Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
16 ŞUBAT 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Aleyna’nın Gözyaşları...
Ataol Behramoğlu 24 saat açlık grevi yaptı,
pazar sabahı da TEKEL işçilerinin Sevgililer
Günü’nü, kırmızı güller vererek kutlayıp şiirler
okudu.
Ataol’un TEKEL işçileriyle birlikte olan
fotoğrafına baktım...
Bir de babası Abdurrahman Akyürek’e
destek vermek için Manisa’dan Ankara’ya
gelen gözü yaşlı küçük Aleyna’nın fotoğrafına.
Baba kız, ezilmiş akağaç yapraklarına
benziyordu.
Jaroslav Seifert’in dizeleri geldi aklıma o
anda:
“Yüzümüzde bunca gerçek gözyaşları, /
kucak açtığında ölülerine toprağımız, / hâlâ
sıcak ve yakıcı gözyaşlarımız. / Evet,
söylüyorum bunu bütün dünyaya!”
Dünyada ağlayan insanları düşündüm
ardından... Denizlerden yükselen akşamları,
çocukları, yüzlerini sabaha çeviren sokakları.
Faili meçhul cinayetleri, acıyı, kanı,
gözyaşını...
Gecenin ninnisiyle uyuyan ırmakları, dağ
başlarını, darmadağın olmuş düşleri!
Rüşveti, yolsuzluğu, hırsızlığı...
Yeni Dünya Düzeni’ni, sömürüyü, emeğin
örgütlü gücünü, yoksulluğu, açlığı.
Kurumuş bir derenin yatağında
gülümseyen bir aşk çiçeğini!
Ve mırıldanmaya başladım Ataol’un “Bir gün
mutlaka” şiirinin son dizelerini;
“Ben ve sevgilim ve arkadaşlar yürüyeceğiz
bulvarda / Yürüyeceğiz yeniden yaratılmanın
coşkusuyla / Yürüyeceğiz çoğala çoğala...”
Gerçekten çoğalıyor muyduk bilmiyorum!
Bunca acıları, hüzünleri yüreğimizde
taşıyan bizim kuşak umutlarını yitiriyor muydu?
Ağlamaklı bir gülümseyiş kalmıştı
anılarımda...
Belki yaprakların kırpıştırdığı bir sabah
güneşinde buluşurdu maviye çalan gözleri...
Bir pazar sabahı, şafak türküleri söylemek
geldi içimden... Geçmişin dünyası içinden
süzülmek...
Doğanın tapınağını andıran sessizliğinde bir
kıyı kasabasında dolaşırken Pablo Neruda’yı
anımsamak:
“Belki bu savaş da, bir yerde kalakalan öteki
savaşlar gibi kesilip kalacak, / bize ölüler
bırakıp, öldüren öteki savaşlar gibi bizleri
öldürüp geçecek, / ama bu çağın
namussuzluğu yanan parmaklarıyla alnımıza
dokunuyor, / kim silecek masum kanın çıkmaz
lekesini?”
TEKEL işçileri direnişteydi...
Açlığın kan çizgisini, taşın dilsizliğini kim
anlatabilirdi bu ülkeyi yönetenlere?
Oysa o gün Sevgililer Günü’ydü...
Sabah’tan Birgül Kopuz’un Hıncal Uluç’la
derinliği olan söyleşisi, aşkın coşkulu ırmağına
benziyordu.
Hıncal, “Yalnızlar gecesi”nde düşünce ve
sözcük arasında bağ kuruyor, belki de kestane
çiçeklerini topluyordu düşler denizinin şiirsel
derinliğinde.
Geçmişin izlerini arıyordum bir pazar öğleden
sonrası...
Manisa’dan babasını görmeye gelen
Aleyna’nın gözyaşları.
Uykularımda akan ırmaklar, uçurumlar...
Yağan yağmur, kar... Esen fırtına...
Sevgi nedir, dostluk, arkadaşlık? İşsizlik,
yoksulluk, nedir?
Peki Hıncal’ın “Yalnızlar gecesi” neyi anlatır
size, eğer yüreğiniz yoksa?
Aleyna’nın gözyaşları, yalnızlığın orta
yerinde, umutla umutsuzluğun arasında akan
bir ırmaksa?
Size neyi anlatır düşünceyle sözcük arasında
gidip gelmek?
Size neyi anlatır aşk, şiiri sevmedikten
sonra?
Aleyna’nın türküsü vardır sabahları
Manisa’nın Spil Dağı eteklerinde yankılanan...
Çiçekleri vardır açan Gediz ovasında...
Sevgi vardır, aşk vardır, dostluk ve
arkadaşlık!
Ruhların körelmişliği, aklın durması vardır.
Muş’ta 14 yaşında imam nikâhıyla
evlendirilen kız çocuğu H.Ü. vardır, intihar
eden...
Bir kız çocuğunu “dini nikâhla” evlendirenler
mi düşünsün yoksa toplum mu?
Gerçekten Türkiye çağın neresindedir, biri
bana bunu anlatsın!
Ölüm oruçlarını, işkenceyi, tutuklanan
çocukları...
Bir “yalnızlar gecesi”nde Aleyna’nın
masmavi gözlerinden akan yaşları!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
AKP: Rojda’yı
çağırmadık
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
AKP Tanõtõm ve Medya
Başkanlõğõ’ndan yapõlan
yazõlõ yapõlan açõklamada,
Rojda isimli ses
sanatçõsõnõn, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn
katõlacağõ “Sanatçõlarla
Buluşma” toplantõsõna
çağrõlacaklar listesinde
olmadõğõ ve kendisine
herhangi bir davet
yapõlmadõğõ bildirildi.
Açõklamada, “Adõ geçen
sanatçõnõn başõndan beri
çağrõlacaklar listesinde
olmadõğõnõ ve kendisine
herhangi bir davet
yapõlmadõğõnõ kamuoyu
ile paylaşõrõz” denildi.
Türk Medeni
Kanunu
İstanbul Haber
Servisi - Gazetemiz
yazarõ Meriç
Velidedeoğlu, Türk
Medeni Kanunu’nun 17
Şubat 2010’daki 84.
yõldönümünde yasanõn
kazanõmlarõnõ anlatacak.
Bugün Ulusal Kanal’da
“Neler Oluyor”
programõna saat 14.00’te
konuk olacak yazarõmõz
Velidedeoğlu, “Bir
Devrim Yasasõ Olarak
Türk Medeni Kanunu’nun
Kabulü” konulu
söyleşide, Türkiye’de
hukuk alanõnda yaşanan
sorunlarla ilgili sorularõ
yanõtlayacak.
İlmiye Çığ’dan
askere destek
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ünlü Sümerolog Muazzez
İlmiye Çõğ, Genelkurmay
Başkanlõğõ önünde yaptõğõ
açõklamada, “Askerimizi
desteklememiz lazõm.
Asker bizim canõmõz”
dedi. Genelkurmay
Başkanlõğõ önüne gelen
86 yaşõndaki ünlü
Sümerolog Çõğ yaptõğõ
basõn açõklamasõnda,
“Buraya geldim.
Askerimizi
desteklememiz lazõm.
Türkiye Cumhuriyeti’ni
ordumuz kurdu. Asker
bizim canõmõz. Tüm
varlõğõmõzla askerimizi
destekliyoruz”
diye konuştu.
12 yıl sonra
gelen cinayet
SAKARYA
(Cumhuriyet) -
Pamukova ilçesinde,
Şeref Demirtaş boşandõğõ
eşi Serpil Çakõroğlu’nu
(35) tabancayla vurarak
öldürdü. 1998 yõlõnda da
eşi Serpil Çakõroğlu’nu
kendisini aldattõğõ
gerekçesiyle ayaklarõndan
vuran Şeref Demirtaş,
eşiyle ilişkisi olduğunu
iddia ettiği adamõ da
öldürmüştü. Demirtaş’õn,
‘Rahşan Affõ’ olarak da
bilinen Şartla Salõverme
Yasasõ kapsamõnda ceza
indiriminden yararlanarak
tahliye olduğu belirtildi.
Kaçan Demirtaş aranõyor.
Çocuklara
bowling açılımı
ANKARA (ANKA) -
Türkiye Bocce Bowling
Dart Federasyonu,
Keçiören Kaymakamlõğõ
ve Ankara Büyükşehir
Belediyesi’nin
katkõlarõyla başlattõğõ spor
projesinde 35 bin
öğrenciye bowling
öğretecek. Proje, başarõlõ
olursa Doğu ve
Güneydoğu’da taş atan
çocuklarõ sporla topluma
kazandõrmak için çaba
harcanacağõ bildirildi.
CHP’li Okay, ‘Hâkim ayarlayarak PKK’yi aklamaya çalõşan o koltukta oturamaz’ dedi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Grup Başkan-
vekili Hakkı Süha Okay, dün
parlamentoda düzenlediği basõn
toplantõsõnda, İçişleri Bakanõ
Beşir Atalay hakkõnda hazõr-
ladõklarõ gensoru önergesini
yarõn vereceklerini açõkladõ.
Bakan Atalay’õn açõlõm sü-
recinin “şeffaf olduğu, her
safhasının paylaşıldığına” iliş-
kin açõklamalarõnõ anõmsatan
Okay 17 Ekim 2009’da DTP
Genel Başkanõ Ahmet Türk ile
AOÇ’de yapõlan gizli görüş-
menin 23 Ekim günü kamuo-
yuna yansõdõğõna dikkat çekti.
Okay, “19 Ekim günü Mah-
mur ve Kandil’den PKK’liler
Habur’a geldi. 34 kişi tören-
le karşılandı. Terör örgütüy-
le iç içe ilişkilerini itiraf eden-
ler, ‘Silopi yargõlamasõ’ diye
özel bir ad alan yargılama so-
nunda, siz pişmansınız, diye
serbest bırakıldı, bıraktırıldı.
Oysa hiçbirinin ağzından,
‘Biz pişmanõz’ ibaresi çıkma-
dı. AOÇ’de görüşme kamu-
youna yansıyınca suçüstü ha-
li ortaya çıktı. Bu, pazarlık,
mutabakat görüşmesidir. İç-
işleri Bakanı’nın hâkimleri
‘ayarladõğõ’ ortaya çıktı. Hu-
kuk sistemi açısından yüz kı-
zartıcı bir tablo. İçişleri Ba-
kanı tarafından güdümlenen
bir yargı süreci olduğu itiraf
edildi. Silopi’de bir ayar ve-
rilmiştir. Hâkim ayarlaya-
rak PKK’yi aklamaya çalışan
bir İçişleri Bakanı o koltuk-
ta daha fazla oturamaz” de-
di. HSYK’nin bu konuda daha
önce titiz bir açõklama yaptõğõ-
nõ kaydeden Okay, “Habur’a
giden savcı ve hâkimler hak-
kında derhal soruşturma ya-
pılmalı, İçişleri Bakanı istifa
etmelidir” dedi.
Okay, gensoruda Başbakan
Tayyip Erdoğan’õn da hedef
alõnõp alõnmayacağõna ilişkin
soruya “Gensoru kabul edi-
lirse tüm hükümet sorum-
lu... Sayın Başbakan da ken-
di durumunu gözden geçir-
meli” yanõtõnõ verdi.
Okay, bir başka soru üzerine
“Hatip Dicle’nin tutanaklara
geçen ifadesinden sonra bir-
likte siyaset yaptığı arkadaş-
larının tavrına bakılması ge-
rektiğini” söyledi. Okay, “Bu
bilgiyi gizli buluşmayı yapan
DTP kadrolarından edin-
miştir. Arkadaşlarını yalan-
layacaklar mı, teyit mi ede-
cekler bekliyoruz” dedi.
Elazõğ Valisi Muammer
Erol’un “Amerika devlet baş-
kanının karşısında 1 milyon
için hazırolda duran bir baş-
bakan istemiyorum. Ben, ‘one
minute’ diyen bir başbakan is-
tiyorum” sözlerinin anõmsa-
tõlmasõ üzerine de Okay, “Tek
parti iktidarında valiler CHP
il başkanıydı, diyen Başba-
kan’a ithaf olunur. Elazığ
AKP il başkanından öte Baş-
bakan’ı methediyor. Vali yar-
gılanmalıdır” diye konuştu.
ÇİÇEK’TEN YANIT
‘Gensorunun
ciddiyetiyle
bağdaşmaz’
CHP’nin Bakan Atalay hakkõnda
hazõrladõğõ gensoruya hükümet
kanadõndan yanõt geldi. Başbakan
Yardõmcõsõ Cemil Çiçek CHP’nin
hazõrlõğõnõ denetim mekanizmasõnõn
yõpratõlmasõ olarak değerlendirdi.
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Hü-
kümet Sözcüsü ve Baş-
bakan Yardõmcõsõ Ce-
mil Çiçek, CHP’nin
Habur’da yaşanan olay-
larla ilgili olarak Beşir
Atalay hakkõnda vere-
ceği gensoruyu “Hu-
kuken sorunlu birisi-
nin sorunlu açıkla-
maları üzerinden bu
türlü beyanlar gün-
deme getirilecekse,
gensoru önergesinin
önemiyle, ciddiyetiyle
bağdaşır bir durum
olmaz” şeklinde de-
ğerlendirdi. Atalay,
“Doğru olmadığı pek
çok kişi ve tarafça
açıklanmış sözlerle il-
gili gensoru gibi önem-
li bir mekanizmayı
kullanmak doğru de-
ğildir. Kendileri bilir.
Biz alınmayız, önem-
semiyoruz” dedi.
Bakanlar Kurulu,
Başbakan Tayyip Er-
doğan’õn başkanlõğõnda
Başbakanlõk Merkez
Bina’da toplandõ. Top-
lantõ sonrasõnda açõk-
lamalarda bulunan Çi-
çek, gazetecilerin so-
rularõnõ yanõtladõ. Çi-
çek, CHP’nin İçişleri
Bakanõ Atalay hakkõn-
da gensoru önergesi
vermeye hazõrlandõğõ-
nõn anõmsatõlmasõ üze-
rine, gensorunun içeri-
ğini bilmediğini söyle-
di. Çiçek, şöyle konuş-
tu: “Gensoru önerge-
leri çok önemli öner-
gelerdir. Eğer bu de-
netim mekanizması içi
iyi doldurulmadan,
gerçekten çok haklı
çok doğru sebeplere
dayanmadan verildiği
takdirde bu denetim
müessesesi de aşınmış
olur. Eğer Habur ile
ilgiliyse, yazılanlar-
dan, ajanslardan öyle
anlaşılıyor, bu olay
olalı 4 ay oldu. Olay sı-
caklığını sürdürürken
genellikle bu tip öner-
geler verilir. 4 ay geç-
tikten sonra basında-
ki bir kısım haberlere
bakılarak veriliyorsa,
yani hukuken sorunlu
birisinin sorunlu açık-
lamaları üzerinden bu
türlü beyanlar gün-
deme getirilecekse, ya-
ni ‘biri attõ biri tuttu’ gi-
bi bir manşet de var
bugün; hakikaten gen-
soru önergesinin öne-
miyle, ciddiyetiyle
bağdaşır bir durum
olmaz.”
‘Kısa bir görüşme’
Atalay da bir kok-
teylde gazetecilerin ko-
nuya ilişkin sorusu üze-
rine “Ahmet Türk’ü biz
davet etmiştik zaten.
‘Bunlar oralarda bazõ
şeyler yapacaklar’ diye
bilgiler gelmişti. ‘Böy-
le şeyler olmasõn önle-
yin, gereksiz gösteriler
olmasõn’ dediğimiz kı-
sa bir görüşmeydi o.
Yani böyle bir şey söy-
lenmiş değil” dedi.
‘CHP’li olsaydõ Silivri’deydi’
İstanbul Haber Servisi - CHP Grup Baş-
kanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Beyoğlu İs-
tiklal Caddesi’nde yabancõ dil eğitimi veren
bir dershaneyi ziyaret ederek öğrenciler ve öğ-
retmenlerle sohbet etti.
Kõlõçdaroğlu, Kamu İhale Kurumu’nun
(KİK) iptaline karşõn İstanbul Büyükşehir Be-
lediye Başkanõ Kadir Topbaş’õn 300 otobüs
satõn aldõğõnõ ve yargõyõ hiçe saydõğõnõ anõm-
satarak “Usulsüzlüğü CHP’li belediye yap-
saydı şimdi Silivri’deydi” dedi. İBB’nin borç
batağõnda olduğunu belirten Kõlõçdaroğlu,
“Kendisine bağlı 25 büyük şirket var. Bu
şirketlerin bilanço ve gelir gider tablolarını,
hangi korkuyla açıklamıyor? Niçin ve
hangi gerekçelerle borçlandı ve bu para-
ları nereye harcadı” diye sordu.
‘Davayı kapattırmayacağız’
Öğrencilerin sorularõnõ da yanõtlayan Kõ-
lõçdaroğlu, bir öğrencinin “Deniz Fene-
ri’nin üstü kapandı mı” sorusu üzerine, De-
niz Feneri davasõnõn üstünü kapattõrmaya-
caklarõnõ söyledi. Kõlõçdaroğlu, “Deniz Fe-
neri e.V.’de asıl failler burada, merkezi de
burada. Bütün bir süreç gelişirken asıl fa-
illerin kurduğu şirketlere yine AKP yan-
daşı bazı kuruluşların ihale verdiğini bi-
liyoruz. Hepimizin gözünün içine bakarak,
insanların bu kadar duyarlı olduğu bu ko-
nuda bile İBB halen ihale veriyorsa, dü-
şünmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Yerel seçimler döneminde patlak veren as-
falt skandalõnõ da anõmsatan Kõlõçdaroğlu, İs-
tanbul’da Serdar Kepenek’ten asfalt hizmeti
satõn alõndõğõnõ belirterek “Kepenek lise me-
zunu. Asfaltla ilgisi, kullandığı arabanın
asfalttan gitmesidir. Sorularıma Topbaş ce-
vap verirse ben de mutlu olurum” dedi.
BDP’Lİ BELEDİYE BAŞKANI OSMAN BAYDEMİR’İ YARGILADIĞI İDDİA EDİLDİ
KCK mahkeme kurmuş
Haber Merkezi - PKK’nin şe-
hir yapõlanmasõ KCK’nin kurduğu
mahkemede, Diyarbakõr Büyük-
şehir Belediye Başkanõ Osman
Baydemir’in “eylemlere destek
vermediği” gerekçesiyle yargõ-
landõğõ ve kõnama cezasõna çarp-
tõrõldõğõ iddia edildi. Kararõn Bay-
demir’e, belediyenin bir temizlik
işçisince tebliğ edildiği belirtildi.
Kanal D Haber’de dün yayõm-
lanan habere göre, 2008 yõlõnda ya-
põlan KCK operasyonlarõnda bir
ses kaydõ ele geçirildi. Örgütün al-
ternatif yargõ sistemi oluşturduğu
iddialarõna kanõt olarak KCK dos-
yasõna konulan kayõtlarõn, mahke-
mede değerlendirileceği belirtildi.
İddialara göre, ele geçirilen ses
kaydõnda Baydemir, belediyede
temizlik işçisi olarak çalõşan Ümit
Aydın ve KCK sözcüsü Seda Ak-
baş Can’õn konuşmalarõ yer alõ-
yor. Baydemir’in sözde mahke-
mede “Edi Bese” eylemlerine ye-
terli desteği vermediği gerekçesiyle
yargõlandõğõ ve kõnama cezasõna
çarptõrõldõğõ anlaşõlõyor. Bayde-
mir, suçlamalarõ kabul etmezken,
yine de savunmasõnõ veriyor. Ka-
rarõ tebliğ eden Ümit Aydõn, Bay-
demir’e KCK’ye karşõ sorumlu
olduğunu anõmsatõyor.
Kanlı Pazar’ın yıldönümü
6 Şubat 1969’da ABD’nin 6. Filosu’nun İstanbul Boğazı’na demir atmasına tepki gösteren kit-
le örgütleri 16 Şubat günü büyük bir miting düzenlemişti. Polis desteğiyle mitinge katılanlara sal-
dıran gericiler iki kişinin ölümüne neden olmuştu. (Fotoğraf: Cumhuriyet Arşivi)
İstanbul Haber Servisi - 68’liler Birliği Vakfõ
üyeleri, İstanbul Boğazõ’na demir atan 6. Filo’yu
protesto etmek için gerçekleştirilen gösteriye geri-
cilerin saldõrmasõ sonucu 2 kişinin ölmesi üzerine
tarihe “Kanlı Pazar” olarak geçen olaylarõn 41.
yõldönümü olan bugün saat 14.00’te Galatarasay
Meydanõ’nda bir araya gelecek. Vakfõn Başkanõ
Sönmez Targan yaptõğõ yazõlõ açõklamada, ABD
emperyalizminin ülkemiz ve bölgemizdeki saldõr-
gan politikalarõnõn dün olduğu gibi bugün de yoğun
ve somut olarak devam ettiğine dikkat çekti. Tar-
gan, 16 Şubat 1969’da meydana gelen olaylarõ tek-
rar lanetlemek ve hayatõnõ kaybedenleri anmak için
tüm duyarlõ kesimleri bugün gerçekleştirilecek an-
ma etkinliğine katõlmaya çağõrdõ. ABD’nin 6.
Filosu’nun, İstanbul Boğazõ’na 6 Şubat 1969’da
demir atmasõ büyük tepkilere neden olmuştu. Gün-
lerce süren filo karşõtõ eylemlere karşõ gerici basõn
ve özellikle başõnda Mehmet Şevket Eygi’nin bu-
lunduğu Bugün gazetesi “Cihada hazır olun”
manşetleri ile kõşkõrtõcõ yayõnlar yapmõştõ. 16 Şubat
1969 günü 76 kitle örgütü valilikten izin alarak 6.
Filo’yu protesto için yaklaşõk 35 bin kişinin katõldõ-
ğõ bir yürüyüş düzenlemişti. Beyazõt’ta toplanan
binlerce kişi Sultanahmet-Sirkeci-Tophane-Dolma-
bahçe yoluyla Taksim’e doğru yürüyüş geçmişti.
Aynõ sõralarda Dolmabahçe Camisi’nde öğle nama-
zõ kõlan organize grup tekbir getirerek Taksim’e
çõkmõş ve alana ulaşan göstericilere saldõrarak Ali
Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan’õ öldürmüştü.
Osman Baydemir.
Başsavcõ
ayarlama
iddialarõnõ
yalanladõ
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)
- Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõsõ Dur-
du Kavak, KCK operasyonunda tutukla-
nan eski DEP Milletvekili Hatip Dicle’nin,
Kandil Dağõ ve Mahmur Kampõ’ndan ge-
len 34 kişiyle ilgili olarak “hâkim ve sav-
cıların ayarlandığı” iddiasõnõ yalanladõ.
Başsavcõ Kavak, İl Tütün Kurulu üyele-
rini kabulü sõrasõnda, gazetecilerin sorula-
rõnõ yanõtladõ. Kavak, soruşturma için Di-
yarbakõr’dan dört özel yetkili savcõnõn
Habur’a gittiğini belirterek “Ben veya
hiçbir savcı arkadaşım kesinlikle ne İç-
işleri Bakanı ile ne de müsteşarıyla gö-
rüşmemiştir. Böyle bir şey olamaz.
Böyle bir şey olsa Habur’a gidilmezdi.
Bu açıklamaların amacı, yargının siya-
salaştığı izlenimini vermektir” dedi. Ka-
vak, açõklama nedeniyle Hatip Dicle hak-
kõnda soruşturma başlatõldõğõnõ söyledi.
‘Atalay istifa etmeli’
Kõlõçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin borç batağõnda olduğunu
söyledi. Kõlõçdaroğlu Başkan Topbaş’õn da yargõyõ hiçe saydõğõnõ savundu