Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 ARALIK 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DİZİ 12 Eylül sonrasını, o günleri bugün tartışmak, gerekirse yargılamak, geçmişle yüzleşmek elbette gerekli ama.. Soysal parti içini işaret etti 9 ANKARA (ANKA) CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, önceki gün bir gazetede “Gizli Servis Gibi Borsa Çetesi” başlığıyla yer alan haberle ilgili olarak dün basın toplantısı düzenledi. Haberleri komplo olarak niteleyen Soysal, açıklamasında parti içini işaret etti. Yaklaşan kurultay öncesinde önünün tıkanmak istendiğine dikkat çeken Soysal, “Parti dışında da olabilir ama bunun parti içinde de olmayacağımı söyleyemem” dedi. Soysal, konuyu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile de paylaştığını belirterek “Tamamen bir komplo var” dedi. Elmalarla armutları birbirine karıştırmamalı ğneyi 12 Eylül’e batırırken çuvaldızı da medyaya, 12 Eylül’ü yerden yere vuranlara batırmak gerekiyor. 12 Eylül’den sonraki siyasal, sosyal, onaylanması olanaksız uygulamaları ayrıntılarıyla eleştirmek kuşkusuz gerekliydi. Fakat madalyonun öteki yüzüne de bakmak koşuluyla. 12 Eylül’e nasıl gelindiğini, 197080 arasında devlet otoritesinin giderek yok olduğunu, toplumun ekonomik zorlukların altında ezildiğini, terör ve anarşi nedeniyle sokağa çıkmanın olanaksızlaştığı günleri de anımsayarak… 12 Eylül’e gelindiğini irdelemek ve sonra 12 Eylül’den sonrasını ayrıntılarıyla tartışmak, açıklamak! Uzun süre bu gerçekçi saptamaya itibar edilmedi... Ve…12 Eylül referandum öncesi ve sonrası Evren ve askeri yönetimin siyasal İslamın gelişmesine ve bugünlere ulaşmasına olanak sağlayan uygulamaları nedense 12 Eylül tartışmalarında gündem dışı tutuldu. Oysa, çeşitli olağandışı uygulamalar arasında 12 Eylül’ün siyasal İslamı gözettiğine kuşku yok! Tartışmalarda o denli aşırıya kaçıldı ki… bugün iktidarda olanlar, kendilerine iktidar kapısını açan 12 Eylül’de eziyet gördüklerini… 12 Eylül mağduru olduklarını açıkladılar.. AKP’nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu havaya uygun açıklamalar yapıyor; gazetecilere 12 Eylül mağdurlarından olduğunu hikâye ediyor. Bu hikâyenin yayınlanmasından sonra hikâyenin içeriğini ve Gül’ün mağduriyet iddiasının nelere dayandığını 20 Eylül 2010’da Güncel’deki köşemde anlattım. Bu yazıdan bir bölüm alıyorum: İ cati Doğru, Can’ın yazdıklarına köşesinde yer verdi: “Abdullah Gül, darbeye ortam hazırlayan sağcısolcu öğrenci çatışmasında, sağcı tarafın önde giden militanlarından biriydi. Adnan Menderes’in örtülü ödeneğinden en yüksek para desteği alan Hazine’den geçinmeci koyu sağcı Necip Fazıl’ın militan hayranlarındandı. Solcu Sosyalist Türkiye İşçi Partisi’nin o dönem milletvekili Çetin Altan (şimdi oğulları Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan hayranı), Kayseri’deki bir toplantıya geldiğinde Çetin Altan’ı ‘Kahrolsun komünizm… Rus tohumları Moskova’ya..’ diye taşlayanlar arasında Abdullah Gül de vardı. Kayseri Emniyetinde kayıtlı”… Necati Doğru, “Kardeş kavgasına nefret taşımış. Şimdi darbeci edebiyatı yapıyor” diye yazıyor ve “Kenan Evren darbesi ve onu izleyen 28 Şubat tanklı fitnesi olmasaydı, ne AKP ne de Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olacaktı. AKP’nin kendisi 12 Eylül ürünü” diyor. Fırsat bu fırsattır, darbeler tuu kaka ve… dün dündür bugün, bugündür deyip… ellerini öpecekleri yerde darbecilerin yüzüne tükürüyorlar!... Tahliye taleplerine ret İstanbul Haber Servisi Balyoz soruşturmasında aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın da bulunduğu 19 sanığın tahliyesine karar veren Hâkim Oktay Kuban, “askeri casusluk ve şantaj” soruşturmasında 8 şüphelinin tahliye talebini reddetti. Ergenekon soruşturması savcılarından Fikret Seçen tarafından yürütülen “askeri casusluk ve şantaj” soruşturması kapsamında tutuklanan 8 şüphelinin avukatları, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi üye hâkimi Oktay Kuban’ın nöbetçi olduğu geçtiğimiz hafta, tahliye talebinde bulunmuşlardı. Mahkeme tahliye taleplerini reddetti. Gasp davası da açılabilecek DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Emekli Albay Cemal Temizöz’ün, köylü cinayetlerinin dışında, Şırnak’ın Cizre ilçesinde üzerinde 63 bin dolarla gözaltına alınan ve daha sonra öldürülen işadamı Abdülhamit Düdük cinayetine ilişkin olarak gasp suçundan da yargılanmasının yolu açıldı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi Düdük’ün dosyasını, iddianame hazırlanması için Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Konu kapanmayacağa benziyor 12 Eylül 2010 referandumu ile 82 Anayasası’ndaki 15 madde kalkınca Evren ve arkadaşları ile 12 Eylül’de başbakan olan Bülent Ulusu ve hükümetinde (o hükümette başbakan yardımcısı olan Turgut Özal dahil) görev alanların, o dönemin bürokratlarının yargılanmasının önü açıldı ve... hemen ertesi günü gazete manşetlerinde ülkenin çeşitli yörelerinde Evren ve arkadaşlarıyla ilgili savcılıklara suç duyurusu içerikli başvurulara ilişkin haberler yoğun biçimde yer aldı. Hemen hepsi Evren’i ve 12 Eylül’ü yerden yere vuruyordu. Bir yandan da yaşları nedeniyle Evren ve arkadaşlarının yargılanıp yargılanamayacakları tartışılıyordu. Evren susuyor, konuşmuyor. Suç duyuruları ve gazetelerde Evren’e yönelik ağır eleştiriler çıkmaya başlayınca…. Korutürk’ten sonra Kenan Evren’e de Cumhurbaşkanlığı’nda basın danışmanlığı yapan vefakâr Ali Baransel dayanamadı, patladı. “Esas Duruş” diye bir kitap yazıyordu. Fakat Akşam’a konuştu: “Bugün hesap soranlar o gün diz çöküyordu… Evren’in odasında diz çöküp övgüler dizdiler… Şimdi eleştirenler geçmişte Evren’in karşısında esas duruşa geçiyorlardı… Parti liderleri, bürokratlar odaya ‘şak’ yapıp piyade eri selamıyla giriyorlardı… Holding patronları komutanların sandalyesi yanında diz çökerdi… Medya patronları ise yemek daveti için sıraya girerlerdi…” dedi Bu, öyle bir öyküdür ki daha yıllar, yıllar sürecek! ‘Hayır’ çıkınca görevden alındı RİZE (Cumhuriyet) Anayasadaki değişikliklere ilişkin 12 Eylül’de yapılan referandumda Rize’de “Hayır” oyu çıkan tek ilçe olan Fındıklı’da AKP İlçe Başkanı Şaban Yılmaz, görevden alındı. AKP Fındıklı İlçe Başkanlığı’na Fethi Velioğlu atandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketi Rize’de, referandumda yüzde 76 “Evet” yüzde 24 “Hayır” oyu çıkarken, Fındıklı yüzde 52.2 ile “Hayır” oyu veren tek ilçe olmuştu. Referandumda “hayır” oyunun çıktığı İzmir’de de AKP İl Başkanı Ömür Kabak ile yönetim kurulu üyeleri istifa etmişti. …Darbe karşıtlığı gündeme oturduğundan beri 12 Eylül konuşulan, tartışılan bir konu, hatta sorun. Yine övmekle karalamayı, kötülemeyi birbirine karıştırdık. Elbette askeri müdahalelerin bu ülkenin yaşamına olumsuz etkilerini darbe örnekleri vererek irdelemek zorunlu bir görev.. Ama örneğin 12 Eylül’e nasıl gelindiğini, devletteki yönetim boşluğunu, anarşi ve terörü… 19701980 arasındaki 10 yılı yaşanmamış gibi, 12 Eylül’e veryansın etmek sağlıklı bir yol mudur? Ha, geleceği düşünerek geçmişi irdelemek… 12 Eylül’den sonra yaşananları, askeri yönetimin siyasal ve toplumsal hatalarını… işkenceden çeşitli baskılara uzanan süreçte olupbitenleri elbette tartışmak… yalnız 12 Eylül’ün ve darbelerin kaba ve acımasız yüzünü göstermek, kanıtlamak için elbette zorunlu. 12 Eylül sonrasını, o günleri bugün tartışmak, gerekirse yargılamak, geçmişle yüzleşmek elbette gerekli. Evet, gerekli; lakin elmalarla armutları birbi YARIN: 8. CUMHURBAŞKANI TURGUT ÖZAL ‘Çankaya’da Bir 12 Eylül Mağduru!’ rine karıştırmadan... Fakat kimi başka dünün bugünleri hazırlayan gerçeklerini de sergileyerek … Örneğin 12 Eylül’ün siyasal İslamın genişleyip serpilmesine olanak tanıyan yöntemleri bugün neden tartışılmıyor? 12 Eylül’ün Türkiye’yi İslamlaştırma yolundaki bu iktidarı hazırlayan olgular neden masaya yatırılmıyor. Şu tezata bakınız: Bugünün İslamcıları 12 Eylül’ün mağdurları!... …. Geçen pazar iri yarı gazetelerde uçağına cımbızla seçip aldığı gazetecilere Çankaya’daki AKP’li 12 Eylül’de gözaltına alınışını hikâye etti. Böylece 12 Eylül’de zulüm gören bir 12 Eylül mağdurunu daha öğrendik!.. Yaşını büyüttüğü Hayrünnisa Hanım’la yeni evlenmiş, “çiçeği burnunda bir damat” Bay Çankayalı. Kayseri’de düğün, İstanbul’da Erenköy’de bir ev kiralayıp yerleşmişler. 12 Eylül’ü namaza gittiği camide bir tanıdığından öğrenir... İlk sorusu; “Sağ mı sol mu, nasıl bir şey?” “Evi nasılsa kimse bilmez diye rahattım” diyor. Acaba neden rahat? Bir suçu, bir sorumluluğu var da evi bilmedikleri için derdest etmeye kimsenin gelemeyeceğini mi düşünüyor?.. Sonra… 13 Eylül erken saatlerde çat kapı. Genç bir üsteğmen. Elinde gözaltına alınacaklar listesi. Çok da terbiyeli. Hazırlanayım demiş, eşine de yap bir kahve konuğumuza! Metris’e götürmüşler. O kadar mağdur olmuş ki evinde telefon yok; teyzesinin evindeki telefondan yararlanarak Kayseri’ye “Beni götürüyorlar” demek için kolaylık rica etmiş. Teğmenle yürüyerek teyze evine gitmişler. Milli Türk Talebe Birliği’nin önde gidenlerinden olduğu için iki üç saat gözleri kapalı. Sorgulamışlar. İşkence görmemiş ama işkence görenleri görmüş. Çiçeği burnunda damat içeride gelini özlüyor tabii. Hep eşini düşünmüş, bir ay! Öyle anlatıyor ki, sanki zemzem suyu ile yıkanmış; sorgulanacak bir hareketi yok!.. Yok mu? Heyhat! Gazete arşivleri unutmuyor! Can Dündar tez davrandı, yazdı. Dün de Ne Eroğlu’nun yeğenini sordu İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 2010 yılı aralık ayı meclis toplantısının dünkü birleşiminde CHP İBB Meclis üyesi Dr. Hakkı Sağlam, Başkan Kadir Topbaş’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi yöneltti. CHP’li Sağlam, Başkan Topbaş’ın yanıtlaması istemiyle, “İSKİ Genel Müdürlüğü hafriyat toprağının döküm işlerini kontrol ve koordine eden birim olan Çevre Koruma Müdürlüğü’ne, Çevre ve Orman Bakanı Prof. Veysel Eroğlu’nun yeğeni Türker Eroğlu’nun atanması etik midir”, “Kaç yıllık kamu hizmeti vardır?” sorularını sordu. TürkiyeAB yol ayrımında Dış Haberler Servisi Avusturya Dışişleri Bakanı Spindelegger, AB Dışişleri Bakanları toplantısında TürkiyeAB ilişkileri bir yol ayırımında olduğunu belirterek, “TürkiyeAB arasında birçok sorun var. Kıbrıs sorununun üstesinden gelici bir formül bulmalıyız. Türkiye ile açık ve diyalog ortamında bu konuyu konuşmalıyız. Diğer yandan ise şu aşamada müzakerelerin durduğunu söyleyemeyiz” dedi. Öcalan’ın avukatlarıyla görüşen Zaman yazarı, Fethullah Gülen’den özür diledi Hüseyin Gülerce pişman oldu İstanbul Haber Servisi Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, geçtiğimiz günlerde Öcalan’ın avukatları ile yaptığı görüşme nedeniyle Fethullah Gülen’den özür diledi. Gülen’in avukatı tarafından yapılan “Gülen’in temsilcisi ya da sözcüsü bulunmamaktadır. Gülen şiddetin karşısında durur” mesajıyla birlikte Zaman Gazetesi’nde Gülerce’nin özür yazısı yayımlandı. “Hata ettim” başlığı ile kaleme aldığı yazıda Gülerce “Muhterem Gülen’den bin defa özür diliyorum. Hakkını helal etmesi için istirhamda bulunuyorum. Hata ettim, acele ettim, istişare etmedim” dedi. Gülerce’nin Yalova’da Abdullah Öcalan’ın avukatları ile görüşmesi kamuoyunda tartışma yaratmıştı. Görüşme PKKGülen cemaati yakınlaşması olarak nitelenmiş, Gülerce de Gülen Cemaati olarak bilinen Gönüllüler Hareketi’nin sözcüsü olmadığını, Zaman gazetesi yazarı olarak görüştüğünü söylemişti. Gazete dün “Gülen’in sözcüsü yok, bazı yayınlar maksatlı” başlığı ile Gülen’in avukatının açıklamasına yer verdi. Avukat Orhan Erdemli yazılı açıklamasında, “Gülen’in temsilcisi ya da sözcüsü bulunmamaktadır. Hüseyin Gülerce görüşmeyi gazeteci kimliği ile yaptığını ve bir hareketin sözcüsü olmadığını bizzat köşesinde yazdı. Bu görüşme sonrası bazı yayınlarda ‘terör örgütü PKK’nın lideri Öcalan, avukatları aracılığıyla Gülen cemaatine işbirliği teklif etti’, ‘PKKcemaat yakınlaşması’, ‘ÖcalanGülen ittifakı’ gibi ifadelere yer verilmiştir. Bu tür haberlerin Gülen aleyhinde kamuoyu oluşturmaya yönelik maksatlı yayınlar olduğu aşikârdır. Bütün hayatı boyunca şiddetin, kaba kuvvetin karşısında duran Sayın Gülen’i suçlayıcı bu tür yayınlar, ona karşı en büyük haksızlık teşkil etmektedir” ifadeleri dikkat çekti. Fuhuş çetesine operasyon İZMİR (AA) İzmir Emniyet Müdürlüğü ekipleri, İzmir genelevinde yasadışı yapılanmaya gittikleri, tehdit ve adam yaralama suçlarına karıştıkları belirlenen suç örgütünün elemanlarının yakalanması için İzmir, İstanbul, Adana, Mersin ve Aydın’da çok sayıda adrese baskın düzenledi. Operasyonda 30 kişi gözaltına alındı. Zanlıların genelevde çalışan kadınlara zorla senet imzalatıp borçlandırdıkları, baskı ve şiddet uygulayarak çalıştırdıkları belirtildi. Büyük ihalede karar günü Agusta Westland firmaları yarışıyor. WikiLeaks belgelerine göre; Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ABD Savunma Bakanı Robert Gates’e ANKARA Savunma Sanayi ihalede Sikorsky firmasının şansının yüksek Müsteşarlığı tarafından yürütülen genel olduğunu söylemişti. maksat helikopter projesi kapsamında WikiLeaks belgelerine göre, Gönül’ün, ABD’li Türkiye’ye 4 milyar dolara 121 adet meslektaşı Gates ile 16 Şubat 2010 tarihinde helikopter alınacak. Karar, bugün Ankara’da gerçekleştirdiği görüşmede, Başbakan Recep Tayyip helikopter ihalesi de ele alındı. İhale ile ilgili Erdoğan başkanlığında tarafların değerlendirmeleri, WikiLeaks toplanacak Savunma Sanayi belgelerine şöyle yansımıştı: İcra Komitesi (SSİK) “Gönül’le yaptığı görüşmede, Gates, tarafından verilecek. Türkiye’nin Sikorsky helikopterleri İhalede ABD’li alarak askeri gücünü arttırmasının Sikorsky ve yanında ekonomik açıdan da tasarruf İtalyan edeceğini belirtti. Gates, söz konusu teklifteki fırsatlardan ilkini, Sikorsky’nin Türkiye’de üretilecek ve satın alınacak her helikopter için ihraç edilecek ikinci bir helikopter üretilecek olması olarak açıkladı. Gates ek olarak Türkiye’ye modern donanım verileceğini ve ihracat gelirlerinde Türkiye’ye yüz milyonlarca dolarlık gelir getirebileceğini ifade etti. Gönül, İtalyan şirketlerin de bulunduğunu, ancak Sikorsky’nin kazanma şansının yüksek Sikorsky firması, Türkiye’nin açtığı ihaleyi S 70 olduğunu ifade helikopterlerinin kazanması durumunda 8 milyar dolarlık etti.” BARKIN ŞIK iş yaratacağına ilişkin söz verirken Agusta Westland firması “Ortak üretim” teklifinde bulunuyor. ‘Hata ettim...’ Artan tepkiler üzerine dün köşesinde özür dileyen Gülerce de bazı çevrelerin konuyu saptırarak başka yerlere çektiğini belirtti. Yazısında, vicdanının sesini dinlediğini, “Akan kan dursun, şiddetterör sona ersin, annelerin feryadı bitsin, herkesle konuşuyorsun, avukatları, ne deyip geri çevireceksin? 800 bin tirajlı bir gazetenin yazarısın, sana düşen bir sorumluluk da olmalı, bu insanları da bir dinle” diye düşünerek bir alışveriş merkezinde üç kişiyle konuştuğunu anlattı. Gülerce “İyi niyetin, hastalıklı ruhlar için bir şey ifade etmediğini unutmuşum. İnsanî yaklaşımların, birilerinin kitabında yeri olmadığını unutmuşum” diyerek hatta ettiğini; terör bitmesin, rant kapıları kapanmasın diye çırpınanları, Kürt sorunu çözülürse, Türkiye’nin bölgenin parlayan yıldızı olmasından rahatsızlık duyacak odakları unuttuğunu yazdı. Gülerce köşesinde asıl hatasının avukatlarla görüşmeyi kendisine fatura edilebileceğini düşünüp “Hocaefendi”ye önceden sordurtmamak olduğunu belirterek “Buna basiret bağlanması da diyebilirsiniz” diye yazdı. PTT şubesi soyuldu ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Adana’da Meydan Mahallesi Kıbrıs Caddesi’ndeki PTT şubesine başında motosiklet kaskıyla giren silahlı bir kişi vezne görevlileri Mehmet Dağ ve Güven Tekin’i silahla tehdit ederek kasadaki paraları poşete koydu. Soyguncunun kasadan 10 bin lira aldığı belirlendi. Yeni virüsün adı JS/Exploit İSTANBUL (AA) Antivirüs yazılım kuruluşlarından ESET’in hazırladığı bilgisayarlara yönelik tehdit raporuna göre, kasım ayında dünyada en çok karşılaşılan tehditlere yeni bir trojan dahil oldu. ESET’ten yapılan açıklamada, “JS/Exploit” olarak tanımlanan ve başka zararlı yazılımlar ile birlikte gelen bu trojanın, bulaştığı sistemde kodların uzaktan çalıştırılabilmesini sağladığı belirtildi. Zinsel engelli çalıştıran Çinli kaçtı Dış Haberler Servisi Çin’de güvenlik güçleri, Şincan eyaletinin batısındaki bir fabrikada zihinsel engelli 11 kişiyi ücret ödemeden ve kötü muamele ederek çalıştırdığı ortaya çıktıktan sonra kayıplara karışan fabrika sahibi ile diğer bazı işçileri aramaya başladı. Çin’de kölelik koşullarında olduğu söylenen ortamlarda çok sayıda kişinin çalıştırıldığı tahmin ediliyor. 2007’de patlayan skandalda binlerce kişinin tartaklanarak ve aç bırakılarak çalıştırıldığı ortaya çıkmıştı. C MY B C MY B