18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada kullandığı iktidardan gitmesi, en azından bir numaralı yetkili olarak yönetimden uzaklaşabilmesi için oyunun yüzde 32’den daha aşağılara inmesi gerekiyor. RTE, tehlikeyi gördü. Toplumsal sancıları artık tedavi edemeyeceğini anladı ve... ...Kamuoyunun dikkatini başka konulara çevirmeye yöneldi. Elbette bu girişimlerinde yalnız değildi. Demokrasi adına, demokrasiyi geliştirme adına kimi kurumlara, -saklamaya gerek yok- örneğin askere üç aşamalı bir plan, senaryo uyguluyor. 2006’dan beri, özellikle 2007 genel seçimlerinden önce gerek TV’lerde sık sık, yeri geldiğinde yazılarda; RTE’nin laikliği ve diğer kimi çağdaş konuları kafasına uygun duruma getirdikten sonra... Cumhuriyetin ilk yıllarından bugünlere dek dincilerin kafalarından bir türlü atamadıkları -tehlikeli gördükleri- “bir soruna” yöneleceğini belirtiyorduk. AKP iktidarı 2002 yılından bu yana; Atatürk devrimlerini, laik Cumhuriyeti korumak ve kollamak görevini yasalarla üstlenen Silahlı Kuvvetleri... bu konumdan, bu görevden uzaklaştırmak için kısa, orta ve uzun vadeli bir plan, program uyguluyor. Kısa vade 2002’de iktidara geldiklerinde başladı, 2004’lere kadar sürdü. Askere hoş görünmeye çalıştılar. RTE; “son darbe planlarını daha önceden biliyorduk” dediğine göre, iktidara geldikten beri askeri “izliyorlardı”. 2004’ten sonraki yıllarda kimi durumlarda askersel yaptırımları eleştirir gibi oldular. Askerin anayasa gereği sivil iktidarın emrinde olması gerektiğini ve öyle olduğunu sık sık söyler duruma geldiler. 2006-2007’lerde artık harekete geçmenin, askeri -istedikleri konuma- getirmenin yollarını açtılar. Ergenekon davası ve bugünlerde ortaya salınan darbe planları... RTE’nin üstü kapalı açıklamalarında asker karşıtlığı sırıtıyor. Daha başka olanaklara ilk adımları atıyorlar. Dün gazetelerde iki haber yayımlandı. TBMM Güvenlik Koordinasyon Kurulu, Meclis’in tüm kapılarında giriş-çıkış güvenliği ve denetim görevinin gündüz olduğu gibi geceleri de polislerce yapılmasını kararlaştırdı. Muhafız Alayı “daha az görünecekti”. AKP milletvekilleri daha önceleri Muhafız Alayı’na Meclis’te asker ne demek diye karşı çıkmış; hatta Meclis’teki Atatürk’ün mareşal giysili resminin kaldırılmasını istemişlerdi. Asker “dışarıda” görünmemeli; kışlasında kalmalı diyen önlemlerin biriydi bu karar. İkinci habere göre hükümet bir yasa hazırlıyor: Türk Silahlı Kuvvetleri’ni Sayıştay denetleyecek. Hazırlayacağı raporu TBMM’ye gönderecek. Amaç nedir: Her kurum gibi TSK’nin de denetlenmesi mi, yoksa TSK’yi her açıdan didiklemek mi? Silahlı Kuvvetler elbette her açıdan eleştirilmeli, denetlenmeli... Ama bugün iktidarın izlediği yol ve yöntemler ve saklı olan niyetler bu olguyu doğrulamıyor. Üçüncü haber ise kamuoyunda olumlu veya olumsuz hiçbir tepkiyle karşılaşmadı. Emniyet Genel Müdürlüğü silah ithal edebilecek! Öyle bir yasa ki kimine göre dışarıdan denizaltı bile satın alabilir. Askerin karşı çıkan söylemleri ise çöp sepetine! Son günlerde hızlanan gelişmeler AKP iktidarının askeri dilediği konuma getirmeye yönelik üçüncü aşamaya girdiğini gösteriyor. Askeri kime engel görüyorlar? Rejime mi, kendilerine mi? Demokrasi terimlerini, kurallarını kullanarak aşama aşama askeri soyutlamaya çalışıyorlar. Olmaz olmaz demeyelim; acaba Genelkurmay Başkanlığı’na cuma namazlarına giden bir komutan ve kuvvet komutanları aranıyor mu? AKP’nin gerçek niyetleri yazıldığı zaman askersiz sivil toplum söylemlerine, demokratik açılıma sarılarak aslında askere düşman duygularını sergileyen... adları da geçmişleri de Cumhuriyet okurlarının bildiği yazarlar... ...AKP’nin gerçek niyetlerini yazanları ya da örneğin darbe planları üzerinde eleştirisel bir tavır alanları veya ailesel veya bireysel cibiliyetlerini ortaya koyanları hemen damgalıyorlar: Ergenekoncu... Darbeci... Askerci! Kem söz sahibine aittir. İt ürür, bu kervan yürür! SAYFA 30 OCAK 2010 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 30 Ocak Oslo K -8 Helsinki K -10 Stockholm B -8 Londra B 4 AmsterdamK 4 Brüksel K 1 Paris B 3 Bonn K 0 Münih K -2 Berlin K 0 Budapeşte K 0 Madrid B 12 Viyana K 1 Belgrad K 4 Sofya K 0 Roma Y 10 Atina B 14 Zürih K 0 Moskova B -10 Aşkabat PB 14 Taşkent B 12 Bakû PB 8 Bişkek B 8 Tiflis PB 9 Kahire PB 23 Şam B 17 İstanbul Y 12 Edirne Y 4 Kocaeli Y 16 Çanakkale Y 15 İzmir Y 15 Manisa Y 15 Denizli Y 14 Zonguldak Y 15 Sinop B 14 Samsun PB 15 Trabzon PB 15 Giresun PB 12 Ankara Y 7 Eskişehir Y 8 Konya Y 8 Sıvas K 2 Antalya Y 14 Adana Y 15 Mersin Y 16 Diyarbakır Y 7 Şanlıurfa Y 10 Mardin Y 7 Siirt Y 8 Hakkâri K 1 Van K 5 Kars B -2 Ülkemizin geneli parçalı çok bulutlu, Orta ve Doğu Kara- deniz, Doğu Anado- lu’nun kuzeydoğusu ile Sinop ve Kasta- monu çevreleri dışın- da kalan tüm bölgeler yağışlı geçecek. Ya- ğışlar Kıyı Ege, Batı Akdeniz kıyıları ile Bin- göl, Tunceli ve Muş çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. Yurdun doğu kesim- lerinde sabah saat- lerinde buzlanma ve don olayı görülecek. YÖK, Türkiye’yi biçimlendiren “Sağ iktidarlar-Antikomünist askeri darbeler” koalisyonunun bir ürünüdür. Kuruluşu, şimdi herkesin lanetlediği 1980 askeri darbesinin sonucuydu. Kenan Evren ve arkadaşları, ülkenin 1980 öncesi yaşadığı kargaşanın sorumlusu olarak görüyorlardı üniversiteleri. Bu nedenle de yükseköğretim kuruluşlarını hem cezalandırmak hem de zapturapt altına almak istiyorlardı. İşte tam bu noktada devreye Hacettepe’nin kurucusu olan Prof. İhsan Doğramacı girdi. “Bu işi en iyi ben yaparım” dedi, Evren’i ikna etti ve YÖK’ü kurdu. Bana “Askerler üniversiteyi ezecekler, ben kurtarmak istiyorum, sen de bana yardım et” demişti. Hacettepe’nin kuruluşunda kendisiyle birlikte çalışmış (o zamanlar) genç bir öğretim üyesi olduğum için YÖK’ün kuruluşunda da benden de yararlanmak istiyordu. Ben ise, zamanında yine kendisiyle birlikte üniversitelerin özerkliğini savunmuş, hatta öğrencilerin yönetime katılma yöntemlerini oluşturmuş biri olarak YÖK modelini yanlış gördüğüm için bu önerisini kabul etmemiştim. Yüksek Öğretim Kanunu 1981’de kabul edilmişti; doğrudan 1982 Anayasası’na monte edildi. YÖK’ün yaptığı ilk iş seçilmiş rektör ve dekanları görevden alıp, yerlerine yeni kişileri atamaktı. Atamaları, darbenin lideri Kenan Evren “Üniversitelere vatanperver, milliyetçi yöneticiler atadık” diye duyuruyordu. Bu atamaları savunan, sözde bilimsel unvan taşıyan kişiler ekranda “Harba darba garar veren böyüklerimiz, üniversiteye yönetici mi atayamayacak” diyorlardı. Üniversitede yönetici olmak için “bilim” ölçütü kaldırılmış, yerine “milliyetçilik” ölçütü konmuştu. Hem de sözde milliyetçilerle sözde devrimcilerin karşılıklı cinayetleriyle gelinen bir darbe döneminde. Derken YÖK’ün ikinci icraatı, bütün üniversitelerin ders programlarını ve ders içeriklerini belirlemek oldu. Böylece bütün üniversitelerde bütün hocalar aynı derslerde aynı konuları işleyecekti: Aynen ilkokullardaki müfredat programı gibi! Bunların ardından tasfiyeleri 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu’yla yapıldığı için “1402’likler” diye anılan yüzlerce öğretim üyesi üniversiteden atıldı. Vatan hainliğine varan iddialarla görevlerinden uzaklaştırılan bu bilim insanlarının tek suçu (şimdi pek moda olan) demokrat olmaktı. Üstelik de Prof. Bahri Savcı gibi bazı hocalar kendi alanlarında gerçek birer otoriteydi. On yıldan fazla bir süre ile, yöneticiler, öğretim üyeleri tasfiye edildi; yerlerine siyasi bakımdan YÖK ve iktidarın “güvenilir” gördüğü kişiler dolduruldu. Zaman içinde siyaset “normalleşmeye” başlayınca YÖK’ün birtakım katı kuralları biraz yumuşatıldı. Üniversitelere göstermelik bazı haklar verildi. Tasfiye edilenlerin geri dönmelerine olanak sağlandı. Prof. Kemal Gürüz’ün 1995’te YÖK başkanı olmasıyla üniversitelerdeki kadrolaşma bir ölçüde engellendi. Ama şimdi görülüyor ki bilim dışı ölçütler yine öne çıktı. “Demokratikleşme Şampiyonu” olduğunu iddia eden AKP iktidarı, cemaatle birlikte, üniversitelere müdahale ediyor. Düzeltilmesi artık belki de olanaklı olmayacak. Bu arada Türkiye’de bilim gerileyecek! AYDINLANMA EMRE KONGAR YÖK Hâlâ Bilime Karşı [email protected] www.kongar.org CENGİZ DEMİREL SİNOP - Maliye Bakanlõğõ tara- fõndan belediyelere gönderilen hibe yardõmõnõn miktarõ şaşkõnlõk yarattõ. Sinop’ta bin nüfuslu AKP’li belde be- lediyesine 100 bin TL hibe yardõmõ gönderilirken, nüfuslarõ 7 ile 12 bin arasõ değişen CHP ve MHP’li ilçe be- lediyelerine 20’şer bin TL, nüfusu 40 bin olan Sinop Belediyesi’ne ise 60 bin lira hibe verilmesi tepkilere neden oldu. CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, “İşte ayrımcılık ve bölücülük tam anlamı ile budur” dedi. Geçen günlerde Maliye Bakanlõğõ tarafõndan yurt genelinde belediyelere dağõtõlan hibe yardõmõnda aslan payõ AKP’li belediyelere verildi. Nüfus oranlarõ veya belediyelerin gereksi- nimleri yardõmlar yerine belediyele- rin partilerine göre yapõldõ. ‘Partinin adı adalet ama kendisi adaletten yoksun’ Konuyu Meclis’e taşõyacağõnõ ifa- de eden CHP Sinop Milletvekili En- gin Altay, “Bunlar geçen yılın büt- çe artığı paralardır. Hiçbir Türki- ye Cumhuriyeti hükümeti bunlar gibi davranmamıştır. Adı adalet, kendisi adaletten yoksun olan AKP iktidarı, devlet adabından yoksun oluşunu da bu tavrı ile açıkça gös- termiştir” diye konuştu. Altay, Sinop’ta AKP’li belediyelere 100’er bin, CHP ve MHP’li beledi- yelere 20’şer bin lira yardõm gönde- rilmesinin bölücülük olduğunu belirtti. Aslan payõ AKP’lilere Okullarda elektrik yok İstanbul Haber Servisi - Türk Eğitim-Sen İstanbul Bölge Başkanõ Yard. Doç. Hanefi Bostan, İstanbul’da ilköğretim okullarõnõn elek- trik borcunun İl Özel İdaresi tarafõndan ödenmesi gere- kirken şu ana kadar İl Özel İdaresi’nin bu parayõ öde- memesi nedeniyle bazõ okullarõn elektriğinin ke- sildiğini belirtti. Bostan yaptõğõ yazõlõ açõklamada, İstanbul Ana- dolu Yakasõ Elektrik Dağõ- tõm Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü 15 Ocak 2010 tarih ve 113.1039 sayõlõ ya- zõsõyla, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri’ne Anadolu Yakasõ’nda bulunan 30 okulun 2007’den beri biri- ken borçlarõnõn ödenme- mesi halinde bu okullarõn elektriğinin kesileceğini bil- dirdiğini anõmsatarak “Ni- tekim İstanbul’un Ana- dolu Yakası’nda çok sa- yıda okulun elektriği ke- silmeye başlanmıştır. Sen- dikamıza ulaşan bilgilere göre Kadıköy’deki 30 Ağustos İlköğretim Oku- lu, Öğretmen Harun Re- şit İlköğretim Okulu, Se- miha Şakir İlköğretim Okulu ile Melahat Ak- kutlu İlköğretim Oku- lu’nun elektriği dün ke- silmiştir” diye konuştu. İl Özel İdaresi’nin za- man zaman ilköğretim okullarõnõn elektrik borcu- nun ana parasõnõ ödediğini ancak faizini ödemediğini söyleyen Bostan, “Örneğin bir okulun 14 bin TL’lik borcunun 4000 TL’si ana borç, 10 bin TL’si ise fa- iz borcudur. Okulların elektrik borcunun faizi- nin, ana parayı nasıl geç- tiği bir türlü anlaşılama- maktadır?” dedi. ÇORUM 6 kız öğrenciye tecavüz iddiası SEYFETTİN METE ÇORUM - Çorum’un Sungurlu ilçesinde geçti- ğimiz hafta 12 yaşındaki küçük bir kız çocuğunun 4 inek karşılığı satılmasının ardından bu kez ikisi ilk- öğretim okulu öğrencisi 6 kıza tecavüz olayının şoku yaşandı. Kızların görün- tülerini kaydedip şantajla tecavüz ettikleri ve fuhuşa zorladıkları iddiasıyla 5 ki- şi tutuklandı. Sungurlu ilçesinde bir üniversite öğrencisi, Di- dem K. (23) ile arkadaşlık kurdu. Daha sonra Didem K. ile cinsel ilişkiye giren üniversite öğrencisi, genç kızın görüntülerini gizlice çekti. Didem. K’ye görün- tülerle şantaj yaparak te- cavüz etmeye devam eden üniversite öğrencisi, genç kızdan arkadaşlarına da kız bulmasını istedi. Bir binada bekâr evinde kalan üniversite öğrencileri bir süre sonra ilçede 5 kızı da- ha tuzaklarına düşürdü. Olay Sungurlu’da infial yaratırken cumhuriyet sav- cılığı olayla ilgili geniş çap- lı soruşturma başlattı. İstanbul Haber Ser- visi - Çanakkale’nin Karabiga Beldesi’ne bağlõ Bekirli köyünde termik santral inşaatõ çalõşmalarõnõ sürdüren Çelik, Enerji, Tersane ve Ulaşõm Sanayi AŞ (İÇDAŞ) tarafõnda ya- põlan açõklamada, yeni santralõn çevreye zarar vermeyeceği, Kaz Dağ- larõ’nõn yeşil kalacağõ savunularak “İşletme- nin çevresel tüm faa- liyetlerinin devletin koyduğu sınır değerler içinde ve gerekli izin- leri alınarak yürütül- düğünü” belirtildi. Açõklamada, İÇ- DAŞ’õn 1950’den bu yana faaliyet gösteren ve İSO’nun 500 bü- yük sanayi kuruluşu listesinin 8. sõrasõnda bulunduğu anõmsatõla- rak, şirketin, 2000’li yõllarda uygulanan çevresel standartlarõn üzerine çõkmak için çalõşma başlatan sayõ- lõ kuruluştan biri oldu- ğu ifade edildi. İÇDAŞ: Kaz Dağları yeşil kalacak Belediyelere gönderilen hibe yardõmõnõn miktarõ şaşkõnlõk yarattõ ‘Türkiye ile devam edemeyiz’ Haber Merkezi - Azerbaycan Cumhur- başkanõ İlham Aliyev, Türkiye’nin Azeri do- ğalgazõ için ödediği fiyatõn düşük olduğunu belirterek, “Bu şartlarda devam edemeyiz” dedi. Azeri Trend Ajansõ’na göre, Davos’ta gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Aliyev, Na- bucco projesinden de yakõndõ. Nabucco’nun cevapsõz kalmõş sorularla dolu olduğunu söyleyen Azeri lider, “Bu projeyi kim ileri taşıyacak, belli değil. Gaz üretimiyle, bunun taşınmasıyla il- gili müzakereleri kim yürütecek? Gazı kim pazarlayacak? Fiyatlama nasıl ya- pılacak? Bu soruların cevaplarını hâlâ bilmiyoruz” diye konuştu. Aliyev, Nabucco projesi çerçevesinde ih- raç edilecek gazõn Avrupa Birliği ülkeleri- ne nasõl iletileceğinin ve transit konularõnõn da hâlâ cevap beklediğini söyledi. 2011 yõ- lõnda inşaatõna başlanmasõ ve 2014’te ta- mamlanmasõ öngörülen projenin yüzde 30’luk maliyeti Nabucco’ya ortak şirketler tarafõndan karşõlanacak. Kalan miktarõn borçlanarak finansa edilmesi planlanõyor. İlhamAliyev. Büyükelçiye taciz şoku Haber Merkezi - Türkiye’nin Roma Bü- yükelçisi Ali Yakõtal hakkõnda “cinsel taciz” iddialarõ nedeniyle soruş- turma başlatõldõ. Hürriyet Daily News gazetesinin haberine göre, Yakõtal’õn hakkõndaki iddialarõn doğru çõkmasõ durumun- da görevden alõnabilece- ği öne sürüldü. Üç ay ön- ce Roma’ya atanan Yakõ- tal, bu görevinden önce Başbakan Erdoğan’õn dõş politika başdanõşmanlõğõ- nõ yapõyordu. Metrobüs itirazına ret İstanbul Haber Ser- visi - Bölge İdare Mah- kemesi, İstanbul Büyük- şehir Belediyesi’nin met- robüs zammõna verilen durdurma kararõna yaptõ- ğõ itirazõ reddetti. İBB Başkanõ Kadir Topbaş mahkemenin verdiği ka- rara uyacaklarõnõ bildirdi. Para nakil aracı soyuldu İstanbul Haber Ser- visi - Büyükçekmece Muratbey kavşağõnda bulunan özel bir banka- nõn ATM’sine para geti- ren nakil aracõ, silahlõ 3 kişi tarafõndan soyuldu. Jandarma 2 kişiyi yaka- larken kaçan diğer şüp- heli için ise çalõşmalar sürdürülüyor. Heyelanda 20 ev boşaltıldı İZMİT(Cumhuriyet) - İzmit’te yamaçta kurulu semt olan Terzibayõ- rõ’nda dün akşam saatle- rinde heyelan nedeniyle yol, bir evin üzerine çök- tü. Evde bulunan 14 ya- şõndaki Ayşegül Demir gürültüyü duyunca dõşarõ çõkmasõ sayesinde ölüm- den kurtuldu. Heyelanõn devam etmesinden ötürü nedeniyle buradaki 20 ev boşaltõldõ. Kör etti, şimdi istemiyor Haber Merkezi - Muğla’da annesi tarafõn- dan dövüldükten sonra iki gözü kör olan 14 ay- lõk bebek, tedavisinin ar- dõndan devlet korumasõ- na alõndõ. Çocuğunun mahkeme kararõ ile ken- disinden alõnmasõna ses- siz kalan anne, çocuğu- nun kör olduğunu söyle- yerek artõk ona bakama- yacağõnõ ifade etti. Uzman erbaşların ‘45 yaş’ tepkisi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Bir grup uzman erbaş, dün ellerin- deki Türk bayraklarõyla Güvenpark’õn Başbakan- lõk çõkõşõna geldi. Ömer İlçin, yaptõğõ açõklamada, 45 yaş sõnõrlandõrmasõ nedeniyle görevlerinden ayrõlmak zorunda kaldõk- larõnõ söyledi. Grup tem- silcileri Başbakanlõk’a giderek, taleplerini içe- ren dilekçeleri verdi. Göl sonları oldu TOKAT (Cumhuri- yet) - Zile ilçesine bağlõ Koçaş köyünde yaşayan Gökhan Bütün (15) ve Burak Düzenli (13), kö- yün yakõnlarõnda bulu- nan ve buz tutan göletin üzerinde yürüdükleri sõ- rada buzun kõrõlmasõ so- nucu suya düştü. İki ço- cuğun cesetleri yakõnlarõ tarafõndan bulundu. Denizde kaza: 2 yolcu yaralõ Bandırma-Yenikapı seferini yapan ve içinde 358 yolcu bulunan Mehmet Reis adlı deniz otobüsü dün akşam sa- atlerinde Küçükçekmece açıklarında New Breeze adlı yük gemisiyle çarpıştı. 2 yolcunun yaralandığı kazada çarp- manın etkisiyle deniz otobüsünde bu- lunan yolcular büyük panik yaşadı. Kazaya ilişkin gazetecilere açıklama yapan yolcular “Bir yolcu kalp krizi geçirdi. İçeride bir tane doktor dahi yoktu. İlk müdahaleyi biz yaptık” de- diler. Nevzat Man adlı yolcu ise “Yak- laşık 10 kişinin hafif yaralandığını gör- düm. Benim de elim ve ayağım ağrı- yor” diye konuştu. (Fotoğraf: AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle