Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 ARALIK 2010 ÇARŞAMBA 6 HABERLER CHP Milletvekili Sevigen, polisin saldırısına uğrayan öğrencilerle basın toplantısı yapmak istedi AVRUPA GÜRAY ÖZ Öğrencilere Meclis kapalı Aziz Güler: Başbakan “Ellerinde toplar, tüfekler, molotofkokteyli olan kimseyi içeri almayız” diyor. Bizim elimizde sadece dosyalar vardı. Bizden korktukları için öğrencilerle birlikte basın toplantısı ya lıma gelmezdi. ‘Yeter, ben hamile yaret etti. Öğrenciler CHP grup engeller çıkarıyor, arkadaşlarımızı pacağını duyurdu. Ancak toplantı saa yim’ diyen bir kıza vuranın, yüre toplantısından sonra Mehmet Sevi yaralıyor, şiddet uyguluyorlar. Biz ti geldiğinde, öğrencilerin Meclis’in ğinde Allah korkusu yoktur” diye gen’le birlikte CHP Genel Başkanı inatla düşüncelerimizi haykırmaya Dikmen kapısından içeri alınmadıkları tepki gösterdi. Güvenlik görevlileri, Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti devam edeceğiz, çünkü üniversiteanlaşıldı. Güvenlik görevlileri öğren TBMM Güvenlik Yönetmeliği’nde ler. Sevigen, Kılıçdaroğlu’nun genç ler biz olmadan değişmez. Emre cileri uzaklaştırmaya çalışırken kapı “devlet büyüklerine karşı eylem lere “Avukat isterseniz tutacağız, Öztürk: YÖK’ün kurulma sebebi, ya gelen Sevigen’in müdahale etme yaptıkları tespiti yapılanların Mec şiddete girişmeyin, hukuki dava fikirleri olmayan öğrenciler yaratsi de sonucu değiştirmedi. Bunun lis’e alınmaması” düzenlemesinin nızda sonuna kadar beraber ola maktı. Baktılar ki 29 yıl sonra bile hâlâ düşüncelerini açıklayanlar var, üzerine kapıda arbede yaşandı. Sevi yer aldığını ve öğrencilerin de kapıda cağız” dediğini söyledi. esas çekindikleri budur. Fikirlerden gen, görevlilere “Cemil Çiçek’in de kimliklerini verirken GBT taramalakorkuyorlar. Bir konuya çok hayıfdiği gibi, Obama’yı, Berlusconi’yi mi rında “eyleme katıldıklarının tespit Başbakan’a yanıt Öğrenciler de Başbakan Erdo landık. Bir rektör çıkıp da ‘Ben bu ziyaret edecekler, tabii ki bana ge edildiğini” söylediler. Öğrencilerin içeriye alınmaması ğan’ın grup toplantısındaki sözleri çocukların hocasıyım, çocuklarılecekler. İçeride bir sürü katil var. Demokrasi diye feryat eden bir hü üzerine basın toplantısını iptal eden ne tepki gösterdiler. Öğrenciler özet ma nasıl vurursunuz’ diye açıklamada bulunmadı. Toplantıya katılıp kümetin, 4 çocuktan korkacağı ak Sevigen, TBMM Başkanı Şahin’i zi le şunları söyledi: ellerini dizlerine koyan Başbakan’ını dinleyen rektörler kuşağı ne yazık SÜLEYMAN ÇELEBİ ki üniversitelerimizi yönetiyor. Cansu Akkılıç: Polis orada özellikle kadın arkadaşlarımıza çok sert müdahalede bulundu. Bir arkadaşımız erkek polis tarafından aranmak istedi, izin vermeyince hastaneye götürülerek sağlık kontrolü yapılmak istendi. O sırada Darbelerle karnındaki bebeğini polislerin gözle tacizine kaybeden öğrencinin avukatı Zeliha maruz kaldı. Bir kadın Kabataş, polisler ve yetkililer hakkında suç arkadaşımız ben hamiduyurusunda bulundu. leyim demesine rağmen, karnına tekmeler yedi, İstanbul Haber Ser avukatı Zeliha Kabataş çocuğunu düşürdü. visi DİSK Genel Baş ise “Kasten yaralama”, Işıl Kurt: Bir ikazda kanı Süleyman Çelebi, “Kasten öldürmeye tebulunmadan bize saldırBaşbakan’ın rektörlerle şebbüs” ve “Kötü muadılar. Suç duyurusunda yaptığı görüşmeyi pro mele” suçlarından işbulunduk. Bu süreci de testo eden öğrencilerin lem yapılması için Cumtakip edeceğiz, genelde polis tarafından dövül huriyet Savcılığı’na suç takipsizlik kararı çıkarıİstanbul Üniversitesi (İÜ) İktisat Fakültesi Sos Toplumsal Bellek Platformu üyeleri, İÜ İktisat mesini Mavi Marmara duyurusunda bulunduklıyormuş ama biz eliyoloji Enstitüsü Başkanı ve gazetemiz yazarla Fakültesi Mezunları Cemiyeti üyeleri, ailesi, gemisi baskınına ben larını açıkladı. mizden geleni yapacağız. rından Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil katle dostları ve öğrencileri katıldı. Törende konuşan zeterek, “Silahsız gençZeliha Kabataş, öğÖğrencinin de suçu var, dilişinin 31. yıldönümünde, Zincirlikuyu’daki Tütengil’in kızı Deniz Tütengil Mazlum, devletin lere gaz ve coplarla rencinin kimliğinin açıdiyenlere cevabımızı mezarı başında dün düzenlenen törenle anıldı. faili meçhul cinayetlerin peşini bırakmaması gesaldırmak İsrail vah ğa çıkmaması için de alanlarda vereceğiz. ÖğTörene, Tütengil’in kızı Deniz Tütengil Mazlum, rektiğini söyledi. (MÜNEVVER GENÇ) şetinden az değildir” yayın yasağı talep etrenciler asla yalnız yüdedi. Çelebi, Başbakan’a tiklerini dile getirdi. rümeyecek. . Demek ki Deniz Gezmiş’in, Erdal Eren’in adı sadece referandum içinmiş” diye seslendi. Polisin darbeleriyle karnındaki bebeğini kaybeden öğrencinin avukatı Zeliha Kabataş da olay sırasında görevli tüm polisler ve yetkililer hakkında suç duyuruolaylarla ilgili de şu değerlendirmeÜskül, savcılık ve sunda bulundu. lerde bulundu: Başbakan’ın Dolmaemniyetten istedikleri ATALAY’DAN KAÇAMAK YANIT “Elimizdeki ilk görüntü ve bilgibahçe’de rektörlerle yapbelgelerin incelenmesinden lere göre; İstanbul’da meydana getığı görüşmeyi protesto sonra konuyu yeniden len öğrenci olaylarında göstericileANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Polis Akademisi Başkanlığı ile eyleminde polislerin dardeğerlendireceklerini bildirdi. rin herhangi bir bildirimde bulunUluslararası Terorizm ve Sınır Aşan Suçlar Araştırma Merkezi’nin beleri sonucu 5 haftalık madan ve kanunen belirlenmiş olan (UTSAM) Antalya’da düzenlediği sempozyuma katılan İçişleri Bakanı bebeğini kaybeden öğANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü yaBeşir Atalay, sempozyum öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir renciye destek için Şiş AKP’li TBMM İnsan Haklarını İnpılacak yerler ve meydanların dıgazetecinin, “Başbakan Erdoğan’ın rektörler buluşması sırasındaki li’deki DİSK Genel celeme Komisyonu Başkanı Zafer şında toplantı ve gösteri yürüyüşü öğrenci eylemlerine yönelik polis müdahalesine” ilişkin sorusunu Merkezi’nde basın açıkÜskül de, İstanbul’daki öğrenci eyyapması, toplantının kanuna aykıyanıtlayan Bakan Atalay, “Bunlar kendi sisteminde incelenir. Biz de laması yapıldı. lemlerinde polisin “orantısız güç kulrı olduğu ile polisin görevini yerine inceletiyoruz” diye karşılık verdi. Gazetecilerin bu konudaki ısrarlı GençSen üyesi ve landığını” kabul etti. Üskül, “İstangetirirken göstericilerin dağılmasorularına yanıt vermekten kaçınan ve Antalya’da 11’inci Uluslararası İstanbul Üniversitesi öğbul’da yaşanan gösterilerle ilgili yarak direniş gösterdikleri ve poliTerorizm ve Sınırı Aşan Suçlar Sempozyumu için bulunduğunu hatırlatan rencisi Aylin Mert, Türsin zor kullanma yetkisinin doğduBakan Atalay, “Başka bir gündem oluşsun istemiyorum” dedi. kiye’de demokrasi ol elimizdeki ilk görüntü ve bilgilere göre; polisin, yetkisini orantılılık ğunu da kabul etmek gerekecektir. duğu yönündeki ifadeve ölçülülük içinde kullanmadığı İstanbul’da yaşanan gösterilerle illerin gerçeği yansıtmaizlenimi uyanmaktadır” görüşüne hukuk ve mevzuat gereği, herkesin de etti. Yasalarda polisin “zor kul gili elimizdeki ilk görüntü ve bilgidığını belirterek, “De“Önceden izin almadan, silahsız ve lanma yetkisi”nin sınırlarını anımsa lere göre; polisin, yetkisini orantımokrasinin en gerçek yer verdi. TBMM İnsan Hakları İncleme Ko saldırısız, barışçıl toplantı ve göste tan Üskül, “Kolluğun kanunsuz gös lılık ve ölçülülük içinde kullanmahalini cumartesi günü ri yürüyüşü düzenleme hakkına sa terileri dağıtmak için kanunun ken dığı izlenimi uyanmaktadır. Anpolisin saldırısıyla gör misyonu’nun CHP ve BDP’li üyeleri, İstanbul’daki öğrenci eylemlerinde hip olduğunu” anımsattı. Bu hakkın disine tanıdığı zor kullanma yetki cak yine de en son kanaatimiz İsdük. Hamile olan bir şiddet uygulama, terörü övme gibi ne sini kullanması şüphesiz bir ihti tanbul Emniyeti’nden ve Beyoğlu arkadaşımız aldığı dar polisin şiddet kullanması nedeniyle komisyonu olağanüstü toplantıya çağı denlerle kullanılmasının yasalar çer yaçtır ancak sınırsız değildir” gö Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan isbeler sonucu bebeğini çevesinde sınırlanabildiğini kayde rüşüne yer verdi. tediğimiz görüntü ve bilgiler ile düşürmüştür. Bu du rırken AKP’li Komisyon Başkanı ZaKolluğun kullandığı gücün “oran medyada yer alan bilgi ve görünfer Üskül ilk kez bu konuda açıklama den Üskül, yasalara aykırı gösteri yürum polis vahşetinin rüyüşü yapılması halinde polisin “zor tılı ve ölçülü” olmak durumunda ol tülerin birlikte değerlendirilmesi vardığı son noktayı yaptı. Üskül, yaptığı yazılı açıklamada, gerek ulusal gerekse uluslararası kullanma yetkisi” bulunduğunu ifa duğunu belirten Üskül, İstanbul’daki sonrasında oluşacaktır.” göstermektedir” dedi. DİSK Genel Başkanı Çelebi de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ ı AVUKAT NOYAN ÖZKAN YÖK BAŞKANI ÖZCAN SUÇLADI eleştirerek “Suçüstü yakalandınız. Şimdi gençler size ‘one minute Başbakan’ diyorlar” dedi. Öğrencilere yönelik şiddet kullanımından sorumlu olan tüm ANKARA (Cumhuriyet Büro ceki metotlarla gösteri yapması İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü yaşadığına dikkat çektiği diyetkililer hakkında sosu) YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf olduğunu ifade ederek, “Bugün rosu) İzmir Barosu avukatla lekçesinde şunları vurguladı: ruşturma başlatılmasını Ziya Özcan, hafta sonu polisin öğ internet olanakları var. Medeni ve “Türkiye bırakınız hukuk devrından Noyan Özkan, Cumhurrencilere yaptığı sert müdahale çağdaş yöntemler varken soisteyen Çelebi, sürecin başkanı, Başbakan ve İçişleri letini, artık bir polis devleti konusunda, “Gücün biraz oran kaklarda polisle çatışıp, insanlatakipçisi olacaklarını Bakanı’na yolladığı dilekçede, seviyesine düşmüştür. Bu son tısız olduğunu düşünüyorum. ra zarar vermek hoş değil” dedi. İstanbul’da polisin öğrencilere derece üzücü ve yüz kızartıcı söyledi. Öğrenciler polise saldırmasalarÖzcan “Öğrencilerin yumurta yönelik coplu ve gazlı saldırısı olayların tek sorumlusu, saÇelebi “Üniversite dı belki bu kadar sert müdahale atarak değil fikirleriyle Başbakarşısında Türkiye’nin hukuk vunmasız olarak yerde yatan öğrencilerinin demokolmayacaktı” dedi. kan’ı, devlet görevlisini sıkıştırdevleti düzeninden, açık bi üniversiteli gençleri, TEKEL rasi, özgürlük, bilimsel Özcan NTV’de katıldığı prog masını isterdim. Maalesef o olçimde “polis devleti” seviyesi işçilerini ve diğer muhalifleri eğitim taleplerine veramda soruları cevapladı. Öz muyor. O olmayınca da öbür türacımasızca tekmeleyen, copne düştüğünü vurguladı. rilen şiddet dolu yacan, kendisinin öğrencilik yılla lü çalışmaya girince de artık ne Özkan, Türkiye’nin anayasal layan, gazlayan polisler ve nıt, AKP hükümetinin rında bu şekil protestolar yap polisin uyguladığı şiddetin oranhak olan protestolara karşı po müdürleri değildir. Asıl sokendisinin ‘ileri detıklarını ve polisle çatıştıklarını tısını kabul edebiliyorsunuz ne de lisin şiddeti, telekulak dinle rumlu, uzun yıllardır bu olayları mokrasi’den ne anlakaydetti. Özcan, kendisini en çok öğrencinin polise davranışını meleri, gizli tanıklıklar, uzun hiç kınamayan ve tepkisiz kadığını bir kez daha orüzenin öğrencilerin hâlâ 30 yıl ön kontrol edebiliyorsunuz” dedi. ve haksız tutuklamalar süreci lan sizlersiniz. ” taya çıkarmıştır” dedi. Mağdur öğrencinin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın rektörlerle toplantısını protesto ederken polisin saldırısına uğrayan öğrencilerle dün TBMM’de basın toplantısı yapmak istedi, ancak öğrenciler içeri alınmadı. CHP’li Sevigen’in uzun uğraşları ve TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ile görüşmesinin ardından gençlerin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu makam odasında ziyaret etmesine izin verildi. Öğrenciler “Ellerinde taşlar, sopalar, molotofkokteyli olanlarla ne görüşeceğiz” diyen Başbakan Erdoğan’a “Elimizde sadece dosyalar vardı” karşılığını verdi. Mehmet Sevigen, dün saat 11.00’de İstanbul’da polisin saldırısına uğrayan WikiLeaks Ne İşe Yarar? CHP’li Sevigen’in uzun uğraşları ve TBMM Başkanı Şahin ile görüşmesinin ardından gençlerin Kılıçdaroğlu’nu makam odasında ziyaret etmesine izin verildi. Öğrenciler “Ellerinde taşlar, sopalar, molotofkokteyli olanlarla ne görüşeceğiz” diyen Erdoğan’a “Elimizde sadece dosya vardı” karşılığını verdi. ‘One minute Başbakan’ Amerikan diplomatları yememiş içmemiş, bulundukları ülkelerde neler olup bittiğini çalakalem yazmışlar. Günün birinde yazdıkları telgrafların birilerinin eline geçeceğini düşünmemişler. Eee, ne olmuş yani. Ne öğrendi halkımız bu telgraflardan? Herkesin bildiği yolsuzlukları mı? Birbirini sevmeyen bakanları, milletvekillerini mi? Biz bu “Büyük Birader”in anlattıklarını yıllardır yazar dururuz da kimse kulak asmazdı. Demek ki ABD’li diplomatın kalemi daha etkilidir. Herhalde bu nedenle artan telaşı, öfke patlamalarını izlemek neşeli oluyor doğrusu. Emperyalizm böyle bir şeydir. Şimdi değil, yüzyıllardır böyledir. Emperyalist ülkelerin gayri resmi “ajanlarının”, yani diplomatlarının görevi budur. Öteki asıl oğlanların, gizli ajanların elde ettikleri bilgileri bu diplomatların telgrafları tamamlar. Amaç, izlenen ülkenin stratejik, taktik her bir bakımdan elinin kolunun bağlanması ve hizadan çıkmasının önlenmesidir. Şimdi diyorlar ki; “WikiLeaks bu belgeleri açıklayınca emperyalist ABD fena halde yakalandı. Artık eskisi gibi olmaz.” Olur olur. Eskisinden beter olur. Bu belgelerin açıklanmasıyla ABD’nin duruma hâkim olduğu ortaya çıkmıştır. Zaten ABD’li diplomatlar da faaliyetlerine aynı şekilde devam edeceklerini açıkladılar. Korkuları acaba eskisi kadar istihbarat toplamakta zorlanır mıyız, eskisi kadar geveze bulmakta zorluk çeker miyiz korkusudur. Zorlanmazlar, zorluk çekmezler. Toplantılar, davetler, kokteyller işe yaramazsa, köşe yazısı okumaya ağırlık verirler olur biter. Kendine “liberal” denilmesinden hoşlanan, eskiden bir zamanlar solcu olduklarının vurgulanmasında da bir sakınca görmeyen, bunu ne kadar geliştiklerinin bir işareti olarak “zamanın ruhu”na armağan eden köşe yazarlarımız, WikiLeaks fırtınasından sonra kaleme sarılıp, fırtınanın nasıl atlatılabileceği konusunda sıkı kalem oynattılar. Kavramları tersyüz etmekteki ustalıklarını burada da gösterdiler. Başarılı buluyoruz onları. Biraz erken konuşmalarında sakınca vardır kuşkusuz, kim bilir daha neler çıkar, ama olsun. Hani yanlış anlaşılmasın diye, hepsini aynı kefeye koymayalım diye belirtmek gerekir, köşe yazarları arasında bu konuda ihtiyatlı olanlar var. Onların yarattığı hayal kırıklığı başka bir konudadır ama öyle böyle değildir. Bu arkadaşlardan gazeteci yazar Hasan Cemal, eski yıllarını hayıflanarak anıyor. Şöyle yazıyor: “1960’ların başında ben siyaset bilimi okudum Ankara’da. Dört yıl boyunca Mülkiye’de kimse bana örneğin Kürtleri, Kürt isyanlarının nedenlerini, Alevileri ve inançlarını, bu ülkenin toplumsal dokusuyla kimlik meselelerini öğretmedi. İstiklal Mahkemeleri’nin derinliklerine ışık tutan olmadı. Otoriter laiklik anlayışının inançlar üstündeki baskısını öğrenmedim. 1915’in gerçek yüzünü, Ermenilerin acılarını kimselerden duymadım...” Ahmet Hakan, Oray Eğin gibi ben de inanamadım bu satırlara. 1960’lı yıllar, Hasan Cemal’in Mülkiye’de okuduğu yıllar, sözünü ettiği konuların özellikle de Ankara’da, özellikle de Mülkiye’de enine boyuna konuşulduğu, tartışıldığı yıllardı. Bütün bu konuları gündeminden düşürmeyen bir siyasal parti vardı. Fikir Kulüpleri vardı. Gazeteler vardı. O gazeteleri DTCF’den, Mülkiye’den gençler sokaklarda bağıra çağıra satarlardı. Yayın bakımından da bugünkü gibi pragmatik siyasete değil, ama bilime dayalı yayınların sayısı epeyceydi. WikiLeaks o yıllara kadar uzansaydı da, kimler neyi biliyormuş, bilmiyormuş, neler konuşuluyormuş Amerikalılardan mı öğrenseydik diye düşünüyor insan. Bunları da sırf not düşebilmek için yazdım. Bir zamanlar Cumhuriyet’te genel yayın müdürlüğü yapmış Hasan Cemal’in niyetini bilmem, belki başka bir şey anlatabilmek için başka bir şey yazmıştır. Ama kendi kişisel tarihinden yola çıkıp, tarihi değiştirmek iyi bir şey değildir. eposta: [email protected] Tütengil özlemle anıldı TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül’den öğrencilere atılan dayağa tepki ‘Polis orantısız güç kullandı’ ‘Türkiye polis devletine dönüştü’ ‘Öğrenciler yumurta atmasın’ Cezaevindeki öğrenciler için imza kampanyası Gençlik Federasyonu üyeleri, 9 ay önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı Roman Çalıştayı’nda, “Parasız Eğitim İstiyoruz, Alacağız” yazılı pankart açan öğrenci arkadaşlarının serbest bırakılması için imza kampanyası başlattı. Gazetemizi ziyaret eden Gençlik Federasyonu üyesi öğrenciler Gökçe Uluada ve Yakup Erdoğan, “Bu eğitim sistemini protesto eden Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer şu anda cezaevindeler. 14 Aralık’ta ikinci duruşmalarına çıkacaklar. Anayasal hakkını kullanan insanlar ölümüne dövülüyor ve içeri tıkılıyor” dedi. (SERKAN YILDIZ) C MY B C MY B