Katalog

SAYFA 10 HABERLER CUMHURİYET 12 ARALIK 2010 PAZAR Belediyelere eşbaşkanlık modeli öneren PKK lideri Öcalan, hazirana kadar çözüm istedi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Avukatlarıyla görüşen terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan, kısa süre önce Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’i saf dışı bırakmak için yürürlüğe konulacağı öne sürülen “Belediyelere eşbaşkanlık modeli”nin oluşturulmasını önerdi. Öcalan, yine çok tartışılan “öz savunma güçlerinin” hemen oluşturulmasını isterken, “1 Mart’a kadar süre belirledik. AKP’nin tavrına göre en fazla hazirana kadar beklenebilir. Eğer sorun çözülmezse dağda bir günde yüzlerce gerilla ve askerin öleceği çatışmalar yaşanabilir. Ben buradan tehdit etmiyorum, bu savaşın önüne geçmek istiyorum, bunun için çabalıyorum” dedi. Öcalan’ın avukatlarıyla yaptığı görüşmelerin detayları, Fırat Haber Ajansı’nda (ANF) yayımlandı. KCK operasyonları kapsamında belediye başkanlarının tutuklanmasını “kışkırtıcılık” olarak değerlendiren Öcalan, “Seçilmişlerin tutuklanması savaşın devamını istemek demektir. Bu tutuklamalara derhal son verilmelidir. Tutuklanan belediye ‘Büyük savaş yaşanır’ YÜKSEKOVA VE SİLOPİ’DE GERGİNLİK DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Silopi’de BDP’liler KCK davasında tutuklu olanların serbest bırakılması için ilçe binası önünde bir araya geldi. Kalabalık yürüyüşe geçince, polis müdahale etti. Müdahalenin son bulması için polisle görüşmek isteyen Silopi Belediye Başkanı Emin Toğurlu ile BDP İlçe Başkanı Bahattin Alkış da darp edildi. Birçok gösterici de gözaltına alındı. Yüksekova’da önceki gece BDP’nin gençlik kolu olan Demokratik Yurtsever Gençlik (DYG) Yüksekova Meclisi Sözcüsü Sedat Karadağ, üst araması sırasında tabancayla başından yaralandı. Olayı protesto etmek için dün toplanan gruba polis müdahale etti. Bir anda çatışmaya dönüşen olaylar ilçenin birçok yerine yayıldı. GİZLİ KİT KOMİSYONU TUTANAKLARI ÖCALAN’IN AVUKATI BİLMEZ’E 6 YIL HAPİS HİLAL KÖSE Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın avukatı İbrahim Bilmez, örgüt ile İmralı Cezaevi’nde bulunan Öcalan arasında kuryelik yaparak örgüte bilerek yardım ettiği gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapise çarptırıldı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 15 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan Bilmez, müvekkili ile yasalar çerçevesinde görüştüğünü, görüşmelerin kayda alınmasının hukuka aykırı olduğunu savundu. Mahkeme heyeti ses kayıt çözümlerindeki diyaloglar göz önüne alındığında görüşmenin hukuki yardımla ilgisinin olmadığını belirterek Bilmez’i 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. ve anlıyorlarsa bunun çözümüne ilişkin önerilerini de sunmalıdırlar. Bu STK’ler kent meclislerinde bu önerilerini açıklamalıdırlar. DTK’de yer almalıdırlar, varsa önerileri sunarlar. Küçük hesaplar yapmamalıdırlar. Yoksa onlar da şehir korucuları durumuna düşerler, AKP bunları kullanır, iş başkanlarının yerine geçeceklerin on katı daha fazla çalışması gerekir. Eşbaşkanlık usulüne geçebilirler. Her yerde belediye başkanları tutuklanıyor, eşbaşkanlık sistemi aynı zamanda buna karşı bir önlemdir” diye konuştu. Görüşmede Diyarbakır’daki STK’lerin soruna ilişkin açıklama larını da eleştiren Öcalan şunları söyledi: “Diyarbakır’daki STK’lerden bazıları benim için ‘Apo’nun vesayeti var’ diyorlar. Onlara şunu söylüyorum, çözüm önerilerini maddeler halinde sunsunlar, o zaman ben onların vesayetini kabul edeyim. Madem Diyarbakır Ticaret Odası olarak sorunu biliyorlar leri bitince de ortada bırakır.” Demokratik özerklik projesiyle ilgili olarak da “Benim üzerinde çalıştığım model Karl Marks’ın modelini aşan bir modeldir. Demokratik özerklik, demokratik ulus projesinin politik ifadesidir. Demokratik özerklik konusunda halk toplantıları yapılmalı. Öz savunma çalışmalarına da hız kazandırılmalıdır. Kırsaldaköyde kendini koruyabilirsin ama şehirlerde nasıl koruyacaksın” diye konuştu. Öcalan tehdit içerikli ifadeler kullanarak şöyle devam etti: “1 Mart’a kadar süre belirledik. AKP’nin tavrına göre en fazla hazirana kadar beklenebilir. Eğer sorun çözülmezse dağda bir günde yüzlerce gerilla ve askerin öleceği çatışmalar yaşanabilir. Ben buradan tehdit etmiyorum, bu savaşın önüne geçmek istiyorum, bunun için çabalıyorum. Çözüm gelişmezse her türlü savaş gelişir, büyük savaş yaşanır. Öncekilere benzemez. Barış ve çözüm gelişmezse çok büyük bir savaş, geçmişi geride bırakacak bir savaş bizi bekliyor. Bunları yol haritamda da belirttim.” BOTAŞ zarara sokuldu MURAT KIŞLALI AKP’NİN İHALELERİNİ MERCEK ALTINA ALDI Kılıçdaroğlu: Daha büyük olaylar ortaya çıkacak TÜREY KÖSE/KIVANÇ EL ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “İstanbul Anakent Belediyesi’nin yandaşlara verdiği ihaleleri mercek altına aldıklarını; ihaleleri kimin, ne zaman, ne kadara aldığını açıklayacaklarını” bildirdi. Kılıçdaroğlu, eski İstanbul Valisi Erol Çakır’ın imzasını taşıyan belgeyi grup toplantısında anımsatması üzerine hakkında dava açılacağının ilan edilmesiyle ilgili olarak da “Açmalarını bekliyorum. Vakıflar Bankası ve Kıbrıs hesabını Türkiye’ye getireceğiz. Bizim düşündüğümüzden daha büyük olaylar ortaya çıkacaktır” açıklamasını yaptı. Kılıçdaroğlu son grup toplantısında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “mali sicilinin bozuk olduğunu” söylerken, eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın 2007 yılında açıkladığı belgeyi tekrar kürsüye taşıdı. Kılıçdaroğlu grup konuşmasında Erdoğan’ı hedef alırken “‘Geçmiş mali sicilim temizdir’ diyemez. Neden diyemez; İstanbul Valiliği, Başbakanlık makamına bir yazı yazmış, dönemin valisi imzalamış, konu Recep Bey ve onun banka ilişkileri” demişti. VALİ YAZI GÖNDERMİŞTİ Eski İstanbul Valisi Erol Çakır’ın Başbakanlık’a gönderdiği yazıda “Her ay yaklaşık 34 trilyona yakın paranın Fazilet Partisi’ne yakın firmalar tarafından havuz hesaplarına aktarıldığını, bu hesaplardan da adı geçen partinin kuryeleri vasıtasıyla paranın partiye ve Recep Tayyip Erdoğan’a gittiğini içeren dosyanın araştırılması” isteniyordu. Aynı yazıda “Belediye İktisadi Teşekkülleri’nin tüm gelirlerinin Vakıflar Bankası’nda açılan bir hesapta toplandığı, buradan da denetimi imkânsız kılmak için birçok hesapta paranın dolaştırıldıktan sonra Fazilet Partisi’ne yakınlığı ile bilinen firma ve şahıslara aktarıldığı, Akit, Yeni Şafak ve Kanal 7’ye devamlı kaynak aktarıldığı” da öne sürülüyordu. ANKARA Hükümetin LNG ithalatını serbest bırakmasıyla, BOTAŞ’ın doğalgaz satışlarının azaldığı ve kurumun “al ya da öde” yükümlülüğüne düştüğü ortaya çıktı. BOTAŞ Genel Müdürü Fazıl Şenel, KİT Komisyonu’nda 25 Kasım’da yaptığı konuşmada durumun ciddi ekonomik ve mali güçlüklere neden olabileceğini belirterek “İran’a 2009 yılı için 602 milyon dolar ‘al ya da öde’ ödemesi yapıldığını” bildirdi. Cumhuriyet’in ele geçirdiği; BOTAŞ’ın 25 Kasım 2010’da KİT Komisyonu’nda yapılan ve basından “gizli” tutulan görüşme tutanakları, hükümetin, LNG ithalatını serbestleştirerek kurumu zarara soktuğunu ortaya koydu. KİT Komisyonu’nda konuşan BOTAŞ Genel Müdürü Şenel, kurumun karşı karşıya kaldığı sıkıntıyı şöyle anlattı: “5784 sayılı Kanun kapsamında LNG ithalatı koşulsuz serbest bırakılmış olup, 2010 itibarıyla spot LNG ithalatı alan firma sayısı sekize ulaşmıştır. Küresel ekonomik kriz kaynaklı talep daralması nedeniyle, spot LNG fiyatlarının dünya piyasalarında düşüşüne bağlı olarak, sadece kâr elde etmek amacıyla ithalatı gerçekleştirmekte olup, yapılacak her ilave ithalatın mevcut sözleşmelerimizden doğan yükümlülüklerimizi ifa etmemize engel teşkil edebileceği ve ciddi ekonomik güçlüklere neden olabileceği düşünülmektedir.” CHP Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal’ın söz alarak “Türkiye demek ki bir yükümlülük altına girerek, alamadığı doğalgazı ödeme gibi, LNG nedeniyle bir sıkıntıya girecek” diye konuşması üzerine BOTAŞ Genel Müdürü Şenel de “Yeni bir girişin bize zarar vereceğini söylüyoruz. Bu konuda ciddi girişimlerimiz oldu, hem EPDK’ye hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na” dedi. AKP’li Başkan bile hak verdi KİT Komisyonu’nun AKP’li Başkanı Ünal Kaçır da hükümetin sorumluluğunu “Almadığımız zaman taahhüt ettiğimiz kadar gazın parasını karşı tarafa ödeme yükümlülüğümüz var. Bu gerçek ortadayken özellikle kriz ortamında özel sektörün LNG ithalatına sınırsız bir şekilde izin verildiği zaman burada LNG fiyatlarının çok düşük olması aşırı bir ithalatın ortaya çıkmasına neden oluyor” sözleriyle itiraf etti. Yeni Şafak gazetesi bu sözler üzerine manşete taşıdığı haberlerde mahkemenin bu mektubu dikkate almadığını, Kılıçdaroğlu’ndan “yargıda hesap sorulacağını” bildirdi. Kılıçdaroğlu, bu konudaki sorularımıza şu yanıtı verdi: “Ortada bir yazı var. Bunu söylediğimizde ‘neden bugüne kadar açıklamadınız’ deniliyor... Valinin imzası var, Emniyet hazırlamış. Belgede Tayyip Bey’in belediye başkanıyken havuz hesabı olduğu yazılıyor. Vakıflar Bankası’nda toplanan bu paraların da bankalara aktarıldığı, Kanal 7, Yeni Şafak’a para aktarıldı, iddiası var. Başbakan’ın tepkisi ‘devletin gizli bel gelerini nasıl açıklarsınız’ olmuştu. ‘Yalan’ demiyor , ‘Nasıl açıklarsınız’ diyor. Elimize geçerse açıklarız. Yeni Şafak gazetesi dava açacakmış, açmalarını bekliyorum. Vakıflar Bankası ve Kıbrıs hesabını Türkiye’ye getireceğiz. Mahkemeden isteyeceğiz. Bizim düşündüğümüzden daha büyük olaylar ortaya çıkacaktır. AKP iktidar olur olmaz ilk değiştirilen Kıbrıs’taki Vakıflar Bankası müdürü olmuştu.” İstanbul Anakent Belediyesi’nin yandaşlara verdiği ihaleleri de mercek altına aldıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, tüm ihaleleri kimin, nereden, ne kadara aldığını açıklayacağını söyledi. İran’a 602 milyon dolarlık ödeme ‘AİLE HEKİMLİĞİ MASAL’ Muğla’da aile hekimliğini protesto amacıyla miting düzenlendi. Mitinge İzmir, Aydın, Denizli, Uşak, Isparta, Burdur, Manisa, Bursa ve Antalya’dan çok sayıda sağlık çalışanı katıldı. Kışla Parkı mevkisinde toplanan çeşitli sendikalara bağlı sağlık çalışanları ve öğrenciler, ellerinde taşıdıkları bayrak ve pankartlarla sloganlar atarak eski garaj bölgesine yürüdü. Eski Garaj bölgesindeki mitingde sağlık çalışanları ve öğrenciler, davulzurna eşliğinde halay çekti. Muğla Tabip Odası Başkanı Naki Bulut, 10 Aralık tarihinin ülke tarihine kara bir gün olarak geçtiğini belirterek, “Aile hekimliği masalı ile birinci basamak sağlık hizmetleri özelleşti ve devlet koruyucu sağlık hizmetlerinden elini çekti” dedi. CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin “İran’a ‘al ya da öde’ kapsamında ne kadar ödeme yapıldığını” sorması üzerine de Şenel “İran’a yapmış olduğumuz ödeme, evet doğrudur, 2009 yılından kaynaklanıyor 602 milyon dolar yaklaşık. Bu para ödenmiştir. Niçin ödenmiştir? Biraz önce bahsettiğim üzere, global kriz etkisiyle yerel tüketimin azalmasına binaen LNG ithalatının kontrolsüz bir şekilde artması nedeniyle bu ödenmiştir. Ama bu ödeme ön ödeme gibi bir şey oluyor bunu ileriki yıllarda telafi edebiliyoruz” diye konuştu. Öldürülen Kemal Türkler etkinliklerle anılırken kızı Nilgün Türkler Soydan: Batum şikâyetçi olmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Sözcüsü ve Genel Sekreteri Süheyl Batum, Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeki kendisine ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’ya yönelik protestoyu, “suç gören anlayışı benimsemediğini” ifade ederek, demokratik haklarını kullanan öğrencilerden davacı, şikâyetçi olmadığını belirtti. Batum, dün yaptığı yazılı açıklamada, öğrenciler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma açıldığını ve polisin görüntüleri, çekilen fotoğrafları inceleyerek “öğrenci peşine düştüğünü” anımsattı. Batum, “Öğrencilerden davacı, şikâyetçi değilim. Çünkü demokratik haklarını kullandılar. Eğer soruşturma başlatılacaksa, öncelikle öğrenciler için değil, bir kızımızı döverek bebeğini düşürten, karakola sağlam aldığı gencimizin ağzını, burnunu kıran güvenlik görevlileri için soruşturma açılmalı ve haklarında işlem yapılmalıdır” görüşünü dile getirdi. CHP Bahçelievler İlçe Örgütü tarafından düzenlenen etkinliğe gazetemiz yazarı Soner de (en sağda) katıldı. HES inşaatında göçük 2 ölü MERSİN (Cumhuriyet) Mersin’in Tarsus ilçesindeki Otluca Hidroelektrik Santralı (HES) inşaatında bölgede etkili olan aşırı yağış nedeniyle heyelan meydana geldi. Heyelan nedeniyle üzerlerine kaya parçaları düşen işçilerden Ferit Bütün, Fetih Döner yaşamını yitirdi. Göçükte 3 işçi de ağır yaralandı. Yaralananların tedavisi sürüyor. Gazeteciye yumurtalı saldırı ÇANAKKALE (Cumhuriyet) İHD Çanakkale Şubesi tarafından düzenlenen “Çokkültürlülük ve Barış” konulu panelde konuşan Taraf gazetesi yazarı Roni Marguiles’i protesto eden Öğrenci Kolektifleri, yazarın daha önceki eylemlere yönelik sert tavrını gerekçe göstererek, kürsüye yumurta ve boya fişekleri yağdırdı. Salonda bulunan BDP yanlısı öğrenciler, Öğrenci Kolektifleri üyelerine yumrukla saldırdı. Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş Kürtçe konuşma yaparak olayların büyümesini önledi. Öğrenciler polis tarafından salondan çıkarıldı. Adalet mücadelemiz sürecek İstanbul Haber Servisi CHP Bahçelievler İlçe Örgütü tarafından eski DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler cinayetinin yargı sürecini konu alan “Savaşımlarla Dolu Bir Yaşam” film gösterimi ve söyleşi programı dün gerçekleştirildi. Programa katılan Türkler’in kızı Nilgün Türkler Soydan “Davamıza bitmiş gözüyle bakmıyorum. Tetikçiler ve arkalarındaki kişiler hesap verene kadar da davamız devam edecek” dedi. Programa Kemal Türler’in eşi Sabahat Türkler, kızı Nilgün Türkler Soydan ve eşi Oğuz Soydan, gazetemiz yazarı Şükran Soner, DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün ve CHP ve DİSK üyeleri katıldı. Etkinlikte konuşan CHP Bahçelievler İlçe Başkanı Hüseyin Özkahraman dava dosyasının Ankara’dan İstanbul’a 6 yılda gelGazetemiz yazarı Şükran Soner “Türkler toplumsal olaylarda çok büyük rol oynayan ve hiçbir zaman başına gelmiş ve gelecek olaylardan korkmamış bir kişiydi. Türkler, Uğur Mumcu ve Prof. Dr. Orhan Cavit Tütengil gibi suikasta kurban giden birçok aydın toplumsal hareketi gerçekleştiren, toplum ve insan haklarına önem veren kişilerdir. Türkiye kendi birikimi ileride olan bir güce sahiptir. Fakat kendi demokrasimizi, kendi bilinç ve değerlerimizin yaşatılması iç ve dış güçlerce engelleniyor” diye konuştu. ‘Zorbalığa hoşgörü yok’ İstanbul Haber Servisi Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “Avrupa Birliği bir an evvel Türkiye’ye karşı net tutumunu belirlemeli, Türkiye’nin sonunda ne olacağını bilmediği bir mecrada yürümeyeceğini görmelidir. İstediğimiz adil müzakere ve muameledir” dedi. Bağış, öğrenci protestoları için ise “Demokraside, ‘en fazla bağırıp çağıranın hak alması’ diye bir olgu yoktur” dedi. AB Genel Sekreterliği’nin kuruluşunun 10. yılı dolayısıyla düzenlenen “4. Sivil Toplumla Diyalog Toplantısı” nda konuşan Bağış, öğrenci protestolarıyla ilgili “Özgürlük ve hak maskesi altındaki zorbalığa hoşgörü gösteremeyiz” dedi. Bağış’ın toplantının son bölümüne katılmaması bir grup genç tarafından protesto edilirken Bağış’ın “Diyalog isterlerse basına kapalı bir odada kahve içerim” diye haber gönderdiği ancak gençlerin bu teklifi reddettiği öğrenildi. Çocuk çorabında uyuşturucu KARAMAN (AA) Karaman polisi, kentte uyuşturucu ticareti yaptığı öne sürülen bir grubu takibe aldı. Dört ay süren çalışmanın tamamlanmasının ardından harekete geçen polis, narkotik köpeklerinin de desteğiyle kent merkezindeki iki ayrı mahalleye düzenlediği eşzamanlı operasyonda, televizyon tüpünün içinde, çocuk çorabında, taşların altında, boş bir arazi ve bir caminin bahçesinde olmak üzere toplam 745 gram esrar ele geçirdi, 5’i kadın 13 kişi gözaltına alındı. diğini ve Kemal Türkler’in davasının bilinçli bir şekilde zamanaşımına uğratıldığını söyledi. Kemal Türkler’in kızı Nilgün Türkler Soydan da davanın yargı sürecinin başlamasından itibaren zamanaşımına uğratılmak istendiğini ve sonunda başarıldığını ifade etti. “Katilleri belli olan bir cinayeti devlet aydınlatamadı. Hatta korudu ve kolladı” diyen Nilgün Türkler Soydan, “Avukatımız Rasim Öz kendi ola naklarıyla babamın katillerinden Ünal Osmanağaoğlu’nu Kuşadası’nda devletin çiftiğinde işletmecilik yaptığını ortaya çıkardı. Davamıza bitmiş gözüyle bakmıyorum. Tetikçiler ve arkalarındaki kişiler hesap verene kadar da davamız devam edecek” dedi. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün ise Türkler’e yapılan bu suikastın hem işçi sınıfına hem kültürüne yapılmış bir saldırı olduğunu belirtti. C MY B C MY B