18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada sıkkın, ertesi günü türbanlı eşiyle Hindistan gezisi- ne devam ediyor... Halkın yaşam sıkıntısı.. işsizliğin hemen her ile yayıldığını gösteren kamuoyu araştırmaları falan fi- lan.. Çankaya’dakinin canını sıkmıyor.. ki bu konu- larda bir şeyler söyleme gereksinimi duymuyor. Öyleyse canı neden sıkılıyor Çankaya’daki AKP’linin? Devlet sorununa ha dönüştü ha dönüşecek ne- den: Yeni Delhi’lerde gezerken gazetecilerin yeni bir anayasa üzerine sordukları soruya “O fırsatı ka- çırdı bu Meclis” diye yanıt vermesi. …bu sözün yandaş üç köşe yazarının “Hayırlara vesile ola... Çankaya’daki AKP’li neden böyle konu- şuyor? Galiba Ahmet Necdet Sezer’leşiyor” diye yazmaları.. Maiyetteki gazeteciler bu yayınlardan sonra Çan- kaya’dakinin can sıkıntısını giderecek demeçler al- dılar, yorumlar döşendiler. Lakin bir yorum gerçekten canını sıkmış olabilir: Haberlere göre “fırsat” demeci yukarıdakinin aşağı- daki ile arasının bozulmasına yol açmayı amaçlıyor! Oysa Çankaya’daki haklı. Nereden bakarsak bakalım, önceki Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer ile bugün Çankaya’daki- ni değil kıyaslamak.. en ufak benzerlik bile bulmak olanaksız! İki Cumhurbaşkanı arasında güncel yaşamdan tutun da, laikliğe bakış, görev bilinci açısından ara- larında dağlar kadar fark var. Sayın Sezer’in eşi tam bir Atatürk Cumhuriyeti kadını… Köşk’te 7 yıl geçirdi. Yükseköğrenim gör- mesine karşın Hayrünnisa Hanım gibi iç mimarlığa soyunup Köşk’ün her yanını yeni baştan düzenle- meye kalkışmadı. Huber Köşkü’nü beğenmeyip Boğaz’da beş yıl- dızlı bir otelde kaldığına dair haberler gazetelerde yayımlanmadı. Siyaset açısından kıyas kabul etmez farklılık, ör- neklerle ortada. Sezer hiçbir zaman Çankaya noteri olmadı. Atatürkçü kimliğiyle sosyal hukuk devletini gö- zetti… Cumhurbaşkanlığı’nı partizan görüşlere alet etmedi... Sezer ailesi debdebeden uzak.. her ay bir iki dış gezi yaparak Çankaya’nın turisti diye anılmadı... Sezer, Çankaya’daki gibi rüştünü kanıtlama- mış oğlunun ticarete atılmasını değil teşvik etmek.. evlendirirken oğlunu, Köşk’teki davetin bütün mas- raflarını cebinden ödeyecek kadar devlet kesesin- den yaşama hevesine kapılmadı. Çankaya’dakinin şu ara derdi büyük. Anayasa emriyle Köşk’te beş yıl değil de yedi yıl kalıp kal- mayacağını düşünüyor. Bu ve benzeri iki cumhurbaşkanı arasındaki çok fark dikkate alınırsa Çankaya’daki yerden göğe ka- dar haklı. Asla Sezer’le kıyaslanamaz! Aleyhte kampanyanın askerin moralini bozduğu- nu söyleyen Genelkurmay Başkanı Org. İlker Baş- buğ’a RTE’nin verdiği yanıt sütunlarda destan! Diyor ki: “Benim de zaman zaman moralim bozu- luyor!” Asker moral bozukluğunun nedenlerini açıklıyor. Baş sallayan gazeteciler nedenleri sormuyor; RTE ise açıklamıyor. Ana muhalefet lideri Deniz Baykal, çözdü bilme- ceyi. Akla yakın bir gerekçe gösterdi RTE’nin moral bozukluğuna: “Oysa keyfinin yerinde olması gerek. Her istediği- ni elde ediyor. Bir eli yağda bir eli balda… Moralini bozan seçim anketleri…” dedi. Görüyorsa iktidarı kaybedeceğini… Morali nasıl bozulmasın beyefendimizin? Fakat RTE’nin moralini düzeltecek öğeleri; MHP Meclis Grup Başkanvekili Oktay Vural açık- ladı. AKP’lilerin hazırladığını söylediği “İlahilerle Hakk’a Çağrı” adındaki kitaptan şu dizeleri okudu: “Tayyip Allah yolunun bekçisidir / Tayyip’i üzmek Allah’ı üzmektir / Sevenlerini üzmek de aynıdır.” Fakat ne o? Aynı konuşmada Oktay Vural’ın kimi sözleri RTE’yi üzüyor: “…Küçük Tayyip nasıl büyük Tayyip oldu?” diye başlıyor ve: “Tayyip (bir TV’de) anlatıyor; 1954’te 7 yaşında. Arabamız yoktu, yürüyerek gidiyorduk. Ben bir kayıkçının oğluyum, diyor. Kayıkçının oğlu Tayyip gemi sahibi çocuk babası oldu. Bu paralar nereden geldi?..” diyor. “Allah yolunun bekçisi” Tayyip’in yan çizdiği bir yaraya da parmak basıyor: “…Dokunulmazlıkları kaldır da gel bu durumu millete anlat!..” Neden anlatsın? RTE milletten aldığı yetkiyle her- kese hesap sorar, soruyor ama… ...millete hesap vermek istemez, istemiyor. SAYFA 16 ŞUBAT 2010 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 16 Şubat Oslo K -4 Helsinki K -4 Stockholm K 0 Londra Y 6 AmsterdamK 4 Brüksel B 3 Paris B 5 Bonn PB 1 Münih PB -3 Berlin PB 1 BudapeştePB 3 Madrid Y 10 Viyana PB 3 Belgrad B 7 Sofya Y 8 Roma Y 13 Atina Y 16 Zürih PB 1 Moskova PB -6 Aşkabat B 12 Taşkent PB 4 Bakû B 18 Bişkek B 3 Tiflis Y 9 Kahire B 23 Şam B 24 İstanbul B 10 Edirne B 10 Kocaeli B 14 Çanakkale B 13 İzmir PB 19 Manisa PB 18 Denizli PB 18 Zonguldak B 11 Sinop B 11 Samsun Y 14 Trabzon Y 14 Giresun Y 16 Ankara B 11 Eskişehir B 12 Konya B 14 Sıvas Y 10 Antalya PB 19 Adana Y 19 Mersin B 18 Diyarbakır B 15 Şanlıurfa B 18 Mardin B 16 Siirt B 14 Hakkâri Y 5 Van Y 11 Kars Y 5 Yurdun doğu ke- simler çok bulutlu, İç Anadolu’nun doğusu Orta ve Doğu Karade- niz, Doğu Anadolu böl- geleri ile Adana Osma- niye ve Kahramanma- raş çevreleri yağışlı ge- çecek. Genellikle yağ- mur ve sağanak Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusunda karla karı- şık yağmur, yüksek ke- simlerde kar şeklinde görülecek. Yağışların Doğu Karadeniz ile Do- ğu Anadolu’nun kuzey ve doğusunda kuvvet- li olması bekleniyor. BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ‘Girişimler kasıtlı’ ‘Polis devleti oluşturuldu’ İkinci Ergenekon davasõnõn tutuklu sanõklarõndan Kuvayõ Milliye 1919 Derneği yöneticisi Özoğlu, AKP’nin yedek polis devleti hazõrladõğõ iddiasõnda bulundu HATİCE TUNCER İkinci Ergenekon davasõnda tutuk- lu sanõk Toplumsal Dönüşüm Ya- yõnevi’nin sahibi ve Kuvayõ Milliye 1919 Derneği yöneticisi Durmuş Ali Özoğlu, “AKP yedek polis dev- leti hazırladı” iddiasõnda bulundu. Özoğlu, “Yeğenini uyuşturucuyla yakalayınca polisler Erdoğan’ı arı- yorlar. ‘Gereğini yapõn’ diyor. Bizim için de ‘Gereğini yapõn’ dedi mi? Bu, bir polis devleti oluşturulduğunun en önemli kanıtıdır” dedi. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Köksal Şengün’ün mazereti nedeniyle heyete başkanlõk eden Ha- san Hüseyin Özese’nin, savunmasõ- na devam etmek üzere kürsüye ça- ğõrdõğõ Özoğlu, “ABD’nin huku- kunu ihlal ettiğim için infaz edili- yorum. ABD’nin, AKP’nin çıkar- larını ihlal edenler Ergenekon’un içine konuluyor” dedi. ABD’de Acil Durum Seferberlik Kurulu adlõ bir bi- rim olduğunu anlatan Özoğlu, “Ame- rika, bir toplama kampı yaptırdı. Türkiye’de de bunun hazırlıkları- nı mı yapıyorlar? Silivri bir örnek oluşturuyor. AKP yedek polis dev- leti hazırladı” dedi. Gazetelerden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn yeğeninin uyuşturucu ile yakalandõ- ğõna ilişkin haberlerin başlõklarõnõ okuyan Özoğlu, “Yeğenini uyuştu- rucu yakalayınca polisler Erdo- ğan’ı arıyorlar. ‘Gereğini yapõn’ diyor. Bizim için de ‘gereğini yapõn’ dedi mi? Bu, bir polis devleti oluş- turulduğunun en önemli kanıtı- dır” diye konuştu. DTP Milletvekili Hatip Dicle’nin Mahmur Kampõ’ndan gelen PKK’li- lerin Habur’dan girişlerine ilişkin İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’a söy- lediği iddia edilen sözlere değinen Durmuş Ali Özoğlu şöyle devam et- ti: “Atalay ‘Habur’u ayarladõk, gel- dikleri gibi geçecekler, hâkim ve savcõyõ ayarladõk’ demiş. Bizimkileri de mi ayarladılar? Tutuklu psiko- lojisiyle ister istemez böyle düşü- nüyorsunuz.” Mustafa Kemal’in askerleri Özoğlu “Mustafa Kemal’in as- keriyiz”, “Mevzu vatan ise gerise te- ferruattır” yazõlõ Atatürk ve Türk bayraklarõnõn yazõlõ olduğu afişleri göstererek şunlarõ şöyledi: “Örgütün afişleri bunlar. Örgütün lideri de Atatürk... Bu iddianameyi yazanla- rın Atatürk düşmanı olmadığını ba- na söyleyebilir misiniz?” Özoğlu, kendisinde çõkan bir bel- genin “Harbiyelilere verdiği eğitim programı” diye değerlendirildiğini belirterek “Harp Okulu’nda böyle program olur mu? ‘Erken yatma- yanlar hafta sonu oynayamayacaklar’ yazıyor. Yatılı okul programına beniziyor. Bu ya ilkokul ya da ana- okulu öğrencileri için” dedi. Savunmasõnõ tamamlayan Özoğlu, çapraz sorguda savcõlarõn ve üye hâ- ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başkent Üniversitesi Hukuk Müşavirliği, Ergenekon davalarõ- nõn görüldüğü İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin eski Başba- kan Bülent Ecevit’in doktor rapo- ruyla görevden uzaklaştõrõlmak is- tendiği iddialarõnõ soruşturmak üzere üniversitenin hastanesinden belgeleri istemesi ve ardõndan çõ- kan haberlere ilişkin açõklama yap- tõ. Ecevit’in sağlõk raporlarõnõn hem eşi Rahşan Ecevit’e hem de dönemin Başbakanlõk Müsteşarõ’na teslim edildiğini bil- diren üniversitenin hukuk müşavir- liği, “kasıtlı” olduğunu vurguladõ- ğõ girişimleri kõnadõ. Başkent Üniversitesi Hukuk Müşavirliği’nden yapõlan yazõlõ açõklamada, son günlerde “Baş- kent Üniversitesi’ni kasten he- def alan görsel ve yazılı medya- da, merhum eski Başbakan Bü- lent Ecevit’in rahatsızlığının üzerinden 8 yıl geçtikten sonra gerçekdışı iddialarda bulunul- duğu” belirtilerek kamuoyuna açõklama yapõlmasõnõn zorunlu ol- duğu bildirildi. Ecevit’in 4 Mayõs 2002 tarihinde Başkent Üniversi- tesi Ankara Hastanesi’ne kendi ar- zusuyla geldiği, Ecevit’in sağlõk sorunlarõnõn tedavi edildiği kayde- dilen açõklamada, 17 Mayõs 2002- 26 Mayõs 2002 tarihleri arasõnda tedavisinin sürdürüldüğü ve 15 gün arayla kontrollerine gelmek üzere 27 Mayõs 2002 tarihinde ta- burcu olduğu ifade edildi. Eski Başbakanlõk Müsteşarõ Ahmet Şağar da yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Ecevit’in sağlõk du- rumuna ilişkin Başkent Hastane- si tarafõndan Başbakanlõğa gön- derilen raporlarõn, resmi evrak giriş kaydõ yapõldõktan sonra çe- lik kasada muhafaza edildiğini belirtti. Şağar, Başbakanlõk Müs- teşarlõğõ görevimden ayrõldõğõ 10 Temmuz 2002 tarihinde söz ko- nusu raporlarõ bizzat Ecevit’e teslim ettiğini ifade etti. 3. ORDU KOMUTANI Berk yeniden ifadeye çağrıldı ERZURUM (Cumhuriyet) - Erzincan 3. Ordu Komutanõ Orge- neral Saldıray Berk, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda “şüphe- li” sõfatõyla ikinci kez ifadeye çağ- rõldõ. Erzurum Cumhuriyet Başsav- cõsõ Sinan Kuş, Berk’e 26 Şubat’a kadar süre verildiğini açõkladõ. Kuş, 3. Ordu Komutanlõğõ İstihba- rat Şube’de görevli astsubayõn oda- sõnda arama yapõlmasõna izin veril- memesini Genelkurmay Başkanlõ- ğõ’na sorduklarõnõ, yanõta göre 3. Ordu Komutanlõğõ hakkõnda soruş- turma açõlabileceğini söyledi. Erzurum Özel Yetkili Cumhuri- yet Savcõlõğõ tarafõndan Erzin- can’da bir süredir yürütülen Erge- nekon soruşturmasõ kapsamõnda, 3. Ordu Komutanõ Orgeneral Berk, 10 Şubat’ta ifadeye çağrõldõ. Ancak Berk’in 9-14 Şubat tarihleri arasõn- da görevli olduğu ve bu nedenle ifade için Erzurum’a gidemeyeceği bildirildi. Gazeteciler, dün Berk’in ifade vermeye gitmesi olasõlõğõ ne- deniyle Erzurum Adliye Sarayõ önünde bekledi. Gazetecileri kabul eden Başsavcõ Kuş, Berk’in ifade- sine başvurulmak üzere daha önce Erzurum’a davet edildiğini anõm- sattõ. Kuş, Erzincan Merkez Ko- mutanlõğõ aracõlõğõ ile gönderdikle- ri davetin gerçekleşmemesi üzerine Berk’e yeni bir davet yapacaklarõnõ söyledi. Kuş, “İfadesi mutlaka Erzurum’da adliyede alınacak. Ordu Komutanı’nın gelmemesi halinde yasal prosedür işleye- cek” diye konuştu. kim Sedat Sami Haşıloğlu’nun so- rularõnõ yanõtlayacağõnõ açõkladõ. Savcõ Mehmet Ali Pekgüzel de sa- nõğa bu aşamada soru yöneltm ye- ceklerini belirtti. Üye hâkim Hüsnü Çalmuk’un “Bir fotoğrafta Albay Ferhat Özgen neden karşınızda hazırolda duruyor” sorusunu Özoğ- lu “O fotoğraf benim makinemle Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alay Ko- mutanlığı’nda çekildi. Askerlerin doğal refleksi bu. Bir çocukla bi- le konuşurken, sohbet ederken böyle dururlar. Askerin doğal du- ruşu, esas duruşta gibi dururlar” şeklinde açõkladõ. “Bir sayıda as- kerle ilişkiniz olduğunu söylüyor- sunuz. En yüksek hangi rütbede tanıdığınız var” sorusuna ise Özoğ- lu “Çok sık sohbet ettiğim orge- neral de var. Dostlukta rütbelerin önemi yoktur” yanõtõnõ verdi. Motorize ekipler Çalmuk’un “PKK Kampı’na git- mişsiniz, bu konu nedir” sorusu üze- rine Özoğlu “Bu konuda cevap ver- mek istemiyorum” dedi. “Askeri öğ- rencileri yanlarına çekmek için çalışma yapıp yapmadığı” sorusu- nu ise Özoğlu “Askeri öğrencileri bir tarafa çekmek ancak Işıkevle- ri için olur. Fethullah Gülen ce- maatinin hedefi budur” dedi. So- rular üzerine Özoğlu “Biz yazarları sadece gericiler sevmez. Ben oku- yan yazan herkesi severim. Gö- rüşlerimiz uyuşmasa da Abdur- rahman Dilipak’ı bile severim, okuduğu yazdığı için. Tuncay Öz- kan’ı hiç sevmezdim, burada dost olduk.” Dava 18 Şubat Perşembe gü- nü saat 09.00’a ertelendi. Çapan’adavullukarşılama Basõn meslek örgütleri Ergenekon davasõnõn dün görülen 40. duruşmasõnõ izledi Balbay’ı ziyarete izin yokİstanbul Haber Servisi - İkinci Ergenekon davasõnõn dünkü duruşmasõnõ Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Başkanõ Orhan Erinç, Basõn Konseyi Başkanõ Oktay Ekşi, Türkiye Gazeteciler Fe- derasyonu Genel Başkanõ Atilla Sertel, Türkiye Gaze- teciler Federasyonu Genel Başkan Yardõmcõsõ Mehmet Ali Dim, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardõmcõsõ Ali Ekber Yıldırım, İzmir İl Genel Meclisi Basõn Halkla İlişkiler Komisyonu Başkanõ Seyfettin Şen de izledi. Dava kapsamõnda tutuklu olarak yargõlanan gazetemiz yazarõ, Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ve gazeteci Tuncay Özkan ile görüşmek isteyen Erinç, Ekşi ve diğer basõn meslek örgütü temsilcilerine “kurallara uygun olmadığı” gerekçesiyle izin verilmedi. Duruşmaya izleyici olarak gelen basõn kuruluşlarõ tem- silcileri, duruşmayõ salonda izleyicilere ayrõlan bölümde oturarak takip ettiler. Erinç ve Ekşi ile basõn meslek örgütü temsilcileri, Mustafa Bal- bay ve gazeteci Tuncay Öz- kan ile uzaktan selamlaşarak hatõrlarõnõ sordular. Basõn meslek örgütü tem- silcileri salondan ayrõlõrken TGC Genel Başkanõ Orhan Erinç, basõn kuruluşlarõna üye olan gazetecilerle görüşmeye geldiklerini belirtti. Erinç, “Bize ‘Duruşma ara- sõnda görüşme olanağõ var’ denilmişti. Kurallara aykı- rı olduğu için görüşmeyi başaramadık. ‘İzin verilmi- yor’ dediler” diye konuştu. Ergenekon soruşturması kapsamında 16 ay tutuklu kalan ve 23 Ocak’ta tahliye edilen eski Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan, memleketi Kars’ta davullu zurnalı törenle karşılandı. Erge- nekon davası nedeniyle 16 ay boşu boşuna hapis yattığını belirten Dr. Çapan, “Kim haksızsa Allah’ından bulsun” dedi. Çapan’ı Kars Ha- valimanı’nda Susuz Belediye Başkanı Ali Yeğin, CHP Kars İl Başka- nı Çetin Bilgir, CHP Merkez İlçe Başkanı Necmi Demirci’nin de ara- larında bulunduğu çok sayıda Karslı karşıladı. Çapan’ın Kars’a geli- şi ve tahliyesi nedeniyle havalimanı önünde kurban kesildi. Konvoy eşliğinde Arpaçay ilçesine gelen Çapan’ı Arpaçay Belediye Başkanı Enver Akkaya karşıladı. Çapan, Arpaçay belediye binasında gazete- cilere açıklama yaptı. Arpaçay’dan ayrılarak Çıldır’ın Akçakale kö- yüne giden Çapan, geçen yıl yaşamını yitiren gazeteci Ümit Kılıç’ın annesi Kızhanım Kılıç’a başsağlığı ziyaretinde bulundu. / IŞIL ÖZGENTÜRK Baştarafı Arka Sayfada Hani derler ya, bir kişi tanıdım hayatım değişti; Haluk Bey işte öyle biri. Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği’nin bu denli aktif olmasında, sa- lonlarında fotoğraf ve hayata dair her şeyin konu- şuluyor olmasında Haluk Bey’in bu insanı değiştir- me becerisi yatıyor. Bu arada kendilerine amatör di- yen dernek üyelerinin işleri hiç de amatör değil, an- ladım ki ruhun amatör kalmasından söz ediyorlar. Haluk Bey bir doktor ve bir Adana sevdalısı. Bir kent konseyi üyesi. İnsanlara fotoğrafı, sinemayı sev- diren biri, evimde onun yaşam ve ölümü simgele- yen kocaman bir tablosu asılı, Haluk Bey’e buradan kocaman bir selam… Bugün hayatı değiştiren çalışanlardan söz edi- yoruz ya, öyle birine tesadüfen, Cüneyt Özdemir’in yaptığı “Fark Yaratanlar” programını izlerken rast- ladım. “Barış İçin Müzik”; bu projeyi bilenleriniz var- dır ben bilmeyenlere anlatayım. Mehmet Selim Ba- ki Bey, bir mimar ve hiçbir müzik aleti çalmıyor, pek çoğumuz gibi ama emekli olunca yememiş, içmemiş varoşlardaki okullarda müzik nasıl yapı- labilir, çocuklar müzikle nasıl tanışabilir diye kafa yormuş ve işe koyulmuş. Önce bir okulun kö- mürlüğünü boyatarak işe başlamış ve ardından ikin- ci el akordeonlar almış. Çünkü ben de yeni öğ- rendim, akordeon piyanoya en yakın, yani tüm ses- leri basabilen bir alet. Evet giderek, öğrenciler art- maya başlamış. Şimdi kocaman bir ordular ve in- sanların hayatı değişmiş. Beni en çok etkileyen, gencecik, mütevazı bir annenin an- lattıkları oldu. Bu gencecik anne, ha- yatında en çok türkü söylemeyi se- vermiş, düğünlerde, arkadaş toplantılarında, ev- de yemek yaparken yani her bulduğu fırsatta tür- kü söylermiş, bir gün on yaşındaki kızı koşarak eve gelmiş ve “Ben akordeon çalacağım” demiş. De- yiş o deyiş, şimdi bu küçük kız konservatuvara gi- diyor ve annesinden duyduğu türküleri de yanına alarak klasik müzik öğreniyor. Çok mutlu. Bu anlattıklarımın daha fazlasını internette “Ba- rış İçin Müzik” sitesine girerek öğrenebilirsiniz. Bir doktor arkadaşım şöyle der: “İnsanlar ikiye ay- rılır, hayatı değiştirebilenler ve yer dolduranlar.” Ha- di birilerinin hayatını değiştirmek için elinizden ne geliyorsa yapın! En olmadı TEKEL işçileri için bir tas tarhana çorbası yapın. Onlar Hepimizin Kahramanıydılar! Mustafa Balbay. Poyrazköy iddianamesi askeri savcıda İstanbul Haber Servisi- Askeri savcõlõk, Poyraz- köy’deki kazõlarda bulunan mühimmata ilişkin 17 asker hakkõnda açõlan davanõn id- dianamesi ve eklerini incele- mek için aldõ. İddianame, sanõk denizcilerin ‘askeri suç işleyip işlemedikleri’ yönünden in- celenecek. Kuzey Saha Deniz Komu- tanlõğõ Askeri Savcõlõğõ yetki- lileri, dün Beşiktaş’taki İstan- bul Adliyesi’ne gelerek Poy- razköy iddianamesinin ve de- lil klasörlerinin bir örneğini al- dõ. Askeri savcõlõk, Tuğamiral Levent Görgeç’in de bulun- duğu ikisi emekli, beşi tutuk- lu 17 denizci askerin, askeri suç işleyip işlemediklerini araştõ- rõyor. İncelemeler sonunda, askeri mahkemede, Poyraz- köy sanõklarõ hakkõnda “mü- himmat gizlemek”, “emre itaatsizlik” ve benzeri askeri suçlardan ayrõ bir dava daha açõlmasõ gündeme gelebile- cek. Askeri savcõ, iddianame- yi hazõrlayan Cumhuriyet Sav- cõlarõndan Ercan Şafak ile görüştükten sonra akşam saat- lerinde adliyeden ayrõldõ. Emekli astsubay Özmen tutuklandı Haber Merkezi - Ergenekon soruşturmasõ kap- samõnda yapõlan operasyonda ele geçirilen silah ve mühimmatla ilgili, emekli Astsubay Nejdet Özmen, getirildiği Erzurum’da tutuklandõ. Erzincan’õn İliç ilçesi Ortatepe köyündeki evi- nin bodrumunda 12 Ocak günü silah ve mühim- mat bulunduğu öne sürülen muhtar ve korucubaşõ olan Turgut Kuruçaylıoğlu (58), ifadesi alõndõk- tan sonra serbest bõrakõldõ. Daha sonra Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcõsõ Osman Şanal’õn talimatõyla, Kõrklareli’nde yaşayan emekli Astsu- bay Özmen gözaltõna alõndõ. Özmen, sorgusunun ardõndan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Savcõ Şanal’õn talimatõyla Erzincan’da gözaltõna alõnan 3 inşaat işçisi de dün serbest bõrakõldõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle