19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y B Y B B Y Y K Y Y Y Y K 7 4 8 7 6 4 6 7 12 12 13 8 5 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars K K K Y Y Y K K Y Y K K K 4 7 5 12 15 11 7 10 6 7 0 2 1 Oslo PB Helsinki PB Stockholm PB Londra K AmsterdamB Brüksel B Paris B Bonn B Münih K Berlin K Budapeşte B Madrid Y Viyana K 6 7 4 2 2 1 1 3 3 1 2 10 2 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam K K B B K B PB PB B B B PB PB 3 6 8 13 2 10 13 17 12 9 11 19 13 Ülkemizin geneli parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın batısı ve Kıyı Ege dışında kalan tüm ülke yağışlı geçecek. Yağışlar, Akdeniz kıyıları ile Hatay çevrelerinde aşırı, Orta ve Doğu Akdeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun batısı, Muğla merkez ve kıyı ilçeleri, Diyarbakır, Gümüşhane, Bayburt, Tokat, Erzurum, Muş, Bitlis çevrelerinde kuvvetli olmak üzere, genel olarak karla karışık yağmur ve kar; Marmara’nın kuzeydoğusu Doğu Akdeniz, Batı Akdeniz kıyıları, Karadeniz kıyı kesimi ile Güneydoğu Anadolu bölgesinde yağmur ve sağanak şeklinde olacak. CUMHURİYET 14 ARALIK 2010 SALI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 14 Aralık GÜNCEL Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK ÇYDD’den burs alan 30 üniversite öğrencisinin PKK üyesi oldukları iddia edildi konuşmasını öğrenciler bir başka salonda ekrandan izliyor. Yanı başında da şemsiyeli korumalar... Korkunun zorladığı önlemleri bir yana bırakarak yeni gerçeklere bakalım: Kuzu Burhan’ın neden yeni bir anayasaya gereksindiğimizi, AKP’nin bu konudaki amacını açıklamasını bekleyen izleyiciler iki sürprizle karşılaştılar. Birinci sürpriz: Kelin çaresi olsa önce kendi kullanır gibi söylemlere kafayı takmayın. Kuzu Burhan’ın düne kadar sır gibi sakladığı ama yumurtalı saldırı vesilesiyle konuşmasında açıkladığı reçeteye kulak verin lütfen: Anayasa profesörü “Her sabah zeytinyağı ile yumurtayı bir güzel karıştırın, kelinize sürün!” dedikten sonra… …eliyle başını sıvazladı ve ekledi: “Ben yararını gördüm!” Kel başa şimşir tarak bir başka açıklaması daha oldu Kuzu Burhan’ın. Nasıl anayasa profesörü olduğunu açıkladığımı sanmayın. “Ben”, dedi. “Tam 25 yıl artistlik yaptım sahnelerde. Aktörlükte kalsaydım ohooo şimdi Yeşilçam’da bir numara idim.” AKP’deki şu kadro zenginliğine bakınız. Adamı anayasa profesörü diye tanıtıyorlar. Karşınıza kelliğe çare bulan, bir zamanların sahne adamı çıkıyor. Medya iki gün Kuzu Burhan ile dolup taştı; yanı sıra Kurultay’a giden CHP haberlerine geniş yer verdi. CHP’nin iktidara gelince izleyeceği sosyal, ekonomik, siyasal programını içermiyordu haberler. Blok mu, çarşaf mı? Medya da kararsız. Blok diyemiyor, çarşaf liste de… Kimi yazarlarımız da bloku da çarşafı da sollayan CHP’den kimi beklentileri ön plana çıkarıyorlar. Örneğin PKK’nin siyasi kolu Güneydoğu’da sivil ordu kurduklarını davul zurna ilan ediyor. Kürt sorunu giderek karmaşık bir biçim alıyor. ABD, Türkiye’ye füze radar yerleştirmek üzere. Başbakan’ın Atina’da 12 mil ödünü verdiğini Yunan gazeteleri yazıyor. AB’ye üyelik hikâye. Eğitim çökmüş. İlkokula türbanla giren öğrencinin fotoğrafları gazetelerde. İşsizlik ve açlık bir numaralı sorun… …CHP’nin neden bu sorunlara eğilmediğini, bu sorunları nasıl çözeceğini neden açıklamadığını soruyorlar. Haksızlık ediyorlar. Önce CHP’nin bir başarısından... RTE’yi günübirlik hatta anında yanıtlamakta CHP Genel Başkanı’nın başarısından söz etmiyorlar! İnsaf edilsin; AKP, bu temel sorunların hangisine çözümler getirdi ki CHP, buna karşı partisel görüşler açıklasın! Üstelik seçimlere daha altıyedi ay var. Yavaş yavaş! Zaten bugünden çözümler açıklamak tehlikeli. CHP, açıklayacağı çözümleri AKP’nin hemen kapıp, benzerlerini gündeme taşıyacağından kaygılı. Örnek mi? İşsizlere, fakir fukaraya sigorta getireceğini ve her ay tıkır tıkır para ödeyeceğini açıkladı Kılıçdaroğlu. AKP hemen benzeri bir programı uygulamaya başladı. Ama seçimde tek başına iktidara gelince CHP… …O zaman temel sorunları bir bir çözecek CHP. Kılıçdaroğlu her sorun söz konusu olunca çözüm açıklayacak yerde, iktidara geldiğimizde bu sorunu biz çözeriz demiyor mu? Şimdi CHP’yi iktidara taşıyacak blok listeyle, kavgasız gürültüsüz, tek ses verecek bir Parti Meclisi seçilecek! Kılıçdaroğlu; Baykal’a, Sav’a söyledi mi veya ima etti mi bilmiyoruz. PM listesini kendi başına yapacak ve Baykal’cı, Sav’cı diye anılanları da elbette blok listeye alacak. Genel başkan diyor ki: “Tüzük blok liste diyor ama delege isterse çarşaf liste neden olmasın?” Bu kısa açıklama; çaresiz çarşaf liste ile gelecek PM ile çalışırım demeyi gerekli gören, yumuşak bir ifadeyle blok liste istemini duyuruyor. Kuşkusuz kurultayda tek başına iktidara yürüyüşten söz edecek Kılıçdaroğlu. Örneğin tek başına iktidarın rakamsal koşullarını bilerek… Son araştırmalara göre CHP oyu yüzde 2224. Tek başına iktidar en az yüzde 3435 oyla gerçekleşiyor. CHP tek başına iktidara gelirse AKP oylarının yüzde 30’ların altına, örneğin yüzde 27’lere düşmesi gerekiyor ve CHP’nin de yüzde 24’ten yüzde 3435’e fırlaması. Blok listeyi tüzük gereği dayatan, örgütten sorumlu birinci Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, oyların yüzde 34’lere nasıl çıkacağının hesabını çoktaaan yapmış, herhalde Kılıçdaroğlu’nun önüne koymuştur. Gönüllerde, kafalardaki umut, elbette tek başına CHP iktidarı.. ama? Öğrenciler de iddianamede İstanbul Haber Servisi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Yüksel, Çağdaş Eğitim Vakfı’nın eski Başkanı Gülseven Yaşer’in de aralarında bulunduğu 8 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, ÇYDD’den burs alan öğrencilerin emniyetteki dosyaları da yer aldı. Cumhuriyet Savcıları Ercan Şafak, Murat Yönder ve Zekeriya Öz’ün hazırladığı iddianamede, Ergenekon terör örgütünün, “LOBİ” adlı örgütsel dokümanında “Büyük kentlerin varoşlarında ve Güneydoğu Anadolu’da boşluğa sürüklenmiş sahipsiz gençlerin örgütleneceği” ifadesinin yer aldığı belirtilerek, ÇYDD Kadıköy Şubesi’nden ele geçirilen bir dijital veride bulunan “2008 toplantı özeti” isimli word dosyasının bu durumu açıkça ortaya koyduğu ileri sürüldü. Söz konusu word dosyasında, “Po Yüksel’e ‘PKK’lilere burs verdi’ suçlaması ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Prof. Ayşe Yüksel’in PKK terör örgütünün Van 100. Yıl Üniversitesi’ndeki yapılanması olan YÖDER’e üye bazı öğrencilere burs verilmesini sağladığı iddia edilerek “Bu şekilde PKK terör örgütüne müzahir olan bu öğrencileri Ergenekon silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda kullanmayı planladığı anlaşılmakta dır” denildi. Ergenekon üyesi olduğu ileri sürülen Yüksel’in Türkan Saylan ile yaptığı telefon konuşmalarına da yer verilen iddianamede, Yüksel’in, çok sayıda Ergenekon davası sanığı ile telefon irtibatının olduğu ifade edildi. İddianamede Yüksel, Mustafa Balbay’ı tanımadığını söylese de ajandalarında Balbay’a ait telefon numaralarının yazılı olduğu belirtildi. de yer aldı. Raporda, ADD, CUMOK, Ulusal Platformlar Birliği gibi sivil toplum kuruluşlarıyla basın açıklaması, miting gibi geniş katılımlı eylemler organize ettikleri belirtildi. Ergenekon operasyonunda tutuklananlara destek vermek, operasyonları protesto etmek amacıyla, mitingler, basın açıklamaları, gösteriler için pankart ve afişler hazırlayarak astıkları kaydedildi. İddianamede, “Öğrenci listen gelen bilgilere göre araç yakanlar nedeniyle burslar konusunda dikkatli davranmak zorundayız. Türkan Abla gerekirse kayıt silinsin ama bursta kesintiye gitmemeliyiz. Acil durumlarda yalnızca Türkan Abla’nın belirlediği listedeki polis müdürleriyle görüşülecek” ifadesinin olduğu öne sürüldü. İddianamede isimleri sıralanan ve ÇYDD’den burs alan 30 üniversite öğ rencisinin emniyetteki dosyasının istendiği, emniyetten gelen bilgilere göre, PKK/KONGRAGEL üyesi olduklarıve değişik eylemlere katıldıklarının tespit edildiği iddia edildi. ‘Basın açıklaması suç’ Soruşturma kapsamında hesapları ayrıntılı olarak incelenen ÇYDD’ye ilişkin denetim görevlilerinin düzenlediği denetim raporu da iddianame lere dernek merkezlerinde mülakat yapılarak öğrencilerin kılık kıyafet ve dış görünüşlerine göre değerlendirildiği, öğrencilerle her ayın son cumartesi günü burs dağıtımından önce içeriği belli olmayan toplantılar düzenlendiği, toplantılara gelmeyenlerin ve içeriği belli olmayan görevleri yapmayanların burslarının kesildiği” iddia edildi. İddianamede, ÇYDD’nin ‘Deniz Yıldızı’ projesinin aslında TSK’ye sızmak ve kadrolaşmak amacıyla yapılan bir faaliyet olduğu ileri sürüldü. Projenin, askeri liseler, harp okulları ve özellikle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı bazı subaylara yönelik uygulanan bir proje olduğu iddia edilerek, “Başka bir soruşturma kapsamında Kocaeli’nde deniz subaylarının kaldığı bir ikamette ele geçirilen dokümanlara bakıldığında durumun anlaşıldığı” ifade edildi. TGB’NİN RAPORU NEVİN BERKTAŞ: Karşıyaka Mezarlığı’ndaki anma için Eren’in ağabeyi Erkan Eren ile dönemin ANOD’lu öğrenci arkadaşları da hazır bulundu. ‘Öğrencilere muhbirlik teklif edildi’ ALİ AÇAR Hayatının beş yılını çaldılar Nevin Berktaş, 12 Eylül darbesinin ardından “örgüt üyeliği” suçlamasıyla 21 yılını cezaevinde geçirdi, yaşadıklarını anlattığı kitap nedeniyle tekrar ceza aldı. Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üniversitelerde ve dışarıda üyelerine yönelik baskıları rapor haline getirerek yayımladı. Raporda öğrencilere “casusluk muhbirlik” teklif edilirken, Atatürk’ün yazdığı “Bursa Nutku” nu okumak savcılık tarafından soruşturma konusu yapıldı. TGB’nin “Öğrencilere yapılan baskılar” başlıklı raporunda son bir yıl içerisinde öğrencilere yönelik baskılar özetle şöyle sıralanıyor:  Sivas’ta 5 Aralık’ta 14 TGB’li, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kenti ziyareti öncesinde protesto ihtimaline karşı gözaltına alındı.  Antalya’da ADD’den bir kişiye TGB hakkında bilgi getirilmesi ve bunun karşılığında maddi sorunlarının çözüleceği yönünde teklif yapıldı.  Atatürk’ü anma etkinliklerinde “Bursa Nutku”nu okuyan Eskişehir TGB üyeleri hakkında savcılık soruşturma başlattı. TGB üyelerine “Bursa Nutku” içerisinde geçen ifadeler suç unsuru gibi yansıtıldı.  20 Ocak 2009’da İzmir TGB Başkanı Hasan Ali Kızılırmak’a, kendisini Kaya Toprak olarak tanıtan kişi tarafından aranarak “Ergenekon davası size kadar ulaşacak galiba, kirli işlere bulaşmayın” denildi.  Eskişehir, İzmir, Bursa, Antalya ve Sivas’taki TGB yöneticileri hakkında “Devlet Büyüklerine Hakaret” suçlamasıyla 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle kamu davaları açıldı. Acısı 30 yıldır dinmedi 1980’de yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren’in ağabeyi Erkan Eren ‘Gerçekleri yavaş yavaş herkes öğreniyor’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 12 Eylül yönetimi tarafından yaşı büyütülerek 17 yaşında idam edilen Erdal Eren, ölümünün 30. yılında mezarı başında anıldı. Anmaya katılanlar, referandum öncesinde “evet” oyu için Erdal Eren’in adını kullanan Başbakan Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi. Aralarında Devrimci 78’liler Federasyonu, EMEP ve Emek Gençliği üyelerinin de bulunduğu çok sayıda kişi, öğlen saatlerinde Karşıyaka Mezarlığı’nın 2 No’lu Kapısı’nda buluştu. Anma için Eren’in ağabeyi Erkan Eren ile dönemin ANOD’lu öğrenci arkadaşları da hazır bulundu. Grup buradan, sloganlarla Eren’in mezarına doğru yürüdü. Grup, mezarı başında ilk olarak Erdal Eren için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Emek Gençliği adına konuşan Gözde Meydan, “AKP’nin, referandum öncesi 12 Eylül düzenini yenilen anayasa değişikliğine oy toplamak için Erdal Eren ve Necdet Adalı’ın isimlerini ülkücü faşistler ile yan yana koyarak timsah gözyaşları döktüğünü” söyledi. Devrimci 78’liler Federasyonu’dan Hüseyin Esentürk, “Sen rahat ol. Yol arkadaşların gerekli cevabı verdi, vermeye de devam edecektir” dedi. Grup daha sonra Eren’in idamını protesto ederken öldürülen Ercan Koca’nın mezarınagiderek, Koca’yı da andı. Erdal Eren’in ağabeyi Erkan Eren, 30 yılın acılara dindirmeye yetmediğini kaydetti. Erdal Eren’i artık daha fazla kişinin tanıdığını belirten Eren, “Gerçekleri yavaş yavaş herkes öğreniyor” dedi. Dink cinayetiyle ilgili ifade veren eski emniyet müdürü ihmaller zincirini anlattı ‘Emniyet manipüle ediyor’ İstanbul Haber ServisiEski Emniyet Müdürü Emin Aslan, AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in ölümüne ilişkin, emniyet içindeki asıl sorumluların, suçu başkalarına atmak için medyayı ve üst makamları manipüle ettiklerini söyleyerek, “Görüşüm, İstanbul Emniyet’inin koruma görevi olmakla birlikte, sorumluluğun çoğunun yardımcı istihbarat elemanını çalıştıran Trabzon emniyeti ve İstihbarat Başkanlığı’nın C Şubesi’nde olduğudur” dedi. Uyuşturucu ticareti yapan örgüte yardım ettiği iddiasıyla yargılanan Emin Aslan, Dink’in ölümüne ilişkin devam eden soruşturma kapsamında tanık olarak verdiği ifadede, Dink cinayetini azmettirmekten yargılanan polis muhbiri Erhan Tuncel’in 2006’da İstihbarat Daire Başkanı olan Ramazan Akyürek tarafından yardımcı istihbarat elemanı görevine son verildiğini söyledi. Bu dönemde Erhan Tuncel, Dink’in öldürüleceği bilgisini verdiğine dikkat çekerek, “İçinde yardımcı istihbarat elemanının görevli olduğu bir organizasyonun, bilgi akışına rağmen cinayet işleyebildiği durumlara emniyet teşkilatında pek rastlanmaz. Polis içinde yapılan yorumlardan, Dink gibi hedef olan bir kişiyi koruma altına almamakla İstanbul ili yetkili ve sorumluları görevini yapmamıştı. İstihbarat Daire Başkanlığı’nın ve bu başkanlığın birden fazla ili ilgilendiren operasyonları koordine eden C şubesi ile İstanbul ve Trabzon illeri arasında sorumluluk paylaşılıyordu” dedi. İstanbul Haber Servisi “İnancın Sınandığı Zor Mekânlar: Hücreler” adlı kitabında “örgüt propagandası yapıldığı” iddiasıyla 10 yıl süren bir dava sonucunda 10 ay hapse mahkum edilen ve 3 Kasım 2010’da tutuklanan yazar Nevin Berktaş, 1980 yılından bu yana 21 yılını cezaevinde geçirdi. Türkiye’de en uzun hapis yatmış kadın siyasi tutuklu olan Berktaş, cezaevinde yaşadığı hak ihlallerinin yanı sıra yargı sistemindeki hukuksuzluklar nedeniyle de 5 yıl 8 ay gibi uzun bir süre de fazladan cezaevinde kaldı. Son aldığı hapis cezasının bu süreden düşürülmesi gerekirken yargı bunu da görmezden gelirken Berktaş’ın avukatları ise süreci AİHM’ye taşıdı. 12 Eylül askeri darbesinin ardından Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği üyesi olmak iddiasıyla tutuklanan yazar Berktaş (52), 2007’de serbest bırakıldı. Berktaş, “infazında hesap hatası” yapılması nedeniyle 5 yıl 7 ay fazla cezaevinde kaldığı için tazminat davası açtı. Tutuklu bulunduğu süre içerisinde 12 Eylül döneminde cezaevindeyken yaşadığı sıkıntıları, cezaevlerindeki hücreleri, hücrelerde yaşanan işkenceleri anlattığı kitabı nedeniyle ise tekrar hapis cezasına çarptırıldı ve Bakırköy Kadın ve Çocuk Cezaevi’ne götürüldü. En son aldığı cezanın fazla yattığı cezadan düşürülmesini talep eden Berktaş AİHM’ye başvurdu ve şimdiyse kararı bekliyor. Kitapla ilgili yayınevi sahibine para cezası, Berktaş’a ise 10 ay hapis ve 461 TL para cezası verildi. ‘Telefonum dinlendi’ Hrant Dink cinayeti ile ilgili en fazla belge toplayan kişilerden Milliyet gazetesi muhabiri Nedim Şener ile görüştüğü için Şener’le ilişkisinin araştırıldığını belirten Aslan, daha sonra telefonunun İMEİ numarası üzerinden örgüt mensubuymuş gibi dinlendiğini savundu. Sağlık durumu da iyi değil Yazar Nevin Berktaş, ilk olarak 4 Şubat 1981’de tutuklandı. 19831991 yılları arası 8 yıl, 19942007 yılları arasında ise 13 yıl olmak üzere toplam 21 yıl cezaevinde yattı. Berktaş’ın 1984 ve 1996 yıllarındaki ölüm oruçlarına katılması nedeniyle sağlık durumunun iyi olmaması da sorunun ayrı bir boyutunu oluşturuyor. ‘Kenan Evren adını istemiyoruz’ İZMİR (AA) İzmir’de çeşitli sivil toplum kuruluşları Gültepe Kenan Evren Anadolu Lisesi’nin adının Erdal Eren Anadolu Lisesi olarak değiştirilmesi istemiyle lise önünde eylem yaptı. Grup adına açıklama yapan Eda Aktaş, “12 Eylül, tarihimizde kara bir leke. Kenan Evren adının, Erdal Eren yapılmasını istiyoruz” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle