16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ANKARA (Cumhuriyet Bü rosu) Devlet Bakanı ve Baş müzakereci Egemen Bağış, Yu nanistan’la Türkiye arasında Ege sorunu konusunda çözüme yak laşıldığı haberlerine ilişkin olarak “Biz, Türkiye ile Yunanistan arasında çözülemeyecek bir so run olduğuna inanmıyoruz” dedi. Bağış, Dış Ticaret Müste şarlığında TürkYunan Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) toplantısı için Ankara’ya gelen Yunanistan Dışişleri Bakan Yar dımcısı Spyros Kouvelis ile toplantı öncesinde bir görüşme yaptı. Sözlerine, “Başbakan Re cep Tayyip Erdoğan ve Baş bakan Yorgo Papandreu iki ülkeyi birbirine yaklaştır mak için çok çalışıyorlar. Çok uzun yol kat ettik. İki ülke arasındaki ilişkiler her geçen gün daha iyiye gidi yor” diye başlayan Bağış, eskiden diplomatik ilişkilerin ekonomik ilişkileri belirledi ğini, bugün ise ekonomik ilişkile rin diplomatik ilişkileri belirlediğini kaydetti. Kouvelis de, Erdoğan’ın Atina’ya geldiğini hatırlatarak “Bu, bizim ne kadar yakın çalıştığı mızın göstergesi. Bugün burada ekonomik işbirliği konusunda ilişkilerimizi daha da geliştir mek için toplandık. Diplomatik ilişkilerde de gelişme gözlemli yoruz” diye konuştu. Bağış, bir gazetecinin Yunanis tan’la Türkiye arasında Ege sorunu konusunda çözüme yaklaşıldığı ha berlerini sorması üzerine, “Karşı lıklı iyi niyetle, açık yüreklilikle, cesaretle, Ege sorunu da Kıbrıs sorunu da, Heybeliada ve Yuna nistan’daki Türk azınlığın mese leleri de rahatlıkla çözülür” dedi. Bu sorunların çözümü için iki baş bakanın da cesaretle önemli aşa malar kaydettiklerini belirten Bağış, “Vakti zamanı geldiğinde bu gö rüşmelerin neticeleri zaten sizlerle paylaşılacaktır. Ama iyiye doğru bir gidişat var” diye konuştu. Kou velis de, bu konularla ilgili resmi ol mayan açıklamaları yorumla maktan kaçındığını söyledi. İki ülke yetkililerinin bu aşamada Ege’deki bütün sorunları en iyi ve kalıcı bir şekilde çöze bilmek için işbirliği ve temas ları yoğunlaştırdığını ifade eden Kouvelis, “Biz de bugün bu rada, Karma Ekonomik Ko misyon toplantısı çerçevesin de, iki ülke arasındaki işbir liğini nasıl daha da geliştire biliriz, onun üzerinde dura cağız” dedi. SAYFA CUMHUR YET 26 EK M 2010 SALI 10 DIŞ HABERLER [email protected] CMYB C M Y B KAVŞAK ÖZGEN ACAR Beş Ay Sonra Atina Seferi! Beş ay önceki “resmi ziyaretin” ardından “Akdeniz’de İklim İşbirliği Konferansı’na” katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ev sahibi Yeorgios Papandreu ile Atina’da iki görüşme yaptı. Görüşmelerin odağındaki etkileşimi; ne Türkiye’nin siyasal iradesi, ne de Papandreu’nun açılım siyasası oluşturdu. Lüksemburg Başbakanı ve Avro Bölgesi Başkanı JeanClaude Juncker bakın bu ziyaretten önce ne demişti? “Yunanistan’da bunalım geçen yıl değil, 2030 yıl önce başladı. Yunan ekonomisinin iflasın eşiğine geldiğini bildiğimiz halde Atina’ya silah satmak için sürekli borç veriyorduk!” Kime karşı? Yalnızca Yunanistan’a mı? Elbette Türkiye’ye de… Yunanistan 1998’den bu yana 10 milyar Avro’luk silahın yüzde 32’sini ABD’den, 31’ini Almanya’dan, 17’sini Fransa’dan almış… 2008’de gayrisafi ulusal harcamasının (GSUH) yüzde 3’ünü savunmaya ayıran Atina, Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü’nde (KAAÖ) ABD’den sonra 2. sıradaymış… Avrupa Parlamentosu Yeşil Grup Başkanı Daniel CohnBandit de ne demiş? “Son üç ayda Yunanistan’ı onaylamaya zorladığımız birkaç milyar Avro’luk silah anlaşmaları var. Fransız firkateynleri, helikopterleri, savaş uçakları, Alman denizaltıları, Yunanların sırtından para kazanmak istiyoruz!” Ziyaret öncesinde Yunan basınında savaş uçaklarının yedek parçasızlıktan uçamadıkları, tankların akaryakıtsızlıktan resmigeçit törenlerine katılamadığı açıklanmıştı. Hükümetin, sağlık kurumlarına 5.6 milyar Avro borç takması nedeniyle şeker hastaları insülin, kalp hastaları ilaç bulamıyorlarmış. Ekonomisinin temel sektörü turizmde yıllık girdi 15 milyar Avro’dan 13’e gerilerken, müşteri bulamayan 400 otel satışa çıkarılmış... Çeşme’nin karşısındaki Sakız Adası’nın Valisi “Türklere vize kalksın, hatta mülk edinmeleri sağlansın” çağrısı bile yapar olmuş... Beş ay önce (*) Atina’da 22 tutanak ve ortak bildiri (anlaşma değil) imzalanmıştı. Bu süre içinde Atina, “yeşil pasaportlu Türklere vizeyi” kaldırdı. Ankara’da “yalnızca Türk vatandaşlarına açık olan” Fener Rum Patrikliği’nde bir boşalma olması durumunda Sinod Meclisine katılabilmeleri için 12 yabancıya Türk vatandaşlığı verdi. Yılda 1000 kadar kaçak göçmenin iadesini sağlama amacıyla Dikili’de kabul bürosu açtı. Erdoğan, iki ülke arasında temel sorun olan Ege ile bağlantılı önerilerini Yunan medyasına verdiği demeçle açıkladı. Ege’deki uçuşları KAAÖ denetlesin, Türkiye gibi savaş uçakları silahsız uçsun, Ege’de petrol ortak aransın, silahsızlanma yarışı durdurulsun, kıta sahanlığı sorunu çözümlensin. Gelen haberlere göre Erdoğan’ın “Basketbol yerine herhangi bir trajik kaza yaşanmaması için voleyboldaki gibi araya file konulsun” önerisi önce benimsenmiş, sonra yan çizilmiş... Atina, yerine göre 6, yerine göre 12 millik karasuları için “dalgalı bir karasuları” sınırına eğilim göstermeye başlamış! Erdoğan’ın son ziyaretinde beş aylık süre içinde 22 tutanak ile bağlantılı gelişmeler gözden geçirilmiş, siyasal iklime bazı olumlu adımların atıldığı anlaşılmış. (*) Cumhuriyet Kavşak 1821 25 Mayıs 2010 “Erdoğan’ın Yunanistan Seferi” Türkiye’de Ege Bölgesi’nde defineciler “Katırcı Yani’nin 40 katır yükü” hazinesinin peşindedirler. Neymiş? Yani, Yunanistan’a kaçmış, ama hazinesini de Ege’de bir yere gömmüş! O gün bugündür defineciler Yunanistan’dan gönderildiği söylenen sahte planlara dayanarak Yani’nin hazinesinin düşünü görürler. Şimdi de Yunan Vangelis Dimas, Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşa’nın hazinesini, birinci karısı Kira Vassiliki’nin soyadından adını alan köyde, arıyormuş. Bulursa, yarısını Yunan hükümetine verip ülkesini ekonomik bunalımdan kurtaracakmış! “Yanya Aslanı” olarak da tanınan Ali Paşa, Osmanlılara karşı ayaklanıp bağımsız bir devlet kurmaya heveslenince idama mahkum edilmiş, ancak “öldürülmemesi” koşulu ile teslim olacağını söyleyince bağışlanmıştı. Ne var ki tutuklanacağını sanıp tabancasına davranınca tek kurşunla 1822’de öldürülerek kesilen başı İstanbul’a getirilmişti. Yunanistan’ın bağımsızlığını elde etmesinde bu olay önemli bir dönüm noktasıdır. Ali Paşa’nın beyninin yıkanmasında kendisini 1809’da ziyaret eden “Yunan muhibbi” İngiliz ozan Lord Byron’un etkisi olmuştu. Ünlü Fransız yazar Aleksander Dumas “Monte Cristo Kontu” adlı romanına Paşa’nın kızını da konu etmişti. Alman ressam Paul Emil Jacobs’un (18021866) yaptığı “Ali Paşa ve Kira Vassiliki” tablosu iki yıl önce İngiltere’de bir müzayedede 115 bin İngiliz Sterlini’ne satıldı. Tepedenli Ali Paşa’nın Hazinesi! “Uluslararası Avukatlar Birliği’nin (UAB)” 54. toplantısı cumartesi günü İstanbul’da başlayacak. Dünyanın dört bir köşesinden gelecek avukatlar, insan hakları, mülk edinme, aile, göçmenlik, iş, ceza, yabancı yatırımlar, icra iflas, basın hukuku, telif hakları gibi çeşitli konularda bildirileri tartışacaklar. UAB Başkanı Corrado De Martini, toplantı çağrısında “Corpus Juris” olarak bilinen “Roma hukukunun” yaratıldığı İstanbul’da buluşma mutluluğuna dikkati çekti. Bilindiği üzere Doğu Roma İmparatoru 1. Justinyen, dağınık hukuku 529534 yılları arasında İstanbul’da derleyip birleştirmişti. Roma hukuku, o günden bugüne dünyadaki hukuk fakültelerinde temel ders olarak okutuluyor. Ne var ki son aylarda Türkiye’de bazı aklı evveller Roma hukuku derslerinin kaldırılmasına çalışıyor. Başkan De Martini, çok kültürlü, çok dinli, çok dilli İstanbul’da yüzyıllardır hoşgörü içinde ve birlikteki yaşamı överken, toplantının Türkiye Başkanı Dr. Hakan Öncel de 2010 Avrupa Başkenti İstanbul’da dünya avukatlarını ağırlamanın sevincini duyurdu. Bu toplantının Türkiye açısında en önemli açık oturumlarından biri de “kültürel varlıkların korunması, pazarı, müzeler, uluslararası hukuk ve avukatların rolü” konularının tartışılacağı “sanat hukuku” ile ilgili. Aralarında Türkiye’yi “Karun Hazinesi, Elmalı Definesi” gibi nice olayda başarıyla temsil etmiş iki avukatın da konuşacağı bu bölüme ABD ve Amerika’dan yedi avukat katılırken, nedense Türkiye’den ne resmi ne de özel bir avukatın bulunmayışı üzücüdür. Dünyada en çok tarihsel, kültürel ve dinsel miras kaçakçılığına sahne olan Türkiye’nin ayağına gelen bu toplantıya Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hukuk müşavirlerinden birinin de katılıp sorunlarımızı anlatması beklenirdi. Nerede o ilgi! Hiç olmazsa bakanlık hukuk müşavirleri, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü, Genel Müdürlüğün ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kaçakçılık uzmanlarının tümü katılıp dünyada bu alandaki son hukuksal gelişmeleri dinleyip bilgilerini arttırabilseler. Nerede o ilgi! Ayağa Gelen Kısmet Tepile! Elmek: [email protected] Belgegeçer: 0312. 442 79 90 YunansınırıAB’yeteslim Dış Haberler Servisi Yunanistan ile Avrupa Birliği arasında imzalanan bir anlaşma uyarınca Birlik nezdinde acil durumlarla baş etmek üzere oluş turulan özel güç TürkiyeYunanistan sınırına yerleştirilecek. Ajansın verilerine göre Yunanis tan’a Türkiye’den giriş yapan Afgan ilticacılarının sayısı bu yılın ikinci çey reğinde bir önceki döneme göre 6 kat daha fazla oldu. Avrupa Birliği’nin yürütme organı ni teliğindeki Komisyon’dan yapılan açık lamada Yunanistan’dan AB’nin diğer ülkelerine geçiş yapan kaçak göçmen lerin alarm verici boyutlara tırmandı ğı belirtildi. Frontex’in kararı “Tür kiye’den Yunanistan’a geçişler deniz sınırından kara sınırına doğru yo ğunlaşmaya” tespiti yapmasını izliyor. Sınırdaki durumu değerlendirmek üzere geçen dönemde Yunanistan’a gi den BM özel temsilcisi Manfred No wak “Yunanistan, Avrupa Birliği’ne kaçak olarak giren bütün göçmen lerin külfetini tek başına taşımak zo runda değildir” demişti. Komis yon’dan yapılan açıklamada, AB’ye gi riş yapan her 10 kaçak göçmenden 9’unun Yunanistan’dan geçtiği, bun ların çoğunun da Türkiye’den giriş yaptığı belirtiliyor. TürkiyeYunanistan sınırına yerleş tirilecek olan muhafızların Yunanlı yet kililerin idaresinde çalışacağı söyleni yor. BM temsilcisi Nowak ziyareti sı rasında kaçak göçmenlerin aylarca kirli ve havasız hücrelerde tutulduğuna, hücrelerde ışık açısından yetersizlikler olduğuna tanıklık ettiğini söylemişti. İnsani olmayan koşullarla ilgili ay rıntı veren Nowak kimi durumlarda ofis odalarının geçici nezarethanelere çev rildiğini ve içerdekilerin gurur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını anlat tı.TürkiyeYunanistan sınırının gü venliği konusunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen günlerde Atina’ya yaptığı ziyarette Başbakan Yorgo Papandreu ile yaptığı iki gö rüşmede de gündeme alındığı haber leri gelmişti. KIBRIS SORUNU ALT SIRALARDA ‘Piran’ınObama’sı’ Dış Haberler Servisi Slo venya’da ilk kez bir siyah bele diye başkanı seçildi. Afrika kö kenli 54 yaşındaki Peter Boss man, kıyı kenti Piran’ın beledi ye başkanı oldu. “Piran’ın Obama’sı” olarak bilinen Bossman, böylece muh temelen eski Yugoslavya’nın da ilk siyah belediye başkanı oldu. Ganalı Bossman, 33 yıl önce o za manlar Yugoslavya’ya bağlı olan Slovenya’ya tıp eğitimi için gel miş, Hırvat sınıf arkadaşıyla ev lendikten sonra bir daha ülkesine geri dönmemişti. Sosyal Demokrat Parti üyesi Bossman, yapılan ikinci turda merkez sağın adayına karşı yüz de 51.4 oranında oyla zafer ka zandı. Ülkeye ilk geldiği zaman larda ten rengi ya da kökeni ne deniyle bazı kişiler tarafından “farklı” olarak algılandığını söy leyen Bossman, son 1015 yıldır herhangi bir ayrımcılıkla karşı laşmadığını söyledi. “Bence in sanlar artık bana baktıkların da tenimin rengini görmüyor lar bile” ifadesini kullanan Boss man, “Zaferim, Slovenya’daki demokrasinin ne kadar yüksek seviyede olduğunu gösteriyor” dedi. Yeni belediye başkanı, kam panyasında kenti turizm cenneti ne dönüştürme sözü vermişti. RUMLARA 50 M LYON AVRO TAZM NAT ÖDEND BAHADIR SELİM DİLEK GİRNE Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) KKTC’deki Mal Tazmin Komisyonu’nu “geçerli bir iç hukuk yolu” olarak göstermesinden sonra, yapılan başvurular sonucu Rumlara şimdiye kadar 50 milyon Avro tazminat ödendiği öğrenildi. Bu paranın KKTC bütçesinden değil, Türkiye’nin sağladığı destekle ödenmiş olduğu bildirildi. Mal Tazmin Komisyonu’na başvuruların artmasında ise Rum işadamı Nikos Severis’in etkisi büyük oldu. Geçen yıl Severis’e topraklarının mülkiyet hakkından vazgeçmesi karşılığında 12 milyon sterlin, yani yaklaşık 30 milyon Türk Lirası ödenmesinin ardından kuzeyde malı olan Rumların komisyona başvurularında önemli artış oldu. Edinilen bilgilere göre Severis’in Mal Tazmin Komisyonu’na başvurusu, güneydeki Rumlara da önemli bir örnek oluşturdu. Komisyon, geçen yıl Girne’deki 42 dönümlük ve Lefkoşa’daki 9.5 dönümlük topraklarının mülkiyet hakkından vazgeçmesi karşılığında 12 milyon sterlin, yani yaklaşık 30 milyon Türk Lirası ödedi. Bunun üzerine, Rumlar “Artık Severis bile aldığına göre biz niye almayalım” diyerek komisyonun yolunu tuttu. Formül aranıyor KKTC resmi makamlarının verdiği bilgiye göre Türkler güneyde 450 bin dönüm tapulu mal varlığı bıraktı. Ancak Rumlar, 74’ten sonra bu malları gelişme bölgesi dışında tuttular. Oradaki Rum malının değeri 10 liraysa, Türk mallarının değeri 1 liraya düşürüldü. Türk tarafı da kapsamlı görüşmelerde mülkiyet önerilerini verirken, Rum tarafındaki Türk mallarının da değerinin yükseltilmesini istedi. Ama Dimitris Hristofyas bunu reddetti. Bağış: Gidişat iyiye doğru Dış Haberler Servisi Mülkiyet gibi kritik bir başlığın ele alınıyor olmasına karşın “Kıbrıs sorunu” adada gündemin alt sıralarına düştü. Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre Kıbrıs sorunu adada gündemin 4’üncü sırasına kadar gerilerken üst düzey bir hükümet yetkilisi, “Özellikle Annan planından sonra halkta bir bıkkınlık oldu. ‘Kıbrıs konusu ne olacak’ diye sorunca halka, ‘Boşver bir şey olmaz’ denildi. 2003’te kapılar açıldıktan sonra gidip gelmeler başladı. Kapı açıldıktan sonra, bu halkın gündeminden çıktı. Rum tarafına sorduğunuzda yüzde 80 civarında sorunun çözülmesini istemiyor. Bizde de yüzde yaklaşık 60 inanmıyor sorunun çözüleceğine. Ama bir mülkiyet meselesi var ki, bu neredeyse herkesi ilgilendiriyor” değerlendirmesini yaptı.Egemen Bağış, Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Kouvelis’le bir araya geldi. (AA) PapandreuErdoğan Ali Paşa gravürü Ali Paşa ve Kira Vassiliki Avrupa Birliği’nin sınırlarını denetlemek üzere oluşturulan ajansın görevlendirdiği muhafızlar kaçak göçe karşı TürkiyeYunanistan sınırının komşu tarafına yerleştiriliyor Gana doğumlu sosyal demokrat doktor Bossman, Slovenya’nın ilk siyah belediye başkanı oldu. Hırvat bir doktorla evli Bossman’ın iki kızı var. (Fotoğraf: AFP) BAŞSAĞLIĞI Baromuzun 4113 Sicil sayısında kayıtlı AVUKAT HAYR ATASAGUN vefat etmiştir. Cenazesi 25.10.2010 Pazartesi günü defnedilen Aziz Meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. STANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle