19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SON ARAŞTIRMALAR “SPİRİT” MARS ARACINDA VERİ KAYBI Beklenenden yirmi misli uzun süredir çalışan Spirit’de zaman zaman aksaklıkların yaşanması aslında anlaşılır bir şey. Fakat son zamanlarda yaşanan bellek sorunları NASA mühendislerini uğraştırmaya başladı. Mars aracında son iki haftada üç kez veri kaybı yaşandı. Gün içinde toplanan bilgiler flash belleğe kaydedilmemişti. Bilgisayar sebepsiz yere ön yükleme yaparken verileri ileteceği zaman da üç kez bilinmeyen nedenle çalışmamış. Spirit 2006 yılında sağ ön tekerleğinin kontrolünü kaybetmişti. Bu nedenle araç 8 Nisan’dan beri yerinde sayıyordu. Peki duygusal zekâ kariyer üzerinde ne gibi bir rol oynuyor? Araştırmacılara göre duygusal zekâları yüksek olanlar diğer insanlarının akıllarını okumakta ustalar. Mesela “Şef için gerçekte ne önemli? Ayrıca duygusal zekâ patronla daha iyi anlaşmaya yardımcı olarak, kariyere zarar verecek davranışlardan da koruyabilir. Yüksek EQ öte yandan sadece meslekte yükselmeye yardımcı olmakla kalmıyor. Belli bir pozisyona gelmiş kişiler de yüksek EQ’dan yararlanıyor. Sonuçta iş yaşamında sadece kararlar alınmıyor, bu kararlarda duyguların ne derece yer alması gerektiğini de bilmek gerek. Bu konuda usta olanlar, pozisyonları değiştiğinde çalışanlarını da birlikte götürür diyor bilim insanları. Tahminlerine göre bu durum hemoglobinin genetik varyasyonlarıyla ilgili. MODERN GENLERİN DOĞUŞU nın mısır ve soya tarlalarındaki mikroiklim üzerinde olumlu etkiler yaptığını gösterdi diyor. Artan hava akımının etkilerini araştırmacılar şu şekilde açıklıyorlar: Rüzgâr türbinleri sıcak havalarda bitkileri serinletirken serin gecelerde de soğuk havanın bitkiler üzerinde birikmesini önlüyor. Kötü hava koşullarının bu şekilde dengelenmesi sayesinde bitkilerin büyüme evreleri uzayabilir diyor araştırmacılar. Mantar etkenleri örneğin çiğle kaplı bitkiler üzerinde daha kolay çoğalmakta. Rüzgâr türbinleriyle oluşan hava akımları bitkileri kurutarak mantarları uzaklaştırıyor. Ayrıca bitkilerin hasat zamanı kuru olması daha avantajlı diyor bilim insanları. STAFİLOKOKLARIN TERCİHİ İNSAN KANI Hastanelerde yaygın olarak görülen Staphylococcus aureus insan kanını seviyor. Sonuç genetik değişimden geçirilen ve insanda görülen hemoglobine sahip farelerle araştırmalar yapan Amerikalı bilim insanlarına ait. Bakteriler alyuvarlara yerleşerek hemoglobindeki demiri alıyorlar. Genel olarak üç kişiden birinin burnunda bulunan stafilokoklar, ciltteki yaralara ve akciğer gibi organlara bulaşabiliyor. Hastanelerde ise özellikle de kullanılan antibiyotiklere karşı direnç kazanan MRSA (Metisiline karşı direnç kazanan Staphylococcus) kökleri endişe verir. Vanderbilt Üniversitesi araştırmacılarına göre stafilokoklar insan hemoglobinindeki belli başlı bir reseptöre tutunuyorlar. Bilim insanları bundan sonra bu tür enfeksiyonların bazı insanlara niçin daha kolay bulaştığını bulmak istiyor. 30 Nisan’da nihayet güneye doğru hareket ederek 1.7m. ilerlemişti. Araç çalışmaya başladığında bir sonraki hedefiyle arasında sadece 150m vardı. Ön tekerlekteki hasar yüzünden eskisi kadar hızlı hareket edemeyen Spirit, ikizi “Opportunity” gibi güneş enerjisiyle işliyor. Fakat kum fırtınaları yüzünden 2007 yılından bu yana güneş hücreleri tozla kaplı olduğundan enerjisi de azaldı. NASA mühendisleri tozun kuvvetli bir rüzgârla savrulup yok olmasını bekliyor. DUYGUSAL ZEKAYLA KARİYER DAHA KOLAY Amerikalı ve Alman bilim insanlarının son bir araştırmasına göre diğer insanların duygularını daha iyi anlayanların, çalışma hayatlarında yükselmeleri daha kolay. Ancak bu ilişki sadece kariyerlerine çok iyi odaklanmış kişiler için geçerli. İşteki başarı sadece duygusal zekâyla (“EQ”) belirlenmiyor. Duygusal zekâdan sadece işlerinde azimli olanlar yararlanabiliyor. Yani yüksek EQ eşittir kariyer tırmanışı diye bir formül yok, diyor bilim insanları. RÜZGÂR TÜRBİNLERİNİN BİTKİLERE FAYDASI Rüzgâr santrallarının içinde bulundukları çevrenin mikroiklimi üzerinde etkisini araştıran Amerikalı bilim insanları, rüzgâr türbinlerinin bitkiler üzerindeki olumlu yan etkisini keşfetti. Araştırmacılara göre türbinler, bitkiler üzerindeki hava akımını güçlendirmekte. Ayrıca rüzgâr türbinlerinden savrulan hava sıcaklık oynamalarını dengeleyerek, nemi de azaltmakta ki bu da mantar hastalıklarının yayılmasını önlüyor. Hava akımı öte yandan bitkilerin fotosentez yoluyla enerji kazanımında önemli bir rol üstlenen karbondioksiti de arttırıyor. Ioawa Eyalet Üniversitesi’nde Gene Takle ile çalışan bilim insanları, konuyla ilgili araştırma sonuçlarını San Francisco’da gerçekleştirilen Amerikan Jeofizik Birliği’nin konferansında sundu. Hava hareketlerinin özel ölçüm aletleriyle incelenmesi şaşırtıcı bir etkiyi ortaya koymuş. Bir rüzgâr türbinin ürettiği türbülans 400m’ye kadar etkili olmakta. Gerçi hava akımlarının bitki dünyası üzerindeki etkisinin incelenmesine dayanan çalışma henüz tamamlanmamış ama bilim insanları ilk ölçümler, hava akımı Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde gerçekleştirilen araştırmaya göre, ilkel yaşam biçimleri üç milyar yıl önce güneş ışığından daha iyi yararlanarak evrimde dev bir sıçrayış yaptılar. O tarihlerdeki canlıların kalıtımı sadece 500 milyon yıl gibi kısa bir sürede önemli ölçüde büyümüş. Bu dönemde günümüzde var olan gen ailelerinin yüzde yirmi yedisi oluşmuş. Bilim insanları bu sonucu günümüzde varlıklarını sürdüren binlerce anahtar genin evrimini hesaplayan matematik modeliyle elde etti. Araştırmacılar Eric Alm ve Lawrence David dünya tarihindeki bu önemli evreden “arkaik patlama” olarak söz ediyor. Evrim tarihindeki bu önemli sıçrayışın nedeni hücre zarlarındaki elektronların hareketlerini mümkün kalan biyolojik işlevin ortaya çıkması. Bundan sonra bitkiler ve bakteriler fotosentezle, güneş ışığından enerji üretip, oksijen alma yetisine sahip olmuşlardır. Alm ve David bu gelişmenin, “daha büyük ve karmaşık mikropların ekosistemi”ni oluşturduğunu düşünüyor. Arkaik patlamadan 500 milyon sonra ise günümüzdeki oksijen içerikli dünya atmosferi gelişmiştir. Bilim insanları buna GOE (Great Oxygenation Event)/Büyük Oksijenlenme Olayı diyor. Nilgün Özbaşaran Dede Araştırma LÖSEMİDEKİ ZAYIF HALKA BULUNDU Her yıl löseminin tehlikeli bir türü yüzünden ölen yüzlerce küçük çocuk ileride kurtarılabilecek. King’s College Üniversitesi bilim insanlarının Cancer Cell dergisinde yayımlanan araştırma sonuçları böyle söylüyor. İki yaşından küçük çocuklarda görülen lösemi hastalığının yüzde yetmişinden MLL genindeki kromozomsal translokasyon (bir kromozomun kaybolan ya da kopan parçasının başka bir kromozoma yapışması şeklinde görülen kromozom bozukluğu) sorumludur. Bu bozukluğa sahip çocukların yarısı iki yaşına gelmeden hayatını kaybeder. Eric So ile çalışan ekip, hastalığın ilerlemesine neden olan ve hastalığı tedavilere karşı dirençli kılan bir protein saptadı. Söz konusu protein diğer genleri etkinleştiren transkripsiyon faktörü BetaCatenin. İnsan ve fareye ait MLL hücreleri ve normal hücrelerle gerçekleştirilen deneyler sonucunda Beta Catenin proteininin, lösemi kan hücrelerinin çoğalmasını tetikleyen kanser kök hücrelerinde etkinleştiği görülmüş. Ekip BetaCatenin üretimini önlemek için, engelleyici RNA parçaları kullanınca, kan hücreleri erken lösemi safhasına dönmüşler. Böylece hücreler çoğalmayı durdurmuş ve ilaçla müdahale edilecek duruma gelmişler. Bilim insanları bundan sonraki çalışmalarında BetaCatenin’in işlevini bloke eden ilaçları test edecekler. Söz konusu protein cilt kanserinin gelişiminde de önemli bir rol üstleniyor. CBT 1241/ 4 31 Aralık 2010
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle