.
Anlaşılan AB’nin iki patronu,
kendi ekonomilerine girdi sağlamak
için Yunan halkının “canını”
istiyordu. Yunanistan’a kredi
verecekler, o silah alacaktı. Ayrıca
Yunan ekonomisinin bataktan
çıkması için değil, günlük tüketimi
karşılamak için kredi
sağlanabilecekti.
Anlaşılan, 1793’te idam edilen ve
16. Lui ile evlendiği günlerde Fransız
halkının ekonomik bunalımını
kendisine anlatanlara “Ekmek
bulamıyorlarsa pasta yesinler!” diyen
İmparatoriçe Marie Antoinette’den
bu yana Paris’te pek fazla bir şey
değişmemiş! Avrupa İmparatoru
Sarkozy ve İmparatoriçe Merkel,
Yunan halkına “ekmek” yerine
“silah” vermek istiyor!
İnsanın aklına bir soru geliyor?
Neden savaş uçağı, neden savaş
gemisi, kime karşı? Sovyetler Birliği
ve Varşova Paktı artık yok!
Afganistan ve Aden Körfezi’nde
görev yapan Kuzey Atlantik
Anlaşması Örgütü’ne mayısta yeni
bir “stratejik kimlik” verilecek.
Yunanistan’a zorla satılmak
istenilen bu silahların hedefinde,
yoksa gelecekte Ege ve Kıbrıs
sorunlarından dolayı Türkiye mi var?
Cuma akşamı HaberTürk TV
kanalında biri kendisini
“profesyonel defineci”, ikincisi
“madenci” olarak tanıtan, üçüncüsü
de bir ünlü emekli müzecinin katıldığı
“Öteki Gündem” programının
konusu “Hazine Peşinde” idi!
Bilmiyorum RTÜK ve Kültür
Bakanlığı’nın uzmanları ile
hukukçuları bu programı izlediler mi?
İzlemedilerse birlikte
değerlendirmelerini öneririm.
“Türk Indiana Jones’ları” olarak
tanıtılan definecilerin, “tılsımlı” ve
“cinlerin korudukları” defineleri
nerelerde, nasıl aradıkları
ballandırarak anlatıldı.
Anayasanın 63. maddesi devletin,
toprak altındaki maden ve petrol gibi
“tarih, kültür ve tabiat varlıklarının” da
sahibi olduğunu, “özel mülkiyet
konusu olanlara getirilecek
sınırlamalar ve bu nedenle hak
sahiplerine yapılacak yardımların”
yasa ile düzenleneceğini öngörür.
Her yeni Kültür ve Turizm Bakanı
ya da ilgili genel müdürün ilk
hedeflerinden biri “metal dedektör
kullanımını
yasaklamak, en
azından maden
yasasına benzer
kurallar ile
defineciliği düzen
altına almak”tır.
Ancak “Gâvurun
malı günah değil,
bırakın define
arasınlar”
biçimindeki siyasal
baskı ile tasarı rafa
kaldırılır.
Eskiden “Her
köyün bir delisi var!”
denilirdi.
Siyasacılarımız
sayesinde artık bu
söz “Her köyün bir
delisi, iki definecisi
var” olarak değişti.
Türkiye’de 50-55
bin köy olduğuna
göre 21. yy
Türkiyesi’nde 150-
165 bin delinin
varlığından söz
edilebilir.
Programda mesleğini “elektronik
teknisyeni” olarak tanımlayan
“madenci” delikanlı, ayrıca metal
dedektör de yapıp satıyormuş.
Türkiye’de “bu amaçla (hangi
amaçla?)” gitmediği yer kalmamış!
Maden devletin vereceği “ruhsatla”
ancak “belirli bir alanda” aranabilir.
Her isteyen, her istediği yerde
maden ve petrol arayamaz. Anlaşılan
Türkiye’de bazı insanlar “madenci”
kisvesi altında, define arıyor!
Bir yere gittiğinde “Gel şurada
define var mı? Bir bakıver!” demişler.
O da bakıvermiş. Jandarma
yakalamış. Yargılanıyormuş. Delikanlı
kamera önünde “Güpegündüz
define aramak suç olamaz!” diyerek
kendisini savunmaz mı? Yani define
ancak “gece aranırsa” suç olurmuş!
“Büyülü, tılsımlı” defineleri cinler;
cinleri de yılanlar korurmuş!
Cinlerden korunmak, tılsımları ve
büyüleri bozmak için Kuran’dan
“âyet-el-kürsî” gibi dualar
okunmalıymış!
“Profesyonel” ve “amatör” defineci
kavramlarını ilk kez duydum!
Bildiğim, devletin, belirli koşulları
yerine getirenlere, müzeci ve
güvenlik görevlilerinin gözetiminde,
define arama için izin verdiğidir.
“Profesyonel defineci”, karşı
“büyü” ile kentlerdeki cinleri bile
kovabiliyormuş! Türkiye’den göç
eden azınlıkların gönderdikleri
haritalara ve işaretlere göre defineler
bulunabiliyormuş!
Programda yasadışı definecilik
teşvik edilirken, hangi metal
dedektörlerin ne ölçüde başarı
sağladıkları övülürken, “aleyhte
yazılarla definecilerin, metal dedektör
yapanların ve satanların kaçakçı gibi
gösterilmelerinin onurlarına
dokundukları” da dikkate
alınmalıymış. Definecilik serbest
bırakılmalıymış!
Adamların define var diye,
Eskişehir’de Friglerin Yazılıkaya
çevresindeki bir anıtı ya da
Çorum’un bir vadisinde Kibele
kabartmasını dinamitlemeleri “delilik”
değil de nedir?
Tılsım, büyü, cin gibi kavramlar
peşinde koşan binlerce deliye;
tarihsel, kültürel, dinsel mirasın
“Kalaşnikofları” olan metal
dedektörleri pazarlayanların; tarihsel,
kültürel, dinsel miras
kaçakçılığını yasadışı
yollardan teşvik edip
“güpegündüz kaçak
kazı olur mu”
diyenlerin onurlarını
anlamakta
izleyicilerin güçlük
çektiğini sanıyorum.
Emekli arkeoloğun,
defineciliğin ne denli
kötü bir iş olduğunu
anlatacağı yerde
müzecilere
yüklenmesini ise
aklım hiç almadı!
Devlet, müzeye
getirilen, kendi malı
olan bir eseri “satın
almaz”! Bu eseri
getirmekle “hak
sahibi” olan kişiye
devlet anayasa
gereği “yardım”
eder, yani
ödüllendirir. Karun
Hazinesi, Elmalı
Definesi davalarında
Türkiye çok çekti. Karşı tarafın
avukatlarının “Madem müze satın
alıyor, o halde bu eser özel
mülkiyete tabidir. Bu eseri müzeye
götüren kişi Türkiye içinde ve dışında
her istediğine de satabilir!” savını
avukatlarımız çürütmekte zorlandılar.
Her iki davada bu sav mahkemelerin
2-3 yılını aldı, Türkiye’nin birkaç
milyon dolarına mal oldu.
Pazar günü Anadolu
Medeniyetleri Müzesi’nin orta
salonunda yurtdışına kaçırılıp da
geri gelen define ve eserlerin yanı
sıra “satın alma yolu ile müzeye
kazandırılan eserler” yazılı bir pano
dikkatimi çekti. Müzeciler “satın
alma yolu” kavramını ağızlarına asla
almamalıdırlar. Bakanlık da bu
konuda tüm örgütü uyarmalıdır.
Augustus Tapınağı’nın dibinde
Ankara Başkent Belediyesi’nce “su
havuzu” yapılması, Bakanlıkça “kuru
havuza” dönüştürülmesi kararı,
geçen hafta Ankara’ya gelen “Dünya
Anıtlar Vakfı” uzmanlarınca da
değerlendiriliyor. Vakıf, tapınağı 2002
yılında “Dünyada korunması gereken
100 anıt” listesine koymuştu.
Cinli Defineler Nasıl Bulunur?
Elmek: ozgenacar@gmail.com Faks: 0312. 442 79 90
A N M A
16 Şubat 1969 günü, ABD emperyalizminin
işbirlikçisi gerici ve irtica odaklarının,
50 bini aşkın devrimci topluluğa saldırarak ve
2 kişinin ölümü ile yüzlerce kişinin yaralanmasına neden
olarak tarihimize “Kanlı Pazar” olarak geçen
üzücü olayı 41. yıldönümünde bir
Açık Hava Basın Toplantısı ile anıyoruz.
TARİH: 16 Şubat 2010 Salı, Saat: 14.00
YER: Galatasaray Lisesi’nin önü - Galatasaray
İLETİŞİM : 0532 325 85 90 - 0532 414 10 68 - 0532 522 91 53
BİRLİĞİ VAKFI
Brüksel yakõnlarõnda meydana gelen kazada 18 kişinin öldüğü belirtildi
Trenler kafa kafaya çarpõştõ
ÇİMEN TURUNÇ BATURALP
BRÜKSEL - Belçika’nõn baş-
kenti Brüksel’e 20 dakikalõk
mesafede iki trenin çarpõşmasõ
ile meydana gelen kazada resmi
açõklamaya göre 18 kişi hayatõ-
nõ kaybetti. Kazada 20’si ağõr 80
kişinin yaralandõğõ belirtilirken
yetkililer ölü sayõsõnõn artma-
sõndan endişeli.
Kaza dün sabah saatlerinde
Halle adlõ banliyödeki Buzingen
istasyonuna beş yüz metre kadar
uzaklõkta meydana geldi. Mev-
sim normallerinin dõşõnda yağan
kar ve demiryollarõ boyunca
yükselen duvarlar yaralõ ve yol-
cularõn kaza mahallinden uzak-
laştõrõlmasõnda büyük güçlüklere yol aç-
tõ. Kazadan sonra birçok polis, itfaiye ara-
basõ ve ambulans kurtarma çalõşmalarõ-
na katõldõ.
İlk aşamada hafif yaralõlar en yakõndaki
spor merkezinde toplandõ. Belçika’da
okullarõn tatile başladõğõ ilk gün meydana
gelen kazada trenlerde kaç kişinin yol-
culuk yaptõğõ henüz bilinmiyor. Ancak
kazanõn sabah işe gidiş saatlerine rast-
lamasõ yüzünden trenlerde bulunan yol-
cu sayõsõnõn oldukça fazla olduğu tahmin
ediliyor.
İletişim sorunu mu?
Belçika İçişleri Bakanlõğõ, aynõ raylarda
ilerleyen iki trenin kafa kafaya çarpõşmasõ
ile meydana gelen kazanõn nedenini
araştõrõyor. Kazanõn üç resmi dile sahip
Belçika’da Fransõzca ve Flamanca ko-
nuşan yetkililer arasõndaki iletişim sorunu
yüzünden meydana gelmiş olabileceği di-
le getiriliyor. Bir yetkili ise kazanõn
makinistin dur işaretine uymamasõndan
kaynaklandõğõnõ söyledi. Belçika’yõ gün-
lerdir etkisi altõnda tutan kötü hava ko-
şullarõnõn neden olduğu buzlanma da
gündeme getirilen ihtimaller arasõnda.
Kaza sonucunda Paris, Amsterdam,
Köln ve Londra seferleri belirsiz bir sü-
re için durduruldu. Belçika’da yaşayan
Türklerden kazadan etkilenen olup ol-
madõğõ yolunda bir bilgi henüz yok.
Livni Londra’yı
test edecek
Dış Haberler Servisi -
Eski İsrail Dõşişleri
Bakanõ Tzipi Livni, savaş
suçu işlediği gerekçesiyle
hakkõnda çõkarõlan
tutuklama kararõnõ test
etmek üzere, önümüzdeki
günlerde Londra’yõ
ziyaret edeceğini açõkladõ.
İngiltere’de, yapõlan bir
suç duyurusu üzerine,
1400 civarõnda
Filistinlinin ölümüne yol
açan Gazze Şeridi
operasyonunda “savaş
suçlarõ işlediği”
gerekçesiyle dönemin
Dõşişleri Bakanõ Livni
hakkõnda tutuklama kararõ
çõkarõlmõştõ.
Gazeteye
‘Gazze cezası’
KUVEYT (AA) -
Kuveyt’te bir gazete,
İsrail’in yaklaşõk bir sene
önceki Gazze saldõrõsõnõ
meşru gösteren ilanõn
yayõmlanmasõna izin
vermekten para cezasõna
çarptõrõldõ. “Vatan”
gazetesinin, kendi
gözetimi altõnda basõlõp
yayõmlanan “International
Herald Tribune” (IHT)
gazetesinin sayfalarõ
arasõnda yer alan ilan
nedeniyle 3 bin dinar
(yaklaşõk 16 bin TL)
para cezasõna mahkûm
edildiği belirtildi.
‘Libya’dan
AB’ye vize yok’
Dış Haberler Servisi -
Libya’nõn İngiltere
dõşõndaki AB ülkelerinin
vatandaşlarõna vize
vermeyi durdurma kararõ
aldõğõ öne sürüldü.
Reuters’õn haberine göre
Trablus’taki bir havaalanõ
yetkilisi, “Böyle bir karar
alõndõ. İngiltere hariç,
Avrupalõlara vize yok”
dedi. Kararõn, İsviçre’nin
Libyalõ hükümet
yetkililerine ülkeye girişi
yasaklamasõ nedeniyle
alõndõğõ belirtiliyor.
Obama heykeli
kaldırıldı
CAKARTA (AA) -
Endonezya’nõn başkenti
Cakarta’da bir parkta
bulunan ve ABD Başkanõ
Barack Obama’nõn 10
yaşõndaki halinin
betimlendiği bronz heykel
kaldõrõldõ. Heykel
kamuoyunun tepkisi
üzerine Obama’nõn
çocukken devam ettiği
ilkokulun bahçesine
yerleştirildi. Obama
çocukken 4 yõl
Endonezya’da yaşamõştõ.
İdam edilmeyi
beklerken öldü
Dış Haberler Servisi -
ABD’deki en yaşlõ idam
mahkûmu 94 yaşõndaki
Viva Leroy Nash, doğal
nedenlerden öldü. 1915
doğumlu olan Nash,
henüz 15 yaşõndayken
silahlõ soygun
girişiminden hapse girdi.
Daha sonra pek çok kez
silahlõ soygun ve cinayet
suçlamalarõyla hapis yatan
Nash, hapisten kaçtõktan
sonra işlediği bir cinayet
nedeniyle 1983’te idam
cezasõna çarptõrõlmõştõ.
Haber Merkezi - Çin’in en bü-
yük petrol kuruluşu PetroChina,
İran’õn güneyindeki doğalgaz ya-
taklarõnõn geliştirilmesi konusun-
da Tahran yönetimi ile anlaştõ.
China Daily gazetesi, 4.7 mil-
yar dolarlõk Güney Pars projesi
kapsamõnda PetroChina’nõn mart
ayõnda doğalgaz çõkarmaya baş-
layacağõnõ bildirdi. PetroChi-
na’nõn gazeteye konuşan uluslar-
arasõ operasyonlar yetkilisi,
“Faaliyetlerimize Çin yeni yılı
biter bitmez başlayacağız” dedi.
Gazetede, PetroChina’nõn çalõ-
şanlarõna İran’da üstlenilen 60
farklõ petrol ve gaz çõkarma faali-
yetiyle ilgili bilgi verildiği de be-
lirtildi. Bu faaliyetlerin arasõnda
Kuzey Azedegan ile Mascid-i
Süleyman projeleri de yer alõyor.
Çin ile İran’õn artan ticari iliş-
kileri, Pekin yönetiminin Tah-
ran’a yaptõrõmlar konusundaki is-
teksizliğine de õşõk tutuyor.
Çin’in İran ile artan ticari ilişkile-
ri, yaptõrõmlara karşõ duruşunun
arkasõnda yatan başlõca nedenler-
den birini oluşturuyor. Financial
Times gazetesi, geçen hafta
Çin’in Avrupa Birliği’ni geride
bõrakarak İran’õn en çok dõş tica-
ret yaptõğõ ülke haline geldiğine
dikkat çekti. Çin, Tahran yöneti-
minin geçen hafta başõnda zengin-
leştirilmiş uranyum üretimine de-
vam etmeye başladõğõnõ açõklama-
sõnõn ardõndan, İran’a yönelik dip-
lomatik çabalarõn yoğunlaştõrõl-
masõ çağrõsõnda bulunmuştu. İran
sorununun diplomasiyle çözülme-
si konusundaki tutumunu sõk sõk
yenileyen Pekin yönetimi, ABD
önderliğinde yaptõrõm yanlõsõ ül-
kelerin önünü tõkõyor.
Dış Haberler Servisi - Afganistan’õn gü-
neyindeki Helmand vilayetinde NATO ve
Afgan kuvvetlerinin yürüttüğü geniş çap-
lõ operasyonda, Taliban’õn elindeki Marcah
ve Nad Ali bölgelerinin neredeyse tamamen
ele geçirildiği bildirildi.
Dördüncü gününe giren “Müşterek”
adlõ operasyonda görevli Afganlõ Gene-
ral Eminullah Patiani, Taliban’õn Mar-
cah ve Nad Ali’yi terk ettiğini, ancak böl-
gedeki mayõnlarõn tehdit oluş-
turmaya devam ettiğini söyle-
di. Mayõnlarõn NATO ve Afgan
kuvvetlerinin ilerleyişini ya-
vaşlattõğõ da gelen haberler
arasõnda. Başkent Kâbil’de
açõklama yapan Savunma Ba-
kanlõğõ Sözcüsü Muhammed
Zahir Azimi, bölgede yer yer
küçük çatõşmalar yaşanmakla
beraber Marcah’õn denetimini
ele geçirdiklerini bildirdi.
Operasyonda bugüne kadar iki NATO as-
keri ölürken, önceki gün bir füzenin bir eve
isabet etmesi sonucu 12 sivil hayatõnõ kay-
betmişti. Afganistan’daki NATO kuvvet-
lerinin komutanõ General Stanley
McChrystal, sivillerin ölümünden dolayõ
Afganistan Devlet Başkanõ Hamid Kar-
zai’den özür dileyerek, hedef şaşõran füze
sisteminin kullanõmõnõ askõya aldõklarõnõ ve
inceleme başlattõklarõnõ duyurdu.
İngiltere Genelkurmay Başkanõ Hava
Mareşali Sir Jock Stirrup ise önceki gün
bir eve isabet eden füzenin 12 sivilin ölü-
müne yol açmasõnõ “ciddi bir başarısızlık”
olarak niteledi ve olayõn halkõ kazanma ça-
balarõna zarar verdiğini söyledi. Sir Jock,
“General McChrystal’in vurguladığı gi-
bi bu operasyon Taliban’la
savaşmakla ilgili değil, yerel
halkı korumakla ilgili ve bir
halkı öldürerek koruya-
mazsınız” dedi.
Afganistan’da muhalif çõ-
kõşlarõyla tanõnan milletveki-
li Malalai Joya da operasyo-
nu ve sivillerin öldürülmesini
eleştirdi. Joya, yönetimin bir
yandan Taliban lideri Molla
Ömer’i “kukla rejime” en-
tegre etmeye çalõştõğõnõ, diğer yandan da
savunmasõz ve fakir insanlarõn öldürüldü-
ğü saldõrõlar düzenlendiğini söyledi. Hel-
mand vilayeti vali sözcüsü ise önceki ge-
ce Marcah’da Taliban hedeflerine dü-
zenlenen bombardõmanda 12 Taliban mi-
litanõnõn öldüğünü açõkladõ.
İngiltere
Genelkurmay
Başkanõ,
Afganistan’da
12 sivilin NATO
operasyonunda
öldürülmesini
eleştirdi
‘Halkı öldürerek
koruyamazsınız’
DOĞALGAZ
Çin’den
İran’a
yatõrõm
20’si ağır
80 kişinin
yaralandığı
kazanın
ardından
gözler olayın
nedenine
çevrildi.
Kazanın
rayların
buzlanması
ya da
makinist
hatasından da
kaynaklanmış
olabileceği
iddia ediliyor.
(REUTERS)
ABD güçleri Marcah’ta Taliban militanı olabilir
gerekçesiyle silahlarını doğrulttukları bir çiftçiyi önce
gözaltına aldı ardından serbest bıraktı. (AFP)
Tarihin Kalaşnikofları.