19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 14 EKONOMİ CUMHURİYET 8 ARALIK 2010 ÇARŞAMBA YAHYA ARIKAN eposta: [email protected] AKP, İşsizlik Sigortası Fonu’na el atıyor yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı kesinti yoluyla vergilendirilmiş ücretleri beyanname kapsamı dışında tutulmuştur. Bu arada 2010 yılı için bu tutarın 22 bin TL olduğunu anımsatalım. Tabii ki, alınan ücretler toplamının 22 bin TL’yi aşanlarda ise, ücretlerin tamamı yani ilk işverenden alınan ücret de dahil olmak üzere yıllık beyannameye dahil edilecektir. Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı serbestçe belirlenebilecektir. Kesintiye tabi tutulmamış ücret gelirleri için tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname verilecektir. Durumu böyle tespit ettikten sonra, son olarak ücret ve ücretin safi tutarının tespitine de kısaca değinmemde yarar var. Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar bir başka ifadeyle, hizmet karşılığının mal olarak verilmesi ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Bunu, konut, araç vb. sağlanması gibi örneklerle de açıklamak mümkün. Ve ücret, aynı zamanda bedensel ya da zihinsel bir emek karşılığında işverenden elde edilen hasılatı ifade eder. “Ödenek, tazminat, kasa tazminatı, mali sorumluluk tazminatı, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı” veya başka adlar altında ödenen ücret de bu tanımın içine girer. Gelelim ücretin safi tutarının tespitine. Ücretin safi tutarı, işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan yararlar toplamından bazı indirimlerin yapılmasından sonra kalan miktardır. Bu indirimler ise; “Emekli aidatı ve sosyal sigorta primleri, sosyal güvenlik destekleme primi, OYAK ve benzeri kamu kurumlarınca yapılan yasal kesintiler, şahıs sigorta primleri, bireysel emeklilik katkı payları, sendikalara ödenen aidatlar ve sakatlık indirimi” olarak tanımlanır. Türkİş, esnek çalışmayı genişleten torba tasarının çalışan haklarını tırpanladığını belirtti dir. Köy Hizmetleri Kurumu’nu kapatarak işçileri il özel idareleri ve belediyelere dağıtan hükümet, şimdi de meslek sahibi olan bu işçileri “ihtiyaç fazlası” saymakta, Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün taşra teşkilatına dağıtmak istemektedir. Yerlerinden edilen işçilere yeni görevlerine başlamak için beş gün süre tanınmakta, yeni işyerlerine gidemeyen işçiler işsizliğe mahkum edilmek istenmektedir. İşvereni değişen ücretli nasıl vergilenir? Ç alışma yaşamında kişiler, zaman zaman işveren değiştirebiliyor. Bu durumda da “Ücretlilerin vergilendirilmesi nasıl olmalı?” sorusu gündeme geliyor. Bilindiği üzere Gelir Vergisi Kanunu’nun ilgili maddesinde 2003 yılında yapılan değişiklikler ile Yıllık Gelir Vergisi beyannamesi verilmesi söz konusudur. Bu köşeye gelen sorularda belirgin bir şekilde, özel sektörde muhasebe birimleri veya insan kaynakları bölümlerinin yıl içinde işe aldıkları ücretlinin, aynı yıl içinde çalıştığı ve işverenlerden aldıkları ücretten kesilen Gelir Vergisi kesinti tablosu veya bildirimi talep ettikleri dikkat çekiyor. Oysa 160 seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’ndeki düzenleme açıktır: “Bir hizmet erbabının birden fazla işverenden ücret alması halinde her bir işverenin ödediği ücretler ayrı ayrı vergilendirilmektedir. Dolayısıyla vergi tarifesi her bir işverenin ödediği ücrete, diğer işveren veya işverenlerin ödediği ücretle ilgilendirilmeksizin ayrı ayrı uygulanacaktır.” Daha yalın bir ifadeyle vurgulamak gerekirse; bir çalışan yıl içersinde birden fazla işverenden ücret aldı ise bu ücretleri ister aynı anda ister farklı zamanlarda elde etmiş olsun her işverenin Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesindeki dilimlere göre ve 1. dilimden başlayarak Gelir Vergisi kesintisi yapması ve ödemesi gerekir. Başka bir deyişle önceki işyerindeki kümülatif rakam dikkate alınmayacaktır, işe başlayan her ücretlinin Kümülatif Gelir Vergisi matrahı sıfır olarak kabul edilecektir. Torba tasarıyı mercek altına alan Türkİş, tasarının TBMM’ye sunulmasında sosyal tarafların dışlanmasına tepki gösterdi. İşçi haklarının tırpanlandığını belirten konfederasyon, “Tasarıyla, işveren tarafından verilen bir ayı aşkın ücretsiz izin sürelerinde işçilerin genel sağlık sigortasından yararlanma hakları kaldırılmaktadır” saptamasını dile getirdi. MUSTAFA ÇAKIR MERKEZ İSTANBUL’A TAŞINMIYOR Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınması ile ilgili düzenlemenin torba yasa tasarısına eklenmeyeceği bildirildi. Hükümet ile Merkez Bankası arasında uzun süredir tartışma konusu olan ve bankanın İstanbul’a taşınması konusunda son karara varıldı. Merkez Bankası’nın istediği kabul edilerek, bankanın merkezi İstanbul’a taşınmayacak. İlk önce torba yasa tasarısına konulması düşünülen ve CHP’nin de karşı çıktığı “Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınmasını” öngören düzenlemenin tasarıya eklenmeden çekilebileceği belirtildi. Bu arada mali affın da tasarı kapsamından çıkarılması gündemde. çokça sözü edilen “sosyal diyalog kültürü” ile bağdaşmamaktadır. rarlanmaları öngörülmektedir. 31.12.2015 tarihine kadar özel sektör işverenlerinin işe aldığı yeni işçilerin işveren sigorta primlerinin İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanması öngörülmektedir. Esnek çalışma genişletiliyor: Hükümet, işverenlerin maliyetlerini düşürmek için esnek çalışma düzensizliğini genişletmektedir. Tasarıyla “evden çalışma”, “uzaktan çalışma” kavramları İş Kanunu’na yerleştirilmekte, turizm sektöründe denkleştirme süresi 4 aya çıkarılmakta, 25 yaşın altında işçilerin deneme süresi 4 aya yükseltilmektedir. Bir yandan esneklik ve güvensizlik genişletilirken diğer yandan da 16 yaşından küçük işçilere uygulanan düşük asgari ücretin 25 yaşın altındaki işçilere uygulanmasının hazırlığı yapılmaktadır. İşçiler yerinden ediliyor: Hükümet, Köy Hizmetleri’nden dağıtılan işçileri bir kere daha yerlerinden etmekte ükümlülük işçinin üzerinde Hükümet, sosyal güvenlikte beklenen düzenlemeleri yapmamıştır. Tasarıda Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda birçok değişiklik yapılmaktadır. Bu değişikliklerin büyük kısmı çalışanları huzursuz edecek düzenlemeler içermektedir. Eşitsizliğe neden olacak: Tasarıyla kamu kesiminde kısmi süreli çalışan işçilerden boşta geçen süreleri için isteğe bağlı sigortalılığını devam ettirenlerin genel sağlık sigortası primini de kendilerinin karşılaması öngörülmektedir. Halbuki, boşta geçen süre için isteğe bağlı sigortalılığını devam ettirmeyenlerin genel sağlık sigortası primleri kamu işverenleri tarafından ödenmektedir. Bu durum dikkate alındığında yapılmak istenen düzenleme eşitsizliğe yol açacak ve isteğe bağlı sigortaya devam edenler cezalandırılmış olacaktır. Y ANKARA Türkİş, TBMM’de alt komisyonda ele alınan torba yasa tasarısına “TBMM’nin internet sitesinden” ulaşabildiklerini belirterek, düzenlemenin konfederasyon açısından “onaylanamayacak” pek çok hüküm içerdiğini vurguladı. Torba yasa tasarısıyla ilgili itirazlarını raporlaştıran Türkİş’in değerlendirmeleri şöyle: Metni internet sitesinden aldık: Tasarı, Türkİş’in ve diğer sosyal tarafların bilgisi dışında TBMM’ye sunulmuştur. Türkİş, tasarı hakkındaki ilk bilgilere medya aracılığı ile sahip olmuş, tasarı metnine ise TBMM’nin internet sitesinden ulaşmıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın böyle bir tasarı hazırlığında Türkİş ile diğer sosyal tarafların görüşlerine başvurmaması o Fona el uzatılıyor Hükümet, İşsizlik Sigortası Fonu’nun bir önceki yıl gelirlerinin yüzde 30’una “istihdamı arttırmak” gerekçesiyle el koymakta, bu miktarı yüzde 50’ye kadar çıkarma yetkisini de almaktadır. Hükümet, işverenlerin isteğini kabul ederek genel ekonomik kriz dışında sektörel ve bölgesel krizlerde de kısa çalışma ödeneğinin İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödenmesini hükme bağlamıştır. Buna karşın kısmi çalışanların işsizlik sigortasından yararlanmaları, çalışmadıkları sürelere ilişkin primlerini ödeme koşuluna bağlanmakta, ayrıca kısmi süreli çalışan işçilerin bir kısmının eşitlik ilkesine aykırı olarak primlerini kendileri ödemek koşuluyla sosyal güvenlik haklarından ya İhracatta patlama Otomotiv ihracatı, 11 aylık dönemde İsrail ve Rusya’da da patlama yaptı. İhracatın İsrail’deki yüzde 152.8 ve Rusya’daki yüzde 120.8’lik artış hızı dikkat çekti. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’ne göre toplam otomotiv ihracatının yüzde 83.85’ini karşılayan 24 ülkenin büyük bölümü AB ülkeleri oluşturdu. Yüzde 15.01’lik pay ile ilk sırada yer alan Fransa’da ihracat yüzde 23.3 oranında geriledi. THY’DE SATIŞ İÇİN DANIŞMAN ARANIYOR Ekonomi Servisi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), THY’nin özelleştirilmesinde danışmanlık hizmet alımı için ihale açtı. Ön yeterlikte son başvuru tarihi 7 Ocak 2011 olacak. ÖİB’nin ilanına göre, THY’de bulunan yüzde 49.12 oranındaki idare hissesi, özelleştirme stratejisinin belirlenmesi, özelleştirmeye hazırlığı ve özelleştirilmesi çalışmalarında idareye yardımcı olmak üzere danışmanlık, aracılık, yüklenicilik hizmeti alımı için açılacak olan ihaleye, havacılık sektöründe bilgi birikimine haiz, özelleştirme, blok satış, stratejik satış gibi konularda uluslararası yatırım bankası, aracı kurum, kurumsal finansman kuruluşları veya bunlar liderliğinde oluşturulmuş ortak girişim grupları ön yeterlik başvurusunda bulunmaya davet edildi. Danışman ihale sonucu tutulacak. Yıllık beyanname verilmesi Birden fazla işverenden ücret alan ve birinciden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin toplamı, Gelir Vergisi Kanunu’nda yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde Tüp bebekte katılım payı var lkemizde tüp bebek uygulamalarında özellikle 2005 yılı sonrası hızlı bir artış gözleniyor. Artışta devletin tüp bebek tedavisinin bir bölümünü karşılamasının etkisi büyük. Araştırmalara göre; BağKur, SSK, Emekli Sandığı gibi kurumların yardımıyla ya da yeşil kartla tüp bebek yapmak isteyenlerin sayısı her yıl ortalama 50 binler civarında. Bunların önemli bir bölümü çocuk sahibi olabiliyor. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de 22 ilde 100’ün üzerinde ruhsatlı tüp bebek merkezi var. Tabii burada, sosyal güvenlik mevzuatına göre tüp bebek sahibi olabilmenin şartlarına dikkat etmek gerekiyor. Düzenlemeye göre; evli olmakla birlikte eşlerden her ikisinin evlat edinilmiş çocukları hariç soybağı kurulmuş sağ çocuğunun olmaması gerekiyor. Birden fazla yapılan evliliklerde de çiftlerden her ikisinin sağ çocuk sahibi olmaması koşulu aranıyor. Genel sağlık sigortalısı kadın ise kendisine, erkek ise bakmakla yükümlü olduğu karısına, en fazla iki deneme ile sınırlı olmak üzere tüp bebek tedavisi ile çocuk Ü sahibi olmaları sağlanıyor. Ancak, yapılan tıbbi tedavi sonrasında normal tıbbi yöntemlerle çocuk sahibi olamadığının ve yardımcı üreme yöntemi ile çocuk sahibi olabileceğine dair sağlık kurulu raporu alınması isteniyor. Tüp bebek yoluyla çocuk sahibi olmak isteyenlerin 23 yaşını doldurmuş, 40 yaşından gün almamış olması ve uygulamanın yapıldığı merkezin SGK ile sözleşmeli olması isteniyor. Ayrıca en az beş yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması, son üç yıl içinde diğer tedavi yöntemlerinden sonuç alınamamış olduğunun SGK ile sözleşmeli hastane sağlık kurulları tarafından belgelenmesi şart. Değerli okurlarım, tüp bebek tedavisinde birinci denemede yüzde 30, ikinci denemede yüzde 25 oranında olmak üzere bu tedaviler için belirlenen bedeller üzerinden katılım payı alınıyor. Yardımcı üreme yöntemi katılım payları, tedavinin sağlandığı sağlık hizmeti sunucusunca kişilerden tahsil ediliyor. Türkiye AB’nin yeni otomobil devi Ekonomi Servisi Geçen yıla kıyasla otomobil üretimini üçte bir oranında arttıran Türkiye, otomobil ve küçük ticari araç satışında kasım ayı verilerine göre yüzde 31 artış sağladı. Yıllık üretimi 1.05 milyon araç olan Türkiye, bu sayıyla Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’yı geride bıraktı. İki ülke, 2004’te Avrupa Birliği’ne (AB) katılmalarının ardından kıtanın otomobil üretim merkezleri haline gelmişti. Deloitte finansal danışmanlık şirketi verilerine göre üretilen her 10 araçtan yedisinin ihraç edildiği Türkiye’de 22 milyar dolarlık bir otomotiv sanayisi mevcut. Toplamda 230 binden fazla kişinin doğrudan çalıştığı bu dev sektör, Türkiye’nin tüm ihracatının da yüzde 20’sini karşılıyor. En son, Çin’in Chery Automobile şirketi de yakın zamanda Avrupa’ya araç ihraç etmek için Türkiye’de fabrika açma taahhüdünde bulundu. Yine de Türkiye’nin hiç yerel markaya sahip olmaması, taşıt ve yakıtlar için alınan yüksek vergiler uzun dönem talebin düşük kalmasına neden oluyor. Şu ana kadar da Türk hükümetinin vergileri düşüreceğine dair bir gelişme de yaşanmadı. AB BİZİ ARTIK OYALAMASIN Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyelik tarihinin bir an önce ilan edilmesini beklediklerini, aksi halde ucu açık bir müzakere sürecinin ciddi rahatsızlıklar yaratacağını ifade etti. TİM tarafından İstanbul’da görevli yabancı misyon temsilcileri ile ihracatçıların bir araya geldiği toplantıda konuşan Büyükekşi, “Her iki taraf büyük kazanımlar sağlayacak. Öyle ya da böyle bu yoldan dönülmeyecek. Biz üyelik sürecinde muhtelif tam üyelik tarihinin bir an önce belirlenmesini istiyoruz” dedi. ‘ÖLÜMSÜZLÜK ARAYIŞINDAYIZ’ İMKB’de düzenlenen ‘Doğru Yönetim Kurulu Oluşturma Sanatı’ konulu panelde konuşan Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, Alarko Holding’de şirketin yeni nesiller tarafından yok edilmemesi için ‘ölümsüzlük arayışı’ içinde olduklarını anlatarak “Şirketi ikinci üçüncü kuşakların batıramayacağı şekilde yapılandırmak lazım” dedi. Alarko Holding’in sağlam bir finansal omurgayı her zaman ön planda tuttuğunu anlatan Alaton, şeffaf ve hesap verebilir olmanın faydalarına inandıkları için de halka açıldıklarını söyledi. S A T I R A R A S I HİLMİ DEVELİ [email protected] BAŞV URUY U BULU NDU ĞUN UZ YERD EN YAPA BİLİR SİNİ Z 1955 doğumlu annemin sigorta başlangıcı BağKur’dan. 199091 yıllarında Sosyal Sigorta’dan 1 sene isteğe bağlı prim ödedik. Dosyası İstanbul Bakırköy SSK’de olup henüz bilgisayara geçmedi. Biz Balıkesir’den dosyayı takip edebilir miyiz ve geriye donuk ödemeyle emekli olma imkânımız var mı? Pınar Yavçın Geriye dönük boşlukların sigorta primlerinin ödenmesi yani prim borçlanması yapılmamaktadır. Anneniz SSK’li olduğu tarihten sonra doğum yapmışsa, doğum sonrası çalışmadığı 2 yıla kadar olan süreyi Sorularınız için borçlanabilir. Emekli olurken İstanbul’daki malicozum ism gün sayılarınız emeklilik başvurusu mmo.org.tr adyapacağınız SGK müdürlüğü tarafından resine mail atabilirsiniz. Tüm istenir, ayrıca İstanbul’a gitmenize gerek sorular eposta yoktur. ile tek tek cevaplanacaktır. Hafta içinde İzmir’de EBSO ve İAOSB’de düzenlenen toplantılara konuşmacı olarak katıldım. İzmir organize sanayi bölgeleri, 2 serbest bölgesi, teknoloji geliştirme bölgesi ve 4 ana ticaret limanı ile ulusal ekonominin itici güçlerinden biri. Türkiye’nin ikinci en büyük ticaret merkezi, Türkiye’nin toplam sanayi üretiminin yüzde 9.3’ünü gerçekleştiren önemli bir sanayi merkezi, Ege Bölgesi GSYİH’sinin yüzde 48’ini yaratıyor. Tarıma dayalı sanayi, yüksek teknolojili sanayiler, yenilenebilir enerji, turizm ve lojistik sektörlerinde yüksek potansiyel, 1356 uluslararası firma, bir dış ticaret merkezi, 4.000’den fazla ihracatçı firma, Türkiye’nin toplam ithalatının yüzde 3.4’ü, toplam ihracatının yüzde 6.6’sı... İzmir’le ilgili verilen bilgiler özetle bunlar. Toplantıda üniversite yıllarından tanıdığım, tam tanımıyla bir KOBİ olan bir işletmenin sahibi, İlhan Genç ile karşılaştım. Toplantı sonrası Bornova’daki merkezi ile Kemalpaşa OSB’deki yeni fabrikasını gezdik. İlhan Bey, İTÜ Makine Bölümü 1969 mezunu. Bir süre Karayolları’nda çalışmış. 1986 yılında sanayide küçük bir dükkânda başladığı hidrolik hortum ve bağlantı elemanları üretimine daha sonra Bornova Sanayi Sitesi’nde devam etmiş. Altı ay önce de Kemalpaşa OSB’de Halk Bankası’ndan aldığı kredi ile satın aldığı fabrikasına taşınarak üretimine burada devam ediyor. İlhan Beye kriz sürecini ve bu süreçte yaşadıklarını anlatmasını istedim. “Gençsan adıyla kurduğum işyerinde hidrolik ve endüstriyel hortumlar, Krize Karşı Direnme ve Direnmenin Sonuçları... metal fleksible hortumlar, hortum rekorları, hidrolik borular, boru bağlantı elemanları, rekor, nipel, dirsek, somun, yüksük, cıvata imalatı ve satışını yapmaktayız. Makine parkımız ise beş CNC torna, üç Universal torna, CNC boru bükme, freze ve 4 mekanik ve hidrolik presten oluşmakta. Seri üretimin dışında iş makineleri için itme, çekme, kumanda halatları, mikser kumanda halatları, otomotiv sektöründe binek ve her türlü ticari araçlar (otobüs, kamyon ve TIR çekicisi) için seri ve özel üretim yapıyoruz. Krizle birlikte yan sanayi olarak üretim yaptığımız ana sanayi firmalarımızın bir kısmı üretimlerini durdurdular bir kısmı da yarı yarıya kapasitelerini azalttılar. Bu süre tam iki yılımızı aldı. İki yılı aşkın bir sürede hiçbir eleman çıkarmadık. Çalışanlarımızla inanılmaz bir dayanışma içine girdik, kriz sürecini aşabilmek için birlikte geliştirdiğimiz modeli uyguladık, bir tek işçimizi bile çıkarmadan krizi aştık. Örneğin bir süreliğine seri üretim yerine özel imalata yöneldik. Gerek İzmir’de gerekse müşterimiz olabilecek Türkiye’nin belirli illerinde irili ufaklı işyerlerini dolaşarak yeni müşteriler edindik. Mevcut stoklarımızı erittik. Müşterilerimizin isteklerini ve beklentilerini yerinde tespit ederek tam anlamıyla müşteri odaklı üretim ve satış sistemini kurduk. Bir yandan da ArGe projesi geliştirerek katma değeri yüksek ürünle rakiplerimizden farklılığımızı yarattık ve rekabet gücümüzü arttırdık. Geliştirdiğimiz yazılım programı ile gereksiz stoktan kurtulduk. Bayilerimizin satışlarını ve stok seviyelerini anlık görebilecek konumu yakaladık. Üretim kalitemizle Amerika’ya mal gönderir duruma geldik. İran, Irak, Suriye ve Ortadoğu ülkelerinde ürünlerimiz tanınır ve aranırlık için yeni strateji geliştirdik ve uygulamaya geçtik. İşyerimizin tüm sorumluluğunu üstlenen oğlum Barış da İTÜ mezunu, İzmir Sanayi Odası Meslek Komitesi Başkanlığı’nı da yapıyor. Kurumsallaşma sürecini tamamladık, her kademede profesyonel kişiler sorumlulukları gereği işleri yürütüyor. Halkbank kredisiyle burasını aldık. Boya badana ve tezgâhların taşınma ve montaj işlerini on beş günde bitirerek burada üretime geçtik. Bu işlerin tamamını burada çalışan elemanlarımız yaptı. Altı aydan beri de buradaki (Kemalpaşa OSB) işyerimizde 30 elemanla üretim yapıyoruz. Bornova’daki eski atölyemizi satış merkezi ve showroom olarak kullanıyoruz. Satış ve pazarlamada bayilik ve satış kanalları sistemi kurduk. Mobil hortum atölyesi ile yerinde hizmet vermeyi başlattık. Bu sürede yaşanılan sıkıntıların sonucu sağlık sorunlarıyla da uğraşmak zorunda kaldım. Son üç aydan beri de normal çalışma düzenimizi tekrar yakaladık.” Son üç yıldır göremediğim İlhan Genç’in saçlarında bir tek siyah tel bile kalmamış. Ak saçlı ancak kendine olan güvenini ve gülümsemeyi yitirmemiş. İşte krize karşı direnme ve direnmenin sonuçları... C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle