19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARALIK 2010 PERŞEMBE HABERLER Sevgili okurlarım, burada çok yazdım: “Devlet” doğada yoktur… Doğada “Demokrasi” de yoktur! Gerek “Devlet” gerekse “Demokrasi”, insanların bir arada yaşamak için icat ettikleri iki kavramdır. İnsanlar bir arada yaşayabilmek, doğayla ve başka insanlarla mücadele edebilmek için önce “Devlet” kavramını icat etmişlerdir. Sonra bu “Devlet” içinde, daha müreffeh, daha adaletli, daha eşit haklara sahip yani daha mutlu bir yaşam sürdürebilmek için de “Demokrasi” icat edilmiştir. Toplayıcılık, Avcılık, Tarım Devrimi, Endüstri Devrimi aşamalarından geçmiş olan insanlık, Bilişim Devrimi’ne ulaştığı şu sıralarda “Demokrasi İdealine” sıkı sıkıya sarılmış durumda. “Rejimlerin en az sakıncalısı” olarak nitelenen “Demokrasiyi” daha da geliştirmek için yollar aranıyor... Devlet ve vatandaşlar yeni yöntemler deniyor… Adaletin ve eşitliğin yaygınlaştırılmasına çalışılıyor. Assange, WikiLeaks’in “Radikal Demokrasi” adına gizli belgeleri yayımladığını, halkların her türlü bilgiye sahip olmasının “Demokrasiyi” geliştireceğini iddia ediyor… Bütün bunlar daha adil, daha eşitlikçi, daha müreffeh bir dünya… Daha mutlu bir insanlık için! Gerek bireyleri gerekse toplumları ayakta tutan, ileri götüren, çalışıp çabalamalarına yol açan en önemli duygu umuttur: İleriye dönük umut! Bu umut yok olduğu zaman bireyler de toplumlar da çöküntüye uğrar… Günlük uğraşlar, duygular, düşünceler, beklentiler anlamını yitirir. Gerek bireysel gerekse toplumsal yaşamda, geleceğe dönük umutlarımızın başında “Demokrasi İdeali” gelir. Herkes gerek bireysel gerekse toplumsal olarak, daha adil, daha müreffeh, daha eşitlikçi, sonuç olarak daha mutlu bir yaşam peşinde koşar. Bu idealin aşınması, hele hele yok olması, düş kırıklığına depresyona, umutsuzluğa ve çöküntüye yol açar. BBC Türkçe Servisi’nden Selin Girit ünlü Amerikalı düşünür, Pentagon Belgeleri’nin basına sızdırılmasında rol oynamış olan Noam CUMHURİYET SAYFA 3 İki günde iki kriz intiharı CEMİL CİĞERİM SAMSUN Samsun’da bunalıma giren eski DSİ 71. Şube Müdürü ve eski CHP Atakum Belediye Meclis üyesi Baki Gevez (58), önceki gece işyerinde ruhsatlı tabancasıyla intihar etti. Canik ilçesi eski sanayi sitesinde de borçları nedeniyle bunalıma giren oto yedek parçası satan Abdullah Fidan (42) boğazına doladığı vantilatör kayışıyla intihar etti. Emekli olduktan sonra müteahhitlik yapan Gevez’in birçok firmaya iş yaptığı ve parasını alamadığı için ekonomik sıkıntı yaşadığı ileri sürüldü. Gevez’in intihar etmeden önce ailesi ile yakın arkadaşlarını telefonla arayarak vedalaştığı ve “Dünyaya yeniden gelsem kendi eşim ve çocuklarımla olmak isterdim” yazılı mektup bıraktığı öğrenildi. Samsun’da bir başka intihar haberi ise dün sabah saatlerinde geldi. Piyasaya olan borçları nedeniyle bunalıma girdiği iddia edilen Fidan’ın cansız bedeni çevredeki esnaf arkadaşları tarafından bulundu. AYDINLANMA EMRE KONGAR Chomsky ve Türkiye: Halkı Demokrasiden Nefret Ettirmek! Chomsky ile WikiLeaks olayı üzerine konuşmuş. Chomsky çok ilginç şeyler söylüyor. Ben buraya sadece bu yazıyla ilgili olan “WikiLeaks belgeleri Demokrasiden nefreti ortaya koyuyor” tezine ilişkin bölümü almak istiyorum: “...Batı’daki haberlerin bakış açısının oldukça şaşırtıcı olduğunu düşünüyorum. Yani bu belgelerin açığa vurduğu en vahim şeyi fark etmemiş gibiler. Demokrasiye nefret duyulduğunu görmüyorlar. Bütün manşetlerde, Arap liderlerin İran konusunda ABD’yi destekledikleri, hatta daha bile fazlasını yapmasını istedikleri yönündeki iddialar vardı. Peki ya Arap halkları? Yeni yapılan bir kamuoyu yoklamasında, Arap halklarına hangi iki ülkenin kendileri için en büyük tehdit oldukları sorulmuştu. İsrail ve ABD yüzde 80 gibi oranlarla başı çekiyordu bu ankette. Ya İran? Yüzde 10’la sonlarda geliyordu. Hatta halkın büyük bölümü, ‘İran’ın nükleer silahları olursa, bu bölge için daha iyi olur’ görüşündeydi. İşte bu da Amerika’nın tutumuna taban tabana zıt. Batı dünyası, ‘Arap diktatörler bizi destekliyor, o zaman sorun yok’ diye düşünüyor. Halkın büyük bölümünün bu politikalara karşı olup olmaması onlar için bir şey değiştirmiyor. İşte bu demokrasiye derinden nefret duyulduğunun bir kanıtı. Aslında Türkiye de bu olguya aşina... 2003’te ABD Irak’ın işgali için destek toplamaya çalışırken, yine uluslararası anketlere göre, Türkiye’de halkın yüzde 95’i işgalde rol oynanmasına karşıydı. Sonuçta halkın yüzde 95’inin istediği oldu ve bu ABD tarafından sert bir şekilde kınandı. Bu da demokrasiye, halkın görüşlerine derin bir nefret duyulduğuna işaret ediyor.” Sıcaklıklar 16 derece düşecek BURSA (AA) Marmara Bölgesi’nde sıcaklık yarından itibaren hissedilir derecede düşecek. İstanbul’da hava sıcaklıklarının 18 dereceden 7 dereceye, Çanakkale’de 19 dereceden 4 dereceye, Balıkesir’de 17 dereceden 3 dereceye, Bursa’da ise 18 dereceden 2 dereceye düşmesi ve kar yağışı bekleniyor. 65 yıllık okul müze yapılmak isteniyor İstanbul Haber Servisi Mesleki teknik alanında Türkiye’nin ve İstanbul’un köklü okullarından birisi olan, bu yıl 65. yıldönümünü kutlayan Maçka Akif Tuncel Endüstriyel Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin tarihi binası özelleştirilerek, “tekstil müzesi” yapılmak istenmesi tepkilere neden oldu. Okul aile birliği, mezunlar derneği ve Maçka Teknik Eğitim Vakfı ortak açıklama yaparak kararı eleştirdi. Açıklamada, okulun konumu, tarihi binası ve geniş arazisi ile bazı çevrelerin “iştahını kabarttığına” dikkat çekilerek, “Okulumuzun eğitimöğrenim amacı dışında kullanılmasını istemiyoruz. Okulumuza bugüne kadar otel, konservatuvar, üniversite ek binası gibi farklı amaçlarla kullanılmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı’ndan talepler oldu. Okulumuzun ‘tekstil müzesi’ yapılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devrinin yapılmasını istemiyoruz” denildi. Üzmez’in avukatı ağır cezalık oldu BURSA (Cumhuriyet) B.Ç (14) adlı kız çocuğuna cinsel istismar suçundan aldığı 13 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in avukatı Bülent Demir hakkında hem sanık, hem mağdurun vekâletini aldığı gerekçesiyle 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Dün hâkim karşısına çıkan Demir, duruşma çıkışı kendisiyle konuşmak isteyen gazeteciye yumruk atmak isterken yere düştü. Chomsky’nin bu sözleri elbette Amerika Birleşik Devletleri üzerinden yapılan, ABD’yi eleştiren bir çözümleme. ABD’nin kendi çıkarları söz konusu olduğunda, Devletin ve medyanın “Demokrasi İdealini” bir kenara ittiğini belirtiyor ve bunu kınıyor. Bu yorum, bana Türkiye’deki güncel durumu anımsattı: AKP iktidarı bütün uygulamalarını “Demokrasi” adına yapıyor. Hatta “Demokrasi” sözcüğüyle de yetinmiyor, yaptıklarının ne denli demokrat olduğunu vurgulamak için “İleri Demokrasi” deyimini kullanıyor. Halk ise “İleri Demokrasi” adına yapılanlara bakıyor… Ne görüyor? Hızla zenginleşen yönetici kadrolar… Yaygınlaşan işsizlik ve derinleşen geçim derdi… Gittikçe tartışmaya açılan, zayıflayan, toplumun ve ülkenin bütünlüğü… Siyasal iktidarın denetimine sokulan adalet mekanizması… Susturulan medya… Hizaya sokulan üniversiteler… Herkesin her an, her yerde izlendiği, kayıt altına alındığı, ya medyaya sızdırmalarla ya da doğrudan hukuk yoluyla cezalandırıldığı bir “Korku İmparatorluğu”… Ve nihayet protestocu öğrencilere uygulanan korkunç şiddet. Dilerim bütün bu uygulamalar, bireylerin ve toplumun en önemli umudunu, “Demokrasi İdealini” ellerinden almaz! [email protected],tr; www.kongar.org C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle