17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 27 EK M 2010 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Mustafa’nın Suçu Ne?.. Önceki gece soluk soluğa okuduğum “Silivri Toplama Kampı ZULÜMHANE” kitabının sonuna geldiğim zaman, başlıktaki soruyu yineledim: “Tanrı aşkına, Balbay’ın Suçu Ne?” dedim. Silivri’de bu sabah 601 günü bulan tutukluluğunun öyküsünü anlatmakla yetinmeyen, aynı zamanda o tutukluluğa gerekçe olarak gösterilmeye çalışılan temelsiz iddiaları da sorgulayan bir savunma kitabından söz edeceğim. Kamuoyumuz, ne yazık ki, Ogün Samast ya da KCK davalarına gösterdiği ilgiyi Balbay ve Silivri’deki öteki tutsaklardan esirgiyor. O nedenle, beriki gazete ve televizyon haberlerinde ilk sıralarda yer alırken, kendi deyişi ile, Toplama Kampında yıllarını tutuklu olarak doldurarak, dünya adalet literatüründe yer almayı hak eden Balbay ve benzerlerinin 601 gündür süren ve çoktan yargısız infaza dönüşen sergüzeştlerini sorgulamıyoruz. Hep aynı geçersiz mazeret Mazeret bularak kendi dingin tutumları nedeni ile savunma yapmaya çalışanların teselli gerekçesi, klasikleşmiş o sözdür: Olay yargılanma aşamasındadır. Adaletin hükmünü bekleyelim. İlk bakışta “Doğru söze ne denir” diye karşılayıp yorumlayacağımız bu sözün devamını unutmak mümkün müdür? Onu ben tamamlayacağım. “İyi de geciken adalet adalet olmadığı gibi, bugün az gidip uz giderek ulaştığımız yerin, ne yazık ki ülkemizde yargının da vesayet altına sokulmuş olduğu ya da kimine göre sokulduğu noktada” olduğunu söyleyeceğim. Balbay için sürdürülen tutukluluk kararı, ister istemez merhum Menderes’in Yassıada davasında mahkeme başkanına orada niçin bulundurulduğunu sorması karşısında rahmetli Başkan Başol’un “Sizi burada bulunduran güç öyle istiyor” yanıtını anımsatıyor. Kimse unutmasın. Sözünü ettiğim dönem 27 Mayıs darbesi ile örtüşen dönemdi. Ya bugün bazılarının “Sivil darbe mi var. Yoksa?..” diye sorgulamasına neden olan bir “ucu açık yargılama aşaması ile karşı karşıya mıyız?” Meslektaşımız, kitabında tutukluluğunun kaldırılması istemlerinin gerekçe gösterilmeden reddedilişinden haklı olarak çektiği ıstırabı yansıtmaya çalışıyor. Kamoyuna Silivri Davası olarak yansıyan dava, görünüşte ağır cezalı suçtur. Zira Balbay’ın kitabında da bir kez daha sözünü ettiği gibi gazeteci meslektaşımız sözde hükümeti devirmekle suçlanmaktadır. Ama o konu üzerinde savcılar tek kanıt ve tek tanık ortaya koyamayarak adalet tarihinde isim isim yer alacaklardır. Ama nasıl? Ne iddianamede, ne de bugüne kadar devam eden yargılama aşamasında bu konuda tek bulgu, kanıt ortaya konulmadan. Balbay’ın Özkan ya da Haberal’ın yurtdışına kaçma kuşkusu duyanlar varsa o ünlü özdeyişteki gibi ya çıkıp kanıtlarını sıralasınlar. Ya da bu bizi ele güne karşı üçüncü ülkeler safında gösterecek tutukluluğun kaldırılması için seferber olsunlar. Cumhuriyet yayınlarından çıkan “Silivri Toplama Kampı ZULÜMHANE” kitabı, daha önce söylediğim gibi salt o kampta tutsak olan Balbay’ın öyküsü olanın dışında yargıya kendisinin suçsuzluğunu anlatmaya çabalayan bir insanın feryadıdır da. Okuyunca bana hak vereceksiniz. Ve “Tanrı Aşkına Mustafa’nın Suçu Ne?..” diye kendi vicdanlarınızı sorgulayacaksınız. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] ‘Özgür ülke’nin tutsakları CİHAN ORUÇOĞLU Türkiye üniversitelerdeki türban tartışmalarına kilit lenirken, üniversitelerdeki antidemokratik uygulama lar da hız kesmeden devam ediyor. Yıldız Teknik Üni versitesi’nde (YTÜ) türban karşıtı afiş asan öğrenciler okula alınmazken ocak ayından bu yana 376 üni versite öğrencisi gözaltına alındı, 50 öğrenci de tu tuklandı. Parasız eğitim is tediği için 9 aydır tutuklu bulunan Ferhat Tüzel’in annesi Hayat Tüzel, “Oğ lum adam mı öldürdü? Parasız eğitim istediği için tutuklandı. Bu yüzden ce zaevinde fiziksel şiddete maruz kalıyor” dedi. Bu dönem yükseköğreti mi, “Özgür ve güvenli üniversite” sloganıyla açan Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK), sloganı aratacak uygulamaları devreye sok tu. YÖK Başkanı Prof. Yu suf Ziya Özcan’ın İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne gönderdiği “türbanlı öğ rencilerin derslerden atıl maması” yazısıyla türban üniversitelerde fiili olarak serbest hale geldi. Bu yazı “Özgür ve güvenli üni versite” sloganının da sı nırlarını belirledi. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Dokümantasyon Merkezi verilerine göre ocak ayından bu yana 376 öğrenci çeşitli suçlamalar la gözaltına alındı. 50 öğ renci de tutuklanarak ce zaevine gönderildi. ‘Gardiyanların bahanesi arama’ Abdi İpekçi Spor Salo nu’nda 14 Mart günü “Ro man açılımı”nda “Para sız eğitim istiyoruz, ala cağız” pankartı açan Genç lik Federasyonu üyeleri, Ferhat Tüzel, Berna Yıl maz ve Utku Aykar yaka paça gözaltına alınmış, Tü zel ve Yılmaz, “örgüt üye si” oldukları gerekçesiyle tutuklanmışlardı. Tüzel’in annesi Hayat Tüzel, oğlu nun 9 aydır tutuklu bulun duğunu belirterek, Tüzel’in “çok insancıl” bir genç ol duğunu, yurdunu, vatanını çok sevdiğini söyledi. An ne Tüzel, oğlunun gözaltı na alındığı sırada evlerinin didik didik arandığını, Te kirdağ 2 No’lu F Tipi Ce zaevi’nde tutuklu bulunan oğluna yönelik kötü mua melenin cezaevinde de sür düğünü anlattı. Tüzel’in fiziksel şiddete de maruz kaldığını vurgulayan anne Tüzel, “Koğuşlarda arama bahanesiyle çocuk larımızın tüm eşyalarını kırıyorlar. Daha sonra ço cuklarımıza saldırıyorlar. Oğlum 4 defa fiziksel sal dırıya maruz kaldı. Bu nun yanında 8 aydır psi kolojik olarak da yıpratı lıyor. Benim oğlum kimse yi öldürmedi. Sadece pa rasız eğitim istediği için bunlara maruz kaldı. Parasız eğitim iste diği için mi bunlar başına geldi?” dedi. TİHV verilerine göre çeşitli nedenlerle göz altına alınan ve tutuklanan öğrenciler şöyle: KCK/TM adlı yapılanmaya üye oldukları suçlamasıyla 11 Ocak 2010’da Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencilerine yönelik düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alına 38 öğrenciden 7’si tutuklandı. Kars Kafkas Üniversitesi Öğrenci Der neği (KAÜÖDER) üyelerinin 16 Ocak 2010’da BDP’ye yönelik operasyonları pro testo etmek için düzenledikleri basın açıkla ması sonrası gözaltına alınan 5 öğrenci tu tuklandı. Diyarbakır Dicle Üniversitesi öğrencileri nin, 2008 yılında anadilde eğitim istemi ile il gili yaptığı açıklama nedeniyle 4 öğrenci hak kında açılan dava 2 Mart 2010’da sonuçlandı. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu yargılanan öğrenciler Hasan Yağız, Özgür Güven ile Nurettin Salhan, 6’şar yıl 3’er ay hapis cezasına çarptırıldı. Tutuksuz yargılanan Kadir Demir ise 10 ay hapis ceza sına mahkum edildi. KAÜDER üyesi 3 öğrenci, “yasadışı ör güt propagandası yaptıkları” iddiasıyla 3 Nisan 2010’da tutuklandı. Dicle Üniversitesi öğrenci şenliğine katıl mak isteyen 104 öğrenci gözaltına alındı. Öğ rencilerden 8’i tutuklandı. Balıkesir Üniversitesi’nde okuyan öğ renciler İstanbul Cumhuriyet Başsavcılı ğı’nın talimatıyla gözaltına alındı, 15 öğren ci tutuklandı. Erzincan’da Gençlik Federasyonu üyeleri ne yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alı nan 8 kişiden 4’ü tutuklandı. 16 Mart 2010’da Erzincan ve Trabzon’da düzenlenen eşzamanlı operasyonda Sosyalist Gençlik Derneği (SGD) üyesi 11 öğrenci tu tuklandı. 