18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 OCAK 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B Gripin albümü yakında Kültür Servisi - Rock grubu Gripin yeni al- bümünü yayõmlamaya hazõr. Şubatõn son haftasõ Avrupa müzik tarafõndan piyasaya çõkarõlacak al- büm için grup, albüm çalõşmalarõnõ anlatan ve fonda yeni şarkõlarõnõn olduğu bir video görüntü de hazõrladõ. Gripin, yeni albümüyle birlikte Bi- rol Namoğlu, Arda İnceoğlu, Murat Başdoğan ve İlker Baliç’le dört kişi olarak devam edecek. DJ’lerin tango düellosu Haber Merkezi - “Tangopoint” tango ca- miasõnda kendi tarzlarõnõ yaratan iki DJ’in düel- losuna ev sahipliği yapõyor. Bu gece Point Otel’de biri klasik tango müziklerinden vazgeç- meyen, diğeri ise Türkiye’de ilk kez nuevo ve elektronik tango gecesi düzenleyen iki DJ düel- loya tutuşacak. DJ Serçin klasikleriyle, DJ Yük- sel ise nuevo parçalarõyla geceyi hareketlendire- cek. Gecenin ilerleyen saatlerinde www.cazko- lik.com sitesinde yayõn yapan DJ Neşet Topaloğ- lu’nun yayõnõna bağlanõlacak. (0 212 313 50 00) Gülmece öyküler yarışıyor Kültür Servisi - Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği’nin (KYÖD) Şakir Balkõ onuruna dü- zenlediği ‘Gülmece Öykü Yarõşmasõ’na başvuru- lar başladõ. Aydõn Boysan, Cengiz Bektaş, Erhan Tõğlõ, Müjdat Gezen, Nail Güreli, Yalçõn Pekşen ve Yalvaç Ural’õn oluşturduğu seçici kurulun de- ğerlendireceği yarõşmaya başvuracak yapõtlarõn, beyaz dosya kâğõdõna makine yazõsõ ile çift ara- lõklõ olarak yazõlmõş olmasõ gerekiyor. Eserlerin daha önce yayõmlanmamõş ve ödül almamõş ol- masõ da şartlar arasõnda. (0 262 331 40 44) Tiyatro Z’de hesaplaşma Kültür Servisi - Bu yõl 5. yaşõnõ kutlayan Tiyatro Z, bugün ve 6 - 13 - 20 Şubat tarihlerin- de, Cem Kenar’õn yazõp yönettiği ‘Hesap Lüt- fen’ oyununu sahnelemeye devam ediyor. Bir kadõn ve bir erkeğin arasõndaki hesaplaşmayõ konu alan ‘Hesap Lütfen’de, ödüllü oyuncular Bengi Heval Öz ve Özgür Atkõn rol alõyor. De- kor ve kostüm tasarõmõ Can Tuğcuoğlu’na ait oyun, sezon boyunca Tiyatro Z Sahnesi’nde. Cantona tiyatro sahnesinde Kültür Servisi - Fransõzlarõn dünyaca ün- lü eski milli futbolcusu Eric Cantona, sinema- dan sonra tiyatro oyunculuğuna soyundu. Can- tona, Paris’in ünlü Marigny Tiyatrosu’nda Nat- halie Saugeon’un kaleme aldõğõ ‘Face au Para- dis’ adlõ piyeste rol aldõ. Daha önce 12 sinema filminde de rol alan Cantona, son olarak geliri fakirlere dağõtõlmak üzere bir fotoğraf kitabõ yayõmlamõştõ. Fransa’da renkli kişiliğiyle tanõ- nan ve siyasi demeçler de veren Cantona, “Fransõz olmak, devrimci olmak, fakir ve yok- sulun yanõnda olmaktõr” diye konuşmuştu. ‘Arp ve Beden’ buluşması Kültür Servisi - İlk gösterimi Mayõs 2008’de Brüksel’de yapõlan ve ardõndan, 2008 İstanbul Uluslararasõ Tiyatro Festivali’nde sah- nelenen ‘harS’, bir yõllõk aranõn ardõndan İstan- bul seyircisinin karşõsõna çõkõyor. Bugün ve 4 Şubat’ta saat 19.30’da Borusan Müzik Evi’nde sahnelenecek ‘harS’ta, Aydõn Teker ve Ayşe Orhon, bir insan bedeni ile bir arpõ bir araya getirerek, aralarõndaki beklenmedik etkileşim ve bileşimleri ortaya çõkarmayõ amaçlõyor. Kültür Servisi - Çağdaş Amerikan edebiyatõnõn efsane yazarlarõndan J. D. Salinger, 27 Ocak günü New Hampshire’da yalnõz başõna yaşadõğõ evinde yaşama veda etti. 20. yüzyõlõn kült kitaplarõndan biri olan “Çavdar Tarlasındaki Çocuklar”õn yazarõ Sa- linger 91 yaşõndaydõ. Salinger, 1951’de yayõmlandõğõnda okurlarõn büyük ilgisiyle karşõlaşan “Catcher in the Rye” adlõ romanõyla büyük üne kavuşmuştu. Holden Caul- field adõnda bir gencin yabancõlaşma ve isyan öyküsünü anlatan tüm dünyada ge- niş okur kitlelerine ulaşmõştõ. Adnan Berk’in “Gönülçelen” adõyla yaptõğõ çe- viri de ülkemizde bir “kült çeviri” ni- teliği kazanmõş, yapõt daha sonra Coş- kun Yerli tarafõndan “Çavdar Tarla- sında Çocuklar” adõyla çevrilerek Ya- põ Kredi Yayõnlarõ’nca yayõmlanmõştõ. Kitapta, Holden Caulfield şöyle ta- nõtõyordu kendini: “Anlatacaklarımı gerçekten dinleyecekseniz, herhalde önce nerede olduğumu, rezil çocuk- luğumun nasıl geçtiğini, ben doğ- madan önce annemle babamın nasıl ta- nıştıklarını, tüm o David Copperfield zır- valıklarını filan da bilmek istersiniz, ama ben pek anlatmak istemiyorum. Her şey- den önce, ben bu zımbırtılardan sıkılıyo- rum.” Holden, kõsa sürede, Amerikan edebiyatõ- nõn en etkileyici karşõ-kahramanlarõndan bi- ri olmuştu. Salinger’õn, kitabõ yetişkinler için yazmõş olmasõna karşõn, “Çavdar Tar- lasında Çocuklar” yabancõlaşma ve masu- miyeti işleyişiyle, yarattõğõ zengin fantezi dün- yasõyla tüm dünya gençliğini derinden etki- lemişti. Salinger, kendini üne kavuşturan bu ro- manõn ardõndan pek az kitap yayõmlamõştõ. Bunlar arasõnda “Dokuz Öykü”, “Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar”, “Seymour - Bir Gi- riş” ve “Franny ile Zooey” sayõlabilir. Yazarlõk yaşamõna New York’taki dergilere kõsa öyküler yazarak başlayan Salinger, “Çavdar Tarlasında Çocuklar” ile eriştiği büyük ünden uzak durarak, Cornish kasaba- sõndaki evinde nerdeyse münzevi bir yaşam sürmüştü. 1965’ten sonra kitap yayõmlama- yan Amerikalõ yazar, kendisiyle ilgili yayõn- larõ da yasal yollardan engellemeye çalõşmõş, ortak anõlarõnõ kamuoyu ile paylaştõğõ için es- ki sevgilisi Joyce Maynard ve öz kõzõ Mar- garet Salinger’õ yaşamõndan çõkarmõştõ. Salinger, 1941’de New Yorker, Collier’s ve Esquire gibi tanõnmõş dergilere öykülerini sat- mayõ başarmõş, aynõ yõl oyun yazarõ Eugene O’Neill’in kõzõ Oona O’Neill ile bir gönül se- rüveni yaşamõş, ertesi yõl da askere alõnarak Avrupa’da II. Dünya Savaşõ’na katõlmõştõ. Salinger’õn 1951’de yayõmladõğõ, Adnan Berk’in dilimize “Gönülçelen” adõyla çevirdiği romanõ gençleri derinden etkilemiş, 20. yüzyõlõn kült kitaplarõ arasõna girmiş, tüm dünyada 60 milyon satmõştõ. NECMİ SÖNMEZ Genç kuşak sanatçõlar arasõnda hem farklõ malzeme yaklaşõmõ hem de ele aldõğõ konularõ dönüş- türme çabalarõyla dikkati çeken Lâle Delibaş’õn ikinci kişisel ser- gisi “Rewritable” altbaşlõğõyla sunuluyor ve sergide sanatçõnõn tu- val üzerine üçboyutlu bir yakla- şõmla bir tür ‘obje kimliğine’ soktuğu beyaz renkli tuvalleri yer alõyor. Sanatçõnõn büyük bir õs- rarla tuvali dikiş, kolaj, kes- me teknikleriyle bir tür fark- lõlaştõrma çabasõnda olmasõ dikkati çeken bir eğilim. Çünkü Delibaş genelde ka- dõnlarõn yüzyõllardõr dikerek şekillendirdiği, iğne ve ip- likle kendi ruhlarõnõ kattõklarõ teknikleri (dantel, kaneviçe, tõğ işi, iğne oyasõ başta olmak üzere ör- me-dikme işlerini) tuvallerle bir araya getirerek farklõ bir görsel dünyayõ izleyicilere sunuyor. Delibaş’õn motiflere duyduğu özel ilgi sergiye farklõ inanõş ve mi- tolojilerden beslenen bir atmosfer kazandõrõyor ki, bu olgu izleyenleri adeta kültürler arasõnda yolculuğa davet eden bir karaktere sahip. Örneğin sanatçõnõn dantel, kolaj ve boyama teknikleriyle kullandõğõ ‘yılan, kedi, maymun’ motifleri, eski Hindistan kültüründen Mõsõr’a, Anadolu’dan Amerika’ya kadar farklõ coğrafyalarda değişik an- lamlara bürünmüş olan ‘anlamla- rın’ adeta üst üste bindirilmesiy- le oluşturulmuş bir katmanlar bü- tününü çağrõştõrõyor. Birbirine sõkõ sõkõ sarõlmõş dört maymunun ‘yaşam döngüsünü’, kuyruğunu yiyen yõlanõn ‘hayatın tekrarını’ ifade ettiğini anlaya- bilmek için izleyicilerin belli bir donanõma sahip olmasõ gerekiyor. Delibaş’õn büyük boyutlu bir tuvalde harfleri bir tür kabartma olarak şekillendirdikten sonra ke- limeleri arkasõ arkasõna cümleler halinde kullanmasõ sanatçõnõn ‘an- latma tutkusunun’ ifadesi. Eski Mõsõr’da papirüs kâğõtlarõ- nõ tekrar değerlendirmek için kul- lanõlan ‘palimpsest’ tekniği eski yazõlarõn silinip yeniden yazõlma- sõ için geliştirilmişti. Delibaş da adeta bu tekniği an- dõran bir yaklaşõmla seçtiği mo- tifleri arkalarõndaki öykülerle, mi- tolojilerle birlikte yorumlayarak bir tür ‘bellek’ kavramõnõ gündeme getirmeyi başarõyor. Sanatçõnõn Joseph Beuys ile Kelt mito- lojisi arasõndaki ilişkiler üze- rine yüksek lisans tezini yap- mõş olmasõ, onun bu alan- daki çabalarõnõn ne kadar donanõmlõ olduğunun ka- nõtõ. Sergide yer alan tüm çalõşmalarda gündeme gelen kusursuza yakõn teknik yeterlilik beyaz rengin sessizliğiyle birlikte izleyicilere dingin bir ortam sunarak, izleyici- lere sanatçõnõn el yazõsõnõ takip etme olanağõnõ da sağ- lõyor. Soğuk savaş yõllarõnda gizli haberleşmeler için an- lamsõz ticari mektuplarõn üzerine limon suyu ile me- sajlar yazõlõrmõş. Ancak karanlõkta mum õşõğõnda okunabilen bu mesaj- lar gibi Delibaş’õn da çalõşmalarõyla izleyici- lere ‘varoluşun iç hu- zurunu’ duyumsattõ- ğõnõ düşünüyorum. Kültür Servisi - DestAR Tiyatro’nun sahnelediği “Reşê Şevê” adlõ tek perdelik Kürtçe oyun, 2 Şubat’ta saat 20.30’da Kumbaracõ50’de Türkçe üstyazõlõ olarak izlenebilecek. 3 Nisan 2009’da prömiyeri yapõlan oyun, Uluslararasõ Ankara Tiyatro Festivali’ne, ODTÜ Tiyatro Şenliği ve Gönen Gençlik Festivali’ne konuk olmuş, ayrõca Van, Mardin, Tatvan, Ankara, Viranşehir, Suruç gibi birçok il ve ilçeyi de dolaşmõştõ. “Erkek egemen dünya”yla bir hesaplaşma denemesi olan oyun, bu hesaplaşmayõ kadõnlarõn yaşadõğõ toplumsal travmayõ ortaya koyarak gerçekleştiriyor: “Yaşanan toplumsal yetersizlikler kadını ruhsal, zihinsel ve fiziksel olarak sömüren ve tüketen bir hücredir. İnsanı her an izleyen, dinleyen, yönlendiren bir korku ve baskı aracına dönüşmüş ve kadını çöplüğe atmış olan devlet ve toplum mekanizmasını, kadın, çocuksu bir içgüdüyle kara bir gölgeye, yani ‘Reşê Şevê’ye benzetmiştir.” “Mêrê Şevê” (Gecenin Erkeği) ya da “Reşikê Şevê” olarak da bilinen ve Anadolu ve Mezopotamya’da daha birçok adõ ve versiyonu olan “Reşê Şevê” (Gecenin Karasõ), dev gölgeler ve siluetler biçiminde görünen cinler ve yaratõklar gibi ruhani varlõklar olarak bilinir. Bu varlõklar çocukluktan başlayarak insanlarda psikolojik bir korku ve baskõ aracõna dönüşmüştür. Onlara dair hikâyeler anlatõldõğõnda insanlar ürperirler. TÜRKÇE ÜSTYAZILI İZLENEBİLECEK ‘Gönülçelen’in efsane yazarõ J. D. Salinger 91 yaşõnda yaşama veda etti Tek kitapla gönülleri çelmişti Lâle Delibaş’õn sergisi 10 Şubat’a kadar Ankara Galeri Nev’de Varoluşun iç huzurunu aramak ‘Reşê Şevê’Kumbaracõ50’de Sanatçõnõn tuvali dikiş, kolaj, kesme teknikleriyle bir tür farklõlaştõrma çabasõnda olmasõ dikkati çeken bir eğilim. Çünkü Delibaş kadõnlarõn yüzyõllardõr dikerek şekillendirdiği, iğne ve iplikle kendi ruhlarõnõ kattõklarõ tekniklerle farklõ bir görsel dünyayõ izleyicilere sunuyor. Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. Mellissa ALACAHAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle