19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ARALIK 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP, Kayseri’deki rüşvet çarkı ve soruşturmayı engellemek için yapılan oyunların peşinde 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Organize işler’in belgeleri KIVANÇ EL ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği Kayseri’deki “rüşvet” ve bu soruşturmayı kapatmak için yapılan yolsuzluk iddialarına ilişkin belgeler açıklandı. Belgelere göre, iddiaları ortaya atan Hacı Ali Hamurcu’nun 26 sayfalık ifadesinden çıkarılan 10 sayfasında, petrol istasyonlarına izin verilmesinde alınan paraların Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin de aralarında bulunduğu bazı isimlerle pay edildiği yönünde iddialar yer alıyor. Kılıçdaroğlu’nun, bütçe görüşmeleri sırasında gündeme getirdiği yolsuzluk iddialarına ilişkin belgeler, CHP’nin resmi internet sitesinde de “organize işler” başlığıyla yayımlandı. Belgelerde Kayseri’de bazı taksi ve dolmuş durakları ile benzin istasyonlarının açılışındaki koşullar nedeniyle rüşvet verildiği iddia ediliyor. CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, da bir basın toplanktısı düzenleyerek “rüşvet çarkı”na ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. “Rüşvet çarkı” belgelerinde Fethullahçılar, ABD ve AKP... 11 Eylül 2001’de El Kaide militanlarının saldırısının ardından ABD, Türkiye’ye “Ilımlı İslam” gömleğini giydirmek için, Fethullah Gülen hareketini desteklemedi mi? O tarihlerde Fethullah Gülen üç yıldır ABD’de yaşıyordu. 3 Kasım 2002’de genel seçimler yapıldı. DSP, DYP, MHP, ANAP ve Erbakan’ın “Milli Görüş”ü yüzde 10 seçim barajına takılırken yüzde 35 oy alan AKP tek başına iktidar oldu. 1999 seçimlerinde baraja takılan CHP Meclis’e girerken, en düşük oyu Bülent Ecevit aldı. Türkiye için yeni bir dönem başlıyordu. Seçim sonrası toplumda bir şaşkınlık görülüyordu. Erbakan’ı liderlik koltuğundan indiremeyen Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan ve Bülent Arınç’ın önderliğindeki “Milli Görüş”ün genç kadroları, AKP’yi kurmuş, ABD Irak’ı işgal edip Saddam Hüseyin’i devirmek için çoktan hazırlıklarına başlamıştı. Seçmen tabanı “Siyasal İslam”a dayanmasına karşın AKP, ABD’yi emperyal güç olarak görmüyordu. Demokrasi ve özgürlüklerden söz eden AKP sözcüleri aynı zamanda şöyle diyorlardı: “Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne sokup, ileri demokrasiyi getireceğiz.” ABD tam aradığı siyasal oluşumu bulmuştu. ABD’nin her söylediğine “evet” diyecek, sadece kadınların başörtüsüyle (sıkmabaş) uğraşacak ve onların üniversiteye girmelerini sağlayacak olan böyle bir partinin “Siyasal İslam” temeline dayanması hiç önemli değildi. Gerçi ABD Erdoğan’ın değil Abdullah Gül’ün başbakan olmasını istiyordu, tıpkı Fethullahçılar gibi. Olamadı... Erdoğan’ın karizması öne çıktı, halkın diliyle konuşması, yoksul bir aileden gelmesi sadece Türkiye’de değil, Avrupa ülkelerinde de onaylanınca ABD buna razı oldu. AKP’nin “Siyasal İslam” damarından beslenmesini, bazı belediyelerin “kırmızı çizgi”yle alkol yasağı uygulamalarını ABD önemsemedi. ABD ve İngiltere Irak’ı işgal ettiler. Bizim liberal tosuncuklar ve tarikat şeylerinin müritleri, dinciler, bir Müslüman ülkenin yabancı güçlerce işgal edilmesini, binlerce masum insanın öldürülmesini pek önemsemediler, üstelik alkışladılar: “Irak’a demokrasi gelecek!” Sözü fazla uzatmaya, tezkere bunalımını, AKP sözcülerinin “Milli Görüş gömleğini çıkardık” mavralarını anlatmaya gerek yok. AKP’nin 2007 seçimlerinde Yaşar Büyükanıt’ın “e muhtıra” katkısıyla beklenenin üzerinde oy alması da çok yazıldı. Bu konunun da derinliğine girmeye hiç ama hiç gerek yok. TürkiyeABD ilişkileri bugünlerde hiç iyi değil... Bundan sonra da eskisi gibi olacağını hiç sanmıyorum... Türkiye’nin İsrail’le olan ilişkilerinin düzeltilmesi için ABD büyük çaba harcıyor ama bu konu ancak 2011 seçimleri sonrası çözülebilir. Erdoğan, İsrail’e “rest” çekerek siyasi geleceğini oya çevirmek istiyor, İran’la ve Suriye’yle ilişkiye girerek, Washington’a mesaj veriyor: “Haydi bakalım AKP’ye alternatif bir siyasi oluşum bulun ve beni yıkın...” Altı ay önce Deniz Baykal’ın bir kasetinin dinci internet sitelerinde yayımlanmasıyla başlayan süreç ve CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etmesi... Benim kafama en çok takılan sorundur bu! 2009 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olan Kemal Kılıçdaroğlu hiç beklemediği anda CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturdu. Önder Sav olmasaydı Kılıçdaroğlu o koltuğa oturabilir miydi? Bunları da geçelim... CHP, AKP’ye alternatif olur mu, yüzde 35 oy alır mı? Şimdiden böyle bir yorum yapmam! Hem ABD’ye hem İsrail’e, Avrupa Birliği ülkelerine kafa tutan Mısır’a karşın kimi Ortadoğu ülkelerinde “kahraman Sultan” olarak görülen Erdoğan, medya desteğiyle önündeki tüm engelleri aşar. Güneydoğu’da okullara okuma odaları açan, yoksulların yanında yer alan Fethullahçılar, Apo’nun avukatlarıyla AKP adına mı pazarlık masasına oturuyorlar? Fethullah Gülen’in Samanyolu’nda ve öteki televizyonlarında yaptığı konuşmaları bir izleyin. Fethullahçılar olmasa AKP Güneydoğu’da bir adım bile atamaz. Bir siyasal model var ortada... O modele ne ad koyacaksınız? Siyasal İslam mı, Ilımlı İslam mı? Fethullahçı İslam mı? Yarın Abdullah Öcalan’ın Fethullahçılara gönderdiği sıcak mesajları yazacağım... Kulkuloğlu kanıtları açıkladı CHP Milletvekili Kulkuloğlu, “rüşvet çarkı”na ilişkin açıklanan dosyalarda, rüşveti ihbar eden Hamurcu’nun 26 ve 16 sayfalık itiraflarını içeren bölümler, Kayseri Valiliği’nden İçişleri Bakanlığı’na gönderilen yazı, Melikgazi Belediyesi’nin yazısı, bilirkişi atanmadan önce yapıldığı iddia edilen “Muhakkik Yazısı” yer aldı. Dönemin Kayseri Valisi Osman Güneş’in, müsteşarlığa atanmasına rağmen, vali olarak İçişleri Bakanlığı’na yazdığı yazıya da yer verildi. yer alan iddialar şöyle: Kendi yazısına olur!  Kayseri Valisi Osman Güneş, Hamurcu’nun rüşvet ile ilgili iddialarından oluşan soruşturma dosyasında Özhaseki ve diğer belediye görevlileri hakkında “yeterli delil olmadığı ve iddiaların soyut olduğu” gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırılması için İçişleri Bakanlığı’na 4 Aralık 2007’de yazı yazdı. Ancak 30 Kasım 2007’de yerine Vali olarak Mevlüt Bilici’nin atanmasına karşın Güneş bu yazıyı imzaladı. Güneş, İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı’na da atandığı için kendi yazdığı yazıya “uygun görüş” vererek Bakan Beşir Atalay’ın onayına sundu. Atalay’ın onayı ile dosya kapatıldı. CHP’li Kulkuloğlu, “Cumhuriyet tarihinde kendi yazısını kendisi onaylayan başka bir bürokrat görülmemiştir” dedi.  Hamurcu’nun rüşvete yönelik iddialarının ardından Hamurcu’nun ayrıntılı ifadelerine başvuruldu. Savcılığa 20 Eylül ve 24 Ekim tarihinde ifade veren Hamurcu’nun ilk ifadesinde kendi avukatı görev aldı. Hamurcu’nun iddiaların bir kısmının yalan olduğunu söylediği ikinci ifadesinde ise avukat olarak Yakup Erikel yer aldı. Hamurcu’nun başkomiser babası Fahrettin Hamurcu da savcılığa gönderdiği dilekçede, Avukat Erikel’e vekâlet vermediklerini ve davaya bakmasını istemediklerini, ancak Erikel’in “bu işi benden başka kimse çözemez” diyerek kendilerini kandırdığını söyledi. Kulkuloğlu, “Genel Başkan ‘kim bu Erikel?’ diye sordu. Erikel; Bülent ve Münevver Arınç’ın özel avukatı, Egemen Bağış’ın yakın arkadaşı, Sadullah Ergin’in bir rivayete göre ev arkadaşı. AKP Siyaset Akademisi öğretim görevlisi. Deniz Feneri Derneği’nin kurucusu, ASKİ denetçisi, Başbakanlık İnsan Hakları Kurulu Üyesi...” dedi. kadar alabildim. Parayı sana vereyim dedi’ Ben de kabul etmedim ve parayı mağdurlara dağıtmasını söyledim” dedi. Kulkuloğlu, “Burada adı geçen Yusuf Dalmaz, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından HSYK üyeliğine atanan Kayseri Baro Başkanı Ali Aydın’ın büro arkadaşıdır. Erikel, Kayseri’ye bu işi kapatmaya gitmiştir. Erikel’in otel ücretine kadar belediyeden ödenmiştir. Belgeleri de hepsi elimizde” diye konuştu. Bağış’ın adı geçiyor Ali Hamurcu, Kayseri Cumhuriyet Savcılığı’na 20 Eylül 2007’de verdiği ifadede,Erikel ile nasıl tanıştığını anlatırken Egemen Bağış’ın ismini de şöyle telaffuz ediyor: “Erikel’in bürosuna gittim. Konuşmalarım CD’ye alındı. Avukatın bürosundan ayrılmadan Başbakan’ın Danışmanı Egemen Bağış ile 2 albay ve 1 binbaşı geldi. Bağış, durumumu avukatımla konuştu. Avukat bana durumu Bağış’ın Başbakan’a ileteceğini, benim ortalarda görünmememi söyledi.” Hamurcu’nun ifadesinin, sonradan çıkarılan bölümünde şu iddiada bulunuldu: Para teklifi  Baba Fahrettin Hamurcu, kendisine avukat Yusuf Dalmaz’ın ofisinde “Avukat Erikel bana ‘Bak burada 150 bin TL var. Belediye’den ancak bu ÖZHASEKİ Kızına ev rüşveti iddiası CHP’nin üye yazılımı için hazırlanan “Bilgi hizmet aracı” genel merkezde basına tanıtıldı. (AA) “Kayseri’de bir akaryakıt istasyonu yakınında bulunan bir otomobil acentasının daha uzak olması gerekirken uzaklığı 10 metredir. Petrol istasyonunun ön tarafındaki ara yolun imarda servis yolu geçmesine rağmen iptal edilerek Özhaseki tarafından GSM ruhsatı verilmiştir. Bunun karşılığında 375 milyar karşılığında Özhaseki’nin kızı Elif’e bir daire verilmiştir.” Toplam 9 dosya olduğunu ve önümüzdeki günlerde bunların paylaşılacağına dikkat çeken Kulkuloğlu, “Kayseri Belediye Başkanı ve onunla çalışan daire başkanları, başkan vekilleri ve şube müdürleri ile ilgili başka yolsuzluk dosyaları da mevcuttur” dedi. Özhaseki’ye hodri meydan diyen CHP’li vekil, “Eğer yüreği yetiyorsa, hodri meydan. Dilediği gazetecilerle, dilediği televizyonda konuşmaya davet ediyorum” diye seslendi. “Hacı Ali Hamurcu’nun yakalandığında verdiği bir ifade. Bu ifade yoktu diye Sayın Başbakan açıkladı. 26 sayfalık ifade buradadır. Şu da aynı konuyla alakalı 16 sayfalık ifade” diyerek belgeleri gösteren CHP’li vekil, ifadelerin değiştirildiğini belirterek, şöyle devam etti: “Adalet Bakanı ve savcılara sesleniyorum; bu ifadeleri alın. Eğer Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı hakkında bu ifadeleri ayrıştırdıysa işleme başlayın. Eğer bu Emniyet’te bu şekilde bir suç işlenerek değiştirilmediyse daha vahim. Bu UYAP sistemine girdikten sonra değiştirilmiş demektir. Türkiye’de seçim sistemi dahil her şey konuşulur. O zaman seçim sonuçlarının da sağlıklı olup olmadığı tartışılır” dedi. ‘Kendisini yakından görmedim’ KAYSERİ (AA) Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile iddiaları konusunda istediği bir televizyon kanalında konuşmaya ve tartışmaya hazır olduğunu söyledi. Özhaseki, belediye Meclis Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında, Kılıçdaroğlu’nun kendisiyle ilgili ortaya attığı iddiaların gerçeği yansıtmadığını, Kılıçdaroğlu’nun çevresindekiler tarafından yanlış ve eksik bilgi verilerek yanıltıldığını ileri sürdü. Ali Hamurcu’yu bugüne kadar yakından görmediğini öne süren Özhaseki, Hamurcu’nun teslim olmadığını ve Tekirdağ’da yakalandığını söyledi. Hamurcu’nun ifadelerinden tek satır bile çıkarılmadığını savunan Özhaseki, Vali Mevlüt Bilici ile ilgili iddiaların da gerçeği yansıtmadığını savundu. Özhaseki Kılıçdaroğlu hakkında dava açacağını da bildirdi. Özhaseki’nin konuşmasından sonra basına Hamurcu ve iddialarla ilgili mahkeme kararları ve ifadelerin bulunduğu dosya dağıtıldı. ‘Başbakan oltadadır’ Kılıçdaroğlu, Kayseri’deki yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili ‘Başbakan eğer üzerine gitmezse çarka ortak olur’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri Büyükşehir Belediyesi hakkındaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili “Başbakan birileri tarafından oltaya yakalattırıldı, Sayın Başbakan oltadadır. Bu olayın üzerine gitmez ise rüşvet çarkına ortak olur” dedi. CHP’nin üye yazılımı için hazırlanan “Bilgi hizmet aracı” genel merkezde basına tanıtıldı. Kılıçdaroğlu, tanıtımda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kayseri Büyükşehir Belediyesi hakkındaki yolsuzluk iddialarını Erdoğan’ın “boş” olarak değerlendirdiğinin anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Söylediğim dosyayla Başbakan’ın söyledikleri arasında hiçbir ilgi yok. Ben 17 kişilik bir rüşvet çetesinin yargıya çıkarılmasını nasıl sağladınız, bunu anlattım. Bunun soruşturulmasını istedim. O bana bir kişinin nasıl hapse girdiğini söylüyor. Onun hapiste olduğunu biliyorum. Ben kapatılan bir dosyadan söz ediyorum” dedi. Başbakan’ın bu dosyayı yeniden açması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Başbakan şu soruyu kendi bürokratlarına sormalı. 4 Aralık’ta bilirkişi tayin ediliyor, peki bu vali yardımcısı aklama raporunu nasıl bir gün önceden veriyor. Vali vekili rüşvet vardır diye rapor hazırlıyor, 38 gün sonra görevden alınıyor, buna yanıt verdi mi sayın Başbakan, vermedi. Bir şey söylüyorsak onu en az 56 ay araştırıyoruz” dedi. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ‘ERDOĞAN CUMHURBAŞKANI, ÖCALAN BAŞBAKAN’ ‘O benim muhatabım değil’ Başbakan’ın görevinin birilerini savunmak olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Yolsuzlukların üzerine gitmezse dönen rüşvet tezgâhının bir parçası olur” diye konuştu. Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin açıklamalarının anımsatılması üzerine CHP lideri, “O benim muhatabım değil, ben muhatabıma sorularımı sordum” dedi. Bütçede ‘Öcalan’la müzakere’ tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) zakere yapıldığı’ yönündeki sözleriTBMM Genel Kurulu’nda Cumhur ne “Bunu yapan şerefsizdir” diye tepbaşkanlığı, TBMM, Başbakanlık, Ana ki gösterdi. Özkan, Kafkas’a, “Evet yasa Mahkemesi, Sayıştay, RTÜK, bunu yapan şerefsizdir, aynen katıVakıflar Genel Müdürlüğü, Basın Ya lıyorum” yanıtını verdi. Özkan, koyın ve Enformasyon Genel Müdürlü nuşmasında “diktatör” ifadesini kulğü bütçelerinin görüşülmesi sırasında lanması üzerine Pakdil’den uyarı gelAKP ile MHP arasında “Öcalan” tar di. Özkan, “Hitler de seçimle işbaşıtışması çıktı. na geldi, siz de seçimle işbaşına gelMHP Giresun Milletvekili Murat diniz” dedi. Özkan’ın konuşmasını Özkan, AKP’nin terörle mücadele et tamamlamasının ardından sataşma gemeyip “müzakere rekçesiyle söz alan ettiğini” söyleyinAKP Grup Başkance gerginlik yükTBMM Genel vekili Nurettin Caseldi. AKP sıralanikli, terör örgütüyKurulu’ndaki bütçe rından yükselen le müzakerenin görüşmelerinde AKP tepkilerin yanı sıra DSPMHPANAP ve MHP’liler birleşimi yöneten koalisyon hükümeti arasında, “Öcalan’la Meclis Başkanvedöneminde yapıldıpazarlık ve müzakere kili Nevzat Pakdil ğını ileri sürdü. Cade Özkan’ı uyardı. nikli’nin sözlerine yapıldığı” tartışması Pakdil, Özkan’dan bu kez MHP’li milçıktı ve kavgaya konuşmasına dikletvekilleri tepki gösdönüştü. BDP’liler de kat etmesini istedi. terdi. Öcalan’a “cani” diyen Özkan’ın konuşMHP Grup BaşMHP’lilere tepki masına devam ettikanvekili Mehmet ği sırada Pakdil, gösterdi. Şandır, “O görüşmikrofonu kesti. me müzakere değil Özkan, “Artık Erdevlet toplantısıdır. doğan’ı Cumhurbaşkanı, Öcalan’ı Devlet toplantısında alınan karaBaşbakan yaparsınız. Sizin günde rın imzalanmasıdır” yanıtını verdi. miniz bu, bilemiyorum. MHP’den bu MHP’lilerle BDP’liler arasında Öcakadar nefret ettiğinize göre bir pla lan tartışması yaşandı. BDP’li Bengi nınız mutlaka olmalı. Meclis’te MHP Yıldız, “tutuklu da olsa Öcalan’a haolmasın ki cani Öcalan ve bölücüler karet edilemeyeceğini” söyledi. YılMeclis’te cirit atsın” sözlerine AKP’li dız, “Böyle cani falan diyemezsiniz. ler sert tepki gösterdi. Sizde de bir sürü cani var ama biz Özkan, AKP’lilerin tepkileri ara cani demiyoruz” sözlerine MHP sısında konuşmasını sürdürürken AKP’li ralarından, “Sensin cani”, “Fazla koAgah Kafkas, ‘terör ve teröristle mü nuşma, şerefsiz” tepkileri geldi. Kılıçdaroğlu, dengeleri gözeterek hazırlayacağı PM listesinde tanınmamış isimlere de yer verecek ‘Adsız kahramanlar’ listesi TÜREY KÖSE ANKARA CHP’de eski genel sekreter Önder Sav’ın “çarşaf liste için Baykal’la birlikte mücadele başlatma”ya yanaşmaması üzerine kurultayda çarşaf liste önergesi verilmesi olasılığı azaldı. Deniz Baykal da, “Ben kimseye çarşaf liste için imza toplayın demedim. Önerge verilirse çıkar doğruları anlatırım” sözleriyle çarşaf liste önergesi verilmesi olasılığının azaldığını ortaya koydu. Bu gelişmeler üzerine gözler “Listeyi bizzat hazırlayacağım” diyen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun hazırlayacağı blok listeye çevrildi. Kı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun parti meclisi listesinde Baykal ve Sav’a yakın isimlere yer vererek “parti dengeleri”ni gözeteceği ve kamuoyunun çok yakından tanımadığı “adsız kahramanlara” da yer vereceği bildirildi. Kılıçdaroğlu’nun kurultaydan sonra yeni MYK’yi belirlerken “genel başkan yardımcısı” sayısını da arttırması bekleniyor. lıçdaroğlu bu konuda en yakın çevresindekilere bile açıklama yapmaktan kaçınırken kadınlar ve gençlerin temsil oranının yüksek olacağını söylemekle yetindi. Kılıçdaroğlu, listede “adsız kahramanların” yer alacağını da vurguladı. Kılıçdaroğlu’nun şu anda MYK’de görev yapan “kader birliği” yaptığı 14 kişiyi de PM listesine koyması durumunda, bu kez örgütün taleplerinin karşılanması ve yeni isimlerin PM’ye girmesinin kolay olmayacağına dikkat çekiliyor. 17 Aralık günü yapılacak il başkanları toplantısında örgüt temsilcilerinin liste konusunda genel başkana yetki vermeleri ve blok listeden yana tavır koymaları bekleniyor. Kılıçdaroğlu’nun PM listesinde Baykal ve Sav’a yakın hangi isimlere yer vereceği de merak konusu oldu. 20 dolayında milletvekilinin Baykal’a yakın olduğu biliniyor. Listede Baykal’ın yakın çevresindeki “sivri” isimler yerine Bihlun Tamaylıgil, Faik Öztrak gibi daha ılımlı isimlere yer verilmesi bekleniyor. Önder Sav’ın en yakınındaki isimlerden Hakkı Süha Okay’ın da listede yer alacağı belirtiliyor. Haluk Koç, Gökhan Günaydın, Mustafa Özyürek, Murat Karayalçın, Gülsün Bilgehan gibi isimlerin de listede yer alabileceği kaydedildi. Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu’nun PM’ye ve ardından MYK’ye girebileceği ifade ediliyor. Sendikacı Yaşar Seyman, yazar Eşber Yağmurdereli ile aralarında Ercan Karakaş, Seyfi Oktay, Nihat Matkap gibi isimlerin yer aldığı çok sayıda eski milletvekilinin de listede yer almak istediği kulislerde konuşuluyor. Hürriyet gazetesinin başyazarı iken yazdığı bir yazıdan sonra istifa etmek zorunda kalan Oktay Ekşi’nin önceki gün bütçe görüşmelerinden sonra TBMM’de Kılıçdaroğlu ile görüşmesi de dikkati çekti. Kılıçdaroğlu’nun kurultaydan sonra yeni MYK’yi belirlerken şu anda 13 olan genel başkan yardımcısı sayısını da arttırması bekleniyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle