Katalog

14 ARALIK 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA 15 İstanbul’da yapılan operasyonlarda 327 kilogram uyuşturucu ele geçirildi. 2’si asker 17 kişi gözaltına alındı MAVİ SÜRGÜN SERDAR KIZIK Askeri lojmanda uyuşturucu İstanbul Haber Servisi İstanbul’da uyuşturucu ticaretine yönelik operasyonlarda, 245 kilogram eroin, 75 kilogram morfin ve 7 kilogram esrar ele geçirildi, aralarında bir astsubay ile uzman çavuşun bulunduğu 17 kişi gözaltına alındı. Narkotik ekipleri takibe aldıkları bir tıra Silivri’de operasyon düzenledi, yapılan aramada narenciye yüküne gizlenmiş paketler halinde 155 kilogram eroin ele geçildi. Operasyonda Zonguldak’ta görevli bir astsubay ve İstanbul’da görevli bir uzman çavuşun da aralarında bulunduğu 8 kişi gözaltına alındı. Uzman çavuşun kaldığı Halkalı’daki askeri lojmanda yapılan aramada 20 kilogram eroin maddesi ele geçirildi. Fatih, Kâğıthane, Kadıköy ve Ümraniye’de düzenlenen operasyonlarda da 70 kilogram eroin ile 75 kilogram morfin maddesi bulundu. İleri Demokrasi ve CHP Kurultayı... İktidarın ileri demokrasi hamlelerinin ardı arkası kesilmiyor. Öğrenci gösterilerinde polis copu ve postalı bu türden hamlelerdi. Keza yandaş basının gençleri kınayan değerlerlendirmeleri de. Anladık ki bu düzeni sağlayan atmosfer biber gazıyla, işkenceye sıfır toleransın gereği ağız burun kırmakla oluyor. Başbakan, bakan ve güvenlik yetkilileri bu atmosferin aynı biçimde süreceğini belirtiyor. Çünkü tespit etmişler; Ergenekoncular, “Hükümeti yıkmak için öğrencileri sokağa dökmek istemiş...” İleri demokratik adımlar Kozak Yaylası ve Kaz Dağları’nda ses getiriyor! Artık gizlisi saklısı kalmadı, bu düzenin nimetlerinden yararlanan çokuluslu, çok ayrıcalıklı altın madencileri, 2013 yılında Kaz Dağları’nda altın üretimi yapacaklarını açıkladı. Öyle kapalı kapılar ardında değil; Kanadalı Alamos şirketinin temsilcisi, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’ndaki toplantıda söyledi geçenlerde. Öte yandan insanlığın yüz karası altın için Kozak Yaylası’nda yürütülen sondaj çalışmaları tam gaz sürüyor. HES’lerde olduğu gibi doğada geri dönülmez zararlara yol açacak madenciler, dünyanın en önemli oksijen rezervlerinde çevreyi hançerliyor. İleri demokrasi cinsinden değil ama “demokratik” bir tartışma da bu ülkeyi mevcut iktidardan kurtarması beklenen CHP’de sürüyor. Hafta sonu yapılacak kurultayda çarşaf liste mi, olsun blok liste mi? İroniye bakar mısınız; düne kadar blok listeyi savunan Deniz Baykal ve Önder Sav, bu kez çarşaf liste istiyor. Geçen ay çarşaf liste olacağını, her şeyden önce parti içi demokrasiyi savunacağını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu ise bu kez blok liste peşinde. Tüzük gereği MYK’yi dilediği isimlerden oluşturma hakkına sahip Kılıçdaroğlu, neden PM’nin tümünü istiyor, anlamak güç... Bu tartışmalardan öte asıl mesele, “CHP nasıl bir parti olacak” sorusunda. Kimileri kaygılı, partinin köklerinden koparılarak küresel düzenin dümen suyunda, AKP’lileştirilmeye çalışıldığını savunuyor. Avrupa’daki sosyal demokrat partiler gibi CHP’nin liberalleşmemesi gerektiği söyleniyor. Haklı uyarılar bunlar... İzmir CHP’de Emek Platformu’nun uyarıları gerçekten önem taşıyor. Çarşaf liste istenen açıklamada özetle şu görüşlere yer veriliyor; “ ...Endişemiz, bu seçimlerde, başta İzmir olmak üzere partimizin, emekçi halkımızca tahkim edilen kalelerinin dışarıdan, küresel güçler ve yedeklediği AKP, Sorosçu kuruluşlar ve tarikatlarca kuşatılarak teslim alınmasıdır... Bugüne kadar parti meclisinde hep seçkin, tuzu kurular yer aldı. Bundan böyle parti kitlemizin yüzde 95’ini oluşturan emekçilerin oranlarına göre temsil edilmelerini istiyoruz... Küresel kapitalizm yanlısı, Kemal Derviş uzantılarına, Onuncu Yıl Marşı’na bile tahammülü olmayan Kemalizm karşıtlarına, tarikatlara ve onların simgesi olan, türbana göz kırpanlara, inanç ve etnik köken istismarcılarına PM’de yer verilmemelidir...” CHP’de kimse dışlanmadan oluşturulacak bir PM listesi tartışmaları dindirecek ve seçimlere daha sağlıklı bir ortamda gidilmesini sağlayacaktır kuşkusuz... [email protected] Dağıtıcı Tanzanya, kuryeler Somali uyruklu Buralardaki operasyonla ilgili olarak Hakkâri Yüksekova’dan İstanbul’a getirildiği ve yurtdışına götürülmek istendiği bildirilen uyuşturucunun dağıtım ve sevkıyatından Tanzanya uyruklu Abraham M’nin sorumluğu olduğu belirlendi. Somali uyruklu 3 kişinin ise uyuşturucu şebekesi tarafından kurye olarak kullanıldıkları bildirildi. 7 zanlı gözaltına alındı. Gaziosmanpaşa’da bir eve düzenlenen operasyonda da, 7 kilogram esrar maddesi ile 2 adet ruhsatsız tabanca ele geçiren polis, Ş.K ile eşi L.K’yi gözaltına aldı. . GÖZTEPE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ Skandalın faturası yönetime İstanbul Haber Servisi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kazan dairesinde meydana gelen arıza sonucu kaloriferlerin bozuk olması olayında başlatılan soruşturma kapsamında hastane müdürü ve teknik işlerden sorumlu hastane müdür yardımcısı görevlerinden alındı. İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. “olayın hayatın doğal seyri içinde meydana geldiğini” belirterek Ali İhsan Dokucu ise “Olay medyaya yansıyan ve algılanan kadar da büyük bir olay değil” dedi. Söz konusu hastanede kaloriferlerin çalıştırılmadığı, tavandan yağmur sularının aktığı, kapanmayan pencerelerden gelen yağmuru kesmek için hasta yakınlarına da ameliyatlarda kullanılan giysilerin dağıtıldığı ve hasta yakınlarının elektrikli soba getirdiği yönünde iddialar gündeme gelmiş, Sağlık Bakanlığı soruşturma başlatmıştı. Soğuk hava hayatı olumsuz etkiliyor Tüm yurdu etkisi altına alan kar nedeniyle birçok bölgede yollar kapanırken soğuk hava Bursa’da can aldı. Bursa’nın Karacabey ilçesine bağlı Uluabat köyünde yalnız yaşayan bir çocuk annesi 87 yaşındaki Menşure Sülük’ün evine giden komşuları yaşlı kadının evde olmadığını görünce durumu muhtar ve jandarmaya bildirdiler. Yapılan aramada Sülük’ün evinden 300 metre uzaklıkta donarak yaşamını yitirdiği belirlendi. Düzce’de yoğun kar yağışı nedeniyle ormanlık alanda 2 gün mahsur kalan 5 kişi kurtarıldı. Birçok ilde yoğun kar yağışı sebebiyle okullar tatil edildi. Yetkililer havanın soğumasıyla soba kullanmaya başlayan yurttaşları da karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı uyardılar. Meteoroloji Genel Müdürlüğü de kuvvetli yağış, kuvvetli rüzgâr, buzlanma ve don olayı ile toz taşınımı konusunda yetkilileri ve yurttaşları uyardı. YAKAMOZ CHP Kurultayı ve Demokrasinin Büyük Sınavı Cumhuriyet Halk Partisi bu hafta sonu tarihinin tartışmasız en kritik kurultayını yaşayacak. Bu, aynı zamanda Türkiye’nin bugüne kadar gördüğü en önemli siyasi buluşma olacak. Önümüzdeki genel seçimi CHP kazanırsa Türkiye’de demokrasi ve özgürlükler kazanacak. AKP kazanırsa, belki de ülkenin demokratik yapısı üzerine kepenk bir daha açılmamak üzere kapanacak ya da en azından bu olasılık çok büyük olacak… Bir ülke düşünün ki, merkez sağ yobazlığa prim vere vere teslim bayrağını çekmiş… Gençlerin önemli kısmı, entel “medyokrasi” tarafından beyinleri yıkanarak doğduklarından beri kandırılmışlar, “Yetmez ama Evet”çilerin düşünce özürlü ya da kötü niyetli propagandalarına alet olmuşlar ve yedikleri dayakların kaynağını anlayamayacak kadar gerçeklerden kopmuşlar. Siyasetten soğutuldukları için kendilerini içine düşürüldükleri bu tuzaktan, ancak bir siyasi partinin kurtarabileceğini anlamamışlar, hâlâ “hiçbir partiye destek vermeme” nakaratına takılıp kalmışlar! Ve bir ülke düşünün ki, demokrasinin tüm kurumları her yöntemle, tehditle sindirilmiş, basın, yargı, sivil toplum, her biri kilitlenmiş… Olay o kadar “sapkın” günlük hayat tarzı tecavüzlerine kadar gelip dayanmış ki, birkaç gün önce Ankara’da Polis “Çocuk Şube Müdürlüğü” ekipleri, sakin sakin rakısını içen ailelerinin yanında duran çocuklara ve ebeveynlerine suçlu muamelesi yapıp, kimlik toplayıp terör estirmiş! Hem de Başbakan her gün “Biz ne zaman kimin yaşam tarzına müdahale ettik ki?” diye her gün demeç patlatırken…CHP kurultaylarında hep farklı dalgalar olur ve bazı anaforlar yaratılıp durulur… Onlar saydığımız tüm olumsuzluklara rağmen bu ülkenin demokrasiyle ana kesişmesidir. CHP kurultaylarında farklı sesler çıkar ve her biri, “yanlışlara karşı çıkmak ve partiye zarar vermemek” dengeleri arasında bir yerlere gelir oturur. Ocakta kamuoyuna sunduğumuz “CHP Demokratik Tüzük Devrimi” yapılabilseydi, bugün yoğun şekilde yaşanan tartışmalar artık hiç olmayacağı gibi, bu kurultayın tek gündemi CHP’yi iktidar yapacak yörüngeyi belirlemek olabilirdi.Bugün ilginç bir şekilde Baykalcılar ve Savcıların hepsi, ayrı ayrı “çarşaf liste ve önseçim”e olan bağlılıklarını bildirmekle meşguller! Şimdi kalkıp burada bu taleplerin geçmişte bu kadroların egemen günlerindeki tavırlarıyla ne kadar çelişkili olduğunu uzun uzadıya hatırlatarak esprili bir üslup arayışına girmeyelim. Yalnız “meğer demokrasi bir gün herkese lazım olabiliyormuş” demekle yetinelim. “Blok listeyi fevkalade sakıncalı”(!) bulan Baykalcılar, “çarşaf listenin bütünleştiriciliğinden” söz etmişler ve kendi dönemlerinde Başkan’ın tüm yardımcılarını tek başına atama hakkı olmadığını, bunun yeni tüzük değişikliğiyle gündeme geldiğini aktarmışlar… İyi de o son tüzük değişikliğini de Baykalcılar yaptığına göre, bu mahzuru çok dert edindilerse “çarşaf liste mecburidir” diye bir maddeye niye gerek görmediler? Bence bu kadroların tümünün bugün söyleyebilecekleri tek şey vardır: “Özür dileriz. Biz geçmişte büyük bir demokrasi ayıbı yapmışız. Demokratik Tüzük Devrimi gerçekten bu partinin ‘1’ numaralı ihtiyacıymış. Bundan ders çıkardık.” Tüm hafta boyunca sürecek bu tartışmalarda, aylardır hatta yıllardır söylediklerimizin ne kadar haklı olduğu tekrar ortaya çıkıyor. www.chpdemokratikdevrim. org sitesinde önerdiğimiz, demokratik açıdan mükemmel tüzük yaşama geçmiş olsaydı, bugün gördüğümüz bu çelişkili polemikler toptan tarihe gömülmüş olacaktı. Bu arada kimileri, bazı CHP’liler hakkında hadlerini aşarak “o da fazla Atatürkçü, fazla ulusalcı” şeklinde eleştirel yorumlar getirebilmektedirler! Bu anlaşılır bir tavır değildir. Bir insanın “fazla Fenerbahçeli olmaktan” Fenerbahçe Yönetim Kurulu’na uygun görülmemesine benzer! Yönetimin Medyokrasi’nin gülünç yazarlarının baskısıyla bu hatalara itilmemesi gerekir.Son sözüm Parti Meclisi adaylarına: İster blok, ister çarşaf liste uygulansın… Lütfen seçilmemeniz halinde de parti ve seçim için küsmeden çalışacağınızın sözünü kendinize ve çevrenize verin. Veremiyorsanız lütfen aday olmayın! Ben bu sözü veriyorum ve her zamanki gibi uygulayacağım… ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] BEDRİ BAYKAM HARBİ SEMİH POROY HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN [email protected] BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ kurgenc yahoo.com BULUT BEBEK NURAY ÇİFTÇİ [email protected] UYDUDAN NAKLEN HAKAN ÇELİK [email protected] [email protected] www.bedribaykam.com 1/ Osmanlı 1 devletinde başbakanlığa 2 verilen ad. 2/ 3 Eski Yunan 4 kentlerinde 5 pazaryeri... Osmanlı dev 6 letinin Kuzey 7 Afrika’daki 8 son topraklarını da yitirdi 9 ği antlaşmanın adı. 3/ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Boyundan geçirile 1 S E Y F İ Y E A rek tutulan, üfleme 2 I R A D Ü Ş E Y li bakır çalgı. 4/ Ka 3 K L V Z İ R A rışık renkli... Bir el4S Ö V E N T İ Z çiliğe bağlı uzman. 5A D A L A R KM 5/ Oyunda kazanılan 6R E Ç E L O B A her parti... Vilayet. 6/ Bir nota... Bir 7 A N N E S N E K A L A elektrik devresinde 8 E O S 9A K R E D İ T İ F ki akımı, başka bir devreden geçen akımdaki değişiklikler aracılığıyla denetleyen aygıt. 7/ Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde bir mağara. 8/ Öğrencilerin durumunu gösteren belge... Arapçada “ben”. 9/ Sürekli işleyen çıban. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yapılarda ve kimi taşıtlarda kapı önündeki geniş yer. 2/ Arap erkeklerinin kefiyelerinin üzerine geçirdikleri kalın çember bağ... Hayvanların kışlık yemi. 3/ Bacaklara ayak bileğinden dize kadar dolanan ensiz ve uzun kumaş parçası... Bir renk. 4/ Nazilerin politikasında Germen ırkından kimselere yakıştırılan ad... Ödenecek bir paranın ödeme gününden önce verilen bölümü. 5/ Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri... Kabul etmeyerek geri çevirme. 6/ “Denizayısı” da denilen bir fok cinsi. 7/ Avrupa’da bir ırmak... Mehil. 8/ Kenya’nın para birimi. 9/ Anadolu halklarının en büyük ana tanrıçası... Hayat arkadaşı. C MY B C MY B