1 Mayıs’a çağrı afişi asmak “Paralı eğitime karşı” pan kart açmak Kızıldere katliamının anmaları na katılmak Hükümet aleyhine slogan atmak TEKEL direnişine katılmak Öğrenci kulüplerine üye olmak Fakülteler arası geçiş yapmak Yerleşke içerisine stant açmak. ESPR G B GÖZALTI VE TUTUKLANM A NEDENLER Ocak ayından bu yana 376 üniversite öğrencisi gözaltına alınırken, 50 öğrenci cezaevine gönderildi İstanbul Ticaret Odası Başkanı, rüşvet suçuna iştirak ettiği gerekçesiyle cezaevine gönderildi ALİCAN ULUDAĞ ANKARA İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) ile CNR Fuarcılık ara sındaki bir davayı “rüşvet vererek et kilemek” iddialarına ilişkin yürütülen soruşturmada, aralarında İstanbul Tica ret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş’ın da bulunduğu 9 kişi tutuklandı. Yalçın taş’ın “örgüt kapsamında yüksek yar gı mensubuna rüşvet vermek suçuna iştirak etmek” iddiasıyla tutuklandı. Dün savcılığa sevk edilen 14 kişiden aralarında Yalçıntaş’ın da bulunduğu 11’i tutukma istemiyle mahkemeye sevk edilirken, 3 kişi serbest bırakıldı. Yalçıntaş’ın, mahkemede hakkındaki suçlamaları kabul etmediği öğrenildi. Hakkındaki “rüşvet” suçlamaları konu sunda Yalçıntaş, “Biz İDTM yönetimi olarak toplu karar alıyoruz. Tek başı ma karar almıyorum” dedi. Kurum avukatlarının yasal olmayan ilişkiler içerisine girdiği duyumlarını kimden al dığını hatırlamadığını belirten Yalçın taş, “Muhtemelen Meclis üyelerinden biriydi. Bana ‘İTO avukatlarından bir kısmı Ankara’da yanlış kişiler ile görü şüyor ve yanlış işler yapıyor. Bu sizin için sıkıntı oluşturabilir’ dedi. Bunun üzerine avukat Süleyman Balcı’yı ara dım. ‘Ankara’da kimlerle iş yapıyorsan iş yapmayı bırak ve hiç kimseye bir şey ödeme yapma’ dedim” diye konuştu. Yalçıntaş’ın avukatları da soruştur mada kurumdan avukatlık prim ücreti olarak çıkan 250 bin liranın “rüşvet belgesi” olarak değerlendirildiğini be lirterek, “Bu kurumun yönetim kuru lunda birçok üye vardır. Suç teşkil eden bir eylemin kurulda konuşulma sının imkânı yoktur” dediği belirtildi. İDTM Finans Müdürü Resul Dalkıran, Necdet Okcu’ya bir dava için 250 bin lira para verildiğini kabul ederek, “An cak makbuz 75 bin TL kesilince geri ye kalan 180 bin TL avukat Süley man Balcı tarafından geri alınmıştır. Bu bir rüşvet belgesi değildir. Davaya bakan avukatlara verilen normal bir bedeldir” kullandı. İfadelerin ardından Yalçıntaş, İDTM avukatı Süleyman Balcı, Finans Müdü rü Resul Dalkıran, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Mustafa Os kay, avukat Necdet Okcu ve dört kişi tutuklanırken iki kişi serbest kaldı. Murat Yalçıntaş tutuklandı Vekilliklerin iadesi Tuğluk ve Türk’ten başvuru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANKARA (Cum huriyet Bürosu) BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, anayasa değişikliğinin ardından kapatılan DTP’nin siyaset ya saklı Genel Başkanı Ahmet Türk ve milletvekili Aysel Tuğluk’un milletvekilliklerinin iade edilmesi için Meclis Baş kanlığı’na başvurdu. Türk ve Tuğluk ve kendisi nin imzaladığı üç ayrı dilekçeyi TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’e sunan Kaplan, “bir hakkın iadesi olarak Türk ve Tuğluk’un Meclis’e geri dön melerini, demokratik siyaseti güçlendireceğini düşünüyo rum” dedi. TBMM Şahin’in konuya son derece duyarlı yak laştığını, konuyla ilgili basında ki tartışmaları da yakından izle diğini kaydeden Kaplan, iade talebinin değerlendirilmesi için izlenecek yolun TBMM Baş kanlığı tarafından belirlenece ğini söyledi. Başvuru dilekçe sinde, 12 Eylül’de kabul edilen anayasa değişikliğiyle “parti lerin kapatılması durumunda milletvekili üyeliklerinin dü şürülmesi” hükmünün kaldırıl dığına dikkat çekildi. AKP, bir arttı bir azaldı ERDEM GÜL ANKARA Yaklaşan seçimle rin AKP’deki ilk yansıması mil letvekili transfer borsasının da açılmasına neden oldu. Meclis’te ki Anayasa değişiklik oylamaları na destek veren bağımsız Şanlıur fa Milletvekili Seyit Eyyüboğlu AKP’ye katıldı. Ancak “O gelirse ben giderim” diyen Şanlıurfa Milletvekili Sabahattin Cevheri AKP’den istifa etti. AKP grup toplantısının sonra sında 20 ilçe ve belde belediye başkanının katılımıyla ilgili tören düzenlendi. 5’i MHP’den 1’i CHP’den olmak üzere AKP’ye katılan 6 belediye başkanının ro zetlerini Başbakan Tayyip Erdo ğan taktı. Erdoğan AKP’ye katı lan Eyyüboğlu’nun rozetini de taktı. Eyyüboğlu’nun katılımıyla AKP’nin sandalye sayısı 337’ye yükseldi. Ancak Eyyüboğlu’nun AKP’ye gelmesine karşı çıkan ve “O gelirse ben giderim” diyen Cevheri, partisinden istifa etti. Cevheri, yerel seçimlerde Ahmet Eşref Fakıbaba’nın Şanlıurfa Be lediye Başkanlığı’na yeniden aday gösterilmesine karşı çıkmış, seçi me SP’den giren Fakıbaba beledi ye başkanı seçilmişti. AKP’de, referandum çalışmala rına katılmayan vekillerin duru munun ne olacağı da konuşuluyor. Bu isimlerden biri olan eski Mali ye Bakanı Kemal Unakıtan’ın re ferandum sürecinde seçim bölgesi Eskişehir’deki kampanyaya katıl madığı ve kırgınlığını Başbakan Erdoğan’a ileterek aday olmaya cağını bildirdiği dile getiriliyor. ‘PKK için vergi kesildi’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Terör örgütü PKK’nin kent yapılanması KCK Türkiye Meclisi (KCK TM) davasının dün yapılan 6. duruşmasında iddiana meyi özetleyen savcı, sanıkların belediyelerden para sızdırma yön temlerini açıkladı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mah kemesi’ne tahsis edilen özel sa londaki oturuma, 94’ü tutuklu, 95 sanık katıldı. İddianamenin özet lenerek okunmaya devam edildiği oturumda, KCK örgütlenmesinin mali sorumlusu Hüseyin Yılmaz ile sözcülerden Ramazan Mor koç ile ilgili bölümler okundu. Yılmaz’ın, terör örgütü PKK tara fından kurulan vergilendirme ko misyonunda yer aldığı, ihalelere fesat karıştırdığı, Avrupa ve Kan dil’e giderek örgüt yöneticileriyle sürekli görüştüğü ileri sürüldü. İd dianamede Yılmaz’ın, belediyele rin bütün ihalelerinden PKK adına para aldığı öne sürülerek, beledi yeleri yıllık vergiye tabi tuttuğu ifade edildi. İddianamede “Diyar bakır Büyükşehir Belediye Baş kanı Osman Baydemir ve Fırat Anlı’ya işadamlarından para toplamak için talimat vermiş, esnaftan 1 milyon TL toplana cağını söylemiştir. Sanığın, bele diyelerden ihale alanlardan pa ra aldığı, para vermeyenlerin de hak edişlerine el koyduğu anla şılmıştır. Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin’in banka hesabına örgütsel faali yetlerde kullanılmak üzere para aktarmış, Yenişehir Belediye Başkanı Fırat Anlı’ya sürekli talimat vermiştir” denildi. Öğrencilere destek büyüyor Öğrenciler ve sivil toplum örgütleri, okula alınmayan öğrencilere destek eylemleri yaptı. (ALİ AÇAR) İstanbul Haber Servisi Yıldız Teknik Üniver sitesi’nde (YTÜ) haklarında soruşturma açılan ve okula alınmayan öğrencilere, sivil toplum örgütleri ve meslek kuruluşları kitlesel destek verdi. DİSK, Elektrik Mühendisleri Odası, Öğrenci Ko lektifi, ADD, GençSen,YTÜ Gençlik Muhalefeti, TMOBB İstanbul İl Koordinasyonu’nun da arala rında bulunduğu meslek örgütleri, öğrenci dernek leri ve siyasi parti temsilcileri geçen hafta YTÜ’de türban karşıtı afiş asan sol görüşlü 26 öğrencinin rektörlük tarafından haklarında soruşturma açılma sını ve okula sokulmamasını protesto etti. Grup adına yapılan açıklamayı okuyan YTÜ öğrencisi Aziz Güler üniversitelerinde yaklaşık 2 yıldır çe şitli nedenlerle öğrencilerin okuldan uzaklaştırıldı ğını belirterek,“Üniversitelerde öğrenci kulüpleri kapatılmakta ya da engellenmektedir. Kapatı lan alanları ise ırkçı, gerici ideolojilere açılarak üniversiteler bunlara teslim edilmektedir” dedi. YTÜ Gençlik Muhalefeti sözcüsü Onur Taş, öğ rencilerin fişlendiği, muhalefetin bir tehdit olarak görüldüğü, toplumun gericileştirildiği ve farklı fikirlerin yok edilmeye çalışıldığı bir baskı düze nine doğru gittiğini söyledi. Eğitim Sen’den yapı lan açıklamada ise “YTÜ’de yaşanan olaylar üniversitelerin tüm yönleriyle daha eşitlikçi ve özgürlükçü bir yapıya kavuşturulması zorunlu luğunu ortaya koyduğu” ifade edildi. El Kaide operasyonu: 12 gözaltı İstanbul Haber Servisi İstanbul ve Van’da düzenlenen operasyonlarda El Kaide ile bağlantı lı oldukları iddiasıyla 12 kişi gözaltına alındı. Eylem hazırlığı içerisinde oldukları öne sürülen bu kişilerin bulundukları yerlerde yapılan arama larda, çeşitli silahlar, bomba yapımında kullanı lan malzemeler, patlayıcı maddeler ele geçirildi. Öcalan’ın yeğenine 7 yıl hapis DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Abdullah Öcalan’ın yeğeni Dilek Öcalan’ın, dayısının do ğum gününde taşıdığı poster nedeniyle yargılan masına devam edildi. Mahkeme heyeti verdiği kısa bir aranın ardından sanığı “örgüte üye olma makla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçundan 6 yıl 3 ay, “terör örgütünün propagandasını yap mak” suçundan da 10 ay olmak üzere toplam 7 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırdı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak, rüşvet yiyen ve görevini kötüye kullanan kamu gö revlilerine uygulanan hapis cezala rında indirime gidilmesini öngören kanun teklifini TBMM Başkanlı ğı’na sundu. Taslağa göre, irtikap suçunu oluşturmadığı takdirde, gör evinin gereklerine uygun davranma sı için veya bu nedenle kişilerden kendisine veya bir başkasına çıkar sağlayan kamu görevlisi ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5 bin güne ka dar adli para cezasına çarptırılacak. RÜŞVET YİYENE DÜŞÜK CEZA ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçın kaya’nın, CHP’nin 22 Mayıs’ta yapılan kurulta yıyla ilgili CHP’ye 4. yazısını gönderdiği öğre nildi. Yalçınkaya’nın, CHP yönetimine, kurul tayda genel başkan seçimi dışında yapılan işlem lerin yenilenmesi gerektiği görüşünü ilettiği ileri sürüldü. Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığına seçildiği son kurultayda CHP’nin yeni yeni tüzüğünün yürürlüğe girmesi ertelene rek eski tüzüğe göre parti meclisi ve MYK se çimleri yapılmıştı. Yargıtay Cumhuriyet Başsav cısı Yalçınkaya, bu gelişme üzerine CHP’de ku rultay va tüzük erteleme işlemine ilişkin bilgiler istemişti. Yalçınkaya ile CHP Genel Sekreteri Önder Sav arasında süren yazışmalar sonrasında dün CHP Genele Merkezi’ne yeni bir yazı ulaştı ğı öğrenildi. Yalçınkaya’nın bu yazısında CHP’de 22 Mayısta yapılan kurultaya ilişkin ta leplerde bulunduğu ileri sürüldü. Bu taleplerin, genel başkanlık seçimi dışında parti meclisinde yapılan seçimlerin yenilenmesi yönünde olduğu iddia edildi. Yalçınkaya’nın talebi konusunda CHP yönetiminin önümüzdeki günlerde “kurul tay” yapıp yapmama konusunu değerlendirmesi bekleniyor. Kılıçdaroğlu daha önce yaptığı açık lamalarda Yargıtay’dan gelen yazıya göre karar vereceklerini söylemişti. Başsavcı’dan CHP’ye 4. yazı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle