16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 26 EK M 2010 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Erkeklerin Zulmü, Kadınların Teslimiyeti: Şiddet ve Türban [email protected] www.kongar.org Şiddet, dayak ve “türban” toplumdaki erkek egemen şiddet kültüründen kaynaklanır: Feodal yapıdaki erkek egemen şiddet kültüründen… Kapitalist yapıdaki sömürüye dayalı şiddet kültüründen… Diktatörlüklerdeki baskıcı şiddet kültüründen… Tektanrılı dinlerin, mukaddes inançların erkek egemenliği ve diktatörler tarafından kullanılmasından… Türkiye’deki şiddet çok kaynaklı, çok faktörlüdür: Feodal yapı… Aşiret ve aile bağları… Çok hızlı ve bütün değerleri yozlaştıran kültürel değişme… Denetimsiz kapitalist sömürü… Hukuksuzluk, kuralsızlık… Güvenlik ve adalet mekanizmalarına inançsızlık… Bireyin yalnızlığı, umutsuzluğu ve çaresizliği… Eğitimsizlik… Siyasal liderler tarafından kin ve nefrete dönük söylemlerin kullanılması, kamplaşma… Medya tarafından şiddetin haberlerde teşhiri, dizilerde özendirilmesi… Aile içi şiddetin bir sosyalizasyon sürecine dönüştürülmüş, çocukların bu kültürle yetişiyor olması… Kara paranın, örgütlü şiddetin (mafyanın) gücü ve etkinlikleri… Devletin de şiddeti orantısız olarak kullanması… Bölücü terörün yaygınlığı ve kurumlaşma eğilimi… Ve kadının bir türlü kabul edilemeyen özgürlüğü… Türkiye’deki siyasal ayrışmanın ölçütlerinden biri haline getirilen “türban” sorunu kadınlar üzerinden tezgâhlandı: Önce bir “saçını gizleme” ilkesi dayatıldı… Sonra adına “türban” denilen bir baş bağlama biçimi icat (ithal!) edildi… “Türban”, dini, siyasal, toplumsal, kültürel bir fetiş haline getirildi… Kadınlar kızlar, bu fetişe göre biçimlendirildi… Sonra da “cepheye” sürüldü. Tabii bu ayrışmanın, bu cepheleşmenin bedelini de kadınlar, kızlar ödedi, ödüyor. Oysa işin temelinde erkek egemenliği, erkek baskısı, siyasal hesaplar ve bütün bunların sonucu kadınların erkekler tarafından örtülmesi, kapatılması ve sömürülmesi var. ‘Namus’ kavramı da kadınlar, kızlar üzerinden pazarlandı. Her türlü yalancılığın, hırsızlığın, yolsuzluğun, soygunun kol gezdiği toplumda, “namus”, feodal değerler üzerinden “kadına” indirgendi… “Kadını” (her anlamda) bir “mal” olarak gören anlayış yaygınlaştırıldı… Kadın özgürlüğü, babanın, kocanın, ailenin, aşiretin, mahallenin, cemaatin “mal” kaybı olarak görüldü; sahte bir “namus” kavramı bunun karşıtlığı üzerine inşa edildi. “Türban” bütün bunların simgesi olarak, üstelik siyasal bir rozet olarak dayatıldı. Kadınlarımız, bireysel ya da ailevi malımız değildir ama manevi anlamda toplumsal servetimizdir: Türkiye’nin çağdaşlaşmasında, refahın artmasında, demokrasinin gelişmesinde büyük rolleri vardır. Karısını döven adamla, sevgilisini bıçaklayan genç, türban üzerinden iktidarını korumaya çalışan politikacı ve bu olayları toplumsal, siyasal yapıdan kopuk “tekil” vakalar, “türbanı” da “bireysel özgürlük” sayan kafa aynı hamurdan yoğrulmuştur. 167 yıllık Bezmi Âlem Vakıf Gureba Hastanesi, Vakıf Üniversitesi’ne dönüştürüldü Hastalar ortada kaldıSİBEL BAHÇETEPE İstanbul Vatan Caddesi’ndeki 167 yıllık Bezmi Âlem Vakıf Gureba Hastanesi’nin Bezmi Âlem Vakıf Üniversitesi’ne dön üştürülmesi ile birlikte hastanede tedavi gören çok sayıda hasta mağ dur oldu. Özellikle onkoloji bölü münün kapatılmasıyla birlikte ne yapacağını bilemeyen hastalar, “Sağlığımızla oynuyorlar. Ne reye gideceğimizi, ne yapacağı mızı bilmiyoruz” dediler. Özel hastanede asistan kalmayı tercih et meyen 160 asistan hekimin ise İstanbul dışına atanması tepkilere neden oldu. Sağlık meslek örgüt leri, asistan hekimlerin İstanbul dı şına atanmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek “Cumhur başkanı, Başbakan, Sağlık Ba kanlığı ve AKP hükümeti bir an önce bu hukuksuzluğa dur de meli” diye konuştular. Kurulurken yoksullara hizmet et meyi amaçlayan hastanenin özel üniversiteye çevrilmesi ile birlik te hastaların mağduriyeti yaşanır ken, özel üniversitede kalmayı ka bul etmeyen asistan hekimler de il dışına tayin edilerek “sürgüne” mahkum edildiklerini söyledi. Ay rıca Bakırköy ve Yeşilköy’de otu ran 1 şef, 1 şef yardımcısı ve bir ço cuk hekimi bekâr bayan doktorun da Anadolu yakasına atanması eleştirilere neden oldu. Cumhuri yet’in edindiği bilgilere göre asis tan hekimlerin önce tayinlerinin İs tanbul içine yapıldığı ancak ata maların daha sonra Anadolu’daki çeşitli hastanelere özel üniversite nin idari kadrosunun etkisiyle ya pıldığı belirlendi. Karar protesto edildi Bezmi Âlem Vakıf Gureba Eği tim ve Araştırma Hastanesi önün de dün sabah saatlerinde bir araya gelen asistan hekimler atama ka rarını protesto eden bir eylem yap tılar. İstanbul Tabip Odası, SES Aksaray Şubesi ve CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Sacid Yıl dız’ın destek verdiği eylemde “Sözleşme kabul etmedik, Hak kâri, Trabzon, Adana sürgün edildik”, “Sürgün kararı geri alınsın”, “Vakıf Gureba Hasta nesi’ne el koyanlar, hekimleri şantaj ve tehditle sürgüne gön deriyorlar. İzin vermeyeceğiz” pankartları açıldı, “Köle değil, haklıyız”, “Baskılar bizi yıldı ramaz” sloganları atıldı. ‘Anayasa Mahkemesi bir an önce karar versin’ Kısa bir süre Vatan Caddesi’nin trafiğe kapatıldığı eylemde, polis ile Prof. Dr. Sacid Yıldız arasında kısa bir tartışma yaşandı. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören, “Gariplere hizmet için kurulan hastane, özel üni versiteye çevrilerek paralı hasta bakacak hale getiriliyor. Hasta nenin özel üniversiteye dönüş türülmesine karşı haziran ayında Anayasa Mahkemesi’ne gidilme sine karşın bu fiili durum yaşa nıyorsa ne yazık ki böyle bir ül kede yaşamak insana ıstırap ve riyor” dedi. CHP’li Prof. Dr. Sa cid Yıldız ise “CHP olarak bunu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdık ancak bir karar çıkmadı. Anayasa Mahkemesi bir an önce davayı gö rüşmelidir” diye konuştu. Korkunç intikam ELAZIĞ (Cumhuriyet) Kovancılar il çesinde kaybolduktan 4 gün sonra evlerinin bulunduğu binanın havalandırma boşluğun da cesedi bulunan Yunus Yıldırım’ın (4) katili halası Muhibet Yıldırım (26) çıktı. Emniyette suçunu itiraf eden Yıldırım, ağa beyinin sevgilisiyle evlenmesine izin ver mediği için yeğenini öldürdüğünü söyledi. Otopsi sonucunda küçük Yunus’un başına sert bir cisimle vurulduğu ve ezildiği, cinsel organının ise kesici bir aletle kesilmeye çalı şıldığı ancak kesilmediği belirtildi. Küçük Yunus’un çuval içine konulan cesedinin ha valandırma boşluğuna 3. kattan atıldığı be lirlendi. Binada oturan tüm aile bireylerinin ifadesini alan polis, soruşturmayı hala Mu hibet Yıldırım üzerinde yoğunlaştırdı. Yıldı rım’ın evlenmesine izin vermeyen ağabeyi ne “Size öyle bir acı yaşatacağım ki, ömür boyu unutamayacaksınız” dediği iddia edildi. Hala Yıldırım, poliste verdiği ilk ifa desinde cinayeti işlediğini itiraf etti. Yıldı rım “İntikam almak için öldürdüm” dedi. Yunus’un katili halası çıktı Hastalar, mağduriyet yaşadıklarını belirterek “Şimdi buradan ek ücret ödemeden hizmet alabileceğimiz söyleniyor. Ama buna inan mıyoruz, birkaç ay sonra bunu kaldıracak ve ücret isteyecekler. Maddi durumu iyi ol mayan bizler ne yapacağız” diye sordular. Beyin tümörü tedavisi gören Mehmet Doğan adlı hasta, “Sabah hastaneye geldim ve on kolojinin kapalı olduğunu gördüm. 4 yıldır hastayım ve burada tedavi görüyorum. İn sanları mağdur etmeye kimsenin hakkı yok” derken, 8 aydır meme kanseri tedavisi gören Nigar Akyol ise “Işın tedavisi görmek için hastaneye geldiğimde onkolojinin ka palı olduğunu gördüm, nereye gideceğimizi, ne yapacağımızı kimse söylemiyor. Sosyal güvencemiz yok, şimdi ne yapaca ğız. Başka bir hastaneye gitsek bi le uzun zamandır bizim tedavi ta kibimizi yapan hekim kadar fay dalı olacak mı? Bunun sorumlusu kim” diye sordu. Mehmet Şimşek adlı hasta da 5 yıldır hastaneye gel diğini, tedavi olduğunu belirterek “Şimdi burası ücretli olacak, nasıl geleceğiz” diye yakındı. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu da son yıllarda hastanedeki tüm sağlık çalışanlarının bilinçli bir politi kayla yıldırılmaya çalışıldığını belirterek ka zanılmış hukuksal haklara karşın asistan he kimlerin İstanbul içi yerine başka illere ata malarının yapıldığını kaydetti. Çerkezoğlu, “Yaşanan hukuksuzluğa sessiz kalmayaca ğız, şantaja ve sürgüne muhatap kılınan asistan hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının özlük haklarını korumak üzere hukuksal, meşru yollarla tepkimizi ortaya koyacağız” diye konuştu. Türk Ta bipleri Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. Os man Öztürk de şu iddialarda bulundu: “Özel üniversitenin mütevelli heyeti ikti dara yakın işadamlarından ve akademis yenlerden oluşuyor. Mütevelli Heyet Baş kanı Ali İbiş 22. dönem AKP milletvekilliği ve büyükşehir belediye başkanvekilliği yapmış biri. Fakirin, gariplerin hastanesi kimlere devrediliyor. Tıpkı Tekel’in Un kapanı’ndaki fabrikası gibi satılıyor.” SES Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli ise “Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Sağlık Bakanı’nı sorumlu luklarını yerine getirmeye, hukuksuzluğa dur demeye çağırıyoruz” dedi. Hastalarmağduroldu MERSİN (Cumhuriyet) Mersin’de iki işçi, kanalizasyon çalışması sırasında yaşanan göçükte toprak altında kalarak can verdi. Akdeniz ilçesine bağlı Kazanlı Mahallesi’nde Mer sin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdare si’nin (MESKİ) Soda Yolu üzerinde yürüttüğü pis su kanalizasyon hattı döşenmesi işinde taşeron firmaya bağlı olarak çalışan 49 yaşındaki İzzet Han ve 53 yaşındaki Uğur Özveren boruların döşenmesi için 3 metre derinliğindeki kanala indi. Bu sırada iş maki nesi kazı çalışmasını yürütürken, tonlarca toprak iki işçinin üzerine göçtü. Toprak altında kalan işçiler, mesai arkadaşları tarafından çıkarıldı. İşçilerin, MESKİ’nin kanalizasyon işlerini yapan bir firma bünyesinde taşeron olarak çalıştıkları öğrenildi. ‘Hukuksuzluğa sessiz kalmayacağız’ Yayalaştırma çileye döndü İstanbul Haber Servisi İstanbul Çağlayan Meydanı’nın yayalaştırılması çalışmaları kapsa mında Çağlayan’ın yanı sıra, meydanın hemen yanından geçen E5 karayolunun üstündeki met robüs üstgeçidinin Çağlayan ayağının da yaya trafiğine kapatılması yurttaşlara zor anlar yaşattı. Haftanın ilk işgününde okul ya da işyerleri ne gitmek için metrobüs durağına ilerleyen ya da Çağlayan durağında inen yurttaşlar üst ge çidin kapatıldığını görünce şaşkına döndü. Ge ri dönmek yerine işine ve okula gitmeye çalış mayı seçen yurttaşlardan bazıları bariyerlerin üzerinden atladı, bazıları ise E5’ten yolun karşısına geçti. Çağlayan’da yaşanan durum dan habersiz olan sürücüler ise olaya tepki gösterdi. Yaklaşık yarım saat sonra olay yerine gelen polis ise yurttaşların üstgeçidin kapatıl dığı bariyerlerin üzerinden atlamasına engel oldu fakat E5’ten geçmesini engelleyemedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan yazılı açılamada ise Çağlayan Meydanı’ndaki çalışmalar nedeniyle Çağlayan metrobüs dura ğının da geçici olarak kapatılacağı bildirildi. Piste çarptı istifa etti İstanbul Haber Servisi İstanbulBrük sel seferini yapmak için dün sabah Atatürk Ha valimanı’ndan 180 yol cusuyla havalanan THY’ye ait yolcu uçağı 10.00 sıralarında Brük sel Zaventem Havalima nı’na iniş yapmak için alçaldı. Bu sırada piste teker koyan yolcu uçağı nın sol motoru yere vur du. Kazanın ardından uçağın pilotu istifa etti. Ev gezerken başına tüp düştü TEKİRDAĞ (AA) Çorlu’da ilçesinde Jeoloji Mühendisi İlhan Erdoğan (41), eşi Pınar ile yapımı devam eden bir inşaatta daire bakma ya gitti. Erdoğan çifti, binadan çıktıkları sırada 6 katlı inşaatın terasında çalışan işçilerin kullan dığı 12 kilogramlık mutfak tüpü, genç ada mın başına düştü. Ağır yaralanan İlhan Erdo ğan’ın kafa tasında çat lak oluştuğu bildirildi. ÖSYM’ye MİT desteği ANKARA (Cum huriyet Bürosu) KPSS soruşturması kap samında soruların sızdı rıldığı gerekçesiyle erte lediği sınavları yapma ya başlayan ÖSYM, sı nav soruları basılmadan önce Meteksan’a ait matbaada Ankara Emni yeti ve MİT uzmanları aracılığıyla arama yaptı. Bilkent’teki matbaa “akademik hakem ve şahitlerin” 24 saat göze timi altında tutuldu. Matbaa her türlü uzak tan erişimi engelleyici sistemlerle donatıldı. 6 ton esrar yakalandı DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu ) Jandarma ekipleri Li ce ve Hazra ilçelerine bağlı 7 ayrı köye saba ha karşı eş zamanlı ope rasyon düzenledi. 500 askerin katıldığı operas yonda 2 ton 600 kilosu kubar olmak üzere 6 ton esrar ele geçirildi. 8 kişi gözaltına alındı. ‘Medula’da sorun yok’ İstanbul Haber Servisi Eczanelerde kullanılan ve reçete onay sistemi olarak ad landırılan “Medula Pro vizyon Sistemi” dün normale döndü. Eczacı lar, dün sabah itibarıyla sistemin normal çalıştı ğını ve sorun yaşanma dığını belirterek “Medu la Provizyon Siste mi’nde şu an için bir so run yok, umarız benzer sorunları bir daha yaşa mayız” dediler. On Numara çekildi 3, 6, 7, 10, 12, 19, 20, 26, 28, 35, 38, 41, 42, 43, 48, 50, 51, 54, 64, 73, 74, 79. Uzmançavuşeşiniöldürdü ÇAĞLAYAN’DAKİ ÇALIŞMA İki işçi göçük altında kaldı Et kaçakçılığı arttı Türkiye’de et fiyatlarının yüksek olma sı nedeniyle, ülkenin en önemli sınır kapı larından olan Sarp Sınır Kapısı’nda et kaçakçılığı olaylarında artış oldu. Hopa Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlü ğü’nden alınan bilgiye göre, Sarp Sınır Kapısı’nda geçen yıl 19 kaçakçılık olayı meydana gelirken, bu yıl 194 ayrı kaçak çılık olayı gerçekleşti. (Fotoğraf: AA) MERSİN’DE KANALİZASYON ÇALIŞMASI Kıskançlık cinneti Haber Merkezi Hakkâri’de kıskançlık krizine giren Piyade Uzman Çavuş Enes Tamur (25), bilgisayarda arkadaşlık sitele rine girdiğini düşündüğü eşini beylik taban casıyla vurarak öldürdü. Tamur, önceki gece saat 02.00 sıralarında alkollü halde geldiği Tekser Konutları’ndaki evinde eşiyle tartıştı. Tamur, bilgisayarın ba şında gördüğü eşinin arkadaşlık sitelerinde dolaştığını düşünerek kıskançlık krizine gir di. Tamur, aralarında çıkan tartışma sonu cunda 3 çocuk annesi eşi Müfide Tamur’u (23) beylik tabancasıyla vurdu. Genç kadın kurtarılamadı. Olay sonrası bilgisayarda ya pılan incelemede, Tamur’un arkadaşlık değil psikolojik destek sitelerine girdiği belirlendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle