18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 30 OCAK 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kaldırın Sis Perdesini... Babalar öldürüldü, geriye çocukları ve eşleri kaldı... Son yirmi yıla baktığımızda Türkiye faili meçhul cinayetlerle anılır bir ülke olmadı mı? Uğur Mumcu’nu kızı Özge ve oğlu Özgür’ün çığlıklarını duyuyor gibi oluyorum! Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Musa Anter, Ahmet Taner Kışlalı, Mehmet Sincar, Necip Hablemitoğlu, Gaffar Okkan, Hrant Dink... Geride çocukları ve eşleri kaldı... Neredeyse on gündür “Balyoz Harekâtı”nı konuşup tartışıyoruz... Toplum giderek gerilirken Başbakan Erdoğan, demokrasi ve özgürlükler konusunda atılan adımları anlatıyor... Yok yollarda aramalar durdurulacakmış, yaylalara çıkış yasağı kaldırılacakmış... 12 Eylül askeri faşist döneminin Seçim ve Siyasi Partiler Yasası yerli yerinde dururken nasıl bir demokrasi ve özgürlük bekliyor toplumu? Bu soruya yanıt yok! Gazeteci arkadaşım Nedim Şener, “Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları” adlı kitabından ötürü yargılanırken Dink cinayetinin işleneceğini bildikleri halde hiçbir önlem almayan polis-jandarma ve istihbarat biriminin sorumluları görevlerinin başına dönüyor. Kimse dokunmuyor onlara! Ergenekon sürecinde ortaya çıkan bir gerçek ise son on yıla damgasını vuran faili meçhul cinayetlerin üzerine gidilmediği. Binlerce sayfalık iddianamede bu konuya hiç değinilmemesi! Acılar, hüzünlerle geçen bir on yedi yıl! Özge ve Özgür Mumcu, Uğur alçakça katledildiğinde ilkokul çağındaydılar. Onların söyledikleriyle, Hrant’ın oğlu Arat’ın çığlığı birleşiyor; ortaya devlet içindeki örgütlü silahlı gücün hâlâ direndiği gerçeği ortaya çıkıyor... Çocuklar umudun resmini çizer, bir vadinin içinde akan su gibi. Babasızdır onlar! Acıları düğüm düğümdür... Yaşamları yarı uykular gibidir kesik kesik! Karanlık bulutları boşuna dağıtırken rüzgâr o çocuklar özlemlerini yaşarlar sessizce. Kimseciklere belli etmeden ağlarlar! Faili belli olan faili meçhul cinayetler... Kurulan tuzaklar, uzaktan kumandalı patlayıcılar... Gerçekten bugün Türkiye’de demokrasi ve hukuk kavgası mı var? Siyasal iktidar Türkiye’de tüm siyasal cinayetleri aydınlatmaya kararlı mı? Bugüne değin bu konuda önemli bir adım atıldığını düşünmüyorum! Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Cem Ersever cinayetlerinin dosyasının kapatıldığını biliyorum... Gaffar Okkan cinayetinin ise Hizbullah’a ihale edildiğini de! Bir oyalamaca, bir kandırmaca sürüp gidiyor! Ergenekon sürecinde teğmenler, üsteğmenler tutuklanıp Hasdal Askeri Cezaevi’ne gönderildi. Kimi orgeneraller savcılık sorgusundan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmadı mı? Bu nasıl oldu, bizim liboş, dinci ve tarikatçı tayfa nedense yazmıyor! Genelkurmay Başkanı önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ardından Başbakan Erdoğan’la görüştü... Geç saatlerde ise emekli orgeneraller Ergenekon savcılarınca tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı! Saygın bilim insanı Prof. Dr. Mehmet Haberal’la, Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu hâlâ tutuklu... Haberal hastanede, Hilmioğlu ise Silivri’de! Merak ediyorum Albay Dursun Çiçek’in ıslak imza-kuru imza olayı ne oldu? Kozmik odadan ne çıktı? Bilen var mı! Devletin tepelerinde olup bitenleri kamuoyu bilmiyor... 2007’de “e muhtıra”, Dolmabahçe’de Erdoğan ve Yaşar Büyükanıt görüşmesi... Başbakan’ın şu sözlerini anımsayın: “Eğer Büyükanıt o görüşmeyi açıklamazsa, ben bunu mezara kadar götürürüm!” Büyükanıt neden sustu bugüne dek? Aralarında konuşulan “sır” olarak saklanan görüşmenin içeriğini öğrenmek hakkımız değil mi bizim! Kaldırın sis perdesini, kaldırın ki neler oluyor öğrenelim! Hani Konya’nın Balcılar beldesinde yatılı Kuran Kursu çökmüş, 17 kız ölmüştü. Bina kaçak yapılmıştı. Duruşmaya yaralı öğrenciler katıldı önceki gün. Hepsi ifadelerinde şöyle dediler: “Oraya Kuran değil, İngilizce kursuna gittik. Kimseden şikâyetçi değiliz!” Hiç şaşırmadım!.. Çünkü bu bir Türkiye gerçeğiydi! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Birdal: Balyoz uygulanıyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - BDP’li Akõn Birdal, yerel se- çimler sonrasõ 14 Nisan 2009’da başlayan ve de- vam eden operasyonlar- da 8’i belediye başkanõ, 57’si parti yöneticisi ol- mak üzere 1000’e yakõn kişinin tutuklandõğõnõ bildirdi. İHD’nin rapo- runda, 2009’da 67 gü- venlik görevlisi ile 68 PKK’linin öldüğü, buna rağmen 91 sivilin yaşa- mõnõ yitirdiğinin belir- tildiğini ifade eden Bir- dal, Balyoz Eylem Pla- nõ’nõn Güneydoğu’da uygulamaya koyulduğu- nu ileri sürdü. Genel- kurmay Başkanõ İlker Başbuğ’un “Yanlõş bilgi felakettir” dediğine dik- kat çeken Birdal, “Ger- çekleri Araştõrma Ko- misyonu oluşturulmasõ- nõ isteyen bizlerle gene- ralin yolu değil, ama sö- zü kesişti” dedi. ‘Meydanı boş bırakmayacağız’ ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Baş- bakan Tayyip Erdoğan, “Ulusa Sesleniş” ko- nuşmasõnda isim ver- meden darbe iddialarõ- na değindi. Erdoğan, “Karanlõk düşüncelerin, doymak bilmez ihtiras- larõn, çağdõşõ zihniyet- lerin bu ülkenin çocuk- larõnõn geleceğini ka- rartmasõna asla ve asla izin vermeyeceğiz. Bu- güne kadar bu ülkenin medeniyet aşkõnõ körel- tenlere, gelişme hõzõnõ kesenlere meydanõ boş bõrakmayacağõz” dedi. ‘Tamgün’ onaylandı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, üniversite öğretim elemanlarõ ile sağlõk per- sonelinin “tamgün” esa- sõna göre çalõşmalarõnõ öngören yasayõ onayladõ. Yasayla hekimlere, üni- versite, devlet hastanesi ile “muayenehane” veya “özel hastane” arasõnda tercih yapma zorunlulu- ğu getiriliyor. Devlet ve- ya üniversite hastanele- rinde çalõşmayõ tercih eden hekimler, özelde çalõşamayacak, muaye- nehane açamayacak. Eğitim-Sen’den YÖK’e dava ANKARA (ANKA) - Eğitim-Sen Başkanõ Zü- beyde Kõlõç, YÖK’ün pedagojik formasyonun fen-edebiyat ve ilahiyat fakültelerinde lisans öğ- renimi sõrasõnda veril- mesi kararõnõn iptali için Danõştay’da dava açtõ. Kõlõç, ortaöğretim alan öğretmenliğine, eğitim fakülteleri ortaöğretim alan öğretmenliği me- zunlarõ 5 yõllõk lisans öğ- renimlerinin ardõndan başvurabilirken fen-ede- biyat ve ilahiyat fükülte- si mezunlarõnõn 4 yõllõk lisans öğrenimlerinden sonra başvurabilecekle- rini kaydederek “Bu ay- rõmcõlõktõr” dedi. Kömür ocağında göçük: 1 ölü AZDAVAY (AA) - Kastamonu’nun Azda- vay ilçesinde özel bir şirket tarafõndan işletilen taşkömürü ocağõnda gö- çük meydana geldi. Kas- tamonu sivil savunma, jandarma ve itfaiye per- sonelinden oluşan 17 ki- şilik ekibin yaptõğõ çalõş- ma sonucu, göçük altõn- da kalan Hüsnü Cinka- vuk’un cesedi çõkarõldõ. Bakan Çelik, Alevi çalõştayõnda otel ile ilgili farklõ görüşler ortaya atõldõğõnõ söyledi ‘Madõmak’õ kurcalamayõn’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanõ Fa- ruk Çelik, “Madımak’ın ye- ni bir kin ve nefret yerini çağ- rıştırmayacak şekilde yeniden dizayn edilmesi konusunda fi- kir birliği oluştu” dedi. Devlet Bakanõ Çelik, Kõ- zõlcahamam’da düzenlenen 7. Alevi Çalõştayõ’na verilen ara- da gazetecilerin sorularõnõ ya- nõtladõ. Çalõştayõn sabah otu- rumunda Madõmak Oteli’nin gündem maddesi olarak ele alõndõğõnõ belirten Çelik, ote- lin müze, anõt, kültür merkezi ve park olmasõ konusunda farklõ görüşler ortaya atõldõğõ- nõ söyledi. Çelik, Madõmak’ta yaşanan acõ olaylarõn tüm mil- leti üzdüğünü, “Ne Sünnilerin ne Alevilerin direkt dahli olmadığı, olayın bir provo- kasyon şeklinde gerçekleşti- ği, olayı artık çok da kurca- lamaya gerek olmadığı” ko- nusunda ortak bir görüş oluş- tuğunu ifade etti. “Madı- mak’ın yeni bir kin ve nefret yerini çağrıştırmayacak şe- kilde yeniden dizayn edil- mesi konusunda fikir birliği oluştu” diyen Çelik, yerel yetkililer, hükümet ve mağdur yakõnlarõnõn da katõlõmõyla ko- nunun teknik olarak değer- lendirileceğini dile getirdi. “Diyanet İşleri Başkanlı- ğı yasa tasarısıyla Diyanet bünyesinde Alevilikle ilgili bir kurumun kurulacağı” yönünde haberlerin hatõrla- tõlmasõ üzerine Çelik, Alevi- lerin talepleriyle Diyanet’in teşkilat yasasõndan mahrum olmasõnõn farklõ şeyler oldu- ğunu kaydetti. ‘Diyanet sorumlu’ Tasarõdaki bir paragraftan yola çõkõlarak bu tür yorumlar yapõldõğõnõ belirten Çelik, söz- lerini şöyle sürdürdü: “Ancak o paragrafta çe- şitli dini yorumlarla ilgili araştırma yapma ve ihtiyaç duyulursa birim oluşturma diye bir bölüm var. Diyanet tüm Türkiye’deki dini ha- yattan sorumlu, tasarıda tüm gelişmeleri takip edecek bir düzenleme olması çok doğal. Bu düzenlemeyle günlük olaylar arasında bağlantı kur- mak doğru değil. Şimdiye kadarki çalıştaylardan ‘Di- yanet bünyesinde böyle bir ya- põlanmaya gidilsin’ diye bir ka- rar ya da tavsiye yok. Dola- yısıyla onunla hiç ilgisi yok. Diyanet Teşkilat Yasası’yla il- gili düzenleme ve oradaki elastikiyet de başkanlığın araştırma alanının genişle- mesi ve bütün fikir ve olu- şumlara duyarsız kalmama- sıyla ilgili. Kesinlikle söylü- yorum Diyanet İşleri Teşkilat Yasası’yla ilgili hazırlıkların Alevi çalıştaylarıyla direkt bağlantısı söz konusu değil.” “Hacı Bektaş Dergâhı’nın müze olmaktan çıkarılarak bazı vakıflara verileceği, bu- nun da Tekke ve Zaviyeler Kanunu’na aykırı olduğu yö- nünde haberler çıktı. Der- gâh konusunda bir tasarru- funuz olacak mı?” sorusu üze- rine Çelik, konunun şimdiye ka- dar gündeme gelmediğini, an- cak gündeme gelmesi halinde hukuksal boyutlarõnõn, varsa sorunlarõn değerlendirilebile- ceğini kaydetti. Devlet Bakanõ Çelik, Madõmak’õn yeni bir kin ve nefret yerini çağrõştõrmayacak şekilde yeniden dizayn edilmesi konusunda fikir birliği oluştuğunu belirtti. Çelik, yerel yetkililer, hükümet ve mağdur yakõnlarõnõn da katõlõmõyla konunun teknik olarak değerlendirileceğini dile getirdi. ÇAĞRILMAYANLAR TEPKİLİ ‘AKP çalıştayı sulandırıyor’ Gümüş, “AKP hükümeti, ‘Türk-İslam sentezi’ mantõğõna göre bir Alevilik kurgulamaya çalõştõ” dedi. İstanbul Haber Ser- visi - Hükümetin baş- lattõğõ “Alevi çalıştay- ları”nõn son toplantõsõ- na çağrõlmayanlarõn tep- kisi sürüyor. Çalõştaya katõlan Cem Vakfõ Baş- kanõ Prof. Dr. İzzettin Doğan, Madõmak Ote- li’nin bir Alevi sorunu olarak ele alõnmasõnõ doğru bulmadõğõnõ söy- ledi. Karacaahmet Sul- tan Kültürünü Yaşatma ve Tanõtma Derneği Başkanõ Muharrem Ercan da “Kimse dı- şarıdaki çığırtkanla- ra inanmasın” dedi. Madõmak’ta hem Ale- vilerin hem de Sünnile- rin yaşamõnõ yitirdiğini belirten Doğan, “Ma- dımak Oteli’nin yal- nız Alevilerin sorunu olarak ele alınması yanlış bir yaklaşımdır ve Alevi-Sünni ayrış- masını ortaya atmak, varsa derinleştirmek için başvurulan bir yöntemdir” değerlen- dirmesinde bulundu. Karacaahmet Sultan Kültürünü Yaşatma ve Tanõtma Derneği Baş- kanõ Ercan da çalõştayõn başarõyla devam ettiği- ni belirtti. Çalõştay’a davet edil- meyenlerden bazõlarõ- nõn tepkileri ise şöyle: Eski Adalet Ba- kanı Seyfi Oktay: 6. çalõştayda Diyanet İşleri Başkanlõğõ’nõn anayasanõn öngördüğü biçimde laik çerçevede yeniden yapõlandõrõl- masõnõn gerektiğini ifa- de ettim. Öyle anlaşõlõ- yor ki, bu görüşlerim çalõştayõn ulaşmak iste- diği amaca temelden aykõrõ düşmektedir. Bu nedenle 7. Çalõştay’a davet edilmedim. Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Başkanı Fev- zi Gümüş: Alevile- rin ibadethanesinin ne- resi olduğu konusunda hiçbir şekilde Alevilere dünyalar kadar uzak olan Diyanet İşleri Baş- kanlõğõ’nõn söz söyle- mesi, fetva vermesi ka- bul edilemez. Dün, şey- hülislam fetvalarõyla hakkõnda katliam hü- kümleri verilen Aleviler ve inançlarõ, ibadet mer- kezleri, bugün Diyanet fetvalarõyla yok sayõl- makta, Sünnileşmeye zorlanmaktadõrlar. AKP Aleviliği Di- yanet İşleri Başkanlõğõ yetkililerine, ilahiyat- çõlara sorarak ‘Türk- İslam sentezi’ mantõ- ğõna göre bir Alevilik kurgulamaya çalõştõ. Hubyar Sultan Alevi Kültür Der- neği Başkanı Ali Kenanoğlu: Çalõş- taylar Alevileri kontrol altõna alarak yavaş ya- vaş Sünnileştirme ça- basõdõr. Bu çalõştaylara Alevilikle alakasõ ol- mayan, hatta Alevile- rin katliamõnda sanõk olarak yargõlanmõş ki- şiler ve Alevilerin asi- milasyonu için uğraş veren kişiler çağrõlmõş- tõr. AKP samimiyetle bu sorunu çözmek isti- yorsa, 3-4 Haziran tari- hinde 35 Alevi temsil- cisinin sunduğu ortak önerileri yerine getir- melidir. 1. Alevi Çalõş- tayõ’nda sorunun tespi- ti ve çözümüne yönelik önerilerini sunduk an- cak hükümetin bir adõm atmadõ. Bu çalõştaya 35 Alevi temsilcisiyle bir- likte katõldõk. Yerleşkedeki askerlerin nöbet tuttuğu kulübelerin sayõsõnõn azaltõlacağõ açõklandõ TBMM’de ‘asker’ tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Malatya Mil- letvekili, TBMM Güvenlik Ko- ordinasyon Kurulu Başkanõ Ömer Faruk Öz, TBMM yer- leşkesinin 3 kapõsõnda gece görev yapan askerlerin millet- vekillerini tanõmamalarõ nede- niyle tartõşmalar yaşandõğõnõ, polislerin 24 saat güvenlik ve arama kontrolü yapacağõnõ söy- ledi. CHP, kararõ eleştirirken, MHP ve BDP destekledi. TBMM Güvenlik Koordinas- yon Kurulu Başkanõ Öz, kurulun aldõğõ karara göre Meclis kam- pusunun giriş ve çõkõş kapõlarõn- da saat 22.00’den sonra askerle- rin yerine gündüz olduğu gibi polislerin giriş ve çõkõş kontrolü yapacağõnõ belirtti. Öz, “Ak- şamları belli bir saatten sonra askerler, kapı güvenlik ve kontrolü yapıyorlardı. Asker- lerimizin gelen giden millet- vekillerimizi ve bürokratları- mızı tanıma imkânı zor olu- yordu ve bu nedenle de deği- şik tartışmalar yaşanıyordu. Polislerimizin 24 saat esasına göre güvenlik ve arama kont- rolü yapmaları konusunda ka- rar alındı” dedi. Askerlerin TBMM’den ayrõlmasõnõn söz konusu olmadõğõnõ belirten Öz, giriş ve çõkõş kapõlarõnda asker- lerin de olacağõnõ, ancak kont- rolleri polislerin yapacağõnõ söy- ledi. Öz, yerleşke içinde, asker- lerin nöbet tuttuğu kulübelerin sayõsõnõn azaltõlacağõnõ da belirtti. MHP’li Hasan Özdemir, ko- nuyla ilgili sorular üzerine, “Po- lis bizim polisimiz, asker bizim askerimiz. Hiç kimsenin alın- ganlık yapmaması lazım. Polis de burada güvenlik görevlisi- dir” dedi. BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, kararõn doğru ol- duğunu belirterek “Askerin bu görevi Meclis’teki polislere devretmesi lazım. Bu konuda biz çok açık ve netiz. Dünyanın hiçbir yerinde bir parlamen- toda Türkiye’deki gibi bir uy- gulama yok” diye konuştu. CHP’li İdare Amiri Ahmet Kü- çük ise uygulamanõn doğru, an- cak kararõn alõnõş biçiminin yan- lõş olduğunu belirtti. TBMM Güvenlik Koordinasyon Kurulu Başkanõ Öz, Meclis yerleşkesinin giriş ve çõkõş kapõlarõnda polislerin kontrol yapacağõnõ belirtti. ‘DARBE’ İDDİALARINI YORUMLADI Arõnç: Hadi oradan senin dönemin bitti! AKHİSAR (AA) - Dev- let Bakanõ ve Başbakan Yar- dõmcõsõ Bülent Arınç, dar- be iddialarõnõ değerlendi- rirken her şeyin demokrasi- ye göre balans ayarõna gir- diğini belirterek “Millet iradesinin önüne engel koymak isteyenlere ‘hadi oradan, senin dönemin bit- ti, artõk yeni Türkiye var’ di- yoruz” dedi. Partisinin Manisa İl Da- nõşma Toplantõsõ’nda ko- nuşan Arõnç, 8 yõllõk ikti- darlarõ döneminde çok şeyin değiştiğini, demokrasinin ve millet iradesinin güçlen- diğini savundu. Kendisine ve Poyrazköy iddianame- sinde geçen Başbakan Tay- yip Erdoğan’a yönelik sui- kast iddialarõna atõfta bulu- nan Arõnç, “Herhalde bi- rilerinin aklından ne ge- çirdiğini, 8 sene içinde AK Parti’yi devirmek için şey- tanın bile aklına gelmeye- cek ne herzeler yediğini bi- liyorsunuz artık. Buna rağmen dimdik ayakta- yız” diye konuştu. İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY ‘Polis değerli, ama hata yapanõ korumayõn’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanõ Be- şir Atalay, emniyet müdür- lerinden teşkilat içerisinde suç işleyenlere yönelik “ko- rumacı” yaklaşõmdan vaz- geçilmesini istedi. Atalay, Ri- xos Otel’de düzenlenen il em- niyet müdürleri toplantõsõnda yaptõğõ konuşmada, güvenlik hizmeti sunarken hukukun üstünlüğüne, şeffaflõğa, gü- venlik ve özgürlük dengesi ile yurttaşmemnuniyetine büyük önem verdiklerini söyledi. Atalay, emniyet içinde suç iş- leyenlere yönelik korumacõ yaklaşõmlardan vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Atalay, “Bütün polisimiz bizin için değerli ama hata yapanları korumayın” dedi. Polisin yurttaşa kimlik göstermek zorunda olduğunu belirten Atalay, “Polis teşkilatını ko- ruruz ama hata yapanı af- fetmeyiz” dedi. Atalay, ka- rakollarõ polis merkezlerine dönüştürerek bu yerlerin da- ha modern, şeffaf ve insani hale getirilmesi için çalõş- malar yaptõklarõnõ anlattõ. Kot taşlama işçilerine olanak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar Kurulu’nun hiçbir sosyal güvencesi olmayan işçi- lerin sağlõk hizmetlerinden ücretsiz yararlanmasõ- na yönelik kararõ dün Resmi Gazete’de yayõmlan- dõ. Buna göre sosyal güvencesi olmayan silikozis hastalarõ ve bildirimi zorunlu bulaşõcõ hastalõklar listesindeki hastalõklara yakalananlar sağlõk hiz- metlerinden ücretsiz yararlanabilecek. Euronews’ten Türkçe yayın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Euronews uluslararasõ haber kanalõnõn yayõn dilleri arasõna bugünden itibaren Türkçe de katõlõyor. TRT’den yapõlan açõklamaya göre, Euronews ile TRT ara- sõndaki işbirliği kapsamõnda Euronews Türkçe servisinin açõlõşõ bugün İstanbul’da yapõlacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle