Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
16 ŞUBAT 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
İktidarın Valileri
Giresun Valisi Mustafa Yaman’ın, önceki
görev yeri Tunceli’de 2009 yılında yapılan yerel
seçimler sırasında seçmenlere buzdolabı,
çamaşır makinesi, koltuk, kanepe dağıttığı için
Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından verilen 7 ay
15 günlük hapis ve memuriyetten men cezasının
kesinleşmesi, Yargıtay Genel Kurulu’nun
temyiz dosyası üzerinde vereceği karara bağlı.
Ama öyle de olsa valiler için, Cumhuriyet
tarihimizde ilk sayılabilecek bir hüküm var
önümüzde: Yüksek Seçim Kurulu’nun suç
duyurusu üzerine, yüksek dereceli bir devlet
memuru “Valilik imkânlarını bir siyasi partinin
seçim propagandasına alet etmek için
kullandığı” için Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından yargı önüne çıkarılıyor.
Ve ceza alıyor.
29 Mart 2009’da yapılan yerel yönetim
seçimlerinin propaganda kampanyası ile örtüşen
o eşya dağıtımının seçim yasalarına aykırı
olduğu için durdurulmasını isteyenlerin
uyarılarına kulak asmamakta direnen Vali Bey’in
arkasında olduğunu Erdoğan, AKP’nin 10 Şubat
2009 Salı günkü grup toplantısındaki
konuşmasında, “Ben valimizin bu
hassasiyetini takdir ve tebrik ediyorum”
sözleri ile açıklamıştı.
Erdoğan’ın verdiği gazla..
Karda kışta sürdürdüğü dağıtım eylemi için,
arkasında Başbakan’ın olduğunu öğrenen
Tunceli Valisi, Yüksek Seçim Kurulu’nun uyarı
kararlarına aldırış etmemiş, Tunceli Sosyal
Yardım Vakfı tarafından devlet olanakları ile
sağlanan beyaz eşyaların saklandığı il özel idare
müdürlüğünün deposunda yapılan aramada da
AKP dövizleri bulunmuştu. Devletin, illerdeki en
yüksek temsilcilerini “...benim valim” olarak
tanıtmaktan hoşlanan Başbakan, Yargıtay Ceza
Dairesi’nin kararı karşısında sadece üzüldüğünü
söylemekle yetiniyor. Mustafa Yaman’ın
savunulmasını, AKP Meclis Grup Başkanvekili
Mustafa Elitaş’a havale ediyor. Elitaş, sosyal
devlet ilkesi gereği, vatandaşa yapılan yardımın
siyasi faaliyet olarak değerlendirilmesini
yadırgadıklarını söylemekle yetinmiyor, yargı
siyasi parti gibi davranmamalı diyor.
AKP’lilerin gözlükleriyle, seçimler sırasında
beyaz eşya yüklü kamyonlarla ev ev dağıtım
yapan valiler, siyasi partili gibi davranmıyor. Ama
onların devlet olanaklarını bir siyasi partinin
seçim propagandasına alet etmek amacıyla
sürdürdükleri eyleme “dur” dediği için yargıya
partizan yaftası yapıştırılabiliyor.
Tıpkı, Başbakan’ın Danıştay’ın ÖSYM ile ilgili
son kararının kendisi de imam hatip lisesi
mezunu olduğu için alınmış olduğunu söylemesi
türünden kolaycılığa kaçıyor iktidar partisi.
Sayıları çoğalıyor...
Ve öylece partizanlık yapan, yaptıkları da
yanlarına bırakılan valilerin sayıları çoğalıyor.
Onlardan birisi Bolu Valisi olarak görev yapan
ve Abant platformlarının açılış konuşmalarını
üstlendiği sırada hakkında Almanya ve
Türkiye’de dava açılmış bulunan Deniz Feneri
Derneği’ne övgüler yağdıran Halil İbrahim
Akpınar, kendi internet sitesinde politik yazılar
yazdığı için bu köşede de eleştirilmişti.
Bir başkası, Fethullahçıların Afrika’da açtığı
okullarda görev alan öğretmenleri, “Sadece rızai
ilahiye sebeb olacak bir amelimiz olabilir mi, diye
gittiler” tarzında överken, “ABD Başkanı
karşısında 1 milyon için hazır duran
başbakan istemiyorum. One minute diyen
başbakan istiyorum” sözlerinin sahibi Elazığ
Valisi Muammer Erol!
Cemaatçiliğinin gereği olmalı. Sadece siyaset
yaparak Devlet Memurları Kanunu’nu
çiğnemekle kalmıyor. ABD Başkanı ile
görüşürken, protokol kurallarına uygun bir
biçimde oturmasını bilen, ama o sırada ev
sahibine Türkiye’nin çıkarlarını korumak için
Irak’a asker göndermeyeceğini açık açık
anlatan, o nedenle de CIA operasyonları ile
düşürülen rahmetli Başbakan Ecevit’i sözüm
ona eleştirmeye kalkabiliyor.
O eleştirisini yaparken de, koltuk arasına
sığınmaya kalktığı kişinin, devrilen Ecevit’e halef
olabilmesi için aynı ABD tarafından nasıl
pompalandığını bile bilemeyecek kadar olan
bitenden habersiz.
Elazığ Genç İş Adamları Derneği’nin
toplantısında, kendi deyişi ile “ortalığı boş
bulduğu için yeşil gidiyormuş”.
Yargıtay, eski Tunceli Valisi hakkındaki kararı
onaylarsa, Mustafa Yaman, beş yıl süre ile aynı
türden bir eylem yapmamak koşulu ile cezaevine
girmeyecek. Ama memurluktan men hükmü de
yine o koşullarla uygulanmasa bile yansız bir vali
olarak görev yapmayı sürdürebilecek mi?
Bence incelenmeye, irdelenmeye değer bir
sorudur bu. Öyle anlaşılıyor ki, bu iktidarın
İçişleri Bakanlığı partizan valilerin sayılarını
arttırmak çabasındadır. Partizan, yani sadece
AKP yanlısı olmakla kalmayan cemaat ve
tarikatçılığı da ağır basan, ama kartvizitlerinde
“Cumhuriyet valisi” yazan kişiler.
Ya o yazıları; ya da milletvekillerinin
önergelerini sürdürmemek amacı ile İçişleri
Bakanlığı, o vali için teftiş kurulunu
görevlendirdiğini söylüyor.
Sonra?.. Sonrası başından belli. Çünkü
müfettişler soruyor soruşturuyorlar, ama sonuç
hep aklanma ile bitiriliyor. Tıpkı Hatip Dicle’nin
Beşir Atalay’a atfen Habur’da savcı ve
hâkimlerin ayarlandığını açıklaması üzerine
bakanlıktan ve bazı BDP’lilerden gelen
yalanlamalar türünden, Sayın Bakan’ın
aklanmaya çalışılması gibi...
Türkiye, hukuk devleti imiş. O nedenle
yürütme erki hâkimleri ayarlayamazmış. Tamam
da, öyle ise o savcı ve hâkimleri, görev
yerlerinden sınır kapısına gönderen iradenin
sahibi kimdir? Ve nasıl bir rastlantıdır ki, gelen
teröristler kurulan çadır mahkemesinin bir
kapısından girip beş dakikada öbür kapısından
çıkmıştır?
İyi ama, devran hep böyle mi sürer? Kervanlar
hep bu türlü mü yürütülür?
Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner
sözlerini atalarımız boşuna mı söylemişler?
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Sosyolog Põnar Selek, ayrõmcõlõğa ve şiddete karşõ mücadele etmeyi sürdüreceğini söyledi
HİLAL KÖSE
Sosyolog Pınar Selek, Mõsõr Çar-
şõsõ davasõnda hakkõnda verilen bera-
at kararõnõn bozulmasõ üzerine “Bir
kâbus yaşıyorum. 12 yıldır süren bir
kâbus. Kendimi ne kadar dışına çı-
karmaya, başka şeylere yoğunlaş-
maya çalışsam da peşimi bırak-
mayan bir kabus” diyor.
Yargõtay kararõnõ öğrendiğinde, ai-
lesinin ve kendi yaşadõğõ olaylarõn gö-
zünün önünde, tek tek canlandõğõnõ
söyleyen Selek, “Bir bilim kurgu fil-
minin içine girmiş gibiyim. Kur-
tulmayı bekliyorum. Ama kurtula-
mıyorum... Ve film hiç bitmiyor.
Düşünsenize, bir katliam sanığı-
yım. Hatta neredeyse mahkûmu-
yum. Anti militarist, şiddet karşıtı
bir insan için bu konularda kendi-
ni savunmak zorunda kalmak bü-
yük bir işkence” dedi.
Mõsõr çarşõsõndaki patlama nedeni-
nin, bomba olmadõğõnõn, ilk basõn
açõklamalarõndan ve dosyadaki bilir-
kişi raporlarõndan bilindiğine dikkat
çeken Selek buna karşõn Yargõtay’da
‘bombadır’ kararõ çõktõğõna değine-
rek şöyle devam ediyor: “Bu bir
skandal değil mi? Hadi diyelim ki
bomba. Bunun benimle ilgisi nasıl
kuruluyor? Bu konuda bana, sor-
guda sorulmuş tek soru yok. Yap-
tığım araştırma nedeniyle cezaevi-
ne girdikten bir ay sonra, olayın be-
nim üzerime yıkıldığını televizyon-
dan öğrendim. Birisini çıkarmışlar,
‘bu işi Põnar Selek’le birlikte yaptõk’
diyor. Sonra o kişi, mahkemede, iş-
kenceyle bu ifadeye zorlandığını
defalarca söylüyor. Bu iddiaların
mahkemede çürütülmesi üzerine
beraat ediyoruz. Ama savcı benim
beraatıma itiraz ediyor. O kişinin
beraatına değil. Yargıtay da bunu
kabul ediyor. Olacak şey değil.”
‘Kendimi toparlayacağım’
PEN Almanya bursiyeri olarak Ara-
lõk’ta Berlin’e giden Selek, son kita-
bõ üzerinde çalõşmalarõna burada de-
vam ediyor. Selek, diğer yandan da
Strasbourg’ta, siyaset bilimi doktora-
sõ yapõyor. Haberi alana kadar olduk-
ça verimli zamanlar geçirdiğini söy-
leyen Selek, “Ama toparlayacağım
kendimi ve patikamı kazmaya de-
vam edeceğim. Hukuki mücadele-
yi avukatlarıma bırakıyorum. Ada-
let, barış ve özgürlük için elimden
geleni yapmaya, ayrımcılığa ve her
türlü şiddete karşı mücadele et-
meye devam edeceğim. Adalet mü-
cadelesi benimle ve ailemle sınırlı
kalmadı. Şimdi ise herkes isyan
halinde. Ama sürecek adalet mü-
cadelemiz. Ne yazık ki sürecek.”
‘ K A F K A ’ N I N D A V A ’ S I G İ B İ ’
İki buçuk yıl cezaevinde kalmaya dayanıp, ‘içeriyi’
çok verimli geçirmeye çalıştığını, bir kitap yazdığını
söyleyen Selek, “Ama aile olarak çok zorlandık. He-
pimiz birbirimize kenetlendik ama dayanılacak bir-
şey değil ki bu... Katliamdan suçlanmak! Annemin
kalbi dayanamadı. Onu kaybettik. Bundan daha bü-
yük bir acı hatırlamıyorum” diyor. Ailecek hukuka
inandıklarını, hukukçuluğun dedesinden, babasına
ve kız kardeşine geçtiğine değiniyor. “Bu olay ger-
çekten çok farklı. Kafka’nın Dava’sı gibi. İşte o ki-
taptan yola çıkarak bir bilim kurgu filmi çekmişler,
bizi de içine atmışlar. Gerçek değil sanki. Kendimizi
asılsız suçlamalara karşı savunmaktan yorulduk”.
Diyarbakır İl Tütün Kontrol Kuru-
lu denetim ekibi, Diyarbakır Adliye-
si’ne baskın düzenleyerek araların-
da özel yetkili savcılar ile Baro Oda-
sı’nın da bulunduğu birçok odada
denetim yaptı. İl Tütün Kontrol Ku-
rulu Denetim Ekipleri Koordinatö-
rü Hüseyin Memiş ve üyeler, adliye
girişindeki PTT merkezinden başla-
yarak sigara ve diğer tütün ürünü
tüketilip tüketilmediğini kontrol et-
ti. Üst katlardaki memur ve savcıla-
rın odalarına da giren ekip, odalar-
da sigara içene rastlamadı ancak ya-
pılan küllük kontrollerinde sigara
içildiğine dair tutanak tuttu. Diyar-
bakır Barosu’ndaki avukat bekleme
odası ve çay ocağında da denetim
yapılırken denetime şaşıran avukat-
lar ekip üyelerine teşekkür etti.
Adliyeye sigara baskını
Tekin’e
güvenoyu
İstanbul Haber Servisi -
CHP’nin 33. Olağan İstanbul İl
Kongresi sonucu İl Başkanlõğõ’na
yeniden Gürsel Tekin seçildi.
Kongre sonucunda yeni yönetim
de belirlendi. Tekin, geçerli 460
oyun tamamõnõn alõrken yeni yö-
netim ve disiplin kurulu şu isim-
lerden oluştu:
Yönetim Kurulu: Mehmet
Uğur Afacan, Hilal Aksoy, Aras
Arslan, Hüseyin Aydoğdu, Benan
Baykal, Uygur Çakmak, Nalan
Gonca Çelik, Didem Engin, Zeh-
ra Eyicil, Uğur Göksoy, Çetin Ke-
çeli, Muharrem Kõlõç, Ayşegül,
Köz, Tuncer Meriç, Melda Onur,
Arzu Orhan, Hasan Uzunyayla,
Nafiz Ünlü, Kemal Yõlmaz, Ko-
ray Yücel
Disiplin Kurulu: Erol Abik,
Yekta Aydõn, O. Gürcan Çelikkol,
Ömer Demir, Belgin Gülbağcalar,
Mahmut Tanal, Seray Toksoy,
Yalçõn Tura, Niyazi Yücel.
Fotoğraflar:AA
Sembolik katsayõ farkõnõn yürütmesini durduran Danõştay’a itiraz eden YÖK,
söz konusu kararõn sõnava hazõrlanan öğrencileri mağdur edeceğini öne sürdü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
YÖK, imam hatiplilerin de üniversiteye
girişte önünü açan sembolik katsayõ
farkõnõn yürütmesini durduran Danõştay
kararõna dün itiraz etti.
YÖK’ün Danõştay İdari Dava Daireleri
Kurulu’na yaptõğõ itirazda, “katsayı kara-
rının hukuka aykırı olmadığı, söz konusu
işlemin uygulanması halinde telafisi im-
kânsız zarar ihtimali bulunmadığı” sa-
vunulurken, yürütmeyi durdurma kararõnõn
öğrencileri mağdur edeceği ileri sürüldü. İti-
razda 8. Daire’nin dava konusu katsayõ
oranlarõ ile 2009 yõlõnda uygulanan kat-
sayõ oranlarõnõ karşõlaştõrarak ciddi bir
mantõk hatasõ yaptõğõ da ileri sürüldü. İti-
razda, 2009’da uygulanan oranlarõn 50-
100 puanlarõ arasõnda, yeni sistemde ise
bu aralõğõn 100-500 olarak belirlendiği
anlatõldõ. İtirazda, “Dolayısıyla artık 0.3-0.8 kat-
sayı oranlarından bahsetmek yersiz olduğu gi-
bi bu oranların uygulanması da mümkün de-
ğildir” denildi.
Teknik veriler raporlarla anlatıldı
İtirazda, yürütmeyi durdurma kararõnõn yeter-
li bilimsel veri sunulmadõğõ gerekçesine dayan-
dõrõlmõş olmasõ nedeniyle davanõn bu yönüne iliş-
kin ayrõntõlõ bilgi verildi. İtirazda, ek olarak su-
nulan “ortaöğretim başarı puanı analiz rapo-
runda” katsayõnõn ÖSS’ye giren adaylarõn an-
cak yüzde 40’õ için tutarlõ olduğu ifade edildi. İti-
razda, 776 bin 744 kişinin eski katsayõ uygula-
masõndan olumsuz yönde etkilendiği ileri sürüldü.
Katsayõ farklõlaştõrõlmasõnõn yalnõzca meslek li-
sesi öğrencilerini etkileyen bir durum olmadõğõ
kaydedilen itirazda, 2010 ÖSYS Kõlavuzu’nun
basõlarak tüm okullara dağõtõldõğõ ve başvurula-
rõn alõnmaya başlandõğõ ifade edilerek “Tüm
adaylar kılavuz hükümlerine göre çalışma-
larına yön vermişlerdir. Öğrencilerin psiko-
lojisini önemli derecede etkileyecek belirsiz-
lik ve istikrarsızlığın yol açacağı olumsuz or-
tam göz önüne alınarak, belirsizlik ve istik-
rarsızlık ortamının beraberinde getireceği
telafisi güç ya da imkânsız zararlar da dikkate
alınarak yürütmenin durdurulması kararının
kaldırılmasını talep ederiz” denildi.
YÖK’ten yapõlan yazõlõ açõklamada yapõlan iti-
raz sonuçlanõncaya kadar konunun Yükseköğ-
retim Kurulu’nun gündemine alõnmayacağõ be-
lirtildi. YÖK Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Ziya Öz-
can da Danõştay’õn itirazõ reddetmesi durumun-
da yapõlacaklar konusunda şunlarõ söyledi: “Sık
sık söylüyorum, çok alternatifimiz var. Bu dü-
zenlemeler, ikinci sınav sonrasına ait. Onun
için öğrenciler çalışmalarına devam etsinler.”
CHP’DEN, ARINÇ’A TRT İLE İLGİLİ SORU ÖNERGESİ
Kõyak iddiasõ Meclis’te
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- TRT Türk kanalõna “20 milyon 340
bin Avro değerinde” haber prog-
ramlarõ yapan One Ajans’õn, ku-
rumla yaptõğõ sözleşmeye aykõrõ ola-
rak TRT’nin yaklaşõk 350 bin Avro
değerindeki uydu olanaklarõnõ kul-
lanmasõ TBMM gündemine taşõndõ.
CHP Yalova Milletvekili Mu-
harrem İnce, Devlet Bakanõ ve
Başbakan Yardõmcõsõ Bülent
Arınç’õn yanõtlamasõ istemiyle
TBMM Başkanlõğõ’na sunduğu so-
ru önergesinde, gazetemizin “Ya-
zışmada yolsuzluk itirafı” başlõklõ
haberini anõmsattõ. İnce, Arõnç’tan
şu sorulara yanõt istedi:
? One Haber Ajansõ’nõn sözleş-
mede olmamasõna rağmen TRT’nin
canlõ yayõn araçlarõnõn up-link ci-
hazõnõn, stüdyo ve kameralarõnõn
kullanõldõğõna ilişkin iddialar doğ-
ru mudur?
? TRT’ye program yapan pro-
düksiyon şirketlerinin TRT’nin uy-
du, up-link, stüdyo, kamera vb.
olanaklarõnõn sözleşmelere aykõrõ
olarak bedel ödemeden kullanõmõ-
na izin verenler hakkõnda bir so-
ruşturma açõlmõş mõdõr?
? Bu nedenle oluşan kurum za-
rarõnõn bu uygulamaya izin veren ki-
şilerden tazmini konusunda bir iş-
lem başlatõlmõş mõdõr?
HİKMET ÇETİNKAYA’DAN TAZMİNAT İSTİYORDU
Yargõdan Fõrat’a ret
Haber Merkezi - Yargõtay 4. Hu-
kuk Dairesi, AKP Adana Milletve-
kili Dengir Mir Mehmet Fırat’õn,
bir yazõsõnda “kişilik haklarına ay-
kırı beyanlarda bulunduğu” ge-
rekçesiyle yazarõmõz Hikmet Çe-
tinkaya’dan 10 bin lira manevi taz-
minat isteminin reddini onayladõ.
Fõrat, Çetinkaya’nõn 8 Nisan 2008
tarihinde yayõmlanan “Nerede Ka-
dın Kuruluşları?” başlõklõ yazõsõn-
da “kişilik haklarını saldırı kastıyla
tahkir ve tezyif edici beyanlarda,
fevkalade ağır, katlanılması ve
tahammülü gayri kabil haraket-
lerde ve iftiralarda bulunduğu” id-
diasõyla dava açmõştõ. Ankara 15. As-
liye Hukuk Mahkemesi 30 Aralõk
2008’de açõkladõğõ kararõnda, basõnõn
haber verme yanõnda “eleştiri ve yo-
rum hakkı da bulunduğunu” vur-
guladõ. Mahkeme, güncel konular-
daki eleştirilerin kaleme alõndõğõnõ be-
lirttiği yazõnõn “kişilik haklarına sal-
dırı amacıyla yazılmış yazı niteli-
ğinde olmadığından davanın red-
dine” karar verdi. Fõrat’õn temyiz et-
mesi üzerine dava dosyasõnõ incele-
yen Yargõtay 4. Hukuk Dairesi de,
“delillerin değerlendirilmesinde
bir isabetsizlik görülmediğini” be-
lirtti. Daire, usul ve yasaya uygun ol-
duğunu kaydettiği mahkemenin hük-
münü “onayladı”.
YÖK karara itiraz etti
CHP İSTANBUL İL BAŞKANI
‘Engelli hakları
yok ediliyor’
İstanbul Haber Servisi -
İl Milli Eğitim Müdürlüğü
önünde toplanan Engelli Hak-
larõ Atölyesi üyesi bir grup,
engelli yurttaşlarõn eğitim aldõ-
ğõ özel eğitim kurumlarõna ay-
rõlan devlet bütçesinin arttõrõl-
mamasõ ve eğitim masraflarõ-
nõn büyük bir kõsmõnõn aileler-
den istenmesine ilişkin düzen-
lemeyi protesto etti. Grup adõ-
na açõklama yapan Nilgün Atõ-
cõ, “Hükümet geleceğimizi ka-
rartan uygulamalarõ derhal
durdursun” dedi.
Tarihi tünelin sefer
saatleri uzatıldı
İstanbul Haber Servisi
- İstanbul’un 2010 Avrupa
Kültür Başkenti seçilmesinin
ardõndan Karaköy-Beyoğlu
arasõnda hizmet veren Tünel
hattõnõn seferleri 22.45’e ka-
dar uzatõldõ. Yeni uygulamaya
göre Tünel hafta içi ve cu-
martesi günleri 07.00 - 22.45
saatleri arasõnda hizmet verir-
ken pazar günleri ilk sefer
07.30’da yapõlacak.
Soygun için trafoya
girince çarpıldı
AYDIN (Cumhuriyet) -
Söke’de Tuzburgazõ Köprü-
sü’nün üzerindeki elektrik tra-
fosundaki malzemeleri çal-
mak için M.R, H.B, H.K. ve
B.B, kapõnõn kilidini kõrarak
içeri girdi. Zanlõlardan M.R.
elektrik akõmõna kapõldõ. Ar-
kadaşlarõ tarafõndan ağõr yara-
lõ olarak hastaneye kaldõrõlan
M.R, müdahaleye rağmen
kurtarõlamadõ. Gözaltõna alõ-
nan diğer zanlõlar, ifadelerinin
ardõndan mahkemece tutukla-
narak cezaevine konuldu.
Öz kızını değil
tecavüzcüyü savundu
SAMSUN (Cumhuriyet)
- Samsun’da S.Y. (17), polise
giderek 15 yõldõr annesiyle bir-
likte aynõ evde yaşadõklarõ Şe-
nel Dinç’in, kendisine tecavüz
ettiğini iddia etti. Genç kõzõn
annesi A.Ö’nün duruşmada,
Dinç’i savunarak, “Kõzõm ba-
şõna buyruk yaşar. İftira attõğõ-
nõ düşünüyorum” dediği belir-
tildi. İstanbul Adli Tõp Kuru-
mu genç kõzõn olay nedeniyle
ruh sağlõğõnõn bozulduğuna
dair rapor verirken, mahkeme,
tutuklu sanõk Dinç’i 8 yõl 4 ay
hapis cezasõna çarptõrdõ.
Terhis oldu, 16 gün
hapis cezası aldı
ANTALYA (Cumhuri-
yet) - Kõbrõs’ta piyade er ola-
rak askerlik görevini yaptõğõ
sõrada, cep telefonu ile yaka-
lanan Sadõk Önal (21) terhis
olup memleketine döndükten
üç ay sonra Askeri Mahkeme
tarafõndan 16 gün hapis ceza-
sõna çarptõrõldõ. Önal, Elmalõ
Cezaevi’ne gönderildi. Baba
Hüseyin Önal, “Bu ceza para-
ya da çevrilemediği için 16
gün hapis yatacak” dedi.
Bir kişiye 219 bin TL
ANKARA (AA) - On Nu-
mara’da, “1, 11, 12, 13, 14, 17,
19, 22, 25, 27, 34, 41, 42, 44,
47, 48, 49, 57, 67, 73, 77 ve 79”
rakamlarõnõ bilen 1 kişi 219 bin
571 TL kazandõ. Çekilişte 9 bi-
lenler 1421 lira, 8 bilenler 71 li-
ra, 7 bilenler 8.55 lira, 6 bilenler
1.75 lira, hiçbir numarayõ tuttu-
ramayanlar ise 1.4 lira alacak.
‘Bitmeyen bir kâbustayõm